Conference PaperPDF Available

Türkiye’de Kadın İstihdam Örüntülerinde Bölgesel Farklılıklar

Authors:

Abstract

Günümüzde Türkiye’de kadın istihdam oranları dünyadaki pek çok ülkeye kıyasla düşüktür ve geçmişten bu yana dünya ortalamasının altında seyretmektedir. Hizmetler sektörü ülke genelinde kadınları istihdam eden başat sektör olmakla birlikte, bölgesel düzeyde incelendiğinde (Türkiye İstatistik Kurumunun sınıflandırmasına gore Düzey 1 temelinde) Türkiye’de bölgelerin yarısının istihdam yapısında tarım sektörünün kadın istihdamı açısından halen önemli rol oynadığı göze çarpmaktadır. Diğer yandan ülkede kadın istihdam oranlarının ve örüntülerinin bölgeden bölgeye farklılıklar gösterdiği görülmektedir. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de kadın istihdam örüntülerini bölgeler ve sektörler düzeyinde ayrıntılı olarak incelemek ve bölgeler arası farklılıkları ortaya koymaktır. Çalışmaya göre, İstanbul ve Doğu Marmara bölgeleri kadın istihdam örüntülerinin ülke geneline kıyasla farklılık arz ettiği bölgelerdir. Kadının sanayi sektöründe istihdamının daha yoğun olduğu bölgelerde kadının kayıt dışı istihdamının da oldukça yoğun olduğu belirlenmiştir. Diğer bir deyişle, Türkiye’de kadının kayıt dışı istihdamı, ücretsiz aile işçiliğinin kaçınılmaz bir sonucu olarak tarım sektöründe çok daha ağırlıklı olsa da, yalnızca kadının tarım sektöründeki emeğine özgü bir istihdam biçimi olarak görülmemelidir. Doğu Karadeniz bölgesi kadının en yoğun istihdam edildiği bölge iken, Orta Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri kadının istihdamdaki payının marjinal olduğu bölgelerdir. Çalışma kadın istihdamına ilişkin bölgeler arası farklılıkları gün ışığına çıkarmakla birlikte ülkede oldukça düşük oranlarda seyreden kadın istihdam oranlarını artırmaya yardımcı olacak politika önerileri geliştirmeyi de hedeflemektedir.
A preview of the PDF is not available
... 2019 yılında kadınların işgücüne katılım oranı dünya genelinde %47,6 olduğu (URL1) dikkate alındığında Türkiye'de kadınların işgücüne katılım oranının oldukça düşük olduğu söylenebilir. Bu durum literatüdeki benzer çalışmaların bulguları ile örtüşmektedir (Alkan & Alkan, 2018;Pata, 2018;Tuysuz & Mutlu, 2021). Kadınların işgücü piyasasında düşük oranda katılım sağlamasında eğitim durumları, toplumsal cinsiyet rolleri ve sosyo-kültürel faktörlerin etkili olduğu bilinmektedir (Aksoy, 2018;Serel & Özdemir, 2017). ...
... 2019 yılında kadınların işgücüne katılım oranı dünya genelinde %47,6 olduğu (URL1) dikkate alındığında Türkiye' de kadınların işgücüne katılım oranının oldukça düşük olduğu söylenebilir. Bu durum literatüdeki benzer çalışmaların bulguları ile örtüşmektedir (Alkan & Alkan, 2018;Pata, 2018;Tuysuz & Mutlu, 2021). Kadınların işgücü piyasasında düşük oranda katılım sağlamasında eğitim durumları, toplumsal cinsiyet rolleri ve sosyo-kültürel faktörlerin etkili olduğu bilinmektedir (Aksoy, 2018;Serel & Özdemir, 2017). ...
... Considering that the female labor force participation rate was 47.6% worldwide in 2019 (URL1), it can be said that the female labor force participation rate in Turkey is quite low. This situation is consistent with the findings of similar studies in the literature (Alkan & Alkan, 2018;Pata, 2018;Tuysuz & Mutlu, 2021). It is known that educational status, gender roles, and socio-cultural factors are effective in the low participation of women in the labor market (Aksoy, 2018;Serel & Özdemir, 2017). ...
