Conference PaperPDF Available

GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİNİ ETKİLEYEN PSİKOLOJİK FAKTÖRLERİN YAPISAL EŞİTLİK MODELLEMESİ İLE BELİRLENMESİ

Authors:
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİNİ ETKİLEYEN PSİKOLOJİK FAKTÖRLERİN
YAPISAL EŞİTLİK MODELLEMESİ İLE BELİRLENMESİ
Hüseyin GÜRBÜZ1
Özet
Bu çalışmanı amacı, ESOGÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde okuyan
öğrencilerin girişimcilik eğilimini etkileyen psikolojik faktörlere sahip olup olmadığını
Doğrulayıcı Faktör Analizi Modeli (DFA) ile incelenmiştir.
Çalışmada girişimcilikle girişimcilik eğilimini etkileyen psikolojik faktörler (başarı
ihtiyacı, kontrol odağı, risk alma eğilimi, belirsizliğe karşı tolerans, kendine güven,
yenilikçilik) arasındaki ilişki test edilmiş ve en uygun model ortaya konulmuştur.
Araştırmanın sonucunda elde edilen modele göre; girişimcilik ile başarı ihtiyacı, risk alma
eğilimi, kendine güven arasında pozitif yönlü bir ilişki, girişimcilik ile kontrol odağı arasında
ise; negatif yönlü bir ilişki olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Yapısal Eşitlik Modellemesi(YEM), Doğrulayıcı Faktör Analizi,
Girişimcilik, Psikolojik Faktörler
Abstract
The objective of this study; was examine the psychological factors which affect
entrepreneurial activities of the students of the Faculty of Economics and Administrative
Sciences ESOGÜ by employing the confirmatory factor analysis model (CFA)
In the study, the correlation between entrepreneurship, and psychological factors (the need
for achievement, locus of control, propensity to take risk, tolerance of ambiguity, self-
confidence, innovation) which affects entrepreneurial activities, were examined and the most
appropriate model were expressed
According the model, a positive correlation has been found between entrepreneurship and the
need for achievement, self-confidence, and propensity to take risk whereas a negative
correlation has been obtained between entrepreneurship and locus of control
Keywords: Structural Equation Modeling (SEM), Confirmatory Factor Analysis,
Entrepreneurship, Psychological Factors
GİRİŞ
1 Yrd. Doç. Dr., ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, Eskişehir.
hgurbuz@ogu.edu.tr
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişte öne çıkan ve ekonomik gelişmeyi belirleyen
temel faktörlerden biri girişimciliktir. Bir ülkenin kalkınması ve gelişmesi için ekonomik
değer yaratacak, büyümeye ivme kazandıracak hızla değişen koşullara uyum sağlayabilme
dinamizmine sahip girişimciler yaratabilmesi son derece önemlidir. Bu bağlamda girişimcilik
potansiyelinin ortaya çıkarılmasında en önemli görülen faktörlerden biri eğitimdir.
Girişimcilik eğitiminde amaç bir kişide girişimcilik potansiyeline yönelik olarak gizli kalmış
bir takım özelliklerin ortaya çıkmasını ve farkında olmasını sağlamaktır.(Balaban ve Özdemir,
2008:133-147)
Girişimcilik, ülkelerin uyguladığı ekonomik politikalar nedeniyle önemini her geçen gün
artırmaktadır. Dolayısıyla hükümetler ve üniversiteler girişimcilik konusunda öğrencileri
eğitmek konusunda daha fazla uğraş sergilemelidirler. (Doğaner ve Altuoğlu, 2010, s103-109)
Girişimcilik eğitiminin temel amacı kişilerin kendi işini kurarak bağımsız çalışmalarını
sağlamaktır. Girişimcilik eğitim programlarının amacı ise, kişilerin kendi iş yerlerini
kurmaları için, gerekli temel girişimcilik ve işletmecilik bilgilerini vererek, özel sektöre
geçişlerini kolaylaştırmak ve bu işleri başarıyla yürütmelerini sağlamaktır. (Patır ve Karahan,
2010, s. 27-44)
Girişimciler bir ülkenin gelişme ve kalkınma gücünün dinamosu işlevini üstlenen kişilerdir.
Girişimci kavramı değişik mesleklere göre de farklı biçimde tanımlanmaktadır. Ekonomistlere
göre; üretim unsurlarını bir araya getiren kaynakları etkin kullanmak suretiyle üretim yapıp
neticesinde para kazanan kişi olarak tanımlanmaktadır. Bir sanayici bir iş adamı için girişimci;
gözü kara bir yatırımcı, hırslı ve ihtiraslı bir rakip, bir müşteri veya bir müttefik olarak ifade
edilmektedir. Bir ticaret erbabı için ise; yatırım yapıp, risk alan, rekabet ederek para kazanan
kişi olarak adlandırılmaktadır. Bir psikolog için ise; bir şey elde etmek, bir şeye ulaşmak, bir
şeyi denemek, diğerlerinin elindeki otoriteyi paylaşmak isteyen yüksek motivasyonlu insanlar
girişimcidir (Yılmaz ve Sübül, 2009,195-203).
Girişimcilik kavramına ilişkin en sık rastlanan tanımlar şunlardır:
Girişimcilik; yaşadığımız çevrenin yarattığı fırsatları sezme, o sezgilerden düşler
üretme, düşleri projelere dönüştürme, projeleri yaşama taşıma ve zenginlik üreterek
insan yaşamını kolaylaştırma becerisine sahip olmaktır. Girişimcinin zenginlik
üretirken üç temel kaynağı vardır: Kendi enerjisi ve gücü, erişebildiği sermaye ve
ilişki kurduğu insanlar (Bozkurt, 2007, s. 93-110).
Bird’e (1989) göre, girişimcilik, değer yaratmak için, kar amacı güden yeni bir
işletme kurma veya büyütme ve yeni bir mal veya hizmet yaratma sürecidir.
