ArticlePDF Available

GLOKAL ÜRÜN VE MARKA STRATEJİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: " ALGİDA " İZMİR ÖRNEĞİ

Authors:

Abstract

Global pazarlar arasındaki farklılıklar, her ülke pazarına uygun tek tip stratejiler ola-mayacağını, farklı pazarlarda farklı stratejilerinin kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Bu açıdan, global ölçekte faaliyet gösteren işletmeler girdikleri ülke pazarlarında strate-jilerini o ülke pazarlarına uyarlamak durumunda kalmaktadırlar. Bu kapsamda çalış-manın amacı tüm dünyada faaliyet gösteren Unilever'in " Heartbrand " standart sembo-lü ile pazarda bulunan dondurma ürünleri için Türkiye'de yaptığı uygulamaları ve rakiplerine karşı olan durumunu glokalleşme çerçevesinde incelemektir. Çalışma İzmir şehir merkezinde yaşayan ve kolayda örneklem yoluyla seçilmiş 1428 kişiyle anket kullanılarak yüzyüze görüşmeler yoluyla gerçekleştirilmiştir. Uygulamalar marka, ürün ve rekabet kapsamında değerlendirilerek, Türk tüketicilerin bu uygulamalarla ilgili tutumları ortaya konulmuştur.
GLOKAL ÜRÜN VE MARKA STRATEJİLERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ: “ALGİDA” İZMİR ÖRNEĞİ
Aykan CANDEMİR*
Ali Erhan ZALLUHOĞLU**
ÖZET
Global pazarlar arasındaki farklılıklar, her ülke pazarına uygun tek tip stratejiler ola-
mayacağını, farklı pazarlarda farklı stratejilerinin kullanılabileceğini ortaya koymuştur.
Bu açıdan, global ölçekte faaliyet gösteren işletmeler girdikleri ülke pazarlarında strate-
jilerini o ülke pazarlarına uyarlamak durumunda kalmaktadırlar. Bu kapsamda çalış-
manın amacı tüm dünyada faaliyet gösteren Unilever’in “Heartbrand” standart sembo-
lü ile pazarda bulunan dondurma ürünleri için Türkiye’de yaptığı uygulamaları ve
rakiplerine karşı olan durumunu glokalleşme çerçevesinde incelemektir. Çalışma İzmir
şehir merkezinde yaşayan ve kolayda örneklem yoluyla seçilmiş 1428 kişiyle anket
kullanılarak yüzyüze görüşmeler yoluyla gerçekleştirilmiştir. Uygulamalar marka, ürün
ve rekabet kapsamında değerlendirilerek, Türk tüketicilerin bu uygulamalarla ilgili
tutumları ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Globalizasyon, Glokalleşme, Heartbrand, Algida, Etnosentrizm.
ABSTRACT
When determining the strategy, the differences between the markets indicate that one
single standard strategy cannot be implemented globally and the possibility for diffe-
rent choices and strategies for different markets. From this point of view, the firms ope-
* Yrd. Doç. Dr. Ege Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü,
aykan.candemir@ege.edu.tr
** Araş.Gör., Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü,
erhan.zalluhoglu@ege.edu.tr
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
2
rating globally, adapt their standard strategies for the markets they enter. Within this
context, the aim of this study is to examine the activities of Unilever with the “He-
artbrand” used globally as a standard symbol and Algida brand used in Turkey as well
as the position against its competitors within the context of glocalization. The study is
done through survey research in the city of İzmir with 1428 respondents chosen ran-
domly. Activities of the firm are evaluated within the context of brand, product and
competition. The attitudes of Turkish consumers towards the activites of the firm are
presented.
Key Words: Globalization, Glocalization, Heartbrand, Algida, Ethnocentrism.
Giriş
Fiziksel sınırların sanallaşarak teknoloji ve bilginin hızlı dolaşımıyla bera-
ber etkisini arttıran küreselleşme süreci, sınır tanımadan girdiği tüm yer-
lerde kısa zamanda etkisini göstermekte ve değişimlere neden olmaktadır.
Bu değişim rüzgârı, özellikle son yirmi yılda yoğunlaşmış ve heterojen
unsurları eriterek homojenleşme yarattığı yargısını oluşturmuştur. Ulusla-
rarası işletmelerin bu yargıyla uyguladıkları standart pazarlama stratejile-
rinin farklı bölgelerde farklı tepkilerle karşılaşması bu varsayıma yönelik
şüpheler yaratarak, yerelleşme olgusunun pazarlama stratejileri üzerindeki
etkisini göz önüne sermiştir.
Günümüzde işletmelerin rekabet gücü elde edebilmesi, sahip olduğu pa-
zarlama karmasının dâhil olduğu güçlü ve esnek pazarlama stratejilerini de
zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, işletmelerin ulusal ve uluslararası pa-
zarlarda başarılı olabilmeleri, rakiplerine göre üstün ürün ve marka geliş-
tirmeleriyle orantılı hale gelmiştir.
Dünya çapında ürün ve hizmetlerini üreten ve sunan işletmelerin karşı
karşıya olduğu durumlardan biri de lokal pazarlardaki tüketicilerin kültü-
rel vb. özelliklerinin satın alma davranışlarını etkilemesidir. Ürün ve hiz-
metlere karşı ortaya çıkan tüketici tutumlarındaki farklılıkların globalleşme
etkisi ile her ne kadar azaldığı düşünülse de uzun vadede ortadan kalkma-
yacağı açıktır. Farklılıkların varlığı yanında değişimin de sürekliliği dikka-
te alındığında işletmelerin global çaptaki faaliyetlerini planlarken bu un-
surları göz önünde bulundurmaları gerektiği kaçınılmazdır.
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
3
1. Literatür Taraması
Globalleşme sürecinin getirdiği yeni oluşumun temelinde, işletmelerin
dünyanın bütün bölgelerinde hiçbir kısıtlamaya maruz kalmadan tek bir
pazar gibi faaliyet gösterebilmesi yatmaktadır. İşletmelerin başarıya ulaşa-
bilmeleri için belirledikleri global pazarlama stratejisinin son derece önemli
yeri bulunmaktadır (Quelch ve Hoff, 1986; s.59-68). Bu nedenle oluşturula-
cak olan global pazarlama stratejisinin dünya çapında işletmenin perfor-
mansını artıracak şekilde tasarlanması gerekmektedir (Zou ve Çavuşgil,
2002; 40-56).
Pazarlama stratejilerinden hareketle global rekabet koşullarında başarılı
olmak isteyen işletmeler öncelikle global ürün stratejilerini belirlemelidir-
ler. Global pazarlarda rekabet eden global işletmelerin ve globalleşme so-
nucunda rekabet etmek zorunda kalan ulusal işletmelerin temel stratejisi
doğru ürünün tüketicilere sunulması olmalıdır (Günay, 2008; 357).
Ürün stratejisi yanında doğru planlanmış ve etkin uygulanan marka strate-
jisinin işletmelerin rekabet avantajı kazanmasında önemli bir unsur olduğu
vurgulanmaktadır (Biel, 1992: 6-12; Calderon et al., 1997: 293-304; Chaud-
huri and Holbrook, 2001: 81-93; Farquhar, 1994: 8-15; Rooney, 1995: 48-55;
Rubinstein, 1996: 269-280). Bütünsel bir yaklaşımla markanın, tüm pazar-
lama çabalarını içeren ve müşterilerin zihninde bir imaj uyandırarak işlet-
melerin satışların artmasını sağlayan bir unsur olduğu söylenebilir (Kim,
2003: 346). Amerikan Pazarlama Derneği markayı; “Bir satıcının mal ve
hizmetlerini tanımlayan ve diğer satıcılarınkilerden ayrılmasını sağlayan
isim, terim, işaret, sembol veya başka bir özellik” olarak tanımlamaktadır
(http://www.marketingpower. com/_layouts/Dictionary.aspx?dLetter
=B,13.08.2009).
Uluslararası marka ve ürün oluşturma aşamalarında dikkate alınacak en
önemli unsurlardan biri de standardizasyon ya da adaptasyon yapılıp ya-
pılmayacağı konusudur. Konuyla ilgili literatür incelendiğinde ilk kez Le-
vitt (1983: 92-93), pazarların globalleşmesiyle birlikte tüketicilerin benzer
istek ve ihtiyaçlara sahip olduğunu ve standardizasyon stratejisinin uygun-
luğunu dile getirmiştir. Standardizasyonu destekleyenlere göre tüketicile-
rin ihtiyaç ve isteklerinin pazarlar ve ülkeler arasında farklılık göstermedi-
ğini savunmaktadırlar. Bu nedenle pazarlama karması unsurlarının stan-
dart hale getirilmesi ve tüm dünya için tek bir stratejinin oluşturulup be-
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
4
nimsenmesi bir taraftan daha düşük maliyetler diğer taraftan da tüketiciye
sunulan istikrarı ortaya koyacaktır (Vrontis ve Thrassou, 2007: 7-20;
Viswanathan ve Dickson, 2007: 52).
Buna karşı çıkan görüşte ise (Jain, 1989: 70-79; Agrawal, 1995: 26-48; Cher-
natony, Halliburton ve Bernath, 1995: 9-21) bir ülke içinde ya da lgedeki
kültürel ve sosyo-ekonomik faktörlerin farklılığına dikkat çekilmekte ve
standardizasyonun tüm pazarlar için uygulanamayacağı ifade edilmekte-
dir. Adaptasyon yaklaşımının destekleyicileri işletmelerin global faaliyetle-
ri için oluşturdukları stratejiler çerçevesinde pazarlama karmasının değişti-
rilmesi ve adapte edilmesi gerektiğini, bunun yerel beğenilere, pazarın özel
ihtiyaçlarına ve tüketicilerin birbirinden farklı ihtiyaçlarına hitap etmek
için olduğunu savunmaktadırlar (Kotler, 1986: 14; James and Hill, 1991: 65-
71; Harvey, 1993: 57-64; Koudelova ve Whitelock, 2001: 286-300; Laroche et
al., 2001: 249-266; Harris and Attour, 2003: 154-168). Adaptasyon önemli
olmakla birlikte dikkatli bir adaptasyon politikasının olmaması başarısızlığı
da beraberinde getirebilmektedir (Çavuşgil ve Zou, 1994: 1-21). Çok sayıda
akademisyenin ortak görüşü, uluslararası pazarda başarının, lokal ve global
ihtiyaçlar arasındaki dengenin oluşturulmasına bağlı olduğu yönündedir
(Quelch and Hoff, 1986: 59-68; Kashani, 1989: 91-98; Szymanski et al., 1993: 1-
17; Keegan, 2005: 18; Kanso and Kitchen, 2004: 201-215).
