Content uploaded by Gülsün Şahan
Author content
All content in this area was uploaded by Gülsün Şahan on Apr 02, 2018
Content may be subject to copyright.
Yılmaz, O., Şahan, G. (2016). Öğretmen adaylarının sanat eğitimi ihtiyacına yönelik görüşlerinin
belirlenmesi Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 16(2), 717-729.
Geliş Tarihi: 17/02/2016 Kabul Tarihi: 04/05/2016
DOI:
717
ÖĞRETMEN ADAYLARININ SANAT EĞİTİMİ İHTİYACINA
YÖNELİK GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ*
Onur YILMAZ**
Gülsün ŞAHAN***
ÖZET
Sanat eğitimi almak her insan için önemli bir ihtiyaçtır. Sanat eğitimi almış bireylerin doğru
bakmayı, duymayı, görmeyi, çevresindeki güzelliklerin farkına varmayı öğrenmiş oldukları
söylenebilir. Öğretmen adaylarının eğitimleri süresince sanat eğitimi almaları önce kendilerini,
daha sonra öğrencilerini estetik yönden etkileyip geliştirmeleri yönünden önemlidir. Bu çalışmanın
amacı, eğitim fakültesi öğrencilerinin sanat eğitimi ihtiyaçlarına yönelik görüşlerini belirlemektir.
Bu amaçla Bartın Eğitim Fakültesi sınıf, sosyal bilgiler, fen bilgisi ve din kültürü ve ahlak bilgisi
öğretmenliği 4. sınıflar arasından gönüllü 24 öğrencinin görüşü odak grup görüşmesi yöntemiyle
alınmıştır. Nitel çalışma olan bu araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından hazırlanan açık uçlu
sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formları ile elde edilmiştir. Elde edilen veriler
betimsel analiz ile çözümlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Sanat, eğitim, öğretmen, öğretim, sanat eğitimi
DETERMINATION OF TEACHERS' OPINIONS ON
NECESSITIES OF ARTS EDUCATION*
ABSTRACT
Art education is an important necessity for every person. It can be said that the people who received
art education have learned how to look, hear and see correctly as well as learning how to appreciate
the beauty. Receiving art education is important for preservice teachers in terms of their aesthetical
development and the aesthetical development of their students. The purpose of this study is
determining the opinion of education faculty students on the necessity of art education. For this
purpose, 24 volunteers were chosen among the 4th Grade students of school teaching, social
studies, science and religious culture and ethics departments of the Education Faculty in Bartın and
their opinions were received by the focus group method. Data of this qualitative study were
obtained by semi-structured interview form which consisted of open ended questions prepared by
the researcher. The obtained data were analyzed through descriptive analysis.
Key Words: Art, education, teacher, teaching, art education
* Bu çalışma 4-7 Haziran 2015 tarihinde Atina'da düzenlenen ERPA Uluslararası Eğitim
Kongresinde sunulan sözlü bildirinin genişletilmiş halidir.
**Dr. Arş. Gör., Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü,
e-mail:onur.yilmaz@hacettepe.edu.tr
*** Yrd. Doç. Dr., Bartın Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, EYTPE Ana Bilim Dalı,
e mail: gulsunsahan@ hotmail.com
Onur YILMAZ, Gülsün ŞAHAN
718
1.GİRİŞ
İnsanın kendini dış dünyaya anlatımı resim, müzik, yazı, heykel sanat yollarıyla
olmaktadır. İlk insanların yaşam biçimini bıraktıkları mağara resimlerinden,
heykellerden anlıyoruz. Çocuklar ilk eğitimini ailede aldıktan sonra okullarda eğitim
görerek hayata hazırlanırlar. Okullar çocukları beden, zihin ve duygu bakımından
geliştirmekle yükümlüdürler. Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarından birisi de Türk
Milletinin bütün fertlerini “Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve
sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş
bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren,
topluma karşı sorumluluk duyan, yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmektir”.
Buna paralel olarak eğitimin amacı öncelikle, öğrencinin düşünce ve yaratıcı gücünü
geliştirmeye yönelik sistemler kullanmak olmalıdır (Gökaydın, 2002: 4, akt.
Ayaydın,2009: 32). Eğitimi bu amaçlarına ulaştıracak önemli alanlardan biri de sanat
eğitimidir. Başka bir deyişle, bireylerin eksiksiz bir eğitim sürecinden geçmesinde görsel
sanatlar eğitimi önemli bir aşamadır (Ayaydın,2009: 32). Bireye görmeyi, işitmeyi,
dokunmayı, tat almayı öğretmek sanat eğitiminin amacıdır. Çevresini doğru algılayıp onu
biçimlendirmeye yönelmek için bu gerekli ilk koşuldur. Sadece bakmak değil, “görmek”,
yalnızca duymak değil “işitmek”, yalnızca elle yoklamak değil, “dokunulanı
duyumsamak” yaratıcılık için ilk aşamalardır (San, 2004: 25). Sanat eğitimi, görsel
sanatlar ve sahne sanatları alanında standartlara dayalı, okul ve öğrenim düzeyine göre
ele alınan sanat eğitmeni tarafından temel müfredatın bir parçası olarak verilen eğitimdir.
Americans for the Arts’a göre sanat eğitimi, “tüm sanat disiplinlerindeki eğitim, öğrenim
ve programlar” dır. Dans, tiyatro, müzik, görsel sanatlar, yaratıcı yazarlık, medya
sanatları, sanat tarihi, sanat eleştirmenliği ve estetiği gibi tüm sanat disiplinlerini
kapsayan bir eğitim anlayışı ile en kapsamlı tanımı kullanır (IKSV Rapor, 2014:13).
