Content uploaded by Şennur Tutarel-Kışlak
Author content
All content in this area was uploaded by Şennur Tutarel-Kışlak on Jan 10, 2019
Content may be subject to copyright.
Özet
Göz Hareketleriyle Duyars›zlaflt›rma ve Yeniden ‹flleme (EMDR: Eye Movement Desensitization and
Reprocessing) kontrollü çal›flmalarla desteklenmifl Travma Sonras› Stres Bozuklu¤u (TSSB) tedavilerinden
biridir ve bugün di¤er psikolojik bozukluklara da giderek uygulanmaktad›r. Bu çal›flma kayg› duyarl›¤›n›n
tedavisinde kas gevfletme ve EMDR ifllem yollar›n›n etkilerini karfl›laflt›rmak için düzenlenmifltir. 19 üniversite
ö¤rencisine standart, kendini de¤erlendirmeye dayal›, dört alt ölçe¤i olan Kayg› Duyarl›¤› Profili (KDP) uygu-
lanm›flt›r. Kat›l›mc›lar seçkisiz olarak iki gruba atanm›fllar (tedavi koflulu; kas gevfletme ve EMDR) ve müda-
hale öncesi uygulanan KDP, müdahaleden befl gün ile dört ay sonra kendilerine tekrar uygulanm›flt›r (müdahale;
müdahale öncesi, müdahale sonras› ve izleme çal›flmas›). Bulgulara göre, EMDR yaklafl›m› müdahale
sonras›nda, solunum ile ilgili belirtilerden korkma alt ölçek puanlar›nda anlaml› azalmaya yol açm›fl ve dört ay
sonraki izleme çal›flmas›nda duyarl›k daha da azalm›flt›r. Yan› s›ra EMDR koflulunda, kalple ilgili belirtilerden
korkma alt ölçek puanlar› da dört ay sonraki izleme çal›flmas›nda azalm›flt›r. Bulgular travmaya ba¤l› ya da belir-
li durumlarda kayg› duyarl›¤› yaflayan kiflilerin tedavisinde, EMDR’ nin etkili bir tedavi yolu olabilece¤i
görüflünü desteklemektedir. Bulgular›n literatür ile tutarl›¤› tart›fl›lm›flt›r.
Anahtar kelimeler:
Göz Hareketleriyle Duyars›zlaflt›rma ve Yeniden ‹flleme (EMDR), kas gevfletme egzersizi,
kayg› duyarl›¤›
Abstract
Eye Movement Desensitization and Reprocessing (EMDR) is one of the first treatments of Posttraumatic Stress
Disorder (PTSD) to be supported in controlled research, and it is now increasingly extended to other
psychological disorders. The present study was designed to compare the effects of muscle relaxation and EMDR
procedures in the treatment of anxiety sensitivity. Nineteen undergraduate students responded on the Anxiety
Sensitivity Profile (asp) which was a standardized, self-report measure with four subscales. They were random-
ly assigned to two groups (treatment condition; muscle relaxation and EMDR); and they were filled out the ASP
scale before, five days, and four months after the intervention (intervention time; pre and post intervention and
follow up). Results showed that EMDR treatment produced a significant decline in fear of respiratory symptoms
subscale score, and this decline appeared to continue after a four month follow-up. In addition fear of the
cardiac symptoms too decreased in EMDR condition after a four month follow-up. The findings support the
notion that EMDR can be a more effective treatment than the muscle relaxation for those who have an anxiety
sensitivity with a trauma related etiology and also who experience anxiety sensitivity in certain circumstances.
Consistency of the findings with the literature was discussed.
Key words:
Eye Movement Desensitization and Reprocessing (EMDR), applied muscle relaxation, anxiety
sensitivity
Kayg› Duyarl›¤›n› Azaltmada Göz Hareketleriyle
Duyars›zlaflt›rma ve Yeniden ‹flleme
(EMDR) Tedavisi
Türk Psikoloji Dergisi
2004, 19 (53), 49 - 65
fiennur Tutarel-K›fllak*
Ankara Üniversitesi
*Yaz›flma Adresi: Yrd. Doç. Dr. fiennur Tutarel-K›fllak, Ankara Üniversitesi DTCF Psikoloji Bölümü, 06100, S›hhiye, Ankara.
E-posta: kislak@humanity.ankara.edu.tr
fi. TUTAREL-KIfiLAK
Göz Hareketleriyle Duyars›zlaflt›rma ve Yeniden
‹flleme (Eye Movement Desensitization and
Reprocessing: EMDR) psikodinamik, biliflsel davra-
n›flç›, dan›flan merkezli, beden temelli ve etkileflimsel
terapilerin ö¤elerini birlefltiren sekiz aflamal› yap›-
land›r›lm›fl bir tedavi yaklafl›m›d›r. EMDR standart
ifllem yollar› ve klinik protokoller içeren bilgiyi ye-
niden iflleme modelidir. Orijinalde travmatik an›larla
ba¤lant›l› rahats›zl›klar› ortadan kald›rmak için gelifl-
tirilmifltir, bugün ise strese yol açan yaflam olaylar›n›
izleyen di¤er rahats›zl›klarda da kullan›lmaktad›r
(Shapiro ve Maxfield, 2002). Son yedi y›ld›r, EMDR
pek çok psikopatolojik ve hatta t›bbi durumlar için
bir tedavi yöntemi olarak popülerlik kazanm›flt›r
(Muris ve Merckelbach, 1999).
Temelde EMDR’nin üç say›lt›s› vard›r. ‹lki, psi-
kopatolojik durumlar›n alt›nda yatan travmatik ya da
kaç›n›lan an›lar sa¤ beyin yar›küresinde, normal bil-
gi iflleme süreci ketlenerek sabit, de¤iflmez, kitli bir
biçimde yer al›rlar. ‹kinci say›lt›, yana do¤ru göz ha-
reketleri ya da iki yana ritmik hareketler bu an›larla
ba¤lant›l› olumsuz duyuflu ketleyip, sa¤ ve sol beyin
yar›küresini ve bilgi iflleme sürecini aktive eder ve
böylece travman›n çözümü sa¤lanm›fl olur. Üçüncü
say›lt›, bir yanda travma sonras› stres bozuklu¤u
(TSSB), di¤er yanda fobiler, panik bozukluk gibi du-
rumlar uygun özellikleri paylaflmaktad›rlar, öyle ki
EMDR tüm bu durumlara uygulanabilir (Shapiro,
1999).
Günümüzde EMDR’nin TSSB’nin tedavisindeki
yeterli¤i genifl kabul görmektedir. 1998’te farkl›
araflt›r›c›lar APA Klinik Psikoloji Bölümüne sadece
‘EMDR, karfl› karfl›ya getirme ve strese karfl› afl›lama
tedavisini ampirik olarak desteklenmifl tedaviler lis-
tesine yerlefltirmifllerdir (Chambless ve ark., 1998).
TSSB’de uygulanan psikolojik ve ilaç tedavileri ko-
nusunda yay›nlanm›fl araflt›rmalar›n metaanalizine
göre, EMDR TSSB üzerinde etkilidir ve di¤er teda-
vilerden daha etkindir (Van Etten ve Taylor, 1998).
Araflt›rmalar› metodolojik aç›dan inceleyen
Maxfield ve Hyer’e (2002) göre de EMDR
TSSB’nin tedavisinde yeterli bir yöntemdir. Shapiro
ve Maxfield’in (2002) aktard›¤›na göre, yap›lan
kontrollü çal›flmalar›n incelenmesi ard›ndan, Ulusla-
raras› Travmatik Stres Çal›flmalar› Toplulu¤u,
EMDR tedavi yaklafl›m›n› TSSB üzerinde etkili ola-
rak belirlemifl ve oluflan güveni art›r›c› yeni çal›flma-
lar›n yap›lmas›n› önermifltir.
EMDR’nin kayg›yla iliflkili sorunlar› ve travma
belirtilerini bir seans ile ortadan kald›rd›¤›na dair ilk
bulgu 1989’da Shapiro taraf›ndan yay›nlanm›flt›r.
1989’dan 2002’ye TSSB’nin tedavisinde EMDR’nin
yeterli¤ini araflt›ran 19 kontrollü çal›flma daha ger-
çekleflmifltir (Shapiro, 1999). Travma konular› fizik-
sel fliddet, tecavüz, do¤al felaketler, kazalar vb.dir.
Araflt›rmac›lar yaklafl›k üç-sekiz seans sonras› TSSB
tan›s›nda % 60-90 aras› azalma oldu¤unu belirtmifl-
lerdir (Shapiro ve Maxfield, 2002). Cinsel tacize ma-
ruz kalanlar üzerinde de EMDR’nin olumlu etkileri
birkaç kontrollü çal›flmayla belirlenmifltir (Akt.
Tutarel-K›fllak, 2003).
Shapiro’nun Uyumlu Bilgi ‹flleme Modeli
(Adaptive Information Processing Model: AIP)
patolojinin geliflimi ve çözümünü betimlemektedir
(Shapiro ve Maxfield, 2002). Bu modele göre, e¤er
stres verici an›lar ifllenmemiflse varolan ifllevsel ol-
mayan reaksiyonlar›n temeli oluflmaya bafllar. TSSB
belirtilerinin travmatik an›n›n ifllenmemifl duyusal,
duyuflsal ve biliflsel ö¤elerinin sonuçlar› oldu¤u dü-
flünülmektedir. Göz hareketlerinin ve di¤er ikili-dik-
kat uyar›c›lar›n›n fizyolojik bilgi ifllemeyi güçlendir-
di¤i ileri sürülmektedir. Shapiro ve Maxfield’e göre,
Van den Hout, Muris, Salemink ve Kindt, (2001) ça-
l›flmas›nda oldu¤u gibi birkaç yeni çal›flma
EMDR’nin bellek imgelerini ve ilgili duyufllar›n can-
l›l›¤›n› azaltmakta oldu¤unu göstermektedir. Bu etki
s›k›nt› ve ilgili kaç›nmay› azaltarak duyars›zlaflt›rma
yoluyla ifllemeyi güçlendiriyor olabilir.
Rothbaum’a (1997) göre, EMDR, TSSB d›fl›nda
çeflitli psikolojik bozukluklar›n tedavisinde de uygu-
lanmakta ve kontrollü araflt›rma ve vaka çal›flmala-
r›ndan destek almaktad›r. Örne¤in, Goldstein ve
Feske (1994) yedi panik bozuklu¤u olan hastayla ça-
l›flm›fl ve befl EMDR seans› sonunda panik ataklarda,
panik atak geçirme korkusunda, genel kayg›da, kay-
g› duyman›n olumsuz sonuçlar›yla ilgili düflünceler-
HAZ‹RAN 2004, C‹LT 19, SAYI 53
50
de, beden duyumlar›yla ilgili korkularda, depresyon-
da ve di¤er patoloji ölçümlerinde düflüfl belirlemifl-
lerdir. Gosselin ve Mathews (1995) göz hareketleri
uygulanan ve uygulanmayan iki grubun test kayg›s›-
n› ölçmüfl ve her iki grubun kayg›s›nda da azalma
bulmufllard›r, ancak göz hareketleri uygulanan grup
daha az kayg›, s›k›nt› duygusu ifade etmifllerdir.
Feske ve Goldstein (1997) EMDR’nin panik ve pa-
nikle iliflkili belirtilerde, tedavi için bekletme ifllem
yolundan daha etkili oldu¤unu da ortaya koymufllar-
d›r, ancak üç ay sonraki izleme çal›flmas›na göre bu
farklar ortadan kalkm›flt›r. Keenan ve Farrell (2000)
yak›n iliflkisinde k›skançl›k nedeniyle çeflitli sorun-
lar yaflayan bir kiflinin, befl EMDR seans› sonras›nda
geldi¤i olumlu noktay› içeren vaka çal›flmas›n› ya-
y›nlam›fllard›r. Van den Hout, Muris, Salemink ve
Kindt (2001) çal›flmalar›yla göz hareketleri ard›ndan
olumlu ve olumsuz an›lar›n canl›l›klar›nda azalma
oldu¤unu ortaya koymufllard›r. Protinsky, Flemke ve
Sparks (2001) vak’a örnekleriyle evlilik terapisinde
‘Göz Hareketleriyle ‹liflkiyi Kuvvetlendirme’ yakla-
fl›m›na yer vermifllerdir. Ironson, Freund, Strauss ve
Williams (2002) hem EMDR hem de uzun süre kar-
fl› karfl›ya getirme tedavisini, TSSB ve depresyon be-
lirtilerini azaltmada etkili bulmufllard›r, ancak
EMDR belirtilerde h›zl› bir azalmaya yol açm›flt›r.
