ArticlePDF Available

Abstract

zet: Turizm, ekonomik, kültürel ve sosyal boyutları itibariyle Avrupa Birliği (AB) açısından önemli bir sektördür. Avrupa bütünleşmesinin son antlaşması olan ve 2009 yılında yürürlüğe giren Lizbon antlaşması, Avrupa Birliği'nin turizm alanındaki etkisini güçlendirmiştir. Lizbon Antlaşması'nda AB'ye, üye devletlerin turizm sektöründeki faaliyetlerini özellikle turizm sektörünün rekabet gücünü arttırarak tamamlama görevi ve yetkisi verilmiştir. AB'nin turizm destinasyonu olarak dünyadaki konumunu güçlendirme hedefi konulmuştur. Kırsal turizm, AB turizm politikalarında, AB'ye yeni üye ülkeler ve aday ülkeler açısından bir fırsat olarak görülmektedir. Bu kapsamda, Kırsal Kalkınma için Avrupa Tarım Fonu olarak adlandırılan AB'nin yeni mali destek aracı, kırsal turizmin gelişimini desteklemektedir. AB'nin özellikle aday ülkelerde teşvik edilmesini amaçladığı kırsal turizm politikası, Türkiye'nin de bir aday ülke olması dolayısıyla araştırılmaya ihtiyaç duyulan bir alandır. Bu çalışmada, AB'nin kırsal turizme bir kırsal kalkınma aracı olarak bütünleşik yaklaşımı ve bu politikaya ilişkin mali yardım araçları incelenecek ve söz konusu politikanın AB ve bir aday ülke olarak Türkiye açısından potansiyel etkileri tartışılacaktır.
doi: http://.......
KIRSAL TURİZME BÜTÜNLEŞİK
YAKLAŞIM: AVRUPA BİRLİĞİ ÖRNEĞİ
İlkay TAŞ1
Sedef EYLEMER2
Sühal ŞEMŞİT3
Atıf/©: Taş, İlkay; Eylemer, Sedef; Şemşit Sühal (2016). Kırsal Turizme Bütünleşik
Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016, ss. 877-904
Özet: Turizm, ekonomik, kültürel ve sosyal boyutları itibariyle Avrupa Birliği (AB)
açısından önemli bir sektördür. Avrupa bütünleşmesinin son antlaşması olan
ve 2009 yılında yürürlüğe giren Lizbon antlaşması, Avrupa Birliği’nin turizm
alanındaki etkisini güçlendirmiştir. Lizbon Antlaşması’nda AB’ye, üye devletlerin
turizm sektöründeki faaliyetlerini özellikle turizm sektörünün rekabet gücünü
arttırarak tamamlama görevi ve yetkisi verilmiştir. AB’nin turizm destinasyonu
olarak dünyadaki konumunu güçlendirme hede konulmuştur.
Kırsal turizm, AB turizm politikalarında, AB’ye yeni üye ülkeler ve aday ülkeler
açısından bir fırsat olarak görülmektedir. Bu kapsamda, Kırsal Kalkınma için
Avrupa Tarım Fonu olarak adlandırılan AB’nin yeni mali destek aracı, kırsal
turizmin gelişimini desteklemektedir. AB’nin özellikle aday ülkelerde teşvik
edilmesini amaçladığı kırsal turizm politikası, Türkiye’nin de bir aday ülke olması
dolayısıyla araştırılmaya ihtiyaç duyulan bir alandır. Bu çalışmada, AB’nin kırsal
turizme bir kırsal kalkınma aracı olarak bütünleşik yaklaşımı ve bu politikaya
ilişkin mali yardım araçları incelenecek ve söz konusu politikanın AB ve bir aday
ülke olarak Türkiye açısından potansiyel etkileri tartışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Kırsal Turizm, Kırsal Kalkınma, Bütünleşik Yaklaşım.
Makale Geliş Tarihi: 11. 09. 2016/ Makale Kabul Tarihi: 28.11.2016
*Çalışma 20-22 Eylül 2012 tarihleri arasında Aksaray Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 2.
Kırsal Turizm Sempozyumunda sunulan sözlü bildirinin gözden geçirilmiş halidir.
1 Yrd.Doç.Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Reha Midilli Foça Turizm Fakültesi, e-posta: ilkay.
tas@deu.edu.tr
2 Yrd. Doç. Dr., İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, İİBF, Uluslararası İlişkiler Bölümü,
e-posta:sedef.eylemer@ikc.edu.tr
3 Yrd. Doç. Dr., Manisa Celal Bayar Üniversitesi, İİBF, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
Bölümü, e-posta: suhal.semsit@cbu.edu.tr
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
878 879
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
Integrated Approach to Rural Tourism: Case of European Union
Citation/©: Taş, İlkay; Eylemer, Sedef; Şemşit Sühal (2016). Integrated Approach to
Rural Tourism: Case of European Union, Hitit University Journal of Social Sciences
Institute, Year 9, Issue 2, December 2016, pp. 877-904
Abstract: Tourism is a signicant sector for the European Union (EU) in terms of its
economic and social dimensions. Lisbon Treaty which is the recent treaty of the
EU and entered into force in 2009 strengthened the impact of the EU on tourism
domain with its new legal basis. The Treaty empowered the EU with the task and
competence of completing the activities of the member states in the tourism sector
by enhancing the competitiveness of the sector. The Treaty also put the aim of
strengthening the place of the EU in the world as a tourism destination.
Rural tourism stands as an opportunity particularly for new EU members and
candidate countries in the EU’s tourism policies. In this scope, the EU’s new
nancial support mechanism, European Agricultural Fund for Rural Development,
supports rural tourism development. Thus, considering that Turkey is a candidate
country to the EU, rural tourism policy which is especially encouraged in the
candidate countries by the EU is an issue needed to be researched. In this paper,
the EU’s integrated approach to rural tourism as a means of rural development
and nancial assistance instruments supporting this policy will be studied and
the potential impact of this policy for the EU and for Turkey as a candidate country
will be discussed.
Keywords: European Union, Rural Tourism, Rural Development, Integrated Approach.
I. GİRİŞ
Turizm, ekonomik fırsatların yaratılması ve yaygınlaştırılması, yaşam
kalitesinin yükseltilmesi, doğal ve kültürel mirasın korunması gibi amaçlara
hizmet ederek (Sonuç, 2014:15), ekonomik ve sosyal kalkınmanın birlikteliğini
sağlayabilecek bir politika aracıdır. Avrupa Birliği’nde (AB) turizm, istihdam,
ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma üzerindeki etkileri itibariyle, özellikle
ekonomik gerileme ve işsizlik sorunu yaşayan bölgeler için önem taşımaktadır
(European Commission, 2016a). AB turizme yönelik olarak, ulusal politikaları
tamamlayıcı nitelikte politikalar geliştirmekte ve bu şekilde turizm alanında
yaratılan katma değerin Avrupa düzeyinde ortaya çıkmasını amaçlamaktadır.
AB’nin tarım, bölgesel kalkınma, ulaşım gibi farklı politikaları, hem
turizm üzerinde etki yaratmakta hem de turizm alanındaki gelişmelerden
etkilenmektedir. Bu nedenle farklı politikaların bütünleşik bir yaklaşımla
geliştirilmesi, gereklilik haline gelmektedir.
Kırsal bölgeler, büyüme, istihdam ve sürdürülebilir kalkınma açısından
zorluklarla karşı karşıyadır. Bu durum, kırsal ekonomilerin çeşitlendirilmesini
zorunlu kılmaktadır. Diğer taraftan, süreç içerisinde turistlerin istem ve
tercihleri değişim göstermekte, turistlerin ziyaret ettikleri yerlerin kültürel,
tarihi, doğal ve sosyal özelliklerini öğrenme isteği artmaktadır. Turistlerin
destinasyon4 seçiminde özel ilgi alanları önem kazanmakta ve turistler,
ziyaretleri esnasında daha aktif olmayı tercih etmektedir (Kozak ve Bahçe,
2009:18). Bu değişim AB ülkelerini, kırsal turizm gibi yeni turizm çeşitlerine
yöneltmiştir. Ayrıca, AB’de turizm politikaları kırsal alanların gelişimi
için kullanılan araçlardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Kırsal turizm
politikaları turizmin, kırsal kalkınma stratejisi ile birlikte ele alınmasının bir
sonucudur (Nylander ve Hall, 2005:28).
Kırsal kalkınmanın ve turizmin çok aktörlü yapısı ve çok boyutlu doğası
(çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlar), politikaların geliştirilmesinde ve
uygulanmasında bütünlüğün sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu yönüyle,
bütünleşik kırsal turizm modeli, incelenmesi önem kazanan bir konudur.
Çalışmada, bütünleşik kırsal turizm kavramı ve unsurları, AB’nin turizm
politikasının anahatları ve kırsal turizm uygulamaları incelenmektedir. AB’de
kırsal turizme yönelik mali araçlar ve kırsal turizm politikasının aday ülke
olarak Türkiye’ye yansımaları tartışılmaktadır.
II. BÜTÜNLEŞİK KIRSAL TURİZM: KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Kırsal turizmi tanımlamadan önce, kırsal ifadesinin tanımını yapmak
gereklidir. Kırsal ifadesi, istatistiksel amaçla kullanıldığında, genellikle nüfus
yoğunluğunun azlığını işaret etmektedir. Kilometre kare başına 150 kişiden
az kişinin yaşadığı yerler kırsal alan olarak kabul edilmektedir (OECD,
2010). Bununla birlikte, kırsallığı tanımlamada doğal, ekonomik ve kültürel
özellikler daha belirleyici olabilir. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün
1994 yılında yaptığı tanıma göre nüfus yoğunluğu ve yerleşim alanlarının
büyüklüğü; arazi kullanımında tarım ve ormancılığın ağırlığı, kültürel kimlik,
miras ve sosyal yapıda gelenekselliğin korunması kırsal alanların başlıca
özellikleridir (OECD, 1994).
Kırsal alanlarda sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi kentsel alanlara göre daha
4 Destinasyon, Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğünde “varılacak olan yer” şeklinde
tanımlanmaktadır. Turizm destinasyonu, taşıdığı değerler ve özellikler itibariyle turistlerin ilgisini
çeken; turistlerin ilgi, beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik hizmet ve ürünler sunan bir yer, aynı
zamanda turizmle doğrudan veya dolaylı ilgili hizmetlerinin bütününden oluşan karmaşık bir
turistik üründür (Keskin, 2008:29).
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
880 881
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
düşüktür (European Commission, 2011: 10). Kırsal turizm, turizm aracılığı ile
kırsal alanlarda ekonomik kalkınmayı desteklemektedir (Cawley ve Gillmor,
2008: 301). Kırsal turizm, yerel kültür, doğal çevre ve tarımın bir arada olduğu
ve diğer turizm çeşitleriyle rahatlıkla bütünleştirilebilen bir turizm çeşidi olarak
tanımlanabilir (Soykan, 2003: 2). Kırsal turizm destinasyonları, topografyası
veya tabiatı ile ön plana çıkan, serbest zaman faaliyetlerinin yürütülebildiği
ve destinasyona özgü turistik ürünlerin olduğu küçük bölgeler veya alanlardır
(European Commission, 2000: 16).
Kırsal turizmin başlıca bileşenleri kırsal alanlar, kırsal yaşam, kırsal etkinlikler
ve kırsal mirastır. Dağlar, göller, doğa manzaraları gibi kırsal alanlar,
yerel etkinlikler, beslenme gibi unsurları kapsayan kırsal yaşam; yürüyüş,
balık tutma gibi etkinlikleri içeren kırsal etkinlikler ön plana çıkmaktadır.
Kırsal turizmde, turistik deneyim önem kazanmaktadır (Haberal, 2015: 66).
Eskiye duyulan özlem, geçmiş ile yeniden bağlantı kurma, günlük yaşamın
karmaşıklığı karşısında daha sade yaşam isteği kırsal turizm deneyimini
özendirmektedir. Kırsal alanlar kendilerine özgü yaşam biçimi ve kültürü
nedeniyle, yenilik arayan turistlerin ilgisini daha fazla çekmektedir (George
vd., 2009: 7). Bununla birlikte, kişileri seyahat kararına yönelten sadece
bireysel istekleri değil aynı zamanda destinasyonu çevreleyen toplumsal,
siyasi ve ekonomik ilişkiler bütünüdür (Ilbery vd., 2007: 442).
Gerek turizmde gerekse kırsal alanlarda, kaynakların ve paydaşların sayıca
çokluğu ve nitelik olarak çeşitliği, bütünsel bir çerçeve ile kırsal turizme
bakılmasını gerekli kılmaktadır. Bütünleşik kırsal turizm, merkezine kırsal
turizmi alırken, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilirlik ekseninde, paydaşlarla
işbirliği içerisinde ve ağ yapısı niteliğinde yürütülmesini içermektedir (Cawley
ve Gillmor, 2008: 302, 320).Kırsal turizm, çeşitli toplumsal aktörlerin (örneğin
yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, girişimciler) farklı bakış açıları ile sürekli
etkileşim ve müzakere yoluyla şekillendirdiği bir süreç olarak düşünülmelidir.
Yerel halk kırsal turizmin sonuçlarını edilgen biçimde kabul eden bir aktör
olmayıp, aksine doğrudan kırsal turizmin deneyiminin oluşmasına katkı
sağlamaktadır (Verbole, 2000: 480). Diğer yandan, aynı destinasyondaki çok
sayıda paydaşın birbirinden bağımsız faaliyette bulunması, destinasyonun
marka haline gelmesini zorlaştırabilmektedir (Nylander ve Hall, 2005: 19).
