Content uploaded by Ferhat Şeker
Author content
All content in this area was uploaded by Ferhat Şeker on Jan 08, 2019
Content may be subject to copyright.
İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi
Cilt 5, Sayı 3, 201, ss.47-58
ISSN:2147-804X
http://www.isletmeiktisat.com
47
Otel İşletmecilerinin Bireysel Yenilikçilik Profili ve Çift Yönlülük
(Ambidexterity) Düzeyi İlişkisi
Dilek ATÇI
Mersin Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Mersin. Email: dilek@mersin.edu.tr
Anıl KALE
Mersin Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Mersin. Email: anilkale@yandex.com
Ferhat ŞEKER
Mersin Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Mersin. Email: ferhatseker@ymail.com
ÖZET: Ambidexter, iki elini de kullanabilen kişilere verilen addır. Örgütsel anlamda çift yönlülük
(Ambidexterity) ise, bir örgütün hem mevcut kaynaklarını en iyi şekilde kullanmak, hem de yeniyi
keşfetmek şeklinde iki farklı stratejiyi aynı anda uygulayabilmesidir. Çift yönlü otel işletmeleri yeni
gelişim alanları ve fikirleri keşfetme konusunda usta oldukları gibi sahip oldukları bilgi, beceri ve tüm
kaynakları da etkin kullanabilen işletmeler olarak nitelendirilebilir. Büyük işletmelerde olduğu gibi
daha küçük işletmelerde de mevcut kaynakları etkili kullanma, aynı zamanda da yeni bilgi, beceri ve
kaynaklar kazanmaya yönelme ihtiyacı söz konusudur. Ancak büyük işletmeler bunu yapabilmek için
gerekli kaynaklara, yönetim sistemine sahipken, daha küçük ölçekli işletmeler sadece üst yönetimin
yeteneklerine bağlı kalmaktadır. Bu durumda çift yönlülüğün, küçük ve orta ölçekteki işletmelerde
işletme sahip/yöneticilerinin bireysel yenilikçilik yönelimiyle ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bu
çerçevede araştırmanın amacı, Kızkalesi’nde bulunan belediye belgeli otellerin işletmecilerinin
bireysel yenilikçilik özelliklerinin ve söz konusu otel işletmelerinin çift yönlülük (ambidexterity)
düzeylerinin karşılaştırılmasıdır. Araştırmada veriler, anket yardımıyla Kızkalesi’nde faaliyet gösteren
belediye belgeli otel işletmelerinden toplanmıştır. Bulgular neticesinde, otel işletmeleri çift yönlülük
düzeyi yüksek ve düşük olmak üzere iki kümeye ayrılmıştır. Bu doğrultuda, otel işletmelerinin çift
yönlülük düzeyi ile sahip/yöneticilerin bireysel yenilikçilik düzeyleri arasında ilişki incelenmiş ve
analizler bu ilişkinin varlığını ortaya koymuştur. Buna göre, küçük otel işletmeleri açısından karar
verici konumundaki sahip/yöneticinin bireysel yenilikçilik düzeyi ve otel işletmesinin çift yönlülüğü
pozitif ilişkili olup, birlikte değişmektedir.
Anahtar kelimeler: Çift yönlülük, Ambidexterity, Otel işletmecileri, Bireysel Yenilikçilik, Kızkalesi
Jel Kodu: L83, M10, O30
Hotel Owners’ Individual Innovativeness Profile and Its Relationship with Hotel’s Ambidexterity
ABSTRACT: Ambidexter is the name given to people who can use their both hands. Ambidexterity,
in organizational terms, is the ability of combining two different and contradicting strategies such as
using present resources of an organization in the most efficient way and discovering new ones
simultaneously. Ambidextrous firms are professional in discovering new development areas and ideas
and can use the knowledge, skill and resources they have at present in an efficient way. It is essential
for small and medium sized firms to use their available resources efficiently while pursuing the new
opportunities as it is for larger firms. But large firms have the resources and managerial systems
required to do this in an effective way. Being lack of these facilitating systems ambidexterity depends
on managers’ capabilities to a great extent in small and medium sized businesses. In this context, the
purpose of the study is to determine and compare the individual innovativeness profiles of the
managers and ambidexterity levels of the hotels. The data were collected from the hotels, certificated
by municipality in Kızkalesi. The findings of the study show that hotel managers may be classified
under two groups as those with high ambidexterity levels and those with low ambidexterity levels.
Otel İşletmecilerinin Bireysel Yenilikçilik Profili ve Çift Yönlülük Düzeyi İlişkisi
48
According to the results of the study, owners’ individual innovativeness level has a positive
relationship with the hotel’s ambidexterity.
Keywords: Ambidexterity, Individual innovativeness, Hotel owners, Kızkalesi.
JEL Code: L83, M10, O30
1. Giriş
Latince kökenli İngilizce bir kelime olan ambidexterity, “ambae”: her ikisi de, “dexterit/as”:
beceri hüner şeklinde oluşmaktadır ve iki elini aynı şekilde kullanabilme hüneri, çift yönlülük gibi
anlamlara gelmektedir. Her iki elini birden yani hem sağ hem de sol elini aynı beceri ile kullanabilen
kişiler için ise “ambidextrous” kelimesi kullanılmaktadır (Bodwell ve Chermack, 2010: 196).
Örgütsel literatürde, dinamik çevrede uygun bir dengeyi kurup varlıklarını başarıyla
sürdürebilen örgütlerle ilgili “her iki elini de aynı beceride kullanabildiklerine” dair bir metafor
bulunmaktadır. Örgütsel anlamda çift yönlülük veya çift yeteneklilik olarak adlandırılan bu durum
(organizational ambidexterity), bir örgütün iki farklı stratejiyi aynı anda uygulayabilmesidir. Çift
yönlü örgütlerin yeni gelişim alanları ve fikirleri keşfetme konusunda usta oldukları gibi sahip
oldukları bilgi, beceri ve tüm kaynakları da etkin kullanabilen örgütler (ambidextrous organizations)
olarak tanımlandığı görülmektedir (Luzon ve Pasola, 2011: 928). Örgütsel çift yönlülük, farklı ve
zaman zaman birbiriyle çelişen uçların uyumlaştırılarak örgüte fayda sağlanabileceği üzerinde durur
(Raisch, Birkinshaw, Probst ve Tushman, 2009: 687). Bu açıdan birbirine zıt veya birbirinden farklı
görünen alternatifler arasından tek yönlü bir tercihin zorunlu olmadığını ileri sürer. Bu açıdan hem
şimdiye, hem de geleceğe aynı anda odaklanmak olarak özetlenebilir ki geleceği oluşturanın da şimdi
olduğu göz önüne alındığında çift yönlülük kavramının aslında doğası gereği olması gereken bir
durumu ifade ettiği anlaşılmaktadır.
Yenilikçi olmanın önemi her ortamda vurgulanırken işletmelerin mevcut durumun dışında
düşünerek yeniliğe yönelmelerinin rekabet üstünlüğü sağlamanın anahtarı olduğu belirtilmektedir.
Özellikle otel işletmeleri açısından bakıldığında yenilikçilik, rekabet üstünlüğü elde edebilmenin
önemli bir koşulu olarak vurgulanmaktadır (Decelle, 2004; Mayer, 2009; Sipe ve Testa, 2009;
Hjalager, 2010; Carvalho ve Costa, 2011; D’Arcy ve Omar, 2015; Konovalova ve Jatuliavičienė,
2015) Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken nokta yeniye odaklanırken, mevcut durumla ilgili
odağın bulanıklaşmaması gerekliliğidir. Her yenilik bünyesinde risk unsurunu da barındırmaktadır.
