Content uploaded by Mustafa Özdere
Author content
All content in this area was uploaded by Mustafa Özdere on Jul 01, 2018
Content may be subject to copyright.
SOCIAL SCIENCE DEVELOPMENT JOURNAL
SSDjournal
Open Access Reefered E-Journal & Reefered & Indexed
http://www.ssdjournal.org / ssdjournal.editor@gmail.com
Article Arrival Date: 20.05.2018
Published Date: 30.06.2018
Vol 3/ Issue 9 / pp:123-136
FLÖRT ŞİDDETİ EĞİTİMİNİN, ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN
FLÖRT ŞİDDETİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ
THE EFFECT OF DATING VIOLENCE TRAINING ON THE ATTITUDES OF
UNIVERSITY STUDENTS TOWARDS DATING VIOLENCE
Dr. Mustafa ÖZDERE
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu, mozdere@ohu.edu.tr, Niğde/ Türkiye
Necmettin KÜRTÜL
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu, kulturnecmettin@gmail.com, Niğde/ Türkiye
ÖZET
Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin erkeğin ve kadının flört ilişkisinde uyguladığı psikolojik ve fiziksel
şiddete ilişkin tutumlarının eğitim ile farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir. Araştırmada deneme modellerinden tek
grup öntest - sontest modeli kullanılmaktadır. Araştırmada örneklem gelişigüzel örnekleme yöntemi ile belirlenmiş ve
çalışma Mayıs 2018’de Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda eğitim görmekte
olan 450 öğrenciyle flört şiddetine ilişkin eğitimler düzenlenmesiyle gerçekleştirilmiştir. Bu eğitimlerde öğrencilere
şiddetin tanımı, türleri, tipolojisi, şiddetin nedenine ilişkin kuramlar, flört şiddeti, sebepleri, ortaya çıkış şekilleri,
sonuçları, korunma yöntemleri gibi konularda bilgi verilmiştir. Eğitimler bir hafta boyunca, öğrencilerin sınıflarında,
interaktif olarak her gruba en az birer saat olacak şekilde düzenlenmiştir. Eğitim öncesi ve sonrasında öğrencilerden
Price, Byers ve Flört Şiddeti Araştırma Ekibi (1999) tarafından geliştirilmiş, uyarlaması ise Yumuşak ve Şahin (2014)
tarafından yapılmış “Flörtte Şiddete Yönelik Tutumlar Ölçekleri”ni doldurmaları istenmiştir. Yapılan incele sonucunda
133 ölçeğin öntest veya sontest sürecinde eksik doldurulduğu belirlenmiş ve veri analizinin 319 öğrencinin verileri
üzerinde gerçekleştirilmesine karar verilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre her şiddet türünde ve her değişkene bağlı
olarak katılımcıların flört şiddetine yönelik tutumlarında değişmeler olduğu ve kabul düzeylerinde düşmeler olduğu
bulunmuştur. Ayrıca verilen eğitim sonrası flört ilişkisinde şiddete uğradığını ve şiddete başvurduğunu belirten
katılımcı sayısında artış olduğu belirlenmiştir. Bu bulgulara bağlı olarak şiddet konusunda eğitim aracılığıyla
farkındalık oluşturulabileceği söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Flört şiddeti, üniversite öğrencileri, psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, şiddete yönelik tutum
ABSTRACT
The purpose of this study is to determine whether the attitudes of university students towards dating violence differ with
education. A one group pretest - posttest design is used in the study. The sample was determined by random sampling
method. The study was carried out at Niğde Ömer Halisdemir University School of Physical Education and Sports in
May 2018 with the participation of 450 students from the aforementioned school who were given lectures on dating
violence. During these interactive lectures, the students were informed about the definition of violence, its types,
typology, and theories about the cause of violence, the severity of dating violence, its reasons, results and methods of
protection. The lectures were delivered by the researches in the classrooms for at least one hour each. Before and after
the lecture, students were asked to fill in the questionnaire "Attitudes towards Dating Violence" which was developed
by Price, Byers and Dating Vigor Research Team (1999) and adapted into Turkish by Yumuşak and Şahin (2014). Since
133 questionnaires were incompletely filled in the pre-test or post-test period and the data analysis was performed on
the questionnaire of 319 students. According to the findings of the study, the attitudes of the university students towards
dating violence change and their level of the dating violence acceptance was found to be lower after the lecture. In
addition, it was determined that there was an increase in the number of participants who stated that they were subjected
to and resorted to violence and in their relations. Based on these findings, it can be said that with education, dating
violence awareness can be achieved.
Key words: Dating violence, college students, psychological violence, physical violence, attitude towards violence
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
124
1. GİRİŞ
Toplumsal bir sorun olan şiddet “birey ya da bireylerin yaşam, özgürlük, irade, istek, hak, sağlık ve
iyi hallerini tehdit eden ya da gelişmesini engelleyen fiziksel, psikolojik, sosyal, cinsel, ekonomik,
siber ya da işaretler yardımı ile uygulanan aşağılama, yaralama, zarar verme, mahrum bırakma,
yalnızlaştırma gibi kötü niyetli ve kasıtlı davranışların tümü” şeklinde tanımlanmaktadır (Özdere,
2017). Şiddeti türlerine göre ayırmak için farklı tipolojilerin kullanıldığı görülmektedir. WHO
şiddeti; bireyin kendine yönlendirdiği şiddet (intihar, kendini aşağılama, kendini kesme gibi
davranışlar), kişilerarası şiddet (bireye bir başka kişi veya kişiler tarafından yönlendirilen şiddet) ve
kolektif şiddet (birey ya da bireylere devlet, politik grup, milis gruplar ve terörist gruplar tarafından
uygulanan şiddet) olarak üç tip olarak sınıflandırmaktadır (Gözütok, 2008; WHO, 2002).
Kişilerarası şiddet olarak incelenebilen flört şiddeti konusunda üzerinde hemfikir olunmuş bir
tanımın eksikliği (Lewis & Fremouw, 2001), bazı şiddet içeren davranışların normal olarak
düşünülmesi, problemin tam olarak tespit edilmesini zorlaştırmaktadır (Smith, Winokur, &
Palenski, 2005).
Alanyazında flört şiddetine yönelik çeşitli tanımlar bulunmaktadır. Flört şiddeti bir flört ilişkisinde
fiziksel, cinsel, sözel taciz, tehdidi veya gizli gizli takip etmeyi tanımlamak için kullanılan bir
terimdir ve ilişkinin başlangıcından birlikte yaşamaya kadar geçen süre içinde meydana gelen her
türlü şiddet olayını bu kapsamda değerlendirilir (Quinlan, 2011). Bir başka tanıma göre ise, flört
şiddeti bir flörtte partnere acı vermek, yaralamak niyetiyle bilinçli olarak gerçekleştirilen, fiziksel
güç kullanma, fiziki güç kullanma ile tehdit etme, cinsel taciz, tecavüz ve psikolojik kötü muamele
gibi davranışların tümüdür (Lewis & Fremouw, 2001). Başka diğer tanımda ise flört ilişkisi
sürecinde gerçekleşen herhangi bir cinsel, fiziksel, sözel ve duygusal kötü muamele veya şiddet
içeren davranışların flört şiddeti olarak ele alınabileceği ve bir diğer kimseyi kontrol etmek için
uygulanan gücün kötü kullanımı açısından aile içi şiddete benzediğini üzerinde durulmaktadır
(Offenhauer & Buchalter, 2011). Bu tanımlara bağlı olarak, flört şiddeti kısaca bir flört ilişkisinde
bireylerin partnerlerine bilinçli olarak zarar verme amaçlı sergiledikleri davranışlarının tümüdür.