Bütünleşik kırsal turizmi hazırlayan süreçte, sosyal ve ekonomik alanda
değişim yaratan Fordist üretim modelinden Post-fordist üretim modeline
geçiş, önemli rol oynamaktadır. Bu açıdan kırsal turizm, Fordist ekonomik
üretim modelinden Post-fordist üretime geçiş sürecinin, turizme ve kırsal
alanlara yansımasının bir sonucudur (Cawley ve Gillmor, 2008: 316). Fordist
üretim, standartlaşmış ürünlerin çok miktarda üretildiği ölçek ekonomilerine
dayanmaktadır. Fordizmin turizmdeki yansıması, standartlaşmış paket
turlar şeklinde olmaktadır. Geniş kitlelere satılan paket turların, niteliğine
ve çeşidine hizmet üreticileri karar vermektedir (Roney, 2002: 12; Telfer ve
Sharpley, 2008: 60). Fordist üretim modelinde turistler, sunulan hizmetlerin
pasif tüketicileri konumundadır. Fordist üretim tarzı pek çok turizm
destinasyonun da hala geçerli olmakla birlikte, Post-fordist üretim de turizmde
yer edinmeye başlamaktadır. Turist prolinde ve turistik üründe, farklılaşma
söz konusudur. Rekabet gücü kazanmak için yenilikçilik, bir ön koşul
haline gelirken, yenilikçiliği destekleyen yerel ağlar (kümelenmeler) teşvik
edilmektedir. Destinasyonların yaşam döngülerinde bağlantılılık, işbirliği,
rekabet gücü, yenilikçilik, yerellik ve sürdürülebilirlik ön plana çıkmaktadır
(Scott ve Cooper, 2010: 1175, 1177).
Post-fordizm, üretimden ziyade tüketim odaklı bir yaklaşımdır. Tüketici,
geniş bir kitlenin bir parçası olmaktan çıkmış; özel ilgileri ve ihtiyaçları
hizmet üreticileri tarafından anlaşılmasıgereken bir birey haline gelmiştir.
Üreticiler özellikle hizmet sektöründe daha tüketici odaklı olmak, daha
çeşitli ürün geliştirmek zorunda kalmıştır. Kitlesel üretim sonucu olmayan,
örneğin doğal olan ürünler, kişiselleştirilmiş ürünler ve markalaşma
önem kazanmaya başlamıştır (Urry ve Larsen, 2011: 52). Fordist üretimin
sunduğu standartlaşmış paket ürünler karşısında, yeni (Post-fordist) turistik
ürünlerde seçim hakkı ve serbestlik vurgulanır olmuştur (Urry ve Larsen,
2011: 53). Turizm sektörünün geçirdiği değişim, turist proli üzerinde de
etkili olmuştur. Kozak ve Bahçe’ye (2009: 18) göre yeni turist, turistik ürünler
aracılığı ile deneyim ve izlenim kazanmak isteyen; çevrenin, doğanın ve kendi
sağlığının korunmasına önem veren, daha bilgili ve deneyimli, sürekli olarak
yeni destinasyonlar ve ürünler talep eden; tarihi, kültürel ve doğal miras
konusunda daha meraklı; daha hareketli ve ödediği paranın karşılığını alma
konusunda daha duyarlıdır. Kırsal turizm Post-fordist turist proline hitap
eden, deneyime odaklanan, kitle turizminden uzak, kişiselleştirilmiş turistik
ürünler sunarak, destinasyonda yeni ürünlerin gelişmesini destekleyebilir ve
destinasyonun rekabet gücünü arttırabilir.
Kırsal turizm, destinasyon imajı için bir araç olarak kullanılabilir. Turistik
ürünlerin, turistlerin özel ilgi alanlarına odaklandığı ve az miktarda üretildiği
Post-fordist üretimde, ürün farklılaştırması önem kazanmaya başlamıştır
(Telfer ve Sharpley, 2008: 60). Destinasyonun birincil çekicilik unsurları
çevresel (doğal ya da yapılmış) özellikler ile tarih, yaşam şekli, sanat gibi
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
882 883
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
sosyo-kültürel özelliklerdir. Söz konusu özellikler birbirleri ile bağlantılı olarak
bir destinasyonun mirasını oluşturmaktadır (Benur ve Bramwell, 2015:214).
Turist bir destinasyonla ilgili bütüncül değer algısına sahiptir. Her ne kadar
destinasyondaki turistik ürün, konaklama, eğlence, yiyecek-içecek gibi farklı
hizmetlere bölünmüş olsa da, turist açısından tatil deneyimi bir bütündür (Li,
2014: 22-23).
Turistik ürünün çok parçalı yapısı, turistlere bütüncül bir seyahat duygusu
verebilmek için hizmet sağlayıcıların faaliyetlerinin bir bütün içinde
yürütülmesini gerektirmektedir. Turistik ürün farklılaştırması için yerele
özgü özelliklerin, yerel uzmanlık becerilerinin ve yerel kaynakların daha fazla
rekabet gücü sağlayacak şekilde biraraya getirilmesi önem kazanmaktadır (Li,
2014:22-23). Turizm işletmelerinin rekabet güçlerini sürdürebilmelerinde,
yenilikçilik kapasiteleri etkili olmaktadır. Yenilikçilik, üründe yenilik, süreç
yeniliği, pazarlama yenilikler, örgütsel yenilikçilik ve kurumsal yenilik olarak
farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir (Guia vd., 2006: 59).
Fordist üretimdeki ölçek ekonomilerinin yerine, Post-fordist üretimde kapsam
ekonomisi veya ağ temelli ekonomiler önem kazanmaya başlamıştır (Telfer ve
Sharpley, 2008: 60). Ölçek ekonomilerinde verimlilik, üretim ölçeğini attırırken
maliyetinin azalmasına dayalı iken, kapsam ekonomilerinde işletmeler,
sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmek için temelli dışsallıklara
dayanmakta ve pazardaki konumlarını güçlendirmeye çalışmaktadır (Ioannides
ve Debbage, 1998:101). Bu durum turizmde daha esnek üretim modellerinin
ortaya çıkışını işaret etmektedir. Turizmde, hedef pazarın özelliklerine
göre, büyük ölçüde farklılaştırılmış ve az miktarda üretim yapılmasına
odaklanılmaktadır. Hizmet sunucuları belirli alanlarda uzmanlaşmıştır ve
seyahat edenlerin özelliklerine göre ayarlanmış ürünler sunmaktadır (Telfer
ve Sharpley, 2008: 60). Diğer yandan, ürün özelleştirme ve farklılaştırma
süreçlerinde, ürüne stratejik değer katmayacak özellikler eklenmesi ya da belirli
bir ürün çeşidinin çok sayıda sunulması, müşteriyi tatmin etmeyeceği gibi
işletmenin performansını olumsuz yönde etkileyebilmektedir (Ünüvar, 2007:
238). Bütünleşik kırsal turizm bu düşünsel bağlamda gelişim göstermektedir.
III. BÜTÜNLEŞİK KIRSAL TURİZM MODELİ
Post-fordist süreçte, turizmde rekabetin ölçeği genişlemekte ve rekabet,
bölgesel veya ulusal düzeyde rekabetten ziyade küresel hale gelmektedir
(Costa, 2006: 236-237). Küresel rekabet, bölgesel ve ulusal aktörlerin yanı sıra
uluslararası aktörlerin de (örneğin çok uluslu işletmeler, uluslararası örgütler,
uluslararası sivil toplum kuruluşları) politika oluşturma süreçlerine katılımını
gerektirmektedir. Ayrıca, uluslararası alanda güçlenen sürdürülebilir
kalkınma duyarlılığı, toplumsal, çevresel ve ekonomik kalkınmanın birbirinden
ödün vermeden ve zamanlı olarak gerçekleştirilmesi düşüncesini
desteklemektedir.
Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun 1987 yılında hazırladığı
“Ortak Geleceğimiz” başlıklı rapor, sürdürülebilir kalkınma önündeki ortak
sorunları belirleyip ve ortak eylem önerileri sunarken, kurumsal yapıda
değişimi önemli görmektedir. Sorunların ya da fırsatların ulusal veya
bölgesel sınırların içinde kalmaması, bölgeler ve ülkeler arası işbirliğini
gerekli kılmaktadır (Birleşmiş Milletler, 1987). Bu bağlamda bütünleşik
kırsal turizm, farklı turizm aktörlerini ortak ekonomik, toplumsal ve çevresel
amaçlar etrafında bir araya getiren bir yaklaşımdır. Şekil 1’de Cawley ve
Gillmor (2008: 318) tarafından geliştirilen bütünleşik kırsal turizm modeli
uyarlanarak sunulmaktadır. Cawley ve Gillmor’un modelinde, turistik ürüne
yer verilmemesi üzerine, modele Benur ve Bramwell (2015: 216) tarafından
destinasyonlarda turistik ürün farklılaştırılmasına yönelik geliştirilen çerçeve
eklenmiştir.
Şekil 1.Bütünleşik Kırsal Turizm Modeli
Kaynak: Cawley ve Gillmor (2008:318) ve Benur ve Bramwell (2015: 216)’dan
uyarlanmıştır.
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
884 885
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
Modelin ana unsurlarını, turistik ürün, turizm aktörleri, ekonomik, çevresel ve
sosyo-kültürel kaynaklar oluşturmaktadır. Turistik ürün, (i) turistik ürün arzı,
(ii) ürün özellikleri ve süreci ile (iii) turistik ürün talebi ve ürün kullanımı olmak
üzere üç boyuttan oluşmaktadır. Turistlerin destinasyondaki deneyimlerinin
çalışanlar, yerel halk gibi destinasyondaki diğer aktörlerle etkileşim içerisinde
gerçekleştiği, bu aktörlerin birlikte deneyimi yarattığı düşünüldüğünde,
turistik ürün geliştirme aşamasında gerek arz ve süreç, gerekse talep
unsurlarının karşılıklı etkileşim içinde olduğu söylenebilir (Benur ve Bramwell,
2015: 2016). Modelde, turizm aktörleri (i) üretim aşamasındaki aktörler olan
hizmet üreticileri ve yerel topluluklar (ii) tüketim aşamasındaki aktörler olan
(iii) turistler ve (iv) aracılar şeklinde sınıandırılmıştır. Hem üretim hem de
tüketim boyutlarını etkileyen bir boyut olan “örgütsel bağlam” da, karar alıcı
ve kontrol edici yetkiye sahip (i) kurumlar ve (ii) turizm kaynaklarını kontrol
edenler bulunmaktadır.
Bütünleşik kırsal turizm yaklaşımında turizm aktörleri (yerel topluluklar,
turistler, destek kurumlar, hizmet üreticileri, aracılar, tur operatörleri vb.)
birbirleriyle çoklu ilişkiler içerisindedir. Bu aktörler sadece yerel düzeyde
değil, bölgesel, ulusal hatta uluslarüstü (Avrupa Birliği örneğinde olduğu gibi)
veya küresel düzeyde işbirliği ve strateji ortaklıkları yapabilmektedir. Diğer
bir ifadeyle çok katmanlı bir ilişki ağı söz konusudur (Cawley ve Gillmor,
2008:322). Dikey bütünleşme ve yatay bütünleşme önem kazanmakta, küçük
ölçekli kırsal turizm işletmelerinin pazarda tutunabilmek için sektörler arası
işbirliğine gitmeleri gerekmektedir (Nylander ve Hall, 2005:27).
Destinasyonlarda turistik ürün geliştirme aşamasında özel ilgiye yönelik
ve yeni pazar kovukları yaratmayı amaçlayan ürünlerin geliştirilmesi önem
kazanmaktadır. Ancak, kitle turizmi devam etmektedir. Hatta Roney (2002:13)
maliyetin turizm pazarlamasındaki belirleyici rolü nedeniyle, özel ilgiye yönelik
ürünlerin standartlaştırılarak, kitleler için üretileceğini ve bu yönüyle kitle
turizminin temel özellikleri ile devam edeceğini düşünmektedir. Bütünleşik
kırsal turizm modelinde özel ilgiye ve kitlesel tüketime yönelik ürünlerin
birlikte üretilmesine yer verilirken, vurgu ürünlerin farklılaştırılmasına
yapılmaktadır. Bu bağlamda tek ürüne yoğunlaşılabilir ya da tamamlayıcılık,
çeşitlilik ve esneklik ilkeleri çerçevesinde turistik ürünler bütünleşik şekilde
farklılaştırılabilir. Bütünleşik farklılaştırma, ürünlerin mekânsal (yere özgü)
şekilde farklılaştırılması veya destinasyondaki ürünler arasında tematik
sinerjilerin yaratılması şeklinde olabilir (Benur ve Bramwell, 2015).
Özel ve kamu sektör paydaşları arasında iyi yönetilen bir ağ kurmak,
destinasyonların değişen, karmaşık ve rekabetçi küresel ortamda
varolabilmeleri için bir önkoşul olarak görülmeye başlanmıştır (van der Zee
ve Vanneste, 2015: 47). Ağ yapısı içerisinde paydaşlar arasında bilginin,
deneyimin ve maliyetlerin paylaşılması (örneğin ortak pazarlama faaliyetleri
yapılması), belirli konularda stratejik ortaklıklar kurulması, bilgi ve iletişim
teknolojilerinin kullanımı, paydaşlar arasında eşgüdümün sağlanması önem
kazanmaktadır (Telfer ve Sharpley, 2008: 60; Benur ve Bramwell, 2015: 214).
Post-fordist turizme damgasını vuran esneklik, çeşitlilik, tamamlayıcılık,
yatay ve dikey bütünleşme, kapsam ekonomileri bütünleşik kırsal turizm
modelinde ön plana çıkmaktadır (Milne ve Ateljevic, 2001: 378). Bu bağlamda
çalışmada, kırsal turizmi bütünleşik yaklaşımla ele alması itibariyle AB örneği
incelenecektir.
IV. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE KIRSAL TURİZM
Turizm büyüme ve istihdamın yanı sıra Avrupa’da birçok bölgenin
kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır. Turizm ile bağlantılı olarak
oluşturulan altyapı, yerel kalkınmaya katkı sağlarken endüstriyel veya kırsal
düşüş yaşayan bölgelerde turizmle doğrudan veya dolaylı bağlantılı işler
yaratılabilmektedir (İçöz vd., 2009: 40-41). Kırsal ve dağlık alanların, kıyı
bölgelerinin ve adaların, dış ve çevre bölgelerin kalkınması ve ekonomik ve
sosyal entegrasyonu açısından, kırsal turizm faaliyetleri önem taşımaktadır.
