Available via license: CC BY-NC-ND
Content may be subject to copyright.
The Validity and Reliability of the Mental Health
Continuum Short Form
İbrahim DEMİRCİ* Ahmet AKIN**
ABSTRACT: The purpose of this study is to examine the
validity and reliability of Turkish version of the Mental Health
Continuum-Short Form. The sample of the study consists of 365
university students. Results of confirmatory factor analysis
demonstrated that the 14 items loaded on three factors (first order; x²=
235.41, df= 72, x²/df= 3,26, RMSEA= .079, NFI= .96, NNFI= .96,
IFI= .97, RFI= .95, CFI= .97, GFI= .92, SRMR= .049 - second order;
x²= 235.41, df= 72, x²/df= 3,26, RMSEA= .079, NFI= .90, NNFI= .90,
IFI= .93, RFI= .87, CFI= .92, GFI= .92, SRMR= .049). The internal
consistency coefficients of three subscales were .84, .78 and .85 and
the overall scale was .90. These results show that MHC-SF is valid,
reliable and suitable for academic studies.
Keywords: Mental health continuum, well-being, validity,
reliability, confirmatory factor analysis
* M.A. Marmara University PhD Candidate of Psychological Counseling and Guidance
E-mail:ibrahimdemircipdr@gmail.com
** Doç. Dr., Sakarya University Educational Sciences Department, Sakarya. E-mail: aakin@sakarya.edu.tr
Ankara University, Journal of Faculty of Educational Sciences, Year: 2015, Vol: 48, No: 1, 49-64
İbrahim DEMİRCİ, Ahmet AKIN 50
SUMMARY
Purpose and Significance: There are various scales measuring well-
being in the literature. Nevertheless, these scales are measure only a few
aspects of well-being or relatively long (Lamers et al., 2010). Mental Health
Continuum-Short Form (MHC-SF), a new self-report questionnaire for
positive mental health assessment (Keyes et al., 2008). MHC–SF is maybe a
valid and reliable measurement to assessing well being for Turkish Studies.
Thus the aim of this study is to translate the MHC–SF to Turkish and to
examine its psychometric properties.
Method: The sample of the study consists of 365 university students. In
this study, as construct validity, confirmatory factor analysis (CFA) was
executed to confirm the original scale’s structure in Turkish culture. Also
internal consistency coefficients, the item-total correlations and the
differences between mean scores of upper 27% and lover 27% groups were
examined. Data were analyzed by SPSS 20.0 and LISREL 8.8.
Results: Results of confirmatory factor analysis demonstrated that the
14 items loaded on three factors (first order; x²= 235.41, df= 72, x²/df= 3,26,
RMSEA= .079, NFI= .96, NNFI= .96, IFI= .97, RFI= .95, CFI= .97, GFI=
.92, SRMR= .049- second order; x²= 235.41, df= 72, x²/df= 3,26, RMSEA=
.079, NFI= .90, NNFI= .90, IFI= .93, RFI= .87, CFI= .92, GFI= .92, SRMR=
.049). Cronbach alpha internal consistency coefficients of three subscales
were .84, .78, and .85 and the overall scale was .90. The corrected item-total
correlations of MHC-SF ranged from .51 to .68. For concurrent validity the
correlations between MHC-SF and Scales of Psychological Well-being were
calculated. MHC-SF was found positively related to Scales of Psychological
Well-being (r= .63; p<.01).
Discussion and Conclusions: The purpose of this study was to
translate the MHC-SF into Turkish and to examine its psychometric
properties. The original scale factor structure were harmonized with the
factor structure of the Turkish form. The internal consistency reliability
coefficients of the scale were high. The item total correlations and t-test
result regarding the scales are adequate. The correlations between MHC-SF
and Scales of Psychological Well-being could be taken as evidence for the
concurrent validity of the MHC-SF. These results demonstrated that the
MHC-SF had adequate validity and reliability scores and it may be used as
an efficient instrument in order to specifically assesses mental health and
well being. However, further studies that will use the MHC-SF are important
for its measurement force.
Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formu’nun Geçerliği ve
Güvenirliği
İbrahim DEMİRCİ * Ahmet AKIN **
ÖZ. Bu araştırmada Ruh Sağlığı Sürekliliğinin Kısa Formunun
Türkçe formunun geçerlik ve güvenirliğinin incelenmesi
amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 365 üniversite
öğrencisinden oluşmaktadır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda 14
maddeden ve üç boyuttan oluşan modelin iyi uyum verdiği
bulunmuştur (birinci düzey; x²= 235.41, sd= 72, x²/sd= 3,26,
RMSEA= .079, NFI= .96, NNFI= .96, IFI= .97, RFI= .95, CFI= .97,
GFI= .92, SRMR= .049- ikinci düzey; x²= 235.41, sd= 72, x²/sd= 3,26,
RMSEA= .079, NFI= .90, NNFI= .90, IFI= .93, RFI= .87, CFI= .92,
GFI= .92, SRMR= .049). RSS-KF’nun iç tutarlılık güvenirlik
katsayısı üç alt boyut için sırasıyla .84, .78, .85, ölçeğin tamamı için
.90 olarak bulunmuştur. Araştırmanın sonuçları RSS-KF Türkçe
formunun geçerli, güvenilir ve akademik araştırmalarda kullanılabilir
bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir.
Anahtar Sözcükler: Ruh sağlığı sürekliliği, iyi olma, geçerlik,
güvenirlik, doğrulayıcı faktör analizi
* Uzman, Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı Doktora Öğrencisi,
İstanbul.