De Jongh, Van den Oord ve Brooke (2002) difl teda-
vi korkusu olan dört hastadan üçünde iki–üç seans
EMDR uygulamas› sonunda gözlemci ve hastan›n
kendi raporlar›na göre, kayg›lar›nda, ifllevsel olma-
yan inançlar›nda düflüfl ve anlaml› davran›fl de¤iflim-
leri belirlemifltir. Bu sonucun alt› haftan›n sonunda
da ayn› kald›¤› bildirilmifltir. Hastalar›n hepsi
EMDR uygulamas› sonras› üç hafta içinde difl teda-
visine gitmifllerdir. Grupta ve Grupta (2002) psiko-
lojik stresin dermatolojik bozukluklarda önemli bir
faktör oldu¤unu düflünerek, dört hastay› 3-6 seans
standart EMDR protokolünü kullanarak tedavi et-
mifltir. Seanslar 4-12 hafta sürmüfl, 6-12 ay sonras›n-
da da izleme çal›flmas› yapm›fllard›r. Araflt›r›c›lar,
stres kaynakl› dermatolojik belirtilerde EMDR’nin
faydal› olabilece¤ini öne sürmüfllerdir. Rogers ve
Silver (2002) derleme çal›flmalar›n›n sonucunda
EMDR’nin yap›s›n›n tafl›rma, içsel patlama, sistema-
tik duyars›zlaflt›rma ya da biliflsel tedavi ile benzer
olmad›¤›n› belirtmifl ve Shapiro’nun EMDR’yi karfl›
karfl›ya getirme terapisi olarak de¤il de, bir bilgi ifl-
leme süreci olarak s›n›flanmas› yönündeki görüflünü
desteklemifllerdir.
Farkl› psikolojik bozukluklar›n tedavisinde
EMDR tedavi yaklafl›m›n›n etkinli¤ini destekleme-
yen araflt›r›c›lar da mevcuttur. Örne¤in, Carrigan ve
Levis (1999) topluluk içinde konuflma korkusunun
EMDR ile azalmad›¤›n› belirlemifllerdir. Muris ve
Meckelbach (1999) travmatik an›, fobi ve panikle il-
gili olarak Shapiro’ nun EMDR üzerine görüfllerini
desteklememektedirler. Goldstein, Beurs,
Chambless ve Kimberly (2000) agorafobili panik
bozuklukta EMDR grubu, bekleme listesi grubu ve
placebo kontrol grubunu karfl›laflt›rm›fllard›r.
EMDR, bekleme listesi koflulundan baz› ölçümlerde
anlaml› olarak daha iyi sonuçlar verirken, EMDR ve
placebo-kontrol grubu aras›nda anlaml› farkl›l›klar
bulunamam›flt›r. Taylor Thordarson, Maxfield,
Fedoroff, Lovell ve Ogrodniczuk (2003) ise,
TSSB’nin tedavisinde uzun süre karfl› karfl›ya getir-
me, gevfleme egzersizi ve EMDR tedavi tekniklerini
karfl›laflt›rm›fl ve EMDR ile gevfleme aras›nda h›z ve
yeterlik aç›s›ndan fark bulamam›fl, karfl› karfl›ya ge-
tirme tedavisinin ise belirtileri tekrar yaflama ve ka-
ç›nmada anlaml› ve h›zl› düflüfllere yol açt›¤›n› ileri
sürmüfltür.
Araflt›rmalarda yer verilen tedavi yöntemlerin-
den bir di¤eri olan Jacobson’›n (1939) aflamal› kas
gevfletme yöntemi kiflide baz› fizyolojik de¤iflimlere
yol açmaktad›r. Bunlar; kalp at›fl düzeyinde azalma,
solunumda yavafllama, kan bas›nc›nda düflme, iske-
let kas gerginli¤inde azalma, metabolik h›z ve oksi-
jen tüketiminde düflüfl, analitik düflüncede azalmad›r.
Bu fizyolojik de¤iflimler, do¤rudan kayg›da ve kay-
g› tepkisi olan panik ataklarda ortaya ç›kan belirtiler-
le tamamiyle karfl›t tepkilerdir. Günde 20-30 dakika-
l›k derin gevfleme, genel gevfleklik ve iyilik duygu-
sunu sa¤layabilir (Bourne, 1995). Aflamal› kas gev-
fletme çok h›zl› olarak bedenin kendi kapasitesini ye-
niler ve stresle iliflkili olumsuzluklar› azalt›r. Sonuç-
lar s›kl›kla tek bir seans sonras›nda bile gözlenebilir
EMDR VE KAYGI DUYARLI⁄I
TÜRK PS‹KOLOJ‹ DERG‹S‹
51
fi. TUTAREL-KIfiLAK
ve kayg›yla ilgili çeflitli sorunlara yard›mc› olabilir
(Schneiderhan, 2001).
Literatürde kas gevfletme tedavisine yer veren çe-
flitli araflt›rmalar mevcuttur. Örne¤in, Berggren ve
Hakeberg (2000) difl hekimi kayg›s› olanlara, en faz-
la sekiz seansta kas gevfletme ile biliflsel tedaviyi uy-
gulayarak, iki tedavinin etkinli¤ini karfl›laflt›rm›fl ve
aralar›nda anlaml› fark bulamam›fllard›r. Brauer,
Horlick, Nelson, Farquhar ve Agras (1979) yüksek
tansiyonlu hastalar› üç gruba ay›rm›fl ve kas gevflet-
me, evde kas gevfletme ile bireysel psikoterapi yön-
temlerinin etkinli¤ini karfl›laflt›rm›fllard›r. Araflt›r›c›-
lar on haftan›n sonunda yöntemlerin etkinli¤i aç›s›n-
dan aralar›nda anlaml› bir fark elde etmemifllerdir.
EMDR, uygulamal› kas gevfletme ve imgesel karfl›
karfl›ya getirme tedavi yöntemlerinin TSSB üzerin-
deki etkilerinin çal›fl›ld›¤› bir kontrollü çal›flmada
ise, 36 kat›l›mc› üç gruba atanm›fl ve dört tedavi se-
ans› uygulanm›flt›r. Kas gevfletme ve imgesel karfl›
karfl›ya getirme gruplar›na, seanslara ek olarak ev
ödevleri de verilmifltir. Üç tedavi yöntemi de TSSB
belirtilerinde anlaml› azalmalara yol açm›fl, EMDR
grubunun belirtilerinde ise en fazla anlaml› düflüfl el-
de edilmifltir (Vaughan, Wiese, Gold ve Tarrier
1994). Daha önce yer verildi¤i gibi benzer bir çal›fl-
ma yapan Taylor ve arkadafllar› (2003) ise karfl› kar-
fl›ya getirme yönteminin etkinli¤ini ortaya koymufl-
lard›r.
Görüldü¤ü gibi EMDR’nin ve kas gevfletme yön-
temlerinin yeterli¤i üzerine literatürde farkl› bulgular
vard›r. Özellikle psikolojik bozukluklar üzerinde
EMDR’nin yeterli¤inin kontrollü çal›flmalarla des-
teklenmesine ihtiyaç vard›r. EMDR’nin yeterli¤i
üzerine panik atak yaflayanlarla çal›flmalar yap›lm›fl,
ancak literatürde kayg› duyarl›¤› yüksek kiflilerle ya-
p›lan kontrollü EMDR çal›flmas›na rastlanmam›flt›r.
Panik ataklar›n oluflum, s›kl›k ve fliddetinde bir risk
faktörü olan kayg› duyarl›¤› ‘korkudan korkma’ ya
da ‘kayg›dan korkma’ anlam›ndad›r ve kayg› yaflan-
t›lar›n›n olumsuz sonuçlar› oldu¤una inanma üzerine
temellenir (Reiss, 1991; Donell ve McNally, 1989).
Bu çal›flman›n amac› kayg› duyarl›¤› yüksek üniver-
site ö¤rencileri üzerinde yar› deneysel bir çal›flmay-
la, EMDR ile kas gevfletmenin yeterli¤ini karfl›laflt›r-
mak ve ortaya koymakt›r. Literatürde standart bir öl-
çek kullan›lmamas› baz› araflt›rmalar›n s›n›rl›l›¤›n›
oluflturmaktad›r. Söz konusu nedenle bu araflt›rmada
standart bir ölçüm arac› olarak yöntem bölümünde
üzerinde ayr›nt›l› durulan Kayg› Duyarl›¤› Profili
(KDP) kullan›lm›flt›r. Araflt›rmada her iki tedavi ifl-
lem yolunun, araflt›rmac›n›n kendisi taraf›ndan eflit
ve az say›da seans olarak uygulanmas› hedeflenmifl,
uygulama için harcanan süre ise kas gevfletme gru-
bundan kendi bafllar›na bir kaç uygulama daha yap-
malar› istenerek eflitlenmeye çal›fl›lm›flt›r. Özetle, her
iki tedavi ifllem yolunu, araflt›rmac›n›n uygulad›¤›
seans say›s› ve tedavi için harcanan toplam süre aç›-
s›ndan eflitleyerek, karfl›laflt›rmak amaçlanm›flt›r. De-
neklerin seçkisiz olarak atand›¤› EMDR ve kas gev-
fletme koflullar›nda ifllem yollar›n›n uygulanmas› ar-
d›ndan, EMDR grubunun KDP toplam puanlar›nda
di¤er gruba göre daha fazla azalma olmas› beklen-
mektedir. Bu etkinin devaml›l›¤›n›n ise izleme çal›fl-
mas› ile belirlenmesi amaçlanmaktad›r. Amaçlardan
bir di¤eri ise, iki grubu KDP’nin dört alt ölçe¤ine gö-
re karfl›laflt›rmakt›r. Girifl bölümünde yer verildi¤i
gibi, kas gevfletme yönteminin baz› fizyolojik de¤i-
flimlere neden oldu¤u bilinmektedir. EMDR ise bilgi
iflleme sürecini aktive ederken, eklektik bir yöntem
olarak, bir yandan da kas gevfletmede oldu¤u gibi be-
deni rahatlatmaya önem vermektedir. Bu ba¤lamda,
EMDR koflulunda biliflsel kontrol kayb›ndan korkma
alt ölçek puanlar›nda di¤er koflula göre daha fazla
azalma beklenirken; solunum, kalp ve sindirim siste-
mi belirtilerinden korkma ile ilgili alt ölçeklerin top-
lam puanlar›nda ise iki koflulda da birlikte azalma
beklenmektedir.
Yöntem
Örneklemm
Araflt›rmada kullan›lan ‘Kayg› Duyarl›k Profili’
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Co¤rafya Fakülte-
sinde 2002-2003 ö¤retim y›l›nda okuyan 200 gönül-
lü ö¤renciye uygulanm›flt›r. Veriler kay›p de¤erler ve
tek yönlü afl›r› uç de¤erler aç›s›ndan analize al›nm›fl-
t›r. Toplam madde say›s›n›n %10’undan daha fazla
maddeyi bofl b›rakan 14 ö¤rencinin verisi analizden
HAZ‹RAN 2004, C‹LT 19, SAYI 53
52
ç›kart›lm›flt›r, çal›flmaya 186 kifliyle devam edilmifl-
tir. Ölçekten al›nan puanlar›n ortalamas› =
208.47 ve standart sapmas› S = 65.82 ‘dir. Ortalama
puan›n bir standart sapma üzerindeki, yani 274 ve
üstünde puan alan 34 kifli belirlenip, bu ö¤rencilere
ulafl›lmaya çal›fl›lm›fl ve grup çal›flmalar›na geçme-
den ön görüflme yap›larak, çal›flma hakk›nda bilgi-
lendirilmifllerdir. Araflt›rman›n devam›na gönüllü
olarak kat›lmak isteyen 24 kifliye göre program olufl-
turma aflamas›na geçilmifltir.