Yolcu’ya göre (2001:7) sanat, çevreyi algılamayı ve onu yeniden biçimlendirmeyi hedef
alır, sanat eğitimi ise eleştirel bir gözün, duygulu ve duyarlı bir kişiliğin geliştirilmesine
katkı sağlar. Bu amaçla örgün ve yaygın eğitimdeki eğitim faaliyetlerinin tümü sanat
eğitimi olarak tanımlanabilir. Elliot Eisner’e göre, nitelikli sanat eğitimi, öğrencilere
okulda sanat yoluyla öğrendiklerini okul dışındaki hayatları ile ilişkilendirme ve bağlantı
kurma yeteneği kazandırmaktır. Sanat eğitimi bu yeteneğin kazandırılmasının sadece
bilişsel değil, duygusal gelişimi de destekleyerek bilişsel ve duygusal gelişim arasında
bir denge oluşmasına da destek olurken öğrencilerin karar verme süreçlerindeki yargı ve
fikir oluşturma ile eyleme geçmelerine de katkıda bulunur. Bu yeteneği kazanan
öğrenciler, öğrenmenin erişilebilir olduğunu ve hayatla ilişkili olduğunu görür. Bu, sanat
yoluyla öğrenmenin en anlamlı ve derinlikli yanıdır (İKSV,2014:17). Sanat eğitiminin
çocuğa etkisini inceleyen, psikolojik yaklaşım, bilişsel yaklaşım ve öz gelişim yaklaşımı
olmak üzere üç farklı görüş bulunmaktadır. Psikolojik yaklaşım sanatı, çocukların içsel
dünyalarının yansıması olarak görürken, bilişsel yaklaşım sanatı çocukların dünya
hakkındaki genel bilgi yapısı olarak değerlendirilmektedir. Diğer yaklaşıma göre de
çocukların öz gelişimlerini ifade eden, onları içinde yaşadıkları toplumla kendileri
arasındaki ilişkiyi anlayabilmelerini sağlayan, kendilerini ifade edebilme ve toplumla
iletişim kurabilmelerini sağlayan sanat eğitimidir. Çocukların sanat çalışmaları ile ilgili
deneyim kazanmaları yetişkinlerin onların gelişim ve öğrenmelerindeki rehberliğine
bağlıdır. Bu nedenle öğretmenlerin sanat eğitimi konusunda iyi yetişmiş olmaları
önemlidir. Öğretmenlerin sanat eğitimi açısından bilgi, deneyim ve pedegoji eksikliği
uygulamalarda bazı problemlere neden olmaktadır (Zimmerman ve Zimmerman, 2000,
akt. Ulutaş & Ersoy, 2004: 3). Çağdaş bireylerin yetiştirilmesinde görsel sanatlar
Öğretmen adaylarının sanat eğitimi ihtiyacına yönelik görüşlerinin belirlenmesi
719
eğitiminin önemi gittikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Türkiye’de kültür ortamında gözlenen
hızlı değişimler, daha iyi yaşam için daha güzel bir çevre, çocuk ve gençlerin işlenmeyi
bekleyen yaratıcılık ve yetenekleri sanat eğitimini toplum için oldukça önemli ve zorunlu
hale getirmiştir (Kırışoğlu, 2002,1). Sanat eğitimi toplum için oldukça önemlidir,
çocuklar sanat eğitimi ile ilk kez çoğunlukla okullarda karşılaşırlar, öğretmenlerin sanata
bakış açısının öğrencileri de etkilediği söylenebilir. “Toplumun büyük çoğunluğunu
sanatı bir kültür değeri olarak yaşaması beklenen bireyler oluşturur. Bu kişiler için sanat
ufku geniş, kültürle donanmış tam insan olmanın bir gereğidir. Eğitim toplumların
kültürel gelişmesinde, sanatla bu anlamlı birlikteliğin sürdürülmesinde vazgeçilmezdir,
zorunludur. Yaratıcı düşünmenin kaynağı imgelerdir. Bu kadar imge zenginliği içinden
güzeli, değerliyi seçme, ayrımsama ancak eğitimli bir gözle olanaklıdır. Görsel
okuryazarlık bu yolla kazanılır. Kültürler bu yolla gelişir, zenginleşir. Kendine özgü
simge sistemleri olan, yine kendine özgü simge ve değerlerle beslenen sanat/sanatlar
kültürel gelişmenin göstergesidir” (Kırışoğlu, 2014:1). İnsanın düşüncesini ve fikirlerini
engelleyecek davranışları reddetmesini sağlamak sanat eğitiminin önemli olmasının
gerekçelerinden birisidir. Yani, sanat ile insanın kendini bir anlamda özgürleştirmektedir.
Birey özgür düşünemez ve hep birilerinden ya da bir taraftan emir beklerse kendisini
geliştiremez. Dolayısıyla yaratıcılığı da gelişmez. Bunun sonucunda da tamamen ezbere
dayalı öğrenen, kendini iyi ifade edemeyen, özgüveni olmayan, yaratıcı bir ürün ortaya
koyamayan, karşılaştığı bir probleme çözüm önerileri getiremeyen bireyler ortaya
çıkabilir (Mercin&Alakuş,2007: 19). NAEA’ya göre (1994:3), sanat eğitimi tüm
çocukların bir imgenin ve sembol yüklü bir dünyanın anlamını çözmeleri ve anlamaları
için onların yeteneklerini geliştirmelerine yardım eder. Bu özellikler, sanat eğitimini
genel eğitimin zorunlu ve önemli bir parçası yapmaktadır (akt. Ayaydın, 2009: 32).