E-mail:ibrahimdemircipdr@gmail.com
** Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü, Sakarya. E-mail: aakin@sakarya.edu.tr
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Yıl: 2015, Cilt: 48, Sayı: 1, 49-64
İbrahim DEMİRCİ, Ahmet AKIN 52
GİRİŞ
İlk çağlardan itibaren felsefi, manevi ve dini gelenekler, iyi olma
kavramının ne anlama geldiğini ve nasıl gerçekleşeceğiyle ilgili görüşler öne
sürmüşlerdir. Son zamanlarda psikoloji, sosyoloji ve ekonomi alanlarında
yapılan çalışmalar, iyi olma kavramını çeşitli boyutlarıyla incelemektedir.
Yapılan araştırmalar, iyi olmanın farklı boyutları olduğunu ortaya
koymaktadır. İyi olma, bireyin kendisinden memnun bir şekilde olumlu
duygular yaşaması, diğer insanlarla iyi ilişkiler içinde olması, topluma
aidiyet duygusuyla yaşamını sürdürmesi olarak tanımlanabilir. Bu tanımda
iyi olma; duygusal, psikolojik ve sosyal boyutlarıyla bir arada
değerlendirilmektedir. Ruh sağlığı sürekliliği kavramı iyi olmayı bu üç
boyutla ele almaktadır.
İyi olma kavramıyla ilgili çalışmalar yaygınlaşmadan önce psikoloji
ruhsal hastalıkların teşhisi ve tedavisiyle ilgilenmekteydi. Ruh sağlığı
alanında yapılan çalışmalar genellikle psikopatoloji ve olumsuz duygular
üzerine odaklanmıştı. Çalışmalarının hastalığa odaklanma eğiliminden
dolayı ruh sağlığı uzun yıllardır hastalığın yokluğu olarak ifade
edilmekteydi. (Diener ve Seligman, 2002; Myers, 2000; Seligman ve
Csikszentmihalyi, 2000). Ancak hastalığın olmaması ruh sağlığı için gerekli
bir ölçüt olmasına rağmen ruh sağlığını açıklamak için yetersiz kalmaktadır
(Jahoda, 1958). Çünkü birçok insan yaşamı boyunca ruhsal hastalık
geçirmemektedir. Psikolojik problemleri olmadan yaşamını sürdüren birçok
insan olabilir ancak bireyin ruh hastalığının olmaması gerçek bir ruh
sağlığına sahip olduğu anlamına gelmeyebilir (Keyes, 2005; Lamers ve
diğerleri, 2010; Westerhof ve Keyes, 2010). Dünya Sağlık Örgütü, 1964
yılında sağlık kavramına yeni bir tanım getirerek sağlığın sadece hastalık ve
zayıflığın olmaması durumu değil aynı zamanda fiziksel, ruhsal ve sosyal
olarak tam bir iyi olma hali olduğunu kabul etmiştir (Akt. Greenspoon ve
Saklofske, 2000). Bu nedenle ruh sağlığını ifade ederken olumsuzlukların
yanında olumlu özelliklerin de tanımlanmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Bireyin olumlu özellikleri, kendini gerçekleştirme yeteneği, yaşamdaki
işlevselliği gibi konulardaki araştırmalar Maslow ve Rogers gibi
psikologların çalışmalarıyla başlamış ve pozitif psikoloji akımıyla birlikte
giderek yaygınlaşmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, son zamanlarda ruh sağlığını
tanımlarken bireyin olumlu özelliklerini ön plana çıkarmaktadır. İyilik hali;
“bireyin yeteneklerinin farkında olması, yaşamında karşılaştığı normal
streslerle başa çıkabilmesi, üretken ve verimli bir şekilde çalışabilmesi ve
topluma katkı sağlaması” olarak tanımlanmaktadır (WHO, 2005: 2, Akt.
Westerhof ve Keyes, 2010). Bu tanıma göre ruh sağlığının iyi olma, kişisel
Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formu’nun Geçerliği ve Güvenirliği 53
yaşamda etkin işlevsellik, toplumsal yaşamda etkin işlevsellik olmak üzere
üç temel bileşeni bulunmaktadır. Ruh sağlığının sadece ruhsal hastalığın
olmayışı değil, aynı zamanda olumlu duyguların varlığını (duygusal iyi
olma), kişisel yaşamda (psikolojik iyi olma) ve toplum hayatında (sosyal iyi
olma) pozitif işlevselliği içinde bulunduran bir kavram olduğuna yönelik
artan bir fikir birliği bulunmaktadır (Lamers ve diğerleri, 2010; Westerhof ve
Keyes, 2010).
Bireyin olumlu özelliklerini araştırmaya yönelik ilginin artmasıyla
çeşitli iyi olma yaklaşımları geliştirilmiştir. Keyes (2002; 2005), ruh
sağlığının varlığını ve yokluğunu belirtmek için bir çerçeve oluşturmuştur.