Her ne kadar yorumlar açısından aykırı ve çatışan görüşler bulunsa da
lokal ve global yaklaşımlar her zaman bir aradadır. Massey’in (1994: 120)
de belirttiği üzere, “lokalin oluşturulması sürecinin içinde global de bu-
lunmaktadır… lokal özellik taşıyan unsurların anlaşılması için lokalliğin
sınırlarının ötesiyle de bağlantılar kurulmalıdır”. Nitekim Medeni (2000:
VII-3) de bu kavramların birbirine zıt gözükmesine rağmen aslında içe
olduğu üzerinde durmuş ve global bir simetri içerisinde her iki kavramın
bir arada değerlendirilmesinin uygun olacağını vurgulamıştır.
Global pazarlama stratejisi dünya çapında tek tip pazarlama faaliyetlerinin
varlığına vurgu yaparken (Svensson, 2002: 574-583) bazı işletmeler lokal
pazarlarda karşılaştığı problemler nedeniyle global stratejilerini lokal pazar
şartlarına göre yeniden uyarlamak zorunda kalmışlardır. Glokalleşme ola-
rak adlandırılan bu yeni yaklaşıma göre her alanda standardizasyonu sağ-
lamak mümkün değildir. Tüketiciler dünya çapında belirli tüketim kalıpla-
rını benimsemiş olsalar da kültür, geleneksel değerler gibi unsurların kay-
bolması mümkün değildir (Herbig, 1997: 43).
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
5
Globalizasyonun bir açıdan globalizasyon ve lokalizasyon eğilimlerinin
(glokalizasyon) karmaşık bir etkileşimi, diğer bir deyişle bağımsız ve ken-
dine özgü özellikler ile evrensel değerlerin bir sentezi olduğu söylenebilir
(Benyon, 2001: 56).Global pazarlama, ürün, pazar ve pazarlama stratejileri-
ni standartlaştırırken, lokal pazarlama tamamen lokal unsurlarla değerlen-
dirme yapmaktadır. Glokal pazarlamada ise lokal olanla global olanı den-
gelenmektedir (Foglio, 2006; 32).Bu açıdan glokal pazarlamanın işletmele-
rin pazarlama faaliyetlerinin stratejik düzeyden başlayarak her düzeyde
standardizasyon-adaptasyon, homojenizasyon-uyarlama, benzerlik ben-
zemezlik, odaklanma dağılma, bağımlı olma-bağımlı olmama, eşgüdüm-
leme-esneklik ve entegrasyon-ayrılma eksenlerinde dengelenme ve uyum-
landırılmasının optimize edilmesi çabası olduğu söylenebilir (Svensson,
2002: 579).
Menşe ülke etkisi ve etnosentrizm, şirketlerin uluslararası faaliyetlerini
artırmaları ve uluslararası ticaretin artmasıyla birlikte çok tartışılan konular
haline gelmiştir. Menşe ülke ya da ülke orijini “bir ürünün üretildiği yere
ait “made in” ve ülke ismi ifadeleriyle iletilen bir bilgi” olarak tanımlan-
maktadır (Chattalas et. al., 2008: 55). Globalleşmenin doğrudan bir sonucu
olarak birçok farklı ülkeden ürün ya da markaların yaygın biçimde yer
aldığı pazar ortamında, tüketicilerin söz konusu ürünleri ve markaları ait
oldukları veya işlem gördükleri ülkelerle eşleştirmeleri doğal bir eğilim
olarak kabul edilebilir. Zira böyle bir ilişkilendirme davranışı tüketicilere
daha hızlı ve tatminkâr değerlendirme yapma imkânı sağlayabilmektedir
(Nart, 2008: 156). Bununla birlikte birleşme ve satın almalar yoluyla işlet-
meler üretimlerini tüm dünyaya yaymakta ve menşe ülke yanında üretimin
yapıldığı ülke kavramı da öne çıkmaktadır (Samiee, 1994: 579-604).
Etnosentrizm kavramı ise kültürel olarak kendileri gibi olanları kabul
ederken kültürel olarak benzemeyenleri kabul etmeme temeline dayanır
(Shimp ve Sharma,1987:280-281). Genel olarak tüketici etnosentrizmi kav-
ramı üç ilkeye dayandırılmıştır (Akhter, 2007:144):
i. Herhangi birisinin yabancı ürünleri satın alarak ülkesine ekono-
mik olarak zarar vereceği korkusu,
ii. İthal edilen ürünleri satın almanın doğruluğu ve
iii. İthal ürünlere karşı kişisel bir önyargıdır.
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
6
Bu ilkeler temelinde faaliyet gösterilen pazarların doyması, glokal talebin
oluşması, bölgesellik ve yerellik eğilimlerinin artması, maliyetlerin yük-
selmesi, yerel kültür ve geleneklere olan ilgi, yasal zorunluluklar, çevresel
etkiler ve endüstri yapısı işletmeleri glokal politikalar uygulamaya yönel-
ten faktörler olmuşlardır (Foglio, 2006: 33). Global stratejiler benimseyerek
başarıya ulaşan işletmelerin süreç içerisinde kendi stratejilerini geliştirdik-
leri de gözlenmektedir. Bu kapsamda Dünya çapında başarı kazanmış
Procter& Gamble ve Coca Cola gibi işletmelerin arasında bulunan Unile-
ver’in “Heartbrand” uygulaması glokalleşme stratejileri çerçevesinde gele-
nekselleşen marka ve ürün adaptasyon stratejilerinden farklılaşmaktadır.
2. Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi:
“Algida”
2.1. Araştırmanın Amacı
Unilever’in girdiği pazarlarda karşılaştığı yerelleşme eğilimlerine uygun
olarak geliştirdiği glokal strateji diğer işletmelerin vizyonu açısından önem
taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı İzmir ilinde yaşayan tüketiciler üzerinde
yapılan araştırma ile, “Heartbrand” sembolü ile Algida markası altında
tüketicilere sunulan dondurma çeşitlerinin standardizasyon/adaptasyon
açısından oluşturduğu etki, yaratılan marka algısı ve rekabet avantajının
ortaya konulmasıdır.
2.2. Unilever
2.2.1. Unilever’in Şirket Stratejisi
Unilever, birçoğu kendi kategorisinin lideri olan markalarıyla Unilever
Türkiye gıda kategorisinde, dondurma, ev bakım ve kişisel bakım kategori-
sinde faaliyet göstermektedir(http://www.unilever.com.tr/ourcompany/
aboutunilever/ourhistory/default.asp, ersm.trh;13.08.2009)
Kurulduğundan bu yana merkezileşmemiş bir örgüt yapısıyla faaliyetlerini
sürdüren Unilever’in birleşme ve satın almalar sonucunda 1990’lı yıllarda
1600’lere ulaşmış marka sayısını, 1996 yılındaki yeniden yapılanma sonucu
yaklaşık 400’e düşürmüştür. Markalar stratejik olarak şöyle yapılandırıl-
mıştır (Robles ve de Mello, 2001: 130):
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
7
Ortak tüketici konumlandırma ve pazarlama uygulamaları olan
uluslararası markalar.
Benzer konumlandırmaya sahip, ancak her ülkede farklı adlara
sahip uluslararası markalar.
Ulusal pazarlarda güçlü olan lokal markalar
Unilever iki farklı strateji izlemektedir. Bunlardan biri hedef pazarda ken-
disine rakip olabilecek bir başka şirket varsa onu satın almak, diğeri ise
hedeflenen satın alma gerçekleşmediği taktirde, pazar gelecek vaat ediyor-
sa doğrudan yatırım yapmaktır. Unilever’in lokal şirketleri satın alma stra-
tejisinin altında sadece mevcut ve müstakbel rakiplerini ortadan kaldırmak
değil satın alınan lokal şirketlerin o pazardaki tüketici ihtiyaçlarını, ve özel-
liklerini bilmeleridir (Jones ve Miskell,2007: 8-28). Satın alınan şirketlere
ürün geliştirme ve pazarlama alanında özerklik verilmekte ve Unilever’in
örgüt kültürünün egemen hale getirildiği “Unileverizasyon” adı verilen bir
süreç uygulanmaktadır.
2.2.2. Unilever’in Global Dondurma Logosu (Heartbrand)
Dünya çapında pazarlama faaliyetleri dikkate alındığında, kültürel farklılık
temelli olumsuz tepkileri ortadan kaldırmaya çalışmak için işletmeler ürün
ve marka ile ilgili olumlu özellikleri ve faydaları öne çıkarma ya da lokal
işletmeler ve dağıtıcılarla işbirliği yaparak stratejik yararlar elde etmeye
çalışmalıdır (Watson ve Wright, 1999, s.1161).
Bu açıdan bakıldığında Unilever, 1999 yılında sadece dondurma alanında
değil marka oluşturma alanında örnek oluşturacak uygulama başlatmıştır.
Her ne kadar tüm dünyada glokal ürün ve marka anlayışıyla hareket et-
meye devam etse de tüm dondurmaları tek bir marka adı altında birleştir-
me konusunda yaptığı çalışma sonucunda ortaya çıkan “Heartbrand” glo-
bal marka farkındalığının artırılması ve sınırlar ötesi sinerjinin üretim ve
pazarlama süreçlerinde kullanılması amacıyla 1999 yılında oluşturulup
2002 yılında bugünkü halini almıştır. Heartbrand faaliyette bulunulan tüm
ülkeler için sabittir ve bir çatı marka olmaktan ziyade marka tanımında
bulunan unsurlar içindeki şekil yani sembolün global olarak kullanılması-
dır. Unilever Heartbrand’ı sözcük olarak ürünlerde kullanmasa da sembo-
lünü tüm ürünlerde kullanmaktadır (http://www.unilever.com/brands/
foodbrands/Heartbrand.aspx,08.08.2009.