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Girişimcilik; bir fırsat algılama ve o fırsatı ele geçirmek için bir organizasyon yaratma
faaliyetidir.(Muller ve Thomas, 2000, s. 52-62)
Girişimcilik; birey ve toplum için değer yaratan, ekonomik fırsatlara cevap veren veya
ekonomik fırsatlar yaratan bireyler tarafından ortaya konulan, getirdiği yeniliklerle
ekonomik sistemde değişikliklere neden olan bir süreçtir.(Muzyka, Koning and
Churchill, 1995).
Girişimcilik tanımında yenilik vardır ve bu yenilik mevcut kaynakların yeni bir
birleşimini ifade eder. Bir diğer deyişle:
yeni bir malın yada servisin üretimi,
yeni bir üretim metodunun geliştirilmesi,
yeni bir pazarın oluşturulması,
yeni bir hammadde kaynağının bulunması ve endüstrinin yeniden
yapılandırılması yeniliktir. (http://www.vicebusiness.com/makale4.php)
Girişimcinin tanımı ise:
Girişimci; risk alarak yenilik veya geliştirme yapan kişidir. Diğer bir deyişle, girişimci
fırsatları gözleyen ve onları bulduğunda her tür riski alarak fikrini gerçekleştirmeye
çalışandır. Dolayısı ile girişimcilik için fikir üretmek, yenilik üretmek ya da bir
geliştirme yapmak gerekmektedir(http://www.vicebusiness.com/makale4.php)
Girişimci; üretim faktörlerini bir araya getirerek, ekonomik mal ve hizmet üretimi için
gerekli girişimi başlatan, ayrıca üretim için gerekli finansman kaynaklarını ve üretimin
değerlendirileceği pazarları bulan kişi olarak tanımlanabilir (Eyüboğlu, 2004: 9).
Girişimci; giriştiği ekonomik etkinliğin bitiminde doğabilecek sonuçları önceden
hesaplayan ve sonuçta doğacak riski üstlenmekten çekinmeyen kimsedir (Soral, 1974:
4).
Girişimcinin Genel Özellikleri:
Pazarda var olan fırsatları belirler.
Fırsatları(veya ihtiyaçları) iş fikrine dönüştürür.
Kaynakları bir araya getirir.
Risk üstlenir.
Finansmanı, üretim ve üretim süreçlerini, insan kaynaklarını yönetir. Üründe, yönetimde,
teknolojide, pazarlamada sürekli yeniye doğru değişme çabasını sürdürür. (Akyüz, Gedik vd.,
2006, s.233-246)
Hızlı düşünme,
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Belirsizlik altında hızlı karar alma,
Kararlı ve azimli olma,
Güçlü sezgi sahibi, iyi gözlemci,
Hayal gücü yüksek olmalı,
Kaynaklara ulaşabilecek ilişkiler ağına sahip olmalı,
Kaynaklar arasında özellikle insan kaynaklarını iyi yönetebilen,
Düşünme ve muhakeme yetenekleri güçlü,
Çok yönlü düşünebilen,
Yeninin kabul edilmesini sağlayacak ikna gücüne sahip olan,
İyi iletişim kuran,
Bağımsız düşünebilen,
Esnek,
Yaratıcı, kendine güvenen,
Dayanıklı ve ısrarcı olmalıdır.
Bir girişimcide bu özelliklerin büyük kısmı rahatlıkla gözlemlenebilir. Ama girişimcilik için
sadece fikir üretebilmek yeterli değildir. http://www.vicebusiness.com/makale4.php, (Akyüz,
Gedik vd., 2006, s.233-246)
Kişileri girişimciliğe yönlendirebilecek kişisel özellikler hakkında birçok araştırma yapılarak,
girişimciliğin formülü belirlenmeye çalışılmıştır. Yaratıcılık, strese tahammül ve girişimcilik
motivasyonu, kişileri girişimciliğe yönlendirebilecek bir girişimci de bulunması gereken
temel özellikler arasındadır.(Karabulut, 2009, s. 331-355)
Girişimcilik ile ilgili çalışma, araştırma ve tartışmalarda girişimciliği belirleyen faktör ya da
faktörlerin neler olduğuna dair çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Genel olarak girişimci
olmayı belirleyen faktörlerin literatürde (çevresel yaklaşım, firma yaklaşımı ve bireysel
yaklaşım), üç yaklaşım altında incelendiği görülmektedir. (Özden vd., 2008, s. 229-240)
Çevresel yaklaşıma göre; girişimcilik, sosyal, politik, ekonomik, teknolojik ve kültürel
koşullardan önemli ölçüde etkilenmektedir.
Firma yaklaşımında ise; girişimciliği yöneticiliğe yaklaştıran bir bakış açısı içermektedir.
Naktiyok’a (2004, s. 15-19) göre; girişimci bir birey yalnızca bir girişimi başlatmakla
kalmayıp, bu girişimi büyütür ve geliştirir. Bu nedenle girişimci olabilmek için yönetsel
özelliklere sahip olmak gereklidir.
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Bireysel yaklaşımda ise; girişimciliği daha çok psikolojik, demografik ve psikolojik
özelliklerine göre ele alınmaktadır. Psikolojik olarak, bireyin değerleri, tutumları, yaşadıkları
deneyimleri, davranışların bilinç altından etkilenmesi vb. etkenler girişimciliklerini
belirlemede önemli rol oynamaktadır. Psikolojik özellikleri olarak motivasyon kendine güven,
risk alma, sabır vb. davranışlar girişimciliğin belirlenmesinde önemli faktörlerdir.
Kişilerde girişimcilik motivasyonunu doğuran unsurlar arasında ise; öz yeterlilik, kontrol
alanı, bağımsızlık ihtiyacı, risk alma ve belirsizliği tolerans bulunmaktadır. Literatürde
girişimcilik motivasyonu yönünde öz yeterlilik (Chen, Greene ve Crik, 1998; De Noble, Jung
ve Ehrlich, 1999), kontrol alanı (Levinson’s, 1980; Gilad, 1982), bağımsızlık ihtiyacı
(Cromie, 1987; Deci ve Ryan’s, 2000), risk alma (Brockhaus, 1980; Calvert, 1993) ve
belirsizliği tolerans (Budner, 1962; Begley ve Boyd, 1987) için ölçekler geliştirilmiştir.
