ArticlePDF Available

KİTLE TURİZMİ ve EKOLOJİK TURİZMİN KAVRAM, MİMARİ ve ÇEVRESEL ETKİLER BAKIMINDAN KARŞILAŞTIRILMASI Pınar KISA OVALI

Authors:

Abstract

Z Küresel ölçekli çevre sorunları yaşadığımız günümüzde, kaynaklarımızı gelecek nesillere bozulmadan aktarmak bir zorunluluktur. Bu kapsamda turistlere; gerçekleştirecekleri turistik eylemin ve bekledikleri konfor seviyesinin, nasıl bir turizm türüne ve turistik organizasyona dahil olduğu anlatılmalıdır. Ancak bu şekilde kişilerin sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu turizm türlerine yönelmeleri sağlanabilir. Bu amaçla çalışmada; kitle turizmi ile ekolojik turizm kavramları tanımlanarak, her iki turizm türünün genel özellikleri, buna bağlı gelişen mimarileri ve olası çevresel etkileri, tablo sisteminde karşılaştırmalı olarak belirtilmektedir. Kişilere kendi turistik eylemlerini değerlendirme olanağı sunan çalışmanın, turistlerin çevre ve turizm konusundaki bilinçlerini arttıracağı düşünülmektedir. ABSTRACT A COMPARISON OF MASS TOURISM AND ECOLOGIC TOURISM WITH REGARD TO CONCEPTUAL, ARCHITECTURAL, AND ENVIRONMENTAL İMPACTS In those days that we have global-wide environmental problems, it is an obligation to transfer our resources to new generation in good condition. For this reason, the touristic action they realize and the comfort level they expect, types of tourism and types of an organization they are included in should be told to tourists. Only this way, individuals may lead to tourism types adaptable to their continuity rules. Therefore, in this study, by defining mass tourism and ecologic tourism concepts; the general features of both tourism types, their architecture based on those features, and their possible environmental impacts are presented comparatively in figures. This study, which enables individuals to evaluate their own touristic action, is expected to increase tourists' consciousness about environment and tourism.
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi YTÜ Arch. Fac. E-Journal
Cilt 2, Sayı 2, 2007 Volume 2, Issue 2, 2007
64
KİTLE TURİZMİ ve EKOLOJİK TURİZMİN KAVRAM, MİMARİ ve
ÇEVRESEL ETKİLER BAKIMINDAN KARŞILAŞTIRILMASI
Pınar KISA OVALI
Trakya Üniversitesi Müh. Mim.Fak., Mimarlık Bölümü, Bina Bilgisi Anabilim Dalı, Edirne
pinarkisaovali@trakya.edu.tr
ÖZ
Küresel ölçekli çevre sorunları yaşadığımız günümüzde, kaynaklarımızı gelecek nesillere bozulmadan
aktarmak bir zorunluluktur. Bu kapsamda turistlere; gerçekleştirecekleri turistik eylemin ve bekledikleri konfor
seviyesinin, nasıl bir turizm türüne ve turistik organizasyona dahil olduğu anlatılmalıdır. Ancak bu şekilde
kişilerin sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu turizm türlerine yönelmeleri sağlanabilir.
Bu amaçla çalışmada; kitle turizmi ile ekolojik turizm kavramları tanımlanarak, her iki turizm türünün genel
özellikleri, buna bağlı gelişen mimarileri ve olası çevresel etkileri, tablo sisteminde karşılaştırmalı olarak
belirtilmektedir. Kişilere kendi turistik eylemlerini değerlendirme olanağı sunan çalışmanın, turistlerin çevre ve
turizm konusundaki bilinçlerini arttıracağışünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Kitle turizmi, Ekolojik turizm, Turist, Çevresel etki
ABSTRACT
A COMPARISON OF MASS TOURISM AND ECOLOGIC TOURISM WITH REGARD TO CONCEPTUAL,
ARCHITECTURAL, AND ENVIRONMENTAL İMPACTS
In those days that we have global-wide environmental problems, it is an obligation to transfer our resources
to new generation in good condition. For this reason, the touristic action they realize and the comfort level
they expect, types of tourism and types of an organization they are included in should be told to tourists.
Only this way, individuals may lead to tourism types adaptable to their continuity rules.
Therefore, in this study, by defining mass tourism and ecologic tourism concepts; the general features of
both tourism types, their architecture based on those features, and their possible environmental impacts are
presented comparatively in figures. This study, which enables individuals to evaluate their own touristic
action, is expected to increase tourists’ consciousness about environment and tourism.
Key Words: Mass Tourism, Ecologic Tourism, Tourist, Environmental Impact
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi YTÜ Arch. Fac. E-Journal
Cilt 2, Sayı 2, 2007 Volume 2, Issue 2, 2007
65
1. GİRİŞ
Çok boyutlu bir kavram olan turizm,
insanların günlük yaşamlarını sürdürdükleri
çevrelerden ayrılarak sosyal, kültürel ve
ekonomik özellikleri içeren bir süreci değişik
çevrelerde yaşamalarını ve kısa-orta-uzun
süreli olarak konaklamalarını ifade
etmektedir. Ziyaret ettiği ülkede 24 saatten
fazla zaman geçirerek, bir tesiste konaklayan
ve kişisel amacına uygun eylemleri
gerçekleştiren kişiye de turist denmektedir
[1].
Turist kitlelerinin gelişen koşullarına bağlı
istemleri tarih boyunca turizm sektörüne yön
vermiş; ulaşım, pazar, planlama ve tasarım
çalışmaları bu istemler doğrultusunda
gerçekleşmiştir. Örneğin: Aristokratik turizm
lüks ve pahalı otelleri, sosyal turizm vasat
konforlu ve ucuz konaklama tesislerini, kitle
turizmi tatil köylerini ve kampingleri
geliştirmiştir [1].
Kitle turizminin, yoğun turist nüfusunu aynı
kısa sezonda genellikle kıyı mekanı üzerinde
inşa edilen tatil köyü, otel veya temalı
otellerde konaklatma, yedirme-içirme,
eğlendirme, gezdirme ve para harcatmaya
dayanan pazar politikası, bu alanlar üzerinde
taşıma kapasitelerini zorlayan ve bazen aşan
kullanımları ortaya çıkarmıştır. Tüketim
ağırlıklı bu turistik süreç;
Yapılaşma bakımından betonlaşmaya
bağlı görsel kirlilik,
Ekolojik çevreye dağılım, yoğunluk,
kaynak kullanımı bakımından çevresel
kirlilik,
Kirliliğe bağlı tür kayıpları ve ekolojik
dengenin bozulması,
Sosyo-kültürel farklılıklar ve beklentilerin
uyuşmaması bakımından kültürel
bozulma olarak kendini göstermiştir.
Gerek turizm eylemleriyle gerek diğer
etmenlerle Dünya kaynaklarının kirlenerek
tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalması
doğal sınırlar konusundaki çevre bilincini
arttırmıştır.
Bunun turizm sektörüne yansıması; doğal
çevre bilinci yüksek, kültürel çevre
verilerine daha fazla önem veren, konfor
beklentisi öncelikli olmayan, farklılık
arayışı içinde olan yeni bir turist tipi ve
buna cevap verebilecek turizm türü
şeklinde olmuştur [2]. Bugün dünya
ülkeleri çevresel kaynaklara daha saygılı,
çevreyi kullanırken sürdürebilirliğini
sağlamayı amaçlayan turizm türlerini
(sürdürülebilir turizm, çevreci turizm,
ekoturizm gibi) ve bunların mimarilerini
tartışarak, planlamalarını bu doğrultuda
gerçekleştirmektedir.
Çalışma kapsamında biri diğerinin
gerekçesini teşkil eden, karşıt karakterli
iki turizm türünün farklı turist profillerine,
çevresel kalitelere ve ekonomik
beklentilere paralel geliştiği, dolayısıyla
farklı tasarım ölçütleri, mimariler ve
çevresel etkiler oluşturduğu
karşılaştırmalı olarak ortaya konmaktadır.
Amaç tüm dünyada ve ülkemizde iyi
planlanamaması yanında yaygınlığı
sebebiyle çevresel kalitelerin
bozulmasına neden olan kitle turizminin
terk edilmesini önermek değildir.
Gelecekte de var olacak kitle turistine
hizmet edecek mevcut yatırımların
yeterliliği vurgulanırken, turizm
sektörünün sürdürülebilirlik kapsamında
gelişen ekolojik turizme yönlenmesinin
gerekliliği; turist, mimari ve çevre ile
ilişkilendirerek ortaya konmaktadır.
Kitle turizminin karşılaştırma olanağı
sağlayan verileri yaşanmış bir sürecin
gerçekliği üzerine temellenirken, ekolojik
turizmin verileri, tanımlanan amaçlar
doğrultusunda planlı olarak geliştirilmesi
hedeflenen ve kısmen uygulanmaya
başlanan bir turizm türünün iyimser
kabulleri çerçevesinde ele alınmıştır.
Sınırlamalar bakımından çevresel etkiler;
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
66
doğal çevre, yapılı çevre ve sosyo-kültürel
çevre kapsamında ele alınmakta, ekonomi,
finansman, işletme ve hukuki etkilere
değinilmemektedir.
Turistlerin bilinçlendirilmesi yoluyla ekolojik
turizmin hedef kitlesinin ve çevreyle uyumlu
mimari yapılaşmaların oranının artacağı,
dolayısıyla çalışmanın kendi gerçekliğini
artıracağışünülmektedir.
2. KİTLE TURİZMİ VE EKOLOJİK TURİZM
KAVRAMLARI
Yirminci yüzyılın ilk yarısında başlayan ve
turizm sektöründe bir başlangıç olarak kabul
edilen kitle turizmi, 1960’lardan sonra işçi ve
orta gelir sınıfı insanların öncülük ettiği bir
turizm türü olmuştur. Endüstri devrimiyle gelir
düzeyindeki ve boş zamanlardaki artış ile
özellikle hava taşımacılığının toplum
kullanımına sunulması, kitlelerin seyahat
etmesine, maliyetlerin azalmasına olanak
tanımış ve kitle turizmi kendine özgü bir
organizasyon ve pazar oluşturmuştur [3].
Almanya ve İskandinav ülkelerinde başlayıp
gelişen kitle turizmi sonraları Amerika
Birleşik Devletleri’nde ve Kanada’da hızla
yaygınlaşmış, gelişim yönü, gelişmiş
ülkelerden gelişmekte olan ülkelere;
Amerika’dan Avrupa’ya; Kuzey ve Batı
Avrupa’dan – Akdeniz Bölgesi’ne; yani
kentsel alanlardan kırsal alanlara veya deniz
kıyılarına doğru olmuştur [3].
