ArticlePDF Available

Kronik Hastalığı Olan Bireylerin Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavileri Kullanma Durumu

Authors:
  • Gümüshane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

Abstract

Objective: For a longer and healthier life, individuals with chronic illnesses tend to prefer complementary and alternative medicine (CAM) methods. This descriptive study investigates the use of CAM by these individuals. Material and Methods: 207 patients admitted to the internal medicine clinics of a university hospital in April-July 2016 and complying with the criteria were included in the study. The data collection tool created through reviewing the literature was applied using a face-to-face interview method. Results: We found that overall 62.3% of respondents had used CAM and they mostly preferred herbal products (58.5%), lesser extent vitamin supplements (7.7%), massage (4.8%) and aromatherapy (4.8%). CAM was used to lower blood pressure (38.8%), relieve pain (30.2%), treatment of infections (13.2%), lowering of blood sugar (9.3%) and improvement of cancer (6.2%) and patients thought "positive effect on your health''. Conclusion: It was determined that more than half of the individuals with chronic disease used CAM methods and they preferred herbal products which are one of the easily accessible methods. Nurses must evaluate that individuals have experienced problems regarding the management of the disease and whether they uses any CAM method and the suitability of this method for the patient.
Yaşlanan nüfusla birlikte kronik hastalıkların daha uzun sürmesi, has-
talıktan ziyade sağlık üzerine vurgu yapılması sağlık arama davranışı
üzerine olumlu etki yapmıştır. Bireyin sağlık arama davranışları yaş,
cinsiyet, dini inançlar, önceki hastalık deneyimleri, semptomların şiddeti, hiz-
metlerin varlığı, maliyeti, hasta olunan günlerin sayısı gibi pek çok faktörden
etkilenmektedir. İnsanların daha uzun ve sağlıklı yaşama isteği, ilaçların yan
JTradit Complem Med 2018;1(1):1-9
1
Kronik Hastalığı Olan Bireylerin
Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavileri
Kullanma Durumu
ÖÖZZEETT AAmmaaçç::Kronik hastalığı olan bireylerin daha uzun ve sağlıklı yaşama isteği, tamamlayıcı ve
alternatif tıp (TAT) yöntemlerine yönelmelerine neden olmaktadır. Bu çalışma, kronik hastalığı
olan bireylerin TAT kullanma durumunu incelemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. GGeerreeçç
vvee YYöönntteemmlleerr:: Araştırmaya Nisan 2016-Temmuz 2016 tarihleri arasında bir üniversite hastanesinin
dâhiliye polikliniklerine başvuran ve çalışma kriterlerine uyan 207 hasta alındı. Literatür taranarak
oluşturulan veri toplama aracı, yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak uygulandı. BBuullgguullaarr:: Araş-
tırma kapsamına alınan hastaların %62,3’ünün TAT yöntemlerini kullandığı ve en sık bitkisel ürün-
leri (%58,5), daha az oranda vitamin desteği (%7,7), masaj (%4,8) ve aromaterapi (%4,8) tercih ettiği
saptanmıştır. Hastalar TAT yöntemlerini tansiyonu düşürmek (%38,8), ağrıyı gidermek (%30,2),
enfeksiyonu tedavi etmek (%13,2), kan şekerini düşürmek (%9,3) ve kanseri iyileştirmek (%6,2)
amacıyla kullanmakta ve sağlığına olumlu etkisi olduğunu düşünmektedir. SSoonnuuçç:: Kronik hastalığı
olan bireylerin yarıdan fazlasının TAT yöntemlerini kullandığı ve kolay ulaşılabilir yöntemlerden
biri olan bitkisel ürünleri tercih ettiği belirlenmiştir. Bu doğrultuda hemşireler, bireylerin hastalı-
ğın yönetimine ilişkin yaşadıkları sorunları ve herhangi bir TAT yöntemi kullanıp kullanmadıkla-
rını ve hasta için bu yöntemin uygunluğunu değerlendirmelidir.
AAnnaahhttaarr KKeelliimmeelleerr::Kronik hastalık; tamamlayıcı ve alternatif tedaviler
AABBSSTTRRAACCTT OObbjjeeccttiivvee::For a longer and healthier life, individuals with chronic illnesses tend to
prefer complementary and alternative medicine (CAM) methods. This descriptive study investi-
gates the use of CAM by these individuals. MMaatteerriiaall aanndd MMeetthhooddss::207 patients admitted to the in-
ternal medicine clinics of a university hospital in April-July 2016 and complying with the criteria
were included in the study. The data collection tool created through reviewing the literature was
applied using a face-to-face interview method. RReessuullttss::We found that overall 62.3% of respon-
dents had used CAM and they mostly preferred herbal products (58.5%), lesser extent vitamin sup-
plements (7.7%), massage (4.8%) and aromatherapy (4.8%). CAM was used to lower blood pressure
(38.8%), relieve pain (30.2%), treatment of infections (13.2%), lowering of blood sugar (9.3%) and
improvement of cancer (6.2%) and patients thought "positive effect on your health’’. CCoonncclluussiioonn::
It was determined that more than half of the individuals with chronic disease used CAM methods
and they preferred herbal products which are one of the easily accessible methods. Nurses must
evaluate that individuals have experienced problems regarding the management of the disease and
whether they uses any CAM method and the suitability of this method for the patient.
KKeeyywwoorrddss:: Chronic disease; complementary and alternative therapies
Nesrin NURAL,a
Seher ÇAKMAKa
aHemşirelik Bölümü,
İç Hastalıkları Hemşireliği AD,
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi,
Trabzon
Re ce i ved: 16.01.2017
Received in revised form: 13.03.2017
Ac cep ted: 16.03.2017
Available online: 30.04.2018
Cor res pon den ce:
Seher ÇAKMAK
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi,
Hemşirelik Bölümü,
İç Hastalıkları Hemşireliği AD, Trabzon,
TÜRKİYE/TURKEY
sehercakmak@ktu.edu.tr
Bu çalışma, 15. Ulusal Hemşirelik Öğrenci
Kongresi (28-29 Nisan 2016, Eskişehir)’nde
poster bildiri olarak sunulmuştur.
Bu çalışma, First International Congress on
Nursing’de (16-18 Mart 2017, Lara/Antalya)
sözel bildiri olarak sunulmuştur.
Cop yright © 2018 by Tür ki ye Kli nik le ri
ORİJİNAL ARAŞTIRMA DOI: 10.5336/jtracom.2017-54818
etkilerini azaltma, immün sistemi daha güçlü hâle
getirme, sağlıklı davranışları geliştirme gibi etmenler
tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) yöntemlerine yö-
nelmelerine neden olmaktadır.1-9
TAT yöntemleri dünyada sağlık bakımının her
alanında kullanılmaktadır.10Yapılan çalışmalarda
TAT kullanım sıklığı %41,1-73,5 arasında değiş-
mektedir.7,10-15 Amerika Birleşik Devletleri
(ABD)’nde %42,1, Avustralya’da %48,2, Fransa’da
%49,3, Kanada’da %70, Çin’de %70 ve Afrika ül-
kelerinde %80 oranındadır.1 Türkiye’de TAT ile il-
gili çalışmalar yetersiz olmakla birlikte, Kav ve ark.
yaptıkları literatür taramasında, kanser hastala-
rında TAT kullanım sıklığının %22,1-84,1 arasında
dağılım gösterdiğini belirtmişlerdir.9
TAT uygulamalarını kullanma sıklığının çok
fazla olması ve sağlık bakım sisteminde yer alması
nedeni ile 1998 yılında ABD’de Ulusal Sağlık Ens-
titüsü [National Institute of Health (NIH)]’ne bağlı
Ulusal Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Merkezi [The
National Center for Complementary and Alterna-
tive Medicine (NCCAM)] kurulmuştur.16 NCCAM
TAT yöntemlerini; doğal ürünler (vitaminler, mi-
neraller ve probiyotikler), beden ve zihin uygula-
maları (akupunktur, gevşeme teknikleri, Tai Chi,
qi gong, terapötik dokunma, hipnopati ve hareket
terapileri) ve diğer tamamlayıcı sağlık yaklaşımları
(Ayurveda, homeopati ve naturopati) olarak 3 ka-
tegoriye ayırmıştır.17
Türkiye’de bu alanda ilk düzenleme 1991 yı-
lında “Akupunktur Tedavi Yönetmeliği” ile oluştu-
rulmuştur. Bu yönetmeliğin amacı, “ülkemizde
akupunktur tedavisinin, diğer tedavi yöntemle-
rinde olduğu gibi, bilimsel yöntemlerle yapılması-
nın sağlanması” olarak belirtilmiştir.18 Sağlık
Bakanlığı Ekim 2014 tarihinde “Geleneksel ve Ta-
mamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği”ni ya-
yımlamış, ardından aynı yılın Kasım ayında
“Türkiye Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ensti-
tüsü”nün kurulmasına karar verilmiştir.19
Sağlık sorunu olan bireyler, TAT uygulama-
larını sıklıkla, hastalığı tedavi etmek, tıbbi teda-
viden önce hastalığın semptomlarını iyileştirmek
ya da vücut savunmasını artırmak için kullan-
maktadırlar.9,10,12 On sekiz yaş ve üzeri 31.044 bi-
reyin bilgisayar destekli kişisel görüşmelerinin
değerlendirildiği bir çalışmada; TAT’ın en sık sırt
ağrısı ya da sırt problemlerini, baş veya göğüs
travmasını, boyun ağrısı veya boyun problemle-
rini, eklem ağrısı veya sertliğini, anksiyete ve
depresyonu tedavi etmede kullanıldığı bildiril-
mektedir.5Yapılan çalışmalarda hastaların TAT uy-
gulamalarının yararlı ve yan etkisinin az olduğuna,
hiçbir zararı olmadığına, fiziksel ve psikolojik ola-
rak rahatlattığına, hastalıklarının ilerlemesini ya-
vaşlattığına inandıkları belirtilmektedir.9,15,20-24
Hasan ve ark.nın çalışmasında, kronik hastalığı
olanların çoğunun TAT kullanımı ile sağlık du-
rumlarının iyileştiği ileri sürülmektedir.13Ali-Shta-
yeh ve ark., TAT kullanan diyabetik hastalarda
hastalığın ilerlemesinde yavaşlama, semptomlarda
rahatlama duygusu olduğunu bildirmektedir.24
Yapılan çalışmalarda, hastaların TAT hakkın-
daki bilgi kaynağının sıklıkla yakın arkadaş,
aile/akraba ve televizyon, internet gibi kitle ileti-
şim araçları olduğu belirtilmektedir.7,10,11,13-15,24-28
Hastalar genellikle TAT kullanımı hakkında bir
sağlık profesyoneline bilgi vermekten kaçınmakta-
dırlar.Çünkü; hastalar TAT kullanımlarını bir sağ-
lık profesyonelinin bilmesinin önemli olmadığına
inanmakta ve/veya onaylamayacağından korkmak-
tadırlar.13
Kronik hastalığı olan bireylerin birçoğu arzu-
lanan tedavi hedeflerine ulaşabilme ya da daha iyi
klinik sonuçlar için TAT yöntemlerini kullanma
arayışına girmektedir. Bu durum, hastaların sağlık
personeli olmayan kişi/kurumlarca suistimaline ya
da istenmeyen sonuçlarla karşı karşıya kalmasına
yol açabilmektedir. Hemşirelerin, hastalar tarafın-
dan sıklıkla kullanılan yöntemlerin potansiyel et-
kilerini bilmesi, danışmanlık ve gerekli müdahale
yapmada olanak sağlayacaktır.