(Karabulut, 2009, s.331-355)
Coulter’e(2003:26) göre; demografik özelliklerin başında kişilerin aldıklarıitim, cinsiyet,
yaş, geçmiş dönemden kazanılan iş tecrübesi, girişimci bir aile çevresinden gelme ve ailenin
ilk çocuğu olma gibi özellikler gelmektedir. (Dündar ve Ağca, 2007, s. 121-142)
Girişimciliğe etki eden demografik özellikleri Hisrich ve Roberts (2002), Kutanış ve diğerleri
(2006: 390-391) şu şekilde açıklamaktadır:
Aile,
Eğitim,
Yaş,
İş Tecrübesi,
Rol Modelleri
Bireysel yaklaşımda son dönemlerde üzerinde en çok durulan özellikler psikolojik
özelliklerdir. Bu bağlamda, girişimciliğin belirleyicisi olarak, başarı ihtiyacı, kontrol odağı,
risk alma eğilimi, belirsizliğe karşı tolerans, kendine güven ve yenilikçilik gibi psikolojik
faktörler ön plana çıkmaktadır. (Özden vd, 2008, 229-240)
Üniversite öğrencilerinin girişimcilik özelliklerini belirlemeye yönelik çeşitli çalışmalar
vardır. Bu çalışmalardan özellikle girişimcik eğiliminin psikolojik faktörlerle ilişkisini
belirlemeye yönelik olan ve Koh(1996) kullandığı, geçerliliği ve güvenilirliliği test edilmiş
olanıdır. Bu anket ülkemizde çeşitli üniversitelerde uygulanmış ve benzer sonuçlara
ulaşılmıştır. Dündar ve Ağca(2007, s. 121-142), Bozkurt (2007, s. 93-111), Özden vd., (2008,
229-240), Gürbüz (2008, s.485-494),
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Bu çalışmada, daha önce girişimcilik analizinde kullanılan anketin geçerliliğini, (Gürbüz,
2008, s.485-494) YEM tekniği ile test etmek ve daha uygun girişimcilik model/modellerini
(girişimciliğin formülünü) ortaya koymaktır.
2. YÖNTEM
LISREL Yapısal Eşitlik Modeli:
LISREL, Linear Structural Relations kelimelerinin ilk hecelerinin birleştirilmesiyle meydana
gelen bir kelimedir. Konuyla ilgili ilk çalışma 1972’de Jöreskog ve Van Thillo tarafından
yapılmıştır (Reisinger ve Turner, 1999, s. 71-88). Programın ismi ve modelleme yaklaşımı
eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. LISREL modeli, özellikle gizil (latent) değişkenleri, hem
bağımlı hem de bağımsız değişkenlerdeki ölçüm hatalarını, karşılıklı neden sonuç ilişkisini,
eşzamanlılığı ve bağımlılığı içeren yapısal eşitlik modellerini oluşturmak için tasarlanır
(Cudeck ve diğerleri, 2000). LISREL tekniğiyle belirlenen yapısal eşitlik modeline LISREL
modeli denir. LISREL modeli iki yaklaşımın birleşiminin sonucudur; bu iki yaklaşım, çoklu
regresyon analizinin yapısal yaklaşımı ve faktör analizinin ölçüm yaklaşımıdır. LISREL
günümüzde sosyal ve davranış bilimlerinde yapısal eşitlik modellemesinde kullanılan en
popüler yaklaşım ve bilgisayar programıdır. LISREL metodolojisi, önerilen teorik modellerin
yeterliliğinin testi için kullanılan yararlı bir araçtır(Pang, 1996: s.71),(Yılmaz vd. 2008:s. 27-
38),
Bartolo’ya ( 2000) göre, yapısal eşitlik modellemesi (YEM), bağımlılık ilişkilerini eşzamanlı
olarak tahmin etmek için, faktör analizi ve çoklu regresyon analizinin birleşmesiyle meydana
gelen çok değişkenli yöntemdir. Teknik olarak, yapısal eşitlik modellemesi, doğrusal yapısal
eşitlikler setinde yer alan bilinmeyen katsayıları tahmin eder. Eşitlik sisteminde genellikle
direkt olarak gözlenen değişkenler ve gözlenen değişkenlerle ilişkili olan, fakat gözlenmeyen
yani gizil değişkenler yer almaktadır (Yılmaz, 2005:s. 257-271).
YEM, gizli değişkenler seti arasında bir nedensel yapının var olduğunu ve gözlenen
değişkenlerin gizli değişkenlerin açıklayıcısı olduğunu varsayar. Modelde gizli değişkenler
gözlenen değişkenlerin doğrusal birleşimleri olarak görülür. Yapısal eşitlik modellemesi
terimi, prosedürün iki önemli yönünü taşımaktadır. Bunlardan ilki, nedensel süreçlerin yapısal
eşitlikler serisiyle gösterilebilir olması, diğeri ise bu yapısal ilişkilerin, teorinin daha açık
anlatımına imkan vermek için diyagramlar yardımıyla modellenebilir olmasıdır. YEM,
değişkenler arasındaki nedensel ilişkilerle ilgilenir. Bu nedenle sosyal ve davranış
bilimlerinde yaygın bir şekilde kullanılır (Pang, 1996:71-72), (Yılmaz vd., 2008:28-38),
(Yılmaz, 2005:s. 257-271).
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Yapısal eşitlik modeli (YEM); açık (gözlenen, ölçülen) ve gizil (gözlenemeyen, ölçülemeyen)
değişkenler arasındaki nedensel ve korelasyonel ilişkilerin bir arada olduğu modellerin test
edilmesi için kullanılan bir istatistik yaklaşımıdır (Uzun, vd., 2010: s.531-544), (Güzeller,
2006, s: 403-412), (Sümer, 2000: s. 49-73).