Araflt›rman›n bu aflamas›nda kas gevfletme ve
EMDR gruplar› oluflturulurken, kat›l›mc›lar seçkisiz
olarak gruplara atanm›fl ve gruplar›n cinsiyet aç›s›n-
dan da denk olmas›na dikkat edilmifltir. Grup çal›fl-
malar›n›n bafllama aflamas›nda bir kat›l›mc› çal›flma-
dan ayr›lm›fl ve bunun üzerine ortalaman›n bir alt›n-
da 273 puanla yer alan di¤er bir kat›l›mc› çal›flmaya
dahil edilmifltir.
12 kifliden oluflan kas gevfletme grup çal›flmalar›-
na bir kat›l›mc› mazeret göstererek kat›lmam›fl ve di-
¤er bir kat›l›mc› ise tüm çal›flmalar› tamamlad›¤›
halde ilgili ölçe¤i doldurmadan dönem sonu Anka-
ra’dan ayr›lm›flt›r. Analizler geriye kalan 10 kiflinin
verileriyle yap›lm›flt›r. EMDR grubunu oluflturan 12
kat›l›mc›yla bireysel EMDR seanslar› gerçeklefltiril-
mifl, ancak tamamlanan ilk seans›n ard›ndan iki kat›-
l›mc› yine çeflitli nedenler göstererek çal›flmaya ka-
t›lmam›fl ve kendilerinden son ölçüm de al›namad›-
¤›ndan grup 10 kifliye düflmüfltür. Böylece toplam 20
kat›l›mc›yla çal›flma tamamlanm›flt›r. Ancak, dört ay
sonra yap›lan izleme çal›flmas› s›ras›nda EMDR ko-
flulundaki bir kifliye ulafl›lamad›¤›ndan analiz 19 ki-
fli üzerinden yap›lm›flt›r.
Kayg› duyarl›¤› üzerinde kas gevfletme ve
EMDR tedavilerinin etkinli¤ini karfl›laflt›rabilmek
amac›yla müdahaleler öncesi her iki grubun KDP
puanlar› aras›nda fark olmamas›na dikkat edilmifltir.
Kas gevfletme grubu KDP ortalamas› ve standart
sapmas› = 305.20; S = 27.22 olup, EMDR grubu-
nun ortalamas› ve standart sapmas› ise = 308.78;
S = 25.64’dür. Sonuç olarak, iki grubun ortalamas›
aras›nda anlaml› fark bulunmam›flt›r (
t
= .29,
p
> .05).
Kas gevfletme ve EMDR gruplar›nda yer alan ö¤-
rencilerin yafl ortalamas› = 21, standart sapmas›
S= 1,02 olup; bir kifli dördüncü s›n›fta, 11 kifli üçün-
cü s›n›fta, befl kifli ikinci s›n›fta, iki kifli birinci s›n›f-
ta okumaktad›r. Kat›l›mc›lar›n ikisi çal›flmakta, 17’si
ise bir iflte çal›flmamaktad›r.
Kas gevfletme grubunda 3 erkek, 7 k›z bulun-
maktad›r. EMDR grubunda ise izleme çal›flmas›nda-
ki bir denek kayb› sonucu 3 erkek, 6 k›z yer alm›flt›r.
Verii TToplamma Araçlar›
Kat›l›mc›lara araflt›rman›n ilk k›sm›nda demog-
rafik ölçümleri içeren Kiflisel Bilgi Formu ile Kayg›
Duyarl›k Profili birlikte verilmifltir. Cinsiyet, yafl,
bölüm, s›n›f, telefon no, e-mail adresi gibi bilgiler
toplanm›flt›r. Uygulamalar bittikten sonra kas gev-
fletme ve EMDR gruplar›na Kayg› Duyarl›k Profili
tekrar verilmifltir. Kas gevfletme grubunda uygulama
s›ras›nda teypten gevflemeye yard›mc› bir müzik din-
letilmifltir.
KKayg› DDuyarl›k Profiilii (KKDDP).
KDP 60 madde-
lik Likert tipi bir ölçek olup, her bir madde 7 basa-
makl› bir ölçek üzerinde de¤erlendirilmektedir. Öl-
çe¤in içerdi¤i duyumlar›n, kayg›l› zamanlarda yafla-
n›p yaflanmad›¤› de¤erlendirilmemekte, kayg›ya
ba¤l› bu duyumlar›n bafllar›na kötü bir fley getirece-
¤ine inan›p inanmad›klar› de¤erlendirilmektedir. K›-
saca, kat›l›mc›lardan ifadelerden her birinin, bafllar›-
na kötü bir fleyler getirme olas›l›¤›n› belirtmeleri is-
tenmektedir (Örn., ürkeksiniz ya da kolayca ürperi-
yorsunuz; 1 = hiçbir zaman, 7 = her zaman). Ölçek
Taylor ve Cox (1998) taraf›ndan, kayg› duyarl›¤›n›n
yap›s›n› ileri düzeyde incelemek amac›yla gelifltiril-
mifltir. Kayg› belirtilerinin alg›lanan tehlikesini ölç-
mektedir.
Ölçe¤in orijinal çal›flmas›nda oldu¤u gibi Türk
örneklemi için yap›lan faktör yap›s› ve güvenirlik
çal›flmas›nda da dört faktör elde edilmifltir. Bunlar;
(1) solunum belirtilerinden korkma (2) biliflsel kont-
rol kayb›ndan korkma (3) kalple ilgili belirtilerden
korkma (4) sindirim sistemi belirtilerinden korkma.
Dört faktörün iç tutarl›k de¤erleri .97, .93, .91 ve
x
x
x
x
EMDR VE KAYGI DUYARLI⁄I
TÜRK PS‹KOLOJ‹ DERG‹S‹
53
fi. TUTAREL-KIfiLAK
.86’d›r; tüm ölçe¤in alfa katsay› de¤eri ise .98’dir.
Bu çal›flmada, KDP, alandan Türkçe’yi ve
‹ngilizce’yi eflit düzeyde konuflabilen üç yarg›c› tara-
f›ndan Türkçe’ye çevrilmifl ve ard›ndan di¤er iki yar-
g›c› üç farkl› çeviriyi karfl›laflt›rarak, her bir maddeyi
en do¤ru flekilde yans›tan Türkçe ifadeleri seçmifltir.
Bir di¤er yarg›c› ise son flekliyle ölçe¤in ‹ngilizce’ye
geri çevirisini kontrol etmifltir (Ayvafl›k ve Tutarel-
K›fllak, bas›mda). Ölçekten al›nabilecek toplam puan
60 ve 420 aras›ndad›r. Ayn›l›k (convergent) geçerli-
¤inin göstergesi olarak, KDP’nin Kayg› Duyarl›k ‹n-
deksi ile aras›nda anlaml› iliflki (
r
=.55,
p
<.01) var-
d›r, Sürekli Kayg› Envanteri ile aras›ndaki iliflki de
anlaml›d›r (
r
= .31,
p
<.01).
Araflt›rmada EMDR uygulanan gruptan uygula-
ma öncesinde ve sonras›nda EMDR ifllem yoluna
ba¤l› olarak iki ölçüm daha al›nm›flt›r. Bunun için
kullan›lan ölçekler: Bilifl Geçerlik Ölçe¤i (The
Validity of Cognition Scale: VOC) ve Öznel Rahat-
s›zl›k Düzeyi Ölçe¤i (Subjective Units of Disturban-
ce Scale: SUD)’ dir.
EMDR tedavi yaklafl›m›n›n sekiz aflamas› flöyle-
dir: öykü alma ve tedavi plan› oluflturma, haz›rlama,
de¤erlendirme, duyars›zlaflt›rma, yerlefltirme, beden
tarama, kapan›fl ve yeniden de¤erlendirme. Tedavide
öncelikle travmatik olay/rahats›z edici durum ve
onun en kötü k›sm›n› temsil eden resim yani zihinsel
imge belirlenir. Ard›ndan bu resmin hastaya ça¤r›fl-
t›rd›¤› kendi ile ilgili olumsuz inanc› ortaya ç›kar›l›r
(Örn., ben çaresizim gibi). Daha sonra var›lacak he-
defe uygun, hastan›n de¤iflim yönündeki olumlu
inanc› (Örn., kendime güvenebilirim, üstesinden ge-
lebilirim gibi) saptan›r. Bu inanç arzu edilebilen,
umut edilebilen amaç niteli¤i tafl›maktad›r. Olumlu
inanç ‘tünelin sonundaki ›fl›¤a’ iflaret eder. Zihinsel
imge ile olumlu bilifl duygular›n›n bir arada ne kadar
do¤ru oldu¤u 7 basamakl› Bilifl Geçerlik Ölçe¤i ile
belirlenir (1: tamamiyle yanl›fl, 7: tamamiyle do¤ru).
Tedavinin amac› olumlu biliflin artt›r›lmas›d›r. Daha
sonra hastan›n zihinsel imge ve olumsuz bilifli bir
arada akl›nda tutarken hissetti¤i rahats›zl›k 10 basa-
makl› bir di¤er ölçekle, Öznel Rahats›zl›k Düzeyi
Ölçe¤i ile ölçülür. Ölçekte 10 en yüksek rahats›zl›k,
0 ise nötr anlam›ndad›r. Tedavi s›ras›nda hasta ve te-
rapist bu de¤erleri temel alarak, seans s›ras›ndaki
duygu de¤iflimlerini belirlerler (Shapiro ve Maxfield,
2002). Ayr›ca uygulama s›ras›nda her göz hareketi
seti ard›ndan derin nefes al›p verme sa¤lanmakta ve
en sonunda beden taranarak bir rahats›zl›k varsa yine
göz hareketleriyle ortadan kald›r›lmaktad›r.
‹fllemm vve TTeddavvii KKoflullar›
KDP 200 ö¤renciye s›n›flarda, çal›flma salonla-
r›nda ve yurtlarda uygulanm›flt›r. Kat›l›mc›lar bölü-
münde aç›kland›¤› flekilde, uygulamalara kat›lmas›
belirlenen ö¤rencilere cep telefonu arac›l›¤›yla ula-
fl›lm›fl ve her birine çal›flman›n devam› hakk›nda k›-
sa bilgi verilip, gönüllü olup olmad›klar› sorulmufl-
tur. Bir sonraki aflamada ise kat›l›mc›lar›n içinde ola-
caklar› kas gevfletme ve EMDR tedavi gruplar› belir-
lenmifl ve yine telefon ile kendilerine uygulama için
uyabilecek gün ve saatler saptanm›flt›r. Uygulama
öncesi kat›l›mc›lara araflt›rma ve bilimsel çal›flmalar-
daki titizli¤in, dakikli¤in, kendi katk›lar›n›n önemi
vurgulanarak veri kayb› önlenmeye çal›fl›lm›flt›r.
KKas gevvfletmme grubu vve iifllemm.
Kas gevfletme gru-
bundaki tüm kat›l›mc›lar için uygun ortak gün ve sa-
at ayarlanamad›¤›ndan, grup ikiye ayr›lm›flt›r. Bir
bölümüne hafta içi, di¤er bölümüne ise hafta sonu
için randevu verilmifl ve kendileri uygulaman›n içe-
ri¤i hakk›nda k›saca bilgilendirilmifllerdir. Uygula-
ma esnas›nda deneklere kayg› oluflturan an›/duruma
karfl› kullanacaklar› nefes egzersizi ö¤retilmifl ve kas
gevfletme egzersizi rahatlat›c› bir müzik eflli¤inde
araflt›rmac›n›n kendisi taraf›ndan uygulanm›flt›r.
Araflt›rmada Jacobson’›n aflamal› kas gevfletme yön-
teminden yararlan›larak kas gevflemenin sa¤lanmas›
amaçlanm›flt›r. Seans s›ras›nda deneklerin gevfledik-
leri beden diline ba¤l› olarak anlafl›lm›fl, ayr›ca seans
sonunda ne derece gevfledikleri, kendilerini ve be-
denlerini nas›l hissettikleri sorularak kas gevfletme-
nin sa¤land›¤›na yönelik bilgi al›nm›flt›r. Seans yak-
lafl›k 45 dk. sürmüfltür. ‹lk seans sonunda, onbefl gün
sonras›nda yap›lacak ikinci seans için herkese uyan
bir zaman belirlenmifl ve bu süre içinde en az bir kez
kendi bafllar›na gevfleme egzersizini uygulamalar› is-
tenmifltir. ‹kinci seans öncesinde kat›l›mc›lara tele-
HAZ‹RAN 2004, C‹LT 19, SAYI 53
54
fonla randevu hat›rlat›lm›flt›r. Onbefl gün sonra ikin-
ci seansta ayn› ifllem yolu tekrarlanm›fl ve yine o haf-
ta en az bir kez kendi bafllar›na egzersiz yapmalar›
istenmifltir. Seans sonunda deneklere KDP verilerek,
yaklafl›k befl gün sonra tekrar doldurup araflt›rmac›ya
teslim etmeleri ve söylenen tarihe titizlikle uymalar›
istenmifltir.