Günümüze değin sürekli gelişen ve büyük
insan topluluklarınca benimsenen kitle
turizmi; hızlı ulaşım ağı, iyi ve kaliteli
organizasyon, kaliteli konaklama, nitelikli
kaynak (doğal-yapay-kültürel) ve düşük
maliyetler gibi sıralanabilecek istemler içinde
pazarını oluşturmuştur. Buna bağlı olarak
ortaya çıkan yoğunluklar, çevre kayıpları, alt
ve üst yapı gereksinimleri, mimari mekân
kaliteleri, eğitimli iş gücü, rekabet ortamı,
pazar payı, reklam ve daha birçok etmen
planlamanın başarısıısından ileriye dönük
olarak ön görülmesi gereken unsurlardır.
50 yıldan az bir süredir pek çok ülke
tarafından benimsenen kitle turizminde ön
görülerin yeterli yapılamaması sonucu;
ekonomi ve ekoloji olumsuz etkilenmiş,
kişisel yararlar kamu yararının önüne
geçmiş ve kısa süreli avantajlar geleceği
olumsuz etkilemiştir [4].
Küresel ısınma, iklim değişikliklerine bağlı
doğal afetler, flora-fauna tür kayıpları ve
yaşanan enerji krizleri doğal kaynaklar
konusundaki toplum bilincini değiştirmiş,
çevreye daha duyarlı ve saygılı yaşam
tarzları benimsenmiştir. Turizm de bu yeni
oluşum içinde yerini almış ve sektör için
alternatif arayışlarına başlanılmıştır.
Sürdürülebilir turizm, yumuşak turizm ve
alternatif turizm gibi adlarla nitelenen
özde aynı amacı temsil eden bu
kavramlar çalışma içinde ekolojik turizm
olarak adlandırılmaktadır.
Kitle turizmine bir tepki olarak gelişen
ekolojik turizm çevresel, sosyal ve
ekonomik ilişkiler bütünü olarak
değerlendirilmektedir [5]. Temelinde
ekolojik sistem dengelerini korumaya
yönelik, doğa-insan-çevre ve turizm
faaliyetleri arasındaki etkileşimleri yararlı
kılmayı amaçlayan, devinimsel etkiyi en
azda tutmaya çalışan, ılımlı şekilde
ekonomik gelişmeyi destekleyen, yerel
girişimci ağırlıklı, çevreye, sosyo-kültürel
yapıya duyarlı, uzun vadede kademeli
olarak gerçekleştirilebilecek, küçük ölçekli
bir turizm türü olarak nitelenebilir [2].
2002 yılını uluslararası ekolojik turizm yılı
ilan eden Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir
Kalkınma Komisyonu, konuyla ilgili olarak
Dünya Turizm Örgütünü (WTO)
görevlendirmiştir. Dünya Turizm Örgütü
ekolojik turizmin bileşenlerini [6];
Biyolojik çeşitliliğin korunmasına
katkıda bulunmak,
Yerel halkın refahını gözeterek,
turistlerin ve yerel halkın
bilinçlendirilmesini sağlamak,
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
67
Yerel halk ve turistin turizm sektörü içinde
sorunlu hareket etmesini sağlamak,
Küçük ölçekli işletmeler ile küçük turist
gruplarına hizmet etmek,
Turizm yönetimine yerel ölçekli katılımın
önemini vurgulamak,
Mülkiyetlerin ve istihdam olanaklarının
yerel halk lehinde gelişmesini gözetmek,
Geri dönüşümü olmayan kaynakların
kullanımını en düşük düzeyde tutmak
olarak tanımlamaktadır.
Yine Dünya Turizm Örgütüne göre ekolojik
turizmin amacı [6].;
Turizmin doğal ve geleneksel yapılı
çevrede oluşturduğu tahribatın e alt
düzeye indirilmesi,
Turistlere ve yerel halka doğal, yapılı ve
sosyo-kültürel çevrenin korunmasına
yönelik eğitim verilmesi,
Turizmin yerel halkın gereksinimlerini
karşılayan, yerel yönetim ve halkla
işbirliği içinde gelişmesi gereken bir
ticaret eylemi olarak görülmesini
sağlamak,
Turizmin yerel halka ekonomik katkı
sağlayacak şekilde geliştirilmesi,
Turizm gelişiminin yörenin sosyal ve
çevresel kapasitelerini artıracak şekilde
gelişmesinin sağlanması,
Turizmin alt-üst yapı yatırımlarının
çevreyle, doğal ve sosyo-kültürel yapıyla
uyumlu ve bunları korur nitelikte
gerçekleşmesi,
Turizmin olumsuz etkilerinin azaltılması
amacıyla doğal, yapılı ve sosyo-kültürel
çevreye yönelik uzun süreli kontrol ve
değerlendirme programları oluşturularak,
desteklenmesi,
Koruma kapsamındaki alanların yönetimi
için kaynak oluşturulmasıdır.
Bu kapsamda ekolojik turizmin hedef kitlesini
oluşturan çevreci turistin, koruma bilinci
içinde, psikolojik ön hazırlıklarını yapmış
olarak, doğaya dayalı spor ve kültür öğrenimi
amaçlı aşağıda belirtilen eylemleri
gerçekleştirmesi beklenmektedir [7],
(Resim 1,2).
Dağ tırmanışı
Dağ yürüyüşü
Akarsu sporu
Atlı doğa turu
Kuş gözlemi
Foto safari
Yaban hayat
gözlemi
Yerel dil ve
kültür öğrenimi
Botanik gezileri
Bisiklet gezileri
Mağara gezileri
Sualtı dalış
Olta balıılığı
Yamaç paraşütü
Tarımsal eylemler
Balon gezileri
Elsanatları öğrenimi
Resim. 1. Dağ Yürüyüşü ( küçük ölçek, bireysel
planlama, ön hazırlık, uzman destek)
Resim 2. Yerel kültürle etkileşim (dil-kültür
öğrenimi, yerel girişimci hizmeti)
3. KİTLE TURİZMİ ve EKOLOJİK
TURİZMİN TURİST PROFİLLERİ
Toplumlar turizm uygulamalarının
planlanamamasından veya yanlış
planlanmasından, yoğun ve uygunsuz
kullanımlar yanında çevre koruma
bilincinin eksikliğinden kaynaklanan
olumsuz etkileri fark ederek, bu sorunları
gidermeye yönelmişlerdir. Çözüm
süreçlerinde turist tutum ve davranışlarını,
bunların çevre ve pazar üzerindeki
etkilerini tartışmaya başlamışlardır [8].
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
68
Turist beklenti ve eğilimlerinde, toplumun
veya belirli bir grubun kültür öğeleri ile kişisel
özellikler yönlendirici olmaktadır. Kişinin
toplum içindeki sosyal sınıfı, eğitim düzeyi,
yaşı, dini, ve kültürel yapısındaki farklılıklar
beklentilerin çeşitliliğini artırmaktadır. Bu
çeşitliliğe karşın temelde uluslararası turistin
tercihlerinde[1] ;
Daimi eylem yerine tam bir rahatlama,
Tümüyle yabancı bir ortam yerine, bilindik
yerlerde seyahat etme (yeniliğe karşı
aşinalık arayışı),
Tek başına seyahat etme yerine, grup
seyahati tercih etme (otonomiye karşı
bağımlılık),
Düzensizlik yerine düzen beklentileri
görülmektedir.
Bu özelliklere sahip turistler, genelde kitle
turizminin hedef kitlesini oluşturmakta ve kitle
turizmi için iki tür turist profili
tanımlanmaktadır. Bunlar [9];
1. Organize Kitle Turisti: Ortamsal
küresine bağlı, serüvenci-yenilikçi olmayan,
programı önceden belli bir paket tura bağlı
olan ve kendi başına karar vermede özgür
olmayan, turist olarak geldiği çevreden
maksimum aşinalık bekleyen turist grubudur.
Dolayısıyla, konaklama ve diğer turistik
tesisler ile rekreasyon alanları alıştığı ve
beklediği konfor, güvenlik düzeyinde
tasarlanmalıdır. Dışa kapalı, içe dönük
eylemlerin gerçekleşebileceği otel ve tatil
köyü zincirleri bu turiste hitap etmektedir
(Resim 3,4).
Resim 3. Tatil köylerinde animasyon gösterileri ile
turist eylemlerinin içe dönük olarak önceden
planlanması
2. Bireysel Kitle Turisti: Organize kitle
turistinin özelliklerini taşımakla birlikte,
gittiği yöredeki yeniliklere biraz daha açık
bir turist profilinden söz edilmektedir.
Resim 4. Bilindik Sportif Etkinlikler
Ekolojik turizmin müşterisi “alternatif
gezgin”, “sağduyulu gezgin”, “duygusal
gezgin” gibi adlar almaktadır.Ekolojik
turizmin hedef kitlesini de iki tür turist
profili oluşturmaktadır. Bunlar [9];
1. Başıboş Gezenler: Kendi
ülkelerinde alışkın oldukları yaşam
tarzından çok uzak bir yaşam tarzını risk
alarak başka bir ülkede yaşamayı tercih
ederler. Konfor beklentileri yoktur, farklılık
arayışları maksimumdadır.
2. Maceracı-Keşifçiler: Turistik
kurumlardan kaçınırlar, çok yer gezip,
farklı insanlarla ve kültürlerle tanışmayı
denerler. Halkla birlikte yaşamayı tercih
ederler. Yenilikçilik en üst seviyededir.
Aşinalık ve alışkanlık ise hiç yoktur. Dışa
dönük bir yaşam tarzı baskındır.
Ekolojik turizm için tanımlanan her iki
turist profili de özünde bireysel kararların
baskın olduğu, doğa içinde yapılan sportif
eylemlere ve kültürel içerikli gezilere
şkün, gezeceği ülkeyle ilgili bir ön
hazırlık yapan, doğal kaynaklara karşı
saygılı, çevre koruma bilinci gelişmiş
bireyleri tanımlamaktadır. Çalışma içinde
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
69
ekolojik turizmin hedef kitlesi “çevreci turist”
olarak adlandırılmaktadır.
Bu turist gittiği yerlerde kendi çevresine
benzeyeni değil, yöreye özgü olanı
aramaktadır. Amaç değişik uygarlıkları
tanımak, kültür varlıklarını anlamak, farklı
iklim koşullarını yaşamak ve doğada doğayla
uyumlu sportif etkinlikler gerçekleştirmektir
[10], (Resim 5,6,7).
Resim 5. Yaban Hayatı Gözlemi
Turist profilleri bakımından tablo 1’de
karşılaştırılan turizm türleri; turistik amaç ve
beklenti, çevre koruma bilinci ve kültürel
etkileşim konularında farklı bakışıları
sergilemektedir.
Kitle turistinin tüketim odaklı, çevreci
turistin karşılıklı fayda anlayışına dayalı,
koruyarak kullanma odaklı beklentiler
içinde olduğu görülmektedir.