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
8
1990 yılında Türkiye'de faaliyete geçen Algida, Türkiye’de Algida, Carte
d'Or, Cornetto, Max, Magnum ve Vienetta markalarıyla ürünlerini sun-
maktadır (www.algida.com.tr,09.08.2009). Unilever’in dondurma ile ilgili
yerel tatlar konusundaki ürün geliştirme ve pazara sunma stratejisi Carte
d'Or markası altında yapılanmaktadır. Carte d'Or markası ile Türkiye pa-
zarına özel sunduğu ürünler: Carte d'Or Patisserie Aşure Bereketi, Carte
d'Or Patisserie Güllaç Lezzeti, Carte d'Or Patisserie Ekmek Kadayıflı, Carte
d'Or Patisserie Kazandibi, Carte d'Or Patisserie Sakızlı Muhallebi, Carte
d'Or Patisserie Halis Kaymak Tadında, Carte d'Or Patisserie Tel Kadayıf-
lı’dır (www.algida.com.tr, 09.08.2009).
Vurgulanması gereken bir özellik ise yeme ve içme kültürü ile Türk yemek-
leriyle benzerlikler gösteren Yunanistan’da Unilever’in yerel tatlara uygun
fazla çeşit sunmamasıdır. Bazı tatlı çeşitleri her iki ülkede de bulunmasına
ve sevilmesine ve isimleri aynı olmasına (kadayıf, kazandibi, kurabiye)
rağmen Yunanistan pazarında yer almamaktadır (http://www.algida.gr/
gr_el/products/default.aspx, 09.08.2009)
2.3. Araştırma metodu
İzmir ilinde yaşayan 18 yaş üstü tüketiciler üzerinde yapılan araştırmada,
veri ve bilgilerin toplanmasında yüz yüze görüşme tekniği kullanılmıştır.
Oluşturulan anket formu, öncelikle soruların anlaşılırlığının ve cevap süre-
sinin tespit edilebilmesi için, 25 tüketici üzerinde ön test niteliğinde de-
nenmiş ve gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Örnekleme girecek kişilerin
seçiminde ise kolayda örnekleme yöntemi uygulanmış olup araştırmaya
1428 tüketici katılmıştır. Büyük kitleler için %95 güven aralığında örneklem
büyüklüğünün α yanılma düzeyi için 384 olduğundan hareketle çalışma-
daki örneklem büyüklüğü geçerlidir. (Baş, 2005: 47). Çalışmanın İzmir ilin-
de yapılması itibariyle elde edilen sonuçların Türkiye çapında genellenme-
si amaçlanmamaktadır.
Çalışmada veri toplamak için kullanılan anket formu toplam 13 başlıktan
oluşmaktadır. Birinci bölümde katılımcıların, inceleme kapsamına alınan
Algida ve Türkiye dondurma sektöründe yer alan diğer markalardaki lokal
uygulamalara bakış açıları likert ölçekli 15 ifade ile ölçülmeye çalışılmıştır.
Ankette kullanılan ifadeler, literatürde yer alan araştırmalardaki ifadelerin
çalışmaya uygun olarak yapılandırılmasıyla oluşturulmuştur (Maynard,
2003:57-61; Holt vd, 2004: 69-72; Altıntaş ve Tokol, 2007:308-325; Han,
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
9
1988:25-32; Svenson,2001:6-18; Uzkurt ve Özmen, 2004:268). Bu ifadeler
faktör analizi çerçevesinde gruplanmış ve Türkiye’de faaliyet gösteren fir-
maların lokal uygulamalarına bakış indirgenmiş faktör grupları içinde ge-
nel olarak değerlendirilmiştir. Bu bölümde ankete katılanlardan her ifade
için bir ile beş arasında katılma derecelerini gösteren (1=Kesinlikle katılıyo-
rum, 2=Katılıyorum, 3=Kararsızım, 4=Katılmıyorum, 5=Kesinlikle katılmıyorum)
cevaplar vermeleri istenmiştir. II. Bölümde, dondurma sektöründe üstün-
lük yaratabilecek kriterleri ve bu kriterler açısından Algida markasının
üstünlük durumunu ölçmeye yönelik üç soru sorulmuştur. III. Bölümde ise
katılımcıların demografik özelliklerini saptamaya yönelik yedi sorudan
bulunmaktadır.
2.4. Araştırmanın Kapsamı ve Sınırları
Araştırma, zaman ve maliyet kısıtları nedeniyle İzmir’de 1500 kişiyle yürü-
tülmüştür. 1500 anket değerlendirilmeye alınmış, 72 anket çeşitli nedenlerle
(eksik doldurulduğu ya da tutarsızlıklar tespit edildiği için) değerlendirme
dışı tutulmuştur. Bundan sonraki çalışmalarda Türkiye’nin farklı illerinde
gerçekleştirilecek araştırma sonuçları ile bu araştırmanın sonuçları karşılaş-
tırılabilir niteliktedir.
2.5. Bulgular
Veriler, SPSS (15.0) (Statistical Package of Social Science) paket programı
yardımıyla değerlendirilmiş olup, ki kare ilişki testi, korelasyon, faktör
analizleri ve farklılık testleri kullanılarak uygulama kısmı gerçekleştirilmiş-
tir. Frekans değerleri sadece gerekli görülen istatistiki değerleri daha iyi
açıklayabilmek için kullanılmıştır. Araştırmada bulgular p= 0.05 anlamlılık
düzeyinde sınanmıştır.
2.5.1. Frekans Değerleri
Uygulamanın ilk aşamasında cevaplar arasındaki dağılımı dengelemek ve
daha iyi sonuçlar elde edebilmek amacıyla frekanslar üzerinde veri birleş-
tirme metodu uygulandıktan sonra ifadeler istatistiksel olarak test edilmiştir.
Bu aşamada daha anlamlı ve etkin sonuçlar elde edebilmek için olumlu ve
olumsuz yargılar olan “Kesinlikle katılıyorum ve katılıyorumile “Kesin-
likle katılmıyorum ve katılmıyorum” ifadeleri “katılıyorum” ve “katılmı-
yorum” başlıkları altında toplanmıştır. Ayrıca açık uçlu olarak sorulan
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
10
“yaş” sorusu beş başlık altında birleştirilmiştir. İş durumunu belirlemeye
yönelik soruda ise ev hanımları ile işsiz katılımcılar “herhangi bir işi yok”
başlığı altında toplanmıştır. Bu çerçevede hazırlanan Tablo 1, katılımcılara
ilişkin demografik verileri içermektedir.
Tablo 1: Demografik Veriler
Değişkenler
Geçerli
zde
Değişkenler
n
Geçerli
Yüzde
Cinsiyet
Medeni Durum
Erkek
713
49,9
Evli
823
57,6
Kadın
715
50,1
Bekar
605
42,4
Toplam
1428
100
Toplam
1428
100
Yaş grupları
Kişisel Gelir
18-28
432
30,3
0- 499 TL
339
23,7
29-39
259
18,1
500 - 999 YTL
458
32,1
40-50
240
16,8
1000 - 1499 YTL
297
20,8
51-61
294
20,5
1500 - 1999 YTL
157
11
62 ve üstü
203
14,3
2000 ve üstü
177
12,4
Toplam
1428
100
Toplam
1428
100
İş Durumu
Eğitim Durumu
Öğrenci
377
26,4
İlkokul
123
8,6
Emekli
281
19,7
Ortaokul
120
8,4
Özel Sektör
138
9,7
Lise
315
22,1
Memur
57
4
Üniversite
819
57,4
Serbest Meslek
170
11,9
Lisansüstü
51
3,6
Uzmanlık Gerektiren Meslek
233
16,3
Toplam
1428
100
İşçi
20
1,4
Yaşam Tarzı
Herhangi bir işi yok
152
10,7
Tek Başına
145
10,2
Toplam
1428
100
Arkadaşıyla
99
6,9
Semtler
Arkadaşlarıyla
101
7,1
Yüksek Gelirli Semtler
342
24,50
Ailesiyle
994
69,6
Orta Gelirli Semtler
885
63,3
Çocuklarıyla
89
6,2
Düşük Gelirli Semtler
171
12,2
Toplam
1428
100
Eksik veri
30
Toplam
1428
100
Eğitim durumu kategorisindeki yer alan veriler ise Tablo 1’de birleştiril-
memiş olmasına rağmen analizler kısmında ilköğretim ve altı”, “lise ve
dengi” ve son olarak “üniversite mezunu ve üstü” olmak üzere toplam 3
kategoriye indirgenmiştir. Katılımcıların İzmir’de yaşadıkları semtlere veri-
len cevaplar gelir gruplarına göre yüksek, orta ve düşük gelirli olmak üzere
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
11
üç grupta toplanmıştır. İzmir’deki semtlerin gelir durumlarına yönelik
bilimsel araştırmalar bulunmadığından dolayı semtlerin gelir gruplarına
göre ayrılmasında İZEKO (İzmir Emlak Komisyoncuları Odası) ile yapılan
görüşmelerden yararlanılmıştır (kişisel görüşme,2009).
Araştırmanın ikinci bölümünde dondurma tercihini etkileyen kriterler ve
Algida markasının pazardaki rakiplerine üstünlüğü ve üstün özelliklerini
tespit etmeye yönelik sorular direkt olarak sorulmuştur. Katılımcıların
dondurma tercihlerini etkileyen ve Algida’nın üstünlüklerini saptamaya
yönelik sorularda katılımcılardan tercihlerinde önemli olduğunu düşün-
dükleri ilk beş kriteri işaretlemeleri istenmiştir. Bu sayede tercih aralığı
geniş tutularak tüm kriterlerin değerlendirme kapsamına alınması amaç-
lanmaktadır. Daha sonra tercih edilen kriterler (1= önemli) ve tercih dışında
kalanlar (2= önemsiz) puanlandırılmış, uygulanan katsayı yöntemi ile en
düşük puanı alan kriter katılımcılar tarafından en önem verilen kriter hali-
ne gelmiştir.
