mile- ���������������������rekabet ��������� ������������������������������������� ve hizmet ���������daha ������������������ �������������������������������������� ������������������������������������������������������������������������������� ������������������������������������������������������������������������������� �������������������������������������������������������������������������������� �������������������������������������������������������������������������
Globalleşme kavramının ön plana çıktığı 21.yüzyılda firmalar da değişimlere uyum sağlayabildiği ve değişimleri iyi yönetebildiği müddetçe rekabet ortamında ayakta kalabilmektedir.Akademik ve yönetsel söylemlere bakıldığında, günümüzde şirketlerin rekabet edebilmesi ve yaşamını devam ettirebilmesi için inovasyon çalışmalarına ve uygulamalarına sarıldığı gözlenmektedir. Son asırda inovasyon ve uygulamalarına yönelik birçok konferans düzenlenmiş, makaleler yazılmış, dersler verilmektedir. Farklı bilim dallarında inovasyonla ilgili birçok değişik yorumlar ve uygulamalar içeren kitaplar yazılmıştır. İnovasyon terimi teknik alanlardan sosyal alanlara evrilmiş ve sosyal inovasyon kavramı da ortaya çıkmıştır.
Her geçen gün küreselleşmenin daha fazla hissedilmesi ile işletmeler için çok daha zorlu bir rekabet ortamı oluşmaya başlamıştır. Günümüzde politik, kültürel, sosyal, ekonomik, ticari ve teknolojik değişmeler, özellikle de bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler işletmecilikle ilgili yeni görüş ve yeni fikirleri tetiklemiştir. Rekabet giderek siddetini artırdığı günümüz ekonomilerinde sürdürülebilir rekabet üstünlüğü kazanmak için işletmelerde yeni ürün ve hizmet üretmek, daha hızlı ve yenilikçi olmak, sürekli yeni fikirler geliştirmek yöneticilerinin yeni tarzlarını oluşturmuştur. Böylece inovasyon ve inovasyon yönetimi ön plana çıkmıştır. Bunun anlamı diğer firmalarla rekabet halinde olan işletmeler hayat kalmak, rekabet üstünlüğü elde etmek ve değişen dış çevre koşullarında uyum sağlamak için başarılı inovasyonlar yapması zorunludur.
Teknoloji ve ürün odaklı inovasyonlar kısa sürede taklit edilmesi ve ömürlerinin kısa olması, firmaların kolayca taklit edilemeyecek, uzun ömürlü inovasyon anlayışına geçmelerini zorunlu kılmıştır. Ayrıca çok farklı inovasyonların yapılmasına elverişti bir ortamı yaratacak inovasyon yaklaşımına olan yönetim inovasyonuna ihtiyaç daimi hale gelmiştir.
İnovasyon kavramı, özellikle 19.yüzyılın ürünü yeni buluş ve icatlarla ilgili olarak algılandığı ve teknik yönü ağır basan bir kavram olduğu düşünülebilir. Literatürü incelendiğinde inovasyon kavramı, ilk defa Joseph A.Schumpeter’in tarafından “kalkınmanın itici gücü” şeklinde tanımlanmış ve 1911 yılında yayınlanan The Theory of Economic Development;An Inquiry into Profits, Capital, Credit, Interest, and the Business Cycle adlı eserinde henüz var olmayan ya da var olan ürüne yeni yararların eklenerek piyasaya sürülmesi, yeni pazarların açılması, yeni bir üretim sürecinin tasarlanması, bir sanayinin yeni bir organizasyonel sürece sahip olması ve hammaddelerin veya yarı mamullerin tedarik edilmesi konusunda yeni kaynaklara ulaşılması olarak ifade etmektedir.Ünlü yönetim düşünürü Peter Drucker, Innovation and Entrepreneurship (1985)’eserindeki tanımına göre inovasyon; var olan iş ve hizmetlerden farklı olarak yeni fikirlerin, süreçlerin, ürünlerin ve hizmetlerin üretilmesi, kabul görmesi ve uygulamaya alınmasıdır.