Flört şiddeti genel olarak fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet olmak üzere üç ana kategoride
incelenmektedir (Offenhauer & Buchalter, 2011). Fiziksel şiddet partnere fiziksel olarak zarar
verme amaçlı, bilinçli gerçekleştirilen, şiddet içeren bütün davranışları kapsar. Fiziksel şiddet
cinayet, silahlı çatışma, vurma, yumruklama, tokatlama, ısırma, saç çekme, tekmeleme, dürtme,
yakma, itme, çekme, boğma, bir şeyler atma, mala zarar verme gibi davranışlar şeklinde
gözlemlenmektedir (Gözütok, Karacaoğlu, & Er, 2007; Karal, 2011; Henton, Koval, Lloyd, &
Christopher, 1983). Duygusal veya sözel şiddet ise partneri sindirmeye, incitmeye yönelik sözel
olan ve olmayan bilinçli yapılan bütün davranışlardır (Murphy & Hoover, 1999). Diğer bir ifade ile
sözel veya (psikolojik- duygusal) şiddet bireyin psikolojisini bozma amaçlı, bilinçli olarak uygun
olmayan ve sert sözcüklerin kullanılması durumudur. Sözel (psikolojik- duygusal) şiddet genellikle
kurbanın moralini bozmak amaçlı ad takma, hakaret, aşağılama, dalga geçme gibi davranışlar,
uygunsuz kelime kullanma şeklinde gerçekleştirilmektedir. Bunların yanı sıra silahla tehdit etme,
fiziksel olarak zarar verme yönünde tehdit etme, bağırma, gibi davranışlar olarak
gözlemlenebilmektedir (Karal, 2011; Locmic, Opic, & Bilic, 2013). Cinsel şiddet ise kişinin rızası
olmayan, cinsel taciz veya tecavüzü kapsar. Cinsel şiddet istenmeyen cinsel içerikli söz ve
davranışlar olarak kabul edilmektedir. Cinsel şiddetin tecavüz, tecavüz girişimi, cinsel içerikli
dedikodular yayma, röntgenleme, birini öpmeye veya dokunmaya çalışma, cinsel grafitiler, cinsel
yorumlarda ve hareketlerde bulunma, el, göz hareketleri gibi davranışlar olarak gözlemlenebileceği
belirtilmektedir (Gözütok vd., 2007; Karal, 2011).
Flört şiddeti genellikle çok fark edilmeden başladığı, çiftlerin partnerlerinin ilgisi ve kıskançlığını
aşk ile karıştırdığı ve ilk başlarda karşı tarafın davranışlarını kontrol etme, giydiğine, kiminle
görüştüğüne karışma, nereye gittiğine karışma şeklinde başlayan tutum ve davranışların, ilerleyen
zamanlarda partner üzerinde güç ve kontrol sahibi olmak amaçlı taciz ve şiddete dönüştüğü
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
125
belirtilmektedir (Finley, 2011). Flört şiddetinin nedenleri konusunda yapılan çalışmalarda
genellikle erkek tarafından gerçekleştirilen şiddet olaylarının incelendiği görülmektedir. Bu nedenle
erkek tarafından gerçekleştirilen flört şiddetinin nedenleri arasında saldırgan spor yapma, erkeğin
baskın cins olduğuna yönelik inanç, kadınlara karşı hissedilen düşmanlıktan bahsedilmektedir.
Bunların yanı sıra testosteron, toplumsal cinsiyet bağlamında üstenilen roller, erkek otoritesi ve
kontrolüne ilişkin inançlar flört şiddetinin nedenleri arasında sayılmaktadır. Ayrıca medyada kadını
cinsel bir obje olarak gösterilmesi, erkeklerin resmediliş şekli, kadının cinselliğinin ön plana
çıkartılması gibi nedenler flört şiddetinde cinsel şiddeti tetikleyen unsurlardan bazıları olabilir
(Quinlan, 2011). Şiddetin genelde erkek davranışı olduğu konusundaki genel algıya rağmen,
şiddetin iki yönlü olduğu ilişkilerde, bir bireyin hem saldırgan, hem de kurban olma olasılığının
yüksek olduğundan bahsedilmektedir (Sigelman, Berry, & Wiles, 1984). Stets & Pırog-Good,
(1987) erkekler ve kadınlar için şiddetin şekli gibi nedeninin de farklılaştığını, cinsiyetin şiddete
başvurma veya uğrama açısından önemli bir etken olmadığı, fakat kadınlar daha çok şiddete
uğradıklarını belirttiklerini ifade etmektedir. Kadınların genelde fiziksel ve cinsel şiddete uğrarken,
erkekler ise sözel, duygusal, tehdit ve eşyalarına zarar verilme şeklinde şiddete maruz kaldıkları
belirtilmektedir (Finley, 2011). Sonuç olarak flört şiddetinin uygulayıcısı olarak kadınlar üzerinde
çok araştırma yapılmadığı (Quinlan, 2011), şiddet davranışının cinsiyetlere göre farklı şekillerde
gerçekleşebildiği, cinsiyet ne olursa olsun şiddetin yaşandığı ilişkilerde, çiftlerin şiddetin hem faili
hem de mağduru oldukları düşünülmektedir (Lewis & Fremouw, 2001).
Flört şiddetinde risk ve koruyucu faktörler üzerinde çeşitli çalışmalar yapılmıştır. bireylerin
demografik özellikleri, toplumsal statüleri, aile yapıları, sosyoekonomik düzeyleri, eğitim düzeyleri,
akranlar gibi çok farklı durumların flört şiddetinde koruyucu veya risk faktörü olabileceğine dair
çeşitli çalışmaların bulguları vardır (Ackard, Neumark-Sztainer, & Hannan, 2003; Foshee, ve
diğerleri, 2009; Offenhauer & Buchalter, 2011). Ayrıca içinde yetişilen ailede şiddetin varlığı,
çocuklukta kötü muameleye, şiddete uğramak, okul ve toplumda şiddete maruz kalmak gibi
durumların, ilerde bireyin saldırgan ya da kurban olmasına neden olabileceği düşünülmektedir.
Sigelman, Berry, & Wiles, (1984) çocuklukta yaşanan kötü muamelenin, şiddete uğramanın ve
yaşanan travmaların ilerde saldırgan davranışlara başvurma riskini arttırdığını düşünmektedir.
Makepeace (1987) çalışmasında flört şiddetine uğrayan bireylerin, genellikle sıkı disiplin altında
yetişmiş kişiler oldukları ortaya koymaktadır. Sonuç olarak çocuklukta şiddete uğramak, ihmal
edilmek, kötü ebeveyn uygulamaları, sıkı disiplin gibi durumlar, ilerde bu kişilerin flört ilişkilerinde
şiddete uğrama ya da başvurma olasılıklarını yükseltmektedir (O'Keefe, 1997; Smith & Williams,
1992). Benzer şekilde aile içinde şiddetin varlığı, şiddete şahit olma, okul ve toplumda şiddete
uğrama, flörtte şiddete uğrama veya başvurma ihtimalini etkileyen unsurlardandır (Coffey,
Leitenberg, Henning, Benner, & Jankowski, 1996; Ely, 2004; Kim, Kim, & Choi, 2014; O'Keefe,
1998; Sims, Dodd, & Tejeda, 2008; Stets & Pırog-Good, 1987).
Flört şiddeti üzerinde yapılan çalışmalarda, sorunun yaygın bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır
(Cyr, McDuff, & Wrignt, 2006; Danice, Davis, Barrios, Brenner, & Noonan, 2007; Demir, Irmak,
Murat, & Fiş, 2016). Flört şiddeti ergen sağlığı için bir risk faktörüdür ve madde kullanımı,
güvensiz seks, sağlıksız kilo kontrolü davranışları, hamilelik, intihara meyilli olmak gibi sorunların
yanı sıra eğitimsel sorunlara da neden olabilmektedir (Chronister, Marsiglio, Linville, & Lantrip,
2014; Editorial, 2007). Çeşitli çalışmalarda, flört şiddeti ya da flört ilişkisi esnasında tecavüze
uğramanın, kurbanda yüksek oranda yeme bozukluğuna, intihara meyilli bir ruh haline girmesine,
öz değer algısının düşmesine, depresyona, duygusal duygu durumunun bozukluğuna, alkol, sigara,
uyuşturucu madde kullanımına neden olduğu bulunmuştur (Ackard & Neumark-Sztainer, 2002;
Ackard, Neumark-Sztainer, & Hannan, 2003; Ackard, Marla, & Neumark-Sztainer, 2007; Banyard
& Cross, 2008; Coker, ve diğerleri, 2000). Ayrıca, flört şiddetinin yetişkin şiddetinin öncülü olması
nedeniyle, şiddetin sebeplerini araştırmanın, fail ve mağdurlarının davranış kalıplarını yetişkinlikle
ki ilişkilerinde de devam ettirecekleri için belirlemenin, ilerde yaşanacak daha ciddi sonuçlu şiddet
olaylarını önlemede müdahale, önleme stratejileri geliştirme açısından önemli olduğu
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
126
vurgulanmaktadır (Hamberger & Ambuel, 1988). İlave olarak, flört şiddetinin genellikle okul
kampüslerinde gerçekleştiği, fakat okul yönetimlerinin bu soruna gereken ilgiyi göstermediği,
gerekli önleyici programların, stratejilerin olmadığı (Ely, 2004) ve bu nedenle risk faktörlerinin
belirlenmesi okul güvenliği içinde önemli olduğu düşünülmektedir.
