Content uploaded by Ela Aral
Author content
All content in this area was uploaded by Ela Aral on Nov 21, 2018
Content may be subject to copyright.
TÜBA-KED 15/2017
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ:
FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
TRACES OF PHRYGIAN PERIOD IN ANKARA:
A RESEARCH ON PHYRIGIAN TUMULI
Ela ALANYALI ARAL*1
Özet
Ankara çevresinde Paleolitik çağa kadar uzanan insan yerleşimlerine dair pek çok iz bulunmuş olsa da, kentin
kuruluşu MÖ 8. yüzyılda Frig dönemine tarihlenmektedir. Frigler’in Ankara’da yerleşmesini takip eden iki yüzyılda,
kent içi ve çevresinde pek çok yapı ve tümülüs adı verilen anıt-mezarlar yapılmıştır. Ankara tümülüslerinin ilk
belgelenişi, Ernest Chantre’ın 1898 yılında basılan Mission en Cappadoce, 1893-1894 başlıklı kitabındadır: Chantre
tarafından gözlemlenen, biri kazılan ve fotoğraf olarak da belgelenen kuzey tümülüsleri daha sonraki dönemlerde
ele alınmamıştır. Batı tümülüsleri ise ilk kez R.C. Thompson’ın 1910 yılında Ankara çevresine yaptığı gezi üzerine
yayınladığı makalede, onaltı adet tümülüsü içeren kroki ile belgelenmiştir.
Bulgular, Frig kentinin bugünkü Ulus semtinde, Hacı Bayram tepesi ve çevresinde kurulmuş olduğunu göstermektedir.
Bunun yanında Ankara tren istasyonu yakınlarında küp mezarlar bulunduğu, buradan batıya doğru yükselen
ve Anıttepe’yi de kapsayan doğal sırtlarda yirmiye yakın, ve o günkü kent merkezinin kuzeyinde ise on bir adet
tümülüsün, kent merkezinden izlenecek şekilde konumlandığı bilinmektedir.
Frig kentine ait bulgular, kazılar ve belgeleme çalışmalarıyla ele alınmış olsalar da çoğunlukla kente ve kentlilere
özgün katkılar sunmaktan uzak kalmışlardır. Bugün, Frig kenti kalıntıları bir kaç kısıtlı alan dışında bütünüyle kentsel
dokunun altında kalmıştır. Kuzey tümülüslerinin yerleri tespit edilmemiş, batı tümülüslerinin ise pek çoğu belgelenmiş
ve tescillenmiş ancak buna rağmen hızlı kentleşme süreçleri içinde çoğu yok olmuş, varlığını sürdürebilenler ise
özelliklerini kaybetmeye devam etmektedir. Günümüzde bu tümülüslerden sadece dördü, kısmen zarar görmüş olarak
kentte varlığını okutmakta; yollar ve yapılaşma ile günden güne tahrip olmaktadırlar. Doğal yükseltilerini koruyan
bir-iki örnekte herhangi bir düzenleme olmasa da kentlilerin rekreatif amaçlı kullanımları göze çarpmaktadır.
Bu makale, Ankara’nın Frig dönemi bulgularının kentsel yerleşim özellikleri bağlamında değerlendirilmesi ile birlikte
bugün kent dokusu içinde yitirilmiş olan tümülüslerin izini Ankara kentinin eski hava fotoğrafları ve haritalarındaki
görünümleri yanında kesit çalışmalarıyla da araştırmakta, tahrip olanlar yanında kentte varlığını koruyan tümülüslerin
günümüzdeki durumları ve kullanımlarını da belgelemektedir. Frig kenti yerleşim özellikleri, topoğrafik öğeleri
*1 Doç. Dr., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü, e-posta: earal@metu.edu.tr
Makale Bilgisi
Başvuru: 2 Haziran 2016
Hakem Değerlendirmesi: 18 Temmuz 2016
Kabul: 5 Mayıs 2017
DOI Numarası: 10.22520/tubaked.2017.15.002
Article Info
Received: June 2, 2016
Peer Review: July 18, 2016
Accepted: May 5, 2017
DOI Number: 10.22520/tubaked.2017.15.002
22
Ela ALANYALI ARAL
vurgulayacak şekilde, doğal sırtlar üzerinde ve su yolları boyunca konumlanmış tümülüslerin kent merkeziyle ve
çevreyle kurduğu zengin görsel ilişkileri ön plana çıkartmaktadır. Çalışma, kent peyzajında özgün değerler sergileyen
Frig tümülüslerin korunmasının ve topoğrafyayla birlikte oluşturdukları görsel strüktürün kente tekrar sunulmasının
önemini vurgulamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Ankara, Frig dönemi, kent yerleşimi, tümülüs, topoğrafya, görsel kurgu.
Abstract
Although the earliest human traces in and around Ankara are dated back to Paleolithic Age, evidently the foundation
of the city was realized in the Phrygian period by the early 8th century BC In the two century period following the
settlement of Phrygians in Ankara, many buildings and cenotaphs named tumulus were placed in and around the city.
Remains indicate that the Phrygian city was established in Ulus area, on and around Hacı Bayram mound, spreading
over the flat areas on the southwest. Additionally, some tumuli were placed to the north and the west, on ridges like
Anıttepe and some others towards Engürü plain, aiming to provide vista from the city center.
Ankara tumuli were first documented by Ernest Chantre in his 1898 book Mission en Cappadoce, 1893-1894: Eleven
northern tumuli which were observed (with one excavated and documented with a photograph) by Chantre have not
been elaborated again in later studies, and have been completely lost today. Western tumuli, on the other hand, were
first documented by R.C. Thompson after his visit to Ankara in 1910, as sixteen with a sketch-plan of them placed on
natural topography. The western tumuli have been elaborated in later studies since the early Republican excavations,
and they have been determined as nineteen with later additions and findings.
Though having been mostly preserved until the 20th century as being placed in the surrounding heights of the
city, Ankara tumuli have been demolished and / or destroyed to a large extent throughout the fast urbanization
process since the early Republican period. Today, only three of the nineteen known western tumuli can be said to be
preserved though with varying degrees of damage, and the urban growth in Ankara continues with an even increased
acceleration. Having been destroyed by various building activities until recent years, and mostly fading away from
the visual structure of the city, the few remaining tumuli are observed to casually enhance the spontaneous use and
enjoyment of urbanites.
This article renders the studies held on Ankara’s Phrygian period settlement; and then concentrates on tumuli placed to
be viewed from the Phrygian city: The study both pursues the traces of lost western and northern tumuli by use of their
appearances and possible clues in the early republican period maps and air photographs, and additionally documents
the current conditions and use of the remaining few tumuli in the city. The study emphasizes their significance,
concentrating mainly on their role in the visual structure of the city, for they are estimated to be originally built as
symbolic visual assets; and also underlines the need for the reminiscents of the Phrygian period to be integrated with
the contemporary urban life and city image for their possible contribution to the city’s future.
Keywords: Ankara, Phrygian period, urban settlement, tumulus, topography, visual structuring.
23
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Giriş
Ankara kent tarihi içerisinde Frig dönemi, varlığı bilinen
otuz kadar tümülüs1 yanında, Frig çağı yerleşim izleri
ve Frig sanatının seçkin örneklerinden olan Ankara
kabartmalarının da ortaya koyduğu üzere, parlak bir
dönemdir. Frig kentinin günümüze ulaşmış ve bugün
dahi kent imgesine2 dahil olabilecek görsel ve simgesel
değerleri, doğal topoğrafik oluşumu vurgulayan yerleşim
özellikleriyle tümülüslerdir. Buna karşın bu anıtsal öğeler
kentlilerce tanınmamakta, kentin imgesinde hak ettikleri
yeri alamamaktadırlar. Ankara kent tarihinde bilinen en
eski görsel strüktürün bileşenleri olarak3 yirminci yüzyıla
kadar süregelmiş olsalar da, bugün büyük oranda yok
olmuş ve tahrip olmuş, kentin ve kentlilerin belleğinden
neredeyse silinmişlerdir.
Bu makale, Ankara’daki Frig dönemi tümülüslerinin
günümüzdeki durumları ve kullanımlarını, kent dokusu
içinde yitirilmiş olan tümülüslerin ise ulaşılabilen
görsel kaynaklardan hareketle yerleşim ve form izlerini
saptayarak topoğrafyayla birlikte oluşturdukları bütünün
kentin bir değeri olarak ele alınmasını ve kentin
geleceğinde yerini almasının önemini ortaya koymayı
hedefler.
Ankara Kent Tarihi İçerisinde Frig Dönemi
Ankara kenti içinde ve yakın çevresindeki pek çok
buluntu, bu yörede insanların paleolitik dönemden
beri yaşadığını göstermektedir; Etimesgut, Ergazi, Eti
yokuşu, Maltepe, Anıttepe, Ahlatlıbel, Koçumbeli,
Beytepe, Ludumlu Köyü, Keçiören, Elmadağ etekleri,
Üreğil, İmrehor, Gölbaşı, Mogan Gölü kıyıları, Dikmen
sırtları, Hüseyingazi Tepesi etekleri, Taşpınar-Yalıncak,
Atatürk Orman Çiftliği-Sincanköy arasındaki alanlar ve
son dönemde Çayyolu-Sondurak ile Eryaman-4.Etap gibi
pek çok yerde4 bu döneme ait buluntular ele geçmiştir.
Aydın, Emiroğlu, Türkoğlu ve Özsoy (2005: 36), Ankara
çevresini prehistorik dönemde Türkiye sınırları içindeki
bir düzine kadar insan yaşamına uygun alandan biri olarak
1 Tümülüsler, toprak yığılarak oluşturulmuş, içinde mezar içeren ya-
pay tepelerdir. Höyük ise daha çok yerleşim yerleri için kullanılır.
2 Lynch (1960) başarılı iletişim kurabilen kentlerin temel özelliğini
‘imgelenebilirlik’ olarak ortaya koyar: imgelenebilirlik ziksel
bir objenin herhangi bir izleyicide güçlü bir imge oluşturma
özelliğinin yüksek olması anlamına gelir. İmgelenebilirliğin
dört olası bileşeninden ikisi –yer ve görünüş– ziksel, diğer
ikisi –anlam ve bağ – ise kültürel bileşenlerdir (Harrison ve
Howard, 1980, Alanyalı, 1994’de). Bu tanımlar çerçevesinde
Frig tümülüsleri, hem kültürel hem de ziksel özellikleriyle
kent imgesinde yer alması gereken öğelerdir.
3 Alanyalı 1994.
4 Aydın / Emiroğlu / Türkoğlu / Özsoy 2005; Erzen 1946 / 2010:
27; Buluç 1991; İlgezdi / Bertram / Bertram 2012; Kartal 2005.
tanımlar ve bu yerleşim yoğunluğunu, bölgenin sunduğu
coğrafi ve jeolojik özelliklere bağlarlar. Ankara çevresi,
Anadolu’nun merkezinde bir geçiş ve bağlantı bölgesi
olarak ve korumayı kolaylaştıran yükseltilerle çevrili
verimli topraklar sunan yapılanmasıyla her dönemde
yerleşimlere ev sahipliği yapmıştır. Ankara’nın bir kent
olarak ortaya çıkış tarihi ise, kesin olarak bilinmemekle
birlikte eldeki bulgulara göre büyük bir ihtimalle MÖ 8.
yüzyılda olmuştur5.
Balkan kavimlerinden olan Frigler’in Trakya’dan
Anadolu’ya İlk Demir Çağı’nda geçtikleri, Eski Çağ
yazarlarından Herodot ve Strabon’un da bahsettiği bir
olgu olarak biliniyor6. Frigler Anadolu’ya gelirken, çanak
çömlek ve ölü gömme gelenekleri yanında mimarideki
bazı özellikleri de getirerek kendi Hint-Avrupa kültür
öğelerinin bir kısmını Anadolu’nun maddi ve kültürel
hayatına taşımışlardır7.