Resim 6. Yamaç Paraşütü- Ölüdeniz
Resim 7. Yerel Girişimci ile kültürel etkileşim
Tablo 1. Kitle Turizmi ve Ekolojik Turizmin Turist Profillerinin Karşılaştırılması
([3], [8], [9], [11]).
KİTLE TURİZMİ EKOLOJİK TURİZM
Turist Tutum Ve Davranışları
Kitle turisti
Orta sınıf toplum katmanı
Bilinçsiz çıkarcı turist profili
Boyun eğen
Konfor beklentisi var
Standart konaklama kalitesi istemi
Belirli program
Turist yönlendirilir
Gözlem
Zihinsel hazırlık düşük
Yabancı dil öğrenimsiz
Tüketim odaklı
Gürültülü
Kültürel etkileşim az
Genel tatil hatırası
Çevre bilinci az gelişmiş
şük maliyet beklentili
Standart güven duygusu
Çevreci turist
Toplumun her sınıfı
Maceracı, çevreci turist profili
Kendi yönlendiren
Konfor beklentisi öncelikli değil
Halk içinde konaklama istemi
Kendiliğinden oluşan program
Turist karar verir
Deneyim
Zihinsel hazırlık yüksek
Dil öğrenimli (yerel dil)
Gezip, görüp tanımak odaklı
Sessiz, sakin
Kültürel etkileşim hedefli
Denenmemiş öznel hatıra
Çevre bilinci gelişmiş
Maliyet beklentisi geri planda
Optimum güven duygusu
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
70
4. KİTLE TURİZMİ ve EKOLOJİK
TURİZMİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ
Turist profilindeki farklılıklar, turizm amaçlı
yapılanmaların programlarında ve
planlama aşamalarında farklılıklar
oluşturmaktadır.
Tablo 2. Kitle Turizmi ve Ekolojik Turizmin Genel Karakteristiklerinin Karşılaştırılması
([3], [8], [9], [11], [12])
KİTLE TURİZMİ EKOLOJİK TURİZM
İlkeler ve Kavramlar
Hızlı gelişme
Maksimum kar
Çevreye saygısız, agresif
Planlanmamış
Kısa Süreli
Devamlı olmayan
Fiyat bilinciyle yapılan
şüncesiz eylem
Büyük ölçekli turistik işletme
Denetimsiz gelişme
Ağır alt ve üst yapı gereksinimi
Kaynak tüketimi kontrolsüz
Organize kitle turisti
Atıl kapasite oranı yüksek
Sürdürülebilir kalkınma ile uyumsuz
Taşıma kapasitelerini zorlayıcı
Mimari ürünlerin benzerliği
İç turizmin gelişimini engelleyen
Yabancı turizm firması denetimli
Yavaş gelişme
Optimum kar
Çevreye saygılı, tedbirli
Planlı
Uzun süreli
Sürekli
Değer bilinciyle yapılan
İyi düşünülmüş eylem
Küçük ölçekli turistik işletmeler
Denetimli sınırlı gelişme
Optimum alt ve üst yapı gereksinimi
Kaynak kullanımında faydacı, sürdürülebilir
Çevreci, maceracı turist
Atıl kapasite riski yok
Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine paralel
Taşıma kapasitelerine göre planlanmış
Mimari ürünlerde çeşitlilik
İç turizmi destekleyen
Yerel turizm yatırımcıları denetimli
Stratejiler ve Planlamalar
Önce gelişme, sonra plan
Tasarım merkezli
Proje-rehber tasarımlar
Yaygın tasarım
Yeni yapıların inşası öncelikli
Ortak isteklerin sağlanması
Her yerde turizm
Uluslararası mimarlık
Sadece bölge planı seviyesi
Hassas alanlarda yoğun yapılaşma
Dış girişimci tarafından yatırım
Dış girişimcinin yönlendirmesi
Turizm için iş imkanı
Ziraat ekonomisinin zayıflaması
İleri teknoloji
Önce plan, sonra gelişme
Kavram merkezli
Bölgesel ve yerel planlama
Alan için tanımlanan proje
Mevcut yapıların kullanımı öncelikli
İstek sınırlaması
Turizm bölgelemesi
Geleneksel-bölgesel mimari
Makro ölçekte ekolojik planlama
Hassas alanların korunması
Sadece yerli girişimci
Yerel potansiyele göre iş
Yöresel kalkınma için iş imkanı
Ziraat ekonomisinin güçlenmesi
Yöresel yapım teknolojisi
Politik Bakış
ıları
Dış kaynaklı uyumsuzluk
Yüksek sezon kapasitesi
Standart paket tur tatili
Yüksek kar amaçlı
Tur acentası sistemi
Dış ve iç kaynaklı uyum
Optimum sezon süresi
Bireysel tatil programları
Optimum kar amaçlı
Tur acenta sistemi dışında
Temel
gereksinim
Turizm sezonunda yığılma
Reklam
Etkili Satış
Ekonomik kar için turizm
Deniz-güneş-kum
Tatil periyotlarının yılın tümüne yayılması
Turist eğitimi
Verimli satış
Turizmden kar sağlamak
Alternatifi sınırsız doğayla uyumlu eylem
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
71
Tablo 2’de genel karakteristikleri; planlama
ilkeleri, stratejiler, politik bakışıları ve
gereksinimler başlıklarında karşılaştırılan
turizm türlerinden kitle turizminin; yoğun
kullanım dolayısıyla iyi planlanması gereken,
ekonomik hedefler için ekolojiyi göz ardı
eden çizgide, ekolojik turizmin ise; düşük
kullanımlı, ekolojik süreklilik için ekonomiyi
optimumda tutan, yerel girişimci ağırlıklı
bakışıları içinde geliştiği söylenebilir.
5. KİTLE TURİZMİ VE EKOLOJİK
TURİZMİN MİMARİ KARAKTERİSTİKLERİ
Yatırımcıların ve tur operatörlerinin kısa
sürede (7-15 günlük konaklama süresi)
yüksek kar beklentilerinin, turistlerin düşük
maliyetli standart konaklama kalitesi,
mekânda aşinalık ve güven isteğiyle
birleşmesi, kitle turizminin hedeflerine uygun
olarak, kıyı ve kırsal mekanlarda büyük
alanlara yayılan tatil köyü ve 4-5 yıldızlı otel
gibi mega komplekslerden oluşan bir turizm
mimarlığı oluşturmuştur [3], (Resim 8).
Resim 8. Kitle turizminin hakim olduğu Antalya, Belek
kıyılarındaki tatil köyü ve otellerin yerleşme dokusu
görünümü
Dış mekânla (kentsel, tarihi, doğal ve kültürel
çevre) kültürel etkileşime kapalı, daha çok iç
işleyişe yönelik bu tesisler özünde; kitle
turistinin tüm beklentilerini sınırlı bir arsa
içerisinde, tasarlama nitelikleri uluslararası
boyut kazanmış mekânlarda karşılamayı
amaçlamaktadır. Bunun nedeni kitle
turizminin planlama stratejisinin, turistin kısıtlı
süresinin organizatörler tarafından verimli bir
şekilde önceden planlanması anlayışına
dayanmasıdır [3].
Resim 9. Antalya kıyılarında concorde uçak temalı
otel
Resim 10. Antalya kıyılarında Kremlin Sarayı
temalı tatil köyü
Tüm çevre verilerini yok sayan ya da bir
kısmını önemseyen, tasarıma bütüncül
yaklaşmayan planlamaların nitelikli
sonuçlara ulaşamayacağı bir gerçektir.
Mimari ürünün öznelliği ve başarısı
yapının içinde yer aldığı çevre
koşullarının (topografya, iklim, doğal ve
yapılı çevre verileri, sosyo-kültürel yapı,
kanun ve yönetmelikler) iyi saptanarak,
planlamaya doğru ve yerinde
aktarılmasına bağlıdır.
Bu noktada kitle turistinin beklentilerine
bakıldığında aynılık, maksimum düzeyde
aşinalık görülmektedir. Bu beklentiler
yapılı çevreye sınırlı biçimlenişler ve
uluslararası üslup olarak yansımaktadır
[9], (Resim 9,10,11).
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
72
Tablo 3. Kitle Turizmi ve Ekolojik Turizmin Mimari Karakteristikler Bakımından Karşılaştırılması
([8], [11])
KİTLE TURİZMİ EKOLOJIK TURİZM
İhtiyaç
Programı
Binli kapasite
Uluslararası standartlar
Sınırlı büyüklükte alan
Otel, temalı otel ve tatil köyü gibi mega
tesisler
Konforlu yatak kapasitesi
Deniz-kum-güneşe yönelik sınırlı eylemler
Animasyonla rahatlama
Yüzlü ya da onlu kapasite
Yerel standartlar
Tüm çevre
Pansiyon, butik otel, hostel, oberj gibi
küçük ölçekli tesisler
Orta seviyede konfor
Doğal çevreye dönük sınırsız eylemler
Yürüme, tırmanma, avlanma vb
Yer-Mekan
Temelde kıyı şeridi (nehir-göl-deniz)
Belirli kıyı şeridinde yığılma
Sınırlı alanda yüksek yoğunluk
Yeni mekanlar oluşturma ağırlıklı
Sezon dışı atıl yatak kapasitesi
Ekolojik hassasiyeti olmayan yerlerde
Doğaya dengeli yayılmış
şük yoğunluk
Atıl yapı tsoklarının kullanımı öncelikli
Atıl kalma riski yok
Biçim ve
Estetik
Karmaşık tasarım
Uluslararası üslup
Endüstrileşmiş yapım teknolojisi
Yanlış imaj oluşumlarına açık biçimleniş
Doku içinde uyumsuz
Aşırı yapılaşma ile görsel kirlilik
Temalı oteller ve kıtsch ürünü yapılar
Karmaşık dekorasyon
Yerel mimariyi dışlayan
Yerel malzemeyi kullanmayan
Kültürel kimliği dejenere eden
Basit tasarım
Bölge mimarisi
Yerel yapım metotları
Doğru imaj aktarımına yönelen biçimleniş
Dokuyla uyumlu
Sınırlı yapılaşmayla araziye uyum
Kültürel kimliği yansıtan çağdaş yapılar
Yerel dekorasyon
Yerel mimariyle içi içe uyumlu
Yerel malzeme ağırlıklı
Kültürel kimliğe saygılı
Arazi
Parçası
Tasarıma göre düzenlenmiş arazi
Çevreyle uyumsuz bitkilendirme
Yerel doku içinde yabancı görünüm
Kıyı alanında uygunsuz doku oluşumları
Doğal arazi dokusuna göre oluşan tasarım
Doğal bitki örtüsü
Yerel doku içinde uyumlu görünüm
Çevre ekolojisini bozmayan yapılaşma
Resim 11. Belek kıyılarında uluslararası üslupta otel
Sonuç olarak tablo 3’de belirtilen mimari
karakteristikler kitle turizmi mimarisinin
belirleyicisi olmaktadır. Kitle turizmi mimarisi,
kıyı mekânlarını görsel ve mekânsal
çeşitlilikten uzak, yerel kimlik ve niteliklerden
yoksun, yöre mimarisini ve yapım
sistemlerini göz ardı eden, yaygın karakterli
ve yoğun nüfuslu, uluslararası
standartlara uygun planlama ve
tasarımlara yönelterek, görsel kirlilik
yanında mimari kimliksizliğe de neden
olmaktadır.
