BookPDF Available

Beden Terbiyesi: Erken Dönem Türk Spor Politikalarının Sosyo-Politik Temelleri

Authors:

Abstract

Cumhuriyetin ilk yıllarında çocukların ve gençlerin eğitimine büyük bir önem verilmiş ve Türk milli eğitim sistemi, milliyetçi ve devletçi bir temel üzerinde yapılandırılmaya çalışılmıştır. Ancak ilerleyen yıllarla birlikte, Dünyadaki ekonomik ve politik gelişmelere paralel olarak eğitim sistemi daha belirgin bir biçimde devletçi bir nitelik kazanmış, eğitimle ilgili tüm alanlar devletin doğrudan denetimi altına alınarak, kurucu ilkelere bağlı vatandaşlar yetiştirilmesi temel bir öncelik olarak benimsenmiştir. Özellikle 1930’lu yıllar eğitimle ilgili önlemlerin her yönüyle daha belirgin hale geldiği ve bu alanın kesin bir biçimde devletin denetimi altına alındığı bir dönem olmuştur. Bu denetim hem hazırlanan parti programlarında hem de yasal düzenlemelerde kendini bariz bir biçimde göstermiş, bütün bu düzenlemelerde ulus-devlet nosyonu kuvvetli bir biçimde vurgulanmaya başlanmıştır. Bu düzenlemelerin en önemlilerinden bir tanesi de müfredatta yapılan düzenlemelerdir. 1930’lu yıllarda, coğrafya, tarih, vatandaşlık, yurt bilgisi gibi dersler ileri derecede ideolojik bir içerikle kurgulanarak, toplumun ulus-devlet etrafında bütünleşmesi sağlanmaya çalışılmıştır. İmparatorluğun çöküşünü takip eden süreçte ulus-devlet nosyonu üzerinde yükseltilmek istenen yeni Cumhuriyetin yöneticilerinin olağanüstü şartlar altında görev yaptıkları hatırda tutulduğunda, eğitimin tüm unsurlarını pragmatik bir yaklaşımla ele almaları daha anlaşılabilir hale gelmektedir. Bu pragmatizm de doğal olarak Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri ekseninde oluşturulan resmi ideolojiye (Kemalizm) hizmet etmiştir. Bütün toplumsal alanları kontrol altında tutmaya çalışan Cumhuriyet yönetimi, toplumsal hâkimiyetinin artmasına paralel olarak beden eğitimi ve sporu da denetimi altında tutmaya çalışmıştır. Başlangıçta daha liberal temellerde yapılanan sportif teşkilatlar, zamanla devlet denetimi altına sokulmuş ve özellikle spor kulüpleri sıkı bir takip altına alınmıştır. Devlet denetiminde yapılan yaygın kamp uygulamaları dönemin ruhuna uygun olarak çocuk ve gençlerin bedensel gelişimlerini sağlamalarına hizmet ettiği kadar, onların kurucu ilkelere bağlı bireyler olmasını da sağlamayı esas almıştır. Bu gelişmeleri beden eğitimi ve spor politikalarının zamanla daha çok otoriterleşmesi olarak yorumlamak yerine, resmi ideolojinin bütün toplumsal alanlara hâkimiyetinin bir sonucu olarak okumak daha doğru olacaktır. Günümüzdeki spor politikalarını ve bu politikalara yönelik eleştirileri daha sağlıklı değerlendirebilmek açısından ilk dönem politikalarınu doğru anlamak ve yorumlamak son derece önemlidir. Beden eğitimi ve spor alanında kuruluş dömeninde oluşturulan birçok yapının günümüze kadar uzandığı dikkate alındığında, bu dönemi nesnel bir yaklaşımla değrlendirme girişimleri daha çok değer kazanmaktadır. Yakın tarihe dair gerçekliklikleri ideolojik tarafgirlik parantezinin dışında durmayı başararak değerlendirmek, yeni üretilecek politikaların da sağlıklı temellere dayandırılabilmesi açısından son derece önemlidir. Bu vesileyle, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde doktora öğrencisi olarak bulunduğum 2006-2007 eğitim-öğretim yılında şahsıma yakın ilgi göstererek sporun siyasal izdüşümüne dair güçlü bir merak duymamı sağlayan merhum Prof. Dr. Kurthan Fişek hocayı rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Ayrıca, Gazi Üniversitesinde 2011 yılında tamamladığım “Siyasal Toplumsallaşma Aracı Olarak Beden Eğitimi ve Spor; İşçi Sporları ve Türkiye’deki Etkileri (1923-1938)” başlıklı doktora tez çalışmam için yapmış olduğum araştırmanın bir parçası niteliğindeki bu eserin oluşması için yapıcı eleştireleri ve teşviği sebebiyle Prof. Dr. Hayati Beşirli’ye ve tez danışmanım Prof. Dr. Mehmet Güçlü’ye şükranlarımı arz ediyorum.
A preview of the PDF is not available

Supplementary resource (1)

... Bu düzenlemelerden birisi de 1938 yılında kabul edilen "Beden Terbiyesi Kanunu" dur. Kanun, günümüz Türkiyesinin spor örgütünün temelini oluşturduğu için (Türkmen, 2018) Türk spor yönetim sisteminde de önemli bir yere sahiptir. Beden Terbiyesi Kanunu, militarist eğilimlerin kurumsallaşmasının yanı sıra (Akın, 2004), resmî öjenik eğilimlerin de açık bir tezahürüdür (Yıldız, 2013). ...
... Cumhuriyet'in de "ilerleme" yolunda her alanda insan gücüne ihtiyacı vardır (Alemdaroğlu, 2017). Bu kapsamda "halk sağlığını korumanın en basit ve ucuz yöntemi" olan beden terbiyesi ve spor (Akın, 2004), Cumhuriyet'in devamını sağlayacak, sağlıklı ve güçlü nesiller yetiştirme amacıyla kültürel, bilimsel ve tatbikî eğitimin bir parçası ve tamamlayıcısı olarak kurgulanmış (Türkmen, 2018); "yeni adam"ı yaratma projesinin önemli bir parçası olarak görülmüştür (Akın, 2004). ...
... Kemalist rejimin, beden terbiyesine yönelik öjenik eğilimli diğer uygulamalarına "gençlik ve sağlık kampları", "resmî bayram ve törenler" ve "güzellik yarışmaları" örnek verilebilir. Askerî nitelikte çalışma disiplinine sahip gençlik ve sağlık kamplarında "sağlık açısından çok zayıf, fakir ve bakımsız çocukların açık havada bakım altında iyi beslenerek kuvvetlendirilmesi ve eğitilmiş, sağlam bir bünyeyle okullarına geri dönmesi" amaçlanmıştır (Türkmen, 2018). Resmî bayram ve törenler, ulusun beden ve zihin güzelliğinin sergilendiği gösterilerdir. ...
Article
Irk ıslahı bilimi olarak tanımlanabilen öjeni, mükemmel ve üstün insan toplulukları meydana getirmeyi amaçlayan politikalar içermektedir. Dolayısıyla öjeni, bireylerin ve toplumun devlet tarafından yeniden biçimlendirildiği bir politikadır. Yirminci yüzyılda yayılmaya başlayan öjenik politikalar, genellikle sağlık, nüfus, beden terbiyesi ve spor alanlarında karşımıza çıkar. Türkiye’de öjenik uygulamalar erken Cumhuriyet Türkiyesi döneminde, İkinci Dünya Savaşı öncesinde görülse de öjenik eğilimlere geç Osmanlı döneminde rastlanılmaktadır. Çalışma Geç Osmanlı döneminde başlayan beden siyaseti ve öjenik eğilimlerin erken Cumhuriyet Türkiyesindeki beden terbiyesi ve spor konuları üzerine etkilerini içermektedir. Bu kapsamda resmî öjenik politikaların en açık bir kanıtı olan 3530 Sayılı Beden Terbiyesi Kanunu incelenmiştir. Bu kanun günümüz Türkiyesinin spor örgütlenmesinin de temeli kabul edilmektedir. Çalışmanın amacı beden terbiyesi ve spor alanlarında öjeni düşüncesinin, geç Osmanlı döneminden erken Cumhuriyet Türkiyesine gelişim seyrini ve Beden Terbiyesi Kanunu’nun öjenik boyutlarını ortaya koymaktır. Böylelikle erken Cumhuriyet Türkiyesinde öjenik spor politikaları okumalarının daha anlaşılır kılmak amaçlanmaktadır. Çalışmanın yöntemi belirtilen dönemi kapsayan beden politikaları ve öjeni konularına dair çalışmalar üzerine yapılan bir literatür araştırmasına dayanmaktadır ve doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerine dair aile, nüfus, spor, sağlık ve beden ile ilgili politika ve yasal düzenlemelerine ilişkin kitap, makale, tez vb. gibi belgeler veri kaynağı olarak kullanılmıştır. Ayrıca Beden Terbiyesi Kanunu’nun ruhunu ortaya koyan TBMM Zabıt Ceridelerinden bilhassa faydalanılmıştır.
Article
Full-text available
Osmanlı Devleti, askerlerinin talim ve terbiyesine dikkat etmiş ve güçlü ordular kurmuştur. Ancak bilim ve teknikte ciddi bir ilerleme kaydedemeyen imparatorluk, askeri alanda güçsüzleşmiş ve 19. yüzyılın sonlarına doğru tüm halkın beden terbiyesine önem veren çalışmalar yürütmüştür. İçinde milliyetçilik anlayışının da barındığı bu çalışmalar, Türkiye için bir tür laboratuvar niteliğinde olmuştur. İmparatorluğa bağlı uluslar, kendi milli devletlerini kurdukça imparatorluk içindeki aydın kesim Türk kimliğine daha sıkı sarılmıştır. I. Dünya Savaşı ve ardından gelen Milli Mücadele üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Osmanlının yanlış veya doğrularından dersler çıkararak milli bir devlet üzerine temellenmiştir. Halkın ruhen ve bedenen sağlıklı olması, eğitimde önemle üzerinde durulan bir konu olmuştur. Milliyetçilik ilkesiyle de bütünlük arz eden beden terbiyesi eğitimi, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmanın en temel şartlarından sayılmıştır. Milletler için bir toplumun bedenen ve ruhen sağlıklı olması önemlidir. Bu nedenle Hastalıklarla mücadele etme noktasında sağlam vücut kavramı insanlık tarihi kadar eskidir. Güçlü ve kuvvetli beden, dönemin şartları açısından devletlerin devamlılığı için gerekli görülmüştür. Bu bağlamda spor, geçmiş yüzyıllardan günümüze uzanan ve içinde birçok farklı dalları barındıran bir tür dinlenme, sağlıklı olma, eğlenme faaliyetleri olarak devletler tarafından desteklenmiştir. Hem Osmanlı hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde spora ve dolayısıyla beden terbiyesine verilen önem birçok araştırmada konu olmuştur. Ancak beden terbiyesine milliyetçilik ilkesi çerçevesinde araştırmak çalışmayı diğerlerinden farklı kılmaktadır. Araştırma sürecinde birincil kaynaklar özellikle tercih edilmiştir.
Article
Türkiye Cumhuriyeti, 100.yılında tüm alanlarda olduğu gibi spor alanında da gelişme göstermiş ve uluslararası rekabet düzeyine erişmiştir. Bu durum, genç Türkiye Cumhuriyeti içerisinde görev almış olan spor elemanlarının çeşitli özverili çalışmaları neticesinde gerçekleşmiştir. Spor yönetimi alanında önce ulusal, daha sonraları ise uluslararası başarı kazanabilmek ve küresel dünyada Türkiye’nin yükselen sesini duyurmak amacıyla birçok örgütlenme yapısı kurulmuştur. Bu yapılar, her zaman bir öncekinin devamı niteliğinde olup, spor alanında gelişmiş bir perspektif sunmaya çalışmıştır. Kurulan tüm spor örgütleri, uluslararası alanda sportif başarısı olan ülkelerin çalışmalarını model almış ve ulusal anlamda uygulamaya çalışmıştır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile başlamış olan bu politika; zaman içerisinde yurt dışından gelen veya oraya gönderilen spor elamanlarının doğrudan katkıları sayesinde hızlı bir ivme göstermiştir. Zaman içerisinde spor yönetimi açısından ülkemizin eksikleri belirlenerek, kurulan örgütlenme yapısı genişletilmeye çalışılmış ve yıllar ilerledikçe yerini daha profesyonel spor örgütlenmesine bırakmıştır. Bu doğrultuda alanında uzman ekiplerin görevlendirilmesi, antrenörlerin yurt dışı eğitimleri ile yetiştirilmesi, sosyal ve ekonomik katkıların genişletilmesi gibi politikalar uygulanmış ve neticesinde büyüyen spor örgütlenmesi Bakanlık düzeyine erişmiştir. Bakanlık düzeyine gelmiş spor politikaları, başta Olimpiyatlar olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası başarılar getirmiş ve gerekli olan ihtiyaçların ilerleyen dönemlerde daha doğru belirlenerek, giderilmesi sağlanmıştır. Spor yönetimi ve örgüt yapısı ülkemizde halen gelişen ve kendisine asıl istenen rolü bulmaya çalışan bir yapıdır. Dolayısıyla 100.yılda ortaya konulan bu başarı, gelecek spor politikaları için bir başlangıç noktası olacak ve daha rasyonel adımların atılması adına yapılan girişimlerin ilk halkası olacaktır. Türk gençliği ve spor elemanları, bu geçen 100 yıllık perspektiften öğrenecekleri ile spor alanındaki başarılarını katlayacaktır.
Article
Full-text available
MUTLU TÜRKMEN (2018), BEDEN TERBİYESİ ERKEN DÖNEM TÜRK-SPOR POLİTİKALARININ SOSYO-POLİTİK TEMELLERİ (Ankara: Spor Yayınevi ve Kitabevi, 202 sayfa, ISBN: 978-605-81186-4-5)
Article
Full-text available
Cumhuriyet sonrası modernleşme deneyiminin, siyasal olarak yeni bir yapılanma niteliği taşımasının ötesinde, mekansal ve toplumsal kimliği etkileyen değişimler içerdiği söylenebilir. Yaşama alışkanlıklarının ve biçimin her alanında yenilenme içeren devrimler ile ‘modern’ kimliğin inşaası hedeflenmiştir. Bu kapsamda, devletin değişim ve kalkınma hedeflerini bir araya getirerek kurduğu sanayi yerleşkeleri, Anadolu kentlerindeki mekansal ortamın ve toplumsal yapının yenilenmesine katkı sağlamıştır. Kayseri, devletin -bu amaçla- ilk sanayi yatırımlarını gerçekleştirdiği kenttir. Ülkenin ilk ağır sanayi yatırımı olarak kurulan Tayyare (uçak) Fabrikası (1926), devlet merkezli yapılanmanın ilk örneği Sümerbank Bez Fabrikası (1935) ve Şeker Fabrikası (1955), yarattıkları iş olanakları ve barınmadan eğitime sundukları hizmetler ile kentleşme sürecini, konutun biçimi ile üretimini ve sosyal ortamı etkilemişlerdir. Özellikle lojmanlar ve çevrelerinde çalışanlarınca kurulan kooperatifler ile devam eden konutlar, ortaya çıkardıkları biçimsel ve kurgusal farklılık ile kentin gelişimine ve kimliğin değişimine yön vermiştir. Modernlik olgusunun birey merkezli tartışmaları, içerdiği farklılık arayışı ve ortaya çıkardığı kriz hali ile devletin sanayi yatırımlarını kurarken ve işletirken ortaya koyduğu yöntem arasındaki çelişki, Türkiye Modernleşmesi’nin kendine has bir deneyim olarak kavranmasını gerektirmektedir. Bu bakışla çalışma kapsamında, Türkiye’de Cumhuriyet’in ilanı sonrası modernleşme deneyimine bağlı olarak, Kayseri’de devlet tarafından kurulmuş bu üç işletme ve çevrelerinde gelişen konut yerleşimlerinin, kentteki modernleşme sürecine, mekansal ve toplumsal değişime etkilerinin incelemesi amaçlanmıştır.
Article
May Youth And Sports Day had been celebrated on a local level for quite a while before it was started to be celebrated as a formal National Day. The Nation played an essential role in bringing the Day on a national level. Although it had not been accepted as a formal National Day initially, it was first celebrated on a national level in 1935. Republican People's Party was influential in these celebrations from 1936 up to 1938. It was accepted as a formal National Day nearly five months before Atatürk's death. Atatürk had attended only 1938 ceremonies.
Article
zet Atatürk ve İnönü dönemlerini birlikte ele aldığımızda Cumhuriyet'in ve Tek Parti'nin politikaları içinde çocukların ve gençlerin her anlamda eğitilmesi, en öncelikli uygulamaların başında gelmektedir. Çalışmamıza konu olan Kızılay Gençlik ve Sağlık Kampları, eğitim ve sağlık politikası uygulamalarına birkaç alanı da içine alan iyi birer örnektirler. Bu kamplar, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi içinde eğitim kuruluşlarından biri olarak ele alınmalı ve İnönü Dönemi'nin tamamı olmak üzere Tek Parti Dönemi'nin gençlik, sağlık, beden terbiyesi ve spor alanlarındaki politikalarını kapsayan başarılı uygulamalardan biri olarak görülmelidirler. Bu ve benzeri uygulamalar, savaştan önce başlamış ve savaş yıllarının bütün zorluğu ve ağır yaptırımlarına rağmen etkinliklerini sürdürebilmişlerdir. Gençlik ve sağlık kamplarının açılmasıyla okulların yaz tatilleri zamanında çok zayıf, fakir ve bakımsız çocukların açık havada disiplinli ve bakım altında iyi beslenerek kuvvetlendirilmesi, eğitilmiş ve sağlam bir bünyeyle okullarına gönderilmesi amaçlanmıştır. Sonuçlar, amacın başarıya ulaştığını göstermektedir. Abstract Considering the periods of M. Kemal Atatürk and Ismet Inönü together, education of the children and the youth is pre-eminent among the preferential practices in the policies of the Single-Party. The Red Crescent's Youth and Health Camps which are the subject of this study must be considered among those successful exemplary practices covering the policies in the branch of youth, public health, physical training and sports during the Single-Party Period, particularly in the education and healthcare policies. These camps shall be considered one of the educational institutions in the history of the Republic of Turkey. Practices started prior to the war and could carry on their activities despite all the difficulty and aggravated sanctions of the war years.
1932: 1, Akt. Çapan, s. 95
  • Selim Sırrı
Selim Sırrı, 1932: 1, Akt. Çapan, s. 95.
Akt. Çapan, s. 102. 204 Cantek ve Yarar, s
  • Selim Sırrı
Selim Sırrı, 1943: 19, Akt. Çapan, s. 102. 204 Cantek ve Yarar, s. 206-207.
Milli Spor Temaslarından Vazgeçmeli
  • D Remzi
Remzi, D. (1934). Milli Spor Temaslarından Vazgeçmeli, Spor Postası, Yıl 1, Sayı 22.