Frigler, MÖ 1200’lerden itibaren8, öncelikle kuzey ve
batı Karadeniz, daha sonra İç Anadolu’da yerleşmiş, bu
bölgede başlıcaları Ankara’nın Polatlı ilçesinde Gordion,
Yozgat’ta Kerkenes ve Ankara olmak üzere kendi
kentlerini oluşturmuşlardır. Ankara’nın yakın çevresinde
Frig başkenti Gordion dışında Yalıncak, Bağlıca, Bitik,
Gâvurkale, Hacı Tuğrul, Halil Ören, Karaoğlan, Hacılar,
Taşpınar gibi pek çok Frig yerleşimi daha olduğu
görülmektedir9. Thonemann (2013: 38) milattan önceki
ilk bin yılın başlarında İç Anadolu’da –yazının kullanımı,
kentleşme, sosyal katmanlaşma gibi konularda– en
gelişmiş toplumsal yapılardan birini sergileyen Frig
kültür bölgesinin Demir Çağı’nda Ege’deki Yunanca
konuşan toplumlardan daha ileride olduğunu belirtir.
Roma dönemindeki inanışa göre Ankyra kentini
Gordios’un oğlu Kral Midas kurmuştu; bu ifadeyi MS
2. yüzyılda yaşamış olan gezgin Pausanias’da da görmek
mümkün10. Ancak pek çok tarihçi, bu bilginin yerel
mitolojik unsurları yansıttığını düşünmektedir. Yine antik
çağdan beri kentin ismi üzerine pek çok bağlantı önerilmiş,
Ankyra ismi özellikle Roma döneminde Latince ‘gemi
çapası’ anlamına gelen ‘ancyra’ ile ilişkilendilirerek
hikâyelere konu olmuştur. Buluç (1991) ise kentin
ismini biri Anadolu’da, diğeri ise Makedonya’da11 aynı
isimli iki diğer Frig kentine dayandırarak Frigce kökenli
olduğunu iddia eder.
5 Kadıoğlu / Görkay / Mitchell 2011:13; Cross / Leiser 2000: 54.
6 Erzen 1946/2010.
7 Tuna 1998; Aktüre 2003.
8 Cross / Leiser 2000.
9 Akpolat / Eser 2004; Aydın / Emiroğlu / Türkoğlu / Özsoy
2005.
10 Erzen 1946/2010.
11 Erzen 1946/2010: 17.
24
Ela ALANYALI ARAL
Efsanevi Frig kralı Midas’ın, MÖ 8. yüzyılın
sonları ve 7. yüzyılın başlarında yaşadığı biliniyor.
Anadolu’daki Frig egemenliği her ne kadar MÖ
700’lerde Karadeniz’in kuzeyinden gelen Kimmer
saldırıları sonucunda Lidya’lılara geçtiyse de, Frig
toprakları yine Gordios ve Midas soyundan gelen
krallarca yönetilmeye devam etmiş; böylelikle MÖ
6. yüzyıl ortalarına kadar Frig kültürü Ankara’da
eserlerini bırakmıştır12.
Toplu halde tümülüslerin buluduğu üç Frig kentinden
Ankara, bilinen otuz kadar tümülüsüyle, yüze yakın
tümülüsün bulunduğu Gordion ve yetmiş kadar
tümülüsün bulunduğu Kerkenes kentleri gibi13 büyük,
zengin ve önemli bir kent olduğunu göstermektedir.
Metin’e (2007) göre, Ankara tümülüslerinden elde
edilen eserler, Gordion kazılarında ele geçirilenlerden
daha az değerli veya daha düşük kalitede değildir.
Cross ve Leiser’e (2000: 57) ve Aydın vd.’ne (2005)
göre Ankara, bulunan diğer Frig dönemi eserleri de göz
önüne alındığında, başkent Gordion’dan sonra ikinci
önemli şehirdir. Mitchell (2012: 524) ise arkeolojik
kayıtlara göre Frig devrinde Ankara’da önemli ve
belki de Gordion kadar büyük bir yerleşim olduğunu
belirtir.
Frig devletinin çöküşünden Büyük İskender’in Asya
seferine kadarki dönem hakkında bölgeye ait hiçbir
yazılı belge olmadığı için bu dönem karanlıkta
kalmaktadır14, ancak Herodot15, MÖ 5. yüzyılda artık
Frigyalı olmanın köle olmakla aynı anlama geldiğini
söyler. MÖ 6. yüzyılda yaşamış olan ve bilgelik dolu
hikâyeleri ‘Ezop masalları’ olarak günümüze kadar
ulaşabilmiş olan Antik çağın en renkli yazarlarından
Aisopos da, Afyon - Emirdağ ilçe merkezine 13 km.
uzaklıkta antik bir kent olan Amorium doğumlu
Frigyalı bir köle olarak bilinir16. MÖ 333 baharında
Büyük İskender’in Gordion’dan Ankara’ya gelerek
Pers ordusunu beklemesini anlatan Romalı tarihçi
Rufus’a göre17 Frigya artık kentler değil köyler ülkesi
halindedir.
Ankara, MÖ 3. yüzyılda Orta Avrupa’dan hareketle
Balkanlar üzerinden gelerek buraya yerleşen Galat’ların
üç kabilesinden Teksotag kabilesinin merkezi olmuş18
ve Roma hakimiyetine girene kadar da böyle kalmıştır.
Metin’e göre (2007: 96) Galat’ların Ankara’yı ele
12 Buluç 1991: 14-15.
13 Özgüç / Akok 1947: 28.
14 Erzen 1946/2010: 29.
15 Cross / Leiser 2000: 64.
16 La Fontaine 2010: 13.
17 Cross / Leiser, 2000: 64.
18 Erzen 1946/2010: 19.
geçirdiği döneme kadarki dönemde Lidya ve Pers
egemenliği altındaki Ankara’da Frig kültürel etkisi
sürekliliğini korumuştur19. MS 25 yılında İmparator
Augustus’un Galatya’yı bir Roma eyaleti sıfatıyla
Roma İmparatorluğu’na katmasından20 sonra ise bu
eyaletin başkenti olarak en parlak dönemini yaşamış,
döneminin önemli kentlerinden biri olarak nüfusu
100.000’e kadar çıkmıştır21. MS 3. yüzyıl sonlarından
itibaren Ankara, stratejik konumu ve yol kavşağında
bulunması nedeniyle Gothlar’ın ve Palmira (şimdiki
Suriye) kraliçesi Zenobia’nın istilâlarına uğramış,
Roma İmparatorluğu’nca tekrar alınmıştır22. MS 395’te
Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesi ile Doğu
Roma İmparatorluğu içinde yer alan Ankara’nın, 1073
yılından itibaren Selçuklu23 ve daha sonra da Osmanlı
İmparatorluğu bünyesinde, Pers, Moğol saldırıları ve
isyanlar sebebiyle dönem dönem büyüyüp küçülen bir
kent olarak varlığını sürdürdüğü bilinmektedir.
Diğer önemli Frig kentlerinden farklı olarak Ankara,
günümüze kadar sürekli iskân edilen bir merkez
olarak yaşamış, özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin
başkenti olmasıyla başlayan son dönemde çok hızlı bir
kentleşme sürecine girmiş, dolayısıyla da kent içinde
arkeolojik bulgulara yönelik kazı imkânları yoğun
yapılaşma nedeniyle kısıtlanmıştır. Bununla birlikte,
kentin geçmişine yönelik bilimsel kazı ve araştırmalar
yine Cumhuriyet döneminde başlamış, özellikle
1950’lere kadar süren dönemde kent tarihi açısından
çok değerli pek çok bulgu elde edilmiştir.
Frig Kenti Ankyra Araştırmaları
Ankara’nın önemli bir Frig kenti olduğundan pek çok antik
çağ yazarı tarafından bahsedildiği halde sonraki kaynaklarda
bu döneme ait verilere rastlanılmamaktadır: Kent tarihi
araştırmalarında önemli kaynaklar olan seyahatnamelerde
genellikle Ankara’nın topoğrafya özellikleri ve Kale
surları ile en çok Roma dönemine ve özellikle Augustus
Tapınağı ile buradaki kitabeye ilişkin bilginin verildiğini;
bu seyahatnamelerin yazıldığı dönemlerde (16.-19. yüzyıl)
Frig kentine ait yapı ve eserlerin genel olarak toprak altında
kaldığı öngörülmekle birlikte, kent çevresinde orijinal
konum ve şekillerini korumakta olan Frig tümülüslerinden
ise bahsedilmediği görülmektedir.
19 Mitchell (2012: 526) Helenistik dönemde yerli Frig halkının
Frigçe konuşmaya devam ettiğini belirterek Gordion, Boğaz-
köy ve Kerkenes Dağı’nda bulunduğu gibi Ankara’da da gele-
cekte büyük ihtimalle Frigçe yazıtların bulunabileceğini söyler.
20 Erzen, 1946/2010: 51.
21 Aydın / Emiroğlu / Türkoğlu / Özsoy 2005.
22 Görkay 2006: 269.
23 Metin 2007.
25
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Ankara’da İlk Frig Bulguları – Cumhuriyet Öncesi
Ankara’da Frig dönemine ait bilimsel olarak tespit edilen
ilk bulgular andezit taşından yapılmış ortostatlar24 olarak
görülüyor: G. Perrot’nun 1860 yılında Kalaba Köyü
çeşmesinde ‘Kalaba aslanı’nı, Crowfoot ve Andersen’in
1898’de Emeksiz Çiftliği’nde ‘Etimesgut aslanı’nı ve
yine Andersen’in 1898’de Yalıncak köyü çeşmesinde
kullanılmakta olan ‘Yalıncak aslanı’nı buldukları
biliniyor25.
Ankara tümülüsleri ise ilk kez 1898 yılında Fransız
arkeolog Ernest Chantre’ın Anadolu’ya yaptığı geziyi
anlattığı ‘Mission en Cappadoce, 1893-1894’ başlıklı
kitabıyla belgelenmiştir. Chantre (1898: 68) eserinde,
kentin o günlerdeki merkezinin (günümüzdeki Ulus /
Kale bölgesi) kuzeyinde yer alan on bir adet tepecikten
bahseder ve bunlardan ‘Şefin Mezarı’ (‘tombeau du
Chef’) olarak adlandırılan 10 metre yüksekliğe ve 40
metre çapa sahip en büyüğünün (Foto. 1) merkezinde
haç biçiminde bir hendek olduğunu ve bunun orta
yerindeki çukurdan merkeze ulaşılabildiğini ifade eder.
Bu mezarın kimlere ait olduğunu ve tarihini belirlemekte
zorlandığını, ancak yirmi işçi ile sekiz gün boyunca
yaptıkları kazının tek bulgusunun (Galya mezarlarında
bulunan yüzükleri çağrıştırdığını düşündüğü) koyu mavi
bir bilezik parçası olduğunu belirterek bu kentin tarihini
ortaya çıkarabilmek adına kazıların tekrar ele alınması
gerektiğini vurgular. Buna karşın daha sonraki tümülüs
araştırmaları batıda yer alan tümülüsler üzerine yapılmış,
Ankara’nın kuzeyindeki bu onbir tümülüs Chantre’ın bu
ilk tespitine referansla26 belirtilmek dışında ayrıca ele
alınmamıştır.
Chantre’ın çalışmasından sonra tümülüslerle ilgili ilk
belge, batı tümülüslerinin bir krokisini de içeren R.
Campbell-Thompson’ın 1910 yılındaki makalesidir27.
Thompson krokisinde, Ankara Tren İstasyonu’na
referansla batıda kalan onaltı Frig tümülüsünü, topoğrafya
üzerinde gösterir (Şek. 1).
Cumhuriyet Dönemi’nde 1925 yılında Atatürk’ün
talimatı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararı ile
görevlendirilen arkeolog Theodor Makridi tarafından
Çankırıkapı kazısında Frig dönemi’ne ait çanak çömlek
parçaları bulunmuş28; ayrıca üç adet tümülüsün29 kazısı
24 Ortostat: üzeri kabartmalı taş blok.
25 Buluç 1986
26 Tuna 2007, Phrygian Necropolis n.d.
27 Özgüç / Akok 1947
28 Makridi 1926; Aydın / Emiroğlu / Türkoğlu / Özsoy 2005
29 Thompson (1910) ve ODTÜ (1967) haritalarında 9 nolu Büyük
Tümülüs ile 6 ve 7 nolu (Gençlerbirliği’ne tahsis edilmiş olan
Atatürk Orman Çiftliği arazisi içerisinde kalan) tümülüsler.
yapılmıştır (Phrygian Necropolis n.d.). Makridi’nin
başlattığı bu kazılar, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti
adına yapılan ilk bilimsel kazılardır30.
Özgüç ve Akok (1947), bu kazıları Ankara’da
gerçekleştirilen arkeoloji araştırmalarında ikinci
büyük dönemin başlangıcı olarak görür. Gerçekten de
Cumhuriyet’le birlikte Ankara’da hem tarihi merkezde
hem de batı tümülüslerinde yoğun araştırma ve kazılar
dönemi başlamıştır.