Bu gereksinimden hareketle, bu çalışma, kro-
nik hastalığı olan bireylerin TAT yöntemlerini kul-
lanma durumunu belirlemek amacıyla tanımlayıcı
olarak yapılmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEMLER
Bu araştırma Nisan 2016-Temmuz 2016 tarihleri
arasında, bir üniversite hastanesinin dâhiliye po-
likliniklerine başvuran 207 hasta ile yüz yüze
görüşme yöntemi ile yapılmıştır. Araştırma kap-
Nesrin NURAL ve ark. J Tradit Complem Med 2018;1(1):1-9
2
samına, 18 yaşından büyük, iletişim sorunu bulun-
mayan ve araştırmaya katılmayı kabul eden kronik
hastalığı olan bireyler dâhil edilmiştir.
Araştırma için literatür taranarak 25 sorudan
oluşan anket formu hazırlanmıştır. Formda sosyo-
demografik özelliklere (7 soru), hastalığa (4 soru)
ve TAT kullanımına (14 soru) ilişkin sorular yer al-
mıştır. Araştırmanın uygulanabilmesi ve verilerin
toplanabilmesi için kurumdan yazılı izin alınmış-
tır. Bireylere çalışmanın amacı ve içeriği hakkında
bilgi verilerek gönüllü olanlar araştırma kapsamına
alınmıştır
İSTATİSTİKSEL ANALİZ
Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 13 progra-
mında tanımlayıcı istatistikler, yüzde hesaplama-
ları ve ki-kare testi kullanılmıştır.
BULGULAR
Araştırma kapsamına alınan hastalar 19-96 yaş ara-
lığında (ort: 51,10±16,80 yıl), %63,3’ü kadın,
%78,3’ü evli, %48,8’i ilkokul mezunu, %52,2’si ev
hanımı olup %60,4’ü ilde yaşamakta idi. Katılımcıla-
rın kronik hastalık türlerine bakıldığında, ilk sırada
hipertansiyonun (%46,4) yer aldığı görüldü. Bu has-
talığı sırasıyla, diyabet (%21,7), kronik böbrek ye-
tersizliği (%11,1), astım (%10,1), kanser (%9,7), kalp
yetersizliği (%7,7), akut böbrek yetersizliği
(%6,3), anemi (%5,8) ve kronik obstrüktif akciğer
hastalığı (%3,9) izlemekte ve %63,3’ünün tanı yılı 0-
5 yıl arasında değişmekte idi.
Araştırma kapsamına alınan hastaların TAT
yöntemlerini bilme, kullanma ve etki durumlarının
dağılımı Tablo 1’de görülmektedir. Hastaların
%62,3’ünün tıbbi tedavi dışında en az bir TAT yön-
temi kullandığı, %58,5’inin bitkisel ürünleri tercih
ettiği saptandı. Bitkisel ürünleri vitamin desteği
(%7,7), aromaterapi (%4,8) ve masaj (%4,8) takip etti.
Hastalar bitkisel ürün olarak limon (%42,1), sarımsak
(%24,8) ve ıhlamur (%24,8) tüketmekte, üçte biri
(%37,2) 7 yıldan daha uzun süredir TAT yöntemle-
rini kullanmakta idi. TAT yöntemlerini sıklıkla tan-
siyonu düşürmek (%38,8), ağrıyı gidermek (%30,2),
enfeksiyonu önlemek (%13,2), kan şekerini düşür-
mek (%9,3) ve kanseri iyileştirmek (%6,2) amacıyla
kullandıkları saptandı. TAT yöntemlerini kullanan
hastaların tamamına yakını (%79,8) sağlığına
olumlu etkisi olduğunu [rahatlattığını (%26,4), tan-
siyonunu düşürdüğünü (%24), kan değerlerini yük-
selttiğini (%7) ve enfeksiyonu azalttığını (%5,4)],
belirtti. Sağlığa olumsuz etkisini, birkaç hasta “Yan
etkileri vardı.” (%5,4), “Yararlı bulmadım.” (%3,9)
şeklinde ifade etti. Hastaların %56,6’sı TAT ürün-
lerini market/pazardan, %48,8’i aktardan satın al-
dığını, %31,4’ü TAT yöntemleri hakkında
televizyon aracılığıyla bilgi sahibi olduğunu ve ta-
mamına yakını (%90,7) bu ürünleri satın almanın
bütçesini etkilemediğini belirtti (Tablo 1).
Hastaların tanıtıcı özelliklerine göre TAT yön-
temlerini kullanma durumu Tablo 2’de görülmek-
tedir. Yaş grupları ve gelir durumlarına göre TAT
yöntemlerini kullanma bakımından istatistiksel
fark anlamlı bulundu (p<0,05). Cinsiyet, medeni
durum, eğitim durumu, yaşanılan yer, meslek, tanı
yılına göre TAT yöntemlerini kullanma bakımından
anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05) (Tablo 2).
TARTIŞMA
Kronik hastalığı olan bireylerin TAT yöntemlerini
kullanma durumlarını ortaya koymak için yapılan
bu çalışmada, hastaların yaklaşık yarısının hiper-
tansiyonu olduğu ve bunu diyabetin izlediği sap-
tanmıştır. Kronik hastalıklarda önerilen tedaviye
uyum sağlama ve istenen sonucu elde etme birçok
faktöre bağlıdır. Birey için zordur ve yaşam kalite-
sini etkilemektedir. Bireyin yaşam kalitesini iyileş-
tirme ve hastalığını daha iyi kontrol edebilme çabası,
bireyi TAT yöntemlerine ya da farklı arayışlara yö-
neltebilmektedir.
Bu çalışmada, hastaların %62,3’ünün TAT yön-
temi kullandığı belirlenmiştir. Hasan ve ark., Türki-
ye’de yaptıkları çalışmada kronik hastalığı olan
bireylerde TAT kullanma oranını %63,9 olarak sap-
tamışlardır ve çalışmamızın sonuçlarıyla uyumlu-
dur.13 Çalışmamızda TAT kullanma sıklığının anemi
hastaları arasında daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Özellikle demir eksikliği anemisi nedeni ile izlenen
hastaların tıbbi tedaviyi desteklemek için besin
kaynaklarına yönelmesi sağlık personelinin de ar-
zuladığı bir sonuçtur. Diğer taraftan kalp yetersiz-
liği (%81,3), astım (%76,2), hipertansiyon (%70,8),
diyabet (%71,1) ve kanser (%70) gibi yaşamı ciddi
Nesrin NURAL ve ark. J Tradit Complem Med 2018;1(1):1-9
3
Nesrin NURAL ve ark. J Tradit Complem Med 2018;1(1):1-9
4
Hastaların TAT yöntemlerini bilme, kullanma ve etki durumları n%
TAT yöntemi Kullanıyor 129 62,3
Kullanmıyor 78 37,7
TAT yöntemlerini kullanma süresi (n=129) 0-1 yıl 28 21,7
1-3 yıl 20 15,5
3-5 yıl 21 16,3
5-7 yıl 12 9,3
7 yıldan daha fazla 48 37,2
Kullanılan TAT yöntemleri* Bitkisel ürünler 121 58,5
Vitamin 16 7,7
Aromaterapi 10 4,8
Masaj 10 4,8
Diğer** 16 7,7
Kullanılan bitkisel ürünler (n=121)* Limon 51 42,1
Sarımsak 30 24,8
Ihlamur 30 24,8
Bitkisel kürler 13 10,7
Pekmez 12 9,9
Nane 12 9,9
Isırgan 12 9,9
Papatya çayı 12 9,9
Bal 11 9,1
Yeşil çay 10 8,3
Maydanoz 9 7,4
Çörek otu 7 5,8
Çınar yaprağı 6 4,9
Keçi boynuzu 5 4,1
Diğer*** 63 52,0
TAT yöntemlerini kullanma nedeni/nedenleri (n=129)* Tansiyonu düşürmek 50 38,8
Ağrıyı gidermek 39 30,2
Enfeksiyonu önlemek 17 13,2
Kan şekerini düşürmek 12 9,3
Kanseri iyileştirmek 8 6,2
Sağlığı iyileştirmek/geliştirmek 8 6,2
Kolesterolü düşürmek 6 4,7
Böbrek hastalığını iyileştirmek 6 4,7
Kaşıntıyı gidermek 5 3,9
Zayıflamak 4 3,1
Kan değerlerini yükseltmek 4 3,1
Pıhtılaşmayı azaltmak 2 1,6
TAT yöntemlerinin sağlığa etkisi (n=129) Olumlu 103 79,8
Olumsuz 7 5,4
Hiçbir etkisi yok 19 14,7
Olumlu etkileri (n=129)* Rahatlatıyor 34 26,4
Tansiyonumu düşürdü 31 24,0
Ağrımı azalttı 24 18,6
Kan değerlerimi yükseltti 9 7,0
Enfeksiyonumu azalttı 7 5,4
Diğer**** 23 17,8
Olumsuz etkileri (n=129) Yan etkisi vardı 7 5,4
Yararlı bulmadım 5 3,9
İlaç etkisini baskılıyor 1 0,7
Zehirlenme 1 0,7
TABLO 1: Hastaların TAT yöntemlerini bilme, kullanma ve etki durumlarının dağılımı.
devamı...