Flört şiddetini önleme ve azaltma üzerinde özenle durulması gereken bir sorun haline gelmiştir ve
bu amaçla ilişki bilgisi, becerisi ve şiddet içeren davranışların azaltılması adına çeşitli eğitim
programlarının etkililiğinden bahsedilmektedir (Hammond & Yung, 1991; Wolfe, ve diğerleri,
2003). Eğitim programlarının genellikle birbirinin ayrılmaz parçası olan saldırganlığı azaltma ve
önlemeyi hedef aldıkları (Lazarevich, Irigoyen-Camacho, Velazquez-Alva, & Salina-Avila, 2015)
ve flört şiddetini önleme düzenlenen eğitim programlarının önemli olduğu vurgulanmaktadır.
Foshee V., ve diğerleri, (2004) tarafından düzenlenen programın katılımcılarının dört yıl sonra
akranlarına göre daha az fiziksel ve cinsel flört şiddetine maruz kaldıkları bulunmuştur. Sonuçları
açısından flört şiddeti üzerinde durulması gereken bir sorun olduğu görülmektedir. Flört şiddeti
konulu çalışmaların Türkiye’de çok yaygın olmadığı, üniversite öğrencileri üzerinde birkaç çalışma
gerçekleştirildiği (Aslan, Vefikuluçay, Zeyneloğlu, Erdost, & Temel, 2008; Terzioğlu, ve diğerleri,
2016; Baldan & Akış, 2017; Yumuşak & Şahin, 2014) ve konuya gereken önemin verilmediği
düşünülmektedir. Bu çalışmada, öğrencilerin flört şiddeti konusunda farkındalıklarının çok yüksek
olmadığı, kısa süreli eğitimler ile probleme ilişkin farkındalıklarının artabileceği varsayılmaktadır.
Bu çalışmanın konuya ilişkin yerli alanyazına katkıda bulunacağı, şiddet konusunda farkındalık için
eğitimin önemini ortaya koyacak bilgi sunacağı umulmaktadır.
2. AMAÇ
Bu çalışmanın amacı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda
öğrencilerin flört şiddetine ilişkin tutumlarının eğitim ile değişip değişmediğini belirlemektir. Bu
genel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır:
1. Üniversite öğrencilerinin erkeğin ve kadının flörtte uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddete
yönelik tutumları eğitim ile farklılaşmakta mıdır?
2. Üniversite öğrencilerin erkeğin ve kadının flörtte uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddete
yönelik tutumları aşağıda belirtilen değişkenler açısından eğitim ile değişiklik farklılaşmakta mıdır?
a. Cinsiyet
b. Flört ilişki durumu
c. Flört ilişkisinde şiddete maruz kalma durumu
d. Flört ilişkisinde şiddete başvurma durumu
3. YÖNTEM
Araştırmada deneme modellerinden tek grup öntest - sontest modeli kullanılmaktadır. Bu model,
gelişigüzel güzel seçilmiş bir gruba bağımsız değişken uygulanması, hem deney öncesi (öntest) hem
de deney sonrası (son-test) ölçümleri yapılması şeklinde gerçekleştirilir. Gözlemlenen değişimin
“x” den dolayı olduğu kabul edilirken, grubu etkilemesi olası diğer değişkenlere ilişkin bir bilgi
olmadığı için, bu kabulün geçerliği konusunda tereddütler vardır (Karasar, 2014, s.96).
3.1. Evren ve Örneklem
Araştırmanın evrenini 2017-2018 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Niğde Ömer Halisdemir
Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda eğitim görmekte olan 833 öğrenci
oluşturmaktadır. Örneklem almada gelişigüzel örneklem alma yöntemi seçilmiş ve araştırma Mayıs
2018’de adı geçen kurumda eğitim görmekte olan 450 öğrenciye flört şiddetine ilişkin bilgilendirme
toplantıları yapılarak gerçekleştirilmiştir. Bilgilendirme toplantıları öncesi ve sonrasından
öğrencilerden veri toplama aracı olan ölçekleri doldurmaları istenmiştir. Yapılan inceleme
sonucunda öntest veya sontest sürecinde 133 ölçeğin doğru bir şekilde doldurulmadığı görülmüş ve
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
127
veri analizi 319 öğrencinin ölçeği üzerinde gerçekleştirilmiştir. Tablo 1 araştırmaya katılan
üniversite öğrencilerinin demografik özelliklerine göre dağılımını göstermektedir.
Tablo 1: Katılımcıların demografik özelliklerine göre dağılımı
Demografik Özellikler
F
%
Cinsiyet
Erkek
147
46,1
Kadın
172
53,9
Toplam
319
100
Flört ilişki durumu
Yok
116
36,4
Var
203
63,6
Toplam
319
100
Flört ilişkisinde şiddete uğrama
Evet
30
14,8
Hayır
173
85,2
Toplam
203
100
Flört ilişkisinde şiddete başvurma
Evet
35
17,2
Hayır
168
82,8
Toplam
203
100
Tablo 1’de görüldüğü gibi ilk araştırmaya katılan toplam 319 katılımcının %46,1’i (n=147) erkek,
%53,9’u (n=172) kadındır. Tablo incelendiğinde araştırmaya katılan toplam 319 katılımcının
%36,4’ünün (n=116) flört ilişkisinin olmadığı, %63,6’sının (n=203) ise flört ilişkisi olduğu
görülmektedir. Flört ilişkisi olan 203 katılımcının %85,2’si (n=173) ilişkisinde hiç şiddete
uğramadığını belirtirken, %14,8’i (n=30) ilişkisinde şiddete maruz kaldığını belirtmektedir. Diğer
taraftan, 203 katılımcının %82,3’ü (n=168) flört ilişkisinde şiddete başvurmadığını ifade ederken,
%17,2’si (n=35) ise şiddete başvurduğunu belirtmektedir.
3.2. Veri Toplama Aracı
Bu araştırmada Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda eğitim görmekte olan öğrenciler hedef grup
olarak belirlenmiş, fakat sadece 450 öğrenciye ulaşılmıştır. Bu 450 öğrenciye, şiddetin tanımı,
türleri, tipolojisi, şiddetin nedenine ilişkin kuramlar, flört şiddeti, sebepleri, ortaya çıkış şekilleri,
sonuçları, korunma önlemleri konularında eğitim verilmiştir. Eğitimler bir hafta boyunca,
öğrencilerin sınıflarında, interaktif olarak her gruba en az birer saat olacak şekilde düzenlenmiştir.
Eğitimler araştırmacılar tarafından verilmiştir. Eğitim öncesinde ve sonrasında öğrencilere kadın ve
erkeklerin flörtte psikolojik ve fiziksel şiddet kabul düzeylerini belirlemek üzere Price, Byers ve
Flört Şiddeti Araştırma Ekibi (1999) tarafından geliştirilmiş, Yumuşak ve Şahin (2014) tarafından
uyarlaması yapılmış “Flörtte Şiddete Yönelik Tutumlar Ölçekleri” uygulanmıştır.