Cumhuriyet Dönemi Araştırmaları
Cumhuriyet döneminde, Atatürk’ün insiyatifiyle kurulan
Türk Tarih Kurumu ve yüksek öğretim kurumları yanı
sıra yurtdışında eğitim alan arkeologların yetişmesiyle,
tarih ve arkeoloji araştırmaları için gerekli altyapı
oluşturulmuş; 1940’ların sonuna kadar kentin tarihine
dair kazı ve bulgularla pek çok bilgiye ulaşılmıştır.
Makridi’nin yönetimindeki Çankırıkapı -Demirkapı ve
Büyük Tümülüs’ün kazısı çökme nedeniyle yarım kalmış, 6 ve
7 nolu tümülüslerde kapsamlı arkeolojik bulgulara ulaşılmıştır.
30 Başgelen 2001
Fotoğraf 1 - E. Chantre’ın (1898:69) belgelediği kuzey
Tümülüsü / Northern tumulus documented in E. Chantre’s
(1898: 69) publication
Şekil 1 - Thompson’ın 1910 yılındaki makalesindeki batı
Tümülüslerini gösteren kroki (Özgüç ve Akok 1947:55) /
Thompson’s drawing (in Özgüç ve Akok 1947:55) of western
Tumuli on topography
26
Ela ALANYALI ARAL
üç tümülüs kazılarının yayınlanan raporunda31 arkeolojik
bulgular kapsamlı bir şekilde anlatılmıştır. 1932’de Gazi
Orman Çiftliği arazisi içerisinde Fidanlık Müdürlüğü
bahçesinde havuz yapımı sırasında ortaya çıkan
buluntular üzerine burada da kazı başlatılmıştır (Gazi
Orman Fidanlığı Frig Tümülüsü n.d.).
1934’te basılan Ankara Gezi rehberinde ise batı
tümülüslerinin sayısı onüç adet olarak verilmektedir:
Ernest Mamboury (1934: 289), kentten / gar yolundan
yaklaşımla 4 sıra üzerine (2-3-2-6 adet olarak)
yerleştirilmiş olduğunu belirttiği tümülüslere ait bilgileri
Makridi’nin raporuna dayanarak vermiştir32. 1937’de
daha önce Çankırıkapı Caddesi asfaltı yapılırken ortaya
çıkan Bizans ve Roma dönemi katmanları altında Frig
devri tabakası33; 1938-1943 döneminde Ulus civarındaki
kazılarda yine Frig dönemi yerleşimine dair Eski ve Son
Frig dönemine ait ev temelleri ortaya çıkarılmıştır34.
Ayrıca yine Ulus’ta yoğunlaşan inşaatlarda Ankara Tren
Garı çevresinde Frig küp mezarları, Soğukkuyu’da Frig
yerleşmesi35, yine İtfaiye meydanında, Hacıbayram
tepesi-İsmetpaşa arasında ve Dışkapı-Cebeci yolu
yapımında36, ve daha sonra 1962-66 yılları arasında
Türk Tarih Kurumu binası inşaatında Frig seramikleri
bulunmuştur37 (Lev. 1).
1961’de Kemal Kurdaş’ın Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Rektörü olması ile yeni bir dönem başlar: ODTÜ’nün
kendi arazisindeki –aralarında Frig dönemi yerleşkesi
Yalıncak’ın da olduğu- tarihi yerleşimlerin arkeolojik
kazıları ve bulguların sergilenmesi yanında kentteki
batı tümülüsleri araştırmalarını da ele aldığı görülür.
ODTÜ Müze ve Arkeolojik Araştırmalar Merkezi’nin
kurulması ve 1967 yılında Frig Nekropolü Kurtarma
Projesini başlatmasıyla hem tümülüs tespit ve kazı
çalışmaları, hem de Ankara’nın Frig döneminin müze
sergileri ve etkinliklerle tanıtımı gündeme gelmiştir38.
1986-87 yıllarında ise ODTÜ, bu kez Ankara Anadolu
Medeniyetleri Müzesi ortaklığı ile (5 ve 6 nolu)
tümülüslerde kurtarma kazıları gerçekleştirmiştir. Bu
31 Makridi 1926
32 Thompson’ın krokisinde (Şek. 1) gösterildiği gibi gardan gü-
neybatıya doğru sıralanan doğal sırtlardan Anıttepe üzerindeki
1,2,3,4 nolu tümülüslerden büyük bir ihtimalle ikisini, sonra
daha arkadaki sırtlarda yer alan 5,6,7 nolu üç tümülüs ile ileri-
sinde 8 ve 9 nolu tümülüsleri; ve daha arkada da yine büyük bir
ihtimalle 16 nolu tümülüs ile birlikte beştepeleri (11, 12, 13, 14,
15 nolu tümülüsleri) tasvir etmiş; Makridi tarafından kazılan üç
adet (ikinci sırttaki iki adet -6 ve 7 nolu- ve üçüncü sırttaki bir
adet -9 nolu) tümülüse ait bulguları anlatmıştır.
33 Aydın / Emiroğlu / Türkoğlu / Özsoy 2005
34 Dolunay 1941: 261-263, Özgüç 1946
35 Akok 1955.
36 Gülekli 1948.
37 Aydın / Emiroğlu / Türkoğlu / Özsoy 2005: 57.
38 Kurdaş 2004:172.
dönemden sonra tümülüs kazısı yapılmamıştır. Frig
dönemine ait mimari kalıntılar ve küçük eserler ise
zaman zaman inşaatlarda bulunmaya devam etmiştir:
1995-96 döneminde Hacı Bayram tepesi eteklerindeki
Ulus Çarşısı yeniden yapılırken bulunan Roma yolu
altında Frig tabakası da ortaya çıkmıştır39. Bu dönem
sonrasında Roma Hamamı kazı alanında düzenli kazılar
yine yapılmış olsa da yoğun kent dokusunun bulunduğu
diğer kısımlarda zaman zaman inşaat faaliyetleri sırasında
ulaşılan bulgular sonucu yapılan sondaj kazıları dışında
kapsamlı kazılar yapılamamıştır40. Frig dönemi kentinin
yapılaşmasının daha iyi anlaşılması için tarih içerisinde
ve halen yerleşim sürekliliği olan bu bölgede daha
kapsamlı arkeolojik çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Frig Dönemi Bulguları Işığında Kent Yerleşimi ve
Tümülüsler
Ankara’da Frig dönemi yerleşimine dair bulgular bize
kent yerleşim alanı ile tümülüslerin yerleri ve özellikleri
hakkında bilgi vermektedir.
Frig Dönemi Ankara (Ankyra) Kenti Yerleşim Alanı
Her ne kadar Bittel (1942–Özgüç 1946’da) ve Erzen
(1946/2010) gibi kimi tarihçiler Frig döneminde Ankara
kentinin bugünkü Ankara kalesinin olduğu tepeyi de
kapsayan bir alanda olduğunu savunmuş olsalar da,
Kale’de Frig dönemine ait bulguya rastlanamamış
olduğu için Frig dönemi yerleşim alanının Hacı Bayram
Camii tepesi ve eteklerinde-Çankırıkapı höyüğünü
de kapsayacak şekilde– yer aldığı genel olarak kabul
görmektedir. Çankırıkapı höyüğündeki Frig yerleşim
tabakalarındaki bulgular MÖ 1100-700 yılları arasında
tarihlenir; buradaki Frig evlerinin bir kısmının Roma
çağına kadar kesintisiz olarak kullanıldığı tespit
edilmiştir41.
1938 yılında Augustus ve Roma Tapınağı’nın güney
doğusunda yapılan kazıda Hacıbayram tepesinin doğal
kotunun mevcut kottan 6 -7 metre kadar aşağıda olduğu,
yer yüzeyinden 2.80-3.00 metre derinlikte başlayan saf
Frig yerleşmesinin -6.60 m. derinlikteki ana toprağa kadar
yaklaşık 4 m. devam ettiği tespit edilmiş; yerleşmede
yine Frig evleri ile İlk Frig ve Son Frig dönemlerine ait
bulgulara ulaşılmıştır42. Elimizdeki bulgulara göre, Frig
kenti yerleşim alanı, Augustus tapınağı höyüğünden
(Hacı Bayram tepesinden İsmetpaşa’ya giden yoldaki
39 Aydın / Emiroğlu / Türkoğlu / Özsoy 2005: 57, Ulus Şehir Çar-
şısı Kazısı, n.d.
40 Ulus bölgesindeki inşaatlar sırasında ortaya çıkan bulgulardan
hareketle 1999 ve 2007’de sondaj kazıları yapılmıştır (Kadıoğlu
/ Görkay / Mitchell 2011).
41 Özgüç 1946: 580.
42 Özgüç 1946: 575-76.
27
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Teodor Makridi 1925-26 Çankırıkapı kazısı, üç tümülüs kazısı (I:#6, II:#7, III:#9)
1931 Ulus –Ahiyakup sokağı, kanatlı erkek sfenks kabartması
Hamit Zübeyr Koşay 1932 AOÇ – Fidanlık Müdürlüğü bahçesi tümülüs kazısı (#19)
1934 Fidanlık Müdürlüğü kuzeydoğusunda Fidanlık grifonu
1937 Fidanlık Müdürlüğü alanında Fidanlık boğa kabartması
Remzi Oğuz Arık 1937 Çankırıkapı sondajı
Necati Dolunay 1938-41 Çankırıkapı kazısı
1939 Augustus tapınağı önü sondaj çalışması
19? Anıtevler mahallesi, Küçükevler, at kabartması
1941 Ankara kalesi batı yamacı, yarım grifon veya sfenks
Nezih Fıratlı, Tahsin
Özgüç, Mahmut Akok 1945-47 Anıtkabir tümülüsleri (#3, #4)
Mahmut Akok 1946 Ulus –Soğukkuyu kazısı
1940’lar Ankara Tren Garı çevresinde Frig küp mezarları
Raci Temizer 1947 Kale eteklerinde Eski Ermeni mezarlığı’nda Frig seramiği
Nurettin Can Gülekli 1947-8 İtfaiye meydanı Karyağdı Baba türbesi yanında Frig seramiği
1947-8 Hacıbayram – İsmetpaşa’ya giden yol sağında Frig seramiği
Mahmut Akok 1947 Dışkapı – Cebeci yolu yapımında Frig çanak çömleği
1959 Anıtevler – eski 3.cadde ile 17.sok. arası, Kibele kabartması
19 ? Bulunduğu yer bilinmeyen yarım aslan kabartması
1962-66 Türk Tarih Kurumu binası inşaatı, Frig çanak çömleği
1968 Etlik Kara Kuvvetleri alanında Grifonlu Kibele kabartması
1969 İstanbul yolu – AOÇ yolu kesişiminde Grifon kabartması
ODTÜ, Ekrem Akurgal 1967 Yalıncak kazısı, Frig tümülüslerinin durumları ve yenilerinin tespiti
Üç tümülüs kurtarma kazısı (I: #18, II: #13, III: #9)
ODTÜ, Anadolu
Medeniyetleri Müzesi 1986-88 İki kurtarma kazısı (#5, #6)
1995-96 Ulus Şehir Çarşısı temel kazısı Frig çanak çömleği
Levha 1 - Cumhuriyet döneminde frig dönemi kazı ve bulguları (Dolunay 1941, Özgüç 1946, Özgüç ve Akok 1947, Akok 1955,
Buluç 1986, Aydın / Emiroğlu / Türkoğlu / Özsoy, 2005; Tuna 2007) / Phrygian archaeological excavations and findings in the
republican period (Dolunay 1941, Özgüç 1946, Özgüç ve Akok 1947, Akok 1955, Buluç 1986, Aydın / Emiroğlu / Türkoğlu / Özsoy,
2005; Tuna 2007)
28
Ela ALANYALI ARAL
bulgu alanıyla) batı – güneybatıya doğru Çankırıkapı
höyüğünü, dönemin Soğukkuyu askeri cezaevi inşaat
sahasını, Dışkapı bulgu alanını ve Ulus Çarşısı’nı
kapsayacak şekilde yayılmaktaydı (Foto. 2). Türk
Tarih Kurumu binası temeli sırasında bulunan yapı
kalıntıları ve İtfaiye meydanı civarı ile dönemin Anadolu
Medeniyetleri Müzesi müdürü Raci Temizer’in43 tespit
43 Gülekli 1948.
ettiği eski Ermeni mezarlığındaki buluntuların alanını da
kapsayan kentin yerleşim sınırlarının kesin olarak tespiti
için daha çok veriye ihtiyaç vardır.