Özellikle turizm ürünü gibi öncesinde test etmenin mümkün olmadığı bir ürün söz konusu olduğunda
risk daha da artmaktadır. Bu açıdan otel işletmelerinin başarısı çift yönlü olmalarına bağlı olabilir. Çift
yönlü örgütler üretimde etkinlik ve esneklik, standartlaşma ve yenilikçilik, küresel bütünleşme ve
yerel tepki, kısa dönem kar ve uzun dönem büyüme, yararlanıcı ve keşfedici stratejiler gibi birbirine
zıt veya birbirinden farklı görünen bu alternatifleri eş zamanlı olarak uygulayabilirler (Birkinshaw ve
Gibson, 2004). Yararlanıcı strateji, mevcut mal, hizmet veya süreçlerde küçük ve aşamalı yeniliklere
vurgu yaparken, keşfedici strateji ise daha önce yapılmamış tamamen farklı yenilikleri vurgular. Çift
yönlü bir örgüt planladığı stratejilerle yol alırken, aynı zamanda karşısına çıkan yeni fırsatları da
dengeli bir şekilde değerlendirebilmektedir. Çift yönlülük başarılması zor görünmekle beraber, aslında
yenilikçiliğin farklı yönlerini vurgulamaktadır. Bu açıdan bakıldığında önemli olan işletmenin başarısı
için yöneticilerin farklı yenilik türlerine yoğunlaşmaları gerektiğidir (Lin ve McDonough, 2011). Bu
çerçevede işletmede karar verici konumundaki yönetici veya sahiplerin yenilikçilik yönelimleri
önemlidir. Çalışma bu ilişkiyi araştırmaya yönelik olarak tasarlanmıştır.
2. Örgütsel Çift Yönlülük Kavramı
Örgütsel çift yönlülük kavramını Robert Duncan’ın 1976’da ‘The ambidextrous organization:
Designing Dual Structures for innovation’ adlı makalesinde ilk kez kullanmıştır. Ardından yoğun
rekabetin yaşandığı koşullarda hem sahip olunan kaynakların etkin kullanımı hem de yeni beceriler ve
pazar alanlarının kazanılmasında inovasyon stratejilerinin uygulanmasını ön plana çıkarmıştır. Firma
başarısının sürdürülebilir kılınabileceği, çift yönlülük kavramı üzerine yapılan çalışmalarla
irdelenmiştir (O’Reilly ve Tushman, 2008: 202). March (1991), örgütsel çift yönlülüğün keşfedici
(exploration) ve yararlanıcı (exploitation) stratejiler olmak üzere iki boyuttan oluştuğunu ifade
etmektedir. Örgütlerin mevcut ürünlerinden ve hizmetlerinden yararlanırken aynı zamanda çevresel
İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi, Cilt 5, Sayı 3, 2017, ss.47-58
49
değişime uyum sağlamak için yeni fikirler ve süreçler araştırmaları gerektiği üzerinde durmaktadır.
Dolayısıyla var olan kaynaklarını etkin ve verimli olarak kullanarak sürekli kendini yenileyen ve
pazarda başarılı olabilen işletmeler hem yararlanıcı stratejiler hem de keşfedici stratejiler uygulayan
çift yönlü işletmeler olarak düşünülebilir.
Yararlanıcı (exploitation) strateji mevcut bilginin, teknolojilerin, pazarlama yöntemlerinin,
yeteneklerin kararlılık içerisinde kullanılmasını ve mevcut tecrübelerden yararlanılmasını
içermektedir. Bu strateji mekanik yapılar, birbirine sıkı sıkıya bağlı sistemler, rutinleşme, süreç
bağımlılığı, kontrol ve bürokrasi, durağan pazar ve teknolojiler ile ilişkilendirilmektedir (He ve Wong,
2004: 481). Etkinlik, sinerji ve üretimi arttırmayı teşvik eden merkeziyetçi örgütsel yapıda otoritenin
yukarıdan aşağıya inmesi ve çok az noktaya dağıtılması sonucu durağan koşullar altındaki mekanik
yapının oluşması “yararlanıcı” ortamı hazırlamaktadır (Benner ve Tushman, 2003: 248). Ortamın
oluşturulmasının ardından örgütler, stratejilerin belirlenme aşamasında kaynak temelli bakış açısıyla
temel iş stratejilerini dar bir çerçevede belirlemektedirler. Yararlanmada temel amaç, var olan
teknolojileri uyarlayarak ve mevcut müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayarak söz konusu çevresel
koşullara tepki vermektir. Yararlanıcı stratejide, üst yönetim mevcut yeteneklerin iyileştirilmesi için
gerekli rutin davranışları alt kademelere yayılan bir anlayışla uygulamaya çalışır (Lubatkin, Şimşek,
Ling ve Veiga, 2006: 648). Yararlanıcı strateji ile ilgili sonuçlar kesin ve kısa dönemli olduğundan
sabit performans beklenmesi olasıdır. Bu çerçevede departmanlar arasındaki yatay iletişimi kısıtladığı,
organizasyon içerisinde ulaşılabilir olan bilginin kalitesinin ve miktarının azaldığı, bu sebeple
çalışanların yeteneklerinin ve motivasyonlarının yeni ve inovatif fikirleri üretmede yetersiz kaldığı
bulunmuştur (Damanpour, 1991: 569).
Keşfetme (exploration) stratejisi ise, yeni fikirler ve süreçlerin kullanılmasını, ürünlerin,
hizmetlerin ve pazarlama yollarının geliştirilmesini, çeşitlilik, risk alma, esneklik ve yenilik gibi
unsurları içermektedir (He ve Wong, 2004). Yöneticilerin, karmaşa, kaos ya da belirsizlik ile baş
edebilmesi ve geleceği hedef alarak yaşayabilmesi için keşfetme stratejileri geliştirmesi
gerekmektedir. Bu stratejide çalışanlar risk alma, esnek olma, deneme, özerk olma, keşfetme yoluyla
örgüt içinde yaratıcı fikirler geliştirme konularında desteklenmektedir (Raisch vd., 2009: 686).
Böylelikle işletmelerin keşfedici yenilikler yaparak sürekliği ve gelecek yönelimli bir büyüme
güvence altına alınmaya çalışılır (Stubner, Blarr, Brands ve Wulf, 2012: 218).
Tablo 1: Yararlanıcı ve Keşfedici Stratejilerin Karşılaştırılması
Yararlanıcı Strateji Keşfedici Strateji
Çıktıları
Var olan tasarımlar, mevcut
pazarlar ve var olan dağıtım
kanalları
Yeni tasarımlar, yeni pazarlar ve
yeni dağıtım kanalları
Bilgi Tabanı Var olan bilgi ve becerileri
geliştirmek ve genişletmek
Yeni bilgi talep etmek ve mevcut
bilgiden ayrılmak
Kaynağı Geliştirme, üretim, etkinlik ve
yürütme
Araştırma, çeşitlilik, esneklik,
deneme ve risk alma
Performans Çıktısı Kısa dönemli fayda Uzun dönemli fayda
Kaynak: Jansen, J. (2005). Ambidextrous organizations: a multiple-level study of absorptive
capacity, exploratory and exploitative innovation and performance: Rotterdam.
Bir başka anlatımla işletmeler rakiplerinden bir adım önde olmak, yeni teknolojik gelişmeleri
yakalamak, yeni müşteriler ve pazarlar bulmak için keşfedici stratejiler geliştirirler. Keşfetme
stratejisinde temel amaç, yenilikçi teknolojiler ve yeni pazarlar yaratarak ilk etapta görülmeyen
çevresel eğilimlere tepki vermek ve onları yönlendirmektir (March, 1991: 71). Tablo 1, yararlanıcı ve
keşfedici stratejilerin karşılaştırılmasını göstermektedir.