Yenilik tanımının uluslararası kabul görmüş kaynaklarından biri olan OECD ve Eurostat tarafından ortaklaşa yayınlanan Oslo Kılavuzundaki Yeniliğin tanımı (2005); “İşletme içi uygulamalarda, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün veya hizmet, süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yöntemin gerçekleştirilmesidir”. Yazılım kalitesinin duayeni kabul edilen Watts Humprey’e göre; İnovasyon, yaratıcı bir fikri katma değer yaratabilir ve pazarlanabilir bir forma dönüştürme prosesidir. Genel anlamda inovasyon sözcüğü, İnovasyon, yeni bilgilerin geliştirilmesiyle var olan bilgilerin farklı kombinasyonlarından yeni ürün ve süreçlerin yaratılmasıdır.
Yani inovasyon, buluşun ötesinde “yeni bir iş fırsatı” yaratmaktır. Harvard Business School'dan Thinking About Management (1990) adlı eserinde yazarı Prof.Dr.Theodore Levitt’e göre; yaratıcılık yeni şeyler düşünmektir. İnovasyon yeni şeyler yapmaktır.
Bu nedenle tüm işletmeler için inovasyon hayati öneme sahiptir. İnovasyon, işletmede üretilen yeni bir yapı veya yönetim süreci, bir politika, yeni bir plan ya da program, yeni bir üretim süreci, yeni bir ürün veya hizmet olarak tanımlanmaktadır .
Ülkemizde Yenilik Yönetimi hakkında ilk eserlerden birini yazan merhum Hocam Prof.Dr.Erol Eren İşletmelerde Yenilik Politikası (1982) göre; yenilik, sürdürülebilir bir büyüme aracı olarak görülmekte ve işletmelere aktif bir çalışma ortamı hazırlarken yeni istihdam olanakları da yaratmaktadır. Yapılan araştırmalar yeniliğe ve değişikliğe açık işletmelerin daha hızlı bir gelişme eğrisi çizdiği ve sektörlerinde lider oldukları görülmüştür. Bu da yeniliğin; büyüme, gelişme, varlığını sürdürme, rekabette avantaj sağlama ve hatta lider olmadaki rolünü ortaya koymaktadır. Açık birer sistem olarak işletmelerin çevreye ve zamana uyum sağlamaları gerekmektedir. Bunun sağlanmasındaki en önemli unsurlardan biri inovasyondur. İşletmeler varlıklarını sürdürebilmek ve gelecekte rakiplerine göre daha başarılı olabilmek için işle ilgili sorun ve zorluklara karşı çözüm bulma yarışına girmişlerdir.Yenilikçilik, işletmelerin stratejik kaynakları artırmalarına ve sürdürülebilir rekabet avantajı yaratmaya yardımcı olmaktadır. Örgütlerde yenilikçilik uygulamaları, örgüt üyelerinin teknolojik ve pazarla ilgili değişimlere olan esneklikleri, yenilikçi ürün ve hizmetler ortaya koymalarında onları cesaretlendirmesi bakımından oldukça önemli olarak kabul görmektedir.
İnovasyonun gelişmiş ekonomilerin temel dinamiğini oluşturmadaki rolünü, gün geçtikçe daha da artırdığını görmekteyiz. Bu çerçevede bütün ülkeler yeniliğe dayalı ekonomik modeli benimsemekte ve yenilik temelli modeller geliştirme üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu bağlamda yenilik politika ve uygulamalarının işbirliği yaklaşımıyla ve stratejik bir anlayışla ele alınması gerekliliği çok açıktır.
Yapılan araştırmalar; günümüzde ülkelerin inovasyon (yenilik) performanslarındaki artışın, ekonomik ve toplumsal kalkınma, refah ve gelişme açısından kilit rol oynadığını göstermiştir. İnovasyonu etkin politikalarla sistemleştiren ülkeler, gelişmişlik anlamında daha üst sıralara yer almaktadır.
