Conference PaperPDF Available

Balık tazeliğinin belirlenmesinde biyosensörlerin kullanımı

Authors:

Abstract

İnsan beslenmesinde hayvansal kökenli gıdaların önemi büyüktür. Özellikle çocuk ve genç yaştaki nüfusun hayvansal gıdalar açısından yeterli beslenmesi, fiziksel büyüme yanında zihinsel gelişim açısından da son derece önemlidir. Protein, enerji ve sindirilebilirlik gibi özellikler açısından üstün olan balık, gerek halkımızın protein açığının giderilmesine gerekse beslenme alışkanlıklarının pozitif yönde değiştirilmesine katkıda bulunabilecek bir kaynaktır. Ancak, bağ doku yapısının zayıf olması, yüksek enzim aktivitesi, pH değeri ve su içeriği balık etini bozulmaya karşı hassas kılmaktadır. Balık kalitesinin ve tazeliğinin kontrolü hem tüketiciler hem de gıda endüstrisinin gelişmesi için gereklidir. Kalitenin saptanmasında, toplam canlı sayımı, tazelik indeksi olarak uçucu bileşiklerin miktarının belirlenmesi, yağ oksidasyonunun ölçülmesi, tazelik indikatörü olarak ATP yıkım ürünlerinin aranmasının uzun ve zaman alması nedeniyle alternatif yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Biyosensörler, enzim, doku ve mikroorganizma gibi biyolojik unsurların uygun bir iletim sistemiyle birleştirilmesiyle oluşan biyoanalitik cihazlardır. Biyosensörler, su ürünlerinde antibiyotik kalıntıları ve gıdaya bulaşan patojen mikroorganizmaların belirlenmesi amacıyla kullanılabilmektedir. Balık ölümü sonrasında kas dokuda ATP sırasıyla, ADP, AMP, inosin monofosfat (IMP), inosin ve hipoksantine dönüşmektedir. Bu ürünlerin miktarları belirlenerek balığın tazelik durumu tespit edilebilmektedir. Biyosensörlerin eş zamanlı veri sağlama yetenekleri ve basit dizaynlarının yanı sıra ucuz olmaları gıda üretiminde kalite ve güvenliğin izlenmesinde yaygın olarak kullanımına olanak sağlayacaktır.
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.