YEM birkaç değişik istatistiksel yaklaşımı birleştiren veya bu yaklaşımlar temsil eden bir
istatistiksel metottur. YEM, Karl Jöreskog tarafından popüler edilen ve en çok kullanılan
aşağıdaki matris eşitliği çerçevesinde bilinir(Rigdon, 2004), (Ayyıldız ve Cengiz,2006:63-84).
Fakat uygulamada bu matris eşitliğinden çok aşağıdaki gibi grafiksel olarak temsil edilir.
Şekil 1: Yapısal Eşitlik Modeli
YEM, içsel (endojegenous) ve dışsal (exogenous) olmak üzere iki tip gizil değişken vardır. Bu
iki tür değişken model içindeki gizil yapıda bağımlı ve bağımsız değişken olma durumlarına
göre ayrılırlar. Dışsal gizil değişkenler gizil yapıda veya bağımsız değişken durumundadırlar.
Şekil itibariyle bunlara diğer gizil değişkenlerden yol okları gelmez fakat bu dışsal gizil
değişkenlerden diğer değişkenlere yol okları gider. Bu değişkenler içsel gizil değişkenlerin
tahmin edicisi durumundadırlar. Bazı gizil değişkenler diğer gizil değişkenlerin tahmin edicisi
durumundayken aynı zamanda diğer biri gizil değişkene göre de tahmin edilen değişken
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
durumunda olabilirler. Dolayısıyla hem bağımlı ve hem de bağımsız gizil değişken özelliği
içerebilirler. Bu tür gizil değişkenler kesinlikle dışsal gizil değişken olamazlar. Dışsal gizil
değişkenler kesinlikle sadece bağımsız değişken pozisyonunda olabilirler ve onlara doğru
hiçbir zaman yol okları gelmez, tam tersine bu tip değişkenlerden diğerlerine yol okları çıkar.
Hem bağımlı hem de bağımsız değişken özelliği gösteren gizil değişkenlerde içsel gizil
değişken olarak adlandırılırlar. Dışsal gizil değişkenlere iki başlı yol oku gelebilir. Başka bir
ifadeyle diğer bir gizil değişkenle arasında kovaryans olabilir. Dışsal değişkenler ksi ) ile
gösterilirken içsel gizil değişkenler de eta (
η
) ile gösterilir. Gizil değişkenler oval içinde
gösterilirken gözlenen değişkenler kare veya dikdörtgen içinde gösterilir. Dışsal gizil
değişkenlerde ölçüm hatası olmaz. Çünkü hiçbir zaman bağımlı değişken durumunda değildir.
İki gizil değişken arasında kovaryansın olması bunların bir veya daha çok gözlenen
değişkenlerinin korelasyon içinde olduklarını gösterir(Hox ve Bechger,1995: s. 354-373),
(Ayyıldız ve Cengiz,2006:63-84) (Şekil 1).
YEM’de yapısal model gizil değişkenler arasındaki ilişkiyi içerir. Bu ilişki temel olarak
doğrusaldır. Fakat YEM sistemi, doğrusal olmayan ilişkileri de modele katmaya elverişlidir.
Bu tür ilişkiler modelde iki başlı okla gösterilir ve değişkenler arasındaki kovaryansı ifade
eder (model tarafından açıklanamayan paylaşılan varyans). YEM’de dışsal gizil değişkenler
arasında kovaryansa izin verilir ve phi(
Φ
) işaretiyle gösterilir. Bu da dışsal gizil
değişkenlerin model dışındaki genel tahmin edicilerden kaynaklanan bir durumdur. Şekil 1’de
de görüldüğü gibi dışsal gizil değişkenin içsel gizil değişken üzerindeki yol katsayısı gama (
γ
) işaretiyle gösterilirken içsel gizil değişkenlerin kendi aralarındaki yol katsayıları beta (
β
) ile gösterilir. Standardize yol katsayıları; standardize olmuş veriler (korelasyon ve
kovaryans matrisi) üzerinden hesaplanan regresyon katsayılarıdır. Bağımsız değişkenin
bağımlı değişken üzerindeki göreceli etkisini gösterir. Standardize olmamış yol katsayısı ise;
ham veriler ve kovaryans matrisleri üzerinden hesaplanır. Farklı varyanslara sahip grupların
karşılaştırılmasında kullanılır.
Yapısal hata gözlenen değişkenlerdeki ölçüm hatalarının aynısıdır, tek farkı gizil değişkenler
arasında olmasıdır. İçsel değişkenlere okla yönelen zeta (
ζ
) karakteriyle ifade edilir.
Tutarlı bir parametre tahmini için bu yapısal hataların dışsal gizil değişkenlerle ilişkisiz
olması gerekir. Diğer taraftan yapısal hatalar birbirleriyle ilişkili olabilirler. Bu ise yapısal
değişkenlerin modeldeki tahmin edici ilişkiler tarafından açıklanamayan ortak paylaşılan bir
varyansa sahip olduklarını gösterir.
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Ölçüm modelinde dışsal gizil değişkenlerin gözlenen değişkenleri X, içsel gizil değişkenlerin
gözlenen değişkenleri ise Y harfiyle gösterilir. Ölçüm hatası ise; bir gizil değişkenin gözlenen
değişkeni üzerindeki açıklayamadığı varyansı belirtir. YEM, ölçüm hatalarını dikkate alarak
ve bunları modelde göstererek sonuca varır. Dışsal gizil değişkenlere ait gözlenen
değişkenlerin ölçüm hataları delta (
δ
) işaretiyle, içsel gizil değişkenlere ait gözlenen
değişkenlerin ölçüm hataları epsilon (
ε
) ile ifade edilir (Ayyıldız ve Cengiz, 2006: s. 63-
84).