Sorun, beklenen standart ve mimari
biçimlenişin kent yaşamının bir ürünü
olmasıdır. Oysa, turizm eylemleri,
özellikle de kitle turizmi; deniz-kum-güneş
üçlüsünün bulunduğu kıyı mekânlarını
kullanmaktadır. Kıyılar pek çok yaşam
türünü barındıran hassas ekolojik
alanlardır. Kıyı ekolojisi ve morfolojisi;
kıyılarda tasarlanacak turistik tesislerin
yerleşiminde, tasarımında, biçimlenişinde
ve malzeme seçiminde etkili olarak,
mimari çeşitliliği artırmalıdır.
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
73
Kitle turizminin ve onu destekleyen tüm yan
eylem alanlarının belirli sezonda tam
kapasiteyle çalışabilen, sezon dışında yılın
önemli bir kısmında atıl kalan, kıyı mekânı
üzerinde yan yana ve yoğun yapılaşmasının,
turizm eylemi yapılan her çevrede “çevre
sorunları” adı altında bir dizi olumsuzluğa
neden olduğu bilinmektedir. Bugün kitle
turizmini hedefleyen ülkeler “her yerde aynı
turizm mimarisi” ve etkilerinden kaynaklanan
kimliksizlik sorunuyla karşı karşıya kalmıştır.
Çevreci turist profilinin çevreye duyarlı,
maceracı bir ruha sahip olması, kendi başına
dolaşma, halk içinde halkla birlikte genel
yaşam standartları içinde konaklama isteği,
doğayla bütünleşen ancak onun taşıma
kapasitelerini zorlamayan, yöresel mimariyle
uyumlu ve saygılı bir planlamayı ve
yapılaşmayı öngörmektedir (Resim 12). Bu
da pansiyon, butik otel, hostel, apart otel,
oberj, motel gibi küçük ölçekli konaklama
yapılarını kapsamaktadır [2], (Resim 13).
Resim 12. Ekolojik turizm yerleşmesine bir örnek,
Kaş-Kekova/ Kaleköy
Resim 13. Doğayla uyumlu kamping konaklama
birimleri
Mevcut atıl yapıların yeniden
işlevlendirilerek turizm sektörüne
kazandırılması, çevreci turistin
beklentisini karşılayacak düzeyde görsel
ve kültürel çeşitlilik yaratmakta ve arzın
daha az yapılaşmasını sağlamaktadır
(Resim 14,15).
Resim 14. Eski yapıların yeniden
değerlendirilmesi, Fethiye
Resim 15. Eski yapıların yeniden
değerlendirilmesi, Fethiye
Yeni yapılaşmalar için geçmiş kültürlerin
yaşama ve mekâna dair verilerini
saptamak ve bunları özümseyerek taklide
ulaşmayacak ölçüde tasarımlara
aktarmak önemlidir. Ancak bu yorum yeni
bir akım olarak gelişen temalı oteller veya
kıtsch kavramlarına varan sonuçları
doğurmamalıdır [2], (Resim 9,10).
Kitle turizmi ile ekolojik turizmin mimari
karakteristikleri yukarıda yapılan
ıklamalar kapsamında; ihtiyaç
programı, yer-mekan, biçim ve arazi
parçası bakımından karşılaştırıldığında
(tablo 3); ekolojik turizm mimarisinin
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
74
koruyarak kullanma önceliği içinde, gerekirse
az ve nitelikli yapılaşmayı öngördüğü
anlaşılmaktadır. Kitle turizmi ise yeni
çevrelerde yeni pazarlar oluşturabilmek için
yeni ve çarpıcı mimariler istemektedir.
6. KİTLE TURİZMİ VE EKOLOJİK
TURİZMİN ÇEVRESEL ETKİLERİ
6.1. Doğal Çevre Üzerindeki Etkiler
Kitle turizmi yaygın karakteri, yoğun
yapılaşması, ağır alt yapı hizmetleri, büyük
ölçekli tüketim eylemi ve atıkları sebebiyle
çevrenin taşıma kapasitelerini zorlayan ve
zaman zaman aşan, doğal çevre üzerindeki
olumsuz etkileri çoğunlukta olan bir turizm
hareketi olmuştur. İyi planlanamaması ya da
planlamaya cevap verebilecek nitelikli alt ve
üst yapı yanında, pazar ve eğitimli iş gücü
sağlanamaması da çevre sorunlarının
boyutunu arttırmaktadır.
Makro ölçekli planlamaya bağlı arazi
kullanım kararlarındaki yanlışlık ve yoğun
yapılaşma sebebiyle, hassas ekolojik alanlar
olan deniz, göl, gölet ve nehir kıyıları ile
orman ve tarım alanlarının kitle turizmine
ılması, bu alanlarda yaşayan flora ve
fauna üzerinde olumsuz etkiler
yaratmaktadır. Biyotoplar bölünmekte, tür
kayıpları oluşmakta, üreme alanları
yitirilmekte veya küçülmekte, dolayısıyla bu
mekânlar üzerinde ciddi çevresel kayıplar
oluşmaktadır [13].
Tarım alanları için gerekli suyun turistik
sezonda konaklama nüfusu yüksek tesislere
yönlendirilmesi tarım alanlarında sulama
sorunları yaratmaktadır. Katı atıkların
toplama, depolama, ayrışım ve geri dönüşüm
sorunları turistik alanlarda kötü koku ve
görsel kirlilik yaratmaktadır (resim 16). Sıvı
atıkların alt yapı sorunu yaratması yanında,
deşarjlarının arıtılmadan su kaynaklarına
yönlendirilmesi bu kaynakların kirlenmesine
ve suya bağlı turistik eylemin olumsuz
etkilenmesine neden olmaktadır (Resim 17).
Yoğun yapılaşma ile flora azalmakta ve
toprak erozyonu yaşanmaktadır. Doğal
çevreyi olumsuz etkileyen bu sorunlar
kitle turizminin yoğun tüketimlerinin
gerçekleştiği alanların temel sorunlarıdır.
Bu yüzden kitle turizminin gelişiminin
durdurulması veya yavaşlatılması ve
kayıpların geri kazanımının planlanması
gerekmektedir. Geri kazanımların çok
yüksek maliyetler gerektirmesi ayrı bir
finansman sorunu yaratacaktır.
Resim 16. Kentsel Çevrede Kirlilik
Resim 17. Doğal Çevrede Kirlilik
Alternatif turizm arayışlarının temelinde
kitle turizmine karşı oluşan tepkiler ve
çevreci sivil toplum örgütlerinin toplumları
kaynakların yok olması konusunda
uyararak, bilinçlendirmesi yatmaktadır. Bu
gerekçelerle oluşan ekolojik turizmin
mevcut doğal kaynakları koruyarak ve
yeni yaşam alanları geliştirerek tür
kayıplarını engelleyeceği, katı-sıvı atıkları
dönüştürerek, ayrıştırarak yeniden
kullanacağı, su kaynaklarının kullanımını
optimumda tutacağı, kıyı ve ormanlık
alanlarda sınırlı alanda sınırlı eylemler
planlayacağı öngörülmektedir. Bu yüzden
doğal çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin
yüksek maliyetler gerektirmeksizin tolere
edilebilir düzeylerde olacağı veya hiç
olmayacağı söylenebilir [14].
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
75
6.2. Yapılı Çevre Üzerindeki Etkiler
Fiziki planlama ürünü mimari mekânlarda
yöre potansiyellerinin terk edilerek yeni
yerleşmeler kurulması, yöresel mimarinin
göz ardı edilmesi, yoğunluk ve benzer
mimari biçimlenişler kıyı mekânı ve ormanlık
alanlar üzerinde görsel kirlilik
oluşturmaktadır.
Kitle turizmi yer aldığı yapılı çevre üzerinde
öncelikle arazi kullanımlarının değişimine
neden olmaktadır. Tarım arazileri, zeytinlikler
ve bakir koylar yoğun turistik yapılaşmaya
ılarak yeni yerleşmeler oluşturulmaktadır.
Korunması gerekli özgün kentsel alanlar yeni
mega konaklama yapılarıyla
zedelenmektedir. Bina kullanımları da
değişmekte birincil konutlar ikincil konut,
pansiyon veya otel olabilmektedir [14].
Resim 18. Kıyı mekânı üzerinde bir tatil köyü inşası
Ekolojik turizm yapılaşması ekolojik planlama
kapsamında belirlenecek arazi kullanım
kararlarına uyumlu gelişecektir. Küçük ölçekli
bir turizm hareketi olmasından ötürü yoğun
yapılaşma ve yeni yerleşmelerin tersine,
mevcut atıl yapıların yeniden
değerlendirilerek, gerekmedikçe yeni
yerleşme oluşturmama stratejisi
bulunmaktadır. Yeni oluşturulacak
yerleşimlerde de sürdürülebilir ekolojik
mimarinin tasarım ölçütlerine dayalı,
geleceğin 3E (ecology, energy, environment)
ve 3R (reduce, recycle, reuse-recover)
sorununa da çözüm üretecek uygulamaların
yapılmasını ön görmektedir [15].
Bu kabuller mevcut geleneksel mimari
anlayışın kültürel zenginliğiyle korunmasını
sağlaması yanında, kaynakların turistik
yapılaşma eylemleriyle kirlenmesini
önleyecek ve sürdürülebilir ekolojik
mimarinin gelişimine katkıda bulunacaktır.
6.3. Sosyo-Kültürel Çevre Üzerindeki
Etkiler
Kitle turizminin en önemli
olumsuzluklarından biri de turizme hizmet
eden yöre insanı üzerinde olmaktadır.
Turistleri yerli toplumdan yalıtarak, bütün
gereksinimlerinin karşılandığı bir yapay
çevre oluşturulması, turistlerin yöre
insanıyla karşılaşma olasılığını böylelikle;
kültürel etkileşimi ve yerli halkın ekonomik
fayda beklentisini ortadan kaldırmaktadır.
Sonuçta halk turizm eylemine turistle
iletişim kuramayan hizmet elemanı olarak
katılmakta, bu da ilişkilerin sağlığını
etkilemektedir [16].