Ankara Frig dönemi yerleşmesinin özellikleri
belirsizliğini korumaktadır: Kentin bir surla çevrili olup
olmadığı konusunda Bittel44 Ankara Kalesi’nin bulunduğu
tepede (Göllüdağ ve Pazarlı’daki gibi) bir Frig dönemi
kalesi olduğu iddiasında bulunmuş, Özgüç (1946) de
Frig kenti Ankyra’nın surla çevrili olduğu fikrini, yine
(Karaoğlan, Hacılar ve Gâvurkale’deki) Anadolu Frig
kenti sur yapıları örnekleriyle ve Hacı Bayram kazısında
yer yer rastlanan iri ve düşük işlenmemiş taşların şehir
surundan düşmüş parçalar olabileceğini hatırlatarak
savunmuştur. Daha sonra 1990’lardan itibaren yapılan
kazı çalışmaları sonucu bulunan, Gordion’dakine benzer
kuleli ve geniş giriş kapısıyla surlarla çevrili Frig kenti
örneklerine katılan45 Kerkenes de göz önüne alındığında
bu iddianın geçerliliğini koruduğu düşünülebilir.
Kazılarda, Frig kenti yerleşim alanı içerisindeki evlere
ait duvar parçalarına rastlandıysa da, diğer bina türleri
hakkında net bir bilgi elde edilememiştir. Tankut vd.
(2006) Augustus tapınağının bulunduğu tepenin, Frig
döneminde Tanrıça Kibele’ye adanmış bir tapınma
yeri olabileceğini iddia ederler. Augustus Tapınağı’nın
aslında Men (Frig ay tanrısı) Tapınağı olduğu 1939’da
ortaya çıkarılmıştır46. Bunun yanısıra Ankara’nın farklı
yerlerinde bulunan Frig ortostatlarının ise, tek bir dini
yapıya ait olabileceği iddia edildiyse de bu iddiayı
destekleyecek yeterli bulgu yoktur.
44 Özgüç 1946.
45 Summers / Summers 2007.
46 Knecker / Schede, Boyana 2012:560.
Fotoğraf 2 - Ankara hava fotoğrafı üzerinde frig kenti bulgularının yeri ve tahmini yerleşim alanı
(hava fotoğrafı, kaynak: Google Earth) / Locations of phyrgian relics and possible settlement
area on ankara aerial photograph (aerial photograph, source: Google Earth)
Şekil 2 - ODTÜ Müze ve Arkeolojik Araştırmalar Merkezi’nin
1967’de oluşturduğu Tümülüs haritası (Tuna 2007) / Tumuli
map produced by METU Museum and Archeological Research
Center in 1967 (Tuna, 2007)
29
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Ortostatlar ve Tümülüs Yerleşimleri
Ankara’da kent içi ve çevresinde, 19. yüzyıl ortalarından
itibaren Frig dönemine ait bir dizi ortostat bulunduğu
biliniyor. Ankara, Gordion ve Kerkenes’te bulunan çok
sınırlı sayıda ortostatın yanında şimdiye kadar bulunan
oniki adet ortostatı ile Frig yerleşimleri arasında özel bir
yere sahiptir. Ankara ortostatları, boyut ve içerik olarak
Frig heykel / kabartma sanatının en değerli örneklerinden
gösterilmektedir.
Ortostatlarla ilgili kapsamlı çalışmasında Buluç (1986:
427) kabartmaların stil, malzeme (kızıl renkli Ankara
taşı), yönünden aynı, ölçü olarak da birbirlerine yakın
olduğunu; üzerlerinde farklı derinlik, en ve boyda kenetler
olduğunu ifade eder. Bu durum, Bittel, Güterbock47 gibi
araştırmacılara kabartmaların tek bir yapıya ait olduklarını
düşündürmüş, bu yapı için farklı yer önerileri yapılmıştır.
Ancak Buluç (1986), ortostatların tek bir yapıda değil,
tümülüs önü sunak alanlarında kullanıldığını savunur48.
Ekrem Akurgal’ın (1998 / 2014: 268) da desteklediği
bu teoriye göre kabartmalar tümülüs önü sunak / tören
yapılarına aittir; zira bir çoğu sonraki dönemlerde
(çeşme, mezar duvarları vb. olarak) tekrar kullanılmış
olsalar da, ağırlıkları ve taşıma zorluğu nedeniyle kent
içi ve çevresinde bu derece dağılmış olmalarındansa
yerlerinde kullanılmış olmaları daha büyük bir ihtimal
olarak görülmektedir.
Gerçekten de ortostatların buluntu yerleri izlendiğinde
çoğunun tümülüs alanlarıyla ilişkilendikleri görülür (Lev.
6): Ortostatlardan ikisi; Augustus Tapınağı’nın 200 m.
doğusunda Ahiyakup sokağı’nda ve dış kale duvarının batı
yamacında bulunan ortostatlar Frig kenti yerleşim alanı
içinde kalmaktadır. Bunların dışındakilerden Yalıncak
aslanı, ODTÜ’nün arazisi içinde olup 1962-64’de kazısı
yapılan ve halen bu müzede bir çok eserle sergilenen
Yalıncak Frig yerleşkesi bölgesinde; Etimesgut aslanı
ise son dönemlere kadar kolaylıkla algılanabilir olan
tümülüslerin bulunduğu49 Etimesgut’ta bulunmuştur.
Batı tümülüsleri ile ilişkili olarak Fidanlık grifonu ve
Fidanlık boğa kabartması50 Fidanlık tümülüsünün (19
nolu tümülüsün) doğusunda; Anıtevler mahallesi’nde
47 Özgüç 1946.
48 Buluç (1986) Makridi’nin kazdığı 7 nolu tümülüsün 20 metre
doğusunda bulduğu tören alanı ve 1987’de Gençlerbirliği tü-
mülüslerindeki kurtarma kazılarında ortaya çıkan kremasyon
alanları üzerinden tartışarak bu alanlar yapı içermese de, Mel-
link’in (2005) verdiği daha geç örneklerdeki tümülüs önü kapı
strüktürlü tören alanları geleneğininin öncülleri olabileceklerini
vurgular.
49 Buluç 1986
50 Buluç (1986: 425), bu iki kabartmanın bulunduğu kısımda
genişleyen bir yol kalıntısı da bulunduğundan bahseder.
bulunan iki kabartma ise batı tümülüslerinden 16 nolu
tümülüs yakınlarında konumlanmaktadır.
Kalaba aslanı ve Etlik’de Kara Kuvvetleri alanında
ve İstanbul yolu – AOÇ yolu kesişiminde bulunan
kabartmalar ise çok büyük ihtimalle Chantre’ın
(1898) kitabında belgelenmiş olan kuzey tümülüsleri
yakınlarındadır (Foto. 1, Lev. 6).
Ankara Tümülüsleri
Frig yerleşim kurgusunda kenti oluşturan öğeler ile
topoğrafik öğelerin arasında güçlü görsel bağlantılar
vardır. Ankara kenti çevresinin topoğrafik yapısı
incelendiğinde, Engürü ovasının doğu kısmında üç yönde
(kuzey, doğu ve güneyde) yükseltilerin batıda ovaya
doğru açılan bir çanak formu oluşturduğu görülür (Şek.
3). Frig kenti, oluşan çanak formunun ortasında yer alan
üç tepeden en alçak olanında –Hacı Bayram tepesinde ve
eteklerinde; tümülüsler ise kent merkezinden izlenecek
şekilde, kuzeyde ve batıda yer alan doğal yükseltiler
üzerinde konumlanmışlardı (Lev. 6).
Batı tümülüslerinin numaralandırılması 1910’da
Thomson’ın krokisi (Şek. 1) üzerinden devamla 1967’de
ODTÜ’deki çalışma grubunun tespit ettiği tümülüsleri
de kapsayan haritada görülmektedir (Şek. 2). 1967
yılında Ekrem Akurgal başkanlığında ODTÜ Müze ve
Arkeolojik Araştırmalar Merkezi’nin başlattığı Frig
Nekropolü Kurtarma Projesi’nde 1910’dan o döneme
kadar yok olan (1,2,3,4, ve 16 nolu) tümülüsler saptanmış
ve Thompson’ın (1910) haritasında bulunmayan dört
yeni tümülüs (17,18,19 ve 20 nolu tümülüsler51) daha
tespit edilmiştir (Şek. 2). Araştırmalarda, 1960’larda
7 nolu tümülüsün ve Beştepeler’deki 11,12,13,14 ve
15 nolu tümülüslerden dördünün yok olduğu ortaya
çıkmış52 ve bir dizi53 tümülüsün kazısı yapılmıştır54:
13 nolu (Beştepeler -ODTÜ Tümülüs II, n.d.), 18 nolu
tümülüsler (Beştepeler -ODTÜ Tümülüs I, n.d) ve
9 nolu Büyük Tümülüs’ten (daha önce Makridi’nin
başlattığı kazıda kısmen çöktüğü için ulaşılamayan)
oldukça zengin mezar bulguları çıkarılmıştır55. Büyük
Tümülüs’ün, Gordion’daki Kral Midas tümülüsü gibi bir
51 1967 yılında ODTÜ Frig Nekropolü Kurtarma Projesi
kapsamında 20 nolu tümülüs olarak belirlenmiş olan
Yenimahalle-Demetevler’deki Yumurtatepe’de 1986-87
yıllarında bir kurtarma çalışması başlatılmış; kazı ve teknik
araştırmalarda üst kısmında bulunan oval planlı mimari
kalıntılar ve bu yapı içerisindeki buluntular incelenerek bu
tepenin Frig tümülüsü olmadığı, burada Eski Tunç Çağı III
dönemine tarihlenen stratejik bir merkez bulunduğu sonucuna
varılmıştır (Akpolat ve Eser 2004: 68-69, Aydın vd. 2005: 42).
52 Tuna 2007: 102.
53 Kurdaş (2004:171) onbir adet olduğunu belirtir.
54 Kurdaş 2004: 171.
55 Kurdaş 2004: 177.
30
Ela ALANYALI ARAL
Levha 2 - Bugün varlığını sürdürmeyen Tümülüslerden Anıttepe Tümülüsleri: 1942 Ankara hava fotoğrafında ve Özgüç ve Akok’un
(1947, Fotoğraf 1) çizimlerinde 1, 2, 3, 4 nolu Tümülüslerin yerleri (hava fotoğrafı, kaynak: Harita Genel Komutanlığı) / Locations
of Tumuli 1, 2, 3, 4 on 1942 Ankara aerial photograph (aerial photograph, source: Harita Genel Komutanlığı) and in Özgüç and
Akok’s (1947, Photograph 1) Drawings
Şekil 3 - Ankara-topoğrafik öğeler ve frig kenti yerleşim alanı, güneybatıdan bakış (Sargın (ed.) ‘Ankara Kent Atlası’ (2012) için H.
Dörtdivanoğlu, U. Karakaya, E.Temizel Tarafından Üretilen ‘Ankara topoğrafyası ve akarsu yolları’ haritası baz alınmıştır. Dijital
model: N. Gür, B. Büyükkayacı) /Ankara-topographical elements and phrygian settlement area, view from south-west. (produced
upon ‘Ankara topography and stream routes’ map by H. Dörtdivanoğlu, U. Karakaya, E. Temizel in Güven Arif Sargın (ed.) ‘Ankara
Kent Atlası’, 2012. 3-D model: N. Gür, B. Büyükkayacı)
31
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Levha 3 - 1942 Ankara hava fotoğraflarında 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11, 12, 13, 14, 15 nolu Tümülüslerin görünümü
(hava fotoğrafı, kaynak: Harita Genel Komutanlığı) / Locations of phyrgian Tumuli 5, 6, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 14,
15 and 10 on 1942 Ankara aerial photograph (aerial photograph, source: Harita Genel Komutanlığı)
Levha 4 - 1959 tarihli 1/1000 ölçekli haritalarda 17,18 ve 5, 6, 7 nolu Tümülüsler (tümülüslerin yerleri yazar tarafından eklenmiştir) /
Tumuli no 17, 18 and 5, 6, 7 in 1959 1/1000 map (locations of tumuli have been indicated by the author)
32
Ela ALANYALI ARAL
Levha 5 - 1959 tarihli 1/1000 ölçekli haritada topoğrafik yapı üzerinde 10 nolu Tümülüs ve aynı bölgede gerçekleşen parselasyon
(tümülüsün yeri yazar tarafından eklenmiştir) / Tumuli no 10 on Topographical layout in 1959 1/1000 map, and land subdivisions
of the same area (locations of tumuli have been indicated by the author)
Levha 6 - 2015 Ankara hava fotoğraflarında batı tümülüslerinin ve orthostat bulgu yerleri ile olası kuzey tümülüslerinin alanı ve
Hacı Bayram tepesinden kuzeye doğru bakıldığında topoğrafyanın sınırlandırdığı görüş alanının modeli (Dijital model: N.Gür ve
B. Büyükkayacı; hava fotoğrafı, kaynak: Google Earth) / Locations of western tumuli, orthostats and possible northern tumuli
area on 2015 Ankara aerial photograph, and the digital model of the view from Hacı Bayram hill towards northern slope
-limited by the topographical layout (3-D model: N.Gür and B. Büyükkayacı; aerial photograph, source: Google Earth).