“Bilimsel yöntem insan oluşumunun bir yönünü işliyor, eğitiyorsa diğer yönünü de sanat
eğitimi işlemelidir. Çünkü insan yalnız akıl ve zekâya değil, aynı zamanda duygulara
sahiptir. Yaşamımız boyunca edindiğimiz deneyimlerin niteliğini değerlendirmemize
olanak veren duyum ve duygularımızı bir yana bırakamayız” (Yetkin, 1968, akt. Şirin,
2007). Sanat eğitimi sayesinde, bireyin düşünce sistemi, olayları ele alış biçimi, kendisine
ve çevresine karşı olan tutumları, estetik anlayışı ve sanat ürünlerine bakış açısı değişerek
gelişme gösterir. Çocukların ruh ve duygu bakımından gelişmesi, geniş bir dünya görüşü
kazanması, yaratıcı kişiler olarak yetişmesi için sanat eğitimi desteğine ihtiyaç
bulunmaktadır. Sanat eğitimi aynı zamanda ruh ve duyguları da eğitmektedir. Sanat
eğitimi almış bireyler, bakmayı, görmeyi öğrenirken duygularını estetik ve yaratıcı bir
biçimde ortaya koyabilirler. Sorumluluk sahibi, toplumsal bir varlık olmanın bilincinde,
yapıcı, yaratıcı, üretken, zihin ve duygusal yönden sağlıklı gelişmiş, dengeli bir kişilik
geliştirmenin önemli araçlarından birisi de sanat eğitimidir. Kişiliğin gelişimi aşamasında
önemli bir yeri olan sanat eğitimi Türkiye’de ilkokullarda bu amaçları gerçekleştirecek
şekilde yapılandırılmamıştır. İlkokullarda sanat eğitimi alanında uzman olmayan ve
üniversitede aldıkları sanat eğitiminin yeterliğinin sorgulanması gereken sınıf
öğretmenleri tarafından verilmektedir (Kıral,& Aydil, 2014) . Okulda verilen eğitimin
amacı genel olarak çocukları geleceğe hazırlamak, var olan yeteneklerini üst düzeyde
geliştirebilmektir. Birçok ders kendi alanına yönelik bilgileri kapsarken bu derslerin
verilişinde estetik bir anlayış, estetik bir düzenin yer alması konunun beş duyu ile de
anlaşılmasını sağlar. Çocuklar her hangi bir dersi öğrenirken konunun resminin
yapılması, üç boyutlu inşa edilmesi, ritminin duyulması daha iyi öğrenmelerine olanak
sağlar. Sanatın gerekliliğini ve anlamının önemini bilen eğitimcilere ihtiyaç vardır. Sanat
bireyin görmeye dayalı ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda zihinsel gelişimini de
Onur YILMAZ, Gülsün ŞAHAN
720
sağlayan bir araçtır. Bu yüzden sanat dersleri diğer derslere olumlu katkılar sağlayan bir
ders olarak görülmelidir (Mercin & Alakuş, 2007: 16). Çoklu zekâ kuramı bir anlamda
insanlarda var olana görsel, işitsel, duygusal, uzamsal gibi bir çok zekâ türüne göre eğitim
verilmesinin önemini vurgular. Bu kurama göre bireyler, sayısal ve sözel becerilerle
birlikte, uzamsal, müzikal, bedensel, sosyal, öze dönük ve doğa ile ilgili belirgin
becerilere de sahiptir. Bu nedenle eğitimde dil ve mantık-matematik zekâlarının yanında
diğer zekâlar da dikkate alınmalıdır (Talu, 1999: 164). Beckman da bu konu ile ilgili
olarak “sınıf ortamında öğretilecek bir konunun geleneksel planlama biçimleriyle değil,
zekâ alanlarının işe koşularak öğretilmesinin dersi daha zevkli hale getireceğini ve
öğrenmenin daha kalıcı olacağını vurgulamaktadır” (Al-Rawahi, 1996. akt. Talu,1999).
Topluma üst düzeyde haz duyma alışkanlıklarının kazandırılması, toplumu sanata karşı
motive etmekle ve bu ilgiyi nitelikli sanat ürünleriyle sürekli canlı ve taze tutmakla
mümkündür. Yoksa çoğunluğun isteklerine sığınarak toplumu eğitmek mümkün değildir.
Bu konuda tüm eğitim kurumları, kuruluşlar, yerel yönetimler ve kitle iletişim araçlarına
büyük görevler düşmektedir (Gençaydın, l994, akt. Şahan, 2005). Çocuğu okulda beyin,
beden ve duygu bakımından yetiştiren, onların yeteneklerinin farkına varıp bu
yeteneklerin geliştirilmesine rehberlik yapan öğretmenlerinde her yönden iyi yetişmiş
olması gereklidir. Öğretmen adaylarının sanat eğitimi alanında bilgi ve beceri
kazanmaları önemlidir, bu çalışmanın öğretmen adaylarının yetişmelerinde sanat eğitimi
almalarının gerekli olduğu, bu çalışmanın sanat eğitimine dikkat çekmesi açısından
önemli olduğu düşünülmektedir.
1.4. Araştırmanın Amacı
Bu çalışmanın amacı eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğretmen adaylarının sanat
eğitimi ihtiyaçlarını belirlemek, bu ihtiyaçlara yönelik çözüm önerileri ortaya koymaktır.
Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır.
1- Öğretmen adayları sanat eğitiminin gerekli olduğunu düşünüyor mu?
2- Öğretmen adaylarının sanat eğitimine yönelik aldıkları dersler yeterli midir?
3- Öğrenciler özel çabaları ile sanat etkinliklerine katılıyorlar mı?
4- Öğretmenlik yaparken sanat eğitiminin kendi branşlarına katkısı konusunda ne
düşünüyorlar?
5- Eğitim fakültelerinde sanat eğitimine yönelik hangi dersler bulunmalıdır?
1.2. Araştırmanın Önemi
Sanat eğitimi almış bir öğretmenin de herhangi bir alanda dersini yaparken işin içine
sanatı katarak öğretimin başarısını artıracağı söylenebilir. Bu nedenle hangi branşta
olursa olsun öğretmen adaylarının sanat eğitimi alması, bu alanda öğretmen adaylarının
ihtiyaçlarının belirlenmesi, ihtiyaca yönelik derslerin açılması önemlidir. Bu çalışma
eğitim fakültelerinde yapılan sanat eğitimi derslerine dikkat çekeceği, bu derslerin tüm
öğretmen adayları için gerekli olduğunun bir kez daha vurgulanması açısından önemlidir.