Kitle turizmine katılan bir kısım yöre
halkının da turizmi sadece kar amaçlı
eylem olarak görmesi ve sunumlarını
tamamen turistin istemine göre
şekillendirmesi, halkın öz kimliğini
kaybetmesine neden olmaktadır. Yöre
halkı kendini turistin görmek istediği
çizgiye görünüşte taşıyarak oryantalizme
ve standartlaşmaya yönelmiştir. Sonuçta
kültürel kimliğin yitirilmesi, kimliğin
aynılaşması veya kültürel bozulma ortaya
çıkmaktadır [16].
1990’ların başlarında konuşulmaya
başlanan ekolojik turizm olgusu
kavramsal olarak incelendiğinde, kültürel
etkileşim ağırlıklı olması, yerel girişimciyi
desteklemesi, geleneksel yaşam tarzını
bir arz öğesi olarak kabul etmesi gibi
geleceğe yönelik olumlu sosyo-kültürel
hedefler içerdiği görülmektedir. Bu
yapısından dolayı turizmin olumsuz
etkilerini en aza indirgeyeceği
şünülmektedir.
Tablo 4’de kitle turizmi ve ekolojik turizm;
doğal, yapılı ve sosyo-kültürel çevre
üzerindeki olası etkileri bakımından
karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır.
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
76
Tablo 4. Kitle Turizmi ve Ekolojik Turizmin Çevresel Etkilerinin Karşılaştırılması
([8], [13], [14])
KİTLE TURİZMİ EKOLOJIK TURİZM
Doğal Çevre
Tarım alanlarının yok olması
Arazi kullanımlarının değişmesi
Toprak– su - hava kirliliği ve insan üzerindeki
olumsuz etkileri
Doğal morfolojinin bozulması (kıyı, dağ, göl vb.)
Su, toprak ve havada yaşayan flora ve fauna’nın
yaşam alanlarının daralması
Denize bağlı rekreasyon eylemlerinin olumsuz
etkilenmesi
Aşırı su kullanımı sonucu su kaynaklarının
tükenmesi
Çevresel kirlilik ve yoğun yapılaşma nedeniyle
tür kayıpları, ekolojik dengenin bozulması
Hayvanların ticari mal olarak tüketilmesi
Rekreasyon olanaklarının azalması
Kıyı alanlarının bozulması
Orman alanlarını tahrip olması
Tarım alanlarını koruyan
Arazi kullanım planlamasına uyan
Toprak, su ve havayı koruyan
Doğal morfolojiye uyumlu
Flora ve fauna habitatlarının korunarak,
nitel ve nicel kalitelerinin arttırılması
Doğal çevreye bağlı rekreasyon
eylemlerinin sınırlı kullanım hedefli
Optimum su tüketimi ve yeraltı su
kaynaklarının korunması
Tür kayıplarını engelleyerek, yaşam
alanlarını genişletme hedefli
Hayvanların sadece gözlemlenmesi
Sınırsız doğal eylem
Kıyıların sınırlı kullanımı ve korunması
Orman alanlarında sınırlı eylem
Yapılı Çevre
Şerit halinde genişleme ve yayılma sonucu
kesintisiz kıyı yerleşimi oluşması
Arazi kullanımlarının değişmesi (konutların otele
dönüşmesi gibi)
Turistik yerleşmenin ikincil konut alanlarıyla
boğulması
Alt yapının aşırı yüklenmesi
Yapılı alanın kontrolsüz çoğalması
Yeni yerleşmeler oluşturma
Yeni mimari stiller ve binalar
Binli yoğun kullanımlı kapasite
Kimliksiz yapılaşmaya bağlı estetik bozulma
Yanlış yapılaşma ile erozyona sebep olunması
Turist trafiğinden kaynaklanan hava kirliliği
Strateji planına bağlı arazilerde araziyle
uyumlu gelişme
Arazi kullanımlarının değişmemesi
hedefli
İkincil kontların pansiyon olarak kullanımı
Mevcut alt yapının kullanımı
Atıl yapı stoklarının değerlendirilmesi
Mevcut yerleşmelerde gelişim
Tarihi binaların korunarak yeniden
kullanımı
Onlu veya yüzlü kapasiteler
Geleneksel kimliği yansıtan binalar
Yeni yapılaşmalarda ekolojik tasarım
verileriyle kontrollü yapılaşma
Çevreci turistin yere ve halka katkısı
Sosyo-Kültürel Çevre
Tarihi zenginliklerin bilinçsizce pazarlanması
sonucu oluşan kültürel kayıp
Dildeki kelimelerde değişim
Genel anlamda geleneksel değerlerin
zayıflaması
Toplumsal katmanlar arası çatışmanın artması
Yaşam biçiminin değişimi
Sezonluk göçlerin artması
Turizm sezonu içinde turistik bölgelerde aşırı
yüklenme (kalabalıklaşma)
Doğal çevrenin bozulmasının insanlar üzerinde
yarattığı psikolojik olumsuzluklar
Tarihi zenginlikleri korunmasıyla oluşan
kültürel zenginlik
Kültürler arası iletişim
İthal kültürün tanınması yanında öz
kültürün güçlenmesi ve tanıtılması
Yerel girişimci katılımıyla toplumsal
katmanlar arası çatışmanın azalması
Özgün yaşam şeklinin arz ögesi olması
Sezonluk göçün ortadan kalkması
Yılın tümüne yayılan sezon süresi ile
yığılmanın oluşmaması
Doğal çevrenin korunmasının insanlar
üzerindeki olumlu etkisi
Ancak belirttiğimiz gibi ekolojik turizmin uzun
süreçte gerçekleştirilebilecek hedefleri Rio
toplantısına katılan 182 ülke tarafından kabul
edilmiş ve çalışmaları başlatılmış olsa da,
halen bütüncül anlamda planlamaya
aktarılmış değildir. Bu yüzden, kitle
turizmi gibi çevresel etkilerini net bir
biçimde görebilmek mümkün
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
77
olmamaktadır. Kitle turizmi kavramının da
ortaya çıktığı yıllarda ideal bir turizm hareketi
olarak görüldüğü, ancak çevresel ve sosyo-
kültürel zararlarının uzun süreler sonra
anlaşılabildiği ve bu yüzden alternatif turizm
hareketlerine gereksinim duyulduğu
unutulmamalıdır.
İdeal gibi görünmesine karşın ekolojik turizmi
desteklemeyen, uygulanabilirlikten uzak bir
ütopya olduğunu savunan görüşler de
bulunmaktadır. Dinç’e (1995) göre;
Küçük ölçekli turizm gelişimi, büyük
ölçekli turizm sorununu engelleyemez,
Alternatif turizm politikaları uzun süreçli
olup, kuramsalda kalmakta ve pratikte işe
yaramamaktadır,
Çözümlemeyi hedefledikleri sorunların
karmaşıklaşmasına ve büyümesine
neden olmaktadırlar,
Alternatif turizm kavramı doğası gereği
her yerde ileriye dönük bir eylem olamaz
ve bazı durumlarda tehlikeli biçimde
aldatıcı olabilir,
Alternatif turizm önerdiği hedeflerin
tersine, paket turların yayılmasına
öncülük edecektir,
Turistleri bilinçlendirerek çevresel
sorumluluk yüklemek her zaman mümkün
olmayacaktır,
Mikro düzeydeki turizm belki duyarlı
olarak planlanabilir, fakat makro düzeye
çıkınca işin büyüklüğü ve karmaşıklığı
nedeniyle hazırlanan program hantallaşır,
denetlenemez ve planlanamaz,
Alternatif turizmle birlikte turist yükünün
mevsim ve alanlarını genişletme politikası
aldatıcı olabilir. Bunlar duyarlı planlama
adı altında büyüme politikalarıdır,
Değişik toplum katmanlarının birbirleriyle
çatışan çıkarları nedeniyle, akılcı,
kapsamlı ve uzun süreli bir turizm planı
üzerinde uzlaşmak mümkün olmayabilir.
Bu bakışılarına rağmen unutulmamalıdır
ki ekolojik turizm olgusu, kitle turizminin
çevre, doğal kaynaklar, sosyo-kültürel yapı
üzerinde yarattığı olumsuzlukların fark
edilerek, giderilmesine koşut ortaya çıkmış
bir kavram, hareket ve planlama
yöntemidir. Amaç dünyaya daha az zarar
veren bir turist profili ve turizm türü
oluşturmaktır.
Bu noktada şunun altını çizerek belirtmek
gerekmektedir ki ekolojik turizm
planlaması, ülkesel,,bölgesel, yerel
ekolojik ve biyolojik envanterlerin
hazırlanması, biyotop haritalarının
oluşturulması, hassas alanların tespiti ve
bunlara bağlı arazi kullanım kararlarının
oluşturulmasından sonra [17], planlamaya
halkın ve sivil toplum örgütlerinin de
katılımı sağlanarak, yerel halkın eğitimi ve
çevre koruma bilincinin geliştirilmesiyle
mümkün olabilecek geniş tabanlı ve uzun
süreli bir turizm hareketidir.
Turistlerin, kendi çocuklarının geleceğini
güvence altına almak adına kaynakların
sürdürülebilirliği ve daha nitelikli turizm
pazarı oluşturulması konularında
bilinçlendirilmeleri için yerel, bölgesel,
ulusal ve küresel ölçekli bilgilenme
kursları, propagandalar ve uluslar arası
işbirlikleri düzenlenmelidir. Küçük yaş
gruplarından başlayacak eğitim
programları üretilerek, örgün eğitimin
kapsamına alınmalı ve çevre koruma
bilincini geliştirmeye yönelik yarışmalar
düzenlenmelidir.
Bu bilinçlenme çalışmaları yapılmaksızın
geliştirilecek her strateji, plan ve turistik
eylem istenilen amaca ulaşmayacak,
karakteri sebebiyle ekolojik turizm kitle
turizminin neden olduğu olumsuz
etkilerden daha fazlasına neden
olabilecektir.
SONUÇ
Karşıt karakterli bu iki turizm hareketinde
temel sorun “kitle turisti-bireysel çevreci
turist”, “mega işletme-küçük işletme”,
“büyük ölçek-küçük ölçek” sorunundan da
öte, farklı ekolojik çevreler için öngörülen
“gelişme-yapılaşma” sınırlarının iyi tespit
edilerek, dayanma eşikleri aşılmadan,
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
78
optimum düzeyde çevreyle uyumlu
yapılaşmanın gerçekleştirilebilmesidir.
Karşılaştırma ile kitle turizminin etkilerinin bir
kısmının turizm türüne bağlı etki olmanın
yanında, iyi planlanamayan, kontrol
edilemeyen ve çevre koruma bilinci
eksikliğinden kaynaklanan bir turizm
eyleminin etkileri olduğu saptanmıştır.