Tablo 2’de de görüldüğü üzere dondurma tercihlerinde en önemli kriter
olarak 1590 puan alan tat kriteri ön plana çıkmaktadır. İkinci sırada 1747
puan ile kalite yer alırken bunları sırasıyla fiyat, marka ve ürün çeşitliliği
izlemektedir. Dondurma tercihinde yerel tatların olması ise önemli olarak
görülmemektedir.
Tablo 2: Dondurma Tercihlerinde Önemli Olan Unsurlar
Kriter
Toplam değer
Kriter
Toplam değer
Marka
2080
Yerel tatların olması
2522
Tad
1590
Fiyat
1822
Erişilebilirlik
2524
Ulaşılabilirlik
2380
Sosyal faktörler
2756
Kalite
1747
Reklamlar
2519
Müşteri ilişkileri
2758
Promosyonlar
2531
Yenilikçilik
2661
Ürün çeşitliliği
2260
Algida’nın rakiplerine göre üstün olup olmadığına yönelik soruda ise katı-
lımcıların %51,5’i Algida markasını üstün bulurken, %33’lük bir kısmın
kararsız olduğu gözlenmiştir. % 8,7 ‘lik bir kısım Algida’yı rakiplerine göre
üstün olarak değerlendirmezken %6,8 lik katılımcı kitlesi bir fikri olmadı-
ğını belirtmiştir (Bkz.Tablo3).
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
12
Tablo 3: Algida’nın Diğer İşletmelere Göre Üstünlük Derecesi
Frekans
Geçerli Yüzde
Üstün
732
51,5
Kısmen üstün
469
33,0
Üstün değil
123
8,7
Fikri yok
96
6,8
Toplam
1420
100,0
Algida markasını, katılımcıların, hangi özellikleri nedeniyle üstün gördük-
lerini belirleyebilmek için sorulan soruda katsayı yöntemi uygulanmış ve
tad kriteri ilk sırayı almıştır. Algida markası dondurma sektöründe lider
olabilmenin ilk beş kriterini de üstünlük özelliği olarak sırasıyla barındır-
maktadır.
Tablo 4: Algida’nın Rakiplerine Göre Sahip Olduğu Üstünlükleri Sağlayan
Unsurlar
Kriter
Toplam değer
Kriter
Toplam değer
Marka
2062
Yerel tadların olması
2626
Tad
1882
Fiyat
2342
Erişilebilirlik
2590
Ulaşılabilirlik
2385
Reklamlar
2213
Kalite
1910
Promosyonlar
2424
Müşteri ilişkileri
2792
Ürün çeşitli-
liği
2199
Yenilikçilik
2619
Ayrıca Algida markasının üstünlük sağladığı özelikler sıralamasında altın-
cı sıra dondurma tercihini etkileyen kriterler sıralamasına göre farklılık
göstermiştir. Algida markasının dondurma reklamlarıyla da ön plana çıktı-
ğı görülmektedir.
2.5.2. Faktör Analizi
Katılımcıların araştırmaya konu olan Algida ve Türkiye’deki diğer don-
durma markalarının lokal uygulamalarını değerlendirmelerini belirleye-
bilmek amacıyla anket sorularına verdikleri cevaplar analize tabi tutulmuş
ve uygulamanın genel çerçevesi elde edilen sonuçlar ile belirlenmiştir.
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
13
İfadelere verilen cevaplar önce güvenilirlik testine tabi tutulmuş ve güveni-
lirlik derecesi düşük olan ifadeler analizden çıkarılmıştır. Buna göre seçilen
ifadelerin %95 güven aralığında cronbach alpha değeri %61’dir. Seçilen
ifadeler faktör analizi uygulamaya uygundur. Bu sonuçlar dahilinde uygu-
lanan faktör analizi sonucunda %95 güven aralığında df=55 için KMO=
%69,5 ve Sig=,000 bulunmuştur. Elde edilen 4 faktörün anlamlılık derecesi
geçerli olup toplam varyansın %58,37‘sini açıklamaktadır (Bkz. Tablo 5).
Tablo 5: Rotasyonlu Faktör Analizi Sonuçları
Faktörler
1
2
3
4
Türkiye çapında satılan dondurma markaları hakkında
bilgiye sahibim
,833
ALGİDA’nın dışındaki diğer markaların ürünleri hak-
kında bilgiye sahibim
,782
ALGİDA markasına sahip olan şirket hakkında bilgiye
sahibim
,664
Uluslararası markaların yerel tatları üretmesi tüketicilere
yakınlaşmasını sağlar
,776
Uluslararası markalar yerel tatlar konusunda başarılı
olabilirler
,685
Uluslararası markaların Türkiye pazarına uygun ürünler
yapmasını başarılı buluyorum
,634
ALGİDA’nın sunduğu yerel tatlar kafamdaki ALGİDA
imajına uymaktadır
,849
ALGİDA’nın ürettiği yerel tatları içeren dondurmaların
tadını beğeniyorum
,833
Uluslararası markaların yerel tatlarla rekabet etmesi
yerel markalara zarar verir
,743
Uluslararası markalar başarı için yerel tatlara uygun
ürünler üretmelidirler
,702
Geleneksel tatları geleneksel şekilde sunulmuş halde
tüketmeyi tercih ederim
,431
Toplam Açıklanan Varyans Değeri
(58,37)
23,17
14,18
11,57
9,45
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
14
Faktörler şu başlıklar altında toplanmıştır.
1. Türkiye’deki dondurma piyasasına dair genel bilgi seviyesi
Bu faktör başlık altında toplanan ifadeler şunlardır;
Türkiye çapında satılan dondurma markaları hakkında bilgiye sa-
hibim
ALGİDA’nın dışındaki diğer markaların ürünleri hakkında bilgiye
sahibim
ALGİDA markasına sahip olan şirket hakkında bilgiye sahibim
Türkiye’deki dondurma piyasasına dair genel bilgi seviyesi faktörü toplam
varyansın %23,17’sini açıklayabilmektedir. Katılımcıların Algida markası
haricinde Türkiye’de satılan dondurma markaları hakkında kısmen de olsa
bilgi sahibi olduğu buna karşılık Algida markasının hangi şirkete ait oldu-
ğu konusunda bilgileri olmadığı gözlenmiştir. Algida markası Heartbrand
sembolü ile üretici işletmenin önüne geçerek Türk piyasasında kendine yer
edinmiştir.
2. Uluslararası markalara yönelik yerel tat değerlendirmesi
Bu faktör başlık altında toplanan ifadeler şunlardır;
Uluslararası markaların yerel tatları üretmesi tüketicilere yakın-
laşmasını sağlar
Uluslararası markalar yerel tatlar konusunda başarılı olabilirler
Uluslararası markaların Türkiye pazarına uygun ürünler yapma-
sını başarılı buluyorum
Faktör içeriğinde yer alan ifadelerin toplam varyansı açıklama oranı
%14,18’dir. Faktöre ilişkin frekans değerleri incelendiğinde uluslararası
markaların Türkiye pazarına uygun ürünleri başarılı olarak görülmekte ve
yerel tatlara uygun pazarlama karmaları başarılı bulmaktadırlar.
3. Katılımcıların Algida’nın glokalleşme stratejisine bakışı
Bu faktör başlık altında toplanan ifadeler şunlardır;
ALGİDA’nın sunduğu yerel tatlar kafamdaki ALGİDA imajına
uymaktadır
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
15
ALGİDA’nın ürettiği yerel tatları içeren dondurmaların tadını be-
ğeniyorum
Bu ifadelerden oluşan faktör, toplam varyansın %11,57’sini oluşturmakta-
dır. Katılımcılar Algida’nın sunduğu yerel tatları yarattığı Algida imajına
uygun bulmakta ve ürettiği bu tatları içeren dondurmaları beğenmektedir-
ler.
4. Yerel Tatlara Yönelik Etnosentrik bakış açısı
Bu faktör başlık altında toplanan ifadeler şunlardır;
Uluslararası markaların yerel tatlarla rekabet etmesi yerel marka-
lara zarar verir
Geleneksel tatları geleneksel şekilde sunulmuş halde tüketmeyi
tercih ederim
Uluslararası markalar başarı için yerel tatlara uygun ürünler üret-
melidirler
Elde edilen faktör toplam varyansın %9,45’sini açıklamaktadır. Yapılan
faktör analizi sonucunda elde edilen ilginç sonuçlardan biri de katılımcıla-
rın etnosentrik eğilimler göstermesidir. Geleneksel tatların geleneksel şe-
kilde sunulmasını tercih eden katılımcıların uluslararası markaların başarılı
olabilmeleri için yerel tatlara uygun ürünler sunulması gerektiğini belirtir-
ken bunun olması halinde ise yerel markaların zarar göreceğini düşündük-
leri görülmektedir.
2.5.3. Faktör ifadelerine ilişkin testler
Faktör analizinde elde edilen dört faktöre demografik özellikler kapsamın-
da katılımcıların verdikleri cevapları karşılaştırmak amacıyla ki-kare ilişki
testi, tek yönlü anova ve bağımsız örneklem t-testleri uygulanmıştır. Analiz
edilen temel hipotezler;
H1:Yerel tat tercihleri demografik özelliklere göre farklılık göstermektedir.
H2: Etnosentrik eğilimler yerel tat tercihlerini etkilemektedir.
H3: Uluslararası markalara yönelik yerel tat değerlendirmesi demografik
özelliklerden etkilenmektedir.
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
16
H4: Uluslararası firmaların glokalleşme stratejilerinin etkileri demografik
özelliklere göre farklılık göstermektedir.
Faktör analizi sonucunda oluşan dört temel faktör ile yaş grupları, eğitim,
gelir durumu ve katılımcıların yaşadığı semtlerin gelir düzeyi arasında bir
ilişkisi olup olmadığı n=1428 ve %95 güven aralığında incelenmiş ve elde
edilen sonuçlar aşağıda verilmiştir.
Uluslararası markalara yönelik yerel tat değerlendirmesi ile yaş, eğitim
durumu ve yaşanan semt ile arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. P=,000
için P-value= 0,147 değerinde yaş arttıkça, P=,024 için P-value=0,061 değe-
rinde yaşanan semtin gelir düzeyi düştükçe, uluslararası markalara yönelik
yerel tat değerlendirmesinin olumsuza dönüştüğü; P=,003 için P-value= -
,077 için eğitim düzeyi yükseldikçe olumsuz bakış açısının azaldığı görül-
müştür. Gelir düzeyine göre herhangi bir ilişki tespit edilememiştir.