Ruh sağlığı ve ruhsal hastalıklar birbirinden ayrı ancak birbiriyle ilişkili
kavramlardır. Psikopatolojik belirtiler yaşayan bireylerin pozitif duyguları
daha az yaşaması, yaşam memnuniyetinin daha düşük olması ya da bireysel
ve toplumsal hayatta işlevselliğinin azalması muhtemeldir. Ancak bu ilişki
mükemmel değildir. Ruhsal hastalığı olan bir birey, aynı zamanda göreceli
olarak pozitif ruh sağlığı özellikleri gösterebilir. Ya da psikopatoloji
belirtileri göstermeyen bir birey üretken, verimli ve kendini gerçekleştirmiş
olmak için gerekli ve yeterli özellikleri göstermiyor olabilir. Ruh sağlığı
sürekliliği, ruh sağlığının “olumlu şeyler” ile ilgili durumlarına yönelik
devam eden değerlendirmeleri, kategorik tanılamaları ve psikopatolojinin
olmadığı durumları tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu çerçevede, ruh
sağlığı sürekliliğinde farklı noktalarda olmanın sonuçlarına
odaklanılmaktadır. Ruh sağlığının varlığı ve gelişimi; pozitif duyguların ve
pozitif işlevselliğin varlığı olarak tanımlanır ve iyilik hali (flourishing)
olarak ifade edilmektedir. Ruh sağlığının yokluğu ise bunun tam tersi bir
durumda; pozitif duyguların ve işlevlerin yokluğunda ortaya çıkmaktadır ve
iyi olmama hali (languishing) olarak tanımlamaktadır.
Bu araştırmada açıklanmaya çalışılan ruh sağlığı sürekliliği duygusal iyi
olma, sosyal iyi olma ve psikolojik iyi olma boyutlarını içermektedir.
Duygusal iyi olma durumu, mutlu olmayı ya da yaşamla ilgili pozitif
duygular hissetmeyi ifade etmektedir (Keyes ve diğerleri, 2008). Sosyal iyi
olma durumu, bireylerin sosyal yaşamlarıyla ilgili işlevselliğini, sosyal
katılımı, sosyal bütünleşmeyi, sosyal uyumu, sosyal gelişimi ve sosyal
kabulü ifade etmektedir (Keyes, 1998). Psikolojik iyi olma durumu ise
bireyin yaşama yönelik amaçlarının farkında olması, verimli kişiler arası
ilişkiler geliştirmesi, benliğini olumlu algılaması, sınırlılıklarını kabul edip
kendisiyle bütünleşmesi, çevresini kişisel ihtiyaçlarına cevap verecek
biçimde şekillendirmesi, bağımsız ve girişimci olması, yeteneklerinin ve
becerilerinin farkında olması ve kendini geliştirmesi gibi özellikleri
yansıtmaktadır (Ryff, 1989).
İbrahim DEMİRCİ, Ahmet AKIN 54
Yapılan araştırmalara göre “iyi olma” birbiriyle ilişkili olan iki kavram
olan “öznel iyi olma” ve “psikolojik iyi olma” kavramlarıyla
açıklanmaktadır. Her iki kavram da daha iyi bir yaşam sunan, insan
kapasitesini yükselten insani değerleri kapsamaktadır ancak bazı yönleriyle
birbirinden ayrılmaktadır. Bu ayrım bu iki bakış açısının felsefi
temellerinden kaynaklanmaktadır. Bu temellerin Hazcılık (hedonizm) ve
psikolojik işlevsellik (eudaimonism) kavramları olduğu ifade edilmektedir
(Keyes, Shmotkin ve Ryff, 2002; Ryan ve Deci, 2001).
Hazcılık (hedonizm), iyi olmayı doyum ve mutluluk olarak
tanımlamaktadır. Bu yaklaşıma göre iyi olma, yüksek düzeyde olumlu
duygular yaşamayı, düşük düzeyde olumsuz duygular yaşamayı ve yüksek
düzeyde yaşam doyumu elde etmeyi ifade etmektedir (Diener, Suh, Lucas ve
Smith, 1999; Diener, Lucas ve Oishi 2002). Keyes (2002) öznel iyi olmayı
ifade ederken, olumlu duyguların varlığını ve yokluğunu ifade eden
duygusal iyi olma kavramını kullanmıştır.
Psikolojik işlevsellik (eudaimonism) ise, iyi olmayı bireyin içgörü
kazanması, kendini gerçekleştirmesi, tam olarak fonksiyonda bulunması ve
yaşamdan doyum alması olarak tanımlamaktadır (Waterman, 1993; Ryan ve
Deci, 2001) ve iyi olmanın temelinde bireyin gerçek benliği ile uyumlu
yaşama yeteneği olduğu varsayılmaktadır (Waterman, 1993). Bu yaklaşım
iyi olmayı haz ve mutluluğa ulaşmaktan daha ötede bir kavram olarak
görmekte ve öznel mutluluğun iyi olma ile eşit sayılmayacağını öne
sürmektedir. Bu yaklaşımın temsilcileri hazcılığın aslında iyi olma deneyimi
için gerekli olduğunu kabul etmelerine rağmen onun psikolojik sağlığın en
önemli göstergesi olduğu görüşünü eleştirmişlerdir. İyi olma, bireyin tam
işlevsel birey haline gelmesi ve bilişsel ve fiziksel sağlığa sahip olması
olarak kabul edilmiştir (Ryan ve Deci, 2001). Ryff’ın (1989) psikolojik iyi
olma modeli; özerklik, çevresel hakimiyet, bireysel gelişim, diğerleriyle
olumlu ilişkiler, yaşam amaçları ve öz-kabul boyutlarıyla ele alarak tam ve
verimli psikolojik işlevselliği, pozitif psikolojik sağlık ölçütlerini ve yaşam
boyu gelişim teorilerini temel almaktadır (Ryff, 1989; Ryf ve Essex, 1992;
Ryf ve Singer, 1996).