Article
Sanayi devriminden sonra toplum içinde görünür olma çabalarını artıran kadınlar, özellikle iş ve çalışma hayatında yer alabilmek için daha fazla mücadele etmişlerdir. Bu çalışma kadınların iş hayatındaki durumularını ekonomik coğrafya perspektifinden ele almaktadır. Çalışmanın amacı Türkiye’de kadın istihdamının sektörel-bölgesel-mekansal farklılaşmasını ele almaktır. Çalışma nicel araştırma yöntemini benimsemiş olup, analizde Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan temin edilen istihdam verileri kullanılmıştır. 2004-2020 yılları arasındaki dönemi kapsayan veriler betimsel olarak analiz edilmiştir. Uzun dönemlik verilerin kullanımından kaynaklanacak sorunları önlemek amacıyla panel veri analizi yapılmış ve Türkiye’de kadın istihdamı üç döneme ayrılarak incelenmiştir. Kadın istihdamının sektörel ve bölgesel ölçekte yoğunlaşma durumu için ise lokasyon katsayısı analizi yapılmıştır. Analizden elde edilen bulgular ArcGIS 10.5 programı yardımıyla haritalandırılmıştır. Buna göre kadınların hizmet sektörünün alt faaliyet kollarında daha fazla istihdam edildiği tespit edilmiştir. Bölgesel ölçekte ise kadın istihdamının daha çok ülkenin batısındaki bölgelerde yoğunlaştığı, fakat 2004’ten 2020’ye kadar geçen süreçte ülkenin diğer bölgelerinde de yoğunlaşma düzeylerinin arttığı görülmüştür. Sonuç olarak kadın istihdamı ile erkek istihdamının bölgesel düzeyde yakınlaştığı ortaya çıkmıştır.
Article
Full-text available
Geri kalmış bölgelerin kalkındırılması ve bölgelerarası gelir farklılıklarının azaltılması hususu hem dünyada hem de Türkiye’de uzun yıllardır tartışılmaktadır. Öyle ki bölgesel farklılıkların minimize edilmesi, bir kalkınmışlık göstergesi olarak kullanılmaktadır. Bölgelerin birbirinden farklılaşmasını sağlayan pek çok dinamik bulunmakla beraber bu çalışma, Türkiye’deki bölgesel farklılaşmayı eksik istihdam olgusu üzerinden ele alan bir çerçeveye sahiptir. Bir üretim faktörü olarak emeğin bir ülke ya da bölgede üretim sürecinde ol(a)madığı ya da kullanıl(a)madığı durum, eksik istihdam olarak tanımlanmaktadır. Buradan hareketle bölgelerin gelir durumu, mevcut potansiyelini kullanıp kullanamamasıyla da doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla bu çalışmada, kadının toplam istihdam içindeki oranı açısından bölgesel farklılaşmalar resmedilecek ve bu anlamda herhangi bir yakınsamanın olup olmadığı ortaya konulacaktır. Bu bağlamda, çalışmada 2008-2019 yıllarını kapsayan döneme ilişkin il bazındaki sigortalı sayıları kullanılmıştır. Analiz neticesinde Türkiye’de kadının toplam istihdam içerisindeki oranının istikrarlı bir biçimde arttığı görülmektedir. Ülke genelindeki istikrarlı artış, bazı bölgelerin yakınsama bazı bölgelerin ıraksama, bazı bölgelerin ise duraksama eğilimine girdiğini göstermektedir. Yakınsamanın hızlandırılması ve istikrarlı bir yapıya kavuşturulması, bölgesel ölçekte ve cinsiyet temelli politikaların uygulamaya konulmasıyla gerçekleşebilir. Bu da eksik istihdamın işgücüne katılarak ekonomik ilerlemenin sağlanması ve bölgesel farklılıkların azaltılması açısından önem arz etmektedir.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.