boyutlarda tehdit eden sağlık sorunları olan birey-
lerin önemli bir kısmının, semptomlarını hafiflet-
mek ya da klinik sonuçlarını iyileştirmek için TAT
yöntemlerini kullandığı belirlenmiştir. Belirli bir
kronik hastalığa özgü olarak yapılan çalışmalarda
TAT kullanım sıklığını; hipertansiyon hastalarında
Güven ve ark. %52,7,kanser hastalarında Algier ve
ark. %36, Taş ve ark. %47,3, Düzen ve Korkmaz
%14,3, Dişsiz ve Yılmaz %24, kalp yetersizliği
hastalarında Erdoğan ve ark. %35,3, hemodiyaliz
hastalarında Erdoğan ve ark. %35,8 olarak sapta-
mışlardır.7,10,20,29-32 Farklı ülkelerde yapılan çalışma-
larda TAT kullanım sıklığı, Malezya’da Tip 2
diyabet hastalarında %62,5 ve kanser hastalarında
%46,1, Gana’da kanser hastalarında %73,5, hiper-
tansiyon hastalarında %19,5; ABD’de kardiyovas-
Nesrin NURAL ve ark. J Tradit Complem Med 2018;1(1):1-9
5
Hastaların TAT yöntemlerini bilme, kullanma ve etki durumları n%
TAT ürünlerini elde etme yolları (n=129)* Market/pazar 73 56,6
Aktar 63 48,8
Komşu 13 10,1
Televizyon 12 9,3
Kendi yetiştiriyor 5 3,9
İnternet 3 2,3
TAT hakkındaki bilgi kaynakları* Televizyon 65 31,4
Akraba 56 27,1
Aile 53 25,6
Arkadaş 47 22,7
Doktor 30 14,5
İnternet 12 5,8
Hemşire 5 2,4
Kitap/dergi 4 1,9
Bilgisi olmayan 17 8,2
TAT yöntemlerinin bütçeye etkisi (n=129) Etkilemedi 117 90,7
Önemli derecede etkiledi 12 9,3
Hastaların TAT hakkında sunulan Bu ürünlerden kullanmak istiyorum 57 27,5
TV programları hakkındaki düşünceleri fakat tereddüt ediyorum
Kandırıldığımı düşünüyorum 47 22,7
Çok faydalı buluyorum 22 10,6
Üzerimden para kazandıklarını düşünüyorum 21 10,1
Programı dinledikten sonra bir uzmana danışıyorum 17 8,2
Bu programları izlemiyorum 43 20,8
Hastaların internette yayımlanan TAT hakkındaki düşünceleri Uzmanlarca paylaşılmış ve bilimsel içerikli olan 29 14,0
siteleri ziyaret ediyorum
Kandırıldığımı düşünüyorum 25 12,1
Bu ürünlerden kullanmak istiyorum, 19 9,2
fakat tereddüt ediyorum
Üzerimden para kazandıklarını düşünüyorum 11 5,3
İnternet sitesini ziyaret ettikten 9 4,3
sonra bir uzmana danışıyorum
Çok faydalı buluyorum 6 2,9
İnternet kullanmıyorum 114 55,1
TABLO 1: devamı...
TAT: Tamamlayıcı ve alternatif tıp.
* Birden fazla yanıt verilmiştir.
** Akupunktur, sıcak uygulama, kaplıca, zayıflama ilacı.
*** Aslanpençesi, lavanta, bitkisel yağlar, kızılcık/kuşburnu, soğan, ceviz, dere otu, kuru meyveler, çim poleni, keten tohumu, ardıç, kiraz sapı, propolis, orjin, defne yaprağı, deve di-
keni, karahindiba, kereviz, portakal, yaban mersini, zencefil, enginar, kırmızı yonca, sinameki çayı, kara halile, şehzade, bamya çiçeği, yumurta kabuğu, beyaz lahana, bıldırcın yu-
murtası+bal+süt karışımı, fındık, rezene.
****Beslenme kaybım olmadı, saçlarım gürleşti, bağışıklığımı güçlendirdi (2), nefes almamı rahatlatıyor, burun akıntısı ve kaşıntıya iyi geliyor (1), midemi rahatlatıyor, uykumu düzene
sokuyor (1), tokluk hissi veriyor (1), terleme ile toksinleri atıyorum (1), sakinleştiriyor (1), öksürüğümü kesiyor (2), ödeme iyi geliyor (1), güç veriyor (2), adetimi düzenledi, kasılmalarım
düzeldi (1), kabızlığa iyi geliyor (2), ameliyattan kurtuldum (1), ishali kesiyor (1), terletiyor, uyutuyor (1), sağlıklı hissediyorum (1), vücudumda yara açılmasını engelliyor, açılan yarala-
rın iyileşmesini sağlıyor (1), burun tıkanıklığını önlüyor, göz yaşarmasını azaltıyor (1), gribe iyi geliyor (2).
küler hastalığı olanlarda %36 ve hipertansiyonu
olan hastalarda %69,5 olarak değişen oranlarda sap-
tanmıştır.11,15,33-36
Bu çalışmada, hastaların en sık kullandıkları
TAT yöntemlerinin bitkisel ürünler (%58,5) olduğu
ve en sık kullanılan bitkisel ürünlerin limon
(%42,1), sarımsak (%24,8) ve ıhlamur (%24,8) ol-
duğu bulunmuştur. Bu çalışmaya benzer olarak.
Güven ve ark. TAT yöntemi kullanan hipertansi-
yon hastalarının %70,1’inin bitkisel tedavileri kul-
landığını, Uğurluer ve ark. TAT yöntemlerine baş-
vuran kanser hastalarının %90,6’sının bitkisel ka-
rışımlar ve bitki çayları kullandığını ve ısırgan
otunun (%89,6) ilk tercih olduğunu, Algier ve ark.
kanser hastalarının %88,9’unun bitkisel ürünleri
kullandığını ve en sık ısırgan otu (%57,6), kekik
(%10,2) ve papatyanın (%8,5) tercih edildiğini, Er-
doğan ve ark. kalp yetersizliği hastalarının
%84,4’ünün bitkisel tedavileri kullandığını; en çok
tercih edilen bitkisel ürünlerin sırasıyla maydanoz
Nesrin NURAL ve ark. J Tradit Complem Med 2018;1(1):1-9
6
TAT (+) TAT (-) Toplam ki-kare analizi
Hastaların tanıtıcı özellikleri n % n% n % χχ2p
Yaş ort: 19-40 yaş 23 44,2 29 55,8 52 25,1
51,101±16,800 41-64 yaş 74 67,3 36 32,7 110 53,1 9,876 0,007
65-96 yaş 32 71,1 13 28,9 45 21,7
Cinsiyet Kadın 82 62,6 49 37,4 131 63,3 0,012 0,914
Erkek 47 61,8 29 38,2 76 36,7
Medeni durum Evli 101 62,3 61 37,7 162 78,3 0,000 0,988
Bekâr ve dul 28 62,2 17 37,8 45 21,7
Eğitim durumu Okur yazar değil ve 81 64,3 45 35,7 126 60,9 0,530 0,466
ilkokul mezunu
Ortaöğretim ve 48 59,3 33 40,7 81 39,1
üzeri mezun
Yaşanılan yer İl 80 64,0 45 36,0 125 60,4 0,380 0,538
İlçe ve köy 49 59,8 33 40,2 82 39,6
Meslek Ev hanımı 65 60,2 43 39,8 108 52,2
Emekli 23 74,2 8 25,8 31 15,0 2,190 0,335
Diğer 41 60,3 27 39,7 68 32,9
Gelir durumu Kötü ve orta 105 59,0 73 41,0 178 86,0 6,000 0,014
İyi 24 82,8 5 17,2 29 14,0 -
Kronik hastalık tipi* Hipertansiyon 68 70,8 28 29,2 96 46,4
Diyabet 32 71,1 13 28,9 45 21,7
Astım 16 76,2 5 23,8 21 10,1
Kanser 14 70,0 6 30,0 20 9,7
Kalp yetersizliği 13 81,3 3 18,8 16 7,7
Kronik böbrek yetersizliği 10 43,5 13 56,5 23 11,1
Anemi 10 83,3 2 16,7 12 5,8
KOAH 6 75,0 2 25,0 8 3,9
Akut böbrek yetersizliği 5 38,5 8 61,5 13 6,3
Diğer** 73 60,8 47 39,2 120 58,0
Tanı yılı 0-5 yıl 83 63,4 48 36,6 131 63,3 0,164 0,685
5-45 yıl 46 60,5 30 39,5 76 36,7
TABLO 2: Hastaların tanıtıcı özelliklerinin TAT yöntemlerini kullanma durumuna göre dağılımı.
TAT: Tamamlayıcı ve alternatif tıp, KOAH: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı.
* n katlanmıştır.
** SVO, ülser, obezite, myelodisplastik sendrom, osteoartrit, aritmi, sistemik lupus eritromatozus, guatr, nefroskleroz, bronşit, alerjik bronşit, varis, romatizma, vertigo, hiperlipidemi,
prostat, kronik diyare, hemoroid, alerji, depresyon.
(%11,8), sarımsak (%10,8), yeşil çay, nane ve çörek
otu (%9,8) olduğunu, Hashempur ve ark. diyabet
hastalarının çoğunun (%97,7) bitkisel preparatları
kullan dığını bildirmişlerdir.7,20,25,29,37 Bu çalışmala-
rın sonuçları sonuçlarımızdan yüksektir. Hastala-
rın çoğunlukla bitkisel ürünleri tercih etmelerinin
nedenleri, kolay ulaşılabilir olması ve doğal yollar-
dan elde edilmesinden kaynaklanıyor olabilir. Kul-
lanılan TAT yöntemlerini hastanın yaşadığı bölge,
kültürel farklılıkları, sağlık/hastalık inancı etkile-
mektedir. Diğer bazı çalışmalarda ise en çok tercih
edilen TAT yöntemlerinin vitamin takviyeleri,
masaj ve geleneksel Çin tıbbı olduğu ve vitamin
takviyelerinin bağışıklık sistemini güçlendirmek,
masajın kas-iskelet sistemi sorunlarını gidermek
için kullanıldığı bildirilmektedir.13,15,28,38-40 Bu çalış-
mada, bitkisel ürünler dışındaki diğer yöntemlerin
daha az sıklıkta tercih edilmesinin nedenleri; bu
yöntemler hakkında yeterli bilgiye sahip olmama,
ulaşma-elde etme yollarının sınırlı, maliyetlerinin
yüksek olması olabilir.