Örgütsel çift yönlülük, Birkinshaw ve Gibson (2004) tarafından yapısal (structural) ve
bağlamsal (contextual) olmak üzere iki temel yaklaşımda ele alınmıştır. Yapısal çift yönlülük örgütün
farklı faaliyet alanları için farklı yapılar oluşturarak yararlanıcı ve keşfedici stratejileri dengeli bir
Otel İşletmecilerinin Bireysel Yenilikçilik Profili ve Çift Yönlülük Düzeyi İlişkisi
50
şekilde sürdürebilmesine odaklanmaktadır (Birkinshaw ve Gibson, 2004: 49). Bağlamsal çift yönlülük
ise, örgütsel birim içerisindeki davranışsal ve sosyal içeriğe odaklanarak çalışanların günlük işlerinde
adaptasyon, düzenleme, örgütsel düzen ve paylaşılan değerler üzerinde durmaktadır (Birkinshaw ve
Gibson, 2004: 49). Burada çalışanlardan beklenen çok yönlü düşünmeleri, birçok görevi aynı anda
başarabilme kapasitesine, inisiyatif alabilme ve bunu etkin kullanabilme özelliklerine sahip olmalarıdır
Farklılıklarına rağmen yapısal ve bağlamsal çift yönlülük birbirlerini tamamlayan en iyi iki yaklaşım
olarak görülmüştür. İki yaklaşımın aynı örgüt içinde karşılıklı etkileşimi, bilgi transferini
destekleyecek ve böylelikle sadece birine odaklanmanın olumsuz etkisini en aza indirecektir (Prange
ve Schlegelmilch, 2009: 220). Çift yönlülük için, çevrenin farklı ve dinamik yönlerinin farkında
olunmalı ve bu iki yaklaşım eş zamanlı olarak dengeli bir şekilde uygulanmalıdırlar (Reeves, Haanas,
Hollingsworth ve Pasini, 2013: 3).
3. Bireysel Yenilikçilik Kavramı
Rogers(1983)’a göre yenilik; herhangi bir fikrin, konunun, uygulamanın yeni olarak
algılanmasıdır. Yenilikçilik ise, yeni şeyleri denemeye isteklilik, değişime duyulan istektir (Braak,
2001). Yenilikçi birey, yeni olmasından dolayı bir fikir, konu veya uygulamanın taşıdığı risklerden
çekinmeden yeni deneyimlere açıktır ve sırf heyecan için değil önemli gördüğü için kendini
yenilemenin yollarını arar. Bu bağlamda bireysel yenilikçilik, bir yeniliği geliştirmek, benimsemek ya
da uygulamak olarak tanımlanabilir (Yuan ve Woodman,2010). Ayrıca bireysel yenilikçilik risk alma,
deneyimlemeye açık olma, yaratıcılık, fikir liderliği gibi kavramların özelliklerini de içerisinde
barındıran bir kavramdır (Hurt, Joseph ve Cook, 1977).
Bireysel anlamda yeniliğe daha kolay uyum sağlayabilen bireylerin günümüz koşullarında daha
az zorlanabileceği düşünülmektedir. Öte yandan bireysel yenilikçilik, girişimci bireylerin sahip
oldukları en önemli özelliklerden biri olarak görülmektedir (Herron, 1992). Turizm sektörü müşteri
eğilimleri, istek, ihtiyaç ve yeni taleplere göre şekillendiğinden sektörün içinde bulunduğu rekabet
ortamında öne çıkmak isteyen işletmecilerin yenilikçi stratejileri uygulaması kaçınılmaz bir sonuçtur
(Mesci ve Bozkurt 2013). İşletmelerin yenilikçi düşüncenin ortaya çıkaracağı fırsatları kullanarak
başarıyı artırma imkânı elde edebileceği düşünüldüğünde, günümüzde bireysel yenilikçilik kavramının
özellikle turizm sektöründe çalışan yöneticiler açısından önemli olduğu söylenebilir.
4. Literatür Taraması
Konuyla ilgili Türkçe ve İngilizce literatür incelendiğinde çalışmaların daha çok imalat
sektörünü kapsadığı (He ve Wong, 2004; Tushman, Smith, Wood, Westerman ve O’Reilly, 2010;
Phene, Tallman ve Almeida, 2012; Boumgerdan, Nickerson ve Zenger, 2012; Fındıklı ve Pınar, 2014;
Paliokaitė ve Pačėsa, 2015), ve az sayıda çalışmanın ise hizmet sektörünü ele aldığı (Jansen, George,
Bosch ve Volberda, 2008; Gündüz, 2013) görülmektedir. Turizm sektörüyle ilgili çalışma sayısı ise
yok denecek kadar azdır (Tang, 2014; Mihalache ve Mihalache, 2016). Literatürde çift yönlülüğün
daha çok işletme performansına etkisinin incelendiği çalışmalar mevcuttur. Çalışmalardan bazılarında
iki stratejinin de işletme performansı üzerinde olumlu etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır.
Örneğin, He ve Wong (2004), 1999-2000 yıllarında 371’i Singapur’da, 192’si Penang şehrinde
olmak üzere toplamda 563 imalat şirketinin CEO’ları üzerinde yaptıkları çalışmada yararlanıcı ve
keşfedici stratejilerin ikisinin birden firma performansını pozitif ve anlamı bir şekilde etkilediğini
tespit etmişlerdir.
Gıda, madencilik ve inşaat gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren 260 şirketin CEO ya da
eşdeğer konumundaki yöneticileri üzerinde Auh ve Menguc (2005) tarafından gerçekleştirilen
çalışmada ise, yararlanıcı ve keşfedici stratejiler ile firma performansı arasında pozitif bir ilişkinin
olduğu bulgulanmıştır.
Lubatkin, Şimşek, Ling ve Veiga’nın, (2006), çalışmaları az sayıda küçük ve orta ölçekli
işletme üzerinde yapılmış çalışmalardan biridir.139 küçük ve orta ölçekli imalat işletmesi üzerinde
yapılmış olan çalışmada üst yönetim takımının entegrasyonunun çift yönlülük ve firma performansı
üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Örgütsel çift yönlülüğü, yararlanıcılık ve keşfediciliği dengede tutmanın anahtarı olarak
tanımlayan Geerts, Blindenbach-Driessen ve Gammel (2010), aralarında imalat ve hizmet
İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi, Cilt 5, Sayı 3, 2017, ss.47-58
51
sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin de olduğu 532 şirket üzerinde çalışma yapmışlardır.
Gerçekleştirdikleri çalışmada örgütsel çift yönlülüğün firma performansı üzerinde pozitif ve anlamlı
bir etkisi olduğunu tespit etmişlerdir. Araştırmanın en dikkat çekici sonucu ise örgütsel çift yönlülüğün
performans artışına etkisinin imalat sektöründe faaliyet gösteren şirketlere nazaran hizmet
sektöründeki şirketlerde daha fazla olduğu sonucudur. Başka bir ifadeyle çift yönlülüğün performans
üzerindeki etkisi hizmet sektöründeki işletmelerde üretim işletmelerine oranla daha fazladır.
İmalat sektörü üzerindeki bir diğer çalışmada Tushman, vd. (2010) 13 şirkete ait ve yıl
aralıkları şirketlere göre değişen verileri incelemişlerdir. Çalışmalarında örgüt tasarımlarının
işletmelerin keşfetme ve yararlanma becerilerini etkilediğini tespit etmişlerdir. Buna göre çift yönlü
örgütsel tasarıma sahip firmaların inovasyon akışları üzerinde ciddi anlamda etkili olduğunu
belirlemişlerdir.