“Flörtte Şiddete Yönelik Tutumlar Ölçekleri” ise “Erkeğin Flörtte Uyguladığı Psikolojik Şiddete
Yönelik Tutum Ölçeği”, “Erkeğin Flörtte Uyguladığı Fiziksel Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği”,
“Kadının Flörtte Uyguladığı Psikolojik Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği”, “Kadının Flörtte
Uyguladığı Fiziksel Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği” olmak üzere dört ölçekten oluşmaktadır.
Ölçekler 5’li Likert tipinde hazırlanmıştır ve 1 = “Kesinlikle katılmıyorum”, 5 = “Kesinlikle
katılıyorum” şeklindedir. Ölçeklerden alınan yüksek puanlar flört şiddetine yönelik kabul düzeyinin
yüksek düzeyde olduğunu göstermektedir.
Erkeğin flörtte uyguladığı psikolojik şiddete yönelik tutum ölçeği 15 maddeden oluşmaktadır. Bu
ölçeğin uyarlama araştırmasında Cronbach α = .81 iken, ilk araştırmada Cronbach α = .74, ikinci
araştırmada ise Cronbach α = .78 olarak hesaplanmıştır. Erkeğin flörtte uyguladığı fiziksel şiddete
yönelik tutum ölçeği 12 maddeden oluşmaktadır. Bu ölçeğin uyarlama araştırmasında Cronbach α
= .87 iken, ilk araştırmada Cronbach α = .80, ikinci araştırmada ise Cronbach α = .83 olarak
bulunmuştur. Kadının flörtte uyguladığı psikolojik şiddete yönelik tutum ölçeğinde 11 madde yer
almaktadır. Bu ölçeğin uyarlama araştırmasında Cronbach α =.75 iken, ilk araştırmada Cronbach α
= .78, ikinci araştırmada ise Cronbach α = .73 olarak hesaplanmıştır. Kadının flörtte uyguladığı
fiziksel şiddete yönelik tutum ölçeği 12 maddeden oluşurken, uyarlama araştırmasında Cronbach α
=.82 olarak bulunmuştur. İlk araştırmada bu ölçeğin Cronbach α = .76, ikinci araştırmada ise
Cronbach α = .80 olarak hesaplanmıştır.
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
128
Ayrıca araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin demografik bilgilerini belirlemek için
araştırmacı tarafından “kişisel bilgi formu” geliştirilmiştir. Bu form ile araştırmaya katılan
üniversite öğrencilerinin cinsiyetleri, flört ilişki durumları, flört ilişkisinde şiddete uğrama ya da
başvurma durumlarına ilişkin sorular bulunmaktadır.
4. BULGULAR
Araştırmanın birinci alt amacı doğrultusunda, katılımcıların erkeğin flört ilişkisinde psikolojik ve
fiziksel şiddete yönelik tutumları ile kadının flört ilişkisinde psikolojik ve fiziksel şiddete yönelik
tutumları arasında eğitim öncesi ve sonrası bir farklılaşma olup olmadığı incelenmiştir. Tablo 3
katılımcıların tutum ortalama puanlarını göstermektedir.
Tablo 2: Eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların erkeğin ve kadının flörtte uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddete
yönelik tutum ortalama puanları
Flört şiddeti
Eğitim Öncesi
Eğitim Sonrası
n
𝑥̅
ss
n
𝑥̅
ss
Erkeğin flörtte uyguladığı psikolojik şiddete yönelik tutum
319
2,55
,66
319
2,25
,61
Erkeğin flörtte uyguladığı fiziksel şiddete yönelik tutum
319
2,37
,81
319
1,91
,76
Kadının flörtte uyguladığı psikolojik şiddete yönelik tutum
319
2,59
,78
319
2,14
,65
Kadının flörtte uyguladığı fiziksel şiddete yönelik tutum
319
2,52
,74
319
2,11
,74
Tablo 2’de görüldüğü üzere, eğitim öncesi katılımcıların erkeğin flörtte uyguladığı psikolojik
şiddete yönelik tutum ortalaması 𝑥̅=2,55 iken, eğitim sonrasında bu ortalamanın 𝑥̅=2,25’e düştüğü
bulunmuştur. Erkeğin flörtte uyguladığı fiziksel şiddete yönelik tutum ortalaması eğitim öncesi
𝑥̅=2,37 iken, eğitim sonrasında 𝑥̅=1,91’e düştüğü görülmüştür. Eğitim öncesi kadının flörtte
uyguladığı psikolojik şiddete yönelik tutum ortalaması 𝑥=2,59 iken, eğitim sonrasında tutum
ortalamasının 𝑥̅ = 2,14’e düştüğü belirlenmiştir. Ayrıca kadının flörtte uyguladığı fiziksel şiddete
yönelik tutum ortalaması eğitim öncesi 𝑥̅=2,52 olarak hesaplanmışken, eğitim sonrası bu değerin
𝑥̅=2,11 olduğu bulunmuştur.
Eğitim öncesi ve sonrası erkeğin flört ilişkisinde uyguladığı psikolojik şiddete yönelik tutuma ilişkin
bulgular
Araştırmanın 2. alt amacı doğrultusunda eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların erkeğin flört
ilişkisinde uyguladığı psikolojik şiddete yönelik kabul düzeylerinin katılımcıların cinsiyetine, flört
ilişki durumuna, flört ilişkisinde şiddete maruz kalma durumuna ve flört ilişkisinde şiddete
başvurma durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Tablo 3 eğitim öncesi ve sonrası
katılımcıların erkeğin flörtte uyguladığı psikolojik şiddet kabul düzeylerinin dağılımını
göstermektedir.
Tablo 3: Eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların erkeğin flörtte uyguladığı psikolojik şiddete yönelik tutum ortalama
puanlarının cinsiyet, flört ilişki durumu, flört ilişkisinde şiddete uğrama ve başvurma değişkenlerine göre
karşılaştırılması
Demografik Özellikler
Eğitim Öncesi
Eğitim Sonrası
n
%
ss
n
%
ss
Cinsiyet
Erkek
147
46,1
2,84
0,61
147
46,1
2,41
0,57
Kadın
172
53,9
2,31
0,61
172
53,9
1,91
0,57
Toplam
319
100,0
319
100,0
Flört ilişki durumu
Yok
116
36,4
2,62
0,67
116
36,4
2,26
0,58
Var
203
63,6
2,52
0,66
203
63,6
2,25
0,65
Toplam
319
100,0
319
100,0
Flört ilişkisinde şiddete uğrama
Evet
30
14,8
2,88
0,83
45
22,2
2,39
0,63
Hayır
173
85,2
2,46
0,60
158
77,8
2,16
0,65
Toplam
203
100,0
203
100,0
Flört ilişkisinde şiddete başvurma
Evet
35
17,2
2,74
0,72
39
19,2
2,46
0,66
Hayır
168
82,8
2,47
0,63
164
80,8
2,14
0,62
Toplam
203
100,0
203
100,0
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
129
Tablo 3’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi erkek katılımcıların (n=147) erkeğin flörtte uyguladığı
psikolojik şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,84 iken, eğitim sonrası erkek katılımcıların (n=155) kabul
düzeylerinin 𝑥̅ = 2,41’e düştüğü bulunmuştur. Kadın katılımcıların (n=172) eğitim öncesi kabul
düzeyleri 𝑥̅ = 2,31 iken, eğitim sonrası kadın katılımcıların (n=72) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 1,91’e
düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 3’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisi olmayan katılımcıların (n=116) erkeğin
flörtte uyguladığı psikolojik şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,62 iken, eğitim sonrası flört ilişkisi
olmayan katılımcıların (n=114) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,26’ya düştüğü bulunmuştur. Flört ilişkisi
olan katılımcıların (n=203) eğitim öncesi kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,52 iken, eğitim sonrası flört ilişkisi
olan katılımcıların (n=113) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,25’e düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 3’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi 30 (%14,8) katılımcının flört ilişkisinde şiddete
uğradığını, eğitim sonrası ise 45 (%22,2) katılımcının şiddete uğradığını belirttiği bulunmuştur.