Öznel iyi olma ve psikolojik iyi olma kavramlarının dışında, bireyin
hayatta daha işlevsel olmasını sağlayan sosyal hayatına ilişkin güçlükleri ve
görevleri ifade eden sosyal iyi olma kavramı da bulunmaktadır. Sosyal iyi
olma psikolojik işlevsellik (eudaimonism) yaklaşımının sosyal boyutunu
içermektedir. Psikolojik iyi olma; bireyin işlevselliğini değerlendirirken ve
daha özel ve kişisel kriterleri temsil ederken sosyal iyi olma; daha kamusal
ve sosyal kriterleri ifade etmektedir. Sosyal iyi olma; sosyal kabul, sosyal
gerçekleştirme, sosyal bütünlük, sosyal uyum ve sosyal katkı boyutlarından
Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formu’nun Geçerliği ve Güvenirliği 55
oluşmaktadır. Bireyler toplumu daha anlamlı ve anlaşılabilir, gelişim
potansiyeline sahip görürlerse, kendilerini topluma ait hisseder ve toplum
tarafından kabul görürlerse, kendileri toplumun birçok parçasını kabul
ederlerse ve topluma katkı sağladıklarını görürlerse daha işlevsel bir yaşam
sürebilirler. Sosyal iyi olma modeli oluşturulurken; Durkheim, Seeman ve
Marks gibi sosyologların görüşlerinden yararlanılmıştır. Sosyal iyi olmanın
boyutlarının ruh sağlığına katkıları, duygusal iyi olma ve psikolojik iyi
olmaya göre daha az belirgin olmasına rağmen oldukça önemlidir (Keyes,
1998).
Literatür incelendiğinde iyi olmanın farklı boyutlarını ölçen birçok
ölçek bulunmaktadır (örneğin; Yaşam Doyumu Ölçeği, Olumlu ve Olumsuz
Duygu Ölçeği, Psikolojik İyi Olma Ölçekleri, Genel Sağlık Envanteri,
Sosyal İyi Olma Ölçeği). Ancak bu ölçeklerin iyi olmanın sadece bir kaç
yönünü ölçmesi, iyi olmayı psikopatolojinin yokluğuyla ölçmesi ya da çok
uzun olması nedeniyle daha kullanışlı ve pratik bir ölçek ülkemizde
yapılacak pozitif psikoloji araştırmalarına kolaylık sağlayabilir. Bu
araştırmanın amacı bu ihtiyaca karşılık verebilecek olan Ruh Sağlığı
Sürekliliği Kısa Formu’nun geçerliğini ve güvenirliğini incelemektir.
YÖNTEM
İşlem
Ruh Sağlığı Sürekliliği uyarlama çalışması için ölçeği geliştiren Keyes,
C. L ile e-mail yoluyla iletişime geçilmiş ve ölçeğin Türkçeye
uyarlanabilmesi için gereken izin alınmıştır. Ruh Sağlığı Sürekliliği önce 2
İngilizce öğretmeni tarafından Türkçeye çevrilmiş ve daha sonra bu Türkçe
formlar tekrar farklı 2 İngilizce öğretmeni tarafından İngilizceye çevrilerek
iki form arasındaki tutarlılık incelenmiştir. Daha sonra eğitim bilimleri ve
ölçme değerlendirme alanlarında uzman 5 akademisyen elde ettikleri Türkçe
formlar üzerinde tartışarak anlam ve dilbilgisi açısından gerekli düzeltmeleri
yapmış ve Türkçe form elde edilmiştir.
Verilerin çözümlenmesi
Ölçeğin yapı geçerliği için doğrulayıcı faktör analizi (DFA)
uygulanmıştır. Ölçeğin güvenirliğini incelemek için Cronbach alfa iç tutarlık
katsayısı hesaplanmıştır. Madde analizi ise düzeltilmiş madde-toplam puan
korelasyonu ve maddelerin alt ve üst %27'lik grupları ayırt edip etmediğini
sınamak için bağımsız t-testi ile incelenmiştir. Geçerlik ve güvenirlik
analizleri için LISREL 8.88 ve SPSS 20.0 programları kullanılmıştır.
İbrahim DEMİRCİ, Ahmet AKIN 56
Çalışma Grubu
Araştırmanı çalışma grubu Sakarya üniversitesinde öğrenim gören 365
üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışma grubundaki öğrenciler
Eğitim Fakültesinde (N=213) ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinde
(N=152) öğrenim görmektedir. Yaşları 18-27 arasında değişen çalışma
grubundaki öğrencilerin 253’ü kadın (%69,3) ve 112’si (%30,7) erkektir.
Veri Toplama Araçları
Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formu (RSS-KF) (The Mental Health
Continuum Short Form; Keyes ve diğerleri, 2008): RSS-KF, ruh sağlığı
sürekliliğini temsil eden duygusal, sosyal ve psikolojik iyi olma özelliklerini
ölçen ve bireyin kendisi hakkında bilgi vermesine dayanan (self-report) bir
ölçektir. Ölçek 14 maddeden ve 3 alt ölçekten oluşmaktadır; 1, 2, 3.
maddeler duygusal iyi olma; 4, 5, 6, 7, 8. maddeler sosyal iyi olma; 9, 10,
11, 12, 13, 14. maddeler psikolojik iyi olma alt boyutunda bulunmaktadır.