2. YÖNTEM
Bu çalışma nitel araştırma yöntemlerine göre hazırlanmıştır. Bu tür araştırmalar;
görüşme, gözlem ve doküman analizi gibi veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı olay
ve algıların doğal ortamında gerçekçi ve bütüncül bir şekilde ortaya konulmasını
amaçlayan araştırmalardır (Yıldırım & Şimşek, 2008). Çalışma grubu kolay ulaşılır
Öğretmen adaylarının sanat eğitimi ihtiyacına yönelik görüşlerinin belirlenmesi
721
örnekleme uygun olarak düzenlenmiştir. Çalışma grubu Bartın Eğitim Fakültesi sınıf,
sosyal bilgiler, fen bilgisi ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği 4. sınıflar arasından
ve her sınıftan 6, toplam 24 gönüllü öğrenciden oluşmaktadır. 10 öğrenci kız, 14 öğrenci
erkektir. Öğrenciler fen bilgisi öğretmenliği; FE (Erkek), FK (Kız), sınıf öğretmenliği;
SE (Erkek), SK (Kız), sosyal bilgiler öğretmenliği; SOE (erkek), SOK (kız), din kültürü
ve ahlak bilgisi öğretmenliği DE (erkek), DK (kız) olarak kodlanmıştır. Görüşler odak
grup görüşmesi yöntemiyle alınmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme soruları 6 kişilik
gruplara yöneltilmiş, cevaplar ses kayıt cihazına kaydedilmiş, sesler bilgisayar ortamında
yazıya aktarılmış, yazılı olarak düzenlenen görüşler çalışma grubunun görüşüne
sunulmuş, istemedikleri cümleler çıkarılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz
yöntemi ile çözümlenmiş, bulgular yorumlanmıştır.
3. BULGULAR
Araştırma problemine dayalı olarak elde edilen bulgular ve yorumlar aşağıda
sunulmuştur.
3.1.Öğretmen Adayları İçin Sanat Eğitiminin Gerekliliğine İlişkin Bulgular
İlk sırada öğretmen adaylarına sanat eğitiminin gerekli olup olmadığı sorulmuş, verilen
cevaplar analiz edildiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. Öğrencilerin tamamı
öğretmen adaylarının sanat eğitimi alması gerektiği konusunda fikir birliği içindedir. Bir
öğrenci;
“Her öğrencinin farklı bir yeteneği vardır, öğretmen adayı yetişsin ki
öğrencilerini daha iyi yetiştirsin (SE10)” derken bir diğeri; ,
“Anadolu coğrafyası birçok sanat eserini barındırır, sanatın geleceğe
aktarılması için öğretmene de öğretmen adayına da sanat eğitimi verilmelidir (SOE17)”
demektedir. Bir başka öğrencide sanatın herkes için gerekli olduğunu vurgulayarak;
“Ben her insanın birazda olsa sanatla bağı olması gerektiğini düşünüyorum ve
özellikle öğretmen adaylarının bu dersleri alması gereklidir (DK24)” diyerek konuya
açıklık getirmektedir. Fen bilgisi öğretmeni olacak bir aday;
“Davranışçı yaklaşımdan çıkıp yapılandırıcı yaklaşıma uygun olduğu için her
öğrencinin zekâsını geliştirdiği için günlük hayatla bağlantı kurduğu için gereklidir
(FE6)”derken, sınıf öğretmeni olacak bir öğrenci de;
“Sanat eğitimi gerekli, çünkü sınıf öğretmenlerin çoğu resim müzik derslerinde
öğrenciyi serbest bırakıp istediğinizi yapın demektedir, ancak böyle olmamalı,
öğretmenlerin sanat eğitimi almaları, öğrencileri sanatsal zekâ yönünden de
geliştirmeleri gerekir (SK7)” diyerek şimdiye kadar yapılan eğitimlerdeki eksik kalan
sanat boyutuna dikkat çekmektedir. Öğrenci görüşleri genel olarak değerlendirildiğinde
öğretmen adaylarının sanat eğitiminin gerekliliği konusunda benzer görüşlerinin olduğu,
sanat eğitimi ile ilgili derslerde hem bir sanatla tanışılacağını, hem de derslerin etkililiğin
arttırılmasında sanattan yararlanılacağını düşündükleri anlaşılmaktadır.
Onur YILMAZ, Gülsün ŞAHAN
722
3.2.Öğretmen Adaylarının Sanat Eğitimine Yönelik Aldıkları Derslere İlişkin
Bulgular
Öğrencilere ikinci sırada sanat eğitimi ile ilgili olarak hangi dersleri aldıkları sorusu
yöneltilmiş, verilen cevaplar analiz edilmiştir. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencileri sanat
eğitimine yönelik bir ders almadıklarını, kendilerinden sonra sanat eğitimine yönelik
derslerin açıldığını belirtmişler, sosyal bilgiler öğretmenliği öğrencileri ise sanat ve
estetik ile drama dersini, müze eğitimi dersini seçmeli olarak aldıklarını belirtmişlerdir.
Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği öğrencileri de İslam’da sanat ve estetik, dini
musiki dersleri almıştır. Eğitim fakültesi sınıf öğretmenliği bölümünde ise diğer
bölümlerden daha fazla sanat eğitimine yönelik derslerin olduğu anlaşılmaktadır. Bu
bölümde görsel sanatlar, müzik öğretimi, sanat eğitimi, drama seçmeli olarak ta
“matematik ve sanat” dersi verilmektedir. Sınıf öğretmenliği bölümünden bir öğrenci;
“Okulda ders sayısından çok niteliği önemli, içeriği dolu olmalı, ders sayısı
değil de kalitesi önemli, bize bir şeyler katmalı (SE12)”diyerek derslerin kalitesinin de
önemli olduğunu vurgulamaktadır. Fen bilgisi öğretmenliği bölümünden bir öğrenci de;
“Ayrı ders olarak almadık ancak özel eğitim dersinin içinde drama yaptık. Bir
de öğretim teknikleri dersinde değişik yöntem ve teknikleri öğrendik rol oynama, beyin
fırtınası, altı şapka gibi.. (FE2)” derken bir diğeri de;
“Biz sanat dersi almadık, bizden sonrakilerde açıldı (FK1)” diyerek sanat
derslerinin daha sonra açıldığını belirtmiştir. Öğretmen adaylarının sanat eğitimi
derslerine yönelik aldıkları derslerle ilgili bulgular genel olarak değerlendirildiğinde sınıf
öğretmenliği bölümünde sanata yönelik birçok dersin bulunduğu, öğrencilerin bu
derslerden yararlandığı, sosyal bilgiler bölümünde seçmeli sanat derslerinin bulunduğu,
fen bilgisi bölümünde alt sınıflar için sanat derslerinin açıldığı, din kültürü ve ahlak
bilgisi öğretmenliği bölümünde ise alanlarına yönelik sanat derslerinin olduğu, ancak
öğrencilerin derslerin sayısı ve çeşidinden çok niteliğinin önemli olduğunu düşündükleri,
bu derslerin teorik değil de uygulamalı olması gerektiği görüşünde oldukları söylenebilir.