33
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
müze olarak içindeki buluntularla birlikte halka açılması
amaçlanmış olsa da, daha sonra bunun çok zor ve pahalı
olacağı kanısına varılmış ve mezar çelik bir kafesle
güçlendirilerek kapatılmıştır56.
1986-87 yıllarında ODTÜ, bu kez Ankara Anadolu
Medeniyetleri Müzesi ortaklığı ile 6 (eteğindeki
kremasyon alanında) ve 1960’larda düzlenmiş olduğu
tespit edilen 7 nolu tümülüslerde kurtarma kazıları
gerçekleştirmiş; 7 nolu tümülüste mezar odasına
ulaşılmıştır57. Batı tümülüslerinin bulunduğu alan, her ne
kadar kısmen Atatürk Orman Çiftliği arazisi içinde olsa
da, 1940’lardan itibaren Bahçelievler semtinin inşası ile
batı yönünde büyümeye başlayan kent lekesi içerisinde
kalmıştır (Foto. 3).
Frig kenti yerleşim alanı olarak Augustus tapınağı ve
Çankırıkapı kazılarında mezar bulunmadığı biliniyor,
ancak 1940’larda Ankara Tren Garı çevresinde bulunan
Frig küp mezarlarına göre bu alanın da Frig döneminde bir
nekropol olduğu iddiası gündeme gelmiştir: Bir yaklaşım,
burada bulunan zengin gömü nesnelerinin buradaki bir
tümülüse ait olduğudur58. Buna karşın Özgüç (1946) bu
alanın halka ait bir nekropol olduğunu, Friglerin küp
mezarda ölü gömme geleneğini örnekleyerek iddia eder.
56 Kurdaş 2004: 177.
57 Tuna 2007.
58 Tuna 2007; Phrygian Necropolis n.d.
Ankara Kenti Harita ve Hava Fotoğraflarında Frig
Tümülüsleri
Ankara’da yeri tespit edilip bir çoğu bilimsel
araştırmalarla belgelenen batı tümülüslerinin topoğrafya
üzerindeki özgün yerleşim ve form özellikleri, özellikle
1960’larda hızlanan kentleşmenin etkileri ile tahribata
uğramıştır. Bu dönem öncesi hava fotoğrafları ve
haritaları araştırıldığında ise batı tümülüslerinin detaylı
olarak okunabildiği görülür. Bu belgelerde tümülüs
yerleşimlerinin, Thompson krokisinde (Şek. 1) görüldüğü
gibi doğal yükseltiler ve dereler-su yolları ile ilişkili
konumları belirginleşmektedir.
1942’de çekilmiş olan hava fotoğraflarında, kentin henüz
oluşmaya başlayan Bahçelievler mahallesi yerleşim
alanı dışında doğal haliyle görülen alanda topoğrafik
verilerle birlikte tümülüslerin konumları ve formları
okunmaktadır. Anıtkabir inşaatının henüz başlamadığı
Anıttepe’nin hava fotoğrafı, Mahmut Akok’un 1945
yılı yayınındaki çizimiyle59 karşılaştırıldığında dört
tümülüsün yerleşimi, o dönemde açıktan akan ancak
daha sonraki dönemlerde Fevzi Çakmak caddesi altında
kalan Kirazlıdere ile birlikte görülmektedir (Lev. 2).
Yine 1942 hava fotoğraflarında, bugün varlığını sürdüren
59 Mahmut Akok (1945-47) Anıtkabir tümülüslerindeki kazıyı an-
latan çalışmasında Ankara şehir imar planından alınmış harita
üzerinde çalıştığı için göstermediyse de Kirazlıdere 1960’ların
sonuna kadar açıktan akarak Ankara Çayı’na katılmaktaydı
(Tamur 2012: 148).
Fotoğraf 3 - 2016 Ankara hava fotoğrafı üzerinde batı Tümülüslerinin yerleri (hava fotoğrafı, kaynak: Google Earth) /Locations
western Tumuli on 2016 Ankara aerial photograph (aerial photograph, source: Google Earth)
34
Ela ALANYALI ARAL
9 nolu (ODTÜ II – Büyük) tümülüs ve üzerine daha o
dönemde havuz yapılmış olsa da formunu koruyan 5 nolu
tümülüsün yanısıra, bugün tahrip olmuş ama o dönemde
varlığını koruyan (ODTÜ ve Buluç’un 1987’de kurtarma
kazısı yaptığı) 6 ve 7 nolu tümülüslerle 9 nolu tümülüsün
kuzeyinde yer alan, üzerinde yol ve bir yapı olan 8 nolu
tümülüs izlenebilmektedir ( Foto. 4). O dönemde kısmen
(güneyden 5 nolu tümülüs yakınlarına kadar) inşa edilmiş
olan bugünkü Konya yolu, doğusunda belirginleşen
dere yatağı görüntüsü veren topoğrafik oluşum -
Cevizlidere’nin kuzeyde Ankara Çayı’na doğru akan
kısmı- boyunca kuzeyden güneye sıralanan 7, 6, 5, 10 ve
16 nolu tümülüslerin yerleşimleriyle izlenebilmektedir
(Foto. 5). 1942 hava fotoğrafları henüz o dönemde
üzerindeki yol ve yapılaşmalarla tahrip edilmiş olanlar
ile özgün veya bugünkü hallerine göre çok daha az
değişmiş olan tümülüslerin formları ve üzerlerindeki
açmalar hakkında bilgi sunmaktadır (Lev. 3).
1942 hava fotoğraflarında izlediğimiz topoğrafya -
tümülüs yerleşimleri ilişkisini, 1953 tarihli 1/5000 ölçekli
harita üzerinde de eşyükselti eğrilerini, dere yataklarını
ve su izlerini takip ederek izlemek mümkündür (Şek. 4).
Bu haritaya göre batı tümülüsleri Ankara topoğrafyasının
güney yükseltilerinden başlayıp Engürü ovasında Ankara
Çayı’na yönlenen vadiler ve su yollarını izleyen sırtlar
üzerinde kümeleşmiş ve sıralanmışlardı: 17 ve 18 nolu
tümülüsler Söğütözü deresini, 11-15 nolu tümülüsler
batılarındaki Söğütözü deresi ile, doğularında Ankara
çayına yönlenen dereleri; 16, 10, 9, 8 ve 7,6,5 nolu
tümülüsler de Cevizlidere’nin Ankara çayına yönlenen
kısmını takiben yükselen sırtlarda konumlanmışlardı.
1953 haritasında belirtildiğine göre 8 nolu tümülüs
üzerindeki yapı ‘amele koğuşu’dur.
Aynı bölgenin 1:20000 ölçekli 1957 haritasına
baktığımızda Anıtkabir’in batısında ise Kirazlıdere’nin
Yedek Subay Okulu’na kadar halen açıktan aktığını
görülmektedir. Atatürk Orman Çiftliği alanındaki
Fidanlık Müdürlüğü’nde Karadeniz havuzu altında
kalarak 1937’de yok olan 19 nolu ve Anıtkabir’in yapımı
sırasında 1945-47’de yok olan 1, 2, 3 ve 4 nolu tümülüsler
dışında varlığını koruyan tümülüsler ile o dönemde henüz
tespit edilmemiş olan 17 ve 18 nolu tümülüslerin de
1957 haritasında yükseltileriyle kendilerini okuttukları
görülmektedir60.
60 1957 haritasında Büyük Tümülüs (9 nolu tümülüs) nirengi
noktası olarak, 10,11,12,13,14,15 ve 17,18 nolu tümülüsler ise
höyük gösterimiyle ifade edilmiştir. Höyük, ‘tarih boyunca çe-
şitli sebeplerle yıkılan yerleşme yerlerinde yıkıntıların üst üste
yığılmasıyla oluşan ve çok kez içinde yapıt kalıntılarının gö-
mülü bulunduğu yayvan tepe’ olarak tanımlanır (TDK Bilim ve
Sanat Terimleri Ana Sözlüğü, http://www.tdk.gov.tr/, Erişim
tarihi: 2.5.2017).
1959 yılında yapılmış olan 1/1000 ölçekli haritalarda ise
hem tümülüslerin form ve yüksekliklerine ait bilgileri
(Lev. 4) kesin olarak görmek; hem de bu dönemden sonra
gerçekleşen, bugün tümülüslerin kısmen üzerinde, kısmen
eteklerinde yayılan yapılaşmaların plan kararlarını (Lev.
5) izleyebilmek mümkündür.
Fotoğraf 4 - 1942 Ankara hava fotoğrafında 5, 6, 7, 8, 9 ve
19 nolu Tümülüsler (hava fotoğrafı, kaynak: Harita Genel
Komutanlığı) / Locations of phyrgian Tumuli 5, 6, 7, 8, 9, 19
on 1942 Ankara aerial photograph (aerial photograph, source:
Harita Genel Komutanlığı)
Fotoğraf 5 - 1942 Ankara hava fotoğrafında kuzey-güney
doğrultusunda uzanan Konya Yolu hattının batısında 7, 6, 5, ile
doğusunda 10 ve 16 nolu Tümülüslerle daha doğuda Anıttepe
Tümuülüslerinin yerleri (hava fotoğrafı, kaynak: Harita Genel
Komutanlığı) / Locations of Phyrgian Tumuli no 7, 6, 5 on the
west and 10, 16 on the east of Konya road on 1942 Ankara
Aerial photograph (aerial photograph, source: Harita Genel
Komutanlığı)
35
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Benzer bir yaklaşımla ve 1942 hava fotoğrafında
bulgulanan tümülüslerin yerlerinden hareketle 1839
yılında Prusya subayı von Vincke tarafından yapılmış olan
ve kent yerleşim alanını yakın çevresindeki topoğrafik
yapıyla birlikte gösteren haritayı incelediğimizde ise
yerleşim alanının güneybatısında kalan Anıttepe ve
üzerindeki 1,2,3 ve 4 nolu tümülüsler göze çarpmaktadır
(Şek. 5-6). Diğer batı tümülüsleri ise bu haritanın
kapsamı dışında kalmıştır.
Topoğrafya ve Kent Öğeleri̇–Kayıp Tümülüslerin
Olası Yerleri
Frig kentini oluşturan öğeler ile topoğrafik öğelerin
ilişkisine bakıldığında, arada güçlü bir görsel kurgu
bulunduğu görülmektedir: Hacı Bayram tepesi,
bugünkü kotundan 6-7 m. kadar daha alçak olmakla
birlikte görsel olarak batıdaki Engürü ovasına ve çevre
yükseltilerin eteklerine hakimdi; dolayısıyla batıda
ovaya doğru yayılmış tümülüsler ve kuzeyde Etlik
eteklerinde olması muhtemel tümülüsler kentten net bir
şekilde algılanıyordu. Tankut, Buluç ve Tuna’nın (2006:
32) da belirttiği gibi, tümülüsler doğal sırtlar üzerine
uzaklardan görülebilecek şekilde yerleştirilmiş anıtlar;
dönemin güç ve dinsel simgeleriydi. Buna karşın pek
çoğu Cumhuriyet dönemindeki kentleşme süreçleri
içerisinde imar arsası olarak değiştirilmek istenmiş;
1972’de tescillenmiş61 olmalarına rağmen tahrip
edilmiş, ayakta kalanlar da ancak yerlerine yapılmak
istenen yapı ve düzenlemeler için yapılan başvuruların
defalarca reddi ile varlıklarını sürdürebilmişlerdir.