Flört ilişkisinde eğitim öncesi flört ilişkisinde şiddete uğradığını belirten katılımcıların (n=30)
erkeğin flörtte uyguladığı psikolojik şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,88 iken, eğitim sonrası flört
ilişkisinde şiddete uğradığını belirten katılımcıların (n=45) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,39’a düştüğü
bulunmuştur. Flört ilişkisinde şiddete uğramadığını belirten katılımcıların (n=173) eğitim öncesi
kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,45 iken, eğitim sonrası flört ilişkisinde şiddete uğramadığını belirten
katılımcıların (n=1588) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,15’e düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 3’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi 35 (%17,2) katılımcının flört ilişkisinde şiddete
başvurduğunu, eğitim sonrası ise 39 (%19,2) katılımcının şiddete başvurduğunu belirttiği
bulunmuştur. Eğitim öncesi flört ilişkisinde şiddete başvurduğunu belirten katılımcıların (n=35)
erkeğin flörtte uyguladığı psikolojik şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,74 iken, eğitim sonrası flört
ilişkisinde şiddete başvurduğunu belirten katılımcıların (n=39) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,46’ya
düştüğü bulunmuştur. Flört ilişkisinde şiddete başvurmadığını belirten katılımcıların (n=168) eğitim
öncesi kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,47 iken, eğitim sonrası flört ilişkisinde şiddete başvurmadığını belirten
katılımcıların (n=164) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,13’e düştüğü belirlenmiştir.
Eğitim öncesi ve sonrası erkeğin flört ilişkisinde uyguladığı fiziksel şiddete yönelik tutuma ilişkin
bulgular
Araştırmanın 2. alt amacı doğrultusunda eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların erkeğin flört
ilişkisinde uyguladığı fiziksel şiddete yönelik kabul düzeylerinin katılımcıların cinsiyetine, flört
ilişki durumuna, flört ilişkisinde şiddete maruz kalma durumuna ve flört ilişkisinde şiddete
başvurma durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Tablo 4 eğitim öncesi ve sonrası
katılımcıların erkeğin flörtte uyguladığı fiziksel şiddet kabul düzeylerinin dağılımını
göstermektedir.
Tablo 4: Eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların erkeğin flörtte uyguladığı fiziksel şiddete yönelik tutum ortalama
puanlarının cinsiyet, flört ilişki durumu, flört ilişkisinde şiddete uğrama ve başvurma değişkenlerine göre
karşılaştırılması
Demografik Özellikler
Eğitim Öncesi
Eğitim Sonrası
n
%
ss
n
%
ss
Cinsiyet
Erkek
147
46,1
2,56
0,84
147
46,1
2,04
0,79
Kadın
172
53,9
2,23
0,76
172
53,9
1,66
0,64
Toplam
319
100,0
319
100,0
Flört ilişki durumu
Yok
116
36,4
2,45
0,82
116
36,4
2,00
0,76
Var
203
63,6
2,34
0,81
203
63,6
1,84
0,76
Toplam
319
100,0
319
100,0
Flört ilişkisinde şiddete uğrama
Evet
30
14,8
2,70
0,90
45
22,2
1,90
0,83
Hayır
173
85,2
2,27
0,78
158
77,8
1,79
0,72
Toplam
203
100,0
203
100,0
Flört ilişkisinde şiddete başvurma
Evet
35
17,2
2,79
0,81
39
19,2
2,06
0,88
Hayır
168
82,8
2,24
0,78
164
80,8
1,72
0,67
Toplam
203
100,0
203
100,0
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
130
Tablo 4’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi erkek katılımcıların (n=147) erkeğin flörtte uyguladığı
fiziksel şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,56 iken, eğitim sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,04’e düştüğü
bulunmuştur. Kadın katılımcıların (n=172) eğitim öncesi kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,23 iken, eğitim
sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 1,66’ya düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 4’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisi olmayan katılımcıların (n=116) erkeğin
flörtte uyguladığı fiziksel şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,45 iken, eğitim sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅
= 2’ye düştüğü bulunmuştur. Flört ilişkisi olan katılımcıların (n=203) eğitim öncesi kabul düzeyleri
𝑥̅ = 2,34 iken, eğitim sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 1,84’e düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 4’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisinde şiddete uğradığını belirten katılımcıların
(n=30) erkeğin flörtte uyguladığı fiziksel şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,70 iken, eğitim sonrası flört
ilişkisinde şiddete uğradığını belirten katılımcıların (n=45) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 1,90’a düştüğü
bulunmuştur. Flört ilişkisinde şiddete uğramadığını belirten katılımcıların (n=173) eğitim öncesi
kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,27 iken, eğitim sonrası flört ilişkisinde şiddete uğramadığını belirten
katılımcıların (n=158) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 1,79’a düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 4’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisinde şiddete başvurduğunu belirten
katılımcıların (n=35) erkeğin flörtte uyguladığı fiziksel şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,79 iken, eğitim
sonrası flört ilişkisinde şiddete başvurduğunu belirten katılımcıların (n=39) kabul düzeylerinin 𝑥̅ =
2,06’ya düştüğü bulunmuştur. Flört ilişkisinde şiddete başvurmadığını belirten katılımcıların
(n=168) eğitim öncesi kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,24 iken, eğitim sonrası flört ilişkisinde şiddete
başvurmadığını belirten katılımcıların (n=164) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 1,72’ye düştüğü
belirlenmiştir.
Eğitim öncesi ve sonrası kadının flört ilişkisinde uyguladığı psikolojik şiddete yönelik tutuma ilişkin
bulgular
Araştırmanın 2. alt amacı doğrultusunda eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların kadının flört
ilişkisinde uyguladığı psikolojik şiddete yönelik kabul düzeylerinin katılımcıların cinsiyetine, flört
ilişki durumuna, flört ilişkisinde şiddete maruz kalma durumuna ve flört ilişkisinde şiddete
başvurma durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Tablo 4 eğitim öncesi ve sonrası
katılımcıların kadının flörtte uyguladığı psikolojik şiddet kabul düzeylerinin dağılımını
göstermektedir.
Tablo 5: Eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların kadının flörtte uyguladığı psikolojik şiddete yönelik tutum ortalama
puanlarının cinsiyet, flört ilişki durumu, flört ilişkisinde şiddete uğrama ve başvurma değişkenlerine göre
karşılaştırılması
Demografik Özellikler
Eğitim Öncesi
Eğitim Sonrası
n
%
ss
n
%
ss
Cinsiyet
Erkek
147
46,1
2,75
0,78
147
46,1
2,19
0,66
Kadın
172
53,9
2,46
0,76
172
53,9
2,07
0,65
Toplam
319
100,0
319
100,0
Flört ilişki durumu
Yok
116
36,4
2,63
0,75
116
36,4
2,14
0,66
Var
203
63,6
2,57
0,80
203
63,6
2,16
0,66
Toplam
319
100,0
319
100,0
Flört ilişkisinde şiddete uğrama
Evet
30
14,8
2,97
0,90
45
22,2
2,15
0,66
Hayır
173
85,2
2,50
0,76
158
77,8
2,16
0,66
Toplam
203
100,0
203
100,0
Flört ilişkisinde şiddete başvurma
Evet
35
17,2
2,83
0,78
39
19,2
2,26
0,65
Hayır
168
82,8
2,52
0,80
164
80,8
2,10
0,66
Toplam
203
100,0
203
100,0
Tablo 5’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi erkek katılımcıların (n=147) kadının flörtte uyguladığı
psikolojik şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,75 iken, eğitim sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,19’a
düştüğü bulunmuştur. Kadın katılımcıların (n=172) eğitim öncesi kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,46 iken,
eğitim sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,07’ye düştüğü belirlenmiştir.