Hafta sonu çal›fl›lan grupta da ayn› ifllem yolu iz-
lenmifl ve iki ayr› seans yap›l›p befl gün sonras›nda
ölçekler doldurulup, araflt›rmac›ya ulaflt›r›lm›flt›r.
Kat›l›mc›lar›n hepsinden, birlikte yap›lan iki seans
d›fl›nda, kald›klar› mekanda bir kez kas gevfletme eg-
zersizini tekrarlad›klar› bilgisi al›nm›flt›r. Çal›flma-
n›n bafllang›c› ve ölçeklerin geri toplanmas› iki grup
için de ortalama 25 gün sürmüfltür.
EMMDDR grubu vve iifllemm.
EMDR grubunda yer
alan kat›l›mc›larla iki seans bireysel çal›flma gerçek-
lefltirilmifltir. Bunun için kat›l›mc›lar›n ve araflt›r›c›-
n›n birbirlerine uyan saatleri telefon arac›l›¤›yla be-
lirlenip, randevulafl›lm›flt›r. Her bir kat›l›mc› EMDR
konusunda daha ayr›nt›l› bilgilendirilmifl ve üzerinde
çal›flmak istedikleri konular› belirleyip gelmeleri
söylenmifltir. Kat›l›mc›lar çal›fl›lacak konu ya da ko-
nular› saptayarak çal›flmaya gelmifller, ancak karar-
s›z olanlarla öncelikle hangi teman›n çal›fl›laca¤› ya
da neye öncelikle ihtiyaçlar› oldu¤u araflt›r›c›yla bir-
likte görüflme s›ras›nda belirlenmifltir. Her bir kat›-
l›mc›yla tek tek iki seans yap›lan EMDR’nin çal›flma
konular›n›n yar›s› travmatik an›, di¤er yar›s› ise ken-
di haklar›n› savunamama, derste konuflamama, heye-
canlanma gibi kiflisel güçlükler ve kayg›lar›yla ilgi-
lidir.
Uygulama s›ras›nda, kat›l›mc›lardan stres yara-
tan durumu/an›y› imgelemeleri, kendileriyle ilgili
olumsuz inanc› tekrarlamalar› ve çift yönlü el hare-
ketini izlerken ilgili duygusal ve bedensel duyumla-
r›n› fark etmeleri yönergesi verilmifltir. Göz hareket-
leri setleri ve seanslar orijinal imge göz önüne geti-
rilerek Öznel Rahats›zl›k Düzeyi s›f›rlanana dek sür-
müfl ve ard›ndan olumlu inançla ilgili Bilifl Geçerlik
Düzeyi en üst seviyeye ç›kana dek devam etmifltir.
Kat›l›mc›larla tamamlanan ilk seans›n ard›ndan
ikinci seans için kendileriyle haberleflilece¤i söylen-
mifltir. Birinci ve ikinci seans aras› geçen zaman her
biri için yaklafl›k ayn› olmas› aç›s›ndan, ilk uygula-
madaki s›rayla uygun zamanlar saptan›p, deneklerle
randevulafl›lm›fl ve ortalama 15 gün sonra ikinci se-
ans yap›lm›flt›r. Birinci ve ikinci seanslar›n bafl›nda
ve sonunda Bilifl Geçerlik ve Öznel Rahats›zl›k Dü-
zeyi Ölçekleri uygulanm›flt›r. Birinci seanslar ortala-
ma 64 dk., ikinci seanslar ortalama 56 dk. sürmüfltür
(Ranj: 20dk.-1s 35dk). ‹kinci seans tamamland›¤›n-
da kat›l›mc›lara KDP verilmifl ve befl gün sonras›nda
doldurup, araflt›r›c›ya ölçekleri ulaflt›rmalar› isten-
mifltir. Uygulaman›n bafllang›c› ve ölçeklerin geri el-
de edilmesi yaklafl›k 25 günü bulmufltur.
Araflt›rmac› EMDR Düzey 1 ve Düzey 2 e¤itim-
lerini alm›flt›r. EMDR Düzey 1’in ifllem yolunun ya-
n› s›ra, EMDR Düzey 2’nin ifllem yolu da izlenerek
kayg› duyarl›¤›n›n hafifletilmesi amaçlanm›fl ve se-
anslar içinde Sokratik sorgulama, yanl›fl inançlar ve
say›lt›lar› ortaya ç›karma ve olas› olumlu seçenekle-
ri imgeleme gibi biliflsel örme (cognitive
inter-weave) tekniklerinden yararlan›lm›flt›r. Örne-
¤in, bir kat›l›mc› an›n›n rahats›z edicili¤i yar›ya indi-
¤inde, bu an›y› tamamen b›rakmak istemedi¤ini, ka-
rars›z oldu¤unu söylemifltir. Genelde hep böyle mi
davrand›¤› soruldu¤unda kat›l›mc›, biriktirme özelli-
¤i oldu¤unu fark etmifl ve bu konu ifllenerek göz ha-
reketlerine devam edilmifltir. Daha önce az say›da da
olsa att›¤› baz› fleyler için piflmanl›k yaflay›p yafla-
mad›¤› sorulunca, kat›l›mc› hay›r diye yan›tlam›flt›r.
Bu düflünceyle kalmas› istenerek sürdürülen göz ha-
reketlerinin ard›ndan k›sa sürede resim zihinden
uzaklaflm›fl ve kat›l›mc› çok rahatlad›¤›n›, hafifledi-
¤ini ifade etmifltir. Ayr›ca bedensel rahatl›k ve aktif
olma iste¤i olufltu¤unu fark etmifltir.
Belli bir kifliye karfl› kendini savunamamaktan, o
kifliyle iliflkisinde kayg›s›n›n artmas›ndan yak›nan
bir di¤er kat›l›mc›, Öznel Rahats›zl›k Ölçe¤i’ne göre
rahats›zl›¤› yar›land›ktan sonra uzun bir süre ilerle-
me kaydetmemifltir. Baflkalar›na karfl› gerekti¤inde
kendini savunup savunamad›¤› sorulunca, ‘çok ko-
lay’ diye yan›tlam›flt›r. ‘O zaman bunu o kifliyle ilifl-
kine aktarman zor olmasa gerek’ dendi¤inde, ‘evet’
EMDR VE KAYGI DUYARLI⁄I
TÜRK PS‹KOLOJ‹ DERG‹S‹
55
fi. TUTAREL-KIfiLAK
diye yan›tlam›fl ve kendisinden bu düflünceyle kal-
mas› istenerek göz hareketlerine devam edilmifl ve
rahats›zl›k h›zla s›f›ra düflmüfltür. Kat›l›mc› ‘Daha
önce baflkalar›na karfl› kendimi savunabildi¤imi hiç
düflünmemifltim, bu bana çok iyi geldi’ diyerek gel-
di¤i durumu özetlemifltir.
EMDR uygulamalar› s›ras›nda sadece travmatik
an›larla çal›fl›lmam›fl, bir o kadar da kat›l›mc›lar›
kayg›land›ran çeflitli durumlar hedef olarak seçilmifl-
tir. Denekleri kayg›land›ran durumlarla ilgili çal›fl-
malar, a¤›rl›kl› olarak ‘gelecek’ hedeflenerek, hayal
edilerek gerçeklefltirilmifltir. Bunun yan› s›ra travma-
tik an›lar üzerine EMDR çal›flmalar› tamamland›ktan
sonra da her biriyle ‘gelecek’ çal›flmas› yap›lm›fl, ya-
ni üzerinde çal›fl›lan an›s›yla benzer durumla gele-
cekte karfl›laflt›¤›nda da duyars›zlaflmas› üzerine çal›-
fl›lm›fl ve ölçüm al›narak rahats›zl›k kaybolana dek
çal›flmaya devam edilmifltir.
Son ölçümlerin al›nmas›ndan dört ay sonra izle-
me çal›flmas› yap›lm›flt›r. Hem kas gevfletme hem de
EMDR koflullar›nda yer alan kat›l›mc›lara yine tele-
fonla ulafl›larak randevu verilmifl ve KDP uygulan-
m›flt›r.
Bulgular
Araflt›rmada öncelikle tedavi koflulu ve müdaha-
le zaman› de¤iflkenleri yönünden deneklerin
KDP’den ald›klar› toplam puanlar›n ortalamalar› ara-
s›nda anlaml› farklar olup olmad›¤›n› belirlemek için
verilere 2 (tedavi koflulu; kas gevfletme ve EMDR) x
3 (müdahale zaman›; müdahale öncesi, müdahale
sonras› ve izleme çal›flmas›) deney desenine uygun
son faktörde tekrar ölçümlü varyans analizi yap›l-
m›flt›r. Tedavi kofluluna göre, müdahale öncesi, mü-
dahale sonras› ve izleme çal›flmas› KDP toplam pu-
anlar›n›n ortalama ve standart sapma de¤erleri Tablo
1’de verilmifltir.
Tedavi koflulunun temel etkisi anlaml› bulunma-
m›flt›r. Tedavi koflullar›na göre, KDP’den elde edilen
ortalama toplam puanlar aras›nda anlaml› fark bulun-
mam›flt›r. Müdahale zaman› (müdahale öncesi, son-
ras› ve izleme çal›flmas›) de¤iflkeninin temel etkisi
ise anlaml›d›r [
F
(2,34) = 49.77;
p
< .05]. Tukey tes-
ti kullan›larak araflt›r›lan temel etkiye iliflkin müda-
hale zaman› de¤iflkeninin farkl› düzeyleriyle ilgili or-
talamalar Tablo 1’den izlenebilir. Tablo 1’de yer al-
d›¤› gibi, müdahale öncesi al›nan puanlar, müdahale
sonras› al›nan puanlardan yüksektir [q (3,34) =
11,88;
p
< .05]. Müdahale öncesi al›nan puanlar, iz-
leme çal›flmas›ndan elde edilenlerden yüksektir [q
(3,34) = 12.19;
p
< .05]. Müdahale sonras› al›nan pu-
anlar ile izleme çal›flmas›ndan elde edilen puanlar
aras›nda ise fark yoktur.
Tedavi koflulu ve müdahale zaman› de¤iflkenleri-
nin ortak etkisi ise anlaml›d›r [
F
(2,34) = 4.83;
p
< .05]. Tukey testi kullan›larak araflt›r›lan bu ortak
etkiye iliflkin tedavi koflulu ve müdahale zaman› de-
¤iflkenlerinin farkl› düzeyleriyle ilgili ortalamalar
Tablo 1’den izlenebilir. Görüldü¤ü gibi, kas gevflet-
me tedavi koflulunda, müdahale öncesi al›nan puan-
lar, müdahale sonras› al›nan puanlardan yüksektir
[q (6,34) = 6.64;
p
< .05]. Müdahale öncesi al›nan
puanlar, izleme çal›flmas›nda al›nan puanlardan da
yüksektir [q (6,34) = 5.88;
p
< .05]. Müdahale sonra-
s› al›nan puanlar ile izleme çal›flmas›nda al›nan pu-
anlar aras›nda ise fark yoktur. EMDR tedavi koflu-
lunda da, müdahale öncesi al›nan puanlar, müdahale
HAZ‹RAN 2004, C‹LT 19, SAYI 53
56
TTablo 11
Tedavi Kofluluna Göre, Müdahale Öncesi, Sonras› ve ‹zleme Çal›flmas› KDP Toplam Puanlar›n›n Ortalama ve
Standart Sapma De¤erleri
Kas gevfletme (n = 10) EMDR (n = 9) Toplam (n = 19)
S S S
Müdahale öncesi 305,20 27,22 308,78 25,64 306,89 25,80
Müdahale sonras› 226,70 60,40 180,78 52,30 204,95 59,96
‹zleme çal›flmas› 235,70 65,24 165,11 59,15 202,26 70,67
x
x
x
sonras› al›nan puanlardan yüksektir [q (6,34) =
10.27;
p
< .05]. Müdahale öncesi al›nan puanlar, iz-
leme çal›flmas›nda al›nan puanlardan da yüksektir [q
(6,34) = 11,53;
p
< .05]. Müdahale sonras› al›nan pu-
anlar ile izleme çal›flmas›nda al›nan puanlar aras›nda
ise fark yoktur. Ayr›ca, müdahale öncesinde, iki te-
davi koflulunun puanlar› aras›nda da fark yoktur.