Ölçeğin soru formunda “son bir ay boyunca aşağıdaki duyguları ne sıklıkla
hissetiniz” şeklinde bir ifade bulunmaktadır. Ölçek 6’lı Likert ölçeği
formatında düzenlenmiştir (0-Hiçbir Zaman – 5-Her gün). Ölçekten
alınabilecek puan 0 ile 70 arasında değişmektedir. Ölçekte ters puanlanan
madde bulunmamaktadır. Ölçekteki 14 maddenin toplanmasıyla ruh sağlığı
sürekliliği ile ilgili toplam puan elde edilir. Ayrıca duygusal, sosyal ve
psikolojik iyi olma alt ölçeklerinin puanlaması yapılabilmektedir. Ölçeğin
her bir alt boyutundan alınan yüksek puanlar o alanla ilgili yüksek iyi olmayı
ifade etmektedir. Ölçeğin duygusal iyi olma boyutundaki üç ifadeden birinde
“neredeyse her gün” ya da “her gün” ifadelerini işaretleyen ve psikolojik ve
sosyal iyi olma boyutundaki on bir ifadeden altısında “neredeyse her gün” ya
da “her gün” ifadelerini işaretleyenler iyilik hali (flourishing) olarak
tanımlanmaktadır. Ölçeğin duygusal iyi olma boyutundaki üç ifadeden
birinde “hiçbir zaman” ya da “bir ya da iki kez” ifadelerini işaretleyen ve
psikolojik ve sosyal iyi olma boyutundaki on bir ifadeden altısında hiçbir
zaman” ya da “bir ya da iki kez”” ifadelerini işaretleyenler iyi olmama hali
(languishing) olarak tanımlanmaktadır. Bunların dışında kalanların ise
normal ruh sağlığında olduğu kabul edilir.
Ruh Sağlığı Sürekliliği’nin orijinal formunun yapı geçerliğini
belirlemek amacıyla uygulanan doğrulayıcı faktör analizi sonucunda ölçeğin
üç boyutta iyi uyum verdiği görülmüştür (x²= 269.4, sd= 62, p=0.000,
RMSEA=.06, GFI=.96, AGFI=.94). Ölçeğin bütününe ilişkin Cronbach alfa
iç tutarlılık güvenirlik katsayısı .74 olarak bulunmuştur. Ölçeğin üç ay arayla
yapılan uygulama sonucundaki test tekrar test güvenirliği .68, dokuz ay
Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formu’nun Geçerliği ve Güvenirliği 57
arayla yapılan uygulama sonucundaki güvenirliği ise .65 olarak
hesaplanmıştır (Keyes ve diğerleri, 2008; Lamers ve diğerleri, 2011).
Psikolojik İyi Olma Ölçekleri (Scales of Psychological Well-being;
Ryff, 1989, Ryff ve Keyes, 1995): Ölçüt dayanaklı geçerlik için RSS-KF ile
Psikolojik İyi Olma Ölçekleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Ölçek
özerklik, çevresel hakimiyet, bireysel gelişim, diğerleriyle olumlu ilişkiler,
yaşam amaçları ve öz-kabulden oluşan altı boyutlu psikolojik iyi olma
modelini temel alarak, her bir alt ölçeği 14 maddeden oluşan ve 6 alt ölçeği
bulunan 84 maddelik bir ölçme aracı şeklinde geliştirilmiştir. Daha sonra
çeşitli çalışmalarda bu ölçeğin 120 maddelik, 54 maddelik, 42 maddelik, 18
maddelik formları araştırmalarda kullanılmak üzere düzenlenmiştir (Ryff ve
Keyes, 1995; Ryff ve diğerleri, 2007). Bu çalışmada Psikolojik iyi olma
ölçeklerinin 42 maddelik formu kullanılmıştır. Psikolojik iyi olma
ölçeklerinin 42 maddelik formu ABD’de orta yaş gelişim araştırmalarında
(MIDUS II; Mid life Development in the United States) kullanılmıştır (Ryff
ve diğerleri, 2007). PİOÖ 42 maddelik Türkçe formunun altı boyutlu
psikolojik iyi olma modelinin uyumunu belirlemek amacıyla uygulanan
doğrulayıcı faktör analizi sonucunda ölçeğin orijinal formda olduğu gibi altı
boyutta iyi uyum verdiği görülmüştür (x²=2689.13, sd=791, RMSEA=.048,
NFI=.92, NNFI = 94, CFI=.95, IFI= .95, RFI=.92, GFI=.90 ve SRMR=.048).
Psikolojik İyi Olma Ölçeklerinin 42 maddelik formunun alt ölçekler için ve
ölçeğin tamamı için alınan toplam puanlara göre belirlenmiş %27’lik alt ve
üst grupların madde puanlarındaki farkların anlamlı olduğu görülmüştür
(p<.001). Psikolojik İyi Olma Ölçeklerinin Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı
.87 olarak hesaplanmıştır (Akın, ve diğerleri, 2012).
BULGULAR
Güvenirlik
Ruh sağlığı sürekliliği ölçeğinin Cronbach alfa iç tutarlılık güvenirlik
katsayıları duygusal iyi olma alt ölçeği için .84, sosyal iyi olma alt ölçeği
için .78, psikolojik iyi olma alt ölçeği için .85, ölçeğin tamamı için ise .90
olarak bulunmuştur.
Madde Analizi
Ölçekteki maddelerin ayırt ediciliği, madde analizi ve % 27’lik alt-üst
grup karşılaştırmaları ile incelenmiştir. Bulgular Tablo 1’de verilmiştir.
İbrahim DEMİRCİ, Ahmet AKIN 58
Tablo 1. RSS-KF’nun düzeltilmiş madde toplam korelasyonları, %27’lik alt ve üst
gruplara ilişkin t değerleri, ortalamalar ve standart sapmalar
M.