Katılımcıların Algida’nın glokalleşme stratejisine yönelik değerlendirmeleri
ile eğitim, gelir durumu ve ikamet edilen semtlerin gelir düzeyi arasında
bir ilişki bulunamamıştır. P=,000 için P-value= 0,110 değerinde yaş arttıkça
Algida’nın glokalleşmeye yönelik stratejilerine olumsuz bakış söz konusu
olmaktadır. Bu sonuç literatürdeki çalışmaları desteklemesine rağmen Al-
gida’nın katılımcılarda glokalleşme stratejisine yönelik değerlendirmelerin
genel olarak birbirine benzediğini söylemek mümkündür. Algida marka-
sında uygulanan heartbrand stratejisi ile katılımcıların genelinde benzer
etkiler yaratılarak yerelleşmenin etkilerinin azaltıldığı görülmektedir. Yapı-
lan bu analizler sonucunda Algida’nın heartbrand logosu altında tüketici-
lere sunduğu dondurma çeşitlerinin adaptasyon aşamasında başarılı oldu-
ğu ve herhangi bir etnosentrik tepkiyle karşılaşmadan tüketiciler üzerinde
olumlu bir etki yarattığı söylenebilir.
Türkiye’deki dondurma piyasasına dair genel bilgi seviyesine sahip olma
ile yaş grupları, eğitim ve yaşanan semt ile arasında ilişki tespit edilmiştir.
P=,000 için P-value= ,231 değerinde yaş arttıkça bilgi düzeyi azalırken,
P=,000 için P-value= -,146 değerinde eğitim düzeyi arttıkça dondurma üre-
ticileri hakkında bilgi edinme düzeyi de artmaktadır. Dondurma piyasası-
na dair genel bilgi seviyesi katılımcıların yaşadığı semtlerin gelir düzeyine
göre N=1428 ve %95 güven aralığında incelenmiş P=,000 için P-value= 0,140
değerinde yaşanan semtin gelir düzeyi arttıkça dondurma üreticileri hakkında
bilgi edinme düzeyinin de azaldığı görülmüştür. Buna karşılık dondurma
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
17
işletmeleri hakkında bilgi edinme düzeyi ile gelir düzeyi arasında bir ilişki
bulunamamıştır.
Yerel tatlara ilişkin etnosentrik bakış açısının yaş grupları ve eğitim düzeyi
ile arasında ilişki tespit edilirken gelir durumu ile arasında ilişkisi buluna-
mamıştır. P=,000 için P-value= -0,125 değerinde yaş grubu değiştikçe (yaş
yükseldikçe); P=,000 için P-value= ,171 değerinde eğitim düzeyi düştükçe
etnosentrik bakış açısının arttığı görülmektedir. Dondurma piyasasına dair
genel bilgi seviyesi katılımcıların yaşadığı semtlerin gelir düzeyine göre
N=1428 ve %95 güven aralığında incelenmiş P=,009 için P-value= -0,084
değerinde yaşanan semtin gelir düzeyi arttıkça etnosentrik eğilimlerin azaldığı
görülebilir.
Faktör analizi sonucunda elde edilen ifadelere verilen cevaplar arasında
cinsiyet ve medeni hal durumuna göre bir farklılık olup olmadığını tespit
edebilmek için bağımsız örneklem t-testi uygulanmıştır. Cinsiyetler arasın-
da uluslararası markalara yönelik yerel tat değerlendirmesi (df=1416; t=
2,753; p-value =0.006), Türkiye’deki dondurma üreticilerine dair genel bilgi
seviyesi df=1426; t= -2,330; p-value =0.020) ve yerel tatlara yönelik etnosent-
rik bakış açısı (df=1426; t= -2,540; p-value =0.011) bakımından farklılıklar
bulunmuştur. Buna göre kadınlar erkeklere göre uluslararası dondurma
markalarına daha olumlu yaklaşmakta fakat Türkiye’deki dondurma üreti-
cileri hakkında daha az bilgiye sahiplerdir. Yapılan çok sayıda araştırmada
kadınların erkeklerle kıyaslandığında daha yüksek etnosentrik değerlere
sahip olduğu saptanmıştır (Bruning, 1997, s.67; Shankarmahesh, 2006,
s.165). Bunun nedenleri arasında kadınların daha muhafazakâr olmaları ve
kolektivist davranışlarla sosyal uyum sağlamaya çalışmalarıdır (Han, 1988,
s. 31). Yapılan analizde de yerel tatlara karşı kadınların erkeklere göre daha
fazla etnosentrik davranışlar içinde oldukları görülmüştür bu bulgular
literatürü desteklemektedir.
Faktör içeriğine yönelik analizlerde medeni durumlar arasında tespit edi-
len farklılıklar yine cinsiyetler arasında tespit edilenlere benzer nitelikte
çıkmıştır. Uluslararası markalara yönelik yerel tat değerlendirmesi
(df=1426; t= 3,664; p-value =0.000), Türkiye’deki dondurma üreticilerine
dair genel bilgi seviyesi df=1331; t= 5,460; p-value =0.000) ve yerel tatlara
yönelik etnosentrik bakış açısı (df=1426; t= -4,137; p-value =0.000) bakımın-
dan farklılıklar bulunmaktadır. Buna göre evliler bekarlara göre uluslarara-
sı dondurma markalarına karşı daha olumsuz tutuma sahipken, Türki-
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
18
ye’deki dondurma üreticileri hakkında da daha az bilgiye sahiplerdir. Buna
karşılık yerel tatlara karşı bekarlar evlilere göre daha fazla etnosentrik eği-
lim göstermektedirler.
SONUÇ
Çokuluslu ve global işletmelerin dünya ticareti üzerindeki etkileri gün geç-
tikçe artmaktadır. Bu dev işletmeler, hızlı teknolojik değişimler ve azalan
ticaret engelleri gibi çok sayıda faktörün etkisiyle gittikçe globalleşen ve
aynı zamanda rekabetin arttığı pazarlarda mücadele etmektedirler. Pazar-
ların gün geçtikçe birbirine benzemesine rağmen tüketicilerin yerel beklen-
tilerinin artması, etnosentrik eğilimler vb. tüketici satın alma davranışlarına
olumlu-olumsuz etkileri de ihmal edilemez düzeye ulaşmıştır. Bu nedenle
globalleşme ile uygulanan pazarlama karmasının adaptasyonu, diğer bir
deyişle glokalleşme zorunlu hale gelmektedir.
Araştırmanın kapsamında tespit edilen bulgulardan ilki dondurma tüketi-
minde karşılaşılan etnosentrik eğilimler olmuştur. Katılımcılar dünya ça-
pında faaliyet gösteren işletmelerin yerel tatlar üreterek rekabete girmele-
rini lokal pazarlarda başarının anahtarı olarak görmelerine rağmen bu stra-
tejinin kendi ülkelerine ait işletmelere zarar vereceğini de düşünmektedir-
ler. Katılımcılara yöneltilen ifadelere uygulanan faktör analizi sonucunda
oluşturulan Yerel Tatlara yönelik Etnosentrik bakış açısı” faktörü de-
mografik özellikler bazında test edildiğinde yaş grupları, yaşanılan semtin
gelir düzeyi ve eğitim düzeyi değiştikçe literatürdeki araştırma sonuçlarını
destekleyecek şekilde farklılıklara rastlanmıştır. Bu çerçevede tüketicilerin
çok uluslu bir işletme olan Unilever’in yerel içerikli ürünlerine de benzer
bir tepki vermesi beklenmekteyken bu sonucun gerçekleşmediği görülmüş-
tür. Analizde elde edilen ikinci faktör olarak “Algida’nın glokalleşme stra-
tejisine yönelik değerlendirmeleri” başlıklı faktör ile demografik değişken-
ler arasında herhangi bir ilişki veya farklılık bulunamamıştır. Bunun ya-
nında 3. Faktör kapsamında incelenen Algida markasıyla faaliyet gösteren
işletmenin bilinirliğinin yetersiz olduğu görülmüştür. Bu kapsamda katı-
lımcılar Algida’yı Unilever’e bağlı bir işletmeden ziyade bağımsız bir iş-
letme olarak algıladığını söylemek mümkündür. Hatta katılımcıların bü-
yük çoğunluğu Algida’nın sunduğu yerel tatların zihinlerindeki Algida
imajıyla örtüştüğünü belirtmektedirler. Sonuç olarak katılımcılar Algi-
da’nın glokalleşme stratejilerine yönelik olumsuz bir tavır takınmamakta,
aksine başarılı bulmakta ve yerel tatlar konusunda çeşitlerini artırmaları
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
19
yönünde görüş bildirmektedirler. Bu bilgiler ışığında Unilever’in glokal-
leşme stratejisinde başarılı olduğunu söylemek mümkündür.
Unilever’in glokalleşme stratejisindeki bu başarısı Türkiye pazarında da
üstünlük sağlamasında büyük önem taşıyan bir faktördür. Rekabet açısın-
dan değerlendirildiğinde, dünyadaki faaliyetlerine oranla Türkiye paza-
rında kısa sayılabilecek varlığına rağmen, başarılı bir şekilde uyguladığı
pazarlama stratejisi sayesinde Algida’nın rakiplerine karşı kazandığı üs-
nlük tüketiciler tarafından da onaylanmaktadır. Rakiplerine karşı sağla-
dığı özellikler tad, kalite, fiyat, marka ve ürün çeşitliliğinin dahil olduğu
pazarlama stratejisidir. Burada vurgulanması gereken nokta Algida’nın
rekabet üstünlüğünü sağladığı özelliklerin tüketicilerin dondurma tercihle-
rinde belirttikleri özelliklerle bire bir örtüştüğüdür. Algida’nın faaliyetlerde
bulunduğu pazarları çok iyi analiz ederek konumlandırmada çok başarılı
olduğu söylenebilir. Her ne kadar yerel tatlara sahip olmanın tüketicilerin
tercihlerinde çok etkili olmadığı görünse de ürün çeşitliğinin öneminin
vurgulanması dikkat çekicidir. Tüketicilerin dondurma tercihlerindeki al-
tıncı faktör olan ulaşılabilirlik dikkat çekerken, Algida söz konusu oldu-
ğunda ulaşılabilirlik yerini reklama bırakmaktadır; bu da Algida’nın pazar-
lama iletişimine yoğunlaşarak başarısını artırdığını göstermektedir.