3.3.Öğretmen Adaylarının Özel Çalışmalarla Aldıkları Sanat Eğitimine İlişkin
Bulgular
Üçüncü sırada öğrencilere kendi çabaları ile herhangi bir sanat eğitimi kursuna ya da
etkinliğine katılıp katılmadıkları sorulmuş, alınan cevaplara göre 13 öğrencinin kendi
çabaları ile sanat eğitimi aldıkları, etkinliklere katıldıkları 11 öğrencinin ise her hangi bir
sanat eğitimi almadığı görülmektedir. Sanat eğitimi alan öğrencilerden altısı müzik, beşi
görsel sanatlar, dördü farklı etkinlikler, iki tanesi de tiyatro ile ilgilenmiştir.
Öğrencilerden bazılarının tek bir alanda değil birkaç alanda kendisini geliştirdiği
anlaşılmış, üç kişinin hem müzik, hem tiyatro, hem de resimle ilgilendiği görülmüştür.
Müzik eğitimi ile ilgili olarak bir öğrenci;
“Şan eğitimi, gitar ve bağlama dersi aldım (SOK15)" derken bir diğeri de
resimle ilgili olarak;
“Karakalem kursuna gittim (DE21)” demektedir. Tiyatro konusunda bir diğeri;
“Tiyatro geçmişim var 6 yıllık, 2 yıl burada kursa gittim (FE6)” şeklinde
açıklama yapmıştır. Bir diğeri ise işaret dili kursuna gittiğini belirtirken;
Öğretmen adaylarının sanat eğitimi ihtiyacına yönelik görüşlerinin belirlenmesi
723
“Mümkün olursa işaret dili tiyatrosu kurmak istiyorum (FK5)” demiştir. Sanat
eğitimi konusunda kendisini geliştiren bir öğrenci konuya;
“Bunların öğretmenliğime çok faydası olacağını düşünüyorum, sanat ile
elimdeki yöntem ve tekniklerim artıyor, öğrenci ile iletişim artırıyor, öğrenciye nasıl
yaklaşacağını anlıyorsun, öğrenci sıkıldığında düz anlatım değil tiyatro gibi anlatınca
hem öğrenci sıkılmıyor, hem de iyi öğreniyor (FE6)” şeklinde bir açıklama getirmiştir.
11 öğrencinin ise herhangi bir sanat eğitimi almadığı anlaşılmaktadır. Ancak altı
öğrenci sanata yönelik bir etkinlikte bulunmayı istediklerini ama fırsat bulamadıklarını
belirtmişlerdir. Fen bilgisi öğretmenliğinden bir öğrenci;
“Katılmadım, aslında çok istedim ama olmadı (FE2)” derken din kültürü ve
ahlak bilgisi öğretmeni adayı bir öğrenci de bulunduğu ortamın etkisi ile sanat eğitimi
almadığını vurgulamış;
“Katılmadım, katılmamamda ortam etkili oldu (DK20)”demiştir. Bu öğrencide
özel çabaları ile herhangi bir sanat çalışmasına katılmadığını, bulunduğu ortamın bu tür
çalışmalara katılmamasını da etkilediğini belirtmektedir. Öğrencilerin kendi çabaları ile
sanat eğitimine yönelik katıldıkları çalışmalarla ilgili bulgular genel olarak
değerlendirildiğinde öğrencilerin bir bölümünün çeşitli sanat etkinliği ve eğitimlerine
katıldığı ancak bir bölümünün de katılmadığı anlaşılmaktadır. Bazı öğrenciler de birden
çok çalışmaya katılmıştır.
3.4.Sanat Eğitiminin Öğretmenlik Branşlarına Katkısına İlişkin Bulgular
Dördüncü sırada öğrencilere sanat eğitiminin branşlarına katkısının olup olmayacağına
yönelik bir soru yöneltilmiş, alınan cevaplar analiz edildiğinde öğrencilerin sanat eğitimi
derslerinin branşlarına çok olumlu etkisi olacağı konusunda görüş birliği içinde oldukları
görülmüştür. Öğrenci görüşlerine göre en fazla sanat eğitimi derslerinin sınıf
öğretmenliği bölümünde en az ise din kültürü ve ahlak bilgisi ile fen bilgisi öğretmenliği
bölümlerinde olduğu ortaya konulmuştur. Drama dersi alan bir öğrenci;
“Bu yıl drama alınca fark ettik bizde kendimizi daha iyi ifade etmeye başladık,
dört senede kendisini ifade edemeyen dört ayda kendini anlattı, özellikle ilkokulda
suskun, içe kapanık öğrencilerle karşılaşırsak onları çözmek için kullanabiliriz, bizim
bile ne kadar hoşumuza gitti, onların da hoşuna gider. Çocukları sanatla çözebiliriz
(SOE18)” demiş ve drama dersinin kendilerini ifade etmede çok etkili olduğunu
vurgulamıştır. Bir başka öğrenci ise;
“Fen bilgisi dersleri görsele dayalıdır, rol oynama, drama gibi etkinlikler var,
öğretmenin resim çizebilmesi, koreografi yapabilmesi en azından drama dersleri alması
gerekir (FE2)” diyerek öğretmen adayları için sanata yönelik derslerin olması gerektiğine
dikkat çekmiştir. Aldığı sanat eğitimini öğretmenlik yaparken derslerinde kullanacağını
belirten bir öğrenci;
“Öğrencilerle çizim yaparım, koro oluştururum, gitar öğretirim, matematik
dersinde gitar, yan flütle formül öğretiliyor, öyle yaparım (SE9)” diyerek geleceğe ilişkin
düşüncelerini dile getirmektedir. Bir başka öğrenci de;
Onur YILMAZ, Gülsün ŞAHAN
724
“Sanat genel olarak özgün ve yeni şeyler yaratmadır, dans, müzikle dersi
verdiğimizde öğrencide özgüven oluşur, bildiğimiz bir konuyu bazen dile getiremiyoruz
ama sanatı kullanarak daha iyi anlatabiliriz (SOE16)” diyerek sanatın kendini ifade
etmede birçok olanak yarattığına dikkat çekmektedir. Din kültürü ve ahlak bilgisi
öğretmeni olacak bir öğrenci ise sanat eğitimi derslerinin mesleğine katkısı olacağını
düşünmekte ve konuyu şu şekilde açıklamaktadır:
“Branşıma katkısı olmaz ama mesleğime olur, sanatla ilgilenen insanlar
sanatla ilgilenmeyen diğer insanlara göre daha esnek olacağı için öğrencilere daha
yararlı olabilirim (DE21)” Bu öğrencinin de sanatın insan eğitiminde olumlu etkisinin
farkında olduğu, insan yetiştirirken sanattan yararlanmak gerektiğini düşündüğü
söylenebilir. Sanat eğitimin öğretmenliğe yapacağı olası katkılara yönelik elde edilen
bulgular genel olarak değerlendirildiğinde öğretmen adaylarının tamamının öğretmen
olduklarında sanat yoluyla derslerde daha başarılı olacaklarını, öğrencilerin kendilerini
sanatla daha iyi ifade edeceklerini düşündükleri anlaşılmaktadır.