Ayrıca bu faaliyetler sürdürülebilir, sorumlu ve etik turizm bağlamında önem
kazanan çevre boyutuyla da yakından ilgilidir (European Commission, 2002).
Artık, doğal kaynak tüketimini arttırarak büyüme yerine, kaynak tüketimini
azaltarak büyümeye dayanan yeşil ekonomi ön plana çıkmaktadır (Özçağ ve
Hotunluoğlu, 2015: 305).
Avrupa’da kırsal ekonomiler özellikle son elli yıllık dönemde yapısal değişim
sürecinden geçmektedir. Kırsal ekonomilerin asıl dayanağını oluşturan
çiftçilerin, tarımsal yöntemleri modernleştirmek ve endüstrileştirmek yönünde
ciddi baskıyla karşı karşıya kalmaları, kırsal alanlardan diğer alanlara
doğru aşamalı ancak sürekli göç olgusunu gündeme getirmiştir (European
Commission, 2002: 23). İnsanların kent yaşamının getirdiği olumsuzluklardan
kaçış ve değişiklik arayışları ile beraber sakinlik, farklı kültürleri tanıma ve
doğaya yönelik olarak tercihlerinin değişmesi, yeni turizm etkinliklerinin
artmasına yol açarken kırsal turizme olan ilgiyi desteklemiştir (Aydın, 2012:
39-40). Görülmektedir ki, bir yandan post-fordist ekonomik, sosyal, kültürel,
siyasi ve çevresel değişimlerle gelen baskılar, diğer yandan tüketim ve ulaşım
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
886 887
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
yapılarındaki küresel dönüşümler, seyahat ve turizm davranışını değişime
uğratmaktadır (George vd., 2009).
Kırsallığın değişen anlamı ile artık tarım, daha geniş ve bölgesel bir yaklaşımın
unsuru haline gelmektedir. Tarım kırsal kalkınmanın yeni vizyonunda merkezi
konumunu koruyor olsa da tarımın yerine geçmeyen fakat tarımı destekleyen
yeni gelir kaynakları teşvik edilmektedir. Tarıma dayalı yeşil ekonomi yerine,
ekolojik yeşil ekonomiye geçiş söz konusudur. Burada kırsal ekonomiler
üzerine etki edecek yeni işlerin ortaya çıkarılması, yeni pazarlara yönelmek
öncelik kazanmaktadır (Saxena vd., 2007: 348). Böyle bir ortamda, Avrupa’da
turizm, kırsal alanların varlıklarını sürdürebilmelerinin ve kalkınabilmelerinin
temel yollarından birisi olarak görülmeye başlanmıştır. Doğal ve kültürel
zenginliklere giderek artan ilgi ile birlikte düşünüldüğünde kırsal turizm,
Avrupa’da birçok kırsal ve uzak bölge için fırsat olarak değerlendirilmiştir
(European Commission, 2002: 23).
AB’nin kırsal turizm modeli, Şekil 1’de açıklanan modele paralel bir biçimde
(i) kültürel, ekonomik, çevresel ve sosyal kaynakları, (ii) bu kaynakların
kullanım şekillerini, (iii) farklı paydaşların kırsal turizmdeki rollerini ve(iv) kırsal
turizmin paydaşların yaşamlarındaki rolünü değerlendirmeye alan bütünleşik
bir modeldir (Saxena vd., 2007). Bütünleşik ifadesi, turizmin bölgesel
etkilerinin bütünsel olarak, ekonomik, çevresel ve sosyo-kültürel boyutları
ile ele alınmasını ifade etmektedir (Clark ve Chabrel, 2007: 371). Bu model
farklı aktörler, kaynaklar ve faaliyetler arasında karmaşık ilişkilerin varlığını,
uzun vadeli perspektie ve geniş bölgesel bakış açısı ile kültürel bağlamda ele
almakta, farklı paydaşlar arasında iletişim kurulmasını gerekli kılmaktadır
(Saxena vd., 2007:348).
Uygulanacak kırsal turizm çeşidi, bölgenin bulunduğu yere, kaynaklarına ve
pazarına bağlı olsa da, AB politikaları, turistik hizmetlerde kalite yönetiminin
uygulanmasına öncelik vermektedir (European Commission, 2000: 15). Bu
kapsamda, Avrupa Komisyonu 2000 yılında yayınladığı Kaliteli Kırsal Turizme
Doğru: Kıyı Destinasyonları için Bütünleşik Kalite Yönetimi isimli belgede,
farklı türdeki kırsal turizm destinasyonları için şu öncelikleri tanımlamıştır
(European Commission, 2000: 16):
§ Büyük kırsal bölgelerin yanında yer alan ve günlük ziyaretçi
oranı fazla olan geleneksel ve popüler destinasyonlar için öncelikler:
Çevrenin korunması, altyapının yenilenmesi, yoğun turist ziyaretlerinden
kaynaklanan sorunları yönetebilmek, ulaştırma konularının ele alınması
ve günlük seyahatlerin konaklamalı seyahate dönüştürülmesi
§ Önemli sayıda konaklama imkanı ve iyi altyapısı olan ve
sunduğu hizmetleri arttırmaya çalışmakla birlikte bunun çevreye olumsuz
etkilerini azaltmaya çalışan geleneksel tatil bölgeleri için öncelikler: Fiziksel
imkanları arttırmak, kontrolleri planlamak ve daha sürdürülebilir turizm
şekilleri konularında işletmelerle birlikte çalışmak
§ Küçük tarihi kasabalar ve köyler ve zengin tarihi, mimari,
kültürel veya endüstriyel mirası ile karakterize edilen kırsal bölgeleri çin
öncelikler: Tarihsel alanlar ile toplum arasında bağ kurulması, binaların
korunması ve kaliteli konaklama imkanı ve diğer olanakların sağlanması
§ Yabani hayat ve el değmemiş doğası yönünden çekici olan
uzak bölgeler için öncelikler: Ulaşılabilirlik, ulaştırma, yerel hizmetler,
çevresel koruma ve ekoturizm imkanlarının geliştirilmesi
§ Turistik açıdan tarımın çekici olduğu zengin tarımsal alanlariçin
öncelikler: Çiftliklerde kaliteli konaklama sağlanması ve yerel ürünler ve
gastronomiye yönelik turizmin geliştirilmesi
§ Kırsal turizm ile tanışık fakat turistik ürünlerini çeşitlendirmek
ve güçlendirmek isteyen dağlık veya ormanlık bölgeler için öncelikler:
Daha kaliteli konaklama sağlanması, gastronomi ve kültürel mirasın
vurgulanması
2012 yılında Avrupalıların seyahat gerekçeleri incelendiğinde, dinlenme
ve rekreasyon faaliyetleri (%40) nedeniyle seyahatin ilk sırada geldiği
görülmektedir. Doğa (%26) ve şehir gezileri (%20), kültür-din (%22), spor (%10)
gibi gerekçeler de seyahat kararında etkili olmuştur (European Commission,
2013: 6). Turistlerin tekrar seyahat kararlarında en etkili faktör o yerin doğal
özellikleri olmaktadır. Araştırmaya katılanların yarısı aynı yere hava, doğa
ve manzara güzellikleri nedeniyle yeniden gidebileceklerini ifade etmişlerdir
(European Commission, 2013: 11). Avrupalıların seyahat gerekçeleri dikkate
alındığında özellikle rekreasyon, doğa, kültür, spor gibi gerekçelerin AB’de
kırsal turizm potansiyeli açısından etkili olabileceği düşünülebilir. Ayrıca
doğal güzelliklerin turistlerin bir yere bağlılığını etkileyen en önemli faktör
olması da kırsal turizm açısından göz önünde bulundurulması gereken bir
veridir.
AB’de, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) kriterlerine göre
baskın kırsal bölgeler olarak sınıandırılan bölgelerde yatak kapasitesi oranı
(%26,5) baskın kentsel bölgeler ve orta kırsal bölgelere göre (sırasıyla %28,8 ve
%44,7) daha düşüktür. Diğer taraftan, AB üye devletlerinde yatak kapasitesi
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
888 889
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
dağılımları incelendiğinde bazı ülkelerin Birlik içerisindeki kırsal alan yatak
kapasitesi paylarının ulusal düzeydeki yatak kapasitesi paylarından daha
fazla olduğu görülmektedir. Bu durum söz konusu ülkelerde kırsal turizmin
önemine işaret etmektedir. Örneğin Fransa, Avusturya ve Yunanistan AB
içerindeki kırsal alan yatak kapasitesinin sırasıyla %23,4, %9,3 ve %6,8’ine
sahipken, AB içerisinde ulusal düzeydeki genel yatak kapasitesi payları ise
yine sırasıyla %21, %3,4 ve %3’tür. Kırsal alan yatak kapasitesi bakımından
değerlendirildiğinde, 2004 öncesinde AB’ye üye olan ülkeler (AB-15) arasında
her dört yataktan biri Fransa’ya aitken, 2004 sonrasında AB’ye üye olan
ülkeler arasında ise her iki yataktan biri Polonya’ya aittir (European Union
Directorate General for Agriculture and Rural Development, 2011).
Şekil 2. AB Üye Ülkeleri Arasında Baskın Kırsal Bölgelerde ve Ulusal
Düzeyde Yatak Kapasitesi Dağılımı (%) 2010
Kaynak:European Union Directorate General for Agriculture and Rural Development,
2011: 234.
Kırsal bölgeler AB’de toplam arazinin yaklaşık %91’ini (% 57 baskın kırsal
bölgeler ve %34 orta kırsal bölgeler) kaplamakta ve AB nüfusunun %24’ü
baskın kırsal alanlarda, %35’i orta kırsal alanlarda yaşamaktadır. Baskın
kırsal alanlar AB’de gayri sa katma değerin %17’sini, istihdamın ise %22’sini
oluşturmaktadır. Durumları çeşitlilik gösterse de genel olarak bakıldığında
kırsal bölgelerde kişi başına düşen gelir AB ortalamasının altında kalmaktadır
ve hizmet sektörü kentsel bölgelere oranla daha az gelişmiştir (European
Union Directorate General for Agriculture and Rural Development, 2011: 41).
Kırsal alanların gelecek yıllarda büyüme, istihdam ve sürdürülebilir kalkınma
açısından ciddi zorluklarla karşı karşıya kalacağı tahmin edilmektedir. AB,
2007-2013 dönemi için kırsal kalkınma programını hazırlarken söz konusu
sorunları dikkate alarak programı üç temel amaca dayandırmıştır. Bunlar:
(1) tarım, gıda ve ormancılık alanlarında rekabet gücünün arttırılması; (2)
doğal kaynakların, çiftçiliğin ve kırsal alanların geleneksel özelliklerinin
korunmasına yönelik önlemleri içeren çevre ve arazi yönetimi (3) yaşam
kalitesinin iyileştirilmesi ve kırsal ekonomilerin çeşitlendirilmesi (Council of
the European Union, 2006). 2013 yılında Avrupa Ortak Tarım Politikası’nda
reform yapılmıştır. Reform ile ulusal ve bölgesel kalkınma programlarının
stratejik şekilde yapılandırılması, kırsal kalkınma önlemlerinin içeriğinin
güçlendirilmesi, kuralların sadeleştirilmesi ve idari yükün mümkün olduğunca
azaltılması, kırsal kalkınma ile Avrupa Yapısal ve Yatırım fonları arasındaki
ilişkinin güçlendirilmesi amaçlanmıştır (European Commission, 2015).
2007-2013 dönemi amaçları doğrultusunda AB’nin altı temel stratejik önceliği:
(1) tarım ve ormancılık sektörlerinin rekabetçiliğini artırmak, (2) çevrenin ve
kırsal bölgelerin durumunun iyileştirilmesi, (3) kırsal alanda yaşam kalitesinin
iyileştirilmesi ve kırsal ekonomilerin çeşitlendirilmesinin teşvik edilmesi, (4)
istihdam ve çeşitlendirme için yerel kapasitenin güçlendirilmesi, (5) programın
farklı boyutları arasında uyum sağlanması, (6) Avrupa düzeyinde oluşturulan
araçların ve fonların birbirini tamamlayıcı nitelikte kullanılması olmuştur
(Council of the European Union, 2006).
2014-2020 dönemi için benimsenen amaçlar bir önceki dönem ile uyumlu
şekilde, (1)tarımda rekabet gücünün arttırılması; (2) doğal kaynakların
sürdürülebilir yönetimi ve iklime yönelik eylemler; (3) istihdam yaratılmasını
kapsayacak şekilde kırsal ekonomilerin ve toplulukların dengeli kalkınmasının
sağlanmasıdır. Bu amaçlara ulaşmak için öncelikler belirlenmiştir ve üye
devletlerin bölgesel kalkınma programlarını bu önceliklerden en az dördünü
temel alarak hazırlamaları gerekmektedir. Söz konusu öncelikler (1) tarımsal,
kırsal ve ormanlık alanlarda bilgi transferinin ve yenilikçiliğin arttırılması, (2)
tüm tarım çeşitlerinde uygulanabilirliğinin ve rekabetçiliğinin güçlendirilmesi;
sürdürülebilir orman yönetimi ile yenilikçi çiftlik teknolojilerinin desteklenmesi,
(3) besin zinciri organizasyonu, hayvan refahı ve tarımda risk yönetimi, (4)
tarım ve ormancılıkla ilgili ekosistemlerin restore edilmesi, korunması ve
güçlendirilmesi, (5) tarım, gıda ve ormancılık sektörlerinde düşük karbon ve
iklime uyum sağlayabilen ekonomilerin desteklenmesi ve kaynak etkinliğinin
teşvik edilmesi, (6) kırsal alanlarda, sosyal içerme, yoksulluğun azaltılması ve
ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi. Bu öncelikler AB’nin kırsal turizmi,
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
890 891
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
bütünleşik kırsal turizm modeline uygun biçimde, ekonomik, toplumsal ve
çevresel kalkınma ile bir arada ele aldığını göstermektedir.