Kitle turizminin ekonomikliği sebebiyle
tamamen göz ardı edilemeyeceği, dünya
üzerinde kendi yaşam standartlarını seyahat
ettiği ülkede arayan turistlerin sayısının
azımsanmayacak ölçüde olduğu ve
gelecekte de istem yaratacak kitle turistinin
mevcut tesislere yönlendirilerek, kitle
turizmine hizmet edecek yeni yapılaşmalara
son verilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Turistin ve pazarın taleplerini karşılamak
turizm planlamasının ve yatırımlarının temel
unsurudur, Sorun gereksinim duyulan
nitelikteki tesislerin inşa edilip edilmeyeceği
değil, bu tesislerin nerede, hangi kabul
edilebilir çevresel etkiler içinde ve nasıl bir
mimariyle inşa edileceğidir. Çözüm çevresel
verilerin planlamaya doğru ve yerinde
aktarılmasıyla ilişkilidir. Yani stilden öte
tanımlı arazi için geliştirilmiş arazi kullanım
kararları içinde doğru oran, orantı, ölçek,
malzeme, yoğunluk, büyüklük ve tasarım
arasındaki dengenin kurulması
gerekmektedir [8].
Doğal, yapılı ve kültürel çevre verileri
ısından turistik tesisin inşa edileceği arazi
güçlü ise binalar ona saygı gösterecek
şekilde sessiz ve sakin; arazi parçasının
verileri nitelikleri açısından sessiz ise binalar
güçlü ve görkemli olabilir.
Bu anlayış içinde çöle inşa edilmiş bir Las-
Vegas, Disneyland kabul edilebilir özellikler
gösterebilir, ancak Ölüdeniz’e, Patara
kumullarına, İztuzu’na, Kekova’ya ve sayısını
çoğalta bileceğimiz ülkemizin veya diğer
ülkelerin nadide pek çok doğa parçasına,
yeni turistik pazarlar oluşturmak adına
Las-Vegas’lar inşa edilmemelidir.
Kitle turizminin en büyük planlama
hatalarından biri güçlü arazi parçaları olan
kıyı mekanları üzerinde güçlü mimari
oluşumlar yaratarak ekolojik bozulmalara
sebep olmasıdır, ki bu hata alternatif
turizm türlerini gündeme getirmiştir.
Ekolojik turizmin kavramsal çerçevesi ve
planlama ile ilgili hedefleri küresel ölçekte
yaşanabilir çevreler, sürdürülebilir kaynak
kullanımları ve olumlu turizm eylemlerini
içermektedir. Özellikle fiziki ortamın
üçüncü boyut kazandığı mimari tasarım
noktasında kültürel kimliğin ve yerel
zenginliklerin öne çıkartılması, mevcut atıl
yapıların yeniden işlevlendirilmesiyle
dünya üzerindeki yapılaşmış alanın doğal
araziye oranını azaltmaya yönelik
hedefleri takdire değerdir.
Halen tartışılan bir kavram olarak ekolojik
turizmin gerçekleştirilebilmesi için birey
ölçeğinden global ölçeğe kadar her
ülkenin gerekli alt-üst yapı, envanter
çalışmalarını hazırlaması gerekmektedir.
Çevre konusundaki bilincin geliştirilmesi,
turistin ve turizm eyleminde yer alacak
tüm aktörlerin eğitimi ekolojik turizm için
vazgeçilemez bir ön koşuldur. Çünkü
turistlerin bilgilendirilme yoluyla
bilinçlerinin arttırılması, ekolojik turizmin
uygulanabilirliğini arttırıcı bir faktör
olacaktır. Ayrıca bu çalışmalar gelecek
nesillere yaşanabilir çevreler, kullanılabilir
kaynaklar bırakılmasıısından da önem
taşımaktadır.
Hiçbir turist güzel bir çevrenin otel-tatil
köyü veya diğer turistik tesislerle
yapılaşarak bozulmasını, hiçbir seyahat
organizatörü kendi seyahat sunularıyla
doğal ve kültürel çevre özelliklerinin
olumsuz etkilenmesini, hiçbir ülke de
turizm eylemleri ile doğal yaşamın
temellerinin ve gelecek nesillerin gelişme
olanaklarının engellenmesini istemez [18].
YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi P. Kısa Ovalı
Cilt 2, Sayı 2, 2007
79
Bu kaygıyla turistlere ya da turizm eyleminde
bulunmayışünen kişilere
gerçekleştirecekleri turistik eylemin niteliğine
ve bekledikleri konfor seviyesine bağlı olarak
nasıl bir turistik organizasyona dahil oldukları
karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.
21. Yüzyıla girdiğimiz ve ciddi çevre sorunları
yaşadığımız bu çağda bireysel veya organize
kitle turistlerinin çevreyle dengeli ilişkilerde
bulunabilmeleri için gerçekleştirdikleri turistik
eylemin kapsamını bilmeleri ve çevre koruma
bilincine sahip olmaları gerekmektedir.
KAYNAKLAR
[1] AYTUĞ, A., 1990, Makro ve Mikro Ölçekte Turizm
Planlaması, Y.T.Ü. Yayınları, Yayın No:MF-MİM
90.022, İstanbul, s. 3,10
[2] OVALI, P. K., 2006, “Farklı Turist, Farklı Turizm,
Farklı Mimari: Çevreci Turist, Ekolojik Turizm, Ekolojik
Turizm Mimarisi”, Turizm ve Mimarlık Sempozyumu,
TMMOB Antalya Şubesi, Antalya, s. 256-262
[3] DİNÇ, H., 1995, “Kitle Turizmine Dönüşük
Politikaların Faturası ve Karşı Tepki: Alternatif Turizm
Arayışları”, Sürdürülebilir Turizm: Turizm
Planlamasına Ekolojik Yaklaşım, Türkiye’de 19.
Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu, Alanya, M.S.Ü.
Şeh. Böl. Pln. Böl., s. 108-117
[4] FRITZ, G., 1998, “Uluslararası Antlaşmalar
Çerçevesinde Sürdürülebilir Bir Turistik Gelişme
Politikası”, 21. Yüzyılda Sürdürülebilir Turizm
Politikaları 1. Uluslararası Turizm Sempozyumu,
Y.T.Ü. Mim. Fak. ve Goethe Instıtut, İstanbul, s. 70
[5] www.humboldt.edu ,”İnstitute for Ecological
Tourism-Ecotourism Defined”
[6] www.world-tourism.org
[7]www.ocio.deusto.es/formacion/ocio21/pdf/p11058.
pdf, SCHWARTZ, G.M., SİLVA, R.N., “Ecological
Tourism, Leisure and Man-Nature Relationship:
Practitioners Viewpoint”
[8] OVALI,P. K., 2002, “Kitle Turizmi ve Ekolojik
Turizm”, T.Ü.Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora
Programı, Mimari Eleştiri Dersi Çalışması, Edirne, s.
9,20,24,25,26
[9] HİMMETOĞLU, B., 1992, “What İs Soft Tourism”,
Architecture of Soft Tourism Seminar, Y.T.Ü. Mim.
Fak. ve K.T.Ü. Mim. Böl., Trabzon, s. 201,202,203
[10] HİGHAM, J.E.S., CARR, A., 2002, “Profiling
Tourists to Ecotourism Operations”, Annals of
Tourism Research, Volume 29, İssue 4, s.1168-1171
[11] İNCEOĞLU, N., ÖNDER, D., ÇOLAKOĞLU, B.,
TONG; T., 1992, “Architectural Issues of the Soft
Tourism”, Architecture of Soft Tourism Seminar,
Y.T.Ü. Mim. Fak. ve K.T.Ü. Mim.Böl., Trabzon, s.
36,37,38,39
[12] ORAMS, M.B., 1995, “Using İnterpretation to
Manage Nature-Based Tourism”, Journal of
sustainable Tourism, Vol. 4, İssue 2, s.81-94
[13] GÜNDÜZ, F., 1999, Turizmin Çevresel
Etkilerinin Değerlendirilmesi ve Çevre Duyarlı
Turizm Modeli, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, s. 45
[14] ÖZTÜRK, F., 1998, Turizm Mimarlığının
Yarattığı Çevresel Etkilerin Değerlendirilmesi İçin
Bir Yöntem, YTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, s.
58,59,60
[15] ALAMPAY, R.B.A., LİBOSADA, C.M., 2003,
“Development of a Classification Framework on
Ecotourism İnitiatives in the Philippines”, PASCN
Discussion Paper No. 2003-04
[16] ERBİL, A. Ö., 1995, “Kıyı Kesimi Turizm
Yerleşmelerinde Modernlik Boyutu”, Sürdürülebilir
Turizm: Turizm Planlamasına Ekolojik Yaklaşım,
Türkiye’de 19. Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu,
M.S.Ü. Şeh. Böl. Pln. Böl., Alanya, s. 388
[17] ATABAY, S., 1992, “Soft Tourism and
Ecological Planning”, Architecture of Soft Tourism
Seminar, Y.T.Ü. Mim. Fak. ve K.T.Ü. Mim. Böl.,
Trabzon, s. 110
[18] DEMİR, T., 1998, “Turizm ve Çevre
Etkileşimi”, 21. Yüzyılda Sürdürülebilir Turizm
Politikaları 1. Uluslararası Turizm Sempozyumu,
Y.T.Ü. Mim. Fak. ve Goethe Instıtut, İstanbul, s.
125
[19] WEAVER, D.B., LAWTON, L.J., 2007,
“Twenty Years On: The State of Contemporary
Ecotourism Research”, journal of Tourism
Management, Volume 28, İssue 2, s. 1-12
[20]www.fundp.ac.be/prelude/manifestations/rhod
es/actes/maroudas.pdf, MAROUDOS, L.,
TSARDAS, P., “Parameters of Sustainable
Development and Alternative Tourism in Small
and Less Developed İsland of the Aegean”
... Bir seyahat deneyimi oluşturan hizmetler bütünü olarak nitelenebilecek turizm, insanın sosyalleşme araçlarından biri olmakla birlikte aynı zamanda bir tüketim olayıdır. Bu nedenle turist beklenti ve eğilimleri tarihin her döneminde çok bileşenli bu olgunun temel yönlendiricisi olmuş (Kısa Ovalı, 2007); pazarlama, ulaşım, konaklama ve diğer tüm hizmetlerle birlikte organize olan destinasyonlar arzın potansiyellerini turistin beklentileri ile dengeleyecek biçimde gelişmiştir. ...
... 1990'lı yılların ortalarına değin tüm dünyada etkin biçimde benimsenen kitle turizmi (denizkum-güneş turizmi); kıyı morfolojisinin bozulması, ormansızlaşma, betonlaşma, arazi spekülasyonu, flora/fauna kirliliği, tür kayıpları, peyzaj değişimleri, etnik özelliklerin yitirilmesi, ekolojik eşiklerin aşılması, yerel yerleşme yapısının bozulması ve benzeri pek çok küresel ölçekli çevre sorununa neden olmuştur (Öztürk, 1997;Atabay, 1998, Kısa Ovalı, 2007, Kısa Ovalı, 2012. Buna karşın 1960'lı yıllarda başlayan çevreci söylem, 70'lerdeki çevre konferansları ile dünya gündemine yön vermiş ve 80'lerin sonunda ortak geleceğimiz (Bruntland/1987) raporunda "sürdürülebilirlik" vizyonuyla düşünceden kavrama evrilerek küresel ölçekli çevre bilinci oluşturmuştur (Bozlağan, 2005). ...