Boumgerdan, vd. (2012) yaptıkları çalışmada Hewlett-Packard’ın 25, USA Today’in ise 15
yıllık zaman dilimindeki uygulamalarını incelemişlerdir. Bu inceleme neticesinde yararlanıcı ve
keşfedici stratejilerin, birbirinin tamamlayıcısı olarak kullanıldığında örgüt performansının ileri
düzeylere ulaşacağını belirtmişlerdir.
Farklı bir sonuca ulaşan bir çalışma ise Wei, Zhao ve Zhang’ın (2014), çoğunluğu imalat
sektöründe faaliyet gösteren firmaların oluşturduğu 203 Çin firması üzerinde yapmış oldukları
çalışmadır. Çalışmanın sonucunda yararlanıcı stratejilerin firma performansı üzerinde pozitif etkiye
sahip olduğunu ancak keşfedici stratejilerin ise firma performansı üzerinde negatif etkiye sahip
olduğunu bulgulamışlardır.
Fındıklı ve Pınar (2014) ise yöneticilerin kurumlarına dair algıladıkları örgüt kültürünün
örgütsel çift yönlülük üzerinde anlamlı bir etkisinin olup olmadığını belirlemek amacıyla bir çalışma
yapmışlardır. Çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 200 işletmenin 136 yöneticisine ulaşabilen
araştırmacılar hem örgüt kültürü ve örgütsel çift yönlülük arasında, hem de örgütsel düzeyde bilgi
paylaşımı ve örgütsel çift yönlülük arasında pozitif ve anlamlı ilişkiler tespit etmişlerdir. Bunun yanı
sıra yapılan analizler sonucunda örgüt kültürünün örgütsel çift yönlülüğü anlamlı olarak etkilediği ve
örgütsel çift yönlülüğün %26’sını açıkladığı ortaya çıkmıştır.
İmalat sektörü üzerinde yapılan ve çift yönlülüğü bağımlı değişken olarak inceleyen bir diğer
çalışma Paliokaitė ve Pačėsa (2015) tarafından Litvanya’da 230 firma üzerinde gerçekleştirilmiştir.
Çalışmada örgütsel öngörü ile örgütsel çift yönlülük arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki
bulgulanmıştır. Bunun yanı sıra örgütsel öngörü ile hem keşfedici inovasyon hem de yararlanıcı
inovasyon arasında da pozitif ve anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
Türkiye’de faaliyet gösteren 10 adet havayolu işletmesinin toplamda 156 rotasında yapılan bir
araştırmada, örgütsel çift yönlülüğe sahip işletmelerin verimlilik üzerinde inovasyon uygulamalarını
vurgulayan işletmelere oranla daha çok stratejik inovasyon kararları ve uygulamaları ortaya
koydukları belirlenmiştir. Ayrıca örgütsel çift yönlülüğe sahip olan şirketlerin şirket performansının
birçok boyutunda üstün olduklarını ve verimlilik üzerinde inovasyon uygulamalarını vurgulayan
işletmelere göre yüksek sayılarda yeni ürün tanıtımı yaptıkları tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra
örgütsel çift yönlülüğe sahip şirketlerin inovasyon eğilimli şirketleri yeni ürünler açısından geride
bırakacağı gerçeğinin görünüşte garip olduğunu, fakat diğer yönetim araştırmacılarının da ileri
sürdüğü gibi verimlilik ve inovasyonun karşıt stratejilerden ziyade tamamlayıcı stratejiler olabileceğini
teyit ettiği belirtilmiştir (Gündüz, 2013).
Turizm alanındaki nadir çalışmalarından biri olan ve Tayvan’da hizmet veren 126 otelin 697
yöneticisi örnekleminde gerçekleştirilen başka bir çalışmada, otel işletmelerinin rekabet avantajı
kazanabilmeleri ve bu avantajı koruyabilmeleri için örgütsel çift yönlülüğün hayati öneme sahip
olduğu belirtilmiştir. Araştırma sonucunda otel işletmelerinin örgütsel çift yönlülüğü başarabilmesi
için müşteri değerlerine vurgu yapmalarının çok önemli olduğuna değinilmiş, ayrıca inovatif fikirlerin
ve hizmetlerin ortaya çıkarılmasının da otel işletmelerinin müşteri ihtiyaçlarını ne kadar
anlayabildiğine bağlı olduğu belirtilmiştir. Son olarak örgütsel çift yönlülük bağlamında otel
yöneticilerinin çalışanların, müşteri taleplerini karşılama davranışlarını destekleyebilmelerinin
özellikle kritik olduğu vurgulanmıştır (Tang, 2014).
Mihalache ve Mihalache (2016) ise yaptıkları çalışmada turizm sektöründe örgütsel çift
yönlülük ve sürekli performans kavramlarını incelemişlerdir. Öncelikle turizm sektöründeki
Otel İşletmecilerinin Bireysel Yenilikçilik Profili ve Çift Yönlülük Düzeyi İlişkisi
52
firmalarının çoğunluğunun nihai hedeflerinin yüksek performans sergilemek ve bunu da uzun vadede
sürdürmek olduğunu belirtmişlerdir. Ancak çevresel dinamizm ve rekabet dinamizmi gibi faktörler
nedeniyle sürekli performansın yakalanmasının zor bir hedef olduğuna değinen araştırmacılar, turizm
sektöründe uzun vadede yüksek performans elde etmenin firmanın keşfedici ve yararlanıcı inovasyonu
birleştirme yeteneğine bağlı olduğunu öne sürmüşlerdir. Bunun yanı sıra yararlanıcı ve keşfedici
inovasyonu birbiriyle çelişkili aktiviteler olarak nitelemişler ve örgütsel çift yönlülüğün
gerçekleştirilmesinin önünde çeşitli zorluklar olduğuna değinmişlerdir. Sonuç olarak zorluklara
rağmen çift yönlülüğün, sürekli performansı beraberinde getirmesiyle potansiyelini daha iyi
değerlendirme ve turizm işletmelerinin çift yönlü olabileceği yolları ortaya çıkarma çabasını
garantilediğini belirtmişlerdir.
Yapılan literatür taraması sonucunda örgütsel çift yönlülük stratejilerinin farklı sektörlerde
faaliyet gösteren işletmeler için önem arz ettiği görülmektedir. Örgütsel çift yönlülük stratejilerinin
öneminin, rekabetin ve müşteri isteklerindeki değişimlerinin de etkisiyle her geçen gün daha da
artacağı tahmini yanlış olmayacaktır. Yapılan çalışmaların çoğunluğunu imalat sektöründe faaliyet
gösteren işletmelerin oluşturduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra örgütsel çift yönlülük stratejileri
daha çok firma performansı ile inovasyon uygulama ve çeşitleriyle ilişkilendirilmektedir. Buradan
hareketle işletmelerin örgütsel çift yönlülük stratejilerini, firma performanslarını arttırmak için önemli
bir adım olarak gördükleri söylenebilir.