Müdahale sonras›nda, iki tedavi koflulunun puanlar›
aras›nda fark vard›r, kas gevfletme tedavi koflulunun
puanlar› yüksektir [q (6,34) = 4,96;
p
< .05]. ‹zleme
çal›flmas›nda da kas gevfletme tedavi koflulundan al›-
nan puanlar EMDR tedavi koflulundan al›nan puan-
lardan yüksektir [q (6,34) = 7.64;
p
< .05].
Araflt›rmada ikinci olarak, tedavi koflulu ve mü-
dahale zaman› de¤iflkenleri yönünden deneklerin,
KDP’nin dört alt ölçek puanlar›na göre ortalamalar›
aras›nda anlaml› farklar olup olmad›¤›n› belirlemek
için verilere 2 (tedavi koflulu; kas gevfletme ve
EMDR) x 3 (müdahale zaman›; müdahale öncesi,
müdahale sonras› ve izleme çal›flmas›) deney deseni-
ne uygun dört ayr› varyans analizi yap›lm›flt›r. Teda-
vi kofluluna göre, müdahale öncesi, müdahale sonra-
s› ve izleme çal›flmas› solunum belirtilerinden kork-
ma alt ölçek toplam puanlar›n›n ortalama ve standart
sapma de¤erleri Tablo 2’de verilmifltir.
Tedavi koflulunun temel etkisi anlaml› bulunma-
m›flt›r. Tedavi koflullar›na göre, solunum belirtilerin-
den korkma alt ölçe¤inden elde edilen ortalama top-
lam puanlar aras›nda anlaml› fark bulunmam›flt›r.
Müdahale zaman› (müdahale öncesi, sonras› ve izle-
me çal›flmas›) de¤iflkeninin temel etkisi ise anlaml›-
d›r [
F
(2,34) = 52.67;
p
< .05]. Tukey testi kullan›-
larak araflt›r›lan temel etkiye iliflkin müdahale zama-
n› de¤iflkeninin farkl› düzeyleriyle ilgili ortalamalar
Tablo 2’den izlenebilir. Tablo 2’de yer ald›¤› gibi,
müdahale öncesi al›nan puanlar, müdahale sonras›
al›nan puanlardan yüksektir [q (3,34) = 11,64;
p
<
.05]. Müdahale öncesi al›nan puanlar, izleme çal›fl-
EMDR VE KAYGI DUYARLI⁄I
TÜRK PS‹KOLOJ‹ DERG‹S‹
57
TTablo 2
Tedavi Kofluluna Göre, Müdahale Öncesi, Sonras› ve ‹zleme Çal›flmas› KDP Dört Alt Ölçek Toplam
Puanlar›n›n Ortalama ve Standart Sapma De¤erleri
Kas gevfletme (n = 10) EMDR (n = 9) Toplam (n = 19)
S S S
Solunum Belirtilerinden Korkma
Müdahale öncesi 138,20 14,97 141,67 11,37 139,84 13,14
Müdahale sonras› 106,70 25,21 84,78 27,20 96,32 27,80
‹zleme çal›flmas› 103,80 28,10 76,89 31,48 91,05 32,03
Biliflsel Kontrol Kayb›ndan Korkma
Müdahale öncesi 77,70 5,94 75,00 5,96 76,42 5,94
Müdahale sonras› 53,70 22,12 43,44 13,53 48,84 18,81
‹zleme çal›flmas› 59,60 19,10 38,22 15,67 49,47 20,72
Kalple ‹lgili Belirtilerden Korkma
Müdahale öncesi 54,50 6,47 55,44 6,65 54,95 6,39
Müdahale sonras› 38,30 9,68 33,44 10,75 36,00 10,22
‹zleme çal›flmas› 42,70 11,43 30,11 10,26 36,74 12,40
Sindirim Sistemi Belirtilerinden Korkma
Müdahale öncesi 37,60 6,52 36,67 10,84 37,16 8,58
Müdahale sonras› 28,00 10,38 19,11 8,52 23,79 10,34
‹zleme çal›flmas› 30,40 12,13 20,78 8,10 25,84 11,57
x
x
x
fi. TUTAREL-KIfiLAK
mas›ndan elde edilenlerden yüksektir [q (3,34) =
13.05;
p
< .05]. Müdahale sonras› al›nan puanlar ile
izleme çal›flmas›ndan elde edilen puanlar aras›nda
ise fark yoktur.
Tedavi koflulu ve müdahale zaman› de¤iflkenleri-
nin ortak etkisi ise anlaml›d›r [
F
(2,34) = 4.72;
p
<
.05]. Tukey testi kullan›larak araflt›r›lan bu ortak et-
kiye iliflkin tedavi koflulu ve müdahale zaman› de¤ifl-
kenlerinin farkl› düzeyleriyle ilgili ortalamalar Tablo
2’den izlenebilir. Görüldü¤ü gibi, kas gevfletme teda-
vi koflulunda, müdahale öncesi al›nan puanlar, müda-
hale sonras› al›nan puanlardan yüksektir [q (6,34) =
6.10;
p
< .05]. Müdahale öncesi al›nan puanlar, izle-
me çal›flmas›nda al›nan puanlardan da yüksektir [q
(6,34) = 6.66;
p
< .05]. Müdahale sonras› al›nan pu-
anlar ile izleme çal›flmas›nda al›nan puanlar aras›nda
ise fark yoktur. EMDR tedavi koflulunda da, müda-
hale öncesi al›nan puanlar, müdahale sonras› al›nan
puanlardan yüksektir [q (6,34) = 10.46;
p
< .05]. Mü-
dahale öncesi al›nan puanlar, izleme çal›flmas›nda
al›nan puanlardan da yüksektir [q (6,34) = 11.91;
p
<
.05]. Müdahale sonras› al›nan puanlar ile izleme ça-
l›flmas›nda al›nan puanlar aras›nda ise fark yoktur.
Ayr›ca, müdahale öncesinde, iki tedavi koflulunun
puanlar› aras›nda da fark yoktur. Müdahale sonras›n-
da, iki tedavi koflulunun puanlar› aras›nda ise fark
vard›r, kas gevfletme tedavi koflulundan al›nan puan-
lar EMDR tedavi koflulundan al›nan puanlardan yük-
sektir [q (6,34) = 5.44;
p
< .05]. ‹zleme çal›flmas›nda
da kas gevfletme tedavi koflulundan al›nan puanlar
EMDR tedavi koflulundan al›nan puanlardan yüksek-
tir [q (6,34) = 6.68;
p
< .05].
Tedavi kofluluna göre, müdahale öncesi, müdaha-
le sonras› ve izleme çal›flmas› biliflsel kontrol kay-
b›ndan korkma alt ölçek toplam puanlar›n›n ortalama
ve standart sapma de¤erleri Tablo 2’de verilmifltir.
Tedavi koflulunun temel etkisi anlaml› bulunma-
m›flt›r. Tedavi koflullar›na göre, biliflsel kontrol kay-
b›ndan korkma alt ölçe¤inden elde edilen ortalama
toplam puanlar aras›nda anlaml› fark bulunmam›flt›r.
Müdahale zaman› (müdahale öncesi, sonras› ve izle-
me çal›flmas›) de¤iflkeninin temel etkisi ise anlaml›-
d›r [
F
(2,34) = 36.33;
p
< .05]. Tukey testi kullan›-
larak araflt›r›lan temel etkiye iliflkin müdahale zama-
n› de¤iflkeninin farkl› düzeyleriyle ilgili ortalamalar
Tablo 2’den izlenebilir. Tablo 2’de yer ald›¤› gibi,
müdahale öncesi al›nan puanlar, müdahale sonras›
al›nan puanlardan yüksektir [q (3,34) = 10,45;
p
<
.05]. Müdahale öncesi al›nan puanlar, izleme çal›fl-
mas›ndan elde edilenlerden yüksektir [q (3,34) =
10.21;
p
< .05]. Müdahale sonras› al›nan puanlar ile
izleme çal›flmas›ndan elde edilen puanlar aras›nda
ise fark yoktur. Tedavi koflulu ve müdahale zaman›
de¤iflkenlerinin ortak etkisi ise anlaml› de¤ildir. ‹ki
de¤iflkenin farkl› düzeyleriyle ilgili, biliflsel kontrol
kayb›ndan korkma alt ölçe¤inden elde edilen ortala-
ma toplam puanlar aras›nda anlaml› fark bulunma-
m›flt›r.
Tedavi kofluluna göre, müdahale öncesi, müdaha-
le sonras› ve izleme çal›flmas› kalple ilgili belirtiler-
den korkma alt ölçek toplam puanlar›n›n ortalama ve
standart sapma de¤erleri Tablo 2’de görülmektedir.
Tedavi koflulunun temel etkisi anlaml› bulunma-
m›flt›r. Tedavi koflullar›na göre, kalple ilgili belirti-
lerden korkma alt ölçe¤inden elde edilen ortalama
toplam puanlar aras›nda anlaml› fark bulunmam›flt›r.
Müdahale zaman› (müdahale öncesi, sonras› ve izle-
me çal›flmas›) de¤iflkeninin temel etkisi ise anlaml›-
d›r [
F
(2,34) = 45.01;
p
< .05]. Tukey testi kullan›la-
rak araflt›r›lan temel etkiye iliflkin müdahale zaman›
de¤iflkeninin farkl› düzeyleriyle ilgili ortalamalar
Tablo 2’den izlenebilir. Tablo 2’de yer ald›¤› gibi,
müdahale öncesi al›nan puanlar, müdahale sonras›
al›nan puanlardan yüksektir [q (3,34) = 11,70;
p
<
.05]. Müdahale öncesi al›nan puanlar, izleme çal›fl-
mas›ndan elde edilenlerden yüksektir [q (3,34) =
11.24;
p
< .05]. Müdahale sonras› al›nan puanlar ile
izleme çal›flmas›ndan elde edilen puanlar aras›nda
ise fark yoktur.
Tedavi koflulu ve müdahale zaman› de¤iflkenleri-
nin ortak etkisi ise anlaml›d›r [
F
(2,34) = 4.39;
p
<
.05]. Tukey testi kullan›larak araflt›r›lan bu ortak et-
kiye iliflkin tedavi koflulu ve müdahale zaman› de¤ifl-
kenlerinin farkl› düzeyleriyle ilgili ortalamalar Tablo
2’den izlenebilir. Görüldü¤ü gibi, kas gevfletme teda-
vi koflulunda, müdahale öncesi al›nan puanlar, müda-
HAZ‹RAN 2004, C‹LT 19, SAYI 53
58
hale sonras› al›nan puanlardan yüksektir [q (6,34) =
7.26;
p
< .05]. Müdahale öncesi al›nan puanlar, izle-
me çal›flmas›nda al›nan puanlardan da yüksektir [q
(6,34) = 5.29;
p
< .05]. Müdahale sonras› al›nan pu-
anlar ile izleme çal›flmas›nda al›nan puanlar aras›nda
ise fark yoktur. EMDR tedavi koflulunda da, müda-
hale öncesi al›nan puanlar, müdahale sonras› al›nan
puanlardan yüksektir [q (6,34) = 9.36;
p
< .05]. Mü-
dahale öncesi al›nan puanlar, izleme çal›flmas›nda
al›nan puanlardan da yüksektir [q (6,34) = 10.78;
p
<
.05]. Müdahale sonras› al›nan puanlar ile izleme ça-
l›flmas›nda al›nan puanlar aras›nda ise fark yoktur.
Ayr›ca, müdahale öncesinde, iki tedavi koflulunun
puanlar› aras›nda da fark yoktur. Müdahale sonras›n-
da da iki tedavi koflulunun puanlar› aras›nda fark
yoktur. ‹zleme çal›flmas›nda ise kas gevfletme tedavi
koflulundan al›nan puanlar EMDR tedavi koflulun-
dan al›nan puanlardan yüksektir [q (6,34) = 7.24;
p
<
.05].