Unilever’in global stratejisine yerleştirdiği ve “Heartbrand” çatısı altında
uyguladığı glokalleşme stratejisinin başarılı olduğunu söylemek mümkün-
dür. Algida’nın faaliyette bulunduğu ülkelerde sembolü ön plana çıkararak
uyguladığı bu strateji marka kavramının tanımının da tartışılması açısın-
dan da önemlidir. Bu strateji markayı oluşturan öğelerin markadan bağım-
sız olarak hareket etmeye başladığının göstergesi olarak önem taşıyan yeni
bir açılım olması itibariyle önem taşımaktadır.
Postmodern gelişmelerin yaşandığı günümüzde işletmelerin dar kalıplar-
dan ve standart uygulamalardan sıyrılarak tüketicilerin yerel beklentilerini
içselleştirecek stratejiler üretmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda işletmele-
rin başarılı stratejiler oluşturmaları, örgütün tüm birimlerini içine alan ve
tüketici odaklı olarak ürünlerin çeşitlerini ve kalitesini sürekli geliştirmele-
rine bağlıdır. Bu süreçte başarıyı yakalamak pazar analizi, zamanlama,
içerik, koordinasyon, faaliyetlerin doğru şekilde yapılması, başarı arzusu,
tüketici odaklı olmak, fark yaratabilmek, yenilik yapabilmek, gerektiğinde
değişimi hızlı biçimde gerçekleştirebilmek için işletmelerin esnek yapı ve
stratejilere sahip olmalarıyla mümkün olacaktır.
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
20
Kaynakça
Ali Kanso, Kitchen P. J., (2004), “Marketing Consumer Services Internationally: Locali-
zation and Standardization Revisited”, Marketing Intelligence & Planning, C. 22,
No. 2, s. 201-215.
Altıntaş Murat Hakan ve Tokol, T., (2007), “Cultural Openness and Consumer Ethno-
centrism: An Empirical Analysis of Turkish Consumers Marketing”, Intelligence &
Planning, C.25; No.4; s.308-325.
Antonio Foglio, Stanevicius, V., (2006), “Scenario of Glocal Marketing as an Answer to
the Market Globalization&Localization: Strategy, Scenario and Market”,
Vadyba/Management, C.1, No.10, s 26-37.
Aref A Alashban, Hayes L.A., Zinkhan, G.M., Balazs, A.L., (2002), "International Brand-
Name Standardization/Adaptation: Antecedents and Consequences", Journal of In-
ternational Marketing, C. 10, No.3, s.40-41.
Arjun Chaudhuri, Holbrook, M. B., (2001), “The Chain of Effects From Brand Trust and
Brand Affect to Brand Performance:The Role Of Brand Loyalty”, Journal of Marke-
ting, C.65, No. 2, s. 81-93.
Baş, Türker (2005), Anket Nasıl Hazırlanır, Uygulanır,Değerlendirilir?, Seçkin Yayıncı-
lık, Ankara.
Benyon J., Dunkerley, D., Benyon J. H. (Eds.), (2000), Globalization: The reader (an
anthology). New York: Routledge
Biel, Alexander L. “How Brand Image Drives Brand Equity”, Journal of Advertising
Research, 1992, C. 32, No. 6, s. RC6-R12.
Cevahir Uzkurt, Özmen M., “Tüketici Etnosentrizmi ve Ülke Orijini Etkisinin Tüketici-
lerin Yerli ve Yabancı Ürünlere Yönelik Tutumlarına Etkileri”, 9. Ulusal Pazarlama
Kongresi, 6-8 Ekim 2004, Ankara, Gazi Üniversitesi İİBF. Bildiriler Kitabı, s. 261-
274.
David M. Szymanski, Bharadwaj, S.G., Varadarajan, P.R., “Standardization versus
Adaptation of International Marketing Strategy: An Empirical Investigation”, Jo-
urnal of Marketing, 1993, C. 57 (October), s. 1-17.
Demetris Vrontis, Thrassou A., “Adaptation vs. Standardization in International Marke-
ting The Country-of-Origin Effect “, Innovative Marketing, 2007, C. 3, Issue 4,
2007, s.7-20.
Douglas B. Holt, Quelch, J.A, Taylor E. L, “How Global Brands Compete”, Harvard
Business Review, 2004, C.82, No.9, s.68-75.
Fernando Robles, de Mello R. C., “Unilever's Latin American Strategy in Yellow Fats,
Ice Cream and Teas”, Latin American Business Review, 2001, C. 2, No. 3/4, s. 123-
157.
Geoffrey Jones, Miskell Peter, “Acquisitions and firm growth: Creating Unilever's ice
cream and tea business”, Business History, 2007, C. 49, No.1, s. 8-28.
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
21
Greg Harris, Attour S., “The International Advertising Practices of Multinational Com-
panies: A Content Analysis Study”, European Journal of Marketing, 2003, C. 37,
No. 1 & 2, s. 154-168.
Haydeé Calderon, Cervera, A., Molla, A., “Brand Assessment:A Key Element of Marke-
ting Strategy”, Journal of Product & Brand Management, 1997, C. 6, No. 5, s. 293-
304.
Hong-Bumm Kim, Kim W.G., An J. A., "The Effect of Consumer-Based Brand Equity on
Firms' Financial Performance", Journal of Consumer Marketing, 2003, C. 20 No.4/5,
s.335-352.
Jones Geoffrey, Renewing Unilever, 2005, Oxford: Oxford University Press.
John A. Quelch, Hoff E. J., "Customizing Global Marketing", Harvard Business Review,
1986, C. 64, No.3, s.59-68.
John J. Watson, Wright K. K “Consumer Ethnocentrism and Attitudes Toward Domestic
and Foreign Products”, European Journal of Marketing; 2000, C. 34, No. 9/10; s.
1149-1166.
Joseph Arthur Rooney, (1995), “Branding: a Trend for Today and Tomorrow”, Journal
of Product & Brand Management, C. 4, No.4, s.48-55.
Göran Svensson, “Glocalization of Business Activities: A Glocal Strategy Approach”,
Management Decision, 2001, C. 39, s.6-18.
Göran Svensson, “Beyond Global Marketing And The Globalization Of Marketing Acti-
vities”, Management Decision, 2002, C. 40, No.6, s. 574-583.
Günay G. Nazan (2008), “Ürün Stratejileri”, Küresel Pazarlama Stratejileri, Beta Yayıne-
vi, İstanbul, s. 357.
Helena Rubinstein, (1996), ”Brand first’ management”, Journal of Marketing Manage-
ment, C. 12, No. 4, s. 269-80.
Herbig, A. Paul, (1997), Handbook of Cross-Cultural Marketing, Haworth Press, New
York.
Kamran Kashani, (1989), “Beware the Pitfalls of Global Marketing”, Harvard Business
Review, (September-October), s. 91-98.
Keegan, Warren J., Green Mark C. (2005), Global Marketing, Fourth Edition, Internatio-
nal Edition, New Jersey: Prentice Hall, s.18.
Madhu Agrawal (1995), “Review of a 40-Year Debate in International Advertising: Prac-
titioner and Academician Perspectives to the Standardization/Adaptation Issue”,
International Marketing Review, C.12, No.1, s.26-48.
Mahesh N. Shankarmahesh, “Consumer Ethnocentrism: An Integrative Review of Its
Antecedents and Consequences”, International Marketing Review, 2006, C. 23, No.
2, s 146-172.
Massey, D. (1994), Space, place, and gender. Minneapolis: Univ of Minnessota Press.,
s.120.
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
22
Medeni T.(2004), A New Dimension beside Global, Local and Glocal: Lobal, BAI 2004,
International Workshop on Business and Information, Taiwan, March
http://www.im.usc.edu.tw/BAI2004/, s. VII-3.
Michael Chattalas, Kramer, T., Takada, H., “The Impact of National Stereotypes on The
Country of Origin Effect a Conceptual Framework”, International Marketing Re-
view, 2008, C. 25, No. 1, s. 5474.
Michael G. Harvey, (1993), “Point of View: A Model to Determine Standardization of
The Advertising Process in International Markets”, Journal of Advertising Rese-
arch, C. 33, No. 4, s. 57-64.
Michael L. Maynard, (2003), “From Global to Local: How Gillette’s Sensor Excel Ac-
commodates to Japan”, Keio Communication Review, No.25, s. 57-75.
Michel Laroche, Kirpalani, V.H., Pons, F., Zhou L., “A Model of Advertising Standardi-
zation in Multinational Corporations”, Journal of International Business Studies,
2001, C. 32, No. 2, s. 249-266
Min C. Han, (1988), “The Role of Consumer Patriotism in The Choice of Domestic ver-
sus Foreign Products”, Journal of Advertising Research, June/July, s. 25-32.
Murat Akın, Çiçek, R., Gürbüz, E. ve İnal, E.M. (2009), “Tüketici Etnosentrizmi ve Dav-
ranış Niyetleri Arasındaki Farklılığın Belirlenmesinde CETSCALE Ölçeği”, Ege
Akademik Bakış, C. 9, S.2, s.490-491.
Leslie de Chernatony, Halliburton, C., Bernath, R., (1995), “International Branding:
Demand- or Supply-Driven Opportunity?”, International Marketing Review, C.12,
No.2, s.9-21.
Nanda K Viswanathan, Dickson Peter R., (2007), The Fundamentals of Standardizing
Global Marketing Strategy, International Marketing Review, C. 24, No. 1, s 46-63.
Peter H. Farquhar, (1994), “Strategic Challenges for Branding”, Marketing Management,
C.3, No. 2, s. 8-15.
Philip Kotler (1986), “Global Standardization-Courting Danger”, Journal of Consumer
Marketing, C. 3, No. 2, s. 13-15.
Radka Koudelova, Whitelock, J., (2001) “A Cross-Cultural Analysis of Television Ad-
vertising in The UK and The Czech Republic”, International Marketing Review, C.