2014-2020 öncelikleri için kırsal turizm önemli bir yer tutmaktadır. AB tarafından
küçük ölçekli altyapı yatırımları, rekreasyon altyapısı ve kırsal turizme ilişkin
turistik hizmetlerin geliştirilmesi ve pazarlanması desteklenmektedir. Yerel
ürünlerin turistik ürünlere dönüştürülmesi, gastronomi turizminin teşvik
edilmesi, kültürel mirasın restore edilmesi, dijital ağların ve turizm paydaşları
arasında işbirliğinin teşvik edilmesine yönelik projeler nanse edilmektedir
(European People’s Party Group, 2012: 11-16). AB sınırları içerisinde ulus
ötesi tematik turistik ürünlerinin geliştirilmesi, Avrupa kültür rotalarının
teşvik edilmesi ve sosyal, kültürel ve çevresel sürdürülebilirliği sağlayan
küçük, geleneksel olmayan turizm destinasyonlarına yönelik farkındalığın
arttırılması önem kazanmaktadır (Şemşit, 2014: 333)
Bir bölgeye yönelik turizm talebindeki artış, daha sonraki aşamalarda turistik
çekiciliklerin bozulmasına yol açabilir. Bu açıdan turizmin sürdürülebilir kırsal
kalkınmaya gerçek anlamda katkı sağlayabilmesi için turizm faaliyetinden
sağlanan ekonomik faydanın çevrenin, sosyal eşitliğin, kültürel yapının
korunmasında ve insanların bu konularda bilinçlendirilmesinde kullanılması
gerekmektedir. Günümüzde Avrupa dahil dünyanın birçok yerinde kırsal
kalkınma anlayışı, sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi amacıyla, gıda üretimi,
kırsal alanlarda doğal güzelliklerin korunması, biyolojik çeşitliliğin korunması,
istihdamın artırılması ve ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi gibi kırsal
turizme ilişkin birçok boyutun bütünsel bir yaklaşımla ele alınması şeklindedir
(European Commission, 2011).
Şekil 1’deki bütünleşik kırsal turizm modeli, turizm hizmetinin üretim ve
tüketim aşamalarındaki aktörlerin (yerel halk, hizmet sağlayıcılar, turistler,
aracılar vb.) örgütsel bağlamla karşılıklı ilişki içinde olduğuna dikkat
çekmektedir. Kurumsal yapıyı ifade eden örgütsel bağlam, üretim ve tüketim
ilişkilerini hem etkilemekte hem de bu ilişkilerden etkilenerek, ekonomik,
çevresel ve sosyokültürel kaynak yönetimini yeniden şekillendirmektedir.
Örneğin, Girişim Avrupa Ağı (Enterprise Europe Network), küçük ölçekli
girişimlerin, Avrupa ölçeğinde kurulan işletmecilik ağından faydalanmasını
amaçlayan ve AB Komisyonu tarafından yönetilen bir girişimdir.
Post-fordizmde yenilikçilik, birbirinden öğrenme yoluyla en iyi uygulama
örneklerinin yayılmasını; küçük ölçekli işletmeler arasında sektörler ve
rmalar arası yeni ilişkiler geliştirilmesini içermektedir. Bilgi temelli olan ve
bilgi teknolojilerine dayanan ağlar, işletmeler arası iletişimi kolaylaştırarak
yeni esnek üretim ve tüketim şekillerini teşvik etmektedir (Amin, 2003: 17).
AB Komisyonu, turizm işletmelerinin (özellikle küçük ölçekli işletmelerin)
yenilikçilik kapasitelerini arttırmak amacıyla Dijital Turizm Ağı (Digital Tourism
Network) kurmuştur. AB Komisyonu, bir turizm destinasyonu olarak AB’nin
Avrupa ülkeleri dışında tanıtılması için Avrupa Seyahat Komisyonu (European
Travel Commission) ile işbirliği yapmaktadır. Bu amaçla Destinasyon 2020
Stratejisi adı verilen bir program 2012 yılından itibaren nanse edilmektedir
(European Commission, 2016a).
IV. KIRSAL TURİZM VE AB MALİ FONLARI
AB, turizmin teşvik edilmesi için mali politika araçlarını yoğun bir biçimde
kullanmaktadır. AB politikalarının büyük kısmı doğrudan veya dolaylı bir
şekilde turizmi etkilemektedir. Özellikle ulaştırma politikası (sürdürülebilir
hareketlilik, yolcu hakları, ulaştırma güvenliği ve kalitesi), rekabet politikası,
pazar politikası (turizmle ilgili hizmet verme serbestisi, hizmet kalitesinin
iyileştirilmesi, elektronik ticaretin geliştirilmesi), tüketiciyi koruma
politikaları, çevre politikaları, istihdam politikaları, kültür politikaları, bölgesel
politikalar bunlar arasında sayılabilir. Avrupa Komisyonu, turizmin farklı AB
politikalarına daha iyi entegre edilmesini ve mevcut mevzuatın sektörün tam
rekabet potansiyelini ortaya çıkarmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca
Komisyon, bu farklı politikaların turizm sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda
koordine edilmesini ve uygulanmasını sağlamaya çalışmaktadır (European
Commission, 2010: 13).
Kırsal kalkınma politikaları da AB kırsal turizmini doğrudan etkileyen
politikalar arasındadır. 2007-2013 programıyla beraber kırsal kalkınma tek
bir mali yardım fonu (Kırsal Kalkınma İçin Avrupa Tarımsal Fonu) çerçevesine
oturtulmuştur. Avrupa Komisyonu, Kırsal Kalkınma için Avrupa Tarım
Fonu aracılığıyla kırsal kalkınma alanında faaliyet gösteren işletmelerin
kurulmasını, tarım turizminin teşvik edilmesini, kırsal bölgelerin kültürel ve
doğal mirasının çekici hale getirilmesini desteklemektedir. Komisyon, turizmi
desteklemek üzere de birçok mali araç kullanmaktadır. Bunlar arasında;
Avrupa Yapısal Fonları (Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu, Avrupa Sosyal
Fonu), Kırsal Kalkınma için Avrupa Tarım Fonu, Avrupa Balıkçılık Fonu
bulunmaktadır. Bunun yanında, Rekabetçilik ve Yenilikçilik Çerçeve Programı
2008 yılından itibaren rekabetçi ve sürdürülebilir turizm için Avrupa ağları
kurulmasını desteklemektedir (European Commission, 2010: 13).
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
892 893
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
Yapısal fonlardan Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu aracılığıyla ekonomik ve
sosyal kalkınmayı da destekleyecek şekilde sürdürülebilir turizme ilişkin
projelere nansman sağlanmaktadır. Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu,
kültürel ve doğal mirasın korunmasına yönelik sürdürülebilir turizm türlerini,
yenilikçi küçük ve orta ölçekli işletmeleri, işletme ağlarını, bölgelerarası
deneyim paylaşımını ve ortak sınır ötesi turizm stratejilerini desteklemektedir
(European Commission, 2014).
İstihdam oluşturma potansiyeli taşıyan turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi
Avrupa Sosyal Fonu’nun başlıca destek konularından birisidir. Kırsal
Kalkınma için Avrupa Tarım Fonu ise tarımsal ürünlerin ve üretimin
kalitesinin iyileştirilmesi, çevrenin ve kırsal bölgelerin geliştirilmesi, kırsal
ekonominin çeşitlendirilmesi amacının bir parçası olarak turistik faaliyetlerin
teşvik edilmesi, kültürel mirasın korunması, restorasyonu ve geliştirilmesi
ile ilgili çalışma ve yatırımlara destek vermektedir. Avrupa Balıkçılık Fonu
ise, balıkçılık ile uğraşan bölgelerin sürdürülebilir kalkınmasını öncelik
konusu olarak belirlemiştir. Bu çerçevede balıkçılık sektörünün yeniden
yapılanmasının yarattığı sosyo-ekonomik etkilerin haetilmesi ve istihdam
olanakları yaratarak ve çeşitlendirerek geçimi balıkçılığa bağlı olan bölgelerin
canlandırılması amaçlanmaktadır. Eko-turizm, balıkçıların faaliyetlerini
yönlendirebileceği alanlardan birisi olarak görülmektedir (European
Commission, 2016b).
Şekil 1’de sunulan bütünleşik kırsal turizm modelinde turizm aktörleri, hem
turistik ürün geliştirme sürecinde rol oynarken hem de ekonomik, çevresel ve
sosyo-kültürel kaynakların kullanımında söz sahibidir. AB’de kırsal turizmin
yönetiminin örgütsel bağlamını oluşturan kurumlar, (1) AB kurumları (başta
AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu olmak üzere), (2) üye ülkelerin turizm ve
kalkınmadan sorumlu kurumları (örneğin özel, kamu, sivil toplum) (3) Avrupa
düzeyinde hizmet veren sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri olmak
üzere üç gruba ayrılabilir. Bu noktada, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası
kurumların, kırsal turizme etki edebilecek konularda gündem veya öncelik
belirleyerek ya da uluslararası anlaşmalar yoluyla, AB’de politika oluşturma
sürecine dolaylı katkı sağladığını da belirtmek gereklidir. Örgütsel bağlamda
etkin olan bu kurumlar, kaynakların kontrolünü elinde bulundurmaktadır.
Ekonomik, çevresel ve sosyo-kültürel kaynakların bütünleşik şekilde
kullanılması, AB stratejileri ve faaliyetleri arasında tutarlılığın sağlanmasını
gerektirmektedir. Kırsal turizme yönelik AB stratejileri ve politikalarının
istihdam, kalkınma, yenilikçilik gibi farklı başlıklar altında desteklendiği
görülmektedir. Bu nedenle, AB Komisyonu’nun farklı politikalar arasında ve
farklı kurumsal aktörler arasında eşgüdüm sağlama görevi, bütünleşik kırsal
turizm için önem taşımaktadır. Şekil 1’deki modelde, ekonomik, çevresel ve
sosyo-kültürel kaynaklardan sağlanan faydayı en üst düzeye çıkarmanın
yolları olarak ağ kurma ve sürdürülebilirliği bu ağ içerisinde yaygınlaştırmaya
yer verilmektedir. Birbirini tamamlayıcı özellikler taşıyan, küçük ölçekli turizm
işletmeleri bu ağ içerisinde desteklenmektedir. AB’de küçük ölçekli turizm
işletmeleri ekonomik ve sosyal olarak önem taşımaktadır. AB istihdamının
%5,2’si küçük ölçekli işletmeler tarafından karşılanmaktadır ve yaklaşık
1,8 milyon adet küçük ölçekli işletme faaliyet göstermektedir (European
Commission, 2010).
VI. AB ÜYELİK SÜRECİNDE TÜRKİYE VE KIRSAL TURİZM
Türkiye kırsal turizm açısından oldukça önemli bir potansiyele sahiptir.
Türkiye’de kıyıların hemen arkasındaki iç kısımlarda yer alan dağ, yayla,
orman, su zenginlikleri, tarımsal yapı ve zengin yerel kültür, deniz turizmini
tamamlayıcılık açısından değerlendirilebilir. Nitekim, T.C. Kültür ve
Turizm Bakanlığı da, AB üyelik sürecinin de getirdiği dinamizm ile turizmi
kıyılardan bütün Türkiye’yi kapsayacak bir alana yaymaya yönelik politikalar
oluşturmaya başlamıştır (Soykan, 2003: 1, 2, 10).
Türkiye’nin AB’ye adaylığı Aralık 1999’daki Helsinki Zirvesi’nde açıklanmış
olup, Ekim 2005’te Türkiye ve AB arasında üyelik müzakereleri başlamıştır.
Birçok politika alanına olduğu gibi, bu sürecin kırsal turizm politikalarına da
yansımaları olmaktadır. AB, hem kendi içerisinde hem de aday ülkelerde kırsal
kalkınma ile bağlantılı olarak kırsal turizmin geliştirilmesini desteklemektedir.
AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye’nin zengin tarihi ve kültürel
mirası ve doğal güzelliklerine rağmen kırsal turizm potansiyelini yeterince
kullanamadığı görülmektedir.
Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı tarafından 2006 yılında hazırlanan
Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi, Türkiye’de kırsal turizm talebinin artma
eğilimini bir fırsat olarak ele almıştır. Diğer yandan kontrolsüz turizm
faaliyetlerinin kırsal ekonominin bağımlı olduğu tarım ve kıyı alanlarının
kirlenmesine yol açabileceğine dikkat çekilmiştir. Böylece sürdürülebilirlik
açısından, turizm ile kırsal ekonomilerin karşılıklı bağımlığının altı çizilmiştir
(T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı, 2006: 10).
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanan Türkiye Turizm Stratejisi
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
894 895
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
2023 belgesi, Türkiye’nin kırsal turizmi de kapsayacak şekilde alternatif ve
tamamlayıcı turizm türlerine yönelmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Kamu,
özel ve sivil toplum kuruluşlarının kırsal turizm konusunda bilinçlendirilmesi
ve özel sektörün kırsal turizm tesisleri kurmasının desteklenmesi temel
öncelikler arasına alınmıştır. Bu süreçte, özellikle Batı Karadeniz kıyı
koridorunda, Orta ve Doğu Karadeniz’i kapsayan Yayla Koridoru’nda ve
Çanakkale ve Balıkesir illerini içine alan “Troya Kuzey Ege Kültür ve Termal
Turizm Gelişim Bölgesi”’nde kırsal turizmin geliştirilmesi hedeenmektedir.
Ayrıca, eko-turizm uygulanan kırsal alanlarda tarım dışı istihdam alanları
oluşturularak, bölgeler arasındaki dengesizliklerin azaltılması, kadının
statüsünün iyileştirilmesi, kırsal alanlardaki nüfus göçünün durdurulması,
ulusal değerlerin korunması ve tanıtımı amaçlanmaktadır (T.C. Kültür ve
Turizm Bakanlığı, 2007).
Türkiye Turizm Stratejisi 2023 belgesinde yer alan plan ve önlemlere
bakıldığında, Türkiye’de turizm potansiyeli bulunan bölgelerin, yeni turistik
faaliyetler ile çekici hale getirilmesinin planlandığı görülmektedir. Belgede de
belirtildiği üzere, Türkiye’de kitle turizminin kontrolsüz gelişmesi sonucunda
Akdeniz ve Ege kıyı kesiminde yığılma olurken, kıyı arkası ve çevresinde
çarpık yapılaşma, altyapı yetersizliği ile çevre sorunları meydana gelmiştir.