3.5.Eğitim Fakültelerinde Sanat Eğitimine Yönelik Bulunması Gereken Derslere
İlişkin Bulgular
Son sırada eğitim fakültesinde sanat eğitimine yönelik hangi derslerin olması gerektiği
sorulmuş, elde edilen cevaplar analiz edilmiştir. Öğrencilerin çoğunluğu drama
derslerinin mutlaka olması gerektiğini belirtirken, sekiz öğrenci de resim, müzik, drama
çalışmalarının önemine dikkat çekmiş ve öğretmen adaylarının bu dersleri almaları
gerektiğini belirtmişlerdir. Diğer öğrenciler bu üç dersten en az ikisinin programda yer
alması gerektiğini düşünmektedirler. İki öğrenci bu üç dersin yanında fotoğraf, bir kişi
öğrencilerin ilgisine yönelik olarak seçmeli sanat derslerinin gerekli olduğunu, bir diğeri
bu tür derslerin zorunlu olması gerektiğini düşünmektedir. Bu derslerin zorunlu olması
konusunda görüş belirten bir öğrenci;
“Bence dersler gönüllü değil zorunlu olmalı, bir müzikal görmeden öğretmen
olacağım, bence zorunlu olmalı (SK11)” demektedir. Bazı öğrenciler de bunlara ek
olarak fotoğrafçılık, halkoyunları, güzel yazı çalışmaları gibi derslerin olması gerektiğini
belirtmektedir. Dramanın önemine dikkat çeken bir öğrenci;
“Drama olmalı, hem görsel, hem eğleniyor, hem oynuyor, önemli bence, sanat
tarihi de olmalıydı, sanat gezileri, opera, sergi gezme olabilirdi.. (FE6)” derken bir
diğeri öğrenci ihtiyacına göre derslerin olması gerektiğini belirtmiş;
“İhtiyaca yönelik olmalı, temel sanat dersi olması önemli, sadece müzik resim
var ancak sanat sadece bu dar alanda değil, öğrenci bir dersin altında sanatın tüm
dalları ile tanıştırmak gerekir (SOE18)” demiştir. Bir başka öğrenci de sanat derslerinin
önemine değinerek;
“Tiyatro, drama, ve ya fotoğraf olabilir, insanı, çevreyi, doğayı ve kültürü
tanımak tanıtmak adına zevkli bir uğraş olurdu (DE21)” demektedir. Bir başka öğrenci
de sanatla ilgili var olan derslerde uygulamadan çok teoriye yer verildiğini belirterek;
“Öncelikle hat sanatı olabilir, güzel yazı yazma ve tasavvuf müziği olabilir
ancak bu derslerde konunun tarihi değil, biraz da pratik yönü anlatılmalıdır (DK24)”
demiştir. Eğitim fakültelerinde sanata yönelik ne tür dersler olması gerektiğine ilişkin
Öğretmen adaylarının sanat eğitimi ihtiyacına yönelik görüşlerinin belirlenmesi
725
bulgular değerlendirildiğinde öncelikle resim, müzik ve drama derslerinin bulunması
gerektiği, sanata yönelik açılacak seçmeli derslerden öğrencilerin yararlanmasını önemli
olduğunu düşündükleri anlaşılmaktadır.
4.TARTIŞMA ve SONUÇ
Öğretmen adaylarının sanat eğitimi ihtiyacının belirlenmesine yönelik yapılan bu çalışma
sonuçlarına göre öğretmen adaylarının özellikle resim müzik ve drama gibi derslerin
açılması, öğrencilerin bu derslerden yararlanması gerektiğini, sanat eğitimi derslerinin
öneminin farkında oldukları anlaşılmaktadır. Öğretmen adayı son sınıf öğrencilerin
tamamı eğitim fakültelerinde sanat eğitimi derslerinin alınması gerektiğini
düşünmektedirler. Sınıf öğretmenliği bölümünde daha fazla olan sanata yönelik derslerin
fen bilgisi ve din kültürü bölümlerinde daha az yer aldığı, tüm bölüm öğrencilerin sanat
eğitimi derslerine ihtiyaç duydukları bazı sanat derslerinde de uygulamaya daha fazla yer
verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Öğretmen adaylarının aldıkları sanat eğitiminin
yetiştirecekleri öğrencilerinin bakış açılarını da olumlu etkileyeceğini düşündükleri
söylenebilir. Bir çalışmada çocukların yaratıcılık ve estetik duygularının erken yaşlarda
desteklenmemesi sonraki yıllarda yaratıcı, üretken ve çevrelerindeki güzellikleri
algılayan bireyler olmalarını da olumsuz etkilediği (Feeney ve Moravcik, 1987,akt.