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
131
Tablo 5’te a görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisi olmayan katılımcıların (n=116) kadının
flörtte uyguladığı psikolojik şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,63 iken, eğitim sonrası kabul düzeylerinin
𝑥̅ = 2,14’e düştüğü bulunmuştur. Flört ilişkisi olan katılımcıların (n=203) eğitim öncesi kabul
düzeyleri 𝑥̅ = 2,57 iken, eğitim sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,16’ya düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 5’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisinde şiddete uğradığını belirten katılımcıların
(n=30) kadının flörtte uyguladığı psikolojik şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,97 iken, eğitim sonrası
flört ilişkisinde şiddete uğradığını belirten katılımcıların (n=45) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,15’e
düştüğü bulunmuştur. Flört ilişkisinde şiddete uğramadığını belirten katılımcıların (n=173) eğitim
öncesi kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,50 iken, eğitim sonrası flört ilişkisinde şiddete uğramadığını belirten
katılımcıların (n=158) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,16’ya düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 5’te görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisinde şiddete başvurduğunu belirten
katılımcıların (n=35) kadının flörtte uyguladığı psikolojik şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,83 iken,
eğitim sonrası flört ilişkisinde şiddete başvurduğunu belirten katılımcıların (n=39) kabul
düzeylerinin 𝑥̅ = 2,26’ya düştüğü bulunmuştur. Flört ilişkisinde şiddete başvurmadığını belirten
katılımcıların (n=168) eğitim öncesi kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,52 iken, eğitim sonrası flört ilişkisinde
şiddete başvurmadığını belirten katılımcıların (n=164) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,10’a düştüğü
belirlenmiştir.
Eğitim öncesi ve sonrası kadının flört ilişkisinde uyguladığı fiziksel şiddete yönelik tutuma ilişkin
bulgular
Araştırmanın 2. alt amacı doğrultusunda eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların kadının flört
ilişkisinde uyguladığı fiziksel şiddete yönelik kabul düzeylerinin katılımcıların cinsiyetine, flört
ilişki durumuna, flört ilişkisinde şiddete maruz kalma durumuna ve flört ilişkisinde şiddete
başvurma durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Tablo 4 eğitim öncesi ve sonrası
katılımcıların kadının flörtte uyguladığı fiziksel şiddet kabul düzeylerinin dağılımını
göstermektedir.
Tablo 6: Eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların kadının flörtte uyguladığı fiziksel şiddete yönelik tutum ortalama
puanlarının cinsiyet, flört ilişki durumu, flört ilişkisinde şiddete uğrama ve başvurma değişkenlerine göre
karşılaştırılması
Demografik Özellikler
Eğitim Öncesi
Eğitim Sonrası
n
%
ss
n
%
ss
Cinsiyet
Erkek
147
46,1
2,60
0,75
147
46,1
2,21
0,74
Kadın
172
53,9
2,47
0,74
172
53,9
1,90
0,70
Toplam
319
100,0
319
100,0
Flört ilişki durumu
Yok
116
36,4
2,59
0,73
116
36,4
2,16
0,78
Var
203
63,6
2,49
0,76
203
63,6
2,07
0,70
Toplam
319
100,0
319
100,0
Flört ilişkisinde şiddete uğrama
Evet
30
14,8
2,80
0,80
45
22,2
2,17
0,67
Hayır
173
85,2
2,44
0,74
158
77,8
1,99
0,71
Toplam
203
100,0
203
100,0
Flört ilişkisinde şiddete başvurma
Evet
35
17,2
2,85
0,82
39
19,2
2,31
0,66
Hayır
168
82,8
2,42
0,72
164
80,8
1,93
0,69
Toplam
203
100,0
203
100,0
Tablo 6’da görüldüğü üzere, eğitim öncesi erkek katılımcıların (n=147) kadının flörtte uyguladığı
fiziksel şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,60 iken, eğitim sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,21’e düştüğü
bulunmuştur. Kadın katılımcıların (n=172) eğitim öncesi kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,47 iken, eğitim
sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 1,90’a düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 6’da görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisi olmayan katılımcıların (n=116) kadının
flörtte uyguladığı fiziksel şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,59 iken, eğitim sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅
= 2,16’ya düştüğü bulunmuştur. Flört ilişkisi olan katılımcıların (n=203) eğitim öncesi kabul
düzeyleri 𝑥̅ = 2,49 iken, eğitim sonrası kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,07’ye düştüğü belirlenmiştir.
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
132
Tablo 6’da görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisinde şiddete uğradığını belirten katılımcıların
(n=30) kadının flörtte uyguladığı fiziksel şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,80 iken, eğitim sonrası flört
ilişkisinde şiddete uğradığını belirten katılımcıların (n=45) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 2,17’ye düştüğü
bulunmuştur. Flört ilişkisinde şiddete uğramadığını belirten katılımcıların (n=173) eğitim öncesi
kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,44 iken, eğitim sonrası flört ilişkisinde şiddete uğramadığını belirten
katılımcıların (n=158) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 1,99’a düştüğü belirlenmiştir.
Tablo 6’da görüldüğü üzere, eğitim öncesi flört ilişkisinde şiddete başvurduğunu belirten
katılımcıların (n=35) kadının flörtte uyguladığı fiziksel şiddet kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,85 iken, eğitim
sonrası flört ilişkisinde şiddete başvurduğunu belirten katılımcıların (n=39) kabul düzeylerinin 𝑥̅ =
2,31’e düştüğü bulunmuştur. Flört ilişkisinde şiddete başvurmadığını belirten katılımcıların (n=168)
eğitim öncesi kabul düzeyleri 𝑥̅ = 2,42 iken, eğitim sonrası flört ilişkisinde şiddete başvurmadığını
belirten katılımcıların (n=164) kabul düzeylerinin 𝑥̅ = 1,93’e düştüğü belirlenmiştir.
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Araştırmanın bulguları katılımcıların erkeğin ve kadının flört ilişkisinde psikolojik ve fiziksel
şiddete yönelik kabul düzeylerinde eğitim sonrasında bir düşüş olduğunu göstermektedir. Bu
farklılaşmanın verilen eğitimin sonucu olduğu söylenebilir. Alanyazındaki çeşitli çalışmaların
bulguları bu bulguyu destekler niteliktedir. İlişki eğitiminin iletişim, çatışma çözümü becerisi için
önemli olduğu vurgulanmaktadır (Hammond & Yung, 1991). Alanyazındaki bazı çalışmalarda
eğitim süresinden bağımsız olarak ilişki bilgi ve becerisi konusunda verilen eğitimlerin flört
şiddetine yönelik olumlu tutum geliştirme açısından etkili olduğu belirtilmektedir (Adler-Beader,
Kerpelman, Schramm, Higginbotham, & Paulk, 2007), 2007; MacGowan, 1997; Foshee, Bauman,
& Greene, 2000). Eğitim aracılığıyla flört şiddetine yönelik tutumlarda önemli iyileşmeler olduğu
ve katılımcıların flört ilişkisinde şiddet kabul düzeylerinin düştüğünü ifade edilmektedir (Antle,
Sullivan, Dryden, Karam, & Barbee, 2011). Lazarevich, Irigoyen-Camacho, Velazquez-Alva, &
Salina-Avila’da (2015) benzer şekilde üniversite öğrencilerine yönelik düzenledikleri bir çalışmada,
flört şiddetine yönelik tutuma ilişkin olumlu sonuçlar elde ettiklerini fakat bazı katılımcıların
kültürel ve diğer sebeplerden dolayı şiddeti haklı çıkartacak sebepler ürettiklerini bulmuşlardır.
Mahlstedt, Falcone, & Rice-Spring (1993) çalışmalarında eğitimin üniversite yaşındaki bireylerin
flört şiddetine yönelik tutumlarını etkileyebileceğini, düzenledikleri programa katılan kadınların
erkeklere nazaran programın amaçları ile daha uyumlu, daha bilgili, kurbana yardım etmeye hazır
ve kurbanı daha az suçlayıcı olduklarını bulmuşlar. Fakat Liu, Binbin, & Ma (2014) yaptıkları meta
analiz çalışmalarında bilgideki küçük artış haricinde, müdahale programlarının flört şiddetini
azaltmada önemli bir etkisinin olmadığını, ya da tutum, davranış ve becerileri iyileştirici bir yanı
olmadığını bulmuşlardır.