Bu sorunları dikkate alarak Türkiye Turizm Stratejisi 2023’ün turizmde
bütünleşik politika, strateji ve uygulamaya yöneldiği görülmektedir (T.C.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2007).
Katılım öncesi AB mali yardımları bu noktada önem kazanmaktadır. Kırsal
turizm konusundaki en önemli mali yardım, AB tarafından aday ve potansiyel
aday ülkelere destek olmak amacıyla oluşturulan, Katılım Öncesi Yardım
Aracı’nın Kırsal Kalkınma bileşeni olan IPARD’dır (Instrument for Pre-Accession
Assistance for Rural Development). 2007-2013 döneminde AB tarafından
IPARD kapsamında Türkiye’ye 854,6 milyon Avroluk mali yardım ayrılmıştır.
2014-2020 döneminde IPARD II olarak devam eden program çerçevesinde,
Türkiye’ye 4,45 milyar Avro’luk nansman ayrılmıştır (T.C. Avrupa Birliği
Bakanlığı, 2015). IPARD’ın temel amacı, AB’nin ortak tarım politikası, kırsal
kalkınma politikası ve diğer ilgili politikalarının uygulanması için üyelik öncesi
uyum hazırlıklarını, kapasite oluşturmayı ve işletmeleri AB standartlarına
yakınlaştırmayı ve bu yönde politika geliştirilmesini desteklemektir (European
Commission, 2016c).
IPARD Programında kırsal ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ve
geliştirilmesine yönelik önlemler de yer almaktadır. Bu bağlamda, kırsal
turizmin gelişiminin desteklenmesi hedeenmektedir. 2007-2013 döneminde,
kırsal bölgelerde mikro girişimciler veya çiftçiler tarafından kurulacak
pansiyon, “oda ve kahvaltı” tarzı konaklama ve restoran hizmetlerinin
geliştirilmesi, çiftlik turizmi tesislerinin kurulması ve geliştirilmesi ve sportif
aktiviteler, doğa gezisi, tarihi geziler gibi turistik rekreasyonel faaliyetlere
yönelik olarak kurulan tesislerin geliştirilmesi desteklenmiştir (Tarım ve Kırsal
Kalkınmayı Destekleme Kurumu, 2011: 6-7).
2007-2013 döneminde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı5 tarafından yürütülen
IPARD programı kapsamında kırsal turizm konusunda desteklenecek iller
belirlenmiştir. Bu iller: Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Burdur, Çankırı, Çorum,
Diyarbakır, Erzincan, Erzurum, Giresun, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş,
Kars, Kastamonu, Konya, Kütahya, Mardin, Nevşehir, Ordu, Samsun, Sivas,
Şanlıurfa, Tokat, Trabzon, Uşak, Van, Yozgat’tır. Bu illerde kırsal alanlarda
OECD sınıandırma kriterleri ve nüfus yoğunluğuna göre tanımlanan kırsal
alanlar destek kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda yapılan projelerde
şu faaliyetler desteklenmiştir: pansiyon veya mikro ölçekli konaklama
tesislerinin kurulması ve mobilyaların yenilenmesi, mevcut yapıların oda &
kahvaltı odalarının yenilenmesi, çiftliklerde ve açık alanlarda (kamp, spor ve
rekreasyon alanları vb.) konaklama tesislerinin ve binaların inşası; yeme-
içme tesisleri veya çiftlik ürünlerine yönelik tanıtım stantlarının kurulması;
at biniciliği, iç sularda özellikle spor ve rekreasyon amaçlı balık avlama, dağ
bisikleti gezileri, rafting, doğa yürüyüşleri gibi turistik açık alan aktivitelerinin
organizasyonuna yönelik altyapı yatırımları (T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,
2011).
2014-2020 döneminde mali desteğin yönetim sürecinde değişim yaşanmıştır.
Mali destek için öncelikli sektörler ve sektör sorumlusu kuruluşlar
belirlenmiştir. Dokuz öncelikli sektör ve sektörel gelişmelerden sorumlu
kuruluşlar şöyledir: (1)Tarım ve kırsal kalkınma önceliği için Gıda Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı; (2)bölgesel ve sınır ötesi işbirliği önceliği için AB
Bakanlığı; (3)istihdam, insan kaynaklarının gelişimi ve sosyal politikalar için
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; (4) rekabetçilik ve yenilik için Bilim
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, (5) çevre ve iklim önceliği için Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı; (6) ulaştırma önceliği için Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik
Bakanlığı; (7) enerji önceliği için Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı; (8) adalet,
içişleri ve temel haklar önceliği için Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve AB
Bakanlığı, (9) demokrasi ve yönetişim önceliği için AB Bakanlığı.
5 2011 yılında Bakanlığın ismi T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak
değiştirilmiştir.
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
896 897
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
2014-2020 döneminde Tarım ve Kırsal Kalkınma alanına 912,2 milyon Avro
ayrılmıştır. Katılım öncesi mali araçların kullanımı esnasında Türkiye için
öncelik alanlarını belirten Endikatif Strateji Belgesi’ne göre (2014-2020),
ulusal kalkınma stratejisini tamamlamak üzere turizm, lojistik gibi alanlarda
sektörel stratejilerin teşvik edilmesi önem taşımaktadır. Türkiye’nin özel
sektör rekabet gücünü ve yenilikçiliğini bölgesel kalkınma destekleri ile
geliştirmek, Türkiye’nin 10. Kalkınma Planı’nda da yer almaktadır (European
Commission, 2014: 35-36).
IPARD II programı çerçevesindeki hedeer içerisinde kırsal ekonomik
faaliyetlerin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi de yer almaktadır. Bu anlamda
kırsal turizm ve rekreatif faaliyetlerin geliştirilmesine yönelik tedbirler,
Türkiye’de IPARD II programını yürüten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından da bu kapsamda değerlendirilmekte ve kırsal turizm desteklenen
proje konuları içerisinde yer almaktadır. IPARD II döneminde 18 Aralık 2015
tarihinde açılan birinci proje başvuru çağrılarında desteklenecek tedbirler
içerisinde “Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve İş Geliştirme” başlığı
altında kırsal turizm ve rekreatif faaliyetler için 15.732.000 Avro ayrılmıştır
(T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2015a).
Türkiye’de yeterli ölçüde kırsal turistik mekan bulunmasına, yerel özelliklerin
uygunluğuna, arkeolojik, tarihi ve doğal kaynakların zenginliğine rağmen
kırsal turizm beklenildiği ölçüde profesyonelleşip yaygınlaşmamıştır.
Bu nedenle, ana akım turizme ilaveten kırsal kalkınmada önemli bir rol
oynayabileceği düşünülen kırsal turizmin desteklenmesi, doğal, arkeolojik,
kültürel değerlerin tanıtılması, altyapının geliştirilmesi, yeni konaklama
tesisleri kurulması ve mevcut tesislerin yenilenmesine yönelik projeler önem
taşımaktadır. Zira kırsal turizmin diğer turizm türleri ile entegrasyon olasılığı
yüksek görünmektedir (T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2015b: 28,
46).
IPARD programının kırsal turizme bütünleşik yaklaşım bakımından
vurgulanması gereken dikkat çekici bir yönü program kapsamında uygulanan
LEADER yaklaşımıdır. Tabandan tavana bir bakış açısını benimseyen bu
yaklaşımın ismi, Fransızca “LiasonEntreActionspour le Developpement
de l’EconomieRurale” sözcüklerinin baş harerinden oluşmakta ve “kırsal
ekonominin kalkındırılması için faaliyetler arasında bağlantılar” anlamını
taşımaktadır. LEADER yaklaşımı, kırsal kalkınmanın gerçekleştirilmesinde
yerelde yaşayan kırsal toplulukların harekete geçirilip sürece katılmasını
sağlamayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede yerel seviyede kalkınma stratejilerinin
hazırlanması ve uygulanmasına nansal destek verilmektedir (T.C. Gıda Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, 2014: 2). Böylece
kırsal kalkınmada yerel aktörlerin kendi potansiyellerini harekete geçirerek
kalkınma sürecine tabandan katılmalarını sağlayan ve yönetişimi geliştiren
bir yerel kalkınma yöntemi benimsenmektedir (Koç, 2014: 51).
LEADER yaklaşımının temel amaçları; kırsal yaşamın tarım, turizm,
sosyal meseleler gibi tüm unsurlarını birbirine bağlı olarak ele alarak
yerel ekonomiyi ve istihdam olanaklarını iyileştirmek, kırsal alanların
ekonomik, sosyal ve çevresel gelişimine katkıda bulunmak, yerel düzeyde
kullanılamamış potansiyeli harekete geçirerek yeni gelir kaynaklarını ortaya
çıkarmak, kırsal aktörlerin yerel kalkınma süreçlerine katılımını teşvik etmek
ve diğer düzeylerdeki aktörlerle entegrasyon fırsatlarını geliştirmek şeklinde
özetlenebilir. Bu yaklaşım kırsal sorunlar için yenilikçi çözümler üretilmesine,
yerel toplulukların ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kırsal alanların rekabet
edebilirliğinin artırılmasına odaklanmaktadır (T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, 2014:2).
Geleneksel kırsal politika tedbirlerinden farklı olarak özgün bir yerel kalkınma
modeli ortaya koyan LEADER yedi temel özelliği bir araya getirmektedir: yerel,
kamu-özel sektör ortaklığı ve yerel eylem gruplarının oluşturulması, yerel
bazlı bölgesel kalkınma stratejileri oluşturulması, bu stratejilerin aşağıdan
yukarıya yaklaşımla hazırlanması, ağ oluşturma, entegre ve çok sektörlü
eylemler, işbirliği ve yenilikçilik (T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, 2014:3). Bu çerçeve kırsal turizmin de
çok boyutlu ve çok aktörlü bir perspektie ve bütünleşik bir yaklaşımla ele
alınmasını zorunlu kılmaktadır.
Türkiye’de LEADER yaklaşımı için gerekli kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi
ve uygulamada ihtiyaç duyulan bilgi ve becerilerin kazanılabilmesi için
Türkiye, Fransa ve Polonya’nın işbirliğinde “IPARD Kapsamında LEADER
Tedbirinin Uygulanmasına Destek Eşleştirme Projesi” uygulanmıştır. Bu
kapsamda Çorum ilinin İskilip ilçesinde ve Şanlıurfa ilinin Birecik ilçesinde
pilot yerel eylem grupları oluşturulmuştur (T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, 2014:7). Bu iki ilçenin pilot
olarak seçilmesinde yerel ürünleri ve turizm potansiyellerietkili olmuştur
(Nazlı, 2015: 8).
AB üye ülkelerindeki deneyimler LEADER yaklaşımının yerel düzeyde önemli
kazanımlar sağlandığını ortaya koymaktadır. Bu açıdan söz konusu yaklaşımın
AB’ye uyum süreci içerisinde Türkiye’de de etkin şekilde uygulanması önem
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
898 899
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
taşımaktadır. Bu şekilde kırsal turizm ve kalkınma odaklı olarak yürütülen
projelerden en üst düzeyde fayda sağlanması mümkün olacaktır.
VII. SONUÇ
Bütünleşik kırsal turizm yaklaşımının gelişimini hazırlayan ekonomik ve sosyal
süreçlerin temelinde, ekonomik üretim modelindeki değişim yer almaktadır.
Yerellik, destinasyonun rekabetçiliği için önemli bir kaynak olurken, aynı
zamanda küresel sistemle bağlantıyı arttırmak için bir araç olmaktadır.
Turistler, destinasyona bütüncül bakış açısı ile yaklaşmaktadır. Diğer bir
ifade ile seyahat deneyimi ulaştırma, konaklama, yiyecek-içecek gibi farklı
parçalardan oluşsa da turist tek bir seyahat deneyimi algısı edinmektedir.
Turistlerin olumlu seyahat deneyimi edinmelerinde, deneyimi oluşturan tüm
parçaların tutarlı ve tamamlayıcı olması önem taşımaktadır. Bütünsel anlayış,
bu nedenle önem kazanmaktadır.
AB’de kırsal turizm, turizm politikası ve kırsal kalkınma politikasının
kesişme noktasında yer almaktadır. Bu bağlamda, kırsal turizm, hem AB’de
son yıllarda düşüşe geçen turizm gelirlerini arttırmanın hem de büyüme
ve istihdam sorunları olan kırsal alan ekonomilerinin desteklenmesinin bir
aracı olarak ön plana çıkmıştır. Roney (2002:12) doğa ve özgün kültürlerin,
gerçekten korumacılık amacıyla değil de turizm destinasyonunun çekiciliğini
arttırmak ve yeni pazar kovukları yaratmak için korunuyor olması
durumunu eleştirmektedir. Asıl amaç Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma
Komisyonu’nun 1987 yılında hazırladığı “Ortak Geleceğimiz” başlıklı raporda
belirttiği üzere, ekonomik kalkınmanın, çevresel ve toplumsal kalkınma ile
birlikte gerçekleştirilmesi olmalıdır. Bu bağlamda, bütünleşik kırsal turizm
modeli yerel topluluklar, turistler, aracılar, hizmet sağlayıcılar ve kurumsal
aktörleri birlikte ele almaktadır. Ekonomik, çevresel ve sosyokültürel
kaynakların tutarlı stratejilerle yönetilmesine vurgu yapmaktadır. Model
sürdürülebilirliğin yanı sıra yerel halkın güçlendirilmesini hedef olarak
almaktadır.