Literatürde yaş ile TAT yöntemlerini kullanma
arasındaki ilişki farklılık göstermektedir. Yapılan
farklı çalışmalarda, TAT kullanımının genç hasta-
larda daha yüksek olduğuya da TAT kullanımında
yaşın etkili olmadığıbelirtilmektedir.15,35,38,40,41 Ça-
lışmamızda 65 yaş ve üzerindeki hastalarda TAT
kullanımı anlamlı olarak daha yüksek bulunmuş-
tur. Bu çalışmaya benzer olarak Güven ve ark. yaşla
birlikte TAT uygulama sıklığının arttığını, Wazaify
ve ark. da TAT kullanım sıklığının 50 yaş üzerin-
dekilerde daha fazla olduğunu belirtmişlerdir.7,42
İleri yaşlarda kronik hastalık sıklığının artması ile
hastaların TAT uygulamalarına daha fazla yönel-
diği düşünülebilir. Çalışmamızda cinsiyete göre
TAT kullanımı yönünden istatistiksel olarak an-
lamlı bir fark olmadığı saptanmıştır. Bu çalışmaya
benzer olarak Wood ve ark. da TAT kullanan ve
kullanmayan hastalar arasında cinsiyet yönünden
anlamlı bir fark olmadığını bildirmişlerdir.43 Yapı-
lan diğer çalışmalarda ise TAT kullanımının kadın
cinsiyette daha fazla olduğu belirtilmekte-
dir.7,33,35,40,42,44,45
Literatürde, medeni durumun TAT kullan-
mada etkili faktör olduğu bildirilmektedir.15,41,46,47
Bu çalışmada, medeni durumun TAT kullanımında
etkili bir faktör olmadığı saptanmıştır. Benzer şe-
kilde Güven ve ark. da medeni durum ile TAT kul-
lanma durumu arasındaki farkın anlamsız
olduğunu tespit etmişlerdir.7
Araştırmamızda TAT kullanma sıklığının gelir
durumu düşük ve orta düzeyde olan hastalarda an-
lamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Diğer taraftan, eğitim durumu ile TAT kullanma
sıklığı arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır
(P>0,05). Bu sonuç, araştırmaya alınan bireylerin
yarıdan fazlasının düşük eğitim düzeyine sahip ol-
ması ile ilişkili olabilir. Yapılan çalışmalarda ise
yüksek eğitim düzeyine ve yüksek gelire sahip
olanlarda TAT kullanımının daha yaygın olduğu
bildirilmektedir.7,13,15,32,35,41,44 Gelir düzeyi ile eğitim
düzeyi arasındaki ilişkinin pozitif yönde olduğu ve
eğitim durumunun bireyin sağlık arama davranı-
şını etkilediği vurgulanmaktadır.48
Osamor ve ark., mesleğin TAT kullanımının ba-
ğımsız belirleyicisi olmadığını bildirmişlerdir.46 Ça-
lışmamızda da mesleğin TAT kullanımında etkili bir
faktör olmadığı saptanmıştır. Farooqui ve ark. ise ça-
lışma durumu ile TAT kullanıarasında anlamlı bir
fark olduğunu bildirmişlerdir.33
Bu çalışmada yaşanılan yer ile TAT yöntemi
kullanımı arasındaki farkın anlamsız olduğu
saptanmıştır. Güven ve ark., ilde yaşayanlara
(%48,2) göre kasabada yaşayanlarda (%68,1) TAT
yöntemi kullanımının anlamlı olarak daha yüksek
olduğunu belirtmişlerdir.7Farklı çalışmalarda, kır-
sal alanda TAT yöntemlerinin daha yaygın olarak
bilindiği ve kullanıldığı vurgulanmaktadır.49,50
Hastalığın birey için ne anlam ifade ettiği ve
semptomların niteliği, sağlık arama davranışını et-
kileyen en önemli faktörlerden biridir. Hastalığın
günlük aktiviteleri etkileme düzeyi ve evresi, bireyi
sağlık arama davranışına yöneltmektedir ve amaç
hastalığı iyileştirmektir.42 Çalışmamızda, hastaların
TAT yöntemlerini en fazla kan basıncını düşürmek
(%38,8), ağrıyı azaltmak (%30,2) ve enfeksiyonu ön-
lemek (%13,2), kan şekerini düşürmek (%9,3) için
kullandıkları belirlenmiştir. Kan basıncı, kan şekeri,
ağrı ve enfeksiyon gibi gün içinde akut olarak yaşa-
nan ve bireyi o an içinde çok fazla etkileyen rahat-
sızlığı azaltma, kendini iyileştirme arayışlarıyla da
ilişkili olabilir. Bu çalışma sonuçlarına benzer olarak
Nesrin NURAL ve ark. J Tradit Complem Med 2018;1(1):1-9
7
Güven ve ark., hastaların TAT uygulama nedenleri-
nin başında tansiyonu düzenlemek olduğunu belirt-
mişlerdir.7 Hasan ve ark., hastaların %35,5’inin
diabetes mellitus, %12,8’inin periferik nöropati,
%5,6’sının dislipidemi için TAT kullandığını sapta-
mışlardır.13 Manya ve ark., diyabet hastalarının
%46,3’ünün ya diyabet ya da genel sağlığı iyileştir-
mek için bir ya da daha fazla TAT yöntemi kullan-
dıklarını tespit etmişlerdir.38 Erdoğan ve ark., kalp
hastalarının %47’sinin bu yöntemlerin yararlı oldu-
ğunu düşündüğünü, %33’ünün kendini iyi hissettiği
için kullandığını bildirmişlerdir.20 Yarney ve ark. da
kanser hastalarının TAT yöntemlerini en sık kul-
lanma nedenlerini; kanserle mücadele etmek
(%40,6), kanser/konvansiyonel tedavi (%23,2) ola-
rak saptamışlardır.15
TAT yöntemlerinin birçok olumlu etkisinin
yanı sıra olumsuz etkileri de olabilmektedir.51 Özel-
likle bazı TAT yöntemleri ile hastaların kullandıkla
reçeteli ilaçlar etkileşime girebilmektedir. Bu çalış-
mada, TAT yöntemlerini kullanan hastaların %79,8’i
TAT kullanımının sağlığıolumlu yönde, %5,4’ü ise
olumsuz yönde etkilediğini bildirmiştir. Olumlu et-
kileri sırasıyla rahatlama, tansiyonu düşürme ve ağ-
rıyı azaltmadır. Önceki çalışmalarda da TAT
kullanımının olumlu etkileri olduğu, olumlu etkiler
arasında hastalığın ilerlemesinde yavaşlama, semp-
tomlarda rahatlama duygusu, sağlık durumunda iyi-
leşme bildirilmiştir.13,24,25,40,52 Araz ve ark. ise TAT
yöntemlerini kullanıp zarar gören ya da zarar gören
tanıdıkları olan kişiler olduğunu belirtmişlerdir.53
Günümüzde teknolojideki hızlı gelişmeler pa-
ralelinde bilgiye erişim kolaylaşmıştır. İnternet ve
televizyon, sağlık davranışını belirlemede önemli
bilgi kaynaklarıdır. Türkiye’de TAT ile ilgili gazete
haberlerinin gazetecilik, halk sağlığı ve tıbbi etik bo-
yutuyla değerlendirildiği bir araştırmada, Türki-
ye’de en çok satan günlük gazeteler olan Posta,
Hürriyet ve Sabah’taki TAT haberleri incelenmiş-
tir. Her üç gazetede TAT ile ilgili toplam 585 ya-
zının yayımlandığı, ilk sırada yer alan haber
kaynağının p doktorlaolduğu, reklamlar dı-
şında gazetelerdeki yazıların %69,6’sının okur-
lara TAT’ı önerir nitelik taşıdığı, TAT ile ilgili
yazıların %58,5’inin bitkisel tedavi ile ilgili ol-
duğu bildirilmektedir.54 Yapılan çalışmalar, birey-
lerin TAT hakkındaki bilgilere sıklıkla medya yolu
ile ulaştıklarını göstermektedir.15,20,39,55 Çalışma-
mızda da hastaların TAT yöntemleri hakkındaki
temel bilgi kaynağının ilk sırada televizyon, ardın-
dan akraba, aile ve arkadaş olduğu saptanmıştır.
Diğer çalışmalarda ise TAT hakkında temel bilgi
kaynağının arkadaş, aile ya da akraba olduğu bildi-
rilmektedir.25,33,43 Genellikle toplumun bilgi edin-
diği bu kaynaklarda, kullanılan TAT yöntemlerinin
yan etkilerinden, mevcut tıbbi tedaviye olan etki-
leşimlerinden ve olumsuzluklarından söz edilme-
mektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Kronik hastalıkların modern tıbbi tedaviler ile tam
olarak düzeltilememesi ve yaşam kalitesi üzerine
olumsuz etkileri, bireylerin farklı tedavi seçenek-
lerini denemelerine neden olmaktadır. Kronik has-
talığı olan bireylerin yarısından fazlasının TAT
yöntemlerini kullandığı ve en sık bilgi kaynağının
televizyon olduğu, bununla birlikte yaşlı hastala-
rın ve düşük/orta gelir düzeyine sahip hastaların
TAT yöntemlerini daha fazla kullandıkları sonu-
cuna varılmıştır.
Dâhiliye polikliniklerine başvuran tüm hasta-
ların TAT yöntemlerini kullanıp kullanmadığı sor-
gulanmalı ve hastaların kullandıkları ilaçlar ile
etkileşimi ve semptomlar üzerinde etkisinin olup
olmadığı araştırılmalıdır. Sağlık çalışanlarının, kro-
nik hastalığı olan bireylerin sağlık arama davranış-
larına, sağlığı ile geliştirdiği inanca karşı daha
duyarlı olmaları ve bu durumu göz ardı etmemeleri
sunulacak tedavi ve bakımı daha etkili kılacaktır.
T
T
e
e
ş
ş
e
e
k
k
k
k
ü
ü
r
r
Anketin yapılmasında ve verilerin yüklenmesinde gösterdik-
leri katkılardan dolayı KTÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşi-
relik Bölümü 4. sınıf öğrencileri L. Rabia Kılıçlı, Elif Şahinoğlu,
Pınar Kutluve Bihter Özterzi’ ye teşekkür ederiz.
F
F
i
i
n
n
a
a
n
n
s
s
a
a
l
l
K
K
a
a
y
y
n
n
a
a
k
k
Bu çalışma sırasında, yapılan araştırma konusu ile ilgili doğru-
dan bağlantısı bulunan herhangi bir ilaç firmasından, tıbbi alet,
gereç ve malzeme sağlayan ve/veya üreten bir firma veya her-
hangi bir ticari firmadan, çalışmanın değerlendirme sürecinde,
çalışma ile ilgili verilecek kararı olumsuz etkileyebilecek maddi
ve/veya manevi herhangi bir destek alınmamıştır.
Nesrin NURAL ve ark. J Tradit Complem Med 2018;1(1):1-9
8
Ç
Ç
ı
ı
k
k
a
a
r
r
Ç
Ç
a
a
t
t
ı
ı
ş
ş
m
m
a
a
s
s
ı
ı
Bu çalışma ile ilgili olarak yazarların ve/veya aile bireylerinin
çıkar çatışması potansiyeli olabilecek bilimsel ve tıbbi komite
üyeliği veya üyeleri ile ilişkisi, danışmanlık, bilirkişilik, her-
hangi bir firmada çalışma durumu, hissedarlık ve benzer du-
rumları yoktur.
Y
Y
a
a
z
z
a
a
r
r
K
K
a
a
t
t
k
k
ı
ı
l
l
a
a
r
r
ı
ı
Bu çalışma hazırlanırken tüm yazarlar eşit katkı sağlamıştır.
Nesrin NURAL ve ark. J Tradit Complem Med 2018;1(1):1-9
9
1. Özçelik G, Toprak D. Why is phytotherapy preferred? Ankara
Med J 2015;15(2):48-58.