Endüstri 4.0’in hakim olduğu günümüz bilgi çağı ekonomisinde rekabetçiliğin, sürdürülebilir ekonomik büyümenin kaynağı mevcut kaynakları yeni ekonomik değerlere dönüştürecek faaliyetlere, yada teknolojik yenilik faaliyetlerine bağımlı hale gelmiştir. Ülkelerin sürdürülebilir bir büyüme düzeyini, firmaların ise rakipleri karşısında üstünlüklerini koruyabilmeleri için inovasyon faliyetlerinin etkin bir şekilde yönlendirilmelidir.
İnovasyon kavramı birçok tanımla karıştırılarak kullanılmaktadır. İnovasyon kavramı ve içeriği buluş, yaratıcılık, girişimcilik, araştırma ve geliştirme, değişim ve teknoloji kavramları ile tanımlama ve anlamlandırma açısından sıksık karıştırılmaktadır. Bu kavramlar tanımları ve anlamları gereği çok farklı ifadeledir.
Çok değişik inovasyon türü tanımlamaları yapılmaktadır. Oslo Kılavuzu’nda inovasyon dört ayrıma tabi tutulmuştur .Bunlar; ürün/hizmet inovasyonu , süreç inovasyonu , pazarlama inovasyonu , organizasyonel inovasyon dur. Ayrıca; kademeli inovasyon, teknik inovasyon, uygulama inovasyonu, radikal inovasyon , iş modeli inovasyonu, yönetim inovasyonu, deneyim inovasyonu,toplumsal inovasyon gibi çok sayıda inovasyon adlandırmaları vardır. Günümüzdeki modern inovasyon modelleri, karmaşık ve farklı faaliyetler arasında etkili bir iletişimi öngören bir yönetim süreci olarak görülmektedir.
İnovasyon yönetimi; organizasyonların iç ve dış çevredeki değişimlere uyum sağlayabilmek için, yönetimsel faaliyetlerini harekete geçirerek inovasyonu bir süreç içerisinde kontrol altında gerçekleştirme faaliyetleridir. Kısaca inovasyon yönetimi; organizasyonların teknolojiyi, iş süreçlerini ve insan ilişkilerini inovasyonu destekleyecek ve teşvik edecek şekilde yönetmesi ve yönlendirilmesidir. İnovasyon süreci, beş aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar; problemin belirlenmesi, fikirleri oluşturma, kavramsallaştırma, inovasyonun geliştirilmesi, inovasyonun uygulanması olarak tespit edilmiştir.
Kurumların İnovasyon çalışmalarına yatırım yapmanın nedenleri bilimsel literatürde söyle ifade edilmektedir; ürünleri ve üretim süreçlerini farklılaştırmak, maliyetleri azaltmak ,verimliliği arttırmak, yeni pazarlara girmek,pazar payını korumak veya arttırmak ,sahip olunan ürün çeşitliliğini arttırmak,yeni ürünlerin pazara çıkış süresini kısaltmak ,teknolojinin gelişmeye uyum sağlamak ,ürün fonksiyonelliğini ve ürün kalitesini arttırmak ,yenilikçi bir işletme imajını oluşturmak , işletme toplam performansını arttırmak olarak ifade edilmektedir.Kısaca;inovasyon, işletmenin en temel üç problemine çözüm getirmeyi amaçlar: varlığını sürdürebilmesi,pazarda lider konuma gelmesi ve karlılığını artırmasıdır.