Tedavi kofluluna göre, müdahale öncesi, müda-
hale sonras› ve izleme çal›flmas› sindirim sistemi be-
lirtilerinden korkma alt ölçek toplam puanlar›n›n or-
talama ve standart sapma de¤erleri Tablo 2’de yer
almaktad›r.
Tedavi koflulunun temel etkisi anlaml› bulunma-
m›flt›r. Tedavi koflullar›na göre, sindirim sistemi be-
lirtilerinden korkma alt ölçe¤inden elde edilen orta-
lama toplam puanlar aras›nda anlaml› fark bulunma-
m›flt›r. Müdahale zaman› (müdahale öncesi, sonras›
ve izleme çal›flmas›) de¤iflkeninin temel etkisi ise
anlaml›d›r [
F
(2,34) = 17.95;
p
< .05]. Tukey testi
kullan›larak araflt›r›lan temel etkiye iliflkin müdahale
zaman› de¤iflkeninin farkl› düzeyleriyle ilgili ortala-
malar Tablo 2’den izlenebilir. Tablo 2’de yer ald›¤›
gibi, müdahale öncesi al›nan puanlar, müdahale son-
ras› al›nan puanlardan yüksektir [q (3,34) = 7,73;
p
<
.05]. Müdahale öncesi al›nan puanlar, izleme çal›fl-
mas›ndan elde edilenlerden de yüksektir [q (3,34) =
6.54;
p
< .05]. Müdahale sonras› al›nan puanlar ile
izleme çal›flmas›ndan elde edilen puanlar aras›nda
ise fark yoktur. Tedavi koflulu ve müdahale zaman›
de¤iflkenlerinin ortak etkisi ise anlaml› de¤ildir. ‹ki
de¤iflkenin farkl› düzeyleriyle ilgili, sindirim sistemi
belirtilerinden korkma alt ölçe¤inden elde edilen or-
talama toplam puanlar aras›nda anlaml› fark bulun-
mam›flt›r.
Araflt›rmada ayr›ca, EMDR tedavi koflulundaki
kat›l›mc›lardan Shapiro’nun aç›klad›¤› ifllem yollar›-
na ba¤l› olarak, her iki seans süresince Öznel Rahat-
s›zl›k ve Bilifl Geçerlik Ölçümleri al›nm›flt›r. Her ka-
t›l›mc›n›n iki EMDR seans›ndaki Öznel Rahats›zl›k
ve Bilifl Geçerlik de¤erlerinin ortalamas› al›narak,
bir tek Öznel Rahats›zl›k ve Bilifl Geçerlik puan› el-
de edilmifltir. Bu ifllemin ard›ndan kat›l›mc›lar›n uy-
gulama öncesi ve sonras› Öznel Rahats›zl›k ve Bilifl
Geçerlik puanlar› aras›nda fark olup olmad›¤› ince-
lenmifltir. Kat›l›mc›lar›n seans öncesi Öznel Rahat-
s›zl›k puan ortalamas› 8.05 olup, seans sonras› puan-
lar s›f›ra düflmüfltür, aralar›ndaki fark ise anlaml›d›r
(
t
= 13.95;
p
< .001). Yine kat›l›mc›lar›n seans önce-
si Bilifl Geçerlik puan ortalamas› 1.90 olup, seans so-
nu bu de¤er 6.95’e yükselmifltir ve aralar›ndaki fark
anlaml›d›r (
t
= 18.47;
p
< .001).
Tart›flma
Bu araflt›rma EMDR’nin TSSB ile di¤er psikolo-
jik bozukluklar üzerindeki etkilerini vurgulayarak,
kas gevfletme ve EMDR tedavi yöntemlerinin kayg›
duyarl›¤› puanlar› üzerindeki etkilerini karfl›laflt›r-
may› hedeflemifltir. Bulgularda izlendi¤i gibi, müda-
hale öncesinde tüm kat›l›mc›lar›n toplam KDP puan-
lar› yüksek iken, müdahale sonras›nda ve izleme ça-
l›flmas›na göre, toplam KDP puanlar›nda düflüfl ol-
mufltur. Ayn› sonuç kas ve EMDR koflullar›nda da
gözlenmifltir. Müdahale öncesinde her iki tedavi ko-
flulundaki kat›l›mc›lar›n KDP puanlar› aras›nda fark
yoktur, müdahaleler ard›ndan kas gevfletme koflulun-
daki kat›l›mc›lar›n KDP puanlar›n›n, EMDR grubu-
nun puanlar›na göre daha yüksek kald›¤› da gözlen-
mifltir. K›saca, EMDR koflulundaki deneklerin kayg›
duyarl›¤›n›n daha fazla azald›¤› dikkati çekmektedir.
Dört ay sonra yap›lan izleme çal›flmas› bize geçen
zaman içinde, EMDR tedavi koflulunda al›nan puan-
lar›n di¤er gruba göre, anlaml› olarak düflük kald›¤›
belirlenmifltir. Kas gevfletme grubunda KDP puanla-
r›nda tekrar art›fl, EMDR grubunun puanlar›nda ise
EMDR VE KAYGI DUYARLI⁄I
TÜRK PS‹KOLOJ‹ DERG‹S‹
59
fi. TUTAREL-KIfiLAK
düflme e¤ilimi belirlenmifltir. EMDR ve kas gevflet-
me gruplar›, KDP’nin dört alt ölçek toplam puanlar›-
na göre de karfl›laflt›r›lm›flt›r. Müdahale öncesi solu-
num ile ilgili belirtilerden korkma alt ölçek toplam
puanlar›, müdahale sonras› ve izleme çal›flmas› top-
lam puanlar›ndan yüksektir. Kas ve EMDR koflulla-
r›nda da ayn› sonuç elde edilmifltir. Bafllang›çta iki
grubun puanlar› aras›nda fark yokken, müdahale
sonras›nda ve izleme çal›flmas›nda kas gevfletme
grubunun puanlar› daha yüksek kalm›flt›r. Kalp ile il-
gili belirtilerden korkma alt ölçek puanlar›nda da
benzer sonuçlar elde edilirken, di¤er alt ölçe¤e göre
tek fark› müdahale sonras›nda iki grubun puanlar›n›n
birbirine yak›n olmas›d›r. Biliflsel kontrol kayb›ndan
korkma ve sindirim sistemi belirtilerinden korkma
alt ölçek toplam puanlar› ise müdahale sonras›nda ve
izleme çal›flmas›nda düflmüfltür.
Genel olarak bulgular EMDR’nin yeterli¤i konu-
sunda dikkate de¤er bir bilgi vermektedir. Bu du-
rumda, Rogers ve Silver’›n (2002) EMDR’nin yap›-
s›n›n tafl›rma, içsel patlama, karfl› karfl›ya getirme,
sistematik duyars›zlaflt›rma, biliflsel tedaviyle benzer
olmad›¤› yönündeki görüfllerine kas gevfletme teda-
visi de eklenebilir. Ayr›ca, Vaughan ve arkadafllar›-
n›n (1994) yapt›¤› kontrollü çal›flma sonucunda, im-
gesel karfl› karfl›ya getirme, kas gevfletme ve EMDR
tedavi koflullar› aras›nda, EMDR koflulundaki gru-
bun TSSB belirtilerinde, bu araflt›rma bulgular›na
benzer flekilde, daha fazla azalma oldu¤u bulgusu yer
almaktad›r. Protinsky ve arkadafllar›na (2001) göre
de, di¤er gevfleme ve karfl› karfl›ya getirme teknikle-
riyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda, travma etkilerinin iyileflti-
rilmesinde EMDR’nin etkisinin daha k›sa zamanda
gerçekleflti¤ini ampirik olarak geçerli çal›flmalar
(Lipke, 2000; Vaughn ve ark., 1994) göstermektedir.
Araflt›r›c›lar, terapist olarak kendi klinik uygulama-
lar›nda da bunun do¤ru oldu¤unu gördüklerini belirt-
mifllerdir.
‹zleme çal›flmas› bulgular›, araflt›rmalar›nda
TSSB, depresyon ve kayg› ölçümlerine yer veren
birkaç çal›flma bulgusuyla tutarl›d›r. Örne¤in,
Scheck, Schaeffer ve Gillette (1998) TSSB, depres-
yon, kayg› ve kendilik kavramlar› ile ilgili puanlar
üzerindeki olumlu EMDR etkilerinin tedaviden üç ay
sonra da devam etti¤ini görmüfllerdir. Yine Wilson,
Becker ve Tinker (1995) müdahaleden üç ay sonra
da benzer ölçümler elde etmifllerdir. De Jongh ve ar-
kadafllar› (2002) alt› hafta sonunda vak’alar›n kayg›-
lar›ndaki düflüflün sürdü¤ünü bildirmifllerdir. Ancak
bu bulgular, Feske ve Goldstein’›n (1997) elde ettik-
leri gruplar aras› farklar›n, üç ay sonra ortadan kalk-
mas›yla ilgili raporlar›na uymamaktad›r.
EMDR grubuna müdahale sonunda uygulanan
Öznel Rahats›zl›k ve Bilifl Geçerlik Düzeyi ölçüm
sonuçlar› de¤erlendirilecek olunursa, EMDR gru-
bundaki kat›l›mc›lar›n seans sonras› Öznel Rahats›z-
l›k puanlar›n›n seans öncesine göre anlaml› olarak
düfltü¤ü görülmektedir. Bilifl Geçerlik puanlar› ise
anlaml› olarak yükselmifltir. Özetle, deneklerin yafla-
d›klar› s›k›nt›larla ilgili olumsuz inançlar› ortadan
kalkm›fl ve bu inançlarla ba¤lant›l› rahats›zl›klar›
azal›rken, s›k›nt› yaflad›klar› öznel duruma karfl› ge-
lifltirmeyi hedefledikleri olumlu inançlar›, benlikle-
riyle ilgili pozitif duygu ve düflünceleri güçlenmifltir.
Shapiro’nun (1989) ilk kontrollü çal›flmas›nda da
Öznel Rahats›zl›k ölçüm sonuçlar› üzerinde,
EMDR’nin olumlu etkisi gözlenmifltir. Ancak, söz
konusu çal›flma standart bir ölçe¤e yer vermedi¤in-
den elefltiri almaktad›r (Carrigan ve Levis, 1999).
Öznel Rahats›zl›k ve Bilifl Geçerlik Ölçeklerinin ya-
n› s›ra, KDP gibi standart bir ölçe¤e yer verilmifl ol-
mas›, bu araflt›rma bulgular›n› güçlü k›lmaktad›r.
Kuramsal aç›dan ele al›nd›¤›nda EMDR ve kas
gevfletme ifllem yollar›n›n, solunum, kalp ve sindirim
sistemi belirtilerinden korkma alt ölçek puanlar›nda
ayn› düzeyde azalmaya yol açaca¤›, biliflsel kontrol
kayb›ndan korkma alt ölçek puan›nda ise EMDR
grubunda daha fazla azalma olaca¤› beklenmifltir.
Bulgulara bakt›¤›m›zda ise solunum belirtilerinden
korkma alt ölçek puanlar›, beklenenin tersine EMDR
koflulunda müdahale sonras›nda daha düflük bulun-
mufl, izleme çal›flmas›nda ise di¤er gruba k›yasla du-
yarl›¤›n giderek daha da azald›¤› gözlenmifltir. Kalp-
le ilgili belirtilerden korkma alt ölçek puanlar›n›n
ise, EMDR koflulunda dört ay sonra anlaml› olarak
azald›¤›, kas gevfletme koflulunda ise puanlar›n dört
HAZ‹RAN 2004, C‹LT 19, SAYI 53
60
ayda yükselmeye bafllad›¤› belirlenmifltir. Bu ba¤-
lamda sonuçlar, kuramsal boyuttan uzaklaflsa da, kli-
nik uygulamada solunum ve kalple ilgili belirtilere
iliflkin kayg› duyarl›¤›n› azaltmada EMDR’nin kas
gevfletme ifllem yolundan daha etkili oldu¤u üzerine
ipuçlar› elde edilmifltir.
Araflt›rma bulgular›, Goldstein ve Feske’nin
(1994) genel kayg› da dahil, farkl› patolojilerde
EMDR’nin olumlu etkisini gösteren bulgular›n› ve
Feske ve Goldstein’›n (1997) EMDR’nin panik ve il-
gili belirtilerde, tedavi için bekletme ifllem yolundan
daha etkili oldu¤una dair bulgular›n› desteklemekte-
dir.