5. Araştırmanın Amacı
Örgütlerin sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmeleri değişken koşullar nedeniyle gittikçe
zorlaşmaktadır. Bugün fırsat olarak görülen yetenekler çok hızlı bir şekilde yarın tehdit olarak
görülebilmektedir. Diğer bir ifadeyle müşterilerin hizmet kalitesiyle ilgili beklentileri sürekli
değişmekte ve yenilikler içermektedir. Özellikle de turizm sektöründe müşterinin aldığı hizmeti bütün
olarak değerlendirmesi, tüm hizmetlerin iyi bir koordinasyonla aynı kalitede sunulmasını zorunlu
kılmaktadır. Bu noktada işletmeler açısından yapılması gereken, sürekli değişen koşullara karşı kısa
dönemde ayakta kalmaları için gerekli miktarda yararlanıcı stratejiden yararlanmak ve uzun dönemli
sürdürülebilir olmak ve gelişmek için keşfedici stratejilere yeterli miktarda enerji harcamak arasındaki
dengeyi kurmaktır. Büyük işletmeler bu dengeyi kurmak için gerekli kaynaklara ve yönetsel süreçlere
sahiptir. Ancak daha küçük ölçekli işletmelerin bu kolaylaştırıcı mekanizmalardan yoksun olması,
onların çift yönlülüğü başarmalarını üst yönetimin yeteneklerine bağlı hale getirmektedir (Lubatkin
v.d., 2006). Bu durumda ise işletmede karar verici pozisyondaki yöneticilerin yenilikçilik
yönelimlerinin etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacını yöneticilerin
bireysel yenilikçilik düzeyleri ile işletmenin çift yönlülük düzeyi arasındaki ilişkinin belirlenmesi
oluşturmaktadır. Büyük işletmelerin çift yönlülük açısından daha avantajlı olduğu düşünüldüğünde
çalışmada hedeflenen özellikle küçük ölçekli işletmeler açısından durumun ortaya konmasıdır. Bu
kapsamda çalışma belediye belgeli otellerde yürütülmüştür.
Daha önce literatür araştırması kısmında da belirtildiği gibi genelde büyük imalat şirketleri
veya kısmen de büyük oteller kapsamında çift yönlülük çalışmalarının olmasına karşın küçük ve orta
ölçekteki otel işletmeleri bağlamında herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Çalışmanın
yürütüldüğü Kız Kalesi hem Mersin’de yerli turistler için önemli bir destinasyon olup, hem de otel
işletmelerinin büyük çoğunluğunun belediye belgeli küçük otellerden oluşması nedeniyle tercih
edilmiştir. Araştırma özellikle sahip/yönetici konumundaki kişiler üzerinde yürütülmüştür. Böylelikle
işletmede en önemli karar vericinin bireysel yenilikçilik eğiliminin işletmeye doğrudan yansıyıp
yansımadığının araştırılmasına çalışılmıştır.
6. Araştırmanın Yöntemi
Araştırmada veriler, oluşturulan bir soru formu aracılığıyla toplanmıştır. Bu soru formunda
bireysel yenilikçiliğin ölçülmesi amacıyla Hurt, Joseph ve Cook (1977) tarafından geliştirilen ve
Kılıçer ve Odabaşı (2010) tarafından Türkçe’ye uyarlanan 20 maddeli “Bireysel Yenilikçilik
(Individual Innovativeness)” ölçeği kullanılmıştır. Ölçek maddelerinin yanıt kategorileri “1=
Kesinlikle Katılmıyorum” dan başlayıp “5= Kesinlikle Katılıyorum” a kadar giden 5’li derecelemeye
şeklindedir. Otellerin çift yönlülüklerinin ölçülmesi amacıyla Jansen, Bosch ve Volberda (2006)
İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi, Cilt 5, Sayı 3, 2017, ss.47-58
53
tarafından kullanılan 14 soruluk Çift Yönlülük (Ambidexterity) Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek
maddelerinin yanıt kategorileri “1= Kesinlikle katılmıyorum” dan başlayıp “5= Kesinlikle
katılıyorum” a kadar giden yine 5’li Likert derecelemesi şeklindedir.
Araştırma, Mersin ilinin tatil beldelerinden Kızkalesi’nde yapılmıştır. Araştırma için gerekli
veriler, Kızkalesi’nde faaliyet gösteren belediye belgeli otel işletmeleri yetkilileri (otel sahibi veya
kiracı) ile yüz yüze görüşülerek hazırlanan soru formu aracılığıyla 6 Haziran -28 Ağustos 2016
tarihleri arasında toplanmıştır. Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce hazırlanan Mahalli
İdarelerce Belgelendirilen Konaklama Tesisleri Envanteri ‘ne (2013) göre Kızkalesi sınırları içinde 88
adet belediye belgeli otel işletmesi bulunmaktadır. Anket çalışması süresince araştırmacılar 103 adet
belediye belgeli otel işletmesine bizzat ulaşmıştır. Araştırmaya katılmak istemeyen işletmeler de göz
önünde bulundurulduğunda daha önce 88 adet olarak bilinen belediye belgeli otel işletmesi sayısının
2016 yılı Ağustos ayı itibariyle 120 civarında olduğu düşünülmektedir. Toplanan 103 adet
kullanılabilir anket üzerinde yapılan analizlerde tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra, kümeleme, t testi
ve ki kare istatistiğinden yararlanılmıştır.
Araştırmada kullanılan 20 maddeli Bireysel Yenilikçilik (Individual Innovativeness) ölçeğinin
Alfa Güvenirlik katsayısı 0,965 olarak bulunmuştur. Aynı katsayı, Çift Yönlülük (Ambidexterity)
ölçeği için 0,964 olarak hesaplanmıştır. Ölçekler ikiye ve örneklem rastgele ikiye bölünerek ve ayrıca
tek ve çift numaralı ölçek maddelerine göre ölçeklerin güvenirlik katsayıları hesaplanmış ve hepsinin
0,900’ün üstünde olduğu görülmüştür. Böylece ölçeklerin “yüksek” derecede güvenilir olduğu (Alpar,
2013, S. 847) sonucuna ulaşılmıştır.
7. Bulgular
Araştırmada kullanılan Bireysel Yenilikçilik Ölçeği 12’si pozitif (1, 2, 3, 5, 8, 9, 11, 12, 14,
16, 18. ve 19. maddeler), 8’i negatif maddeden (4, 6, 7, 10, 13, 15, 17. ve 20. maddeler) oluşmaktadır.
Ölçek yardımıyla yenilikçilik puanı; pozitif maddelerden alınan toplam puandan negatif maddelerden
alınan toplam puanın çıkarılmasıyla elde edilen puana 42 puan eklenmesiyle hesaplanmaktadır. Ölçek
yardımıyla en düşük 14, en yüksek 94 puan alınabilmektedir. Ölçek üzerinden hesaplanan puanlara
göre bireyler yenilikçilik bağlamında kategorize edilebilmektedir. Buna göre bireyler; hesaplanan
puan 80 puan üstünde ise “Yenilikçi”, 69 ve 80 puan arasında ise “Öncü̈ ”, 57 ve 68 puan arasında ise
“Sorgulayıcı”, 46 ve 56 puan arasında ise “Kuşkucu”, 46 puan altında ise “Gelenekçi” olarak
nitelendirilmektedir.
Araştırmaya katılan otel işletmecilerinin bireysel yenilikçilik puanları hesaplanmış ve Tablo
2’de gösterilmiştir. Tabloya göre araştırmaya katılan otel işletmecilerinin %28,2’sinin “Yenilikçi”,
%42,7’sinin “Öncü”, %20, 4’ünün ise “Gelenekçi” olduğu görülmektedir. Bu sonuç, otel
işletmecilerinin çoğunluğunun yeniliklere daha açık grupta yer aldığını göstermektedir.
Tablo 2: Katılımcıların Bireysel Yenilikçilik Boyutlarına Göre Dağılımı
Bireysel Yenilikçilik
N
Y
üzde %
Gelenekçi
21
20,4
Kuşkucu
6
5,8
Sorgulayıcı
3
2,9
Öncü
44
42,7
Yenilikçi
29
28,2
Toplam
103
100,0
Ölçek ayrıca hesaplanan puana göre genel olarak bireylerin yenilikçilik düzeyleri hakkında da
değerlendirmede bulunmaya imkan vermektedir. Bu durumda 68 üstü puan alan bireyler oldukça
yenilikçi olarak değerlendirilirken, 64 altı puan alan bireyler yenilikçilikte düşük olarak
yorumlanmaktadır (Kılıçer ve Odabaşı, 2010).