Araştırma bulguları erkeklerin erkek ve kadının flörtte uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddete
yönelik tutum ortalama puanlarının, kadınların tutum puan ortalamalarından eğitim öncesi ve
sonrasında daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu bulgu yerli ve yabancı alanyazındaki çeşitli
çalışmaların bulguları ile tutarlılık göstermektedir (Mercer, 1988; O'Keefe, 1997; Price & Byers,
1999; Yumuşak, 2013). Erkek egemen bir toplum olan Türk toplumunda, erkeklerin şiddeti kabul
seviyelerinin, kadınların şiddeti kabul seviyelerinden yüksek olmasının nedeni toplumsal cinsiyet
bağlamında açıklanabilir. Bazı durumlarda şiddete başvurmak erkeklik ile ilişkilendirilmekte, şiddet
içeren tutum ve davranışlar yüceltilmekte, özendirilmektedir. İlişkide erkek, toplumda
gözlemlediği, rol model aldığı şekilde, ilişkide baskın olmak, sözünü dinletmek, istenildiğinin
yapılması için şiddete başvurmayı haklı görebildiği söylenebilir. Erkek egemen bir toplum olan
Türk toplumunda, kadınların daha güçsüz algılanması, yetiştirilme biçimleri, toplum tarafından
belirlenen davranış kalıpları ve rolleri, onların şiddete yönelik kabul düzeylerinin erkeklerden daha
düşük olmasının nedeni olabilir. Erkeklerin şiddeti daha normal, doğal karşılamaları, kadınların bazı
davranışlarını şiddet olarak algılamaları bu farklılığın bir başka nedeni olabilir.
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
133
Araştırmanın bulguları, flört ilişkisi olmayan katılımcıların erkeğin ve kadının flörtte uyguladığı
fiziksel şiddete yönelik tutum ortalama puanlarının, flört ilişkisi olan katılımcıların tutum puan
ortalamalarından daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu bulgu Yumuşak’ın (2013) çalışmasında
ulaştığı bulgu ile tutarlılık göstermektedir. Yumuşak (2013) çalışmasında erkeğin ve kadının flörtte
uyguladığı fiziksel şiddete ilişkin tutumun flört ilişki olmaya bağlı olarak değişmediğini, sadece
flört ilişkisine sahip olanların, erkeğin flört ilişkisinde uyguladığı psikolojik şiddete yönelik olarak
flört ilişkisine sahip olmayanlardan daha olumlu bir tutumu olduğunu bulmuştur. Ayrıca konuya
ilişkin yapılan çalışmaların örneklemini genellikle flört ilişkisi olan katılımcıların oluşturması
nedeniyle, bu bulguyu destekleyecek ya da yanlışlayacak bulguya ulaşılamamıştır. Bu çalışma için
bu bulgu flört ilişkisinin doğası, dinamikleri ile açıklanabilir. Flört ilişkisinde bireylerin sevgi,
ihtiyaç temelli bir ilişki içinde bulundukları, pertnerlerini kaybetmekten korktukları için, bazı
davranışları tolere edebilme seviyelerinin daha yüksek olduğu, ama ilişkisi olmayan bireylerin bu
gerçeği yaşamadıkları için, olmayan bir durum üzerinde daha rahat yorum yaptıkları söylenebilir.
Araştırmanın bulguları, flörtte şiddete maruz kalan katılımcıların erkek ve kadının flörtte uyguladığı
psikolojik ve fiziksel şiddete yönelik tutumlarının, flörtte şiddete maruz kalmayan katılımcıların
tutum puan ortalamalarından daha yüksek olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde flört ilişkisinde
şiddete başvuran katılımcıların erkek ve kadının flörtte uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddete
yönelik tutumlarının, flört ilişkisinde şiddete başvurmayan katılımcıların tutum puan
ortalamalarından daha yüksek olduğunu göstermektedir Şiddet içerikli bir flört ilişkisine sahip
olmanın, flört şiddetini kabul düzeyini artırdığı görülmüştür. Bu bulgu alanyazındaki bazı
çalışmaların bulguları ile tutarlılık göstermektedir (Finley, 2011; Lewis & Fremouw, 2001; Price &
Byers, 1999; Sigelman, Berry, & Wiles, 1984; Yumuşak, 2013) . Bu çalışmalarda genel olarak
şiddetin iki yönlü olduğu, flört ilişkisinde partnerlerin hem mağdur, hem de fail olabildikleri
belirtilmektedir. Şiddet farklı şekillerde de olsa etkiye tepki şeklinde gerçekleşebilmekte, ilişkinin
doğası, dinamiği şekline dönüşebilmektedir. Bu bağlamda, ilişkisinde şiddete uğrayan bir kişinin,
şiddete başvurma ihtimali artabilmekte, ya da şiddete başvuran bir kişinin şiddete uğramayı normal
kabul etmesi olası kabul edilebilir.
Çalışmanın bulgularına bağlı olarak eğitimle birlikte artan farkındalık ile bireylerin şiddete yönelik
tutumlarında olumlu yönde değişimler sağlanabileceği söylenebilir. Fakat davranış değişimi için
uzun süreli eğitimler gerektiği için, daha doğru sonuçlar alabilmek adına uzun süreli eğitimlerin
gerekliliğinden bahsedilebilir. Ayrıca bireylerin uzun süreli takibini içeren çalışmaların yapılması,
konuya ilişkin daha sağlıklı sonuçlara ulaşmak için önerilebilir.
KAYNAKÇA
Ackard, D. M., & Neumark-Sztainer, D. (2002). “Date Violence and Date Rape among adolsecents:
Associations with disordered eating behaviors and psychological health. Child Abuse and Neglect:
The International Journal, 26(5), 455-473.
Ackard, D. M., Marla, E. E., & Neumark-Sztainer, D. (2007). Long-term impact of adolescent
dating violence on the behavioral and psychological health of male and female youth. The journal
of pediatrics, 151(5), 476-481.
Ackard, D., Neumark-Sztainer, D., & Hannan, P. (2003). Dating vioelnce among a nationally
representative sample of adolescent girls and boys: Associations with behavioral and mental health.
The journal of gender-specific medicine, 6(3), 39-48.
Adler-Beader, F., Kerpelman, J. L., Schramm, D. G., Higginbotham, B., & Paulk, A. (2007). The
impact of relationship education on adolescents of diverse background. Family Relations(56), 291-
303.
Antle, B. F., Sullivan, D. J., Dryden, A., Karam, E. A., & Barbee, A. P. (2011). Healthy relationship
education for dating violence prevention among high-risk youth. Children and Youth Services
Review(33), 173-179.
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
134
Aslan, D., Vefikuluçay, D., Zeyneloğlu, S., Erdost, T., & Temel, F. (2008). Ankara'da iki
hemşirelik yüksekokulunun birinci ve dördüncü sınıflarında okuyan öğrencilerin flört şiddetine
maruz kalma, flört ilişkilerinde şiddet uygulama durumlarının ve bu konudaki görüşlerinin
saptanması araştırması. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama
Merkezi.
Baldan, G. A., & Akış, N. (2017). Flört şiddeti. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 43(1),
41-44.
Banyard, V. L., & Cross, C. (2008). Consequences of teen dating violence: Understanding
intervening variables in ecological context. Violence against women, 14(9), 998-1013.
Chronister, K. M., Marsiglio, M. C., Linville, D., & Lantrip, K. R. (2014). The influence of dating
violence on adolescent girls' experiences. The Counselling Psychologist, 42(3), 374-405.
Coffey, P., Leitenberg, H., Henning, K., Benner, R., & Jankowski, M. (1996). Dating violence: The
association between methods of coping and women's psychological adjustment. Violence and
Victims(11), 227-238.
Coker, A. L., McKeown, R. E., Sanderson, M., Davis, K. E., Valois, R. F., & Huebner, E. S. (2000).