Bu araflt›rman›n sonuçlar› baz› araflt›rma sonuç-
lar›na uymamaktad›r. Örne¤in, Taylor ve arkadaflla-
r›n›n (2003) TSSB’nin tedavisinde, EMDR ve gev-
fleme egzersizi aras›nda h›z ve yeterlik aç›s›ndan
fark olmad›¤›na dair bulgular› desteklenmemektedir.
Yine agorafobili panik bozuklukta EMDR ve place-
bo-kontrol gruplar› aras›nda fark bulamayan
Goldstein ve arkadafllar›n›n (2000) bulgusu destek-
lenmemifltir. Ayr›ca, Muris ve Meckelbach’›n
(1999) giriflte vurgulanan EMDR ve panik üzerine
görüfllerine de bu bulgular uymamaktad›r. Bu arafl-
t›rmada kayg› duyarl›¤› fazla olan kiflilerle çal›fl›l-
m›flt›r. Kayg› duyarl›¤› panik atak oluflumunda risk
faktörüdür, ancak kayg› duyarl›¤›n›n panik bozukluk
ile ayn› olmad›¤› da dikkate al›narak literatür de¤er-
lendirilmelidir.
Makalede a¤›rl›kl› olarak kayg› ve ilgili ölçümle-
ri içeren çal›flmalara yer verilmifltir. Literatürde,
TSSB ile ilgili olup EMDR’nin olumlu etkisini ileri
süren çal›flmalar ise daha fazlad›r. TSSB’nin merke-
zinde de büyük oranda kayg› (Rogers ve Silver,
2002) yatmaktad›r. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda araflt›rma
bulgular› pek çok TSSB üzerine EMDR çal›flmalar›-
n› da (Bkz. Shapiro, 2002) desteklemektedir.
Hyer ve Brandsma’ye (1997) göre, psikoterapi il-
keleri EMDR’ye uygulanm›flt›r ve bu nedenle
EMDR tedavisi etkilidir, ayn› zamanda bu teknik ya-
p›s› ve ifllem yolu aç›s›ndan da biriciktir. Zabukovec,
Lazrove ve Shapiro (2000) göre EMDR ifllem yolu
ve protokollerinin do¤as›, genifl kapsaml› psikotera-
piye olan bütüncül yaklafl›m gereksiniminin alt›n›
çizmektedir. Araflt›rmada EMDR tedavi uygulama-
lar› hemen sonras›nda ve ileriki günlerde kat›l›mc›la-
r›n kendilerini çok iyi hissettikleri, güven vb. duygu-
lar›n›n artt›¤› yönünde gözlemler ve geri bildirimler
elde edilmifltir. Ayr›ca, bu grupta yer alanlar›n arafl-
t›rma kapsam› d›fl›ndaki baz› arkadafllar› da onlar›n
olumlu yöndeki kiflisel geliflimlerini fark etmifl ve
ço¤u araflt›rmaya gönüllü olarak kat›l›p kat›lamaya-
caklar›n› sormufllard›r. Bu istek dört ay sonra da ba-
z› EMDR kat›l›mc›lar› taraf›ndan devam etmifltir.
Kas gevfletme grubundakiler için böyle bir gözlem
olmam›fl, ancak araflt›rma tamamland›ktan sonra
araflt›rma üzerine genel bilgi alan birkaç kifli EMDR
tedavisini deneme talebinde bulunmufltur.
Zabukovec ve arkadafllar›n›n ileri sürdü¤ü gibi,
EMDR’nin genifl kapsaml›, eklektik bir psikoterapi
yöntemi olmas›n›n, onu kas gevfletme yönteminden
daha etkili k›ld›¤› düflünülmektedir. Etkinin k›sa sü-
reli olmamas› ve rahats›zl›¤›n giderek azalmas› da,
tedavi amaçlar›na uygun düflmektedir. Üstelik ol-
dukça az say›da seans›n etkili olmas› da onu kas gev-
fletme yöntemine göre daha ekonomik yapmaktad›r.
Bu durumda, EMDR’nin kayg› duyarl›¤›n›n tedavi-
sinde kullan›lmas› önerilebilir.
Shapiro’ya (2002) göre, çeflitli kayg› bozuklukla-
r› ile ilgili vak’a çal›flmalar› yay›nlanm›flt›r. Ancak,
EMDR’nin yeterli¤ini de¤erlendirecek kontrollü ça-
l›flmalara ihtiyaç vard›r. Bu çal›flma, kas gevfletme
yöntemine göre, EMDR’nin kayg› duyarl›¤›yla ilgili
yeterli¤i konusundaki ilk kontrollü araflt›rma bulgu-
lar›n› içermektedir. Tedavi koflullar›na yap›lan seç-
kisiz atama, müdahaleler öncesi iki tedavi koflulunda
yer alan grubun KDP ortalamalar› aras›nda fark ol-
mamas› ve standart bir ölçüm arac›n›n kullan›lmas›
bu araflt›rmay› metodolojik aç›dan güçlü k›lmakta-
d›r. Ancak, araflt›rman›n baz› s›n›rl›l›klar› mevcuttur.
‹lki denek say›s›n›n k›s›tl›l›¤› ile ilgilidir. ‹kincisi
araflt›rma ö¤renci popülasyonunu kapsamaktad›r.
Üçüncü olarak kat›l›mc›lar›n klinik tablosu daha a¤›r
olsa ya da ciddi tedavi aray›fl› içinde olsalard›, teda-
viye cevaplar› daha farkl› olabilirdi. Dördüncü ola-
EMDR VE KAYGI DUYARLI⁄I
TÜRK PS‹KOLOJ‹ DERG‹S‹
61
fi. TUTAREL-KIfiLAK
rak, optimal say› ampirik olarak belirlenmemifl olsa
da (Maxfield ve Hyer, 2002), yeterli tedavi etkileri-
nin ortaya ç›kmas› için uygulanan seans say›s›n›n,
özellikle kas gevfletme koflulunda yetersiz oldu¤u
düflünülebilir. Kas gevfletmenin daha uzun sürede
verilen bir e¤itim program› oldu¤u yönünde bilgiler
vard›r. Araflt›r›c› bu çal›flmada, EMDR koflulunda
duyars›zlaflt›rma ve yeniden ifllemeyi sa¤lamay›, di-
¤er grupta ise kas gevflemeyi sa¤lamay› amaçlam›fl-
t›r. Tedavi süresi aç›s›ndan bak›ld›¤›nda sonucun yi-
ne de EMDR ifllem yolu lehine bilgi verdi¤i düflünü-
lebilir. Beflinci s›n›rl›l›k ise, kas gevfletme grubuna
di¤er gruba uygulanan Öznel Rahats›zl›k ve Bilifl
Geçerlik Ölçe¤i gibi bir ölçek verilmemifl olmas›, de-
¤erlendirmenin somut bir yolla belirlenmeyip olma-
s›, sadece gözlem yap›lm›fl ve kaslar›n›n gevfleyip
gevflemedi¤i üzerine sözel yolla bilgi al›nm›fl olma-
s›d›r.
EMDR’nin nas›l çal›flt›¤›, hangi problemlerde ve
hangi hastalarda, di¤er tedavi yöntemlerine göre da-
ha etkin oldu¤u konusunda gelecekte yap›lacak kont-
rollü ve yöntemsel aç›dan güçlü çal›flmalara ihtiyaç
vard›r. Ayr›ca, EMDR’nin etkinli¤i göz hareketleri-
nin yan› s›ra, di¤er iki yönlü ritmik hareketlerle de
(Örn., ele, dize vurma gibi) test edilmelidir.
Kaynaklar
Ayvafl›k, B., & Tutarel-K›fllak, fi. (bas›mda). Anxiety Sensitivity
Profile: Factor structure and reliability in Turkish
Sample.
European Journal of Psychological Assessment.
Berggren, U., & Hakeberg, M. (2000). Relaxation vs. cognitively
oriented therapies for dental fear.
Journal of Dental
Research, 79
, 1645-1651.
Bourne, E. J. (1995). The Anxiety and Phobia Workbook. A step
by Step Program for Curing Yourself of Extreme
Anxiety, Panic Attacks and Phobias. New York: MJF
Books.
Brauer, A. P., Horlick, L., Nelson, E., Farquhar, J. W., & Agras,
W.S. (1979). Relaxation therapy for essential hypertension:
aVeterans Administration Outpatient study.
Journal of
Behavioral Medicine, 2
(1), 21-29.
Carrigan, M. H., & Levis, D. J. (1999). The contributions of eye
movement to the efficacy of brief exposure treatment for
reducing fear of public speaking.
Journal of Anxiety
Disorders, 13
(1-2), 101-118.
Chambless, D. L., Baker, M. J., Baucom, D. H., Beutler, L. E.,
Calhoun, K. S., Crits-Christoph, P., Daiuto, A.,
DeRubeis, R., Detweiler, J., Haaga, D. A. F., Bennett
Johnson, S., McCurry, S., Mueser, K. T., Pope, K. S.,
Sanderson, W. C., Shoham, V., Stickle, T., Williams, D.
A., & Woody, S. R. (1998). Update on emprically
validated therapies.
The Clinical Psychologist, 51
, 3-16.
De Jongh, A., Van den Oord, H. J. M., & ten Brooke, E.(2002).
Efficacy of eye movement desensitization and
reprocessing in the treatment of specific phobias. Four
single-case studies on dental phobia.
Journal of Clinical
Psychology, 58
(12), 1489-1503.
Donell, C. D., & McNally, R. J. (1989). Anxiety sensitivity and
history of panic as predictors of response to
hyperventilation.
Behavior Research and Therapy, 27
(4),
325-332.
EMDR Inst›tute (2002). www.emdr.com./ Controlled studies.
Feske, U., & Goldstein, A. J. (1997). Eye movement
desensitization and reprocessing treatment for panic
disorder: A controlled outcome and partial dismantling
study.
Journal of Consulting and Clinical Psychology, 65
(6), 1026-1035.
Goldstein, A. J.,& Feske, U. (1994). Eye movement
desensitization and reprocessing for panic disorder: A
case series.
Journal of Anxiety Disorders, 8
(4), 351-362.
Goldstein, A. J., Beurs, E., Chambless, D. L., & Kimberly, A. W.
(2000). EMDR for panic disorder with agoraphobia:
Comparison with waiting list and credible
attention- placebo control conditions.
Journal of
Consulting and Clinical Psychology, 68
(6), 947-956.
Gosselin, P., & Mathews, W. J. (1995). Eye movement
desensitization and reprocessing in the treatment of test
anxiety: a study of the effects of expectancy and eye
movement.
Journal of Behavior Therapy and
Experimental Psychiatry, 26
(4), 331-337.
Grupta, M. A., & Grupta, A. K. (2002). Use of eye movement
desensitization and reprocessing (EMDR) in the
treatment of dermatologic disorders.
Journal of
Cutaneous Medicine and Surgery, 6
(5), 415-421.
Hyer, L., & Brandsma, J. M. (1997). EMDR minus eye
movements eguals good psychotherapy.
Journal of
Traumatic Stress, 10
(3) 515-522.
Ironson, G., Freund, B., Strauss, J. L., & Williams, J. (2002).
Comparison of two treatments for traumatic stress: A
community based study of EMDR and prolonged
exposure.
Journal of Clinical Psychology, 58
(1),
113-128.
HAZ‹RAN 2004, C‹LT 19, SAYI 53
62
Keenan, P. S., & Farrell, D. P. (2000). Treating morbid jealousy
with eye movement desensitization and reprocessing
utilizing cognitive inter-weave- A case report.
Counselling Psychology Quarterly, 13
(2), 175-190.
Maxfield, L., & Hyer, L.(2002). The relationship between
efficacy and methodology in studies investigation
EMDR treatment of PTSD.
Journal of Clinical
psychology, 58
(1), 23-41.
Muris, P., & Merckelbach, H. (1999). Traumatic memories, eye
movements, phobia and panic. A critical note on the
proliferation of EMDR.
Journal of Anxiety Disorders, 13
(1-2), 209-223.
Protinsky, H., Flemke, K., & Sparks, J. (2001). EMDR and
emotionally oriented couples therapy.
Contemporary
Family Therapy, 23
(2), 153-168.
Protinsky, H., Sparks, J., & Flemke, K. (2001). Eye movement
desensitization and Reprocessing: Innovative clinical
applications.