... Sürdürülebilirlik kavramının içerdiği çevreyi korumaya yönelik stratejiler ve insan yaşam kalitesini artırmaya yönelik her türlü önlem turizm sektöründe doğrudan yansıma bulmuştur. Kavram turizm sektörü açısından gelişmiş bir performans ve etkili bir pazarlama oluşturmak yönünden oldukça önem kazanmış (Font & Harris, 2004), sektör sürdürülebilir turistik kalkınma hedefi ile yeniden yapılanmış ve kitle turizmine karşıt alternatif turizm türleri gelişmiştir (Weaver, 1999;Erdoğan, 2003;Kısa Ovalı, 2007, Kuter &İnal, 2009Doğru, 2023), (Şekil 1). Şekil 1. Sürdürülebilirlik ve turizm gelişimine kronolojik bakış (yazarlar tarafından geliştirilmiştir) Alternatif turizm; ideal haliyle kitle turizminin tersi niteliklerde, yerel mekânizmalar tarafından geliştirilmeyi önceleyen ve yerel mimariyle uyumluluğu esas alan bir turizm biçimidir. ...
... Antalya is a mass tourism destination in Turkey, where most tourists have lower levels of environmental consciousness, are self-interested, consumption-oriented, and comfort-seeking. In most cases, such individuals make little effort to effect environmental conservation [102]. However, our study showed otherwise. ...
Article
Full-text available
This study measures the impacts of environmental concern and environmental altruism on eco-friendly behaviors, and the impacts of environmentally friendly behaviors on nature-based tourism behaviors and ecologically friendly purchasing behaviors. The study sample included a population of tourists and recreationists in three different destinations in Turkey. Data were obtained from questionnaires and were analyzed using a Partial Least Squares Structural Equation Model (PLS-SEM). In addition, a one-way ANOVA test was performed to show the differences in common questions for the three destinations. The findings identified that the independent variables positively affected participants’ environmentally friendly behaviors and purchasing behaviors. Visitors who participated in hiking on Mount Ida displayed more environmental attitudes than visitors in the other areas in all variables other than the ‘environmentally friendly behavior’ scale. Among participants, while environmental tourism behavior was the highest variable, environmental concern was the lowest variable. Study participants displayed environmentally friendly behavior in Köprülü Canyon at a higher level than in the other two destinations. The types of activities performed during the journey were considered in recognizing the environment, taking note of environmental problems and acting.
... Kitle turizminin en büyük planlama hatalarından biri güçlü arazi parçaları olan kıyı mekanları üzerinde güçlü mimari oluşumlar yaratarak ekolojik bozulmalara sebep olmasıdır, ki bu hata alternatif turizm türlerini gündeme getirmiştir (Kısa Ovalı, 2007). Kitle turizmine bir tepki ve alternatif olarak 1990'lı yıllarda gelişme gösteren ekoturizm kavramı, kırsal ve kültürel turizmin unsurlarını içermekte ve hassas doğal ve kültürel alanlarda geliştirilebilecek en uygun turizm türü olarak ifade edilmektedir. ...
... Doğayla uyumlu, olumsuz özelliklerin minimumda tutulmaya çalışıldığı sürdürülebilir turizm anlayışının bir uzantısı olarak kabul edilmektedir. Alternatif Turizm, gelecek kuşakların da doğayı, kültürel varlıkları kullanma, faydalanma hakkını korumaya çalışan ve turizm faaliyetlerinin bu çerçevede planlanmasını teşvik eden bütünsel bir yaklaşımdır (Kısa Ovalı, 2007, s. 74-78, Gülbahar, 2009. ...
Article
Full-text available
Su tüketimiyle sektörlerin gerçekleştirdiği faaliyetler arasında bir bağlantı kurulması mümkündür. Sektörel açıdan suyun etkin ve verimli kullanımı ile bir taraftan sürdürülebilir kalkınma sağlanırken, öte taraftan su kaynaklarının korunması da mümkün hale gelmektedir. Tarım sektörü, suyun en yoğun kullanıldığı alandır ki; suyun etkin ve verimli kullanımı, tarım sektöründe verimlilik ve üretimin artması açısından son derece önemlidir. Ayrıca sanayi üretim süreçleri genellikle su tüketimini gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla sanayi katma değerindeki artış, üretim faaliyetlerini genişleterek daha fazla su kullanımına neden olabilmektedir. Turizm talebindeki artış ise konaklama, yeme-içme gibi çeşitli turistik faaliyetlere yoğunluk katarak su tüketimini artırabilmektedir. Bu çalışmanın amacı; İtalya, İspanya, Türkiye, Almanya, Hollanda ve Romanya” olmak üzere seçilen en çok turist çeken ülkeler için su tüketimi ve tarım, sanayi, turizm sektörleri ilişkisini 2000-2019 dönemine ait yıllık veriler üzerinden panel nedensellik analizi ile incelemektir. Analiz sonuçlarına göre, tarımsal katma değerin gayri safi yurt içi hâsıla (GSYH)’deki payı ile su tüketimi arasında tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra sanayi katma değerin (GSYH)’deki payı ile su tüketimi arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Turizm talebi ile su tüketimi arasında tek yönlü nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Sonuç olarak, özellikle su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve gelecek kuşaklara aktarımı adına su tüketiminin sektörlere göre dengelenmesi ve yönetimi konusunda çeşitli politikaların geliştirilmesi gerekmektedir. Bu noktada verilebilecek en önemli politika önerisi ise akıllı tarım, sanayi ve turizm teknolojileri ile su tüketiminin kontrol altına alınabileceğidir. It is possible to establish a connection between water consumption and the activities carried out by the various sectors. With the effective and efficient use of water from a sectoral perspective, sustainable development is ensured on the one hand, and the protection of water resources becomes possible on the other. The agricultural sector is where water is used most intensively; effective and efficient use of water is essential in increasing productivity and production in the agricultural sector. In addition, industrial production processes generally require water consumption. Therefore, the added industrial value may cause more water use by expanding production activities. The increase in tourism demand may increase water consumption by intensifying various touristic activities such as accommodation, food, and beverage. This study aims to investigate the relationship between water consumption and agriculture, industry and tourism sectors for “Italy, Spain, Turkiye, Germany, the Netherlands and Romania”, which are among the countries that attract the highest number of tourists, through panel causality analysis on annual data for the period 2000-2019. According to the results of the analysis, an unidirectional causality relationship was found between the share of agricultural value added to gross domestic product (GDP) and water consumption. In addition, a bidirectional causality relationship was found between the share of industrial value added to GDP and water consumption. An unidirectional causality relationship was found between tourism demand and water consumption. As a result, it is necessary to develop various policies on balancing and managing water consumption according to sectors, especially for the sustainability and transfer of water resources to future generations. The most critical policy recommendation at this point is that water consumption can be controlled by intelligent agriculture, industry, and tourism technologies.
Book
Yeşil Yönetim ve Çevre Bilinci kitabı, konaklama işletmeleri için bir modelleme üzerine Dr. Ergün Kara tarafından kaleme alınmıştır. Kitap, yeşil yönetim kavramının anlamını ve önemini ele almaktadır. Yeşil yönetim anlayışının ilkeleri, üretim faaliyetleri, insan kaynakları faaliyetleri, pazarlama faaliyetleri, muhasebe-finans faaliyetleri, Ar-Ge faaliyetleri ve halkla ilişkiler faaliyetleri gibi çeşitli alanlarda nasıl uygulanabileceği üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, yeşil yönetim anlayışının işletme başarısına nasıl katkı sağladığı da incelenmektedir. Kitabın ikinci bölümünde ise çevre bilinci ve gelişimi konusu ele alınmaktadır. Çevre kavramı, çevre bilincinin önemi, çevre sorunları ve çözümleri gibi konular kitapta yer almaktadır.Bu kitap, konaklama işletmeleri için yeşil yönetim ve çevre bilinci konularında bilgi edinmek isteyenler için önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır. Kitap, çevre dostu uygulamaların işletme başarısına nasıl katkı sağlayabileceğini anlatarak, işletmelerin çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. The book \"Green Management and Environmental Awareness\" is written by Dr. Ergün Kara and focuses on modeling for accommodation businesses. The book discusses the meaning and importance of green management concept. It emphasizes how the principles of green management can be applied in various areas such as production activities, human resources activities, marketing activities, accounting and finance activities, R&D activities, and public relations activities. Additionally, it examines how the green management approach contributes to business success. The second part of the book addresses the topic of environmental awareness and development. It covers subjects such as the concept of environment, the importance of environmental awareness, environmental issues, and their solutions. This book serves as an important resource for those who want to acquire knowledge on green management and environmental awareness in accommodation businesses. It aims to assist businesses in operating in an environmentally friendly and sustainable manner by explaining how environmentally friendly practices can contribute to business success.
Book
Dünya genelinde turizm sektörü ve çevre alanında yaşanan hızlı gelişmeler doğal çevreyi tahrip etmektedir. Çevreye karşı duyarlı olmayan doğa ile uyumsuz konaklama işletmeleri turizm bilincine sahip çağdaş insanlar için çekiciliği olmayan itici yapılar olarak görülmektedir. Turizmde klasik anlayış, özellikle 1980’lerin ortalarından başlayarak değişim sürecine girmiştir. Böylelikle turizmde doğa ve çevre önem kazanmıştır. Bugüne kadar çevrenin korunması ve kirliliğin azaltılması yönünde konaklama işletmelerinin çevre dostu uygulamaları ve yaptıkları diğer çalışmaların maliyetleri artıracağına inanılmaktaydı. Oysa ki günümüzde yeşil yönetim anlayışına uygun faaliyetlerde bulunan konaklama işletmelerinin çevreyi korumak için yaptıkları her yatırım, kazanç olarak kendilerine mutlaka geri dönmektedir. Bu kitap çalışması, 2017 yılında Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne sunmuş olduğum “Konaklama İşletmelerinde Çevre Bilinci ve Yeşil Yönetim Uygulamalarının İşletme Başarısına Katkısı: Muğla İli Üzerine Bir Araştırma” başlıklı doktora tezimden üretilmiştir.