YEM modellemesi yapılırken aşağıdaki aşamalardan geçilir:
Bir teorik modeli geliştirmek
Geliştirilen model için nedensel ilişkileri gösteren diyagramı çizmek
Çizilen diyagramı yapısal ve ölçüm modellerine çevirmek
Yapısal modeli tahmin etmek ve değerlendirmek
Yapısal modelin uygunluk ölçütlerini hesaplamak
Sonuçları yorumlamak şeklindedir (Eroğlu, 2003: s. 292).
Herhangi bir modelin bir bütün olarak kabul edilebilir olması için, modelde yer alan
ilişkilerin veri ile ne kadar tutarlı olduğunu ortaya koyan “uyum iyiliği kriterleri”
bulunmaktadır. Modelin veri ile uyumu ve kurulan teorinin doğruluğunun
değerlendirilmesinde kullanılan kriterlerin önerilen kabul aralığı aşağıdaki tabloda
bulunmaktadır (Schermelleh ve Moosbrugger, H.,2003: s. 23-74).
Tablo 1: Standart Uyum İyiliği Ölçütleri
Uyum
Ölçüleri
Kabul Edilebilir
Uyum
RMSEA
SRMR
NFI
NNFI
CFI
GFI
AGFI
0,05≤RMSEA≤0,100
0,05<SRMR≤0,100
0,90≤NFI≤0,95
0,95≤NNFI≤0,97
0,95≤CFI≤0,97
0,90≤GFI≤0,95
0,85≤AGFI≤0,90
Yaklaşık Hataların Ortalama Karekökü (Root Mean Square Error of Approximation- RMSEA)
ve Ortalama Hataların Karekökü (Root Mean Square Residual-RMR): 0 ile 1 değerleri
arasında değişir. “0” yakın değerler vermesi (gözlenen ve üretilen matrisler arasında minimum
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
hata olması) istenir. 0.05 eşit veya küçük olması mükemmel uyum, 0.08’e kadar olan
değerlerinde kabul edilebilir olduğunu gösterir.
Uyum İyiliği İndeksi (Goodness Of Fit Katsayı-GFI): 0 ile 1 değerleri arasında değişmektedir.
0.90 ve üzeri iyi uyum olarak kabul edilir 0.85’in üstündeki değerler ise kabul edilebilir
değerler olarak da görülmektedir. Örneklem büyüklüğünden etkilenir. Büyük N’lerde daha
küçük değerler verir.
Düzeltilmiş Uyum İyiliği İndeksi (Adjustment Goodness Of Fit İndex-AGFI): Örneklem
genişliği dikkate alınarak düzeltilmiş GFI değeridir. 0 ile 1 değerleri arasında değer
almaktadır. 0.90 ve üzeri iyi uyum olarak kabul edilir.
Karşılaştırıcı uyum katsayısı (Comparative Fit Katsayı-CFI): Model uyumunun
değerlendirilmesinde örneklem büyüklüğünü ve modeldeki serbestlik derecesini dikkate alan
bir kriterdir. CFI değerinin 0.90 üzerinde olması yeterli uyuma, 0,95 üzerinde olması ise
mükemmel uyuma işarettir (Uzun vd. 2010: s. 531-544). Modelin uygunluğunun
belirlenmesinde kullanılan birbirinden farklı uyum indeksleri ve bu istatistiklerin sahip olduğu
fonksiyonlar vardır. Önerilen indeksler arasında en çok kullanılanlardan birisi benzerli oranı
ki-kare istatistiğidir (
χ2
),(
χ2/s.d.
) (Yılmaz, Çelik, Ekiz, 2006: s.171-183). Yılmaz ve
Çelik (2009, s.37-45)’de modelin değerlendirilmesi ve uyum ölçütlerini ayrıntılı olarak ele
almıştır.
ARAŞTIRMA METODOLOJİSİ
Örnekleme Süreci:
Bu çalışmada araştırma evrenimiz ESOGU İİBF, 2007-2008 bahar döneminde ders kaydı
yaptıran ve girişimcilik dersini almış olan 2. ve daha üst sınıftaki öğrencilerdir.
Araştırmanın Amacı, Modeli ve Hipotezleri:
Araştırmanın amacı, öğrencilerin girişimcilik üzerinde etkisi olan psikolojik faktörlerin YEM
ile analizidir. Çalışmada, girişimcilikle girişimciliği etkileyen psikolojik faktörler (başarı
ihtiyacı (B), kontrol odağı(K), belirsizliğe karşı tolerans(T), risk alma eğilimi(R), kendine
güven(G) ve yenilikçilik(Y)) ve bunları oluşturan alt değişkenler arasındaki ilişkinin araştırma
modeli Şekil 2’de verilmiştir.
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Şekil 2: Araştırma Modelinin Şekli
Çalışmada yer alan alternatif hipotezler ise aşağıda verilmiştir:
HA1
: Girişimcilik ile başarı ihtiyacı arasında anlamlı bir ilişki vardır.
HA2
: Girişimcilik ile kontrol odağı arasında anlamlı bir ilişki vardır.
HA3
: Girişimcilik ile belirsizliğe karşı tolerans arasında anlamlı bir ilişki vardır.
HA4
: Girişimcilik ile risk alma eğilimi arasında anlamlı bir ilişki vardır.
HA5
: Girişimcilik ile kendine güven arasında anlamlı bir ilişki vardır.
HA6
: Girişimcilik ile yenilikçilik arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Veri ve Bilgilerin Analizi:
Araştırmada, veri ve bilgi toplama yöntemi olarak yüz yüze anket yöntemi kullanılmıştır.
Araştırmada Entrepreneurs Handbook’da yayınlanan ve güvenilirliği ve geçerliliği test
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
edilmiş ve Hian Chye Koh(1996) tarafından kullanılan anket formundan yararlanılmıştır. 480
anket değerlendirmeye alınmış ve ayrıca ankete uygulanan Cronbach Alpha sonucunda
ölçeğin oldukça güvenilir olduğu bulunmuştur (Gürbüz, 2008: s. 485-494)
Araştırma modelinin testini yapmak, hem de modeldeki ilişkileri ayrıntıları ile görebilmek
için DFA modelinden yararlanılmıştır. Araştırmanın hipotezleri yapısal eşitlik modeli ile test
edilmiş, elde edilen sonuçlar tablo ve şekiller aracılığıyla yorumlanmıştır. Veriler Lisrel 8.72
paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.