Uluslarüstü bir siyasi yapı olması itibariyle AB, küresel sistemde post-fordist
dönüşümün kurumsal bir örneğidir. Post-fordizm devlet dışındaki aktörlerin
örneğin, AB gibi uluslarüstü kurumlar, BM gibi uluslararası kuruluşlar,
çok uluslu şirketler veya uluslararası sivil toplum kuruluşlarının politika ve
strateji belirleme konusunda güçlerinin artışını getirmektedir (Jessop, 2000:
270, 271). Ulusal sınırları aşan küresel üretim ağları (Jha ve Chakraborty,
2014) veya AB örneğinde ele alırsak, Avrupa çapında üretim ağlarının gelişimi
post-fordist dönüşüme işaret etmektedir. Üretim ağlarının gelişim sürecinde
AB, üye ülkeler arasında sadece ekonomik ilişkileri yönetmekle kalmayıp,
katkıları yerel, bölgesel ve ulusal düzeylere, çoğalarak yayılan alanlarda da
politika üretmektedir (Jessop, 2000: 270, 271).
AB’de kırsal turizm, temelde kırsal kalkınma programı altında
desteklenmektedir. Ayrıca istihdam, kalkınma, yenilikçilik gibi yerel, bölgesel
ve ulusal düzeylerde çoğaltan etki yaratan farklı politikalar aracılığı ile kırsal
turizme destek sağlanmaktadır. Kırsal ekonomilerin çeşitlendirilmesi, hem
mali yardım programları hem de politikalar aracılığıyla teşvik edilmektedir.
AB’de bütünleşik kırsal turizm bağlamında, aktörlerin sayıca çokluğu ve nitelik
olarak birbirinden farklılığı dikkat çekmektedir. Bölgesel, ulusal düzeydeki
aktörlerin yanı sıra uluslararası (örneğin çok uluslu turistik işletmeler,
uluslararası nitelik taşıyan sivil toplum kuruluşları) ve AB Komisyonu gibi
uluslarüstü aktörler kırsal turizme etki etmektedir.
Türkiye, AB’ye aday ülke olarak IPARD kapsamında kırsal kalkınma için
mali yardım almakta ve kırsal kalkınma programında kırsal turizmi kırsal
ekonomilerin çeşitlendirilmesinin araçlarından biri olarak benimsemiş
bulunmaktadır. Ayrıca, Türkiye Turizm Stratejisi (2023) kapsamında alternatif
ve tamamlayıcı turizm türlerinden biri olarak kırsal turizmin geliştirilmesi
hede belirtilmiştir. Bu anlamda, kırsal turizm hem Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı’nın, hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncelikleri arasında
yer almaktadır. Türkiye’deki kırsal turizm politikasının başarılı bir şekilde
geliştirilebilmesi ve uygulanabilmesi açısından, bu iki kurum ve politika
alanı arasında kırsal turizm konusunda koordinasyonun etkin bir şekilde
yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.
Türkiye, coğra ve kültürel özellikleriyle kırsal turizm potansiyeli oldukça
yüksek olan bir AB aday ülkesi olarak önümüzdeki yıllarda AB’den kırsal turizme
ilgi duyan turistlerin tercih ettikleri temel kırsal turizm destinasyonlarından
biri haline gelme imkanına sahiptir. Buna yönelik olarak, kırsal turizmin
geliştirilmesi sürecinde bir taraftan AB ülkelerinde kırsal turizm açısından
başarılı örneklerin dikkate alınması ve AB ülkelerinden Türkiye’ye kırsal
turizm kapsamında gelebilecek potansiyel turistlerin beklenti ve tercihlerinin
doğru analiz edilmesi önemlidir. Ayrıca, adaylık sürecinde kırsal turizmi
destekleyen AB fonlarından etkin şekilde yararlanılması, ulusal düzeydeki
politikaların gelişimini destekleyecektir.
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
900 901
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
KAYNAKÇA
AYDIN, Oğuz. (2012), “AB’de Kırsal Turizmde İlk 5 Ülke ve Türkiye’de Kırsal Turizm”,
KMÜ Sosyal ve Ekonomi̇k Araştırmalar Dergi̇si, cilt.14, S.23, ss. 39-46.
AMIN, Ash. (2000). “Post-Fordism: A Reader”. A. Amin (Ed.). Post-Fordism: Models,
Fantasies and Phantoms of Transition, (ss. 1-40). Oxford: Blackwell Publishers.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER. (1987). “Report of the World Commission on Environment and
Development: Our Common Future”, (erişim adresi: http://www.un-documents.
net/our-common-future.pdf), (erişim tarihi: 20 Ekim 2016).
COSTA, Carlos. (2006), “Tourism Planning, Development and the Territory”. D. Buhalis
ve C. Costa (Ed.). Tourism Management Dynamics, Trends, Management and Tools,
(ss. 236-243). Oxford: Elsevier Butterworth Heinemann.
CAWLEY, Mary ve GILLMOR, Desmond. (2008), “Integrated Rural Tourism:Concepts
and Practice”, Annals of Tourism Research, Cilt.35, S. 2, ss.316-337.
CLARK, Gordon ve CHABREL, Mary. (2007), “Measuring Integrated Rural Tourism”,
Tourism Geographies, cilt.9, S.4, ss. 371-386.
COUNCIL OF THE EUROPEAN UNION. (2006), “European Union Strategic Guidelines
for Rural Development”, (erişim adresi: http://europa.eu/legislation_summaries/
agriculture/general_framework/l60042_en.htm), (erişim tarihi: 04 Eylül 2012).
EUROBAROMETER. (2012), “Attitudes of Europeans Towards Tourism”, Flash
Eurobarometer, 334, (erişim adresi: http://ec.europa.eu/public_opinion/ash/
_334_en.pdf), (erişim tarihi: 02 Eylül 2012).
EUROPEAN COMMISSION. (2000),Towards Quality Rural Tourism: Integrated Quality
Management (IQM) for Coastal Destinations, Ofce for Ofcial Publications of
European Communities, Luxembourg.
EUROPEAN COMMISSION.(2002), “Using Natural and Cultural Heritage for the
Development of Sustainable Tourism in Non-traditional Tourism Destinations”,
(erişim adresi: http://ec.europa.eu/enterprise/sectors/tourism/les/studies/
using_natural_cultural_heritage/procon_en.pdf), (erişim tarihi: 25 Ağustos 2015).
EUROPEAN COMMISSION. (2006), “The EU Rural Development Policy 2007-
2013”, Factsheet, (erişim adresi:http://ec.europa.eu/agriculture/publi/fact/
rurdev2007/en_2007.pdf), (erişim tarihi: 03 Eylül 2012).
EUROPEAN COMMISSION. (2010),“Europe, the World’s No 1 tourist destination – a new
political framework for tourism in Europe”, Communication from the Commission to
the European Parliament, The Council, The European Economic and Social Committee
and the Committee of the Regions, Brussels, (erişim adresi: http://eur-lex.europa.
eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52010DC0352&from=EN), (erişim
tarihi: 11 Mayıs 2015).
EUROPEAN COMMISSION. (2011), “Lessons for Integrating Tourism into Sustainable
Rural Development”, DG Environment News Alert Service, (erişim adresi: http://
ec.europa.eu/environment/integration/research/newsalert/pdf/247na6_en.pdf),
(erişim tarihi: 20 Ağustos 2016).
EUROPEAN COMMISSION. (2012), “European Policies for Tourism,” (erişim adresi:
http://ec.europa.eu/enterprise/sectors/tourism/promoting-eu-tourism/
tourism-related-policies/index_en.htm), (erişim tarihi: 01 Eylül 2012).
EUROPEAN COMMISSION. (2013),Attitudes of Europeans Towards Tourism”, (erişim
adresi: http://ec.europa.eu/public_opinion/ash/_370_en.pdf), (erişim tarihi:
01 Şubat 2016).
EUROPEAN COMMISSION. (2014), “Regional Policy-Tourism”, (erişim adresi:http://
ec.europa.eu/regional_policy/en/policy/themes/tourism/), (erişim tarihi: 2 Eylül
2016).
EUROPEAN COMMISSION. (2015), “Rural Development 2014-2020”, (erişim adresi:
http://ec.europa.eu/agriculture/rural-development-2014-2020/index_en.htm),
(erişim tarihi: 01 Şubat 2016).
EUROPEAN COMMISSION. (2016a), “Overview of EU Tourism Policy”, (erişim adresi:
https://ec.europa.eu/growth/sectors/tourism/policy-overview_en), (erişim tarihi: 06
Eylül 2016).
EUROPEAN COMMISSION. (2016b), “Tourism”, (erişim adresi: http://ec.europa.eu/
agriculture/enlargement/assistance/ipard/index_en.htm), (erişim tarihi: 5 Eylül
2016).
EUROPEAN COMMISSION. (2016c), “IPARD”, (erişim adresi: http://ec.europa.eu/
agriculture/enlargement/assistance/ipard/index_en.htm), (erişim tarihi: 5 Eylül
2016).
EUROPEAN UNION DIRECTORATE GENERAL FOR AGRICULTURE AND RURAL
DEVELOPMENT. (2011), “Rural Development in the European Union - Statistical
and Economic Information”, (erişim adresi: http://ec.europa.eu/agriculture/
statistics/rural-development/2011/full-text_en.pdf), (erişim tarihi: 01 Eylül
2012).
EUROPEAN PEOPLE’S PARTY GROUP. (2012),“Building Europe 2020 in Partnership”,
(erişim adresi: http://web.cor.europa.eu/epp/News/Documents/Tourism%20
as%20a%20driver%20for%20EU2020.pdf), (erişim tarihi: 01 Şubat 2016).
GEORGE, E. Wanda, MAIR, Heather ve REID G. Donald. (2009), Rural Tourism
Development Localism and Cultural Change, Channel View Publications, Bristol.
GUIA, J., PRATS, L. ve COMAS, J. (2006). “The destination as a local system of innovation:
The role of relational networks”. L. Lazzeretti ve C. Petrillo (Ed.), Tourism Local
Systems and Networking (ss. 57-65). Oxford: Elsevier.
HABERAL, Hikmet. (2015), Turizmde Alternatif Ekolojik Turizm- Doğa Turizmi- Kırsal
Turizm- Yayla Turizmi, Detay Yayıncılık, Ankara.
ILBERY, Brian, SAXENA, Gunjan ve KNEAFSEY, Moya (2007), “Exploring Tourists and
Gatekeepers’ Attitudes Towards Integrated Rural Tourism in the England–Wales
Border Region”, Tourism Geographies, cilt. 9, S. 4, ss. 441–468.
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT Kırsal Turizme Bütünleşik Yaklaşım: Avrupa Birliği Örneği
902 903
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
IOANNIDES, Dimitri ve DEBBAGE Keith G. (1998). “Neo-Fordism and Flexible
Specialization in the Travel Industry: Dissecting the Polyglot”. D. Ioannides ve K.
Debbage (Ed.). The Economic Geography of the Tourist Industry: A Supply-Side
Analysis. (ss. 99-122). London and New York: Routledge.
İÇÖZ, Orhan, VAR, Turgut ve İLHAN, İbrahim. (2009), Turizm Planlaması ve Politikası
Turizmde Bölgesel Planlama, Turhan Kitabevi, Ankara, 2. Baskı.
JESSOP, Bob (2000). “Post-Fordism and the State”. A. Amin (Ed.). Post-Fordism: Models,
Fantasies and Phantoms of Transition, (ss. 251-279). Oxford: Blackwell Publishers.
JHA, Praveen ve CHAKRABORTY Amit (2014) Post-fordism, Global Production Networks
and Implications For Labour, Institute for Studies in Industrial Development, (erişim
adresi http://isid.org.in/pdf/WP172.pdf), erişim tarihi: 14 Kasım 2016)
KESKİN, Senem (2008), Destinasyon Odaklı Gelişim Açısından Turizm Planlaması:
İstanbul Örneği, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel
Müdürlüğü Uzmanlık Tezi, Ankara.
KOÇ, Ayhan. (2014), “Türkiye’de Kırsal Kalkınmanın Yeni Boyutları: LEADER Yaklaşımı
ve Kırsal Kalkınma Fonlarının Genişletilmiş Merkezi Olmayan Sistemde Yönetimi”,
Çağdaş Yerel Yönetimler, cilt.23, S.2, ss. 49-78.
KOZAK, Meryem Akoğlan ve BAHÇE, Sadık (2009). Özel İlgi Turizmi. Detay Yayıncılık.
Ankara.
Lİ, Xiang Robert. (2014), “Linking service-dominant logic to destination marketing”. S.
McCabe (Ed.). The Routledge Handbook of Tourism Marketing. (ss. 15-26). Oxon:
Routledge.
MILNE, Simon ve ATELJEVIC, Irena (2001). “Tourism, economic development and the
global-local nexus: Theory embracing complexity”, Tourism Geographies, cilt. 3, S.
4, ss. 369-393.
NAZLI, Ali Recep. (2015), “Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Perspekti” [Bildiri]. 3.
Uluslararası Bölgesel Kalkınma Konferans Bildirileri, 15-16 Ekim 2015, (ss. 10-19).
Bingöl: Fırat Kalkınma Ajansı.
NYLANDER, Mirja ve HALL, Derek. (2005). “Rural Tourism Policy: European
Perspectives”. D. Hall, I. Kirkpatrick ve M. Mitchell (Ed.). Rural Tourism and
Sustainable Business, Clevedon: Channel View Publications.
ORGANIZATION FOR ECONOMIC COOPERATION AND DEVELOPMENT (OECD).
(1994), “Tourism Strategies and Rural Development”, (erişim adresi: http://www.
oecd.org/dataoecd/31/27/2755218.pdf), (erişim tarihi: 10 Mayıs 2014).
ÖZÇAĞ, Mustafa ve HOTUNLUOĞLU, Hakan. (2015), “Kalkınma Anlayışında Yeni Bir
Boyut: Yeşil Ekonomi”, Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.13,
S.2, ss. 303-324.
RONEY, Sevgi Aşkın. (2002), “Fordizimden Post Fordizme Geçiş Sürecinin Turizme
Yansımaları: Kitle Turizmi ve Alternatif Turizm”, Anatolia Turizm Araştırmaları
Dergisi, cilt. 13, S. 1, ss. 9-14.
SAXENA, Gunjan, CLARK, Gordon, OLIVER, Tove ve ILBERY, Brian. (2007),
“Conceptualizing Integrated Rural Tourism”, Tourism Geographies, cilt.9, S.4,
ss.347-370.