No
Düz. madde toplam
korelasyonları n(365)
X
Ss r
j
x
%27’lik üst grup
n(98)
X
Ss
%27’lik alt grup
n(98)
X
Ss
t
1 3,07 1,16 .63 3,93 0,66 2,07 1,16 -13,76***
2 3,47 1,36 .65 4,39 0,70 2,15 1,42 -13,94***
3 3,09 1,31 .62 4,08 0,71 1,97 1,33 -13,81***
4 2,78 1,54 .60 3,95 1,10 1,39 1,13 -16,05***
5 3,50 1,56 .59 4,55 0,72 2,00 1,59 -14,50***
6 1,89 1,62 .56 3,47 1,32 0,73 0,99 -16,43***
7 2,23 1,48 .53 3,38 1,24 1,17 1,04 -13,40***
8 1,68 1,54 .52 3,10 1,40 0,68 1,02
-13,84***
-15,59***
9 3,38 1,37 .68 4,43 0,73 2,03 1,33 -15,59***
10 3,57 1,18 .61 4,40 0,64 2,44 1,22 -14,10***
11 3,51 1,38 .67 4,48 0,58 2,17 1,44 -14,68***
12 3,58 1,46 .51 4,40 0,85 2,41 1,62 -10,73***
13 3,46 1,33 .60 4,44 0,66 2,25 1,37 -14,20***
14 3,78 1,47 .64 4,74 0,46 2,35 1,66 -13,75***
***(p<0.001)
Çalışma grubunun ve %27’lik alt üst grupların her bir maddeye vermiş
olduğu cevapların ortalamaları, standart sapmaları Tablo 1’de yer
almaktadır. Tablo 1’de verildiği gibi ölçekten alınan toplam puana göre
sıralanan alt ve üst %27'lik grupların (N=98) madde puanlarının
ortalamalarının karşılaştırılması için yapılan bağımsız t-testi sonucuna göre t
değerlerinin anlamlı (p<0.001) olduğu görülmüştür. Ölçekteki maddelerin
düzeltilmiş madde toplam puan korelasyonları .51 ile .68 arasında
değişmektedir.
Yapı Geçerliği
Doğrulayıcı Faktör analizi; Ölçeği’nin yapı geçerliği için ölçeğin
orijinal formunda bulunan faktörlerin doğrulanması amacıyla birinci ve
ikinci düzey DFA uygulanmıştır. Birinci düzey doğrulayıcı faktör
analizinden elde edilen uyum indeksleri (x²= 235.41, sd= 72, x²/sd= 3,26,
RMSEA= .079, NFI= .96, NNFI= .96, IFI= .97, RFI= .95, CFI= .97, GFI=
.92, SRMR= .049) üç boyutlu modelin iyi uyum verdiğini ortaya koymuştur
(Hu ve Bentler, 1999). Ancak 1.-3. ve 6.-8. maddeler arasında ikili hata
kovaryansları tanımlanmıştır. Ölçeğin faktör yüklerine ve alt boyutların
birbiriyle olan ilişkilerine ilişkin bulgular Şekil 1’de verilmiştir.
Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formu’nun Geçerliği ve Güvenirliği 59
Şekil 1. RSS-KF’nun path diagramı ve faktör yükleri
İkinci düzey doğrulayıcı faktör analizinden elde edilen uyum indeksleri
(x²= 235.41, sd= 72, x²/sd= 3,26, RMSEA= .079, NFI= .90, NNFI= .90,
IFI= .93, RFI= .87, CFI= .92, GFI= .92, SRMR= .049) modelin iyi uyum
verdiğini ortaya koymuştur (Hu ve Bentler, 1999). Ancak 1.-3. ve 6.-8.
maddeler arasında ikili hata kovaryansları tanımlanmıştır. Ölçeğin faktör
yüklerine ve alt boyutların birbiriyle olan ilişkilerine ilişkin bulgular Şekil
2’de verilmiştir.
İbrahim DEMİRCİ, Ahmet AKIN 60
Şekil 2. RSS-KF’nun path diagramı ve faktör yükleri (İkinci Düzey DFA)
Ölçüt Dayanaklı Geçerlik
Tablo 2. RSS-KF ile psikolojik iyi olma arasındaki ilişkilere yönelik korelasyon katsayıları
Ölçekler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
1.RSS-KF 1
2. DİO .79 1
3. SİO .88 .59 1
4. PİO .90 .61 .64 1
5. PİO-42 .63 .54 .48 .62 1
6. Özerklik .29 .21 .20 .32 .63 1
7. Hakimiyet .51 .45 .41 .48 .80 .40 1
8. Gelişim .43 .34 .33 .44 .72 .33 .48 1
9. İlişkiler .50 .40 .39 .48 .76 .35 .57 .42 1
10. Amaçlar .47 .42 .34 .46 .72 .29 .48 .55 .41 1
11. Öz-kabul .62 .58 .46 .56 .85 .45 .66 .51 .61 .52 1
Ortalama 43,09 9,68 12,14 21,27 193,58 29,44 30,85 33,69 34,30 33,66 31,64
Ss 13,07 3,30 5,61 6,14 24,90 5,39 5,19 5,08 5,60 5,35 6,59
** p < 0.01
Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formu’nun Geçerliği ve Güvenirliği 61
Ölçüt dayanaklı geçerlik için RSS-KF ile Psikolojik İyi Olma Ölçekleri
arasındaki ilişkiler hesaplanmıştır. Ölçekler ve alt boyutları arasındaki
korelasyon katsayılarını ve betimsel istatistikleri gösteren bulgular Tablo
2’de verilmiştir.