Buluç, 1991 yılında 9 nolu Büyük Tümülüs ile ilgili
bir başvuruya cevaben yazdığı yazısında62, ‘Mısır’daki
piramitler Mısır’lılar için ne denli önemli ise, bu tarihi
mezar tepeleri de Ankara ve dolayısıyla Türkiye için
61 TC Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Gayrımenkul Eski Eserler
ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 6691nolu ve 14.10.1972 tarihli
kararına göre Ankara’daki oniki adet tümülüs tescillenmiştir.
Bunlar arasında Beştepeler (11-15 nolu tümülüsler), 17 -18
nolu, ve 5 -6 -7 nolu nolu tümülüsler ile sonradan tümülüs ol-
madığı tespit edilen 20 nolu Yumurtatepe ile İvedik Köyü gü-
neydoğusunda kalan İvedik Sivrisi vardır.
62 Sevim Buluç’un ODTÜ Müze Müdürü ve Tarih Bölümü Öğre-
tim Üyesi olarak yazdığı Ankara, Orta Doğu Teknik Üniversi-
tesi TB/91/187 nolu ve 11 Kasım 1991 tarihli yazı.
Şekil 4 - 1953 Ankara haritası üzerinde batı Tümülüsleri alanında topoğrafik yapı; dereler ve su yolları ile Tümülüslerin ilişkileri
(dereler ve su yolları ile tümülüsler yazar tarafından eklenmiştir) /Relationships between topographical form, streams and Tumuli in
the western phyrgian Tumuli Area in 1953 Ankara map (streams and tumuli have been indicated by the author)
36
Ela ALANYALI ARAL
o denli önemlidir’ ifadesi ile çoğu bilgisizce tahrip
edilmiş olan bu anıtlara gereken önemin verilmesi
gerektiğini belirtir.
Batı tümülüsleri doğuda yer alan kentten izlenecek şekilde ve
su yollarıyla ilişkili konumlanmıştı. Hacı Bayram Camii ve
Augustus tapınağının altında bulunduğu tahmin edilen dini
yapının da Frig kenti görsel kurgusunun bir diğer parçasını
oluşturduğu düşünülebilir. Bugün bu kurgunun çoğu öğesi
tahrip olmuş olsa da, geride kalan tümülüslerden
ve bunların konumlanmış olduğu sırtlardan Frig
kenti yerleşim alanına doğru baktığımızda görsel
ilişkiler net olarak ortaya çıkmaktadır (Foto. 14).
O dönemdeki Frig kent merkezi ile doğal sırtlar
üzerindeki bu tümülüslerin bir kısmını kapsayan
alanın üç boyutlu ifadesi ve doğal topoğrafik yapı
ile tümülüsün formunu kapsayan kesitleri de görsel
ilişkiyi açıklamaktadır (Lev. 7).
Kuzey tümülüsleri de, Chantre’ın (1898)
anlatımından anlaşıldığı üzere, benzer bir şekilde
kentten; Hacı Bayram tepesi ve eteklerinden
rahatlıkla izlenebiliyordu. Bu bağlamda Frig
kentinin bugün kaybolmuş on bir adet kuzey
tümülüsünün izleri, İstanbul yolu boyunca yükselen
sırtlarda Kalaba’ya kadar aranabilir. Kalaba, görsel
ilişkinin kurulabildiği en doğudaki sınırdır (Lev.6).
Perrot’nun 1860 yılında ‘Kalaba aslanı’nı bulduğu
Kalaba Köyü mevkii, Buluç’un (1986) ortaya
attığı ve Akurgal’ın (2014) da desteklediği Ankara
ortostatlarının tümülüslerin önündeki kapı strüktürlü
tören alanlarına ait oldukları savı kabul edilirse,
kuzey tümülüslerinden birinin yeri olarak görülebilir.
Diğer tümülüslerin izini ise, kentleşmenin bu
alanda henüz başladığı ancak yayılmadığı 1953
yılı haritası üzerinden sürmek mümkündür (Şek.
7): Bu haritada Yenimahalle girişi – Etlik civarında
görülen bir dizi tepenin form özellikleri ve alanda
bulunan Kurtinibağları Deresi, Ankara - Çubuk
Çayı ve diğer su yollarıyla ilişkili olarak konumları,
tümülüs olabileceklerini düşündürmektedir. 1957
haritasında Yenimahalle girişinde görülen, bu
çalışmada G harfi ile ifade edilen tepe nirengi
noktası olarak, onun doğusundaki C ve F
tepecikleri höyük olarak gösterilmiştir. D tepeciği,
gösterim ve büyüklük olarak Batı tümülüslerinden
Beştepeler’de bulunan 11, 12, 13 nolu tümülüslerle
aynıdır. Frig tümülüslerinin Gordion gibi diğer Frig
kentlerinde dereler ve su yollarıyla olan ilişkileri
düşünüldüğünde batı tümülüslerinde olduğu gibi
muhtemel kuzey tümülüslerini barındıran bu alanda
da benzer bir yerleşim prensibi göze çarpmaktadır:
1942 hava fotoğrafında, bugün üzeri yolla kapatılmış
olan Kurtinibağları Deresi yatağının batısında, E, F
ve G; doğu kıyısında D ile kuzey doğusunda ise C,
B, A tepecikleri görülebilmektedir (Foto. 6).
Bu tepelerin Frig kenti yerleşim alanı ile güçlü görsel
ilişkileri yanında güneylerinden akan Ankara - Çubuk
Çayı ve çayın diğer tarafında daha doğuda bulunan
Grifonlu Kibele ortostatı da göz önüne alınırsa;
yerleştikleri alanlara, çevreyle ve diğer tümülüslerle
ilişkilenme şekillerine ve form özelliklerine göre Frig
tümülüsleri olabilecekleri söylenebilir. D tepeciğinden
Şekil 5 - 1839 von Vincke haritasında Tümülüs gösterimleri (alan ve
tümülüs yerlerinin gösterimi yazar tarafından eklenmiştir) / Tumuli in 1839
von Vincke map (the areas and the locations of tumuli are indicated by the
author)
Şekil 6 - 1839 von Vincke haritasında Tümülüs yerleri ve betimleyici öğeler
(yer ve öğe isimleri yazar tarafından eklenmiştir) / Tumuli and defining
elements in 1839 von Vincke map (the names of locations and geographical
elements are indicated by the author)
37
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Şekil 7 - 1942 yılı hava fotoğrafı ve 1953 yılı Ankara 1/5000 ölçekli haritası üzerinde Frig Kenti yerleşim alanı, buluntu yerleri
ve kuzey Tümülüslerinin olası yerleri (hava fotoğrafı ve harita üzerine yazar tarafından eklenmiştir) / Phyrgian city settlement
area, locations of relics and probable northern Tumuli on 1942 aerial photograph and 1953 1/5000 map (indicated on the aerial
photograph and map by the author)
Fotoğraf 6 - 1942 hava fotoğrafında Yenimahalle -Etlik’te Tümülüs görünümü veren tepecikler (hava
fotoğrafı, kaynak: Harita Genel Komutanlığı) / Small hills in Yenimahalle -Etlik which appear to be
Tumuli on 1942 Ankara aerial photograph (aerial photograph, source: Harita Genel Komutanlığı).
38
Ela ALANYALI ARAL
güney doğuya doğru Frig kenti alanı ve Hacı Bayram
tepesinden geçen kesit de, 10 nolu batı tümülüsü veya
Anıttepe ile Hacı Bayram tepesini kapsayan kesitlerle
benzerlik göstermektedir (Lev. 7).
Ankara kentini 1942 hava fotoğrafarından yüz yıl
kadar önce topoğrafik öğeleriyle birlikte detaylı olarak
betimleyen 1839 yılı von Vincke haritası incelendiğinde
ise, kuzey yamaçlarda üç tepeciğin Anıttepe
tümülüsleriyle benzer gösterimlerle ifade edildiği
görülür: Etlik’de Akköprü’nün hemen kuzeybatısında,
Kurtinibağları Deresi’nin batısında F ve doğusunda
D tepeciklerinin oldukları yerlerde; bir diğeri ise
daha doğuda Kalaba yakınlarında, Çubuk çayının
batısında kalan yükseltinin batı eğimlerinde olmak
üzere üç tümülüs yeri bu haritada gösterilmiştir.
Von Vincke haritası, bu üç kuzey tümülüsü yanısıra,
bugün Ankara Tren Garı’nın bulunduğu düz
alanda da Ankara’ya demiryolu gelmeden önce bir
tümülüs olduğu iddiasını63 benzer bir gösterimle
doğrulamaktadır (Şek. 5-6). Buradaki tümülüs
gösterimi, Anıttepe’nin doğu kıyısından akan bir
derenin İncesu ile birleştiği alanın ve 1892’den
itibaren demiryolu hattının ve 2016’da açılan yeni
Gar binasının hemen güneydoğusunda, günümüzdeki
Celal Bayar Bulvarı üzerinde kalmaktadır.
Bugüne kadar kuzey tümülüsleri alanındaki kentleşme
1950’lerin sonuna kadar izlenebilen tepeciklerin pek
çoğunu (D, F ve G tepeciklerini) yok etmiş, son bir
kaç sene içerisinde A, B, C tepeciklerini barındıran
alanda başlayan inşaat; günümüze kadar büyük oranda
yapılaşmadan varlığını sürdürebilmiş bu alanın da büyük
kısmını kaplamıştır. Alandaki C tepeciği, içerisinde bir
askeri sığınak barındırmakla birlikte, topoğrafik yapı
üzerindeki konumu ve önceki dönem harita ve hava
fotoğraflarında belgelenmiş olan yakınındaki diğer
tepeciklerle birlikte düşünüldüğünde, tarih içerisinde
63 Tuna 2007; Phrygian Necropolis n.d.
kazılıp tahrip edilmiş bir Frig tümülüsü olabileceğini
düşündürmektedir (Foto. 12). Günümüzde inşaat alanı
olan bu alan ve çevresinin, büyük olasılıkla barındığı
ve Ankara kent tarihinin en eski öğelerinin bir kısmını
kapsayan değerlerin ortaya çıkarılması için, güncel
tekniklerle detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir.
Günümüz Kentinde Batı Tümülüsleri
Frig dönemi Ankara’sına ait bulgular; yerleşim alanı ve
tümülüs kazılarında bulunan objelerle kent içerisinde
bulunmuş olan ortostatlar, Anadolu Medeniyetleri ve
ODTÜ müzelerinde sergilenmektedir. Bununla birlikte
kentteki Frig dönemi yapı izleri ve tümülüslerin ise
çoğunlukla korunamadığı ve kentin kültürel kimliğinde
yerini bulamadığı görülmektedir. Her ne kadar
günümüzde Roma hamamı kazı alanı ve Augustus
tapınağı içerisinde Frig izleri bulunduğu bilinse de, diğer
bulgu alanları kent dokusu altında kalmıştır. Günümüz
kentinde Frig döneminin en görünür izlerinin geriye
kalan bir kaç tümülüs olduğu söylenebilir.
Bugün, on dokuz batı tümülüsünden sadece dört adedinin;
batı tümülüsleri arasından 5, 8, 9 ve 10 nolu tümülüslerin
formu, çoğunlukla imgesel özgünlüklerini kaybetmiş
olarak, kentte okunabilmektedir. Bunlar arasında,
Gençlerbirliği Spor Klubü tesislerine tahsisli AOÇ arazisi
içerisinde yer alan ve 1972’de Ankara kenti kültür varlığı
olarak tescillenmiş olan64 5 nolu tümülüsün, 1987-88
yıllarında ODTÜ Müzesi tarafından kazıldıktan sonra 2000
yılında çevresi için tehlike arz etmesi sebebiyle tescilinin
kaldırıldığı ve tamamen yıkıldığı ortaya çıkmaktadır65. 1942
64 T.C. Kültür Bakanlığı Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar
Yüksek Kurulu’nun 6691 sayılı ve 14.1.1972 tarihli kararı ile
211 kayıt numarası ile tescillenmiştir.