Ulutaş & Ersoy, 2004:4) belirtilmektedir. Öğrencilerin bir bölümünün özel çabaları ile
resim, müzik, tiyatro gibi kurslara katıldıkları, bir kısmının ise katılmadığı
anlaşılmaktadır. Sanat eğitimi ihtiyacı duyan, ya da sanata ilgisi olanlar özel çabaları ile
sanatla ilgilenmektedirler. Öğretmenler sanata ne kadar duyarlı olursa öğrencilerinin de
sanata yönelik ihtiyaçlarının o kadar farkında olacakları söylenebilir. Bir araştırmada
müziğin çocukta dil, duygusal ve sosyal gelişimine, bedensel ve psikomotor gelişimine
yararlarının sınıf öğretmeni adaylarına daha iyi anlatılması gerektiği, sınıf öğretmeni
adayları için koro, solo, çalgı toplulukları gibi etkinliklerin düzenlenmesi ve müzikle
ilgili motivasyonlarının artırılmasına gerektiği belirtilmektedir (Kutluk, 2010: 301).
Öğretmen adaylarının tamamı sanat eğitiminin öğretmenlik mesleğine, çoğunluğu da
branşlarına katkısı olacağını düşünmektedirler. Sanat eğitimi alan öğretmenin
mesleğinde daha başarılı olacağı söylenebilir. Öğrencilerin çoğunluğu eğitim
fakültelerinde resim, müzik, drama gibi sanata yönelik derslerin, ayrıca öğrenci ilgisine
yönelik seçmeli sanat eğitimi derslerinin olması gerektiğini düşünmektedirler. Sanat
eğitimi öğretmen adaylarının alması gereken önemli derslerden birisidir, bu konuda
başka bir çalışmada da sanatın amacının sadece sanatçı yetiştirme olmadığı, bireyin
yaratıcı gücünün ve var olan potansiyellerininin eğitimi, estetik düşüncesinin ve
bilincinin örgütlenmesi, sosyal hayatının düzenlemesini sağlama, hayatını kolaylaştırma
ve ondan zevk almasını sağlama olduğu belirtilmiş (Yolcu, 2009), sanat eğitimin
önemine dikkat çekilmiştir. Bu sonuçlara göre bazı öneriler geliştirilmiştir.
Eğitim fakültelerinde tüm bölümlerde çeşitli sanat dersleri zorunlu ya da seçmeli olarak
yer almalıdır.
Öğrenciler için dersler dışında çeşitli sanat ortamları yaratılmalı, katılmaya teşvik
edilmelidir.
Öğrencilerin çeşitli sanat etkinliklerine, müze, sergi, tiyatro gibi faaliyetlere katılmaları
için desteklenmesi gerekmektedir.
Onur YILMAZ, Gülsün ŞAHAN
726
KAYNAKÇA
Ayaydın, A. (2009) Güzel sanatlar eğitimi resim-iş öğretmenliği anabilim dallarının
sorunları ve çözüm önerileri. M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri,
30.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (2014) Türkiye’de sanat eğitimini (yeniden) düşünmek. IKSV
Rapor, İstanbul: Ofset yayımevi.
Kıral,E &, Aydil, N.(2014). İlkokul öğretmenlerinin sanat eğitimi dersi hakkındaki
görüşleri (Aydın ili örneği) ICONTE, 5 th International Conference on New
Trends in Education and Their Implications.
Kırışoğlu, O. T. (2014). Sanat bir serüven. Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Kırışoğlu, O. T. (2002). Sanatta eğitim. Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Kutluk, Ö. (2010) Sınıf öğretmeni adaylarının ilköğretim müzik eğitimi hakkındaki
görüşleri ve müzik dersi verme konusunda kendilerine güvenleri. Selçuk
Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, 29.
Mercin, L & Alakuş, A. O. (2007). Birey ve toplum için sanat eğitiminin gerekliliği. D.Ü.
Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 9.
San, İ. (2004). Sanat ve eğitim. Ütopya Yayıncılık. Ankara:
Şahan, G.(2005). Sanat eğitimi ihtiyaçtır. Eğitim Denetimi Dergisi, Ocak sayısı.
Şirin, A. (2007). Sanat eğitiminde yetişkin eğitiminin önemi. Selçuk Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 23, 145-154. .
Talu, N. (1999). Çoklu zeka kuramı ve eğitime yansımaları. Hacettepe Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dergisi 15.
Ulutaş, İ & Ersoy, Ö.(2004). Okul öncesi dönemde sanat eğitimi. Kastamonu Eğitim
Dergisi, 12(1).
Yıldırım, A. & Şimşek, H. (2008). Nitel araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin
Yayıncılık.
Yolcu, E. (2001) Sol yanlı çocuklarda sanatsal yaratıcılık (12-15 yaş grubu çocuklar
üzerinde bir inceleme) Sanatta Yeterlik Tezi Marmara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Enstitüsü. İstanbul
Yolcu, E. (2009). Sanat Eğitimi Kuramları ve Yöntemleri, Ankara: Nobel Yayın.
Öğretmen adaylarının sanat eğitimi ihtiyacına yönelik görüşlerinin belirlenmesi
727
EXTENDED ABSTRACT
1. Introduction
One of the general objectives of the Turkish National Education system is educating all
members of Turkish nation as bodily, mentally, morally, spiritually and sentimentally
balanced individuals, who respect to human rights and give importance to individuals,
who have a broader world perspective, feel responsibility towards society as well as being
constructive, creative and productive individuals. Therefore, the purpose of education is
primarily using the systems which aim to develop mental and creative thinking ability of
students (Gökaydın, 2002: 4, cited in Ayaydın, 2009: 32). One of the key areas that helps
reaching to this purpose is the art education. In other words, visual arts education is an
important step for providing a complete education process to individuals (Ayaydın, 2009:
32). The purpose of art education is teaching individuals how to see, hear, touch and taste.
This is the first condition required to perceive and form the environment correctly. The
first stages of creativity is “to see” instead of just looking, “to listen” instead of just
hearing and to “feel what you touch” instead of just touching. (San, 2004: 25). Art
education is based on the standards in the visual arts and performing arts and it is given
as part of the basic education curriculum by art instructor depending on school and
educational level. According to Americans For The Arts, art education includes
education, training and programs given in all art disciplines. It uses the most
comprehensive definition with an educational mentality which covers all artistic
disciplines such as dance, theater, music, visual arts, creative writing, media arts, art
history, art criticism and aesthetics etc. According to Elliot Eisner, proper art education
allows students to gain the ability to relate what they learn at the school through art with
the life outside the school and to associate them accordingly. Art education does not
support this ability only by supporting the cognitive development; it also supports this
ability by supporting emotional development; therefore it contributes the creation of a
balance between cognitive and emotional development. It also contributes to students in
their judgment, idea creation and taking action stages during decision making process.