Tablo 3’te görüldüğü gibi araştırmaya katılan otel yöneticilerinin %70,9’unun (73 kişi) genel
olarak yenilikçi olduğunu, %29’unun (30 kişi) ise yenilikçilik konusunda düşük düzeyde olduklarını
söylemek mümkündür.
Otel İşletmecilerinin Bireysel Yenilikçilik Profili ve Çift Yönlülük Düzeyi İlişkisi
54
Tablo 3: Katılımcıların Bireysel Yenilikçilik Düzeylerine Göre Dağılımı
Bireysel Yenilikçilik
N
Y
üzde
Yenilikçi
73
7
0,9
Yenilikçilikte Düşük
30
2
9,1
Toplam
103
1
00,0
Araştırmada kullanılan Çift Yönlülük Ölçeğine verilen yanıtlar neticesinde otel işletmesinin
yararlanıcı ve keşfedici stratejileri kullanma eğilimi belirlenmektedir. Çift yönlülüğün belirlenmesine
ilişkin ise farklı görüşler mevcuttur. Bir örgütün çift yönlü olabilmesi için hem yararlanıcı hem de
keşfedici strateji kullanma boyutlarında yüksek puanlar elde etmesi gerekmektedir. Bu nedenle Gibson
ve Birkinshaw (2004) çift yönlülüğü iki strateji puanlarını çarparak, He ve Wong (2004) ise puanları
birbirinden çıkararak mutlak fark üzerinden hesaplamışlardır. Lubatkin v.d., (2006) ise farklı
yöntemleri deneyerek oluşturdukları modelde iki stratejinin toplanarak bir çift yönlülük indeksinin
oluşturulduğu durumda en az veri kaybının yaşandığını ve en uygun modelin ortaya çıktığını
belirtmişlerdir. Bu nedenle bu çalışmada da çift yönlülük iki stratejinin toplam puanları üzerinden
hesaplanmıştır. Tablo 4’te katılımcıların “Yararlanıcı”, “Keşfedici” ve “Çift Yönlülük” puan
ortalamaları yer almaktadır. Buna göre yararlanıcı strateji eğilimi puan ortalaması 25,9 iken, keşfedici
strateji eğilimi ortalaması 26,4, çift yönlülük puanları ortalaması ise 52, 4 olarak bulunmuştur.
Tablo 4: Katılımcıların Yararlanıcı, Keşfedici ve Çift Yönlülük Puanları
En
Düşük En Yüksek Ortalama
Standart
Sapma N
Yararlanıcı Strateji
1
2,00
35,00
2
5,9417
6,83822
103
Keşfedici Strateji
1
3,00
35,00
2
6,4757
8,12868
103
Çift Yönlülük
2
5,00
70,00
5
2,4175
14,49038
103
Araştırma amacı doğrultusunda araştırmaya katılan otel işletmelerinin çift yönlülük düzeylerini
belirlemek için ise iki aşamalı kümeleme analizi gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar Tablo 5’de
görülmektedir.
Tablo 5: Otel İşletmelerinin Çift Yönlülük Düzeyine Göre Kümeleme Analizi Sonuçları
Çift Yönlülük
N
Yüzde
Yüksek Çift yönlülük
69
67,0
Düşük Çift Yönlülük
34
33,0
Toplam
103
100,0
Tablodan da anlaşılacağı üzere kümeleme analizi sonucunda 103 otel işletmesi, çift yönlülük
(ambidexterity) seviyesi yüksek 69 otel (%67) ve çift yönlülük (ambidexterity) seviyesi düşük 34 otel
(%33) olmak üzere iki kümeye ayrılmıştır.
Daha önce de belirtildiği gibi çift yönlülük her iki stratejiyi de etkili olarak kullanabilmeyi
ifade etmektedir. Bu durumda her iki stratejiden alınan puanların da yüksek olması çift yönlülüğün
yüksek olması anlamına gelmektedir. Bu nedenle çift yönlülük düzeyine göre yararlanıcı ve keşfedici
strateji kullanma eğilimlerinin belirlenmesi için t-testine başvurulmuştur. Tablo 6, çift yönlülük
düzeylerine göre katılımcıların yararlanıcı strateji puanları karşılaştırmasını göstermektedir. Tabloya
göre işletmelerin almış oldukları yararlanıcı strateji puanları, çift yönlülüğü yüksek olan grup ile düşük
olan grup arasında anlamlı farklılıklar göstermektedir (p<0,05). Çift yönlülük düzeyi yüksek olan
katılımcılar, düşük olan katılımcılara göre daha yüksek yararlanıcı strateji puanları almışlardır (
=30,1594).
Yine aynı şekilde çift yönlülüğü düşük ve yüksek olan gruplar açısından keşfedici strateji
kullanma eğiliminin t-testiyle karşılaştırılması Tablo 7’de yer almaktadır. Tabloya bakıldığında çift
yönlülük düzeyine göre otel yöneticilerinin keşfedici strateji puanlarının da farklılık gösterdiği
görülmektedir. Çift yönlülük düzeyi yüksek olan grubun keşfedici strateji puanları da çift yönlülük
düzeyi düşük olan gruba göre nispeten daha yüksektir.
İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi, Cilt 5, Sayı 3, 2017, ss.47-58
55
Tablo 6: Çift Yönlülük Düzeyine Göre Yararlanıcı Strateji Karşılaştırılması
Küme
Ortalama
Std.Sapma
t
-
değeri
p
-
değeri
Yararlanıcı
Strateji Puanı
Yüksek çift yönlülük 69 30,1594 3,12308 18,901 ,000
Düşük çift yönlülük 34 17,3824 3,42906
Çift yönlülük düzeyine göre katılımcıların yararlanıcı ve keşfedici boyutlarında anlamlı
farklılıklar göstermesi ve çift yönlülük düzeyi yüksek olan katılımcıların hem yararlanıcı hem de
keşfedici boyutlarda daha yüksek puanlar alması çift yönlülüğün tanımında geçen “yararlanıcı ve
keşfedici stratejilerin aynı anda kullanılması” ifadesini destekler bir sonuçtur.
Tablo 7: Çift Yönlülük Düzeyine Göre Keşfedici Strateji Karşılaştırılması
Küme
Ortalama
Std.Sapma
t
-
de
ğeri
p
-
değeri
Keşfedici
Strateji Puanı
Yüksek çift yönlülük 69 31,7246 3,36454 24,354 ,000
Düşük çift yönlülük 34 15,8235 2,52827
Bu noktada merak edilen esas husus, çift yönlülüğü yüksek ve düşük olan gruplarda
yöneticilerin bireysel yenilikçilik puanlarının farklılaşıp farklılaşmadığıdır. Çünkü bu, yöneticilerin
bireysel yenilikçilik yönelimi ile işletmelerinin çift yönlülük eğilimi arasındaki ilişkinin ortaya
koyulmasına yönelik önemli bir gösterge olabilecektir. Tablo 8, çift yönlülük düzeylerine göre
katılımcıların bireysel yenilikçilik karşılaştırmasını göstermektedir. Tabloda görüldüğü gibi çift
yönlülüğü yüksek olan grup ile düşük olan grup arasında işletmecilerinin bireysel yenilikçilik
eğilimleri anlamlı farklılıklar göstermektedir (p<0,05). Çift yönlülük düzeyi yüksek olan grubun
yöneticileri, düşük olan gruba göre oldukça yüksek bireysel yenilikçilik puanlarına sahiptirler (
=78,95, =49,02). Başka bir ifade ile çift yönlülük düzeyi yüksek olan otel grubunda yöneticilerin
bireysel anlamda daha fazla yenilikçi olduğu, çift yönlülük düzeyi düşük olan otel grubunda ise
yöneticilerin bireysel yenilikçilik eğilimlerinin nispeten daha düşük olduğu görülmektedir.