65 Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Mü-
dürlüğü’ne cevaben Kurul Üyesi Dr. Hatçe Baltacıoğu, Mü-
dür Gökçe Günel ve Arkeolog Selma Kaya’nın yazdıkları
12.9.2000/2075 sayılı raporda o dönemde 1/3’ü ayakta kalmış
olan ve hiç bir şekilde tümülüs silueti göstermeyen tümülüsün
Levha 7 - Ankara Topoğrafik Formunun kısmi modeli (batıdan görünüş) ve Hacı Bayram tepesinden geçen kesitler (Dijital model:
Y. Koparıcı) / Partial 3-D model of Ankara’s topographical form (as seen from west) and sections passing through Hacı Bayram
mound (3-D model: Y. Koparıcı)
39
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
hava fotoğrafında üzerinde havuz ve çevre düzenlemesiyle
görülen (Foto. 4) bu tümülüsün yerine, bugün de
gördüğümüz, formunu tekrar eder şekilde oluşturulmuş bir
tepe ve üzerinde bir yapı inşa edilmiştir (Foto. 7).
5 nolu tümülüsün güneybatısında, Beşevler - AOÇ
yolunun hemen güneyinde kalan 9 ve Konya –Samsun
yolunun batısında kalan 10 nolu tümülüsler ise eteklerine
taşan yoğun yerleşim dokusu ve otoyolların etkisiyle
tahrip olmuş bir durumda varlıklarını sürdürmektedirler66
(Foto. 8-10). 9 nolu tümülüsün kuzeyinde, Ankara
Binicilik İhtisas Kulübü alanında kalan 8 nolu tümülüsün
ise, henüz 1942 hava fotoğraflarında dahi üzerinden geçen
yolla görünmekle birlikte (Foto. 4), tepesini çevreleyen
ağaç dokusu ve dairesel yükseltisi ile bugün zorlukla
ayırt edilebildiği görülmektedir. Bu alandaki su yolu, iki
ayrı topoğrafik yükselti üzerinde konumlanmış olan 8
nolu tümülüs ile bugün üzerinde Karadeniz havuzu olan
19 nolu tümülüsün yerleştiği tepe arasında halen varlığını
sürdüren sazlıklarla (Şek. 4) gözlemlenebilmektedir.
Günümüzde Tümülüslerde Kullanımlar
Günümüzde her ne kadar topoğrafyanın getirdiği görsel
ilişkiler yapılaşma ile zedelenmişse de tümülüsler ve
tümülüslerin yerleşim yerlerinin hâlâ görsel olarak
çevreye hakim noktalar olduğu gözlemlenmektedir (Foto.
13-14). Bu özellikleriyle halen kentlilerin çoğunlukla
rekreaktif amaçlı olan kullanımları barındırmaktadırlar.
Bugün kentte görebildiğimiz tümülüs formularından ikisi
(5 ve 8 nolu tümülüsler) üzerlerindeki bina ve yollarla
kente katkı sunamaz hale gelmişken diğer ikisi ise, hiç
bir bilgilendirme yapılmaksızın kent dokusu içinde
kentlilerin kullanımındadır. 9 nolu Büyük Tümülüs,
eteklerinden geçen Beşevler-AOÇ yolu ve kısmen üstüne
taşmış olan konut dokusuna rağmen hâlâ yüksek bir tepe
olarak okunduğu (Foto. 8-9) ve erişime açık olduğu için
kentlilerce çeşitli kullanımlarla değerlendirilmektedir.
Tepenin, güzel havalarda manzara seyir terası olarak
olarak kullanıldığı, üzerinde zaman zaman piknik
yapılması yanında kış aylarında kızak kayılması gibi
kullanımları da barındırdığı gözlemlenmiştir.
‘özelliğini yitirmesi nedeniyle, tescil kaydının kaldırılmasının,
tehlike arz eden kısımlarının düzenlenerek, tümülüsün yerinin
kaybedilmeden çevre düzenlemesine gidilmesinin, eskiyi genç
kuşaklara anlatma açısından tümülüsün tarihçesini bildirir bir
levha konulmasının uygun olacağı’ belirtilmiştir. Anadolu
Medeniyetleri Müzesi tarafından tümülüsün kazısı yapıldıktan
ve bulgular müze bünyesine alındıktan sonra, yeni bir tepecik
oluşturulmuştur.
66 Özellikle 10 nolu tümülüs üzerinde inşaat izni alınabilmesi
için pek çok kez resmi başvuru yapılmış, dönemin Koruma
Kurulu’nun çabaları sonucunda tümülüs özgün haliyle
korunabilmiştir.
Fotoğraf 7 - Günümüzde 5 nolu Tümülüsün yerindeki
yapılaşma-batısından (fotoğraf yazar tarafından Mart
2013’de çekilmiştir) / Building on Tumulus 5 area–from west
(photograph taken by the author in March 2013)
Fotoğraf 8 - 9 nolu Tümülüsün (Büyük Tümülüs) kuzeyinden
geçen Beşevler-AOÇ yolu üzerinden görünüşü (fotoğraf yazar
tarafından Ağustos 2013‘de çekilmiştir) / Tumulus 9 from
Beşevler-AOÇ Road on its Northern Edge (photograph taken
by the author in August 2013)
Fotoğraf 9 - Doğu etekleri üzerine taşmış olan kentsel dokudan
9 nolu tümülüsün görünüşü (fotoğraf yazar tarafından Ağustos
2013’de çekilmiştir) / Tumulus 9 from the Urban tissue on its
Eastern Skirts (photograph taken by the author in August 2013)
Fotoğraf 10 - Günümüzde 10 nolu Tümülüsün Doğusundan
geçen Konya-Samsun yolundan görünüşü (fotoğraf yazar
tarafından Aralık 2015’de çekilmiştir) / Tumulus 10 from the
road on its eastern skirts (photograph taken by the author in
August 2015)
40
Ela ALANYALI ARAL
10 nolu tümülüsün de, bugün çevresi sınırlandırılarak
erişimi kısmen engellenmiş olsa da, benzer kullanımlar
sergilediği geçmiş yıllardaki gözlemlerde görülmüştür:
İşlek Konya-Samsun yolu yanında görünürlüğü,
dolayısıyla bilinirliği daha yüksek olan ve kapsamlı bir
kent manzarası sunan bu tümülüs üzerinde, 2000’li yılların
başına kadar pek çok kez piknik yapıldığı, çocukların
uçurtma uçurduğu gözlemlenmiştir. Bu tümülüs, rekreaktif
kullanımların yanında, batısındaki konut dokusu ile
yol arasında kalan bir boşluk olarak (Lev.5), kentlilerin
kullanımları ile oluşan kestirme yolları da barındırıyordu.
Bugün bu yolların bir kısmı Belediye tarafından sert zemin
malzemeleri ile kaplanıp kentlilere sunulmuş, bir kısmı ise
girişi sınırlandırılmış alanda kalmıştır (Foto.11). Bu alana
yine de zaman zaman girildiği ve rekreaktif amaçlı seyir
terası olarak kullanıldığı gözlemlenmektedir.
Tümülüsler üzerinde kendiliğinden gelişen kullanımlar
kentlilerin bu tür rekreasyon alanlarına duydukları ihtiyacı
göstermektedir. Ancak daha önemlisi, kullanım şekilleri bu
özgün formun ve sunduğu görselliğin nasıl sahiplenildiğini;
yani kentlilerin mekânla kurdukları bağları ortaya koymak
anlamında değerlidirler. Bu tür kullanım alışkanlıklarının
tespiti, tümülüslerin geleceğinde benzer kullanımların
sürdürülerek mekânla kurulan bağların kent belleğinde
kalıcı olabilmesini mümkün kılmak adına değerlidirler.
Sonuç: Bulgular ve Frig Döneminin Ankara Kenti
Geleceğinde Yeri
Bu çalışmada, Ankara’da Frig kenti öğelerinden bugün
kimi yok olmuş, kimi ise kent peyzajı içerisinde
varlığını sürdüren tümülüslerin günümüz kentinde
konumları belirlenmiş; 1839 yılına kadar ulaşılabilen
gösterimleri ve görünümleri dönemsel haritalar ile hava
fotoğrafları üzerinden tespit edilmiş, kentleşme süreçleri
içerisinde geçirdikleri dönüşümler saptanmıştır. Bu
belgeleme çalışması, hem bu öğelerin kent peyzajından
neredeyse silinmesiyle nelerin kaybedildiğini, hem de
topoğrafyayla birlikte sundukları özel kurgunun tekrar
kente sunulabilmesinin ne denli önemli olduğunu ortaya
koyar.
Anadolu’da Frig kültürünün tümülüslerle birlikte
kurgulanan özgün kent yerleşiminin üç örneğinden biri
olan Ankara kentinin, günümüzde bu dönemi kimliğine
yansıtamadığı görülmektedir. Kentte bir kaç tümülüsün
form algısı süregelse de, varlıkları ne tarihi değerlerini,
ne de sahip oldukları görsel ilişkileri kent bütününe
Fotoğraf 11 - 10 nolu Tümülüs üzerinde yaya yolları (fotoğraf
yazar tarafından Ağustos 2013’de çekilmiştir) / Pedestrian
routes on Tumulus 10 (photograph taken by the author in
August 2013)
Fotoğraf 12 - Etlik’teki C tepeciğinin güneydoğusundaki
ivedik caddesinden, başlatılmış olan inşaat alanı ile görünüşü
(fotoğraf yazar tarafından Aralık 2015’de çekilmiştir) / The hill
C in Etlik seen within the recent construction site from İvedik
street on its southeast (photograph taken by the author in
December 2015)
Fotoğraf 13 - 9 nolu büyük tümülüs üzerinde kullanım izleri
(fotoğraf yazar tarafından Ağustos 2013’de çekilmiştir) /
Traces of use on Tumulus 9 (photograph taken by the author
in August 2013)
Fotoğraf 14 - 5,6,7 nolu tümülüslerin bulunduğu Sırttan Hacı
Bayram Tepesi’ne doğru görünüş (fotoğraf yazar tarafından
Mart 2013’de çekilmiştir) / Vista from the hill Tumulus 5, 6 and
7 were placed (photograph taken by the author in March 2013)
41
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
aktarabilmekte; tarihsel görsel kurgu kullanıcıları için
bile bilinmeyen bir değer olarak kalmaktadır.
Ankara Kentinin Gelecek Senaryolarında Frig
Dönemi’ne Dair...
Tankut, Buluç ve Tuna (2006: 21), 21. yüzyıl kentinin
tartışılmaz hedefleri arasında saydıkları insanlık
tarihini izleyebilmek, kent yaşamını zenginleştirmek
ve toplumsal kimliği güçlendirmek için arkeolojik
alanların kent içinde edilgen alanlar olmaktan
çıkarılarak dinamik verilere çevrilmesi gerektiğini
vurgular ve Ankara kenti özelinde, kentin gelişmesi
ile arkeolojik çevrenin korunması iki ayrı süreç
olarak ele alındığından henüz arkeolojik verilerin kent
kimliğinde yer almadığını belirtirler.
Frig dönemi izleri, kent tarihinin önemli bir döneminin
kanıtları olarak hak ettikleri önemin günümüz kent
yaşamında gerektiği şekilde vurgulanabilmesi için,
kentteki tüm arkeolojik veriler gibi öncelikle hızlı ve
baskın yapılaşma etkisine karşın kapsamlı olarak ele
alınmalılardır. Bu bağlamda Frig kentini ve daha sonraki
dönemlerden günümüze değin kent katmanlarını
barındıran tarihi merkezde yapılacak inşaat
faaliyetlerinin en aza indirgenmesi ve alanın tarihsel
değerlerinin ön plana çıkartılması gerekmektedir.
Kentte varlığını sürdüren tümülüsler öncelikle
korunmalı, üzerlerindeki yapılaşma etkilerinin
azaltılması hedeflenmelidir. Yok olmuş veya zarar
görmüş olan tümülüslerin dahi bugünkü teknolojiler
ve eldeki verilerle kente yeniden kazandırılmaları
mümkün olabilir. Ankara tümülüslerinin uzaklardan
izlenmek üzere su yolları ile ilişkili doğal yükseltilerde
konumlanmış anıtlar oldukları göz önünde tutularak
bu kurgunun kentte okutulması amaç olmalıdır.