SCOTT, Noel ve COOPER, Chris (2010), “Innovation for sustainable urban tourism:
Some thoughts on best practice”, Revista de Administração Pública , cilt. 44, S. 5,
ss. 1171-1190.
SONUÇ, Nil. (2014). “Sürdürülebilir Turizm: Tanımı ve İçeriği”. M. Kozak (Ed.).
Sürdürülebilir Turizm Kavramlar Uygulamalar. Ankara: Detay Yayıncılık.
SOYKAN, Füsun (2003), “Kırsal Turizm ve Türkiye Turizmi İçin Önemi”, Ege Coğrafya
Dergisi, cilt.12, ss.1-11.
ŞEMŞİT, Sühal. (2014). “Avrupa Birliği’nde Turistik Ürün Politikası”, A. Timur (Ed.).
Turistik Ürün Politikası. Ankara: Detay Yayıncılık.
ŞEREFOĞLU, Coşkun. (2009), Kalkınmada Kırsal Turizmin Rolü- 2007- 2013 Yılları
Arasında Ülkemizde Uygulanacak Olan Ipard Kırsal Kalkınma Programındaki Yeri,
Önemi Ve Beklenen Gelişmeler, T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Dış İlişkiler ve
Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı Uzmanlık Tezi, Ankara.
T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI, “Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi”,
(erişim adresi: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2006/02/20060204-9-2.
pdf), (erişim tarihi: 20 Mayıs 2016).
T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI. (2011), Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal
Kalkınma (IPARD) Programı (2007-2013), T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yayını,
Ankara.
T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI. (2007), “Türkiye Turizm Stratejisi-2023”, (erişim
adresi: http://yigm.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/906,ttstratejisi2023pdf.pdf?0),
(erişim tarihi: 12 Mayıs 2014).
TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU. (2011), Katılım Öncesi
Yardım Aracı Kırsal Kalkınma Programı (IPARD) –Kırsal Turizm Başvuru Çağrı
Rehberi, Ankara.
T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI. (2015), “Türkiye – AB Mali İşbirliği”, (erişim adresi:
http://www.ab.gov.tr/index.php?p=5), (erişim tarihi: 02 Ocak 2016).
T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI. (2015a), “2014-2020 IPARD Programı
(IPARD II Dönemi) Birinci Başvuru Çağrı İlanı”, (erişim adresi: https://ipard.
tarim.gov.tr/haber.aspx?id=137), (erişim tarihi: 2 Eylül 2016).
T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI. (2015b), “Avrupa Birliği Katılım
Öncesi Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma Programı (IPARD)
2014-2020”, (erişim adresi: https://ipard.tarim.gov.tr/Ayarlar/mevzuat/
IpardProgrammeII-tr.pdf), (erişim tarihi 2 Eylül 2016).
T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ.
(2014), “IPARD Kapsamında Yerel Kalkınma Stratejilerinin Hazırlanması LEADER
Yaklaşımı”, (erişim adresi: https://ipard.tarim.gov.tr/leaderx.aspx, (erişim tarihi:
20 Ağustos 2016).
İlkay TAŞ - Sedef EYLEMER - Sühal ŞEMŞİT
904 Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi - Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016
TELFER, David ve SHARPLEY, Richard. (2008). Tourism and Development in the
Developing World. Routledge, Oxon.
URRY , John ve LARSEN, Jonas. (2011), The Tourist Gaze 3.0 . Sage, London.
ÜNÜVAR, Mustafa (2007), “Ölçek Ekonomisinde Kapsam Ekonomisi: Katma Değer
Faaliyetlerinin Ertelenmesi Yoluyla Ürün Çeşitliliğinin Yönetimi”, Karamanoğlu
Mehmetbey Üniversitesi Sosyal Ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, cilt. 2007, S.2,
ss. 235 -250.
VAN DER ZEE, Egbert ve VANNESTE Dominique. (2015), “Tourism networks unravelled;
a review of the literature on networks in tourism management studies”, Tourism
Management Perspectives, cilt. 15, ss. 46–56.
VERBOLE, Alenka. (2000), “Actors, Discourses and Interfaces of Rural Tourism
Development at the Local Community Level in Slovenia: Social and Political
Dimensions of the Rural Tourism Development Process”, Journal of Sustainable
Tourism, Cilt. 8, S. 6, ss. 479-490.
doi: http://.......
OKUL YÖNETİCİLERİNİN
MOTİVASYONLARINI ETKİLEYEN
UNSURLAR*
Sinan YALÇIN1
Atıf/©: Yalçın, Sinan (2016). Okul Yöneticilerinin Motivasyonlarını Etkileyen Unsurlar,
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl 9, Sayı 2, Aralık 2016, ss.
905-922
Özet: Okul yöneticilerinin motivasyonlarını etkileyen unsurları belirlemek için yapılan
bu araştırma nitel araştırma olarak tasarlanmıştır. Araştırmada olgu bilim
deseni kullanılmıştır. Veri toplamak için yarı yapılandırılmış görüşme tekniği
uygulanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2015-2016 eğitim öğretim yılında
Erzincan ilinde ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapmakta olan okul yöneticileri
arasından rastgele örneklem yöntemi ile seçilen 27 okul yöneticisi oluşturmaktadır.
Okul yöneticilerinden elde edilen veriler önce kodlanmış sonra temalandırılmıştır.
Verilerin analizi sonucunda okul yöneticilerinin motivasyon etkenleri okul içi
olumlu ve olumsuz etkenler ve okul dışı olumlu ve olumsuz etkenler olmak üzere
dört ana kategoride değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre okul
yöneticileri, okul içi olumlu motivasyon etkenleri arasında en çok genç, aktif ve
dinamik öğretmen kadrosu ile çalışma, okuldaki ekip ruhunun varlığı ve öğrenci
başarısı etkenlerini tercih etmişlerdir. Okul dışı unsurlar olarak ise üst amirlerden
okula ilişkin bakış açısı, üst makamlar ve veliler tarafından takdir edilme ve
velilerin desteği görüşünü tercih etmişlerdir. Okul içi olumsuz etkenler arasında
okul yöneticileri maddi imkânsızlıklar ve öğretmenlerin okula olan bağlılığını,
okul dışı olumsuz etkenler olarak ta veli ilgisizliğini ve yönetici atamalarındaki
dengesizliği tercih etmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Yönetici, Okul Yöneticisi, Motivasyon.
Makale Geliş Tarihi: 29.04.2016/ Makale Kabul Tarihi: 28.11.2016
* Bu çalışma, 3-5 Kasım 2016 tarihinde düzenlenen “1. Uluslararası Akademik Araştırmalar”
kongresinde sözlü olarak sunulmuş bildirinin geliştirilerek makale formatına çevrilmiş halidir.
1 Yrd. Doç. Dr., Erzincan Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü, e-posta:
sinan29@gmail.com
Chapter
Full-text available
Kırsal kesim tarımsal yeniden yapılanma, doğal çevrenin bozulması, azalan hizmet sunumu, nüfusun azalması, karşı-kentleşme, iletişim ve altyapı olanaklarının azalması gibi problemlerle karşı karşıya kalmıştır (McAreavey ve McDonagh, 2011). 1970 yılı ve sonrasında, ekonomik yeniden yapılanma ve tarım krizi, kırsal toplulukların ekonomik fırsatlarını azaltmıştır. Yüzyılı aşkın bir süredir, sanayileşme ve kentleşmenin güçlü eğilimleri, kırsal alanlarda yaşayan toplumun ekonomik ve politik konumunu değiştirmiştir (Lane, 1994). Bu değişim hareketi, kırsal toplulukların ekonomik kalkınma seçeneklerini sınırlayarak eski kalkınma stratejilerini daha az uygulanabilir hale getirmiştir ve birçoğunu kendilerini sürdürmek için geleneksel olmayan yollar aramaya zorlamıştır (Wilson vd., 2001). Çoğu ülkede kırsal alanların ekonomik kalkınması, yüksek düzeyde işsizlik, genç ve nitelikli bireylerin göçü, tarım gelirlerinin ve nüfusun azalmasına neden olduğu için önemli bir sorundur. Bu tür bölgeler tarım dışındaki ekonomik kalkınma konusunda sınırlı seçeneklerden muzdariptir ve bu da politika yapıcıların kırsal alanların sosyal ve ekonomik dokusunu stratejik olarak yeniden yapılandırmasını gerekli kılmıştır (Almeida ve Machado, 2021).
Book
Full-text available
İzmir’de bütünleşik afet yönetimi, akıllı şehir uygulamaları, platform şehirciliği, ulaşım politikaları ve lojistik, ikinci konut alanları, kentsel dönüşüm uygulamaları, sanayi alanları yer seçimi, gemi geri dönüşüm faaliyeti, yeraltı ve yerüstü su kaynakları, turizm alanları taşıma kapasitesi, tarihi kent merkezi, atık yönetimi, kırsal nüfus kaybı, yöresel ürünlerin sürdürülebilirliği, suç üreten mekanlar, kent ve kıyı ilişkisi gibi şehir ve bölge planlama disiplininin ilgi alanına giren konular kitapta detaylıca ele alınmaktadır. İzmir’in kentsel sorunlarının çözüm önerileri ile beraber tartışıldığı kitapta özgün ve ilgi çekici araştırma makaleleri yer almaktadır. • Bütünleşik afet yönetiminde yeni teknolojilerin kullanımı ve akıllı şehir uygulamaları H. Filiz ALKAN MEŞHUR • Platform şehirciliği: büyük veriye, derin öğrenmeye ve akıllı algoritmalara dayalı yeni dijital mekânsal planlama yaklaşımı Fatih EREN • Kentsel alanda ağaç ve yeşil alan dağılımının önemi: İzmir örneği Hale ÖNCEL • İzmir Aliağa liman bölgesinde gemi geri dönüşüm faaliyetinin sektörel ve mekânsal etkileri Yurdanur AYDOĞDU, Şevval SEZEN • İzmir’de kirlenen yeraltı ve yerüstü su kaynakları Kübra Nur FISTIKÇI, Müberra Zeynep ÇINAR • İzmir’in turizm alanları ve taşıma kapasitesi Süleyman ARICAN, Yunus Emre UYANIK • İzmir’de kentsel dönüşüm sorunu Büşra KARA, Ayyüce YETKİN • İzmir’in yöresel ürünleri ve sürdürülebilirlik Kezban Nur ÇİÇEK, Hüsne Özlem DİLER • İzmir’de desantralizasyon süreci ve tarihi kent merkezine olan etkileri Ayşenur GÜL, Günnur ÇELİK • İzmir’de kent ve kıyı ilişkisinin incelenmesi Nida TOPRAK, Şeyma BOLAT • İzmir’de evsel atık yönetimi Betül GÜNEŞ, Elif ADAMOĞLU • İzmir’de suç üreten ve suça bağlı olarak cazibesini kaybeden mekanlar Büşra BÜYÜKCENGİZ, Fadime BOZDEMİR • İzmir’de kent içi ulaşımda entegre toplu taşıma sistemlerinin kurulması Elif ÖZDEMİR, Fatma BARAN • İzmir’de ikinci konut alanları Fatmanur KARABULUT, Rahime UZ • İzmir’de sanayi alanlarının yer seçimi Asuman İNGİT, Aslı DALKIRAN • İzmir’de kentsel ulaşım ve lojistik Ece Nur İLERİ, Safa ÖNGEL • İzmir’de kırsal gerileme Merve YILDIRIM, Fadile SAVGA • İzmir Aliağa’da sanayi kaynaklı çevresel kirlenme Muhammed BEZERGYANOV, Nezire BAL • İzmir’de terk edilmiş köyler sorunu Seher YILDIZ, Berçem Cemre YETİŞKİN
Article
Full-text available
Çalışma açık hava rekreasyonel aktiviteleri içerisinde yer alan ekstrem sporların doğaya ve kırsal turizm alanlarına etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Kırsal turizm insanların şehrin gürültüsünden kaçarak, kısa ve uzun süreli zaman geçirdikleri alternatif bir turizm türüdür. Kırsal turizm destinasyonlarında, rekreasyonel aktivitelere katılımlar olmaktadır. Bu aktiviteler yürüyüş, yeme – içme, yörenin kültürünü tanıma, kamp yapma ve ekstrem sporları vb içerebilmektedir. Doğal alanlarda yapılan sporlar, açık hava rekreasyonu olarak ifade edilmektedir. Kırsal turizmin pek çok çeşidi olmasına rağmen bu çalışmada açık hava rekreasyonel aktiviteleri içerisinde yer alan ekstrem sporlar ve bu sporların doğaya etkileri incelenmiştir. Literatür taranarak, rekreasyonel ekstrem spor aktiviteleri ve kırsal turizme etkileri araştırılmıştır. İnceleme sonucunda rekreasyonel aktivitelerin kırsal turizm destinasyonlarında ekonomik fayda sağladığı, istihdamı arttırdığı belirlenmiştir. Ekstrem spor yapanların doğa ile bütünleştiği, doğaya değer verdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte kullanılan ekipmanların, geride bırakılan atıkların ve suya karışan sabun gibi kimyasalların kirliliğe neden olduğu görülmüştür. Çalışma betimsel olup, ikincil verilere dayandırılmaktadır. Türkiye’de yapılan açık hava rekreasyonel aktiviteleri içerisinde yer alan ekstrem sporların, kırsal turizm destinasyonlarına etkisine dikkat çekmesi sebebiyle literatüre katkı sağlamaktadır.