ARAŞTIRMANIN SONUÇLARI:
Çalışmada girişimciliği etkileyen psikolojik faktörler ve bu faktörleri arasındaki ilişkinin
analizi birinci düzey ve ikinci düzey doğrulayıcı faktör analiz (DFA) ile test edilmiştir.
Birinci Düzey DFA
Birinci düzey DFA için RMSEA=0,070 bulunmuştur. Ana kütledeki yaklaşık uyumum bir
ölçüsü olan RMSEA kabul edilebilir bir uyumu göstermektedir. Yani modelin veri ile uyum
sağladığı belirlenmiştir. Ancak örnek sayısını büyük olduğu durumlarda serbestlik derecesi
önemli bir ölçüttür. Modelin ki-kare değeri 1824,46’dır. Özellikle örnek sayısının fazla
olduğu örneklerde serbestlik derecesi ki-kare testinde çok önemli bir ölçüttür. Serbestlik
derecesinin büyük olduğu durumlarda
χ2
değeri anlamlı sonuç verme eğilimindedir. Bu
nedenle
χ2
nin serbestlik derecesine oranı 5 veya 5’den küçük bir oran ise model ve veri
arasında iyi bir uyum olduğu söylenir ( Maxwell, 2002: s. 1-22), (Kurtuluş ve Okumuş, 2006:
s. 3-17).
(
χ2/s.d.
)<5 olduğundan modelle veri arasında uyum olduğu görülmektedir.(Şekil 3)
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Şekil 3: Psikolojik Faktörlerle Arasındaki Birinci Düzey DFA Modelinin Path Diyagramı
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
İkinci Düzey DFA
t testi sonuçları dikkate alınarak Psikolojik faktörlerle gizil değişkenler arasındaki anlamsız
olan değişkenler modelden çıkartılmıştır. Dolayısıyla girişimcilikle, psikolojik değişkenler
arasındaki ilişkiyi en uygun bir şekilde açıklayacak İkinci Düzey DFA modeline ulaşılmıştır.
Şekil 4: Girişimcilik İçin Önerilen DFA Modelinin Path Diyagramı
Tablo 2: Yapısal Eşitlik Değerlendirme Sonuçları
Uyum
Ölçüleri
Kabul Edilebilir
Uyum
Önerilen
Model
RMSEA
SRMR
NFI
NNFI
CFI
GFI
AGFI
0,05≤RMSEA≤0,100
0,05<SRMR≤0,100
0,90≤NFI≤0,95
0,95≤NNFI≤0,97
0,95≤CFI≤0,97
0,90≤GFI≤0,95
0,85≤AGFI≤0,90
0,052
0,049
0,90
0,93
0,94
0,95
0,93
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
χ2/s.d.=168 ,90/73=2, 31<5
olduğundan modelin yeterli bir uyuma sahip olduğunu ve
önerilen modeldeki uyum ölçülerinin sonuçlarının da genellikle kabul edilebilir uyum
içerisinde olduğunu göstermiştir. Aşağıda ikinci Düzey DFA sonuçlarına göre girişimciliği
etkileyen faktörlerin anlamlılığı ve girişimciliği tek başına açıklamalarını gösteren
değerleri verilmiştir.
K =-0.89*gir, Errorvar.= 0.20 , R² = 0.80
St.hata=(0.16) (0.11)
t= -5.61 1.82
B = 0.95*gir, Errorvar.= 0.091, R² = 0.91
(0.10) (0.12)
9.42 0.76
R = 0.67*gir, Errorvar.= 0.55 , R² = 0.45
(0.067) (0.12)
10.00 4.54
G = 0.94*gir,Errorvar.= 0.12 , R² = 0.88
(0.11) (0.12)
8.45 1.07
Yukarıdaki sonuçlardan K, B, R ve G faktörlerinin Girişimciliği anlamlı olarak etkilediği
söylenebilir (t değerleri anlamlı) . Özellikle B faktörü diğer faktörlere göre girişimciliği daha
fazla etkilerken, R faktörü en az etkilemektedir.
Gizil Değişkenler Arasındaki Kovaryans Matrisi
K B R G gir
-------- -------- -------- -------- ------
K 1.00
B -0.85 1.00
R -0.60 0.64 1.00
G -0.83 0.89 0.63 1.00
gir -0.89 0.95 0.67 0.94 1.00
Modelden anlamsız olan yenilikçilik(Y) ve belirsizliğe karşı tolerans(T) denklemden
çıkartılmıştır. Modelde yer alan bağımsız değişkenler incelendiğinde girişimcilik(GIR) ve
kontrol odağı(K) arasında negatif, ters yönlü bir ilişki vardır. Girişimcilik ile başarı
ihtiyacı(B), risk alma eğilim(R) ve kendine güven(G) arasında ise pozitif, yani aynı yönlü bir
ilişki vardır.
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Çalışmada ileri sürülen alternatif hipotezlerden; kontrol odağı, başarı ihtiyacı, risk alma
eğilimi ve kendine güven ile girişimcilik arasında anlamlı bir ilişki olduğu %5 anlam
düzeyinde kabul edilmiştir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Çalışmada öncelikle öğrencilerin girişimcilik düzeyini ölçmede kullanılan ve güvenilirliliği
test edilmiş olan anket verilerine birinci düzey DFA testinin uygulanması sonucunda
RMSEA’nın değeri 0,070 olarak bulunmuştur. 0,070 değeri kabul edilebilir sınır değerleri
içerisinde kaldığından modelin veri ile uyum sağladığını göstermektedir.