Tümülüslerin Anadolu’ya ve kentin coğrafyasına
özgü kurguları ve tarihi değerleri kent bütününe
ve kentlilere aktarılabilmelidir. Günümüz Ankara
kentinde varlığını sürdüren tümülüslerden ikisi (8 ve
10 nolu tümülüsler) bugüne kadar kazılmamıştır. Bu
tümülüslerin üzerindeki yol ve yapıların kaldırılarak
topoğrafik oluşumun vurgulanması ve formlarının
kentte algısının arttırılması yanında daha önce
hem 1926’da Makridi, hem de 1980’lerde ODTÜ
ve Ekrem Akurgal tarafından kazılmış olan 9 nolu
Büyük Tümülüs’ün Ankara’nın Frig dönemi geçmişini
aydınlatacak ve vurgulayacak şekilde ziyarete açılması,
kent kimliğine büyük katkıda bulunacaktır. Tankut,
Buluç ve Tuna (2006: 32), kültür varlıklarının kendi
özgün tarihsel ve doğal çevresi içinde korunmalarının
anlamı güçlendireceğini belirtirler: Frig tümülüsleri
ve yakın çevresi tarihsel – arkeolojik peyzaj öğesi
olarak ele alınmalı; kentsel arkeloji kapsamında tüm
dönemlerin verileri ile birlikte yapılacak arkeolojik
master planı dahilinde kentleşme süreçleri ile birlikte
değerlendirilmelidir. Frig tümülüslerinin, bugün hızla
büyümekte, dönüşmekte ve yükselmekte olan Ankara
kent formunun ihtiyaç duyduğu doğal topoğrafya ile
yapılaşmayı bütünleştirecek stratejiler kapsamında
gerekli düzenlemelerle hem kentin görsel ifadesine,
hem de kullanım örgüsüne tekrar kazandırılması, kent
kimliğini ve yaşamını zenginleştirecek çok önemli bir
katkı olacaktır.
Frig tümülüslerinin kent yerleşim alanı ile birlikte
kurgusu, bugün büyük ölçüde kaybedilmiş olan doğal
topoğrafik verileri vurgulamaktadır. Bugün kimi
yollarla üstü örtülerek yer altına alınan, kimi ise
Atatürk Orman Çiftliği alanında kaldığı için korunan
ancak fiziksel ve görsel açıdan erişimi kısıtlı hale gelen
su yollarının kent içerisinde tekrar erişilebilir kullanım
alanları haline getirilmesi, Frig tümülüslerinin özgün
yerleşim çevresinin kentlilerin bilgi ve deneyimine
sunulması anlamında önemlidir. Tümülüsler ise görsel
özellikleriyle, hem bakı noktaları, hem de nirengi
noktaları olarak kente yeni deneyimler kazandıracak
tümülüs parkları67 kapsamında düşünülebilir. Bu
düzenlemelerde kentlilerin mevcut kullanımları göz
önüne alınmalı, kentlilerin bu öğeleri sahiplenme
şekillerinin sürdürülmesi hedeflenmelidir. Kent
peyzajında süreklilik gösterecek su yolları ve tümülüs
parklarını kapsacak yürüyüş aksları, kentlilerin
yeniden hem doğal çevreleriyle hem de kentin
kültürel öğeleriyle temasını sağlarken, kent içi
düzenlemelerle görünürlüğü arttırılacak tümülüsler
de özgün formlarıyla kent imgesinde yerlerini
bulabileceklerdir68.
67 Tümülüslerin rekreasyon alanları olarak düzenlendiği Güney
Kore’de Gyeongju kentindeki Royal Tumuli Park ve Sam-
sun’da Amisos tepesi gibi örnekler vardır.
68 Bu çalışma Harita Genel Komutanlığı, American Research In-
stitute in Turkey – Ankara Centre, Ankara 1 nolu Kültür Var-
lıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’nün katkıları ve Cevat Er-
der, Ali Cengizkan, Güliz Bilgin Altınöz, Gökçe Günel, Çetin
Aslan’ın destekleri ile gerçekleşmiştir.
42
Ela ALANYALI ARAL
Kaynakça
AKOK, M. 1955.
“Ankara Şehri İçinde Rastlanan İlkçağ Yerleşmesinden
Bazı İzler ve Üç Araştırma Yeri,” Belleten XIX/75:310-
329.
AKPOLAT M. S. / ESER, E., (Der.) 2004.
Ankara –Başkentin Tarihi, Arkeolojisi ve Mimarisi.
Ankara Enstitüsü Vakfı.
AKTÜRE, S., 2003.
Anadolu’da Demir Çağı Kentleri. Tarih Vakfı Yurt
Yayınları.
ALANYALI, E., 1994.
Aspects of Visual Structuring of Urban Form in Ankara.
Yayınlanmamış Yüksek Lisans tezi, Mimarlık Bölümü,
ODTÜ. Ankara.
AYDIN, S. / EMİROĞLU K. / TÜRKOĞLU Ö. /
ÖZSOY, E.D. 2005.
Küçük Asya’nın Bin Yüzü: Ankara. Dost Kitabevi.
BAŞGELEN, N., 2001.
“Cumhuriyet’in İlk Arkeolojik Kazısı Ankara
Tümülüsleri”, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, no:100: 34.
BEŞTEPELER (ODTÜ) TÜMÜLÜS I., (n.d.)
envanter.gov.tr. [http://www.istanbulkulturenvanteri.
gov.tr/anit/index/detay/35729] Erişim Tarihi
(07.04.2017).
BEŞTEPELER (ODTÜ) TÜMÜLÜS II (n.d.)
envanter.gov.tr. [http://www.envanter.gov.tr/anit/index/
detay/35733] Erişim Tarihi (12.04.2014).
BOYANA, H., 2012.
“Antik Dönemde Ankara Tanrıları ve Kültleri”. Tarihte
Ankara Uluslararası Sempozyumu -Bildiriler. Y. Kurt
(Der.), Ankara Üniversitesi: 557-575.
BULUÇ, S., 1986.
“Ankara Kabartmaları,” IX. Türk Tarih Kongresi (I.
Cilt). Türk Tarih Kurumu Basımevi: 423-433.
BULUÇ, S., 1991.
“İlkçağda Ankara,” Ankara 1(2): 13-28.
CHANTRE, E., 1898.
Mission en Cappadoce, 1893-1894. Paris.
CROSS, M. / LEISER G., 2000.
A Brief History of Ankara. Indian Ford Press.
DOLUNAY, N., 1941.
“Türk Tarih Kurumu Adına Yapılan Çankırıkapı
Hafriyatı,” Belleten XIX; 261-266.
ERZEN, A., 1946/2010.
İlkçağda Ankara. Türk Tarih Kurumu Basımevi.
“Gazi Orman Fidanlığı Frig Tümülüsü.” n.d.
envanter.gov.tr. [http://www.envanter.gov.tr/anit/index/
detay/35711] Erişim Tarihi (25.10.2015).
“Gençlerbirliği Tümülüsü Kremasyon Alanı.” n.d.
envanter.gov.tr. [http://www.envanter.gov.tr/anit/index/
detay/35723] Erişim Tarihi (12.04.2015).
GÖRKAY, K., 2006.
“Ancyra’s Unknown Stadium,” Istanbuler Mitteilungen,
Band 56. Ernst Wasmuth Verlag: 247-271.
GÜLEKLİ, N.C., 1948.
Ankara Tarih-Arkeoloji. Doğuş Matbaası.
İLGEZDİ BERTRAM G. / BERTRAM J. K., 2012.
“Ankara Bölgesi’nde İlk Tunç Çağ Yerleşimleri,”
Türkiye’de Arkeometrinin Ulu Çınarları / Two Eminent
Contributors to Archaeometry in Turkey Prof. Dr. Ay Melek
Özer ve Prof. Dr. Şahinde Demirci’ye Armağan (Der. A. A.
Akyol, K. Özdemir) Homer Kitabevi: 117-124.
KADIOĞLU, M. / GÖRKAY, K. / MITCHELL S., 2011.
Roma Dönemi’nde Ankara. Yapı Kredi Yayınları.
KARTAL, M., 2005.
“Yontmataş Buluntu Toplulukları Işığında Ankara: Neyi
Biliyoruz? Neyi Bilmiyoruz? Yeni Değerlendirmeler ve
Sonuçlar”, Anadolu/Anatolia 28: 49-72.
KURDAŞ, K., 2004.
ODTÜ Yıllarım: Bir Hizmetin Hikâyesi. ODTÜ
Yayıncılık.
LA FONTAINE, J. 2010.
“Frigyalı Aisopos”un Yaşamı,” (Çev. S. Rifat) Aisopos
Masalları (çev. N. Ataç) Yapı Kredi Yayınları: 12-30.
LYNCH, K.,1960.
The Image of the City. The MIT Press.
MAKRİDİ, T., 1926.
“Ankara Höyüklerindeki Hafriyata Dair Rapor”, Maarif
Vekâleti Mecmuası, Sayı 6: 35-45.
43
ANKARA KENTİNDE FRİG DÖNEMİ İZLERİ–FRİG TÜMÜLÜSLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
MAMBOURY, E., 1934 /2014.
Ankara Gezi Rehberi. (Çev. Ankara Üniversitesi Dil
ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fransız Dil ve Edebiyatı
Anabilim Dalı çeviri kurulu, Ed. Ç.Eroğlu) Ankara
Üniversitesi Yayınları. http://acikarsiv.ankara.edu.tr/
browse/26531/
MELLINK, M., 1998.
“Opening Speech on Behalf of Scientific Institutions,”
Tracians and Phrygians: Problems of Parallelism (Der.
N.Tuna, Z. Aktüre and M. Lynch) METU Faculty of
Architecture Press: 7-12.
MELLINK, M., 2005.
“Sevim Buluç’s Excavations of Phrygian Tumuli at
Ankara,” Sevim Buluç Anı Kitabı (Der. V. Tolun, T.
Takaoğlu) Çanakkale 18 Mart Üniversitesi: 1-6.
METİN, M., 2007.
“Ankara (Ankyra) ve Frigler,” Friglerin Gizemli
Uygarlığı, Yapı Kredi Kültür ve Sanat Yayıncılık: 93-97.
MITCHELL, S., 2012.
“Roma Dönemi’nde Ankyra: Epigrafik Kültür”. Tarihte
Ankara Uluslararası Sempozyumu -Bildiriler. Y. Kurt
(Der.), Ankara Üniversitesi: 523-541.
ÖZGÜÇ, T., 1946.
“Anadolu’da Arkeoloji Araştırmaları I,” Belleten 41:
557-597.
ÖZGÜÇ, T. / AKOK M., 1947.
“Türk Tarih Kurumu Adına Anıtkabir Alanında Yapılan
Tümülüs Kazıları,” Belleten 41: 27-56.
“Phrygian Necropolis” n.d.
“TAÇDAM Centre of Research and Assessment of
Historical Environment” [http://tacdam.metu.edu.tr/
node/83] Erişim Tarihi (08.04.2014).
SARGIN, G. A., (Der.) 2012.
‘Ankara Kent Atlası’ TMMOB Mimarlar Odası Ankara
Şubesi.
SUMMERS, G. / SUMMERS F., 2007.
“Kerkenes” Friglerin Gizemli Uygarlığı (Der. H.Sivas, T.
Tüfekçi Sivas). Yapı Kredi Kültür ve Sanat Yayıncılık:
115-126.
TAMUR, E., 2012.
Suda Suretimiz Çıkıyor –Ankara Dereleri Üzerine Tarihi
ve Güncel Bilgiler. Kebikeç Yayınları.
TANKUT, G. / BULUÇ S. / TUNA N., 2006.
“Ankara Arkeoloji Master Planı Ön Çalışmaları”, Sevim
Buluç Anı Kitabı (Der. V. Tolun/T. Takaoğlu). Çanakkale
18 Mart Üniversitesi: 21-46.
TC Kültür Bakanlığı Gayrımenkul Eski Eserler ve
Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 6691 sayılı ve 14.1.1972
tarihli kararı.
THONEMANN, P. 2013
“Phrygia –An Anarchist History: 950 BC-100 AD”,
Roman Phrygia: Culture and Society (Ed. P. Thonemann).
Cambridge: 1-40.
TUNA, N. 1998.
“Introduction on Behalf of the Centre for Research and
Assessment of the Historic Environment (TAÇDAM)
at Middle East Technical University”, Tracians and
Phrygians: Problems of Parallelism (Der. N.Tuna/Z.
Aktüre/M. Lynch). METU Faculty of Architecture Press:
1-3.
TUNA, N. 2007.
“ODTÜ Müzesinin Ankara Frig Nekropolünde Araştırma
ve Kurtarma Kazıları”, Friglerin Gizemli Uygarlığı (Der.
H.Sivas/T. Tüfekçi Sivas). Yapı Kredi Kültür ve Sanat
Yayıncılık: 99-113.
“Ulus Şehir Çarşısı Kazısı” n.d.
envanter.gov.tr. [http://www.envanter.gov.tr/anit/index/
detay/35099] Erişim Tarihi (15.04.2015).