Article
Full-text available
Since tourism has been a source of employment and income for a long time, it is important in terms of eliminating inequalities between regions and localities. In areas where economic activities are limited, the utilisation of natural and human resources in terms of tourism is used as a strategy for national and local development. In this study, the resource values of Yıldızeli district, which is the gateway to the west of Sivas province, which are included in the cultural inventory list of Yıldızeli district and which have touristic potential as a result of field studies, were evaluated using a mixed design research method in which qualitative and quantitative data were synthesised together. Yıldızeli District has been located at the crossroads of important roads connecting the eastern parts of the country to the west and the inland parts to the Black Sea coast since ancient times. The district, which is located in the transition area of important civilizations, has been under the sovereignty of many civilizations and states. For this reason, the rich historical and cultural values of the district constitute important human attractions, while landforms, climate, hydrography and vegetation constitute natural tourism attractions. Depending on these potential resources, tourism types such as winter tourism, historical and cultural tourism, thermal tourism, camping tourism, event and festival tourism, trekking, sportive angling, photo safaris are among the tourism activities that can be developed in the district. Since the district is located close to Sivas and Tokat provincial centers, it is economically under the sphere of influence of these cities. For this reason, it cannot attract the economic investments necessary to diversify tourism. In terms of the development of tourism, it is important to have access to touristic areas. The presence of road, railway and airline transport facilities provides an advantage in terms of the development of tourism in the district. Structured Abstract: Since tourism has long been a source of employment and income, it is important in terms of eliminating inequalities between regions and localities. In areas where economic activities are limited, the utilization of natural and human resources for tourism is used as a strategic goal for national and local development. Due to the multiplier effect of tourism, tourism expenditures in places that are the scene of tourism, affecting other economic sectors and providing vitality, stand out as an important income-generating factor. For this reason, Yıldızeli district of Sivas province, which is located in the west of the provincial center, is considered. Since the district is located close to Sivas and Tokat provincial centers, it is economically under * Bu çalışma Prof. Dr. Mehmet ZAMAN danışmanlığında Aykut CAMCI tarafından hazırlanan 2022 yılında kabul edilen "Yıldızeli İlçesinin Coğrafyası" başlıklı doktora tezinden üretilmiştir.
Article
Turizm eskiden beri istihdam ve gelir kaynağı oluşturduğu için bölgeler ve yöreler arasında ortaya çıkan eşitsizliklerin ortadan kaldırılması bakımından önemlidir. Ekonomik faaliyetlerin sınırlı olduğu alanlarda ulusal ve yerel kalkınma için doğal ve beşeri kaynakların turizm açısından değerlendirilmesi strateji olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada Sivas ilinin batıya açılan kapısı olan Yıldızeli ilçesinin kültür envanteri listesinde yer alan ve arazi çalışmaları sonucunda tespit edilen turistik potansiyel taşıyan kaynak değerleri nitel ve nicel verilerin birlikte sentezlendiği karma desenli araştırma yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. Yıldızeli İlçesi, ilkçağlardan itibaren ülkenin doğu kesimlerini batıya, iç kesimlerini ise Karadeniz kıyılarına kesimlere bağlayan önemli yolların kavşak noktasında yer almıştır. Önemli medeniyetlerin geçiş sahası üzerinde yer alan ilçe pek çok medeniyetin ve devletin egemenliği altında kalmıştır. Bu sebeple ilçenin sahip olduğu zengin tarihi ve kültürel değerleri önemli beşerî çekicilikleri oluştururken; yeryüzü şekilleri, iklim, hidrografya, bitki örtüsü ise doğal turizm çekiciliklerini oluşturmaktadır. Bu potansiyel kaynaklara bağlı olarak kış turizmi, tarih ve kültür turizmi, termal turizm, kamp turizmi, etkinlik ve festival turizmi, trekking, sportif olta balıkçılığı, foto safari gibi turizm türleri ilçede geliştirilebilecek turizm aktiviteleri arasındadır. İlçe Sivas ve Tokat il merkezlerine yakın konumda bulunmasından dolayı ekonomik olarak bu şehirlerin etki sahası altında kalmaktadır. Bu nedenle turizmi çeşitlendirmek için gerekli olan ekonomik yatırımları kendisine çekememektedir. Turizmin gelişmesi açısından turistik alanlara ulaşım imkanı bulunması önemlidir. Karayolu, demiryolu ve havayolu ulaşım imkanlarının varlığı ilçede turizmin gelişmesi açısından avantaj sağlamaktadır.
Article
Full-text available
ÖZET Bu çalışma Isparta ili turizm potansiyeli ile Isparta halkının turizme bakış açısını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç çerçevesinde araştırmada veriler anket uygulanarak toplanmış ve istatistiksel analizler 785 anketten elde edilen veriler ışığında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ortaya çıkan temel sonuçlara göre, (1) Isparta halkı gülü, Eğirdir Gölünü, Davraz Dağını, Yalvaç ve kanyonunu turizmde şehrin en önemli sembolleri olarak görmekte, (2) gerek gölleri, dağları, yaylaları, mağaraları, gerekse sosyo-kültürel ve tarihi değerleri ile Isparta ilinin turizmde önemli bir potansiyele sahip olduğunu düşünmekte, (3) ancak turizmde altyapı ve tanıtım sorunlarının giderilmesi için önemli yatırımlar yapılması gerektiğine, (4) başarı için de toplumun tüm tarafları arasında etkin bir dayanışma ve koordinasyona ihtiyaç olduğuna inanmaktadırlar. ABSTRACT The objective of this study is to determine the tourism potential of Isparta and the perceptions of Isparta community toward the tourism in Isparta. In this context, a survey questionnaire was designed and a total of 785 completed questionnaires were used in the statistical analyses of the study. The main results of the study are (1) Isparta community believe that rose, Eğirdir Lake, Davraz Mountain, Yalvaç and the Canion are the first outstanding symbols of Isparta in tourism, (2) Isparta has a grate chance in tourism with its lakes, caverns, mountains, plateaus as well as socio-cultural potential and historical places, (3) but extra invenstments should be made to eliminate problems in infrastructure and the presentation of Isparta, and (4) an effective cooperation and coordination among all sides of the community is needed to succeed.
Chapter
Full-text available
Since its introduction in the late 1980s, ecotourism has been one of the fastest growing tourism niches in the Philippines. Its promise of sustained environmental, social, and economic gains makes ecotourism the preferred type of development for different tourism organizations. However, the diversity of so-called “ecotourism initiatives” in the country has raised questions about whether each project truly embodies the principles of sustainability, environmental sensitivity, and respect for local peoples and cultures. It is therefore necessary to investigate the nature and types of ecotourism programs in the country. This chapter looks into the current status of ecotourism initiatives in the Philippines and suggests a classification scheme or framework to be followed and adopted by the industry. This classification framework is intended to allow the description of the different programs in terms of their relative compatibility or incompatibility with the accepted core principles of ecotourism. In doing so, it can help the tourism industry identify opportunities for improving the management and development of ecotourism in the Philippines.
Article
Full-text available
Tourist use of the natural environment has continued to increase rapidly. This has resulted in many authors expressing concern over the impact of this increasing use. This paper briefly reviews these concerns and outlines the general types of management responses to increasing tourist pressure on the natural environment. One type of management response lies in educating tourists and this paper argues that this can be an effective means of reducing negative impacts. A number of important educational techniques which can be used in an interpretation programme for 'ecotourists' is outlined and their use and assessment is advocated.
Article
S.P., Brasil. Tourism, open-air recreation and the environment ABSTRACT Serching incessantly for life quality in human development has been considered one of the greatests challenge of this century regarding a numberless of factors that can promote or destroy this goal, among them, we can find mankind, whose conduct directly intervene in nature balance or unbalance. More frequent reflections about human participation in nature have been established, because of natural resorts scarcity eminence. The increasing interest on practicing sports activities in nature and on ecotourism represents an evidence of that preoccupation. Concepts, values and attitudes concern to a cultural sphere that is detached inasmuch as the unquietness related to lifestyle, time and space arrangements and economic factors involving decisions in different ambits. This study, which has a qualitative nature aimed to identify the practice of these activities can implement human-environment relationship, considering the viewpoint of practitioners. As research instrument a semi-structured interview was applied to 30 adult men and women, which participate directly in nature of ecotourism or sports activities. Data were descriptively analysed through content analysis. The results indicate that directly participating in these activities represents an essential element to awake and establish a new consciousness about human involvement facing the commitment with environment and only through this close contact humanity can be able to amplify sensibility and criticism about nature preservation.
Article
The ecotourism literature is focused on market segmentation, ecological impacts of wildlife viewing, and community-based ecotourism, but there has been minimal attention to critical areas such as quality control, the industry, external environments or institutions even as the components and parameters of ecotourism are being extended. This imbalance, combined with the fragmentation and lack of integration within the literature, suggest that ecotourism, as a field of academic inquiry, is still in a state of adolescence Yes Yes
Soft Tourism and Ecological Planning
  • S Atabay
ATABAY, S., 1992, "Soft Tourism and Ecological Planning", Architecture of Soft Tourism Seminar, Y.T.Ü. Mim. Fak. ve K.T.Ü. Mim. Böl., Trabzon, s. 110
Kıyı Kesimi Turizm Yerleşmelerinde Modernlik Boyutu Sürdürülebilir Turizm: Turizm Planlamasına Ekolojik Yaklaşım, Türkiye'de 19
ERBİL, A. Ö., 1995, " Kıyı Kesimi Turizm Yerleşmelerinde Modernlik Boyutu ", Sürdürülebilir Turizm: Turizm Planlamasına Ekolojik Yaklaşım, Türkiye'de 19. Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu, M.S.Ü. Şeh. Böl. Pln. Böl., Alanya, s. 388
Farklı Turist, Farklı Turizm, Farklı Mimari: Çevreci Turist, Ekolojik Turizm, Ekolojik Turizm Mimarisi
  • P K Ovali
OVALI, P. K., 2006, "Farklı Turist, Farklı Turizm, Farklı Mimari: Çevreci Turist, Ekolojik Turizm, Ekolojik Turizm Mimarisi", Turizm ve Mimarlık Sempozyumu, TMMOB Antalya Şubesi, Antalya, s. 256-262
Kıyı Kesimi Turizm Yerleşmelerinde Modernlik Boyutu
  • A Ö Atabay
ERBİL, A. Ö., 1995, "Kıyı Kesimi Turizm Yerleşmelerinde Modernlik Boyutu", Sürdürülebilir Turizm: Turizm Planlamasına Ekolojik Yaklaşım, Türkiye'de 19. Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu, M.S.Ü. Şeh. Böl. Pln. Böl., Alanya, s. 388 [17] ATABAY, S., 1992, "Soft Tourism and Ecological Planning", Architecture of Soft Tourism Seminar, Y.T.Ü. Mim. Fak. ve K.T.Ü. Mim. Böl., Trabzon, s. 110
Makro ve Mikro Ölçekte Turizm Planlaması
  • A Aytuğ
AYTUĞ, A., 1990, Makro ve Mikro Ölçekte Turizm Planlaması, Y.T.Ü. Yayınları, Yayın No:MF-MİM 90.022, İstanbul, s. 3,10