2. Gözüm S, Unsal A. Use of herbal therapies by older, community-
dwelling women. J Adv Nurs 2004;46(2):171-8.
3. Arthur K, Belliard JC, Hardin SB, Knecht K, Chen CS, Mont-
gomery S. Practices, attitudes, and beliefs associated with com-
plementary and alternative medicine (CAM) use among cancer
patients. Integr Cancer Ther 2012;11(3):232-42.
4. Ben-Arye E, Frenkel M. Referring to complementary and alter-
native medicine--a possible tool for implementation. Comple-
ment Ther Med 2008;16(6):325-30.
5. Barnes PM, Powell-Griner E, McFann K, Nahin RL. Comple-
mentary and Alternative Medicine Use Among Adults: United
States, 2002. Advance Data From Vital and Health Statistics;
No 343. Hyattsville, MD: National Center for Health Statistics;
2004. p.20.
6. Clarke TC, Black LI, Stussman BJ, Barnes PM, Nahin RL.
Trends in the Use of Complementary Health Approaches Among
Adults: United States, 2002-2012. National Health Statistics Re-
ports; No 79. National Center for Health Statistics; Hyattsville,
MD: DHHS publication; 2015. p.15.
7. Güven ŞD, Muz G, Efe Ertürk N, Özcan A. [Use of comple-
mentary and alternative treatment in the patients with hyperten-
sion]. Balıkesir Health Sciences Journal 2013;2(3): 160-6.
8. Tokem Y. [The use of complementary and alternative treatment
in patients with asthma]. Tüber-küloz ve Toraks Dergisi
2006;54(2):189-96.
9. Kav S, Hanoğlu Z, Algier L. [Use of complementary and alterna-
tive medicine by cancer patients in Turkey: a literature review]. In-
ternational Journal of Hematology and Oncology 2008;18(1):32-8.
10. Tas F, Ustuner Z, Can G, Eralp Y, Camlica H, Basaran M, et al.
The prevalence and determinants of the use of complementary
and alternative medicine in adult Turkish cancer patients. Acta
Oncol 2005;44(2):161-7.
11. Ching SM, Zakaria ZA, Paimin F, Jalalian M. Complementary
alternative medicine use among patients with type 2 diabetes
mellitus in the primary care setting: a cross-sectional study in
Malaysia. BMC Complement Altern Med 2013;13:148.
12. Gözüm S, Tezel A, Koc M. Complementary alternative treat-
ments used by patients with cancer in eastern Turkey. Cancer
Nurs 2003;26(3):230-6.
13. Hasan SS, Ahmed SI, Bukhari NI, Loon WC. Use of comple-
mentary and alternative medicine among patients with chronic
diseases at outpatient clinics. Complement Ther Clin Pract
2009;15(3):152-7.
14. Ulusoy H, Kaya Güçer T, Aksu M, Arslan Ş, Habiboğlu A, Akgöl
G, et al. The use of complementary and alternative medicine in
Turkish patients with rheumatic diseases. Turk J Rheumatol
2012;27(1):31-7.
15. Yarney J, Donkor A, Opoku SY, Yarney L, Agyeman-Duah I,
Abakah AC, et al. Characteristics of users and implications for
the use of complementary and alternative medicine in Ghanaian
cancer patients undergoing radiotherapy and chemotherapy: a
cross-sectional study. BMC Complement Altern Med 2013;13:16.
16. Uysal H. [Current approaches to complementary and alterna-
tive medicine in cardiovascular diseases]. Journal of Cardio-
vascular Nursing 2016;7(Suppl 2):69-83.
17. Complementary, Alternative, or Integrative Health: What’s In a
Name? https://nccih.nih. gov/health/integrative-health. Erişim
Tarihi: 1.03.2017.
18. Resmi Gazete (29.5.1991; Sayı: 20885) Akupunktur Tedavi
Yönetmeliği. 1991. p.3.
19. Mollahaliloğlu S, Uğurlu FG, Kalaycı MZ, Öztaş D. [The new pe-
riod in traditional and complementary medicine]. Ankara Med J
2015;15(2):102-5.
20. Erdoğan Z, Oğuz S, Erol E. [Use of complementary therapies in
the patients with heart disease]. Spatula DD 2012;2(3):135-9.
21. Akyuz A, Dede M, Cetinturk A, Yavan T, Yenen MC, Sarici SU,
et al. Self-application of complementary and alternative medi-
cine by patients with gynecologic cancer. Gynecol Obstet Invest
2007;64(2):75-81.
22. Basak T, Unver V, Demirkaya S. The use of complementary
and alternative medicine by multiple sclerosis patients in Turkey.
Gulhane Med J 2014;56(2):71-5.
23. Malak AT, Karayurt O, Demir E, Yümer AS. Complementary and
alternative medicine in cancer patients-analysis of influencing
factors in Turkey. Asian Pac J Cancer Prev 2009;10(6):1083-7.
24. Ali-Shtayeh MS, Jamous RM, Jamous RM. Complementary and
alternative medicine use amongst Palestinian diabetic patients.
Complement Ther Clin Pract 2012;18(1):16-21.
25. Uğurluer G, Karahan A, Edirne, T, Şahin HA. [The prevalence
and causes of the use of complementary and alternative medi-
cine in patients treated at an outpatient chemotherapy unit]. Van
Med J 2007;14(3):68-73.
26. Lafçı D, Kaşıkçı MK. [The knowledge level and using of com-
plementary and alternative therapies of the health personal who
working at hospitals]. Gümüşhane University Journal of Health
Sciences 2014;3(4):1-18.
27. Robinson A, McGrail MR. Disclosure of CAM use to medical
practitioners: a review of qualitative and quantitative studies.
Complement Ther Med 2004;12(2):90-8.
28. Lee GB, Charn TC, Chew ZH, Ng TP. Complementary and al-
ternative medicine use in patients with chronic diseases in pri-
mary care is associated with perceived quality of care and
cultural beliefs. Fam Pract 2004;21(6):654-60.
29. Algier LA, Hanoglu Z, Ozden G, Kara F. The use of comple-
mentary and alternative (non-conventional) medicine in cancer
patients in Turkey. Eur J Oncol Nurs 2005;9(2):138-46.
30. Öğüt Düzen K, Korkmaz M. [Symptom control in cancer pa-
tients, and use of complementary and alternative medicine].
DEUHFED 2015;8(2):67-76.
31. Dişsiz G, Yilmaz M. Complementary and alternative therapies
and health literacy in cancer patients. Complement Ther Clin
Pract 2016;23:34-9.
32. Erdoğan Z, Çınar S, Şimşek S. [The relationship between hope-
lessness level and the use of complementary medicine meth-
ods in hemodialysis patients]. Spatula DD 2013;3(3):107-12.
33. Farooqui M, Hassali MA, Shatar AK, Farooqui MA, Saleem F,
Haq NU, et al. Use of complementary and alternative medicines
among Malaysian cancer patients: a descriptive study. J Tradit
Complement Med 2016;6(4):321-6.
34. Kretchy IA, Owusu-Daaku F, Danquah S. Patterns and deter-
minants of the use of complementary and alternative medicine:
a cross-sectional study of hypertensive patients in Ghana. BMC
Complement Altern Med 2014;14:44.
35. Yeh GY, Davis RB, Phillips RS. Use of complementary therapies
in patients with cardiovascular disease. Am J Cardiol
2006;98(5):673-80.
36. Bell RA, Suerken CK, Grzywacz JG, Lang W, Quandt SA, Ar-
cury TA. CAM use among older adults age 65 or older with hy-
pertension in the United States: general use and disease
treatment. J Altern Complement Med 2006;12(9): 903-9.
37. Hashempur MH, Heydari M, Mosavat SH, Heydari ST, Shams
M. Complementary and alternative medicine use in Iranian pa-
tients with diabetes mellitus. J Integr Med 2015;13(5):319-25.
38. Manya K, Champion B, Dunning T. The use of complementary
and alternative medicine among people living with diabetes in
Sydney. BMC Complement Altern Med 2012;12:2.
39. Huebner J, Micke O, Muecke R, Buentzel J, Prott FJ, Kleeberg
U, et al; PRIO (Working Group Prevention and Integrative On-
cology of the German Cancer Society). User rate of comple-
mentary and alternative medicine (CAM) of patients visiting a
counseling facility for CAM of a German comprehensive can-
cer center. Anticancer Res 2014;34(2):943-8.
40. Hori S, Mihaylov I, Vasconcelos JC, McCoubrie M. Patterns
of complementary and alternative medicine use amongst out-
patients in Tokyo, Japan. BMC Complement Altern Med
2008;8:14.
41. Foltz V, St Pierre Y, Rozenberg S, Rossignol M, Bourgeois P,
Joseph L, et al. Use of complementary and alternative thera-
pies by patients with self-reported chronic back pain: a na-
tionwide survey in Canada. Joint Bone Spine
2005;72(6):571-7.
42. Wazaify M, Alawwa I, Yasein N, Al-Saleh A, Afifi FU. Com-
plementary and alternative medicine (CAM) use among Jor-
danian patients with chronic diseases. Complement Ther Clin
Pract 2013;19(3):153-7.
43. Wood MJ, Stewart RL, Merry H, Johnstone DE, Cox JL. Use of
complementary and alternative medical therapies in patients with
cardiovascular disease. Am Heart J 2003;145(5):806-12.
44. Metcalfe A, Williams J, McChesney J, Patten SB, Jetté N. Use
of complementary and alternative medicine by those with a
chronic disease and the general population--results of a national
population based survey. BMC Complement Altern Med
2010;10:58.
45. Gor A, Kothari N, Shah P, Gaur K. Use of complementary and
alternative medicine (CAM) in patients with essential hyperten-
sion and diabetes mellitus attending a tertiary care teaching hos-
pital. Inter J Med Sci Dent Heal 2015;1(2):50-7.
46. Osamor PE, Owumi BE. Complementary and alternative medi-
cine in the management of hypertension in an urban Nigerian
community. BMC Complement Altern Med 2010;10:36.
47. Efe D, Kılıç Akça N, Kiper S, Aydın G, Gümüş K. [Supportive
methods used by the individuals with hypertension to decrease
blood pressure]. Spatula DD 2012;2(4):207-12.
48. Pledger MJ, Cumming J, Burnette M. Health service use
amongst users of complementary and alternative medicine. The
New Zealand Medical Journal 2010;123(1312):26-35.
49. Arcury TA, Bell RA, Snively BM, Smith SL, Skelly AH, Wetmore
LK, et al. Complementary and alternative medicine use as health
self-management: rural older adults with diabetes. J Gerontol B
Psychol Sci Soc Sci 2006;61(2):62-70.
50. Meurk C, Broom A, Adams J, Sibbritt D. Rurality, mobility, iden-
tity: women’s use of complementary and alternative medicine in
rural Australia. Health Place 2013;20:75-80.