Severe dating violence and quality of life among south carolina high school students. American
Joutnal of Preventive Medicine(19), 220-227.
Cyr, M., McDuff, P., & Wrignt, J. (2006). Prevalence and predictors of dating violence among
adolsecent female victims of child sexual abuse. Journal of Interpersonal Violence, 21(8), 1000-
1017.
Danice, K. K., Davis, S., Barrios, L., Brenner, N. D., & Noonan, R. K. (2007). Associations of
dating violence victimization with lifetime participation, cooccurence, and early initiation of risj
behaviors among US high school students. Journal of interpersonal violence(22), 585-602.
Demir, N. Ü., Irmak, M. Y., Murat, D., & Fiş, N. P. (2016). Cinsel istismara uğrayan ergen adli
olgularda flört ilişkisinde şiddet varlığı. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 17(3), 240-247.
Editorial. (2007). Dating violence and domestic violence. Journal of Adolescent Health(40), 295-
297.
Ely, G. (2004). Adolescent dating violence on school campuses. Journal of Evidence-Based Social
Work, 1(2-3), 143-157.
Finley, L. L. (2011). Datiing violence. L. L. Finley içinde, Encyclopedia of School Crime and
Violence (s. 130-132). Santa Barbara: ABC-CLIO.
Follingstad, D., Rutledge, L., Polek, D., & McNeil-Hawkins, K. (1988). Factors associated with
patterns of dating violence toward college women. Journal of Family Violence(3), 169-182.
Foshee, V. A., Bauman, K. E., & Greene, W. F. (2000). The safe dates program: 1-year follow-up
results. American Journal of Public Health(90), 1619-1622.
Foshee, V., Banefield, T., Suchindran, C., Ennet, S., Bauman, K., Karriker-Jaffe, K., & Mathias, J.
(2009). The development of four types of adolescent dating abuse and selected demographics
collelates. Journal of research on adolescense, 19(3), 380-400.
Foshee, V., Bauman, K., Ennett, S., Linder, F., Benefield, T., & Suchindran, C. (2004). Assessing
the long-term effects of the safe dates program and a booster in preventing and reducing adolescent
dating violence victimization and perpetration. American Journal of Publich Health(96), 619-624.
Gözütok, D. (2008). Eğitim ve şiddet. Ankara: Gazi Kitabevi.
Gözütok, D., Karacaoğlu, C., & Er, O. (2007). Çocuklar evde de okulda da dövülüyor. A. Solak
içinde, Okullarda şiddet ve çocuk suçluluğu (s. 133-149). Ankara: Hegem.
Hamberger, L. K., & Ambuel, B. (1988). Dating violence. Violence among Children and
Adolescents, 45(2), 381-390.
Hammond, W. R., & Yung, B. R. (1991). Preventing violence in at-risk African-American youth.
Journal of Health Care for the Poor and Underserved(2), 359-372.
Henton, J., Koval, J., Lloyd, S., & Christopher, S. (1983). Romance and violence in dating
relationships. Journal of Family Issues, 4(3), 467-482.
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
135
Karal, D. (2011). Korkmadan öğrenmek: Okul ve okul çevresi güvenliği hakkında rapor. Uşak:
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Sosyal Araştırmalar merkezi Uşak Rapor No:11-06.
Kim, J. Y., Kim, H. J., & Choi, J. W. (2014). Family violence and dating violence in Korea. Journal
of Family Violence(29), 23-33.
Lazarevich, I., Irigoyen-Camacho, M. E., Velazquez-Alva, M. C., & Salina-Avila, J. (2015). Dating
violence in Mexican college students: Evaluation of an educational workshop. Journal of
Interpersonal Violence, 32(2), 183-204.
Lewis, S. F., & Fremouw, W. (2001). Dating violence: A critical review of the literature. Clilnical
Psychology Review, 21(1), 105-127.
Liu, W., Binbin, Y., & Ma, Y. (2014). Educational and skills-based interventions for preventing
relationship and dating violence in adolescents and young adults. Publich Health Nursing, 31(5),
441-443.
Locmic, M., Opic, S., & Bilic, V. (2013). Violence against teachers- rule or exception. International
journal of cognitive research in science, engineering and education, 1(2), 1-6.
MacGowan, M. J. (1997). An evaulation of dating violence prevention program for middle school
students. Violence and Victims(12), 223-236.
Mahlstedt, D., Falcone, D. J., & Rice-Spring, L. (1993). The Journal of Human Justice, 4(2), 101-
118.
Makepeace, J. M. (1987). Socail factors and victim offender differences in courtship violence.
Family Relations(36), 87-91.
Mercer, S. (1988). Not a pretty picture: An exploratory of vioelnce against women in high school
dating relationships. Resources for feminist research, 17, 15-25.
Murphy, C., & Hoover, S. (1999). Measuring emotional abuse in dating relationships as a
multifactoral construct. Violence and Victims, 14(1), 39-53.
Offenhauer, P., & Buchalter, A. (2011). Teen dating violence: A literature review and annotated
bibliography. Washington: U.S. Department of Justice.
O'Keefe, M. (1997). Predictors of dating violence among high school students. Journal of
Interpersonal violence(12), 546-568.
O'Keefe, M. (1997). PRedictors of dating violence among high school students. Journal of
Interpersonal Violence(12), 546-568.
O'Keefe, M. (1998). Factors mediating the link between witnessing interparental vioelnce and
dating violence. Journal of Family Violence(13), 39-57.
Özdere, M. (2017). Öğretmenlere yönelik okul şiddeti. İstanbul: Cinius Yayınları.
Price, E. L., Byers, E. S., & team, D. v. (1999). The attitudes towards dating violence scales:
Development and initial validation. Journal of Family Violence, 14(4), 351-375.
Quinlan, A. (2011). Dating violence, College. L. L. Finley içinde, Encyclopedia of School Crime
and Violence (s. 128-130). Santa Barbara: ABC-CLIO.
Sigelman, C. K., Berry, C. J., & Wiles, K. A. (1984). Violence in college students' dating
relationships. Journal of Applied Social Psychology, 5(6), 530-548.
Sims, E. N., Dodd, V. J., & Tejeda, M. J. (2008). The relationship between severity of violence in
the home and dating violence. Journal of Forencis Nursing(4), 166-173.
Smith, A., Winokur, K., & Palenski, J. (2005). What is dating violence? Journal of Ethnicity in
Criminal Justice, 3(1-2), 1-20.
Smith, J., & Williams, J. (1992). From abusive household to dating violence. Journal of Family
Violence(7), 153-165.
Stets, J. E., & Pırog-Good, M. A. (1987). Violence in dating relationships. Social Psychology
Quarterly, 50(3), 237-246.
Terzioğlu, F., Gönenç, İ. M., Özdemir, F., Güvenç, G., Kök, G., Sezer, N. Y., & Hiçyılmaz, B. D.
(2016). Flört şiddeti tutum ölçeği geçerlik ve güvenirlik çalışması. Anadolu Heöşirelik ve Sağlık
Bilimleri Dergisi, 19(4), 225-232.
Social Science Development Journal 2018 June Volume :3 Issue:9 pp:123-136
http://www.ssdjournal.org
Social Science Development Journal
ssdjournal.editor@gmail.com
136
Wolfe, D. A., Wekerle, C., Scott, K., Straatman, A., Grasley, C., & Reitzel-Jaffe, D. (2003). Dating
violence prevention with at-risk youth: A controlled outcome evaluation. Journal of Counsulting
and Clinical Psychology(71), 279-291.
World Health Organization. (2002). World report on violence and health-summary. Geneva: World
Health Organization.
Yumuşak, A. (2013). Üniversite öğrencilerinin flört şiddetine yönelik tutumları, toplumsal
cinsiyetçilik ve narsistik kişilik özellikleri arasındaki ilişki. Tokat: Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Eğitim Bililmleri Enstitüsü Yayımlanmamış Yükseklisans Tezi.
Yumuşak, A., & Şahin, R. (2014). Flörtte şiddete yönelik tutum ölçeklerinin güvenirlik ve geçerlik
çalışması. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi(13), 233-252.