Kurumlar inovasyon sürecini yönetirken uzun vadede var olmak, ortalamanın üzerinde gelir elde etmek ve rekabet avantajlarınin temellerini oluşturmak için literatürde şu inovasyon stratejilerini izledikleri görülmüştür.Bir işletme devamlı olarak yenilik yaratmak için pazara liderlik etmek ve tümüyle yeni bir şeyler bularak saldırgan inovasyon stratejisini; pazarın daha küçük bir payına razı olarak, radikal yenilikler yerine iyileştirmelerler savunmacı inovasyon stratejisini; daha büyük bir firma için yenilikler üzerinde çalışarak bağımlı inovasyon stratejisini; Ar-Ge maliyetlerine katlanmak istemeyerek ve pazarda lider firmalarını yeniliklerini taklit ederek taklitçi inovasyon stratejisini; yada beceri ve yeteneklerine odaklı çalıştığından pek fazla yenilik yapmayarak geleneksel inovasyon stratejisini; sürekli değişime hazır ve bununla ilgili yenilikler için fırsatlar izleme inovasyon stratejisini; mevcut ürünlerini çeşitlendirerek farklılaştırma inovasyon stratejisini; yenilikleri bulmak için iç kaynakları ile birlikte dış kaynaklardan da yararlanarak açık inovasyon stratejisini; yeni bir değer yaratarak mavi okyanus inovasyon stratejisini ve benzeri inovasyon stratejilerini uygulama yoluna gitmektedirler.
İşletmeler, ürünlerini, üretim süreçlerini, pazarlama faaliyetlerini ve organizasyonlarını sürekli değiştirmeleri ve yenilemeleri gittikçe rekabetçi olan bu ortamda hayatta kalmalarını ve hedeflerine ulaşabilmelerini sağlamaktadır. İş dünyasındaki yenilik, fark yaratmanın, ticari anlamda başarılı olmanın, rekabet avantaji elde etmenin ve kârlı büyümeyle sürekliliğin sağlanmasının en önemli stratejisidir.
Son 30 yılda yapılan en önemli 10 inovasyon arasında kabul edilen aşağıdaki inovasyon örnekleri inovasyon stratejilerinin biri veya birkaçının birlikte uygulanması ile elde edilmiştir.Bu inovasyonlar;internetin keşfi,cep telefonu,kişisel pc’ler,fiber optik kablo,elektronik posta (e-mail), global positioning system, dizüstü bilgisayar, cd, dijital kamera, telsiz frekanslı elektronik kimlik kartı’dir. Bu inovasyonlar neticesinde dünyanın en büyük ticari organizasyonları Youtube, Facebook, Google, Netflix, Instagram, Messenger, Tweet, Swipe, Whatsapp, Mail, Snap, Tinder ve benzeri binlerce uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bu uygulamaların oluşturduğu ticari değer dünya ekonomisinin yüzde 25’inde daha fazlasına karşılık gelmektedir.Apple,Microsft ve Amozan gibi işletmelerin trilyon dolar bandında işletmelerin ortaya çıkmasına imkan sağlamıştır. Bu gelişmeler dünyada yapılması beklenen yeni inovasyonlarla daha önce hiç kimsenin tahmin edemeyeceği değişimlerin habercisidir.
Kısaca; inovasyon işletmeler için hayati bir önem taşımaktadır. İşletmeler bazında bir bütün olarak ele alınmalı ve baştan sona tüm işletme faaliyetlerini içeren bir çözüm süreci olarak görülmelidir. İşletme yöneticileri inovasyonun doğru bir şekilde yapılabilmesi için yöneticilerin cesaret sahibi olmaları ve risk alabilmeleri gerekmektedir. İnovasyon işletmelerin stratejilerini belirleyen önemli bir faktördür.
Elinizdeki “İnovasyonun Kökenleri” adlı bu eser İnovasyon pradigmasınının gelişimi, eğitimde inovasyon, sağlıkta inovasyon,ulusal inovasyon sistemleri ve girişimci ve yenilikçi üniversite indekslerine kadar farklı konuları içeren kapsamlı bir eser olmuştur. Bu kitapta bölüm yazarak katkıda bulunan bilim insanlarını tebrik ediyorum.
Bu eserin İnovasyon literatürüne katkıda bulunmak dileği ile…
Prof.Dr.Cemal Zehir
Yıldız Teknik Üniversitesi