18. No. 3, s. 286-300.
Saeed Samıee, (1994), “Customer Evaluation of Products in a Global Market”, Journal of
International Business Studies, C.25, No.3, s 579-604.
Shintaro Okazaki (2004), “Do Multinationals Standardise or Localise? The Cross-
Cultural Dimensionality of Product-based Web sites”, Internet research, C. 14,
No.1, s.81-84.
Sima Nart, (2008), “Menşe Ülke Etkisinin Tüketici Algılamaları ve Davranışlarına Yan-
sımaları: İngiltere Pazarında Türk ve Alman Markalarının Karşılaştırılması”, Sü-
leyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C.13, S.3
s.153-177.
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
23
Subhash C. Jain, (1989), ” Standardization of International Marketing Strategy: Some
Research Hypotheses”, Journal of Marketing, 53(1), s.70-79.
Tamer S. Cavuşgil, Shaoming, Z., (1994), “Marketing Strategy-Performance Relations-
hip: An Investigation of the Empirical Link in Export Market Venture”, Journal of
Marketing, C. 58, No. 1, s. 1-21.
T.C. Melewar, Hayday, Gupta, D. S., Cohen G., (2008), “EU Enlargement: A Case Study
of Branding Standardization”, EuroMed Journal of Business, C. 3; No.2, s. 179-201.
Theodore Levitt, (1983), “The Globalization of Markets”, Harvard Business Review,
C.61, No.3, s.92-93.
Unilever Annual Review- 2008, 2009.
William L. James, Hill, John S., (1991), “International Advertising Messages: to Adapt or
not to Adapt”, Journal of Advertising Research, C. 31 No. 3, s. 65-71.
Zou Shaoming ve Çavuşgil T., (2002), “The GMS: A Broad Conceptualization of Global
Marketing Strategy and Its Effect on Firm Performance”, Journal of Marketing,
C.66, No.4, s 40-56.
http://www.algida.gr/gr_el/products/default.aspx, 09.08.2009
http://www.algida.com.tr, 09.08.2009
http://www.marketingpower.com/_layouts/Dictionary.aspx?dLetter=B, 13.08.2009
http://www.unilever.com.tr/ourcompany/aboutunilever/ourhistory/default.asp,
13.08.2009
http://www.unilever.com/brands/foodbrands/Heartbrand.aspx, 08.08.2009
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
24
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
Yrd. Doç. Dr. Aykan Candemir
Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü
Tel:0232-3884000/1915, aykan.candemir@ege.edu.tr
1972 yılında İzmir’de doğan Aykan Candemir Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesinde 2005 yılından bu yana öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Dokuz
Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi’de lisans eğitimini tamamladıktan sonra Dokuz
Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Uluslararası İşletme-
cilik Programı’nda Yüksek Lisans, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
İşletme Anabilim Dalında İşletme Doktorası eğitimini tamamlamıştır. Lisans ve Yüksek
Lisans düzeylerinde “İşletmecilik” ve “Pazarlama” alanlarında çeşitli dersler vermiştir.
“İhracata Yönelik Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Pazarlama Eğitiminin Firma Geli-
şimine Katkısı, İzmir Örneği” (1998), “İzmir 1921, Uluslararası Amerikan Koleji Araş-
tırma Komitesi Raporu "İzmir'deki Bazı Sosyal Koşullar Hakkında Bir Araştırma" Çevi-
ri” (2000) ve “Türkiye'de Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarını Etkileyen Faktörler:
Bir Uygulama” (2006) adlı eserleri yanında çeşitli makaleleri yayımlanmıştır.
Araş. Gör. Ali Erhan Zalluhoğlu
Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü
Tel:0232-3884000/2279, erhan.zalluhoglu@ege.edu.tr
Ali Erhan Zalluhoğlu 1980 yılında Antakya (Hatay)’da doğmuştur. 2004 yılında Ege
Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun olarak Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-
tüsü bünyesinde yürütülen Pazarlama Yüksek Lisans Programı’na başlamıştır. 2005
yılından bu yana Ege Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde
Araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır. 2008 yılında yüksek lisans öğrenimini tamam-
layarak Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde başladığı doktora öğrenimine
halen devam etmektedir.
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
25
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi:
“Algida” İzmir Örneği
Tablo 1: Demografik Veriler
Değişkenler
n
Geçerli
Yüzde
Değişkenler
n
Geçerli
Yüzde
Cinsiyet
Medeni Durum
Erkek
713
49,9
Evli
823
57,6
Kadın
715
50,1
Bekar
605
42,4
Toplam
1428
100
Toplam
1428
100
Yaş grupları
Kişisel Gelir
18-28
432
30,3
0- 499 TL
339
23,7
29-39
259
18,1
500 - 999 YTL
458
32,1
40-50
240
16,8
1000 - 1499 YTL
297
20,8
51-61
294
20,5
1500 - 1999 YTL
157
11
62 ve üstü
203
14,3
2000 ve üstü
177
12,4
Toplam
1428
100
Toplam
1428
100
İş Durumu
Eğitim Durumu
Öğrenci
377
26,4
İlkokul
123
8,6
Emekli
281
19,7
Ortaokul
120
8,4
Özel Sektör
138
9,7
Lise
315
22,1
Memur
57
4
Üniversite
819
57,4
Serbest Meslek
170
11,9
Lisansüstü
51
3,6
Uzmanlık Gerektiren Meslek
233
16,3
Toplam
1428
100
İşçi
20
1,4
Yaşam Tarzı
Herhangi bir işi yok
152
10,7
Tek Başına
145
10,2
Toplam
1428
100
Arkadaşıyla
99
6,9
Semtler
Arkadaşlarıyla
101
7,1
Yüksek Gelirli Semtler
342
24,50
Ailesiyle
994
69,6
Orta Gelirli Semtler
885
63,3
Çocuklarıyla
89
6,2
Düşük Gelirli Semtler
171
12,2
Toplam
1428
100
Eksik veri
30
Toplam
1428
100
Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi, Sayı: 06, Temmuz 2010, ss. 1-27
26
Tablo 2: Dondurma Tercihlerinde Önemli Olan Unsurlar
Kriter
Toplam değer
Kriter
Toplam değer
Marka
2080
Yerel tatların olması
2522
Tad
1590
Fiyat
1822
Erişilebilirlik
2524
Ulaşılabilirlik
2380
Sosyal faktörler
2756
Kalite
1747
Reklamlar
2519
Müşteri ilişkileri
2758
Promosyonlar
2531
Yenilikçilik
2661
Ürün çeşitliliği
2260
Tablo 3: Algida’nın Diğer İşletmelere Göre Üstünlük Derecesi
Frekans
Geçerli Yüzde
Üstün
732
51,5
Kısmen üstün
469
33,0
Üstün değil
123
8,7
Fikri yok
96
6,8
Toplam
1420
100,0
Tablo 4: Algida’nın Rakiplerine Göre Sahip Olduğu Üstünlükleri Sağlayan
Unsurlar
Kriter
Toplam değer
Kriter
Toplam değer
Marka
2062
Yerel tadların olması
2626
Tad
1882
Fiyat
2342
Erişilebilirlik
2590
Ulaşılabilirlik
2385
Reklamlar
2213
Kalite
1910
Promosyonlar
2424
Müşteri ilişkileri
2792
Ürün çeşitli-
liği
2199
Yenilikçilik
2619
Glokal Ürün ve Marka Stratejilerinin Değerlendirilmesi: “Algida” İzmir Örneği
27
Tablo 5: Rotasyonlu Faktör Analizi Sonuçları
Faktörler
1
2
3
4
Türkiye çapında satılan dondurma markaları hakkında
bilgiye sahibim
,833
ALGİDA’nın dışındaki diğer markaların ürünleri hak-
kında bilgiye sahibim
,782
ALGİDA markasına sahip olan şirket hakkında bilgiye
sahibim
,664
Uluslararası markaların yerel tatları üretmesi tüketicilere
yakınlaşmasını sağlar
,776
Uluslararası markalar yerel tatlar konusunda başarılı
olabilirler
,685
Uluslararası markaların Türkiye pazarına uygun ürünler
yapmasını başarılı buluyorum
,634
ALGİDA’nın sunduğu yerel tatlar kafamdaki ALGİDA
imajına uymaktadır
,849
ALGİDA’nın ürettiği yerel tatları içeren dondurmaların
tadını beğeniyorum
,833
Uluslararası markaların yerel tatlarla rekabet etmesi yerel
markalara zarar verir
,743
Uluslararası markalar başarı için yerel tatlara uygun
ürünler üretmelidirler
,702
Geleneksel tatları geleneksel şekilde sunulmuş halde
tüketmeyi tercih ederim
,431
Toplam Açıklanan Varyans Değeri
(58,37)
23,17
14,18
11,57
9,45
Thesis
Full-text available
Endüstri Devriminden sonra yaşanan gelişmeler sonucunda bireyler tüketime odaklı bir şekilde yaşamaya başlamıştır. Tüketime odaklı olarak yaşam standartları değişen tüketicinin, tatmin etmek istediği ihtiyaçları da değişmiştir. Zorunlu ihtiyaçlarının yanı sıra tüketiciler toplum içinde var olmak, eğlenmek, mutlu olmak gibi çok çeşitli nedenlerden dolayı tüketme eylemini gerçekleştirmek istemiştir. Fakat tüketicinin bu eylemlerinin, dünya üzerinde yaşayan diğer canlıların hayatını tehlikeye attığı görülmüştür. Tüketicinin demografik özelliklerine bağlı olarak karar verme tarzlarının zamanla değişim göstermesi sürdürülebilir tüketim davranışının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu yüzden demografik özelliklerin tüketici karar verme tarzları ile sürdürülebilir tüketim davranışı üzerindeki etkisinin ele alınması gerektiği düşünülmüştür. Bu bağlamda demografik özelliklerin tüketici karar verme tarzları ile sürdürülebilir tüketim davranışı üzerinde nasıl bir etkisinin olduğunu tespit etmek araştırmanın amacını oluşturmuştur. Bu amaç doğrultusunda, araştırmanın evreni İzmir'de nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu 6 ilçe olarak belirlenmiştir. Bu evrenden kota örnekleme yöntemine göre 598 kişi araştırma anketine katılmıştır. Araştırma verilerinin analizi SPSS 22 ve AMOS 21 programlarında gerçekleştirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, demografik özelliklerin hem tüketici karar verme tarzları hem de sürdürülebilir tüketim davranışında oldukça önemli olduğu görülmüştür. Aynı zamanda tüketici karar verme tarzları ile sürdürülebilir tüketim davranışı arasında hem pozitif hem de negatif bir ilişkinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Article
Full-text available