51. Posadzki P, Watson LK, Ernst E. Adverse effects of herbal med-
icines: an overview of systematic reviews. Clin Med (Lond)
2013;13(1):7-12.
52. Oxelmark L, Lindberg A, Löfberg R, Sternby B, Eriksson A,
Almer S, et al; SOIBD, the Swedish Organization for the study
of Inflammatory Bowel Disease. Use of complementary and al-
ternative medicine in Swedish patients with inflammatory bowel
disease: a controlled study. Eur J Gastroenterol Hepatol
2016;28(11):1320-8.
53. Araz A, Harlak H, Meşe G. [Health behaviors and alternative
medicine use]. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2007;6(2):112-
22.
54. Polat G. [Evaluation of newspaper articles about complemen-
tary alternative medicine in terms of journalism, public health
and medical ethics]. International Journal of Human Sciences
2014;11(1):814-35.
55. Molassiotis A, Scott JA, Kearney N, Pud D, Magri M,
Selvekerova S, et al. Complementary and alternative medicine
use in breast cancer patients in Europe. Support Care Cancer
2006;14(3):260-7.
KAYNAKLAR
... In our study, in accordance with the studies in the literature, there were people who suffered from the use of TCM in or around the participants (19,21). ...
... Although the most known and used method among the age groups is herbal therapy, the age group that knows and uses this method the most is the 30-50 age group. In studies, it was found that the use of TCM increased in middle and advanced ages (14,21). In individuals with chronic disease, TCM use was found to be significantly higher in patients aged 65 years and over (12,21,22). ...
... In studies, it was found that the use of TCM increased in middle and advanced ages (14,21). In individuals with chronic disease, TCM use was found to be significantly higher in patients aged 65 years and over (12,21,22). Although different studies have shown that the use of TCM is higher in young patients or that there is no age effect on the use of TCM (12,21), in our study, in parallel with this, the youngest group believes that the effectiveness of TCM is the greatest, but the middle-aged group uses it the most. ...
... [3][4][5] Son dönemlerde bu uygulamaların kullanımında artış olduğu ve dünya nüfusunun 3/4'ünün bu yöntemleri kullandığı literatürde de görülmektedir. 6,7 Dünyada hemen hemen her yaş grubunda oldukça yaygın biçimde kullanılmakla beraber özellikle yaşlılar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. 6,7 Yaşlıları GTT uygulamalarına yönlendiren sebepler arasında daha sağlıklı ve uzun yaşama isteği, bağışıklık sistemini kuvvetlendirme, ilaçların yan etkilerini azaltma, ağrı yönetimi, umutsuzluk duygusundan kurtulma, kronik hastalıklarda semptom yönetimini sağlayarak yaşam kalitesini artırma gibi faktörleri sıralayabiliriz. ...
... 6,7 Dünyada hemen hemen her yaş grubunda oldukça yaygın biçimde kullanılmakla beraber özellikle yaşlılar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. 6,7 Yaşlıları GTT uygulamalarına yönlendiren sebepler arasında daha sağlıklı ve uzun yaşama isteği, bağışıklık sistemini kuvvetlendirme, ilaçların yan etkilerini azaltma, ağrı yönetimi, umutsuzluk duygusundan kurtulma, kronik hastalıklarda semptom yönetimini sağlayarak yaşam kalitesini artırma gibi faktörleri sıralayabiliriz. 3,4,8 GTT yöntemlerinin yararı olduğu kadar bilinçsizce kullanılmaları sonucu pek çok olumsuz etkileriyle hastalığın ilerlemesine ve organ fonksiyon bozukluklarına sebep olabilmektedir. ...
... Özellikle yaşlı bireylerde polifarmasi de göz önüne alındığında, bitkisel ürünler yaşlı bireylerde ilaç-bitki, ilaç-ilaç etkileşimleri sonucu daha tehlikeli olabilmekte, farklı GTT uygulamaları kaza ve yaralanmalar sebep olabilmektedir. 5,7 Bu yüzden bilhassa hastalarla iletişimi en fazla olan sağlık profesyoneli olan hemşirelere büyük sorumluluklar düşmektedir. ...
Article
Full-text available
ÖZET Tüm dünyada beklenen yaşam süresinin uzaması ile birlikte yaşlı sayısındaki artış dikkat çekici bir hâle gelmiştir. Yaşlanmayla beraber kronik hastalıklar, kullanılan ilaçların yan etkileri, hastalıklarla baş edememe ve hastalıkların sonucunda ortaya çıkan semptomlar gibi pek çok olumsuz durum ortaya çıkmaktadır. Yaşlılar, ortaya çıkan bu olumsuz durumları azaltmak için pek çok yöntem denemektedirler. Bu yöntemlerden biri de geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GTT) uygulamalarıdır. Yaşlılarda özellikle bağışıklık sistemini kuvvetlendirme, ilaçların yan etkilerini azaltma, ağrı yönetimi, kronik hastalıklarda semptom yönetimini sağlama ve yaşam kalitesini artırma gibi istekler, modern tedavi yöntemlerinden beklentinin karşılanmaması, ruhsal ve fiziksel olarak daha iyi hissetme gibi pek çok sebep GTT uygulamalarına olan ilgiyi de artırmıştır. Ancak yaşlıların var olan kronik hastalıkları, kullandıkları çoklu ilaçlar nedeni ile özellikle bu yöntemleri kullanmaları ayrıca risk oluşturmaktadır. Literatürde görüldüğü üzere özellikle yaşlıların GTT yöntemlerinden bitkisel ürünleri tercih etmeleri, bilgi kaynağı olarak arkadaş ve çevrelerinden yararlanmaları durumu daha da riskli hâle getirmektedir. Bu doğrultuda yaşlıları mevcut risklerden korumak için bakımları esnasında GTT uygulamaları konusunda onlardan bilgi alınması, doğru yöntem ve uygulama almaları için güvenli merkezlere yönlendirilmeleri oldukça önemlidir. Bu derleme ile yaşlı bireylerin GTT uygulamalarını kullanma durumları, kullanma nedenleri, bilgi kaynakları ve yaşlı bireylerde GTT uygulamalarının etkileri hakkında bir çerçeve oluşturulması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Yaşlı; tamamlayıcı terapiler; hemşirelik ABSTRACT With the prolongation of life expectancy all over the world, the increase in the number of the elderly has become remarkable. Along with aging, many negative conditions such as chronic diseases, the side effects of the drugs used, the inability to cope with the diseases and the symptoms that occur as a result of the diseases arise. The elderly try many methods to reduce these negative situations. One of these methods is traditional and complementary medicine (TCM) practices. Many reasons such as strengthening the immune system, reducing the side effects of drugs, pain management, symptom management in chronic diseases and increasing the quality of life in the elderly, not meeting expectations from modern treatment methods, feeling better mentally and physically, have led to the interest in TCM applications. However, the use of these methods in particular by the elderly, due to their existing chronic diseases and the multiple drugs they use, also poses a risk. As it is seen in the literature, especially the elderly prefer herbal products from TCM methods and benefit from their friends and circles as a source of information, making the situation even more risky. In this respect, it is very important to get information from them about TCM practices during their care in order to protect the elderly from existing risks, and to direct them to safe centers in order to get the right method and application. With this review, it is aimed to create a framework about the use of TCM practices by the elderly, the reasons for using them, information sources and the effects of TCM practices on the elderly. Keywords: Elderly; complementary therapies; nursing
... It is estimated that Complementary and Alternative Medicine (CAM) practices in the USA have a frequency of 33% in the adult population, and this rate reaches 70-90% in people with chronic symptoms or diseases (such as cancer, low back pain and fibromyalgia) (3). It has been reported that 62.3% of those with chronic diseases in Turkey use CAM methods and the use of herbal products is the most common among these methods with 58.5% (6). Therefore, it is an undeniable fact that clinicians should be informed about CAM applications, question these applications in their patients and avoid potential drug-CAM application interactions. ...
... In a survey study involving 26157 people in the USA, the frequency of herbal product use in the community was found to be 35%, in Thailand 35.9% in those with chronic diseases, and 49% in Vietnam (12)(13)(14). It has been reported in different studies in the literature that the most commonly used herbal product in individuals with chronic diseases in our country is lemon (42.1%), in Vietnam (especially during the COVID period), turmeric in Saudi Arabia and mint in Germany (6,(14)(15)(16). ...
Article
Full-text available
Aim: In recent years, the use of herbal products and drugs has been increasing all over the world. During irrational use, herbal product-drug interaction and side-effect rates also pose a risk. The aim of this study is to evaluate the effects of patients on herbal/product drug use habits and other sociodemographic characteristics by gender during their application to the Pain (Algology) outpatient clinic. Methods: In this cross-sectional study, which was created by using face-to-face questionnaire method on 200 patients between February and June 2022, after ethics committee approval, the herbal product/drug use habits and sociodemographic characteristics of the participants were questioned. Results: 71.5% of the participants were female and 28.5% were male. 29% of the participants were using herbal products. There was no significant relationship between the use of herbal products by gender (p = 0.419). It was determined that the users most frequently (32.8%) used these products to strengthen the immune system. It was determined that 36.2% of the users had knowledge about side effects and there was a significant difference between gender and knowledge about side effects (p = 0.035). Conclusions: It was determined that 29% of the patients used herbal products and the most frequently used herbal product was cinnamon. There was no significant relationship between the use of herbal products and gender. It has been determined that patients most frequently get advice from doctors about the use of herbal products, and the most common reason for using them is to strengthen the immune system. It is important for health care providers to have knowledge about herbal products and to question patients about possible herb-drug interaction. ...............................................................................................................................................Öz Amaç: Son yıllarda tüm dünya genelinde herbal (bitkisel) ürün ve ilaçların kullanımı artmaktadır. Akılcı olmayan kullanım sırasında ürün-ilaç etkileşimi ve yan etki oranları da risk arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı hastaların Ağrı (Algoloji) polikliniği başvuruları sırasında cinsiyete göre herbal/ürün ilaç kullanım alışkanlıkları ve diğer sosyodemografik özellikler üzerine etkisinin değerlendirilmesidir. Yöntem: Etik komite onayı ardından, Şubat-Haziran 2022 tarihleri arasında 200 hastaya yüz yüze anket yöntemi kullanılarak oluşturulan bu kesitsel çalışmada katılımcıların herbal ürün/ilaç kullanım alışkanlıkları ve sosyodemografik özellikleri sorgulandı. 125 Bulgular: Çalışmaya katılanların %71.5'u kadın ve %28.5'u erkekti. Katılımcıların %29'u herbal ürün kullanmaktaydı. Cinsiyete göre herbal ürün kullanımı arasında anlamlı ilişki tespit edilmedi (p = 0.419). Kullanıcıların en sık (%32.8) immun sistemi güçlendirmek için bu ürünleri kullandığı sonucuna varıldı. Kullanıcıların %36.2'si yan etki konusunda bilgi sahibi olduğu ve cinsiyet ile yan etki hakkında bilgi sahibi olma arasında anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir (p = 0.035). Sonuç: Hastaların %29'unun bitkisel ürün kullandığı ve en sık kullanılan bitkisel ürünün tarçın olduğu tespit edilmiştir. Bitkisel ürün kullanımı ile cinsiyet arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bitkisel ürün kullanımı konusunda hastaların en sık doktorlardan tavsiye aldıkları ve en sık kullanım nedeninin de bağışıklık sistemini güçlendirmek olduğu tespit edilmiştir. Sağlık hizmeti sağlayanların herbal ürün konusunda bilgi sahibi olmaları ve hastaları olası ilaç-ürün etkileşimine yönelik sorgulamaları önem arz etmektedir.