The students who gained this ability would see that learning is accessible and associated
with life. This is the most meaningful and deep aspect of learning through the arts (IFCA,
2014: 17). There are three different opinions which examine the impact of arts education
on children and these are psychological approach, cognitive approach and self-
developmental approach. While psychological approach considers art as a reflection of
the inner world of children, cognitive approach considers art as children’s general
information structure about the world. According to the other approach, art education
expresses the self-development of children; it enables them to understand the relationship
between themselves and the society and allows them to express themselves and to
communicate with the society. Children gain experience on art work depending on the
guidance of adults for their development and learning. Teachers’ lack of knowledge,
experience and pedagogy in art education causes some problems in practice.
(Zimmerman and Zimmerman, 2000, cited in Ulutaş & Ersoy, 2004: 3). It is needed the
support of art education in order to develop children spiritually and emotionally, to give
them a broader world perspective and to grow them as creative persons. Art education
educates the spirit and the emotions, too. Art trained individuals learn how to look, how
to see as well as learning how to express their feelings by an aesthetic and creative
manner. Art education is one of the important means of creating individuals who are
Onur YILMAZ, Gülsün ŞAHAN
728
responsible, conscious of being a social being, constructive, creative, productive,
mentally and emotionally developed and balanced as personality. Although art education
has an important place in the development stages of personality, it is not structured to
achieve these objectives in primary schools of Turkey. Art education in primary schools
of Turkey is given by classroom teachers who are not experts in art education and the art
education that they received in the university is questionable (Kıral & Aydil, 2014). The
purpose of general education, which is provided at school, is preparing children for the
future and developing their talents to higher levels. Many lessons include information
about the subject and giving these lessons with an aesthetical approach in an aesthetical
order enables to understand the subject with five senses. If children draw the picture of a
subject that they learn in the course, if they build it as three-dimensional and sense the
rhythm, they learn it better. There is a need for the educators who knows the importance
and necessity of art. Art is a mean which meets individual’s vision based necessities while
contributing to such individual’s mental development. That’s why, art lessons should be
considered as the courses which provide positive contribution to other courses (Mercin
& Alakuş, 2007: 16). Multiple intelligence theory stresses the importance of giving
education according to many intelligence types including visual, audial, emotional and
spatial intelligence etc. According to this theory, individuals have significant spatial,
musical, bodily, social, personal and natural skills as well as having numerical and verbal
skills. For this reason, in addition to the intelligence of language and logic-mathematics,
the other intelligences should be considered in education, too (Talu, 1999: 164).Beckman
also states that the subjects to be taught in the classroom would be learned more
pleasantly and they would be more permanent if they are taught by using intelligence
areas instead of traditional planning ways. (Al-Rawah, 1996, cited in Talu, 1999). It can
also be said that if a teacher who received art education teaches a subject in another course
using the art, such teacher would increase the success of education. Therefore, it is
important to provide art education to preservice teachers –regardless their branch – and
to determine the necessities of preservice teachers in this area. The purpose of this study
is to determine art education necessities of preservice teachers who are studying in
faculties of education as well as offering solutions for these necessities. For this purpose,
it was sought answers to the following questions.
1- Do preservice teachers think that art education is necessary?
2- Do they receive sufficient courses for art education?
3- Do the students participate in artistic activities with their special efforts?
4- What do they think about art education’s contribution to their branches?
5- Which lessons should be given for the art education?
2. Method
This study was prepared according to qualitative research methods and the study group
was established in accordance with easy accessible sampling. The study group consisted
of a total of 24 volunteer -6 from each departments – 4th Grade students of school
teaching, social studies, science and religious culture and ethics departments of the
Education Faculty in Bartın. There are 10 female and 14 male students. Interviews were
made using focus group interview method. Semi-structured interview questions were
addressed to the group of 6 people, the answers were recorded with the voice recorder,
the voices were transcribed on computers, obtained written opinions were presented to
Öğretmen adaylarının sanat eğitimi ihtiyacına yönelik görüşlerinin belirlenmesi
729
study group and any undesired statements were eliminated. The obtained data was
analyzed with descriptive analysis method and the results were interpreted.
3. Findings, Discussion and Results
All of the preservice teachers studying at the last grade of science, social studies, religious
culture and ethics teaching departments think that preservice teachers should receive art
education. Although art education is given more in classroom teaching department, it is
given less importance in religious culture and ethics teaching department; it is understood
that the students of all these departments need art education. It can be said that if
preservice teachers receive art education, this would likely influence the perspective of
the students towards the art. A study showed that if creativity and aesthetic sense of
children were not supported in the early years of childhood, this would adversely affect
their becoming to creative and productive adults who perceived the beauty in the
following years (Feeney and Moravcik, 1987, cited in Ulutaş & Ersoy, 2004: 4). It is
understood that some students participated in painting, music, theater etc. courses with
their special efforts while the others did not do the same. Those who need art education
or interested in the arts, are dealing with the arts with their special efforts. It can be said
that if teachers are interested in the arts, their students will also be aware of their needs
for art. A study indicated that it should be explained better to classroom teachers the
benefits of art on language skills, emotional and social development as well as physical
and psychomotor development of children and therefore they could organize some
activities including choirs, solo, music instrument courses for classroom teachers and
their motivation to music should be increased (Kutluk, 2010: 301 ). All preservice
teachers think that art would contribute to their profession while most of them think that
it would contribute to their branches, too. It can be said that teachers receiving art
education will be more successful in the profession. The majority of students think that
art lessons such as painting, music, drama etc. should be given in the faculties of
education as well as giving other elective art lessons which are taken depending on
student’s areas of interest. According to these results, art lessons should be compulsory
or elective for all the departments of the faculties of education. Various artistic
environments should be created out of school. Students’ participation to various art
events such as museum, exhibition visits and theaters should be supported.