ÖZET Küreselleşme ve medya-ekonomi politiği bağlamında reklamveren unsurunun rolünün incelendiği bu çalışmada, küresel ve yerel markaların reklamlarında kültürün nasıl aktarıldığı üzerine odaklanılmıştır. Bu çalışmanın temel amacı medya ekonomi politiği çerçevesinde, medyanın ticari olarak yürürlüğünde rol oynayan reklamların (2018 yılında Türk televizyonlarında en uzun süre reklamveren markalar ve reklamları), reklamverenler boyutuna odaklanarak; medyada satın alınan süre bakımından küresel ve yerel markalar ayrımında nasıl değişkenlik gösterdiğini ortaya koymaktır. Aynı zamanda küresel ve yerel markaların yayınladıkları reklamlarda kültürün nasıl yansıtıldığını tespit etmek çalışmanın diğer önemli bir amacını oluşturmaktadır. Bu doğrultuda içerik analizi yöntemiyle Medya Takip Merkezinin 2018 yılında yayınladığı raporların aylık olarak analizi gerçekleştirilerek, hangi markaların en uzun süre medyada yer aldıkları tespit edilmiş ve bu marklar arasından ilk dört sırada yer alan markanın (2 küresel-Vodafone ve Algida, 2 yerel-Turkcell ve Türk Telekom) reklamları (Vodafone: Altın Kulüp Ben Yaptım, Algida: Maraş Usulü Çifte Dövülmüş Dondurma, Türk Telekom: Birlikte Çok Güzeliz ve Turkcell: İşte Destek İşte Turkcell) amaçlı örnekleme yöntemiyle belirlenerek, Hofstede'in kültürel farklılıkları yansıtan dört öğesi esas alınarak (semboller, kahramanlar, ritüeller, değerler), göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında, 2018 yılında en uzun süre medyada yer alan ilk dört markanın; Türk Telekom, Algida, Turkcell ve Vodafone olduğu tespit edilmiştir. Bu markaların reklamları analiz edildiğinde ise en çok vurgulanan kültürel ise en çok vurgulanan kültürel göstergelerin; birliktelik, paylaşım, milliyetçilik, samimiyet, kolektiflik ve aile kavramları olarak tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kültür, Reklam, Küreselleşme, Ekonomi-Politik, Glokalizm. ABSTRACT In this study, the role of advertiser element in the context of globalization and media-economic policy is examined. This study focuses on how culture is transferred in the advertising of global and local brands. The main purpose of this study is to focus on the commercial dimension of advertising (the longest advertiser brands and advertisements on Turkish televisions in 2018) in the context of media economic policy by focusing on the size of advertisers; and how to vary the distinction between global and local brands in terms of time purchased in the media. Another important aim of the study is to determine how culture is reflected in the advertisements of global and local brands. In this context, monthly analysis of the reports published by the Media Monitoring Center in 2018 was carried out by content analysis method and it was determined which brands had been on the media for the longest time. In addition, the advertisements (Vodafone: Altın Kulüp Ben Yaptım, Algida: Maraş Usulü Çifte Dövülmüş Dondurma, Türk Telekom: Birlikte Çok Güzeliz ve Turkcell: İşte Destek İşte Turkcell) of the top four brands (2 global – Vodafone and Algida, 2 local – Turkcell and Turk Telekom) were examined using the semiotic analysis method of Hofstede's four elements (symbols, heroes, rituals, values) showing cultural differences. In the light of the results obtained, the top four brands in the media for the longest time in 2018; Türk Telekom, Algida, Turkcell and Vodafone. When the ads of these brands are analyzed, the most emphasized cultural indicators; togetherness, sharing, nationalism, sincerity, collectivity and family. Keywords: Culture, Advertising, Globalizations, Economic-Political, Glocalism.
Article
ÖZET Bu çalışma, global markaların pazarlama stratejisi olarak yerel uygulamalarının Türkiye’de ne denli başarılı olduğunu incelemek amaçlı yapılmıştır. Global markalar, faaliyet gösterdikleri farklı ülkelerin pazarlarında ülkeye özgü motifleri kullanarak ürünlerini tüketiciye sunma stratejisi olan glokal pazarlama yaklaşımını benimsemişlerdir. Bu doğrultuda, daha önce alanyazında çalışma yapılmamış otomotiv sektörüne ışık tutması açısından üç global marka olan BMW, Volkswagen ve Mercedes-Benz firmalarının resmî Türkiye Instagram hesaplarında yayınladıkları gönderiler incelenerek, glokal yaklaşım faaliyetleri içerik analizi yöntemi ile soğan kabuğu modeline ait ritüel başlığı altında değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda bu markaların pazarlarında yer aldıkları ülkelerden biri olan Türkiye’nin yerel motiflerini önemsediği ve reklamlarını bu çerçevede yaptığı bilgisine ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sosyal medya, iletişim, globalleşme, glokal reklam, kitle iletişimi ABSTRACT This study was conducted to examine how successful the local practices of global brands’ marketing strategies in Turkey are. Global brands have adopted the glocal marketing approach which is the strategy of presenting their products to consumers by using country-specific motifs in the markets of different countries where they operate. Accordingly, by analyzing the posts published by the three global brands BMW, Volkswagen and Mercedes-Benz in their official Turkey Instagram accounts, their glocal activities were evaluated under the ritual title of Onion model with the content analysis method in terms of shedding light on the automotive sector which has not been studied in the literature before. As a result of this study, it is obtained that these brands care about Turkey’s local motifs which is one of the countries in their market and they advertise within this framework. Keywords: Social media, communication, globalization, glocal advertisement, mass communication
Article
Full-text available
ÖZET Bu çalışma, global markaların pazarlama stratejisi olarak yerel uygulamalarının Türkiye'de ne denli başarılı olduğunu incelemek amaçlı yapılmıştır. Global markalar, faaliyet gösterdikleri farklı ülkelerin pazarlarında ülkeye özgü motifleri kullanarak ürünlerini tüketiciye sunma stratejisi olan glokal pazarlama yaklaşımını benimsemişlerdir. Bu doğrultuda, daha önce alanyazında çalışma yapılmamış otomotiv sektörüne ışık tutması açısından üç global marka olan BMW, Volkswagen ve Mercedes-Benz firmalarının resmi Türkiye Instagram hesaplarında yayınladıkları gönderiler incelenerek, glokal yaklaşım faaliyetleri içerik analizi yöntemi ile soğan kabuğu modeline ait ritüel başlığı altında değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda bu markaların pazarlarında yer aldıkları ülkelerden biri olan Türkiye'nin yerel motiflerini önemsediği ve reklamlarını bu çerçevede yaptığı bilgisine ulaşılmıştır.
Article
An issue debated frequently in the international marketing literature centers on whether a business should pursue a strategy that is standardized across national markets or adapted to individual national markets. Of the two aspects relating to standardization of marketing strategy across national markets—(1) standardization of the pattern of resource allocation across marketing mix variables integral to a business's marketing strategy and (2) standardization of the strategy content with respect to individual marketing mix variables—the latter has been the subject of numerous conceptual articles. However, there is a relative dearth of empirical studies on both issues. To partially fill this void, this study addresses empirically the question of the standardization of the pattern of resource allocation among marketing mix variables across national markets. The question is addressed by examining whether competitive strategy and industry structure variables affect market share and business profits similarly or dissimilarly across Western markets, that is, the U.S., U.K., Canada, and Western Europe. The results reveal that with few exceptions, the effects of competitive strategy and market structure variables generalize across these markets. The study findings provide insights into both the merits of standardizing the strategic resource mix across Western markets and the competitive strategy and market structure variables that are major explanators of business performance across Western markets.
Article
The relationship between marketing strategy and performance has been well documented in the domestic marketing context. However, empirical work in the context of export marketing has been fragmented. The authors investigate the marketing strategy-performance relationship in the context of export ventures. The study differs from previous export marketing studies in that (1) a comprehensive set of potential determinants of export market performance is considered; (2) the unit of analysis is the individual product-market export venture, rather than the firm or a business division; and (3) the analysis is based on in-depth personal interviews. The authors propose a conceptual framework of export marketing strategy and performance and test it by path analysis. The results support the contention that export marketing strategy, firm's international competence, and managerial commitment are the key determinants of export performance. Export marketing strategy is influenced by internal (firm and product characteristics) and external factors (industry and export market characteristics). They then discuss implications for management and further research.
Article
Two aspects of international marketing strategy standardization are process and program standardization. A framework for determining marketing program standardization is introduced. Factors affecting program standardization are examined critically. In an attempt to establish a research agenda on the standardization issue, the author develops research propositions for each factor.
Article
Two aspects of international marketing strategy standardization are process and program standardization. A framework for determining marketing program standardization is introduced. Factors affecting program standardization are examined critically. In an attempt to establish a research agenda on the standardization issue, the author develops research propositions for each factor.
Article
An issue debated frequently in the international marketing literature centers on whether a business should pursue a strategy that is standardized across national markets or adapted to individual national markets. Of the two aspects relating to standardization of marketing strategy across national markets-(1) standardization of the pattern of resource allocation across marketing mix variables integral to a business's marketing strategy and (2) standardization of the strategy content with respect to individual marketing mix variables-the latter has been the subject of numerous conceptual articles. However, there is a relative dearth of empirical studies on both issues. To partially fill this void, this study addresses empirically the question of the standardization of the pattern of resource allocation among marketing mix variables across national markets. The question is addressed by examining whether competitive strategy and industry structure variables affect market share and business profits similarly or dissimilarly across Western markets, that is, the U. S., U. K., Canada, and Western Europe. The results reveal that with few exceptions, the effects of competitive strategy and market structure variables generalize across these markets. The study findings provide insights into both the merits of standardizing the strategic resource mix across Western markets and the competitive strategy and market structure variables that are major explanators of business performance across Western markets.