... Küresel bir sorun olan koronavirüs hastalığı-2019 [coronavirus disease-2019 (COVID- 19)] pandemisi, Haziran 2022 tarihinin sonuna gelindiğinde 539 milyondan fazla enfeksiyona ve 6,3 milyondan fazla ölüme neden olmuş ve ölümlerin yaklaşık %75'ini 65 yaş üstü bireyler oluşturmuştur. 1 Küresel salgından korunmaya ve tedaviye yönelik kullanılan farmakolojik yöntemlerin (aşı, ilaç vs.) geriye dönüşsüz etkileri hakkında insanoğlunun elinde hâlihazırda kesin kanıtlar bulunmamaktadır. 2 Son yıllarda, yeni teknolojilerin pahalı olması, modern tedavi yöntemlerinin yan etkileri/beklentileri karşılayamaması, fiziksel ve psikolojik olarak daha iyi hissetme gibi nedenler geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) yöntemlerine ilgiyi artırmıştır. 3,4 Bilinen yararlarının yanı sıra son yıllarda GETAT yöntemlerinin enfeksiyonlara karşı etkisi ve immünolojik reaksiyonları iyileştirmeye yardımcı olma potansiyelinin bulunduğu da belirlenmiştir. 5 Hızla yayılan küresel COVID-19 enfeksiyonuna karşı yeni ilaç ve aşıların geliştirilmesinin uzun sürmesi, ilaç ve aşıların ileriye dönük bilinmeyen etkilerine yönelik endişeler, hem bilim insanlarını hem de toplumları virüsten korunmak amacıyla GETAT yöntemlerine yöneltmiştir. ...
... Araştırmacı tarafından literatürden yararlanılarak hazırlanan "Anket Formu" veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. 3,8,19,20 Anket formu 2 bölümdür. Birinci bölüm cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu, sosyal güvence, meslek, çalışma durumu, evde beraber ikamet ettiği bireyler ve kronik hastalık varlığını içeren sosyo-demografik sorulardan; 2. bölüm ise bireylerin pandemi döneminde kullandığı vitaminler, besin takviyeleri, virüse karşı evde aldıkları önlemler ve geleneksel ve tamamlayıcı yöntemleri kullanma durumlarına ilişkin sorulardan oluşmuştur. ...
... For the research, a questionnaire consisting of 30 questions was designed from past example studies. 12,13 The prepared questionnaire was applied as a preliminary test on 12 volunteer participants. The questions that could not be understood by the participants were rearranged and the questionnaire was finalized. ...
... The sample size of the study was calculated using the G*Power 3.1 program. For the study to reach 80% power, 250 patients were planned to be included in the study with the standard deviation data obtained from the previous study 12,13 , by determining α=0.05 error and adding 20% to allow for patient loss. Statistical analysis and coding of the data were evaluated in the Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) 18.0 package program. ...
... Çalışmamızda kronik hastalığı olanların GETAT'a bakış açılarının olumlu yönde olduğu ortaya çıkmıştır. Literatürde bu sonucu destekler birçok çalışma (Göktaş, 2020;Ak, 2018;Çürük ve Alkanat, 2023;Nural ve Çakmak, 2018) bulunmaktadır. ...
Article
Bu araştırma ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp, Diş Hekimliği ve Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin geleneksel, alternatif ve tamamlayıcı tıbba olan tutum ve davranışlarını ölçerek bu yöntemlere olan ilgileri ile gelecekte mensubu bulunacakları sağlık alanında geleneksel tıbba olan yönelimlerinin ne durumda olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.Bu çalışma Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp, Diş Hekimliği ve Sağlık Bilimleri Fakültesinde okuyan, araştırmaya gönüllü katılan 417 öğrenci ile 15 Nisan- 01 Aralık 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Öğrencilere 27 soruluk CACMAS (Tamamlayıcı, Alternatif ve Geleneksel Tıp Tutum Ölçeği) soruları ile 15 soruluk demografik özellikler anket formu düzenlenmiş ve anket yöntemi yüz yüze uygulanmıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin %69,3’ü kadın, %30,7’si erkektir. 17-22 yaş aralığına sahip öğrenci sayısı %82 oranla en fazla katılımcı oranını oluşturmaktadır. Katılımcıların %51,6’sı Sağlık Bilimleri, %34,5’i Tıp, %13,9’u Diş Hekimliği Fakültesi öğrencileridir. Çalışmada Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp, Diş Hekimliği ve Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinde cinsiyet, medeni durum, baba eğitim durumu ve ailenin yaşadığı yer faktörlerinin geleneksel, alternatif ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerine olan tutum ve davranışlarına herhangi bir etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Kronik rahatsızlık, anne eğitim durumu, ailenin yaşadığı bölge, gelir kaynağı, öğrencinin kaldığı yer, gelir durumu, okunulan sınıf, sosyal güvence, aile tipi ve yaş faktörlerinin öğrencilerin geleneksel, alternatif ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerine olan tutum ve davranışlar üzerinde etkili olduğu kanaatine varılmıştır.
Chapter
The scientific history of anatomy begins with human history. As a result of the dangers, injuries and deaths that humanity has encountered in its struggle for survival, an interest in examining the human body has arisen. With this curiosity, the bodies of dead people were examinedIn the light of these researches, understanding the depth of the human body and organ functions contributed to the science of anatomy and human health and formed the basis of complementary medicine.Therefore, the scientific development of human anatomy has gained scientific prestige thanks to great sacrifices and patient work.The development of study methods for examining the human body and the church’s permission to examine corpses in the 19th and early 20th centuries led to important studies.Anatomy science constitutes the cornerstone of complementary medicine and medical education. The format and amount of information prepared for anatomy education has evolved and changed depending on the demands of the medical profession. Anatomy education today and modern medicine are significantly different from anatomy education and complementary medicine in the past. The methods used in anatomy education have not changed much. The public cadaver dissections that emerged in the late Middle Ages and the beginning of the Early Renaissance and the ’anatomical charcoal drawings’ used in practical courses provided a treasure trove of information in anatomy education, complementary medicine and modern medicine.
Article
This study aims to evaluate the knowledge, attitudes, and practices regarding Traditional and Complementary Medicine (TCAM) among adults before and during the pandemic. This study is a cross-sectional research conducted in 9 Family Physician Centers in 3 central districts of Ankara. The minimum sample size was calculated as 360, and 372 adults were reached. In the pre-pandemic period, the number of individuals who heard about TCAM applications was 234 (62.9%), out of which 83 (35.5%) have applied. Individuals over 40 were more likely to have heard of TCAM methods (p
Article
Full-text available
This research is a descriptive cross-sectional study conducted to evaluate the traditional and complementary methods used by hypertension patients to lower blood pressure. The sample of the survey was conducted in a university hospital in Turkey of West, who are diagnosed with hypertension, matching the sample selection criteria and who wish to participate in the study comprised 193 patients. The data were collected through a questionnaire created by the researchers. In statistical analysis, descriptive statistics and chi-square test and Fisher's exact chi-square test were used. Considering the findings, the average age of the participants in the study was 56.6±9.6 and the diagnosis period of hypertension was 7.1±5.6 years. It was determined that 65.8% of the patients used traditional and complementary methods and 73.6% of those using complementary methods did not inform the healthcare personnel about this situation. 93.7% of the patients stated that they used herbal method as a traditional and complementary method, 43% stated that they received this information from their environment and 52.3% used the traditional and complementary method to lower their blood pressure. As a result, it was determined that patients with hypertension often resort to traditional and complementary methods. Based on this results, we suggest that health professionals should question the traditional and complementary methods used by individuals with hypertension, improve their knowledge on traditional and complementary methods, and increase in-service training on this subject. (Extended English summary is at the end of this document) Özet Bu araştırma, hipertansiyon tanısı olan hastaların kan basınçlarını düşürmek için kullandıkları geleneksel ve tamamlayıcı yöntemlerin belirlenmesi amacıyla yapılmış tanımlayıcı-kesitsel tipte bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemini, Türkiye’nin batısındaki bir üniversite hastanesinde hipertansiyon tanısı olan, örneklem seçim kriterlerine uyan ve çalışmaya katılmak isteyen 193 hasta oluşturdu. Veriler, araştırmacılar tarafından oluşturulan soru formu aracılığı ile toplandı. İstatistiksel analizde, tanımlayıcı istatistikler ile ki-kare ve Fisher’in kesin ki-kare testi kullanıldı. Bulgulara bakıldığında, araştırmaya katılanların yaş ortalaması 56,6±9,6 ve hipertansiyon tanı süreleri 7,1±5,6 yıldır. Hastaların %65,8’inin geleneksel ve tamamlayıcı yöntem kullandıkları, tamamlayıcı yöntem kullananlardan %73,6’sının bu durumdan sağlık personelini haberdar etmediği belirlendi. Hastaların %93,7’si geleneksel ve tamamlayıcı yöntem olarak bitkisel yöntem kullandıklarını, %43’ü ise bu bilgiyi çevresinden aldığını ve %52,3’ü geleneksel ve tamamlayıcı yöntemi tansiyonunu düşürmek için kullandığını ifade etti. Sonuç olarak, hipertansiyonlu hastaların sıklıkla geleneksel ve tamamlayıcı yöntemlere başvurdukları belirlendi. Bu bulgulardan hareketle, sağlık profesyonellerinin hipertansiyonu olan bireylerin kullandıkları geleneksel ve tamamlayıcı yöntemleri sorgulamalarını, geleneksel ve tamamlayıcı yöntemler konusunda bilgilerini geliştirmelerini ve bu konuda yapılacak hizmet içi eğitimlerin arttırılmasını öneriyoruz.