Çalışmanın ikinci aşamasında ise girişimcilik ile psikolojik faktörler arasındaki ilişki ikinci
düzey DFA ile incelenmiş ve en uygun olan model belirlenmiştir. Bu modele göre girişicilikle
başarı ihtiyacı, risk alma eğilim ve kendine güven arasında pozitif yönlü bir ilişki, girişimcilik
ile kontrol odağı arasında ise negatif yönlü bir ilişki olduğu görülmüştür. Girişimcilik ile
yenilikçilik ve belirsizliğe karşı tolerans arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bu
durumda ESOGÜ İİBF okuyan öğrencilerin belirsiz bir ortamda faaliyet gösterme,
belirsizlikle istekli bir şekilde mücadele ederek bu belirsizlikleri yönetmeye çalışmadıkları,
yaratıcı fikirleri başarıyla uygulayamadıkları yani yenilikçilik özelliğine sahip olmadıkları
görülmüştür.
Kaynakça
Akyüz, K. C., T.Gedik vd.(2006), ‘Rize İlindeki Lise ve Üniversite Öğrencilerinin Girişimcilik
Yeteneklerinin İncelenmesi’ İİBF Dergisi Cilt:20, sayı:1 Nisan, s. 233-246.
Ayyıldız, H. Ve E. Cengiz(2006), ‘Pazarlama Modellerinin Testinde Kullanılabilecek Yapısal
Eşitlik Modeli (YEM) Üzerine Kavramsal Bir İnceleme’, Süleyman Demirel Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, C.11, S.1, s. 63-84.
Balaban ve Özdemir (2008), ‘Girişimcilik Eğitiminin Girişimcilik Eğilimi Üzerindeki Etkisi:
Sakarya Üniversitesi İİBF Örneği’, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi Cilt 3, Sayı:2 Aralık s.
133-147.
Bird, Barbara J. (1989), Entrepreneurial behavior. Illinois: Foresman and Company,
Bozkurt, Ö., (2007), ‘Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi Journal of Entrepreneurship and
Development, Cilt 1 ∙ Sayı 2∙ Ocak, s. 93-110.
Coulter, M.(2003), Entrepreneurship in Action New Jersey: Prentice Hall.
Cudeck, R., Toit, D.S. ve Sörbom D., (2000). Structural Equation Modeling: Present and
Future, Scientific Software International Inc.
Doğaner, M ve A. M. Altuoğlu (2010), ‘Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi’, Cilt 2,
Sayı 2, ISSN: 1309 -8039 (Online), s. 103-109.
Doruk Aktoprak, (http://www.vicebusiness.com/makale4.php) 09.03.2011.
Dündar S., Ağca V. (2007), ‘Afyon Kocatepe Üniversitesi Lisans Öğrencilerinin Girişimcilik
Özelliklerinin İncelenmesine İlişkin Apririk Bir Çalışma’, H.Ü. İİBF Dergisi, Cilt 25, Sayı 1, s.
121-142.
Eroğlu, E., (2003), Toplam Kalite Yönetimi Uygulamalarının Yapısal Eşitlik Modeli ile
Analizi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Sayısal
Yöntemler Bilim Dalı, İstanbul.
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Eyuboğlu, D., (2004), Girişimciliğin Geliştirilmesi, MPM Yayınları No: 668, Ankara, s. 9
Gürbüz, H. (2008), ‘Girişimcilik Eğilimiyle İlişkili Faktörlerin Belirlenmesi ve Eskişehir
Osmangazi Üniversitesi İİBF Öğrencilerinde Bir Uygulama’, 07-10 Mayıs 2008, Bişkek,
s.485-494. www.manas.kg/temp/ 2 .Girisimcilik Kongresi .pdf, 09.03.2011.
Güzeller C.(2006), ‘Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavının Türkçe Dil Yeterlilikleri
Açısından Modellenmesi’, Kastamonu Eğitim Dergisi, 14(2): s. 403-412.
Hisrich, R. D.; Peters, M. P. (2002). Entrepreneurship, McGraw-Hill Higher Education, NY.
Hox, J.J. ve M. Bechger(1995), An Introduction To Structural Equaiton Modelling, Family
Sciences Review, 11, s. 354-373.
Joreskog, K. Sörbom, D.,(2001), LISREL 8: User’s Reference Guide, Scientific Software
International Inc.
Karabulut, A.T.(2009),’Üniversite Öğrencilerinin Girişimcilik Özelliklerini Ve Eğilimlerini
Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma’, Marmara Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt:XXVI, S:1, s.
331-335.
Koh H. C. (1996), “Testing hypotheses of Entrepreneurial Characteristics: A Study of Hong
Kong MBA Students” Journal of Managerial Psychology, 11, 3, 12-25.
Kurtuluş, K. Ve A. Okumuş(2006), ‘Fiyat Algılamasının Boyutları Arasındaki İlişkilerin
Yapısal Eşitlik Modeli İle İncelenmesi’,Yıl:17, Sayı:53, s.3-17.
Kutanis, R. Ö., Bayraktaroğlu, S. (2006). “Girişimcilik Eğilim ve Tecrübesinde Psikolojik
Özellikleri Önemli mi?”, 14. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Tebliği, 389-95.
Maxwell, S.(2002), ‘Rule Based Price Fairness and Its Effect on Willingness to Purchase’,
Journal of Economic Psychlogy, s. 1-22.
Mueller, S. and Thomas, A.S. (2000). Culture and entrepreneurial potential: a nine country
study of locus control and innovativeness. Journal of Business Venturing, 16, 52-62.
Muzyka, D. Koning, A. and Churchill, N. (1995). On Organization and adaptation: building
the entrepreneurial corporation. European Management Journal, 13, (4) 352-365.
Naktiyok, A. (2004), İç Girişimcilik, Beta Yayınları, İstanbul.
Özden, K., M. S. TEMURLENK, S. BAŞAR(2008), ‘Girişimcilik Eğilimi: Kırgızistan-
Türkiye Manas Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma’, 07-10
Mayıs 2008, Bişkek, s. 229-240, <www.manas.kg/temp/ 2 .Girisimcilik Kongresi .pdf>,
09.03.2011.