Yapılan korelasyon analizi sonuçlarına göre ruh sağlığı sürekliliği ile
psikolojik iyi olma arasında anlamlı ilişkiler olduğu görülmektedir. Sonuçlar
incelendiğinde toplam ruh sağlığı sürekliliği puanlarının; toplam psikolojik
iyi olma (r= .634; p<.01) özerklik (r= .288; p<.01), çevresel hakimiyet (r=
.513; p<.01), bireysel gelişim (r= .433; p<.01), diğerleriyle olumlu ilişkiler
(r= .496; p<.01), yaşam amaçları (r= .468; p<.01) ve öz-kabul (r= .621;
p<.01) ile pozitif ilişkili olduğu görülmektedir. Korelasyon analizi sonuçları
ruh sağlığı sürekliliği ölçeğinin toplam puanı ve alt boyutlarının psikolojik
iyi olma ölçeklerinin toplam puanı ve alt boyutlarıyla pozitif yönde ilişkili
olduğunu göstermiştir.
TARTIŞMA VE SONUÇ
Bu çalışmada Ruh Sağlığı Sürekliliğinin Kısa Formu’nun Türkçeye
uyarlanması ve Türkçe formun geçerlik ve güvenirliğinin incelenmesi
amaçlanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği için ölçeğin orijinal formunda bulunan
faktör yapısının doğrulanması amacıyla Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA)
uygulanmıştır. DFA’da modelin yeterliği çeşitli uyum indeksleriyle
değerlendirilmektedir. GFI, CFI, NFI, RFI, IFI ve AGFI indeksleri için
mükemmel uyum değerinin 0.95 ve kabul edilebilir uyum değerinin 0.90
(Tabachnick ve Fidell, 2007; Hu ve Bentler, 1999), RMSEA indeksi için
mükemmel uyum değerinin 0.05 ve kabul edilebilir uyum değerinin 0.08
olduğu ifade edilmektedir (Brown ve Cudeck, 1993). x²/sd değerinin ise 2-3
arasının kabul edilebilir, 0-2 arasının ise iyi uyum değeri olarak kabul
edilmektedir (Schermelleh-Engel ve Moosbrugger, 2003). Uyum
indekslerinin kabul edilebilir ve iyi uyum değerleri dikkate alındığında
ölçeğin üç faktörlü yapısının kabul edilebilir uyum verdiği görülmüştür.
Benzer ölçekler geçerliği için ruh sağlığı sürekliliği ölçeği puanları ile
psikolojik iyi olma ölçeği puanları arasındaki korelasyon katsayıları
hesaplanmış toplam ruh sağlığı sürekliliği puanının ve alt boyutlarının;
özerklik, çevresel hakimiyet, bireysel gelişim, diğerleriyle olumlu ilişkiler,
yaşam amaçları ve öz-kabul alt boyutlarıyla ve toplam psikolojik iyi olma ile
pozitif ilişkiye sahip olduğu görülmüştür.
Ruh Sağlığı Sürekliliğinin Kısa Formu’nun güvenirlik çalışmalarında
Cronbach alfa iç tutarlılık güvenirlik katsayısı hesaplanmıştır. Cronbach alfa
iç tutarlık katsayılarının .70’in üzerinde olması yeterli kabul edilmektedir
İbrahim DEMİRCİ, Ahmet AKIN 62
(Kline, 2000). Bu bulgulara göre ölçeğin tamamının ve alt boyutlarının
güvenirliğinin yeterli olduğu söylenebilir.
Ölçeğin madde analizi için düzeltilmiş madde toplam korelasyonları ve
%27'lik alt ve üst grupların, madde puanlarının ortalamalarının
karşılaştırılması için yapılan bağımsız t-testi sonuçları incelenmiştir.
Düzeltilmiş madde toplam korelasyonları ölçekteki her bir maddeden alınan
puanlar ile ölçeğin toplam puanı arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir. Bu
değerlerin pozitif ve yüksek olması bir ölçme aracındaki her bir maddenin
benzer davranışları örneklediğini göstermektedir. Düzeltilmiş madde toplam
korelasyonlarının .30 ve üzerinde olması yeterli kabul edilmektedir
(Büyüköztürk, 2010). Maddelerin ayırt ediciliğini belirlemek amacıyla alt ve
üst %27'lik grupların, madde puanlarının ortalamalarının karşılaştırılması
için yapılan bağımsız t-testi sonucunda maddelerin t değerlerinin anlamlı
olmasının, maddelerin bireyleri ölçülen özellik bakımından iyi derecede ayırt
ettiği ifade edilmektedir (Büyüköztürk, 2010). Bu bulguların maddelerin
ayırt edicilik güçlerinin yeterli olduğunu gösterdiği söylenebilir.
Araştırma sonucunda elde edilen bulgular incelendiğinde bireylerin ruh
sağlığının varlığını, gelişimini, iyi olmayı ve iyi olmama durumunu ölçmeyi
amaçlayan Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formunun Türkçe Formunun
geçerlik ve güvenilirlik özelliklerinin yeterli olduğu söylenebilir. Bu
araştırmada yapılan çalışmalara ek olarak, ölçeğin uyum geçerliğini
belirlemek amacıyla Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formu’nun Türkçe
Formu’nun, çeşitli psikolojik yapıları değerlendiren ölçme araçlarıyla ilişkisi
incelenebilir. Ruh sağlığı sürekliliği patolojinin olmadığı durumları ifade
ettiği için ölçeğin, Kısa Semptom Envanteri, Depresyon, Anksiyete ve Stres
ölçekleri ile ilişkilerinin incelenmesi ölçeğin uyum geçerliğine katkı
sağlayabilir. Ölçeğin psikometrik özelliklerinin ergenler ve ileri yetişkinler
gibi çeşitli örneklemler üzerinde incelenmesi ölçeğin farklı örneklemlerde de
kullanılmasına yardımcı olabilir.