Tablo 8: Çift Yönlülük Düzeyine Göre Bireysel Yenilikçilik Karşılaştırılması
Küme
Ortalama
Std.Sapma
t
-
değeri
p
-
değeri
Bireysel
Yenilikçilik
Puanı
Yüksek çift yönlülük 69 78,9565 7,98608 10,338 ,000
Düşük çift yönlülük 34 49,0294 15,92118
Bu aşamada, araştırmanın temel amacı doğrultusunda yöneticilerin bireysel yenilikçilik
kategorileri ile işletmenin çift yönlülük eğilimi arasındaki ilişkinin ortaya konabilmesi için Ki-Kare
analizi yapılmıştır. Sonuçlar Tablo 9’da gösterilmektedir.
Tablo 9, bireysel yenilikçilik düzeyi ile çift yönlülük düzeyi arasındaki ilişkiyi ortaya
koymaktadır. Analizin gerçekleştirilebilmesi için çift yönlülük düzeyi iki aşamalı kümeleme analizi
sonucu elde edilmiş iki küme, bireysel yenilikçilik düzeyi ise katılımcıların bireysel yenilikçilik
sorularına verdikleri cevap karşılığında aldıkları puan göz önüne alınarak 94 puan üzerinden 68 üstü
puan alan bireyler yenilikçi, 64 altı puan alan bireyler düşük yenilikçi olarak kabul edilip oluşturulan
iki grup halinde düzenlenmiştir. Tabloya göre, bireysel yenilikçilik düzeyi yüksek yöneticilerin
%90,4’ünün otellerinin çift yönlülük düzeyi yüksekken, bireysel yenilikçilik düzeyi düşük olanların
%90’ının otellerinin çift yönlülük düzeyi de düşüktür. Başka bir deyişle, bireysel yenilikçilik düzeyleri
yüksek olan yöneticilerin otellerinin çift yönlülük düzeyi, bireysel yenilikçilik düzeyi düşük olan
yöneticilere göre daha yüksektir.
Otel İşletmecilerinin Bireysel Yenilikçilik Profili ve Çift Yönlülük Düzeyi İlişkisi
56
Tablo 9: Bireysel Yenilikçilik Düzeyi ile Çift Yönlülük Düzeyi İlişkisi
Bireysel
Yenilikçilik
Çift Yönlülük Düzeyi
Toplam
Yüksek
Düşük
Yüksek
N
66
7
73
Yenilikçilik içindeki %
90,4%
9,6%
100,0%
Çiftyönlülük
içindeki %
95,7%
20,6%
70,9%
Düşük
N
3
27
30
Yenilikçilik içindeki %
10,0%
90,0%
100,0%
Çiftyönlülük
içindeki %
4,3%
79,4%
29,1%
Toplam
N
69
34
103
Yenilikçilik içindeki %
67,0%
33,0%
100,0%
Çiftyönlülük
içindeki %
100,0%
100,0%
100,0%
NOT: Pearson χ2: 62,170; s.d.:1; p:<0,001;Beklenen değeri 5’in altında olan hücre oranı: %0,0;
En küçük beklenen değer: 9,90
8. Sonuç
Bilgi toplumuna geçişin bir yansıması olarak dünya pazarlarının küreselleşmesi, artan
dinamizm, sonsuz değişim ve gelişim içerisinde olan müşteri istekleri, yenilik beklentilerinin ve
ihtiyaçlarının sürekli artan hızı, örgütleri çok yönlü olmaya zorlamaktadır. Örgütler, çoğunlukla
bulundukları piyasalarda rekabet üstünlüğü sağlayabilmek için inovasyon yolunu seçerler ancak
örgütlerin hem mevcut yeteneklerden faydalanmaları (yararlanıcı strateji) hem de yenilerini araştırıp
keşfetmeleri (keşfedici strateji) günümüzde önemli hale gelmektedir. Buna, çağın gerisinde kalmamak
için sürekli yeni arayışlar, keşifler peşinde olmak ve var olan yeteneklerden de en uygun şekilde
faydalanmak anlamına gelen çift yönlülük (ambidexterity) denilmektedir.
Otel işletmecileri üzerinde bireysel yenilikçilik ve çift yönlülük ölçekleri kullanılarak yapılan
bu araştırmada otel yöneticilerinin yenilikçilik düzeyleri belirlenmiştir. Buna göre, araştırmaya katılan
otel yöneticilerinin %28,2’si “Yenilikçi”, %42,7’si “Öncü”, %2,9’u “Sorgulayıcı”, %5,8’i “Kuşkucu”,
%20,4’ü “Gelenekçi”dir. Bu sonuç otel işletmecilerinin çoğunluğunun yenilikçilik düzeylerinin
yüksek olduğunu göstermektedir. Araştırma sonucunda otel işletmelerinin yararlanıcı puan ortalaması
25,9; keşfedici puan ortalaması 26,4 ve çift yönlülük eğilimi puan ortalaması ise 52,4 olarak
bulunmuştur. Yapılan kümeleme analizi sonucunda 103 otelden oluşan araştırma evreni, çift yönlülük
eğilimi yüksek 69 otel (%67) ve çift yönlülük eğilimi düşük 34 otel (%33) olmak üzere iki kümeye
ayrılmıştır. Bu iki küme arasında ise yöneticilerinin bireysel yenilikçilik puanı açısından istatistiksel
olarak anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Araştırmanın en önemli sonucu bireysel yenilikçilik düzeyi ile otel işletmesinin çift yönlülük
düzeyi arasındaki ilişkiyi ortaya koymasıdır. Bireysel yenilikçilik düzeyi yüksek yöneticilerin
%90,4’ünün otellerinin de çift yönlülük düzeyi yüksekken, bireysel yenilikçilik düzeyi düşük olanların
%90’ının çift yönlülük düzeyi düşüktür. Buna göre bireysel anlamda daha yenilikçi olan işletmecilerin
otel işletmelerinin yüksek düzeyde çift yönlülüğe sahip olduğu söylenebilir. Bu bulgudan hareketle
araştırmanın yürütüldüğü evrenin niteliği de göz önüne alınarak karar verici konumunda olan
sahip/yöneticilerin yenilikçilik düzeylerinin işletmelerine de yansıdığı yorumu yapılabilir. Çalışmada
ortaya konan bu ilişki en başlarda da belirtildiği gibi çift yönlülük kavramının yeniliğin farklı türlerine
işaret ettiği yönündeki ifadeyle örtüşmektedir. Bu durumda çift yönlülük aslında hem şu anı en iyi
şekilde değerlendirmeye yönelik küçük çaptaki aşamalı (incremental) yenilikleri, hem de geleceği
şekillendirmeye yönelik daha büyük çaptaki radikal yenilikleri yapma yönündeki yeteneği ifade
etmektedir. Yöneticilerin bireysel yenilikçilik yönelimleri hem yararlanıcı hem de keşfedici stratejileri
en etkili şekilde kullanmalarını sağlamaktadır. Dolayısıyla yenilikçilik yöneliminin düşüklüğü iki
stratejiyi de etkili kullanmanın önüne geçmekte, çift yönlülük düzeyini de düşürmektedir.