Pang, N.S.K., (1996). School Values and Teachers’ Feelings: a LISREL model, Journal Of
Educational Administration, Vol.34, No.2, pp.64-83.
Patır, S. ve M. Karahan(2010), ‘Girişimcilik Eğitimi ve Üniversite Öğrencilerinin Girişimcilik
Profillerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Alan Araştırması’, İşletme ve Ekonomi Araştırmaları
Dergisi, Cilt: 1, Sayı:2, s. 27-44.
Reisinger, Y and Turner, L.,(1999), Structural Equation Modeling with LISREL :
Applicationin Tourism. Tourism Management 20, 71-88.
Rigdon, Edward.E.(2004), The Form of Structural Equation Models.
Schermelleh, Engel, K., Moosbrugger, H. (2003), ‘Evaluating The Fit Of Structural Equation
Models: Tests Of Significance And Descriptive Goodness-Of-Fit Measures. Methods Of
Psychological Research’ Online, 8 (2), s. 23-74.
Soral, E., (1974), Özel Kesimde Türk Müteşebbisleri, AİTİA Yayınları No: 72, Ankara, s. 4
Sumer, N., (2000). Yapısal Esitlik Modelleri: Temel Kavramlar ve Örnek Uygulamala, Türk
Psikoloji Yazıları, Cilt.3, Sayı.6, ss.49-73.
Uzun, N.Bilge, S. Gelbal, T. Öğretmen,(2010), Timss-R Fen Başarısı ve Duyuşsal Özellikler
Arasındaki İlişkinin Modellenmesi ve Modelin Cinsiyetler Bakımından Karşılaştırılması’,
Kastamonu Eğitim Dergisi, Mayıs, Cilt:18 No:2, s. 531-544.
Yılmaz, E. ve A. M. Sünbül (2009),’Üniversite Öğrencilerine Yönelik Girişimcilik Ölçeğinin
Geliştirilmesi’, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 21, 195-203.
Yılmaz, V. ve H. E. Çelik(2009), Lisrel ile Yapısal Eşitlik Modellemesi-I, Temel Kavramlar,
Uygulamalar, Programlama, Pegem Akademi, Ankara.
3.Uluslararası Girişimcilik Kongresi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
Bişkek, Kırgızistan
Yılmaz, V., (2005), ‘Tüketici Memnuniyeti ve İhtiyaçlarının Marka Sadakatine Etkisi: Sigara
Markasına Uygulanması’, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt 5, no.1, s.257-
271.
Yılmaz, V., G. K. Çatalbaş, H. Eray Çelik,(2008), ‘Yapısal Eşitlik Modellemesi ile Algılanan
Değer, Memnuniyet ve Sadakat Arasındaki İlişkinin Araştırılması: Kredi Kartı Kullanımı
Üzerine Bir Uygulama’, Bankacılar Dergisi Sayı 64, s. 27-38.
Yılmaz, V., H. E. Çelik ve E. H. Ekiz,(2006), ”Kuruma Bağlılığı Etkileyen Faktörlerin Yapısal
Eşitlik Modelleriyle Araştırılması: Özel ve Devlet Bankası Örneği”, Anadolu Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Dergisi,2,s. 171-183.
... Böylece sağlanan özerklik yenilikçi davranışlarını arttırmakta ve örgütlerde uyarlamak için tercih edilmektedir (Kışlalı & Artan, 2016: 525). Gürbüz (2011), psikolojik açıdan bireye ait değer, tutum, deneyim ve bilinçaltında yatan davranışlar gibi etkenlerin kişinin motivasyonunu, özgüvenini, sebat ve risk alma gibi davranışlarını etkilediği belirtmiştir. Bu bağlamda bireyin girişimci motivasyonu kendi yeterliliği, kontrol alanı, bağımsızlık düzeyi, risk ve belirsizlik durumuna göre sağlandığını söyleyebiliriz. ...
... In terms of these features it can be claimed that competency belief is a precondition of entrepreneurship. One of the elements that generate entrepreneurial motivation is self-efficacy (Gürbüz, 2011). In other words self-efficacy, which is individuals' perception regarding their competency expectations, affects their determination for fighting with problems and also action taking process (Basım, Korkmazyürek & Tokat, 2008). ...
Article
Full-text available
The aim of this study is to determine whether or not pre-service teachers’ self-efficacy belief and cognitive flexibility predict their entrepreneurship. Study group of this research consists of a total of 374 pre-service teachers, 265 females (71%) and 109 males (29%), who are undergraduate students in various education departments from an university’s faculty of education in Turkey during 2017-2018 school year and participated in this study voluntarily. During the data collection process, Entrepreneurship Scale (ES) for measuring pre-service teachers’ entrepreneurship, Cognitive Flexibility Inventory (CFI) for measuring cognitive flexibility and General Self-Efficacy Scale (GSE) for measuring the self-efficacy belief were used. In the research multiple regression analysis, which is a relational screening model, was used. According to the obtained data, cognitive flexibility and self-efficacy belief variables predict entrepreneurship in a meaningful way (R=.708, R2 =.502, p=.00). Also cognitive flexibility and self-efficacy belief variables combined explain approximately 50% of total variance in entrepreneurship of pre-service teachers. Therefore it can be said that supporting entrepreneurial intentions of teacher candidates in education faculties might be realized by situations aimed at increasing their cognitive flexibilities and general self-efficacy belief regarding this subject. Because it is believed that by supporting these aforesaid intentions, teacher candidates might be helped to participate in important educational activities and projects that require entrepreneurship in their professional lives.
... At this point; emerging as a new concept, entrepreneurship can be considered as a possible concept in forestry and forest industry. Therefore, governments and universities have to engage more in educating and encouraging students on entrepreneurship (Gürbüz, 2011). ...
Thesis
Full-text available
Bu araştırmada rekreasyonel liderlik davranışlarının girişimcilik özelliğini ne düzeyde yordadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