Article
Full-text available
Objective: To evaluate the frequency of traditional and complementary medicine (TCM) use, the variety of applications, the sociodemographic and clinical characteristics of patients with neuropathic pain, and their knowledge and attitudes about TCM practices.Material and Methods: A total of 250 patients with neuropathic pain were included in this, cross-sectional study. The patients were divided into two groups: medication only (group 1, n=119) and medication with TCM practices (group 2, n=131). Questionnaires were completed by the patients in face-to-face interviews by a blinded physician.Results: The mean age of the patients in group 2 (50.68±16.39) was found to be higher than in group 1 (p=0.043). In terms of chronic diseases, hypertension, cardiovascular diseases, and other diseases were found to be more common in group 2 than in group 1 (p<0.05). The number of patients with duration of neuropathic pain more than 5 years, the Leeds Assessment of Neuropathic Symptoms and Signs (LANSS) pain scale and the Neuropathic Pain 4 (DN4) scale scores were found to be higher in group 2 than in group 1 (p<0.05). At least one TCM is known by %78.6 of group 2 and 61.3% of group 1 (p=0.003). The three most commonly used TCM practice in group 2 were wet cupping/cupping therapy (24%), leeches (22.8%), and acupuncture (11.6%).Conclusion: It was determined that the mean age of patients who used medication with TCM practices together for the treatment of neuropathic pain was higher, neuropathic pain severity was higher, and neuropathic pain duration was longer than patients who used medication only for the treatment of neuropathic pain.
Article
Full-text available
Background There is an increasing interest in complementary and alternative medicine (CAM) in patients with chronic diseases, including those with inflammatory bowel disease (IBD). Patients may turn to CAM when conventional therapies are inadequate or associated with side effects for symptomatic relief or to regain control over their disease. The objectives were to explore CAM use and perceived effects in IBD patients in comparison with a control group. Methods A cross-sectional, multicenter, controlled study was carried out. IBD patients were invited from 12 IBD clinics in Sweden. Controls were selected randomly from a residence registry. A study-specific questionnaire was used for data collection. Results Overall, 48.3% of patients with IBD had used some kind of CAM during the past year compared with 53.5% in controls (P=0.025, adjusted for age, sex, geographic residence, and diet). The most frequently used CAM among IBD patients was massage (21.3%), versus controls (31.4%) (adjusted P=0.0003). The second most used CAM was natural products, 18.7% in IBD patients versus 22.3% of the controls (unadjusted P=0.018). In all, 83.1% of the patients experienced positive effects from CAM and 14.4% experienced negative effects. Conclusion Overall, 48.3% of Swedish IBD patients used some kind of CAM and controls used CAM significantly more. Natural products were used by one-fifth of the patients and even more by controls. This is notable from a patient safety perspective considering the possible risks of interactions with conventional medication. In all, 40% of the patients reported adverse events from conventional medicine. Patients experienced predominantly positive effects from CAM, and so did controls.
Article
Full-text available
Objective: There is increasing interest in complementary and alternative medicine generally, and especially by those affected by chronic diseases, such as diabetes mellitus. We aimed to determine the prevalence and pattern of complementary and alternative medicine use among patients suffering from diabetes mellitus in Shiraz, southern Iran. Another objective was to explore associated factors for use of complementary and alternative medicine among patients with diabetes mellitus. Methods: A 19-item semi-structured questionnaire (open- and close-ended) was administered to 239 patients with diabetes mellitus in this cross-sectional study. It was carried out in two outpatient diabetes clinics affiliated with the Shiraz University of Medical Sciences, Shiraz, Iran. Results: One hundred and eighty patients (75.3%) used at least one type of complementary and alternative medicine in the last year prior to the interview. Patients with diabetes mellitus who were living in a large family (≥ 5 members), not taking insulin, and believed that complementary and alternative medicine have synergistic effects with conventional medicine, were independently and significantly (P values: 0.02, 0.04, and 0.01, respectively) more likely to use complementary and alternative medicine. Most of the users (97.7%) reported use of herbal preparations, and 89.4% of users did not change their medication, neither in medication schedule nor its dosage. Conclusion: The use of complementary and alternative medicine, especially herbal remedies, is popular among diabetes patients in Shiraz, Iran. This use is associated with patients' family size, type of conventional medications and their view about concomitant use of complementary and conventional medicine.
Article
Full-text available
The use of Complementary and Alternative Medicine (CAM; 補充與替代醫學 bǔ chōng yǔ tì dài yī xué) has been rapidly increasing among cancer patients. However, this pervasiveness is still largely unexplored among Malaysian cancer patients. The current study aimed to evaluate the patterns of CAM use among cancer patients from a local hospital in Malaysia. In addition, the study focused on the information-seeking behavior and CAM use disclosure to doctors. Of 393 patients, 184 (46.1%) had used CAM for their cancers. CAM usage was significantly associated with gender (p = 0.021), level of education (p = 0.001), employment status (p = 0.02), and monthly income (p < 0.001). Among frequently used CAM were nutritional supplements (n = 77, 41.8%), natural products (n = 74, 40.2%), and multivitamin (n = 62, 33.6%). Friends and family members were the most common source of CAM information (n = 139, 75.5%). Seventy-nine (43%) reported to disclose their CAM use to the health care providers. The most common (n = 63, 34.2%) reason of nondisclosure was “it is not important to discuss it with oncologist.” This study confirmed that CAM use is common among Malaysian cancer patients, thus highlighting a greater need for patient education regarding CAM therapies and their potential interactions with conventional therapies. Although some types of CAM therapies may help patients to cope with emotional distress and improve quality of life, CAM, with no proven efficacy, may pose dangers to patients' health due to interactions with conventional therapies. Doctors and other health care providers including nurses and pharmacists should engage cancer patients in an open nonjudgmental dialog to ascertain CAM use disclosure to their health care providers.
Article
Full-text available
Objective-This report presents national estimates of the use of complementary health approaches among adults in the United States across three time points. Trends in the use of selected complementary health approaches are compared for 2002, 2007, and 2012, and differences by selected demographic characteristics are also examined. Methods-Combined data from 88,962 adults aged 18 and over collected as part of the 2002, 2007, and 2012 National Health Interview Survey were analyzed for this report. Sample data were weighted to produce national estimates that are representative of the civilian noninstitutionalized U.S. adult population. Differences between percentages were evaluated using two-sided significance tests at the 0.05 level. Results-Although the use of individual approaches varied across the three time points, nonvitamin, nonmineral dietary supplements remained the most popular complementary health approach used. The use of yoga, tai chi, and qi gong increased linearly across the three time points; among these three approaches, yoga accounted for approximately 80% of the prevalence. The use of any complementary health approach also differed by selected sociodemographic characteristics. The most notable observed differences in use were by age and Hispanic or Latino origin and race. All material appearing in this report is in the public domain and may be reproduced or copied without permission; citation as to source, however, is appreciated.
Article
Full-text available
The use of complementary and alternative medicine (CAM) is widespread and high utilization rates are associated with people who have chronic conditions like hypertension which management requires adherence to conventional treatment. Often however, the use of alternative medicines has been linked to negative health outcomes. The purpose of the study therefore was to evaluate the pattern, determinants and the association between CAM use and the adherence behaviour of hypertensive patients in Ghana. A cross-sectional study was conducted using 400 hypertensive patients attending Korle-bu and Komfo Anokye Teaching Hospitals in Ghana from May to July, 2012. Information was gathered on the socio-demographic characteristics of patients, CAM use, and adherence using the 8-item Morisky Medication Adherence Scale (MMAS). Out of the 400 study participants, 78 (19.5%) reported using CAM with the majority (65.38%) utilizing biological based therapies. About 70% of CAM users had not disclosed their CAM use to their healthcare professionals citing fear and the lack of inquiry by these health professionals as the main reasons for non-disclosure. Males were 2.86 more likely to use CAM than females [odds ratio (OR) = 2.86 (95% CI 1.48 - 5.52), p = 0.002]. Participants who could not afford their medications had 3.85 times likelihood of CAM use than those who could afford their medicines [OR = 3.85 (1.15 - 12.5), p = 0.029]. In addition, a significant relationship between CAM use and experiences of anti-hypertensive side effects was observed, X2 = 25.378, p < 0.0001. CAM users were 2.22 times more likely to be non-adherent than participants who did not use CAM [OR = 2.22 (0.70 - 7.14), p = 0.176]. Hypertensive patients in Ghana have shown utilization for CAM. It is important that healthcare providers understand the patterns and determinants of CAM use among their patients. Intervention programmes can then be incorporated to enhance the desired health outcomes of patients.
Article
In this literature review, we aimed to determine the prevalence, frequency of usage and types of complementary and alternative medicine (CAM) practices and characteristics in cancer patients who were participated in research studies in Turkey. We have reached the 14 articles relevant to the subject which were published from 2001 to 2007, and 7 abstracts were published in National Congresses' abstract books in Turkey. Total number of subjects was 5252 (5069 adult and 183 pediatric) cancer patients. Data acquisition methods were face-to-face interview and/or using a questionnaire. Frequency of CAM use was between 22.1% and 84.1%. Mostly used type of CAM was herbal preparations (mostly "stinging nettle/Urtica dioica"); factors affecting use of CAM was gender; duration of disease, end stage disease, socioeconomic status and educational level. In studies those indicated the reasons for using CAM; most of the patients were stated that in order to do everything possible to fight with the disease, and belief of usefulness. Most of the patients use these therapies due to recommendation of family members, friends and other patients in the clinic and generally they have started to use herbal therapy together with medical therapy after diagnosis of cancer.
Article
The aim of this study is to identify the rates and types of complementary and alternative medicine (CAM) used by MS patients. The participants of the study are 67 MS patients. The data for the study were collected through a survey questionnaire developed by the authors. The data were analyzed through descriptive statistics and are given by frequency and percentage. It has been found that 38.8% of MS patients have used CAM, while 68.1% have not used it. Of those who reported the use of CAM, all employed prayer (100%; n = 39), 89.7% used herbal or botanical therapies (n = 35), and 48.7 % used amulets and talismans (n = 19). Prayer and herbal remedies are found to be the most commonly used forms of CAM in the sample. Patients should be encouraged to inform their physicians and other related medical professionals about any CAM they use because it is important for patient safety, especially with herbal remedies, as these can interact and affect the efficacy of pharmaceutical drugs a patient may be taking.
Article
In Europe about 40% to 50% of patients with cancer use complementary or alternative medicine (CAM). Only scarce data regarding the use of CAM have been reported from comprehensive cancer Centers. We carried out a survey on patients attending the counseling Unit for CAM of a German comprehensive cancer Center using a standardized questionnaire. A total of 165 patients participated in the survey; 60% had already used CAM. Trace elements and vitamins were most often used. Strengthening oneself and one's immune system were the two main reasons (73% and 69% respectively for CAM use). The most important sources of information are print media and physicians (41% and 35% respectively). The two main reasons for using CAM were practitioners spending more time with patients and patients having experienced positive effects from CAM. For patients with cancer becoming active is an important goal, while disappointment in conventional medicine is not. Accepting patients' motivation for autonomy may help oncologists to increase adherence to conventional therapy.