Article
Full-text available
Sürdürülebilirlik anlayışına dayanan kırsal turizm konusunda yerel halkın tutumu, ilgi, bilgi ve beklentisinin araştırıldığı bu çalışma; Ankara İli Ayaş İlçesi’nde yürütülmüştür. Çalışma, “Yerel halkın kırsal turizm ve sürdürülebilir çevre konusunda farkındalık düzeyi nedir?”, “Yerel halk, kırsal turizm faaliyetlerine katkı sunmak ister mi?”, “Yerel halkın kırsal turizm konusunda çekince/beklentileri nelerdir” soruları üzerine kurulmuştur. Yerel halkın Ayaş’ı ne kadar tanıdığı, sürdürülebilir çevre/kırsal turizm konusundaki bilgi, algı ve beklentileri ile yapabilecekleri etkinlikler sorgulanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden sözlü görüşme ve arazi gözlemi; nicel araştırma yöntemlerinden ise anket yöntemi uygulanmış ve istatistiki değerlendirme yapılmıştır. Çalışma sonucunda; yöre halkının sürdürülebilir turizm konusunda farkındalıklarının yüksek olduğu ancak, sürdürülebilir çevre konusundaki farkındalık düzeyinin beklenenin altında olduğu görülmüştür. Yöre halkının kırsal turizmi bir kalkınma fırsatı olarak gördüğü ve kırsal turizm faaliyetlerine katılma konusunda istekli oldukları tespit edilmiştir. Sadece konaklama konusunda çekinceler görülmüştür. Elde edilen sonuçlar; yöre halkına kırsal turizm ile ilgili eğitim-bilgilendirme desteğinin sağlanması ve Ayaş’ta gerekli altyapının oluşturulması durumunda kırsal turizmin, kalkınmada etkili olabilecek potansiyelinin bulunduğunu göstermektedir. Çalışmanın kırsal turizm ve kırsal peyzaj planlama konusunda yapılacak araştırmalara ve yerel kalkınma çalışmalarına katkı sunması beklenmektedir.
Article
Kitle turizminin kaynakları hızla tüketmesi, çevresel, ekolojik, sosyal ve kültürel çevrede olumsuz etkilerin oluşmasına neden olmuştur ve değişen turizm ihtiyaçlarına paralel olarak, alternatif turizm türlerinin geliştirilmesi kapsamında kırsal turizm ve diğer turizm çeşitleri ortaya çıkmıştır. Kırsal turizm yerel halkı ve bölgeyi kalkındırmada çok önemli bir role sahiptir. Bu nedenle ülkemizin kırsal alanlarını yeterince tanıtarak iç ve dış turizme açmamız gerekmektedir. Bu çalışmada kırsal turizmin gelişimine katkıda bulunmak, tanıtılmasını sağlamak, kırsal turizmin bölgeye ve kırsal kalkınmaya olan katkısını ortaya koymak, Türkiye'yi diğer ülkelerle kıyaslamak ve Kayseri ilinin kırsal turizm potansiyelini incelemek amaçlanmaktadır. Bu araştırmada ikincil kaynaklardan yararlanılmış ve bu kapsamda Kayseri ilinin kırsal turizm konusunda SWOT analizi yapılmıştır. Kırsal turizmin ülkemizin ulusal ekonomisine ve bulunduğu bölgeye olan katkıları göz önünde bulundurulduğunda kesinlikle önemli bir turizm türü olduğu fakat bu turizm türünün yapılması, tanıtılması ve pazarlanmasında birtakım sıkıntılarla ve zorluklarla karşılaşıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, araştırmada kırsal bölgede çekilen filmlerin bölgenin tanıtımını sağladığı ve bölgeye büyük bir turist kitlesi çektiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, Kayserinin kırsal turizm potansiyeline sahip alanlarının olduğu ve Kayseri'de kırsal turizme ilişkin herhangi bir girişimde bulunulmadığı tespit edilmiştir. Genel olarak, kırsal turizmin geliştirilmesi, tanıtılması, kırsal turizm destinasyonlarının tanıtılması, pazarlanması ve uluslararası pazarda yer almasına yönelik önerilerde bulunulmuştur. ABSTRACT Consumption of resources rapidly by mass tourism caused negative effects on environmental, ecological, social and cultural environment and in parallel with changing tourism needs; rural tourism and other tourism varieties emerged within the scope of development of alternative tourism types. Rural tourism has a very important role in the development of local people and the region. Therefore we need to introduce domestic and foreign tourism by sufficiently introducing the rural areas of our country. The aims of this study are to contribute to the development of rural tourism, to promote it, to demonstrate the contribution of rural tourism to regional and rural development, to compare with other countries to Turkey and to examine the rural tourism potential of Kayseri province. Secondary data were used in this study and in this context, SWOT analysis of rural tourism in Kayseri was conducted. When considering the contribution of rural tourism to the national economy of our country and the region where it is located, rural tourism is certainly an important type of tourism, but It is understood that there are some difficulties in the construction, promotion and marketing of rural tourism. Furthermore, it was determined that the films shot in the rural area provided the promotion of the region and attracted a great amount of tourists to the region. Consequently, it has been determined that Kayseri has areas with rural tourism potential and no attempt has been made related rural tourism in Kayseri. Generally, suggestions and implications are made for rural tourism development, promotion, promotion and marketing of rural tourism destinations and participation in the international marketplace.
Article
Full-text available
Kitle turizminin kaynakları hızla tüketmesi, çevresel, ekolojik, sosyal ve kültürel çevrede olumsuz etkilerin oluşmasına neden olmuştur ve değişen turizm ihtiyaçlarına paralel olarak, alternatif turizm türlerinin geliştirilmesi kapsamında kırsal turizm ve diğer turizm çeşitleri ortaya çıkmıştır. Kırsal turizm yerel halkı ve bölgeyi kalkındırmada çok önemli bir role sahiptir. Bu nedenle ülkemizin kırsal alanlarını yeterince tanıtarak iç ve dış turizme açmamız gerekmektedir. Bu çalışmada kırsal turizmin gelişimine katkıda bulunmak, tanıtılmasını sağlamak, kırsal turizmin bölgeye ve kırsal kalkınmaya olan katkısını ortaya koymak, Türkiye'yi diğer ülkelerle kıyaslamak ve Kayseri ilinin kırsal turizm potansiyelini incelemek amaçlanmaktadır. Bu araştırmada ikincil kaynaklardan yararlanılmış ve bu kapsamda Kayseri ilinin kırsal turizm konusunda SWOT analizi yapılmıştır. Kırsal turizmin ülkemizin ulusal ekonomisine ve bulunduğu bölgeye olan katkıları göz önünde bulundurulduğunda kesinlikle önemli bir turizm türü olduğu fakat bu turizm türünün yapılması, tanıtılması ve pazarlanmasında birtakım sıkıntılarla ve zorluklarla karşılaşıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, araştırmada kırsal bölgede çekilen filmlerin bölgenin tanıtımını sağladığı ve bölgeye büyük bir turist kitlesi çektiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, Kayserinin kırsal turizm potansiyeline sahip alanlarının olduğu ve Kayseri'de kırsal turizme ilişkin herhangi bir girişimde bulunulmadığı tespit edilmiştir. Genel olarak, kırsal turizmin geliştirilmesi, tanıtılması, kırsal turizm destinasyonlarının tanıtılması, pazarlanması ve uluslararası pazarda yer almasına yönelik önerilerde bulunulmuştur. ABSTRACT Consumption of resources rapidly by mass tourism caused negative effects on environmental, ecological, social and cultural environment and in parallel with changing tourism needs; rural tourism and other tourism varieties emerged within the scope of development of alternative tourism types. Rural tourism has a very important role in the development of local people and the region. Therefore we need to introduce domestic and foreign tourism by sufficiently introducing the rural areas of our country. The aims of this study are to contribute to the development of rural tourism, to promote it, to demonstrate the contribution of rural tourism to regional and rural development, to compare with other countries to Turkey and to examine the rural tourism potential of Kayseri province. Secondary data were used in this study and in this context, SWOT analysis of rural tourism in Kayseri was conducted. When considering the contribution of rural tourism to the national economy of our country and the region where it is located, rural tourism is certainly an important type of tourism, but It is understood that there are some difficulties in the construction, promotion and marketing of rural tourism. Furthermore, it was determined that the films shot in the rural area provided the promotion of the region and attracted a great amount of tourists to the region. Consequently, it has been determined that Kayseri has areas with rural tourism potential and no attempt has been made related rural tourism in Kayseri. Generally, suggestions and implications are made for rural tourism development, promotion, promotion and marketing of rural tourism destinations and participation in the international marketplace.
Article
Full-text available
II. Dünya Savaşı sonrasında sanayileşme faaliyetleri büyük bir ivme kazanmıştır. Bu süreçte, savaş sonrası dönemin ürünü olarak ortaya çıkmaya başlayan sürdürülebilir kalkınma ve sonrasındaki yeşil ekonomi anlayışı, genel kabul görmüş kalkınma olgusuna yeni bir boyut niteliği kazandırmışlardır. Ekonomik büyüme, endüstriyel üretim ve tüketim, refah artışı, zenginleşme gibi temel kavramlara yeni bir anlam kazandırma düşüncesi olarak nitelendirilebilecek olan yeşil ekonomi düzeni, yenilenebilir kaynakların verimli bir şekilde kullanılarak da dünya genelinde gelir artışının elde edilebileceğini savunmaktadır. Aynı zamanda bu yeni düzen anlayışı, kamusal kaynakların doğa ve insan refahı için kullanılması gerekliliğini de ileri sürmektedir. Bu yeni düzenle birlikte ortaya çıkacak olan “Yeşil İşler (Green Jobs)” sayesinde yeni istihdam alanlarının yaratılacağı da bu anlayışın temel söylemlerinden bir tanesidir. Uzun yıllardır tartışılmakta olan doğanın korunması ve çevre kirliliği ile mücadele edilmesi çalışmalarından farklı olarak, endüstrileşme ve kalkınma süreçlerine karşı çıkışın sonucu olan bu yeni düzen söylemi, mekanist dünya görüşüne karşı tez olarak ortaya atılan ekolojik dünya görüşünün uzantısı niteliği de taşımaktadır. Bu çerçevede çalışmanın amacı; yeşil ekonomi anlayışının geleneksel büyüme ve kalkınma anlayışları karşısında içeriğini, stratejilerini ve yeniliklerini ortaya koymaya çalışmaktır.
Article
Full-text available
This paper presents an overview of the current state of research into tourism networks, by providing a systematic literature review and relational citation analysis of 98 scientific papers focusing on network collaboration in tourism destinations. The aim of this study is to get a better understanding why the promising theoretical claims of potential benefits of networked collaboration in tourist destinations are so little supported by empirical evidence. This paper shows that there are two explanations for this lack of empirically proven benefits. First, progress is hampered by the lack of integration within the field of tourism network studies. The citation analysis identified the existence of different sub-fields of research. These sub-fields apply different approaches towards tourism networks, both from a theoretical and from a methodological perspective. There is little cross-fertilization between the sub-fields and integrative studies are still scarce. Second, while many studies show interesting and promising findings, the field would make more progress, if researchers would reflect more systematically on the relationship between network goals and projected outcomes, and on the most suitable methodology to test the effects of the desired network development in a comprehensive way. Since networks thrive on the perspectives of future benefits that accrue from network participation, there is a need for empirical proof of these network outcomes. Examples of best practices should be provided which visualise and explain the benefits of networks. Tangible, quantitative benefits have to be found in order to stimulate tourism entrepreneurs investing time and money in local tourism networks.
Article
Full-text available
This paper examines a series of strategic initiatives that have been undertaken by Tourism Queensland (TQ), a State Tourism Organization in Australia, to develop tourism and in particular to develop networks in tourism destinations. This paper firstly examines the nature of sustainable urban tourism (SUT) and discusses approaches to defining it. It suggests that developing SUT requires a generic approach to improving sustainable tourism operations amongst all suppliers in an urban area. Further, this approach suggests that best practice in marketing and policy development can be adopted to attract tourists to a SUT destination and examples of this approach are provided.
Book
Rural tourism represents a merging of perhaps two of the most influential yet contradictory features of modern life. Not only are the forces of economic, social, cultural, environmental and political change working to redefine rural spaces the world over, but broad global transformations in consumption and transportation patterns are reshaping leisure behaviour and travel. For those concerned with both the nature of change in rural areas and tourism development, the dynamics and impacts of integrating these two dramatic shifts are not well known but yet are becoming increasingly provocative discourses for study. This book links changes at the local, rural community level to broader, more structural considerations of globalization and allows for a deeper, more theoretically sophisticated consideration of the various forces and features of rural tourism development. While Canadian in content, the cases and discussions presented in this book can be considered generally relevant to any rural region, continentally and globally, that has undertaken or is considering rural tourism development.
Article
Tourism is widely considered as an effective contributor to socio-economic development, particularly in less developed countries. However, despite the almost universal adoption of tourism as a developmental option, the extent to which economic and social development inevitably follows the introduction and promotion of a tourism sector remains the subject of intense debate. This book provides an introduction to the tourism-development process. Focusing specifically on the less developed world and drawing on contemporary case studies, it questions many assumptions about the role of tourism in development and, in particular, highlights the dilemmas faced by destinations seeking to achieve development through tourism. Combining an overview of essential concepts, theories and knowledge related to tourism and development with an analysis of contemporary issues and debates, Tourism and Development in the Developing World is a valuable resource for those investigating tourism issues in developing countries. It is also useful for students studying related subjects, including development studies, geography, international relations, politics, sociology and area studies. © 2008 David J. Telfer and Richard Sharpley. All rights reserved.
Article
A model of integrated rural tourism, which took account of the various resources (cultural, social, environmental, economic), their use, and the role of pertinent stakeholders, was developed to explore effective methods of promoting tourism as part of a rural development strategy. “Strategic fit” was used to assess the effectiveness of the model in adding value locally in the context of an established tourism area in western Ireland. The model reveals considerable robustness in identifying features that promote the adding of value in a holistic way and in identifying the pertinent stakeholders and issues that require attention to meet objectives more effectively.RésuméTourisme rural intégré: concepts et pratique. Un modèle du tourisme rural intégré, qui a tenu compte des diverses ressources (culturelles, sociales, environnementales et économiques), leur utilisation et le rôle des intéressés, a été développé pour explorer des méthodes efficaces pour promouvoir le tourisme comme partie d’une stratégie de développement rural. Le concept de “l’ajustement stratégique” a été employé pour ajouter de la valeur locale dans le contexte d’une région touristique établie dans l’ouest de l’Irlande. Le modèle révèle une robustesse considérable dans l’identification des caractéristiques qui encouragent l’accroissement de la valeur de façon holistique et l’identification des intéressés et des questions qui demandent de l’attention pour atteindre les objectifs avec plus d’efficacité.