Birçok araştırmada olduğu gibi bu araştırmanın da sınırlamaları söz konusudur. Bu araştırma,
Kızkalesi’nde yer alan belediye belgeli otellerde yapılmıştır. Özellikle sahip/yöneticiler üzerinde
İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi, Cilt 5, Sayı 3, 2017, ss.47-58
57
yapılması ve bu kişilerin otel faaliyetlerinde neredeyse tek karar verici olmaları araştırma sonuçları
değerlendirilirken dikkate alınmalıdır. Araştırmanın amacı için bu durum avantaj yaratsa da, büyük
otel işletmeleri söz konusu olduğunda çift yönlülük eğilimiyle ilişkili olabilecek çok sayıda farklı
değişken söz konusu olabilecektir. Çalışma neden sonuç ilişkilerini açıklamaya, örneğin yöneticilerin
hangi özelliklerinin bireysel yenilikçiliklerini etkilediğine veya çift yönlülüğün performansa olan
etkisine yönelik olarak tasarlanmamıştır Çift yönlülük düzeyi yüksek olan işletmelerin
performanslarının da karşılaştırılması ve hatta yöneticilerin özelliklerinin bireysel yenilikçilik
yönelimlerine etkisinin belirlenmesi konuyla ilgili daha ileri yorumların yapılabilmesini
sağlayabilecektir.
Kaynaklar
Auh, S., Menguc, B. 2005. Balancing Exploration and Exploitation: The Moderating Role of
Competitive Intensity. Journal of Business Research, 58, 1652-1661.
Benner, M.J., Tushman, M.L. (2003). Exploitation, Exploration, and Process Management: The
Productivity Dilemma Revisited. Academy of Management Review, 28, 238-256.
Birkinshaw, J., Gibson, c. (2004). Building Ambidexterity into an Organization. Sloan Management
Review, 45, 47-55.
Bodwell, W., Chermark, T. J. (2010). Organizational Ambidexterity: Integrating Deliberate and
Emergent Strategy With Scenario Planning. Technological Forecasting&SocialChange, 77,
193-202.
Boumgarden, P., Nickerson, J., Zenger, T. (2012). Sailing Into the Wind: Exploring the Relationships
Among Ambidexterity, Vacillation and Organizational Performance. Strategic Management
Journal,33, 587-610.
Braak, J. (2001). Individual Characteristics Influencing Teachers’ Class Use of Computers. Journal of
Educational Computing Research, 25(2), 141-157.
Damanpour, F. (1991). Organizational Innovation: A Meta Analysis of Effects of Determinants and
Moderators. Academy of Management Journal, 34, 555-590.
Duncan, R. (1976). The Ambidextrous Organization: Designing Dual Structures for Innovation. The
Management of Organization, New York: North Holland, 167-188.
Fındıklı, M. A., Pınar, İ. (2014). Örgüt Kültürü Algısı ve Örgütsel Çift Yönlülük İlişkisi: Örgütsel
Düzeyde Bilgi Paylaşımının Aracılık Etkisi. Yönetim ve Ekonomi: Celal Bayar Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 21(1), 155-171.
Gündüz, E. (2013). The Competitive Tension as a Moderator for Strategic Innovation. Procedia-Social
and Behavioral Sciences, 99, 553-561.
He, Z., Wong, P. (2004). Exploration vs. Exploitation: An Empirical Test of The Ambidexterity
Hypothesis. Organization Science, 15(4), 481-494.
Herron, L. (1992). Cultivating Corporate Entrepreneurs. Human Resource Planning, 15(4), 3-14.
Hurt, H.T., Joseph, K., Cook, C.D. (1977). Scales for The Measurement of Innovativeness. Human
Communication Research, 4(1), 58–65.
Jansen, J. (2005). Ambidextrous organizations: a multiple-level study of absorptive capacity,
exploratory and exploitative innovation and performance: Rotterdam.
Jansen, J.J.P., George, G., Van den Bosch, F.A.J., Volberda, H.W. (2008). Senior Team Attributes and
Organizational Ambidexterity: The Moderating Role of Transformational Leadership. Journal
of Management Studies, 45, 982-1007.
Khazanchi, S., Lewis, M., Boyer, K. (2007). Innovation-Supportive Culture: The Impact Of
Organizational Values on Process Innovation. Journal of Operations Management, 25, 871-884.
Lin, H.E., McDonough E.F. (2011). Investigating the Role of Leadership and Organizational Culture
in Fostering Innovation Ambidexterity, IEEE Transactions On Engineering Management, 58(3),
497-509.
Lubatkin, M. H., Şimşek, Z. Ling, Y., Veiga, J. F. (2006). Ambidexterity and Performance in Small-
To Medium-Sized Firms: The Pivotal Role of Top Management Team Behavioral Integration.
Journal of Management, 32(5), 646-672.
Otel İşletmecilerinin Bireysel Yenilikçilik Profili ve Çift Yönlülük Düzeyi İlişkisi
58
March, J. G. (1991). Exploration and Exploitation in Organizational Learning. OrganizationalScience,
2(1), 71-87.
Mesci M., Bozkurt Ö., (2013). Otel İşletmelerinde Yenilik Yönetimi. Sidas Yayınları, İzmir.
Mihalache, M., Mihalache, O. R. (2016). Organizational Ambidexterity and Sustained Performance in
The Tourism Industry. Annals of Tourism Research, 56(C), 142-144.
Moreno Luzon, Maria, D., Jaume Valls Pasola (2011). Driving Organizational Ambidexterity and
Total Quality Management: Towards A Research Agenda. Management Decision, 49(6) , 927-
947.
O’Reilly, C. A., Tushman, M.L. (2013). Organizational Ambidexterity: Past, Present, and Future. The
Academy of Management Perspective, 27(4), 324-338.
O’Reilly, C. A., Tushman, M. L. (2008). Ambidexterity As a Dynamic Capability: Resolving the
Innovator’s Dilemma. Research in Organizational Behavior, 28, 185-206.
Prange, C., Schlegelmilch, B.B. (2009). The Role of Ambidexterity in Marketing Strategy
Implementation: Resolving The Exploration-Exploitation Dilemma. Business Research, 2, 215-
240.
Raisch S., Birkinshaw, J., Probst, G., Tushman, M.L.L (2009). Organizational Ambidexterity:
Balancing Exploitation and Exploration for Sustained Performance. Organization Science,
20(4), 685-695.
Reeves, M.,Haanas, K., Hollingsworth, J., Pasini, F.L.S. (2013). Ambidexterity: The Art of
ComplexEnvironments. Perspectives, The Boston Colsulting Group.
Rogers, E.M. (2003). Diffusion of Innovations. (5. Baskı). New York: Free Press.
Stubner, S., Blarr, W. H., Brands, C., Wulf, T. (2012). Organizational Ambidexterity and Family Firm
Performance. Journal of Small Business and Entrepreneurship, 25(2), 217-229.
Şimşek, Z., Heavey, C., Veiga, J.F., Souder, D. (2009). A Typology for Aligning Organizational
Ambidexterity’s Conceptualizations, Antecedents and Outcomes. Journal of Management
Studies, 46, 864-894.
Tan, M., Liu, Z. (2014). Paths To Success: An Ambidexterity Perspective on How Responsive and
Proactive Market Orientations Affect Smes’ Business Performance. Journal of Strategic
Marketing, 22(5), 420-441.
Tang, T.W. (2014). Becoming an Ambidextrous Hotel: The Role of Customer Orientation.
International Journal of Hospitality Management, 39, 1-10.
Yuan, F., Woodman, R.W. (2010). Innovative Behavior in The Workplace: The Role of Performance
and Image Outcome Expectations. Academic Management Journal, 53(2), 323-342.