KAYNAKLAR
Akın, A. Demirci, İ., Yildiz, E., Gediksiz, E. & Eroglu, N. (2012). The short form of
the Scales of Psychological Well-being (SPWB-42): The validity and
reliability of the Turkish version. International Counseling and Education
Conference 2012 (ICEC 2012), May, 3-5, İstanbul, Turkey.
Brown, M. & Cudeck, R. (1993). Alternative ways of assessing model fit. In: K. A.
Bollen ve J. S. Long (Eds.), Testing structural equation models (pp. 136-
162). Beverly Hills, CA: Sage.
Büyüköztürk, Ş. (2010). Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi El Kitabı. (11. Baskı),
Ankara: Pegem Akademi yayınları.
Ruh Sağlığı Sürekliliği Kısa Formu’nun Geçerliği ve Güvenirliği 63
Diener, E., Lucas, R. & Oishi, S. (2002). Subjective well-being: the science of
happiness and life satisfaction. In C.Snyder ve S. J. Lopez (Eds.), Handbook of
positive psychology (pp. 64-65). Oxford: Oxford University Press.
Diener, E., & Seligman, M. E. P. (2002). Very happy people. Psychological Science,
13, 81-84.
Diener, E., Suh, E., Lucas, R. & Smith, H. (1999). Subjective well-being: Three
decades of progress. Psychological Bulletin, 125(2), 276-302.
Greenspoon P. J. & Saklofske D. H. (2000). Toward an integration of subjective
well-being and psychopathology. Social Indicators Resarch, 54, 81-108.
Hu, L. T. & Bentler, P. M. (1999). Cutoff criteria for fit indexes in covariance
structural analysis: Conventional criteria versus new alternatives. Structural
Equation Modeling, 6, 1-55.
Jahoda, M. (1958). Current concepts of positive mental health. New York: Basic
Books.
Keyes, C. L. M. (1998). Social well-being. Social Psychology Quarterly, 61, 121-
140.
Keyes, C. L. M. (2002). The mental health continuum: From languishing to
flourishing in life. Journal of Health and Social Behavior, 43, 207-222.
Keyes, C. L. M. (2005). Mental illness and/or mental health? Investigating axioms
of the complete state model of health. Journal of Consulting and Clinical
Psychology, 73, 539-548.
Keyes, C. L. M., Shmotkin, D. & Ryff, C. (2002). Optimizing well-being: The
empirical encounter of two traditions. Journal of Personality and Social
Psychology, 82, 1007-1022.
Keyes, C. L. M., Wissing, M., Potgieter, J. P., Temane, M., Kruger, A. & van Rooy,
S. (2008). Evaluation of the Mental Health Continuum Short Form (MHC-SF)
in Setswana speaking South Africans. Clinical Psychology and Psychotherapy,
15, 181-192.
Kline, P. (2000). Handbook of psychological testing (2. Ed.). London: Routledge.
Lamers, S. M. A., Westerhof, G. J., Bohlmeijer, E. T., ten Klooster, P. M. & Keyes,
C. L. M. (2010). Evaluating the psychometric properties of the Mental Health
Continuum-Short Form (MHC-SF). Journal of Clinical Psychology, 67, 99-
110.
Myers, D. G. (2000). The funds, friends, and faith of happy people. American
Psychologist, 55, 56-67.
Ryan, R. M. & Deci, E. L. (2001). On happiness and human potentials: A review of
research on hedonic and eudaimonic well-being. In S. Fiske (Eds.), Annual
Review of Psychology, 52, 141-166. Palo Alto, CA: Annual Reviews, Inc.
Ryff, C. D. (1989). Happiness is everything, or is it? Explorations on the meaning of
psychological well-being. Journal of Personality and Social Psychology, 57,
1069-1081.
Ryff, C. D. & Keyes, C. L. M. (1995). The structure of psychological well-being
revisited. Journal of Personality and Social Psychology, 69(4), 719-727.
Ryff, C. D. & Essex, M. J. (1992). The interpretation of life experience and well-
being: The sample case of relocation. Psychology and Aging, 7, 507-517.
İbrahim DEMİRCİ, Ahmet AKIN 64
Ryff, C. D. & Singer, B. (1996). Psychological well-being: Meaning, measurement,
and implications for psychotherapy research. Psychotherapy and
Psychosomatics, 65, 14-23.
Ryff, C. D., Almeida, D. M., Ayanian, J. S., Carr, D. S., Cleary, P. D. & Coe, C., . . .
Williams, D. (2007). Midlife development in the United States (MIDUS II),
2004-2006: Inter-university Consortium for Political and Social Research
(ICPSR).
Schermelleh-Engel, K. & Moosbrugger, H., (2003). Evaluating the fit of structural
equation models: Tests of significance and descriptive goodness-of-fit
measures. Methods of Psychological Research Online, 8(2), 23-74.
Seligman, M. E. P. & Csikszentmihalyi, M. (2000). Positive psychology: An
introduction. American Psychologist, 55(1), 5-14.
Tabachnick, B. G. & Fidell, L. S. (2007). Using multivariate statistics. Boston:
Allyn and Bacon.
Waterman, A. S. (1993). Two conceptions in happiness: Contrasts of personal
expressiveness (eudiamonia) and hedonic enjoyment. Journal of Personality
and Social Psychology, 64, 678-691.
Westerhof, G. J. & Keyes, C. L. M. (2010). Mental illness and mental health: The
two continua model across the lifespan. Journal of Adult Development, 17,
110-119.