Content uploaded by Bilgehan Tekin
Author content
All content in this area was uploaded by Bilgehan Tekin on Jan 12, 2021
Content may be subject to copyright.
Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Dergisi
Journal of Social Research and Behavioral Sciences
ISSN:2149-178X
18
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kavramının Karlılık İle İlişkisi Üzerine Bir Çalışma: Bist
100 Örneği
1
Yusuf GÖR
2
Bilgehan Tekin
3
Özet
Günümüzde bilgi ve iletişim alanlarında yaşanan hızlı gelişmelerin ve değişimlerin etkisi ile
birlikte küreselleşen dünya, şirketleri bir açık sistem olarak toplumun ihtiyaçlarını ve
taleplerini dikkate almaya ve çevreye hizmet etme anlayışını benimsemeye zorlamaktadır.
Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS), AB komisyonu tanımıyla şirketlerin toplum üzerindeki
etkilerinden dolayı sorumluluk almalarını ifade eder. Şirketler kanunlara uygun olarak, sosyal
ve çevresel unsurları, etik değerleri, tüketici ve insan hakları sorunlarını iş stratejilerine ve
operasyonlarına dahil ederek sosyal sorumluluklarını yerine getirebilirler. Bununla birlikte
son yıllarda şirketlerin sosyal sorumluluk alanında yaptıkları faaliyetler giderek
yaygınlaşmaktadır. Ancak sosyal sorumluluk adına yapılan faaliyetlerin şirketlerin ve
toplumun beklentilerini ne düzeyde karşıladıkları konusu tam olarak açıklığa kavuşmuş
değildir. Bu çalışmada şirketlerin sosyal sorumluluk amacıyla gerçekleştirdikleri faaliyetleri
neticesinde hasılatının ve karının artması beklentisinin gerçekleşip gerçekleşmediği
incelenmektedir. Bu doğrultuda BIST 100 Endeksinde 2009-2016 yılları arası yer alan
şirketlerin mali tabloları incelenip regresyon analizi ile sosyal sorumluluk faaliyetlerinin
karlılık üzerindeki etkisi araştırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kurumsal Sosyal Sorumluluk, Aktif Karlılığı, Özsermaye Karlılığı, Net Kar
A Study On The Relationship Between Social Responsibility And Profitability: Bist 100
Sample
Abstract
Today, the globalizing World forces to companies to take into account the needs and demands
of society and to adopt the concept of serving the environment as an open system with the
1
Bu makale 28-30 Nisan 2018 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen I. Uluslararası Sosyal Araştırmalar ve
Davranış Bilimleri Sempozyumu’nda sunulan bildirinin geliştirilmiş halidir.
2
Doktor Öğretim Üyesi Yusuf Gör, Çankırı Karatekin Üniversitesi İİBF, yusufgor23@gmail.com
3
Doktor Öğretim Üyesi Bilgehan Tekin, Çankırı Karatekin Üniversitesi İİBF, bilgehantn@gmail.com
Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Dergisi, 2018, Cilt 4, Sayı 5, s. 18-30.
19
effects of rapid developments and changes in the fields of information and communication.
Corporate Social Responsibility (CSR) refers to the responsibility of the companies for their
influence on the society, as defined by the EU Commission. Companies can fulfill their social
responsibilities by incorporating social and environmental elements, ethical values, consumer
and human rights issues into their business strategies and operations in accordance with the
law. However, in recent years, social responsibility activities of companies have become
increasingly widespread. However, it is not clear to what extent social responsibility activities
have realized the expectations of the companies and the society. In this study, it is examined
whether the revenue of companies and the expectation of increase of profits have been
realized as a result of social responsibility activities. In this direction, the financial tables of
the companies that took place between 2009-2016 in BIST 100 index were examined. And the
effects of social responsibility on the companies were investigated by regression analysis.