Journal of Contemporary Psychotherapy,
31
(2), 125-135.
Reiss, S. (1991). Expectancy model of fear, anxiety and panic.
Clinical Psychology Review, 11
,141-153.
Rogers, S., & Silver, M. S. (2002). Is EMDR an exposure
therapy? A review of trauma protocols.
Journal of
Clinical psychology, 58
(1), 43-59.
Rothbaum, B. O. (1997). A controlled study of eye movement
desensitization and reprocessing for posttraumatic stress
disordered sexual assault victims.
Bulletionof the
Menninger Clinic,61,
317-334.
Schneiderhan, R. (2001). www.back-pain-info.com/back-
pain-muscle-relaxation-jacobson.html.
Shapiro, F. (1999). Eye movement desensitization and
reprocessing (EMDR) and the anxiety disorders. Clinical
and research implications of an integrated psychotherapy
treatment.
Journal of Anxiety Disorders,13
(1-2), 35-67.
Shapiro, F., & Maxfield, L. (2002). Eye movement desensitization
and reprocessing (EMDR): Information processing in the
treatment of trauma.
Psychotherapy in Practice, 58
(8),
933-946.
Scheck, M. M., Schaeffer, T. A., & Gillette, C. (1998). Brief
psychological intervention with traumatized young
women: The efficecy of eye movement desensitization
and reprocessing.
Journal of Traumatic Stress, 11
, 25-44.
Taylor, S., & Cox, B. J. (1998). Anxiety sensitivity: Multiple
dimensions and hierarchic structure.
Behavior Research
and Therapy, 36,
37-51.
Taylor, S., Thordarson, D. S., Maxfield, L., Fedoroff, I. C.,
Lovell, K., & Ogrodniczuk, J. (2003). Comparative
efficacy, speed and adverse effects of three PTSD
treatments: Exposure therapy, EMDR and relaxation
training.
Journal of Consulting and Clinical Psychology,
71
(2), 330-338.
Tutarel-K›fllak, fi. (2003). Cinsel tacize maruz kalanlar üzerinde
kontrollü EMDR uygulamalar›.
Türk Psikoloji Bülteni, 8
(26-27), 75-78.
Van den Hout, M., Muris, P., Salemink, E., & Kindt, M. (2001).
Autobiographical memories become less vivid and
emotional after eye movements.
British Journal of
Clinical Psychology, 40,
121-130.
Van Etten, M. L., & Taylor, S. (1998). Comparative efficacy of
treatments for posttraumatic stress disorder: A
meta-analysis.
Clinical Psychology and Psychotherapy,
5,
125-144.
Vaughan, K., Wiese, M., Gold, R., & Tarrier, N. (1994).
Eye-movement desensitization: symptom change in post
traumatic stress disorder.
British Journal of Psychiatry,
164
, 533-541.
Wilson, S. A., Becker, L. A., & Tinker, R. H. (1997). Eye
movement desensitization and reprocessing (EMDR)
treatment for psychologically traumatized individuals.
Journal of Consulting and Clinical Psychology, 63,
928-937.
Zabukoveç, J., Lazrove, S., & Shapiro, F. (2000). Self-healing
aspects of EMDR: The therapeutic change process and
perspectives of integrated psychotherapies.
Journal of
psychotherapy Integration, 10
(2), 189-206.
EMDR VE KAYGI DUYARLI⁄I
TÜRK PS‹KOLOJ‹ DERG‹S‹
63
Eye Movement Desensitization and
Reprocessing (EMDR) is a treatment approach
which aims the reprocessing of information with a
standardized procedure and clinical protocol.
Shapiro (1995) suggests that the eye movements
catalyze biochemical rebalancing of the nervous
system, and the technique “shifts information that is
dysfunctionally locked in the CNS”. It integrates the
elements of different psychotherapies such as
psychodynamic, cognitive-behavioral, person-
centered, body-based and interactional. It is applied
in eight phases, with three through eight repeated
phases in most sessions. EMDR is initially designed
for the treatment of post traumatic stress disorder
(PTSD). A variety of published controlled studies
and a meta analysis supported that EMDR is an
efficient technique for the treatment of PTSD
(Maxfield & Hyer, 2002; Shapiro & Maxfield, 2002;
Van Etten & Taylor, 1998). Additionally, the
International Society for Traumatic Stress Studies
designated EMDR as efficacious for PTSD
(Chemtob et al, 2000). EMDR is now increasingly
extended to the treatment of other psychological
disorders (Shapiro & Maxfield, 2002; Muris &
Merckelbach, 1999; Rothbaum, 1997) such as panic
disorder (Goldstein & Fekse, 1994), problems of
intimate relations (Kenan & Farell, 2000; Protinsky
et al, 2001), depression (Ironson et al, 2002), dental
fear (De Jongh et al, 2002), stress-related
dermatological disorders (Grupta & Grupta, 2002).
On the contrary, a number of studies in the literature
did not find out any evidence for the efficacy of
EMDR, and any difference from other psychotherapy
approaches (e.g., Carrigan & Levis, 1999; Devilly
&Spence, 1999; Taylor et al, 2003).
Anxiety sensitivity is defined as a ‘fear of fear’
or ‘fear of anxiety’, based on beliefs that anxiety
experiences have negative consequences. It is
especially a risk factor for panic attacks (Reiss,
1991; Donell & Mc Nally, 1989). Even though, there
are some EMDR studies on panic attack disorder in
literature, there are no controlled studies on high
anxiety sensitivity. The main objective of this study
is to compare and determine the efficacy of EMDR
and muscle relaxation treatment on anxiety
sensitivity with a semi-experimental research
design. It is known that while EMDR activates the
information reprocessing and relaxes the body;
muscle relaxation exercise provides some
physiological changes. On the basis of these
findings, EMDR treatment is expected to produce a
significant decline in Anxiety Sensitivity Profile
total scores and in fear of cognitive dyscontrol
symptoms subscale scores; on the other hand in fear
of respiratory, cardiac, and gastrointestinal
symptoms subscales scores, both EMDR and muscle
relaxation are expected to produce a similar decline.
Method
Sammple
Before the beginning of the, study the Anxiety
Sensitivity Profile is administered to 200 volunteer
university students. First, the data were examined
Summary
Eye Movement Desensitization and Reprocessing (EMDR)
Approach in the Treatment of Anxiety Sensitivity
Türk Psikoloji Dergisi
2004, 19 (53), 65 - 67
fiennur Tutarel-K›fllak*
Ankara Üniversitesi
*Address for Correspondence: fiennur Tutarel-K›fllak, Ankara Üniversitesi, DTCF Psikoloji Bölümü 06100, S›hhiye, Ankara, Turkey.
E-mail: kislak@humanity.ankara.edu.tr
fi. TUTAREL-KIfiLAK
for missing values, univariate outliers, and
normality, and 14 subjects were deleted. Then, thirty
four participants who obtained points one standard
deviation above the mean were interviewed, and 24
volunteer participants were determined. However,
due to the drop-outs, the study was completed with
only 19 participants. The average age of the sample
was 21 (SD = 1.02). They were randomly assigned to
the EMDR and muscle relaxation groups. There were
3 males, and 7 females in both groups.
MMeasures
Anxiiety Sensiitiivviity Profiile (ASP):
The ASP was
developed by Taylor and Cox (1998) to further
investigate the structure of anxiety sensitivity. ASP
was evaluated for factor structure and its reliability
in the Turkish population and found to be adequate
(Ayvafl›k & Tutarel-K›fllak, in press). It is a
standardized self-report measure with 60 items and
four subscales: 1) fear of respiratory symptoms, 2)
fear of cognitive dyscontrol, 3) fear of cardiac
symptoms, and 4) fear of gastrointestinal symptoms.
Proceddure
The Jacobson’s muscle relaxation exercises were
administered to the participants as a group in two
sessions by the investigator. During the sessions,
they continued to visualize their traumas or
experiences of anxiety. They were also asked to
practice this exercise once at home. The EMDR
treatment was administered individually to the
participants in the EMDR group by the investigator
again in two sessions. Sessions were 60 minutes in
duration. Active EMDR sessions followed the
protocol suggested by Shapiro and included all eight
phases described in her book (Shapiro, 1995). After
establishing a comfortable distance for the hand
movements and an imaginal safe place, each
participant was asked to visualize the worst part of
their trauma or experience of anxiety in certain
circumstances and to generate a negative cognition
about self regarding that picture. Then, each
participant was asked to produce an alternative
positive cognition and indicate how much s/he
believed it on a Validity of Cognition Scale (VOC).
In addition s/he was asked to imagine the distressed
picture, think of the negative cognition, and notice
the concomitant emotional and physical sensations,
and then to follow the stimuli for the eye movements.
After the eye movements, the participant was asked
to rate his/her level of distress on the Subjective Unit
of Disturbance Scale (SUD). This phase was
continued till the the person reported a SUD rating of
0 for the original memory. During the next phase,
each participant was asked to think about the original
picture and the positive cognition while experiencing
eye-movements. The VOC was checked until s/he
reported strong confidence in the belief (e.g., VOC
of 6 or 7). The EMDR protocol was completed after
the phases of body scan, closure, and reevaluation.
The participants’ anxiety sensitivities were assessed
five days later than the second session and
re-assessed at the four-month follow-up.
Results and Discussion
A series of 2 (treatment condition; muscle
relaxation and EMDR) x 3 (intervention time; pre
and post intervention and follow up) ANOVAs with
the repeated measurement on the last factor were
conducted for Anxiety Sensitivity Profile’s total
score and four subscales’ scores. According to the
results of all analyses, the main effects were found to
be not significant for the treatment condition; but the
main effects of the intervention time variable were
found to be significant. Significant interaction
effects were further analyzed by the Tukey tests to
examine the effect of interventions (EMDR and
muscle relaxation) on the ASP scores. The ASP
scores of the two groups were found to be non
significant before the interventions. The significant
interaction effect was defined in the total ASP scores
(
F
(2,34) = 4.83;
p
< .05). Thus, EMDR (post: M =
180.78; follow-up: M = 165.11) was more effective
than muscle relaxation (post: M = 226.70; follow-up:
M = 235.70) after post treatment condition (q (6,34)
= 4.96;
p
< .05) and follow-up (q (6,34) = 7.64;
p
<
.05). The significant interaction effects were also
obtained in the fear of respiratory symptoms
HAZ‹RAN 2004, C‹LT 19, SAYI 53
66
EMDR AND ANXIETY SENSITIVITY
TÜRK PS‹KOLOJ‹ DERG‹S‹
67
subscale score (
F
(2,34) = 4.72;
p
< .05) and cardiac
symptoms subscale score (
F
(2,34) = 4.39;
p
< .05).
The Tukey test showed that EMDR (post: M = 84.78;
follow-up: M = 76.89) treatment produced a
significant decline in fear of respiratory symptoms
subscale score (q (6,34) = 5.44;
p
< .05) than the
muscle relaxation (post: M = 106.70; follow-up: M =
103.80). This decline also appeared to continue at the
four month follow-up (q (6,34) = 6.68;
p
< .05). In
addition fear of cardiac symptoms decreased in
EMDR condition (post: M = 33.44; follow-up: M =
30.11) after a four month follow up (q (6,34 )= 7.24;
p
< .05).
The findings did partially supported the
hypotheses of the study. EMDR treatment produced
a significant decline in ASP total scores and in fear
of respiratory and cardiac symptoms subscales
scores. Contrary to expectations, fear of cardiac
symptoms scores increased in the follow-up (post: M
= 38.30; follow-up: M = 42.70) in the muscle
relaxation condition. The findings support the notion
that EMDR may be a more effective treatment than
muscle relaxation for those who have a fear of
respiratory and cardiac symptoms with a trauma
related etiology and also who experience anxiety in
certain circumstances.
Shapiro (2002) suggested that, “when possible,
standardized outcome measures should be
supplemented with investigations of multidimensional
behavioral, affective, cognitive, and physiological
concomitants of change”. The present study has
contributed to the study of cognitive and
physiological concomitants of change. After the
EMDR interventions and at the four month
follow-up, the participants shared with the therapist
that they were relaxed, not-excited, happy,
self-estimated, and assertive, and their personal
development on different areas could have been
noticed by their friends. Future research also should
address EMDR’s efficacy on different psychological
problems by comparing it with other approaches.