Key Words: Corporate Social Responsibility, Asset Profitability, Equity Profitability, Net Profit
Giriş
Değer paylaşımı ya da Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) olarak adlandırılan kavram iş
dünyasının ve araştırmacıların uzun yıllardır dikkatini çeken bir olgudur. Bir organizasyonun
genel performansı büyük ölçüde etik değerlere uygun günlük faaliyetleri ile sosyal ve çevresel
faydalarla ilgili faaliyetlerine bağlıdır. Bu faaliyetler, bir kurumun itibarını ve iyi niyetini
sürdürmesine yardımcı faaliyetlerdir. KSS, sosyal politikalar geliştirmek, çalışan haklarını
gözetmek, işletme ile ilgili gerekli önlemleri almak, çevreyi koruyucu ve düzenleyici
politikalar geliştirmek ve uygulamak ve tüm paydaşların çıkarlarını korumak için odaklanılan
tüm kurumsal yönetişim uygulamalarından oluşmaktadır. İşletme faaliyetlerinin sadece firma
karlılığı amacı ile sınırlandırılmaması ve sosyal kazançlar ile de ilişkilendirilebilmesi finansal
kazancın aslında toplumun sosyal yararı ile ilişkilendirilmesi anlamına gelmektedir. KSS
sadece firmalarda çeşitli olanakların sağlanması ve iyileştirilmesi amacıyla yapılan yatırımlar
olarak algılanmamalı aynı zamanda firma ve paydaşları arasında güçlü bir bağ kurulmasına
yardımcı bir unsur olduğu dikkate alınmalıdır (Kiran, Kakakhel ve Shaheen, 2015).
KSS kavramı aslında anlaşılması o kadar zor bir kavram değildir. Basit olarak, işletmelerin
toplumun sadece ekonomik amaçlarını değil, aynı zamanda etik ve ahlaki değerlerini de
gözeten ve kendilerini topluma karşı yapmakta sorumlu olarak gördükleri faaliyetlerle ilgilidir
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kavramının Karlılık İle İlişkisi Üzerine Bir Çalışma: BİST 100 Örneği
20
(Kiran, Kakakhel ve Shaheen, 2015). KSS kavramı Howard R. Bowen tarafından 1953' te
ortaya konulmuştur. Bowen “İş Adamlarının Sosyal Sorumlulukları” isimli kitabıyla KSS
kavramını literatüre kazandırmıştır. Carroll modeli (Carroll ve Buchholtz, 2003) örgütün en
önemli amacının, yasal yükümlülükleri yerine getirdikten sonra, etik ve sosyal hedeflerden
ziyade ekonomik hedeflerini yerine getirmesi olduğunu öne sürmektedir. McWilliams ve
Siegel (2001), KSS uygulamalarının işletmeler için sadece hukukun kurallarına uymakla
kalmayıp, ya da yasaların gerektirdiği sosyal refahı sağlamanın yanında sosyal yarar
sağladığını belirtmektedirler. Tam anlamıyla KSS faaliyetleri gerçekleştiren firmaların, uzun
vadede toplum nezdindeki olumlu imajlarını sağlamlaştırarak rekabet avantajı sağlamaları ve
karlılıklarını arttırmaları beklenir. Devlet kurumlarının toplumda ortaya çıkan her problemi ve
sosyal meseleleri tam anlamıyla çözmesi mümkün olmadığından, işletmeler pek çok güncel
sosyal meselenin çözümünde rol oynayabilirler. Bu türden kamu-özel ortaklığı geliştirilerek,
değer zinciri faaliyetleri geliştirerek çevre ve doğal kaynaklar için endişeleri ortadan
kaldırabilirler. Tüm bu faaliyetler uzun vadeli finansal başarıyı da beraberinde getirir.
Friedman (1970) şirketlerin uzun vadeli fayda sağlayacak olan KSS faaliyetlerini seçmeleri
gerektiğini belirtmiştir. hayır kurumlarına bağış sağlamalı ya da vergi toplamaya yardım
edecek ve aynı zamanda sektörde rekabet avantajı sağlayabilecek olan, bina inşa etme
projesine katkıda bulunmalılar (Kiran, Kakakhel ve Shaheen, 2015).
KSS, işletme faaliyetlerinin etik olarak yürümesine ve ekonomik kalkınmaya katkıda
bulunmaya yardımcı olurken çalışanlar ve aileleri ile bölge halkının ve tüm toplumun yaşam
kalitesinin artmasını sağlar. KSS aynı zamanda şirketin temsil ettiği anlayışa uygun olarak
oluşturdukları misyonlarına sadık kalınmasına, anlaşılması ve yerine getirilmesine ve
müşterilere ve topluma sunulan destek ve hizmetlere yönelik bir rehber vazifesi görmektedir.
Bunun yanında KSS' un çeşitli uluslararası veya ulusal standartlarla benzer ilkeleri içermekle
birlikte yasalarda olduğu gibi bağlayıcılığı bulunmadığı söylenebilir. BM’ lere göre
sürdürülebilirliğin anahtarı olan işletme başarısı, sadece parasal kazanç ile değil, aynı
zamanda bir örgütün faaliyetlerinin bir bütün olarak toplum üzerindeki etkileriyle de
ölçülmelidir. Gelişmekte olan ülkeler açısından sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk gibi
kavramların benimsenmesi daha uzun zaman zarfında mümkün olmaktadır. İşletmelerde
paydaş kavramının sadece hisse senedi sahiplerinden veya ortaklardan oluşmadığının, finans
alanının ortaya çıktığı ilk yıllarda kabul gören kar maksimizasyonunun daha fazla üretip daha
fazla satmaktan ve maliyetleri minimize etmekten geçtiği yaklaşımının artık geçerli
olmadığının bunların yanında toplumun, çalışanların ve müşterilerin beklentilerinin ve
Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Dergisi, 2018, Cilt 4, Sayı 5, s. 18-30.
21
çevresel duyarlılığın dikkate alınmasının çok daha önemli hale geldiğinin anlaşılması
gerekmektedir. Bu nedenle günümüzde yaşanan gelişmelere baktığımızda katma değer
yaratmayan, topluma karşı ilgisiz ve onların ihtiyaç ve isteklerini gözetmeden faaliyet
göstermeye çalışan işletmelerin belli bir noktadan sonra faaliyetlerine son verdiği yadsınamaz
bir gerçektir. Oysa mümkün olabildiğince karar süreçlerine tüm paydaşlarını dahil etmeye
çalışan işletmeler, uzun vadede maliyet avantajı, verimlilik ve karlılık artışı sağlayacaklardır
(Fettahoğlu, 2014).
KSS, ilk ortaya çıktığı tarihlere bakılarak eski bir kavram olarak görülebilir. Ancak akademik
alanda yapılan çalışmalarda kendine yeni yeni yer bulan ve üzerine yoğunlaşılan bir
kavramdır. Özellikle Enron, WorldCom, Parmalat, Qwest, ImClone gibi skandallar ile
tüketicilerin işletmelere, yöneticilere, piyasalara ve ekonomik sistemlere olan güvenleri
sarsılmıştır. Sonuç olarak "iş ahlakı" ile "kurumsal yönetim" ilişkisi daha önemli hale
gelmiştir. Bu bağlamda KSS kavramının ön plana çıkması da aynı gelişmelerin bir sonucudur
(Çelik, Dinçer ve Yılmaz, 2012).
Bu çalışmada, KSS harcamaları ile firmaların özsermaye ve aktif karlılıkları ve net karları
arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışma ile önceki akademik araştırmalardan yararlanılarak
literatürdeki konu ile ilgili açığın kapatılmasına katkıda bulunulması ve karar alıcıların
alacakları kararlarda yol gösterici olacak bir kaynak oluşturulması hedeflenmiştir.
Literatür Taraması
KSS kavramının dünya genelinde önem kazanmasıyla birlikte KSS ile firma performansı
arasındaki ilişki de önemli hale gelmiştir. Son 30 yıllık süreçte bu ilişki üzerine yapılan
araştırmaların sayısı artmıştır. KSS ile finansal performans veya karlılık arasındaki ilişki çok
sayıda araştırmacı tarafından incelenmiştir. Farklı ülkelerdeki araştırmacıların yaptığı
çalışmalara göre KSS' nin firmaların finansal performansı üzerindeki etkisini daha net
görebilmek için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.
KSS ile firma performansı ilişkisi üzerine son yıllarda daha fazla çalışma yapılmaktadır.
Bununla birlikte bu ilişki üzerine yapılan ilk çalışmaların Bragdon ve Marlin (1972) ve
Moskowitz (1972) tarafından yapıldığı belirtilir. Bu çalışmaları takiben işletmelerde sosyal
sorumluluk yaklaşımı daha fazla ilgi görmeye başlamış ve yapılan çalışma sayısı da artmıştır.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kavramının Karlılık İle İlişkisi Üzerine Bir Çalışma: BİST 100 Örneği
22
Çalışmaların sonuçlarına bakıldığında ise söz konusu iki değişken arasında pozitif bir ilişki
olduğunun belirtildiği görülmektedir. Buna karşın bu bulgunun bilimsel açıdan tam olarak
kesinleşmiş bir bulgu olduğu söylenememektedir (Alparslan ve Aygün, 2013).
Yurtdışında konu ile ilgili olarak yapılan ilk çalışmalardan biri olan çalışmada Aupperle,
Carroll ve Hatfield (1985), kurumsal sosyal sorumluluğu ölçmenin zorluğundan bahsetmiş ve
sosyal sorumluluk ve kârlılık arasında bir ilişki bulunmadığını tespit etmişlerdir. Bir başka
çalışmada McGuire, Sundgren ve Schneeweis (1988), Fortune dergisinin kurumsal itibar
puanlarını kullanarak, firmaların kurumsal sosyal sorumluluk algıları ile finansal
performansları arasındaki ilişkileri analiz etmişlerdir. Sonuçlar, firmaların hem borsa getirileri
hem de muhasebe temelli ölçümlerle değerlendirilen performanslarının, kurumsal sosyal
sorumlulukla yakından ilişkili olduğunu göstermişti.
McWilliams ve Siegel (2000), literatürde yer alan ve KSS’ un finansal performansla olumlu,
olumsuz ve nötr bir ilişki içerisinde olduğunu öne süren çeşitli çalışmalarda yapılan hatalara
değinmişlerdir. Çalışmalarında sosyal sorumluluk ve finansal performans arasındaki ilişkiye
dair mevcut ekonometrik çalışmalarda hata olduğunu belirtmektedirler. Bunun sebebi
literatürdeki modellerin firma performansının önemli bir belirleyicisi olarak gösterilen Ar-
Ge'ye yapılan yatırımları kontrol etmemesidir. Bu yanlış modelleme, KSS' un finansal
etkisinin yukarı yönlü önyargılı tahminleriyle sonuçlanmaktadır. Model uygun şekilde
oluşturulduğunda ise KSS' un finansal performans üzerinde nötr bir etkisi olduğunu
belirtmektedirler.
İkbal ve diğerleri (2012) KSS' un 2010-2011 yılları arasında Karaçi Menkul Kıymetler
Borsasında yer alan 156 şirketin finansal performansı, hisse senetlerinin piyasa değerleri ve
finansal kaldıraç oranları ile ilişkisini incelemişlerdir. Çalışma sonucunda KSS' un şirketlerin
piyasa değerini olumsuz etkilediğini, KSS’ un şirketler üzerinde hiçbir etkisi olmadığını ve
KSS ile finansal kaldıraç arasında bir ilişki olmadığını tespit etmişlerdir.
Mücahit ve Abdullah (2014), KSS' un Pakistan'da firmaların finansal performansı ve hissedar
refahına etkisini incelemişlerdir. Özsermaye ve aktif karlılık oranlarını finansal performans
göstergeleri olarak ve hissedar refahını ise hisse başına kar (EPS) olarak almışlardır. Çalışma
sonucunda KSS ile finansal performans ve hissedar refahı arasında önemli bir pozitif ilişki
olduğu sonucuna varmışlardır.
Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Dergisi, 2018, Cilt 4, Sayı 5, s. 18-30.
23
Siddiq ve Javed (2014), KSS' un Pakistan’ da altı şirketin organizasyonel performansı
üzerindeki etkisini incelemiştir. Analiz sonucunda hem KSS ile örgütsel performansın pozitif
korelasyonlu olduğunu tespit etmişlerdir.
Saeidi ve diğerleri (2015) yaptıkları çalışmada KSS ile firma performansı arasındaki ilişkide
sürdürülebilir rekabet avantajı, itibar ve müşteri memnuniyetini üç olası aracı değişken olarak
almışlardır. 205 imalat ve perakende ticaret şirketlerinden elde edilen bulgulara göre KSS ile
firma performansı arasındaki bağlantı tamamen aracı değişkenler ile ortaya çıkmaktadır. KSS'
un firma performansı üzerindeki olumlu etkisi, KSS' un rekabet avantajı, itibar ve müşteri
memnuniyeti üzerindeki olumlu etkisinden kaynaklanmaktadır. Son bulgular ise KSS ve firma
performansı arasındaki ilişkide yalnızca itibarın ve rekabet avantajının aracılık ettiğini
göstermektedir.
Wang, Dou, ve Jia (2016), 42 çalışmanın 119 etki büyüklüğüne dayanarak, KSS-Karlılık
ilişkisinin genel etki büyüklüğünün olumlu ve anlamlı olduğunu ve dolayısıyla KSS' un
finansal performansı artırdığı sonucuna varmışlardır. Ayrıca sonraki finansal performans,
önceki sosyal sorumlulukla ilişkili bulunmuş ve KSS ve karlılık arasındaki nedensel ilişkiyi
de ortaya çıkarmışlardır. Bununla birlikte çalışmalarının sonuçları KSS-Karlılık ilişkisinin
gelişmiş ekonomilerdeki firmalar için gelişmekte olan ekonomilerdeki firmalardan daha güçlü
olduğunu göstermektedir.
Yurtdışında yapılan çalışmalarda oldukça geniş bir şekilde ele alınmasına karşın Türkiye’ de
KSS ile firma karlılığı arasındaki ilişkinin incelendiği çalışma sayısı oldukça sınırlıdır. Bu
çalışmalardan bazıları Aras, Aybars ve Kutlu (2010), Dinçer (2011), Alnıaçık vd., (2011)
Arsoy vd., (2012) Alparslan ve Aygün (2013) tarafından yapılmıştır.
Aras, Aybars ve Kutlu (2010), KSS ile finansal performans arasındaki ilişkiyi 2005-2007
yılları arası dönem için farklı yaklaşımlar ve ölçüm yöntemleri ile ampirik açıdan
incelemişlerdir. Önceki ampirik çalışmalara dayanarak, bu çalışma, firma büyüklüğü, karlılık,
risk seviyesi ve KSS arasında bir ilişki olabileceği varsayımına dayanarak yapılmıştır.
Çalışma sonucunda firma büyüklüğü ile kurumsal sosyal sorumluluk arasında bir ilişki
bulmuşlardır. Ancak, kurumsal sosyal sorumluluk ve finansal performans/karlılık arasında
anlamlı bir ilişki ortaya çıkmamıştır.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kavramının Karlılık İle İlişkisi Üzerine Bir Çalışma: BİST 100 Örneği
24
Alnıaçık, Alnıaçık ve Genc (2011) kurumsal sosyal ve çevresel sorumluluk hakkındaki
olumlu ve olumsuz bilgilerin çeşitli paydaşların satın alma, istihdam ve yatırım niyetlerini
nasıl etkilediğini araştırmışlardır. Sonuçlar, bir şirket hakkındaki KSS bilgisinin, tüketicilerin
ürünleri satın alma niyetlerini, potansiyel çalışanların iş bulma niyetlerini ve potansiyel
yatırımcıların şirkete yatırım yapma niyetlerini artırdığını göstermektedir.
Dinçer (2011), firmaların sahiplik yapısının KSS Raporlamalarındaki olası etkilerini
araştırmaktır. Elde edilen sonuçlar, belirli paydaşların (hükümet ve alacaklılar) KSS
raporunun yayınlanması üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu teyit etmektedir. Aksine,
ekonomik performansın bu süreç üzerinde bir etkisi yoktur.
Arsoy vd., (2012) çalışmalarında muhasebe bazlı performans ölçütleri yardımıyla kurumsal
sosyal sorumluluk ve finansal performans arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışmalarının
sonuçlarına göre kurumsal sosyal sorumluluk daha iyi finansal performansa yol açmaktadır.
Fettahoğlu (2014) işletmelerde sosyal sorumluluk performansı ile finansal performans
arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Çalışma sonucunda bazı veriler için anlamlı sonuçlar elde
etmiştir. Analiz 2009-2011 yıllarında sürdürülebilirlik raporu yayınlayan ve İMKB’de kote
olmuş on altı işletme için yapılmıştır. Varlık devir hızı ile sadece, genç çalışan oranı arasında
ters yönlü bir ilişki çıkmıştır. Ürün bilgilendirme etiketlerinin satışların artmasında katkısı
büyüktür. Geri dönüştürülerek kullanılan malzemelerin yüzdesi varlık devir hızı artışı ile
paralellik göstermektedir. Kültür ve sanata destek veren işletmelerde pay başına kar,
diğerlerine göre daha düşük çıkmıştır. Muhasebe tekniği açısından bakıldığında kültür ve
sanat için verilen bağışlar gider olarak işletme kazancından indirilebilmekte ve dönem karının
azalmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla pay başına kar da bu oranda azalmaktadır.
Çelik, Zeytinoğlu ve Akarım (2016), çalışmalarında KSS uygulamalarının firmaların finansal
performansı üzerindeki etkisini araştırmaktadırlar. Bu bağlamda, firmanın belirli bir yılda
KSS raporunu yayınlayıp yayınlamadığına veya KSS uygulamalarını temsil eden bağımsız bir
değişkene göre değer alan bir kukla değişken kullanmışlardır. Finansal performansın ölçütü
ve bağımlı değişken olarak, hem muhasebeye dayalı (varlık karlılığı) hem de piyasaya dayalı
(PD/DD)) performans ölçütlerini kullanmışlardır. Regresyon analizi sonucunda, KSS' un
firmaların finansal performansı üzerindeki etkisinin olmadığını tespit etmişlerdir.
Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Dergisi, 2018, Cilt 4, Sayı 5, s. 18-30.
25
Yöntem
Bu çalışmada kurumsal sosyal sorumluluk ile şirket performansı arasındaki ilişkiyi ölçmek
amacıyla doğrusal regresyon analizi yöntemi kullanılmıştır. Bu analizi gerçekleştirmek için
kullanılan veriler, 2009-2016 yılları arasında Borsa İstanbul 100 Endeksinde yer alan
şirketlerin finansal tabloları, faaliyet raporları ve internet sitelerinden elde edilmiştir. Ancak
BİST-100’de yer aldığı halde finans ve spor sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler, mali
tablo be dönem uyuşmazlıkları nedeni ile çalışmanın kapsamından çıkarılmıştır.
Değişkenlerin Belirlenmesi
Çalışmada bağımlı değişken olarak aktif karlılığı (ROA) ve özsermaye karlılığı (ROE)
kullanılmıştır. Bağımsız değişken ise kurumsal sosyal sorumluluktur. Şirketler sosyal
sorumluluk faaliyetleri gerçekleştiriyorsa 1 gerçekleştirmiyorsa 0 olarak değerlendirilmeye
alınmıştır. Bu anlamda KSS bir ikili değişkendir. Ayrıca finansal kaldıraç, şirket büyüklüğü,
şirket tecrübesi ve sektör de kontrol değişkeni olarak analizde yer almaktadır. Çalışmada
kullanılan değişkenlerin listesi aşağıda yer almaktadır.
Tablo-1: Değişken Listesi
DEĞİŞKEN
KISALTMA
Kurumsal Sosyal Sorumluluk
KSS
Aktif Karlılığı
ROA
Özsermaye Karlılığı
ROE
Finansal Kaldıraç (toplam borç/ toplam aktif)
FKL
Şirket Büyüklüğü
BYK
Şirket Tecrübesi
YAS
Sektör
SEK
Modelin Oluşturulması
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kavramının Karlılık İle İlişkisi Üzerine Bir Çalışma: BİST 100 Örneği
26
Çalışma doğrusal regresyon analizi kullanılarak analiz gerçekleştirilmiştir. Ancak her bir
bağımlı değişken için ayrı ayrı model kurulmuştur. Çalışmada kullanılan modeller aşağıda yer
almaktadır.
ROA = β0 + β1 KSS + β2 FKL + β3 BYK+ β4 YAS + β5 SEK + ε
ROE = β0 + β1 KSS + β2 FKL + β3 BYK+ β4 YAS + β5 SEK + ε
Bulgular Ve Tartışma
Bu bölümde BIST 100 Endeksinde 2009-2016 yılları arasında çalışma kapsamında olan
şirketlerden elde edilen veriler, analiz edilmiş ve analiz sonuçları literatürle karşılaştırmalı
olarak sunulmuştur.
Karakteristik Bilgiler
Analizde yer alan şirketlerin verileri ile ilgili temel ve tanımlayıcı istatistiki bilgiler Tablo-
2’de sunulmuştur.
Tablo 2: Tanımlayıcı İstatistiki Bilgiler
KSS
SEC
BYK
KLD
ROA
ROE
YAS
Ortalama
0.641892
14.22973
14.45315
1.574904
0.054056
0.078
43.97297
Standart Sapma
0.47985
7.055108
1.585799
2.864784
0.080916
0.782156
15.65272
Varyans
0.230256
49.77455
2.514759
8.206987
0.006547
0.611769
245.0077
En Büyük
1
28
19.3972
49.97816
0.372384
3.596965
81
En Küçük
0
1
10.47726
-26.9475
-0.37629
-17.9678
16
Tablo 2’de her bir değişkenin ortalama değer, varyans ve standart sapmaları verilmiştir. Tablo
incelendiğinde Borsa İstanbul 100 Endeksinde yer alan şirketlerin %64’ünün sosyal
sorumluluk çalışmaları yaptıkları anlaşılmaktadır. Yine bu endekste yer alan şirketlerin aktif
karlılık oranı %5 özsermaye karlılık oranı ise %8 civarında olduğu görülmektedir. Ayrıca
Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Dergisi, 2018, Cilt 4, Sayı 5, s. 18-30.
27
çalışma kapsamında yer alan şirketlerin tecrübelerine bakıldığında yaklaşık 44 yıldır iş
hayatında yer aldıkları anlaşılmaktadır.
Doğrusal Regresyon Analizinin Sonuçları
Çalışma kapsamında elde edilen verilerin analizi için doğrusal regresyon analizi yapılmıştır.
Verilerin normal dağılıma sahip olduğu Kolmogorov-Smirnov testi ile doğrulanmış,
değişkenler arasında çoklu bağlantının bulunmaması da yapılan Collinearity istatistiği ile
kanıtlanmıştır. Kolmogorov-Smirnov Testinde p>0,05 ise değişkenler normal dağılım
göstermektedir. Değişkenler arasında çoklu doğrusal bağlantı sorununu tespit eden
Collinearity İstatistiğinde ise VIF değerlerinin 10’dan küçük çıkması çoklu bağlantı sorunun
olmadığını göstermektedir. Değişkenler arasında Otokorelasyon olup olmadığı ise Durbin-
Watson testi ile anlaşılmaktadır. Bu değerin 2’ye yakın olması beklenmektedir.
Tablo 3: Normallik Testi ve Çoklu Bağlantı Testi ve Durbin-Watson Testi
NORMALLİK TESTİ
Durbin-
Watson
Değeri
1,813
Değişkenler
Kolmogorov-
Smirnov
Testi
p değeri
Collinearity İstatistiği
KSS
,537
Değişkenler
VIF
ROA
,208
ROA
1,383
ROE
,294
ROE
1,129
FKL
,116
FKL
1,162
BYK
,261
BYK
1,097
YAS
,198
YAS
1,354
SEK
,246
SEK
1,237
Tablo 3’e bakıldığında Kolmogorov-Smirnov testine göre değişkenler normal dağılıma sahip
değildir. Değişkenler arasında otokorelasyonun olmadığı Durbin-Watson değeri ile
anlaşılmaktadır. Ayrıca değişkenler arasında çoklu bağlantı sorununun da olmadığı
anlaşılmaktadır.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kavramının Karlılık İle İlişkisi Üzerine Bir Çalışma: BİST 100 Örneği
28
Tablo 4: Doğrusal Regresyon Analizi Sonuçları
Değişken
Katsayı
standart
sapma
Anlamlılık
Düzeltilmiş
R2
AKTİF
KARLILIĞI
KURUMSAL
SOSYAL
SORUMLULUK
İLİŞKİSİ
KSS
0.0055894
0.0081647
0.049*
0.4721
BYK
0.0016565
0.0035326
0.063
KLD
-
0.0039654
0.0009891
0.000*
YAS
0.0001767
0.0003833
0.645
SEK
0.0003278
0.0008514
0.700
ÖZSERMAYE
KARLILIĞI
KURUMSAL
SOSYAL
SORUMLULUK
İLİŞKİSİ
KSS
0.0587361
0.0515301
0.025*
0.6201
BYK
0.0957611
0.0213231
0.000*
KLD
-
0.2422843
0.0063646
0.000*
YAS
0.0003209
0.0022519
0.887
SEK
0.0082565
0.0050018
0.099
*
P <0.05
Regresyon analizi sonucuna göre BIST 100 Endeksinde yer alan şirketlerin yürüttükleri sosyal
sorumluluk faaliyetlerinin bu şirketlerin aktif karlılığına ve özsermaye karlılığına istatistiksel
olarak anlamlı bir katkı yaptığı görülmektedir. Ayrıca kontrol değişkeni olarak kullanılan
kaldıraç oranı da aktif karlılığı ve özsermaye karlılığı ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki
içerisindedir. Bir başka kontrol değişkeni olan şirket büyüklüğü ise sadece özsermaye karlılığı
ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki içerisindedir. Elde edilen sonuçlar literatür ile
uyumludur.
Sonuç
Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Dergisi, 2018, Cilt 4, Sayı 5, s. 18-30.
29
Bu çalışmanın amacı, BIST 100 Endeksinde yer alan şirketlerin yürüttükleri kurumsal sosyal
sorumluluk faaliyetlerinin aktif karlılığı ve özsermaye karlılığı ile ilişkilerinin incelenmesidir.
Bu doğrultuda çalışma kapsamında yer alan şirketlerden elde edilen veriler üzerine bir
araştırma yapılmıştır. Değişkenler literatürdeki konu ile ilgili çalışmalardan hareketle
belirlenmiştir.
Yapılan çalışma sonucunda çalışma kapsamındaki şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk
faaliyetlerinin şirketlerin aktif karlılığını ve özsermaye karlılığını etkilediği tespit edilmiştir.
Bu sonuç literatürde yer alan çalışmalarla uyumludur. Ayrıca daha önce literatürde pek fazla
kullanılmayan bir değişken olan sektör de bu çalışmada kullanılmıştır. Şirketlerin faaliyet
gösterdikleri sektörlerin şirketlerin sosyal sorumluluk faaliyetlerine ve şirket performansına
bir etkisi olmadığı gözlemlenmiştir. Ayrıca şirket tecrübesinin de sosyal sorumluluk
faaliyetlerini ve şirket performansını etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bununla birlikte bu çalışmada dikkate alınan zaman dilimi genişletilerek ve farklı değişkenler
kullanılarak daha farklı sonuçların elde edilmesi olasıdır.
Kaynakça
Alnıaçık, U., Alnıaçık, E., & Genç, N. (2011). How corporate social responsibility
information influences stakeholders' intentions. Corporate social responsibility and
environmental management, 18(4), 234-245.
Alparslan, A. G. A., & Aygün, M. (2013). Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ve Firma
Performansı. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi
Dergisi, 18(1).
Aras, G., Aybars, A., & Kutlu, O. (2010). Managing corporate performance: Investigating the
relationship between corporate social responsibility and financial performance in
emerging markets. International Journal of productivity and Performance
management, 59(3), 229-254.
Arsoy, A. P., Arabacı, Ö., and Çiftçioğlu, A. (2012). “Corporate Social Responsibility And
Financial Performance Relationship: The Case Of Turkey”, Muhasebe ve Finansman
Dergisi 14: 159-176.
Aupperle, K. E., Carroll, A. B., & Hatfield, J. D. (1985). An empirical examination of the
relationship between corporate social responsibility and profitability. Academy of
management Journal, 28(2), 446-463.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kavramının Karlılık İle İlişkisi Üzerine Bir Çalışma: BİST 100 Örneği
30
Çelik, S., Zeytinoğlu, E., & Akarım, Y. D. (2016). Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ve Finansal
Performans Arasındaki İlişki: Borsa İstanbul Üzerine Bir Uygulama. World of
Accounting Science, 18.
Dinçer, B. (2011). “Do the Shareholders Really Care about Corporate Social Responsibility?”,
International Journal of Business and Social Science Vol. 2 No.10: 71-76.
Fettahoğlu, S. (2013). İşletmelerde Sosyal Sorumluluk İle Finansal Performans Arasındaki
İlişki: İmkb’ye Yönelik Bir Uygulama. Sosyal Ve Beşeri Bilimler Dergisi, 6(1), 11-20.
Friedman, Milton. (1970) “The Social Responsibility Of Business Is To Increase Its Profits,”
The New York Times Magazine, No. 33, Pp. 122-26.
Kiran, S., Kakakhel, S. ve Shaheen, F. (2015). Corporate social responsibility and firm
profitability: A case of oil and gas sector of Pakistan. City University Research Journal,
5(1), 110-119.
Mcguire, J. B., Sundgren, A., & Schneeweis, T. (1988). Corporate Social Responsibility And
Firm Financial Performance. Academy of Management Journal, 31(4), 854-872.
McWilliams, A., & Siegel, D. (2000). Corporate social responsibility and financial
performance: correlation or misspecification?. Strategic management journal, 21(5),
603-609.
Saeidi, S. P., Sofian, S., Saeidi, P., Saeidi, S. P., & Saaeidi, S. A. (2015). How does corporate
social responsibility contribute to firm financial performance? The mediating role of
competitive advantage, reputation, and customer satisfaction. Journal of Business
Research, 68(2), 341-350
Wang, Q., Dou, J., & Jia, S. (2016). A meta-analytic review of corporate social responsibility
and corporate financial performance: The moderating effect of contextual
factors. Business & Society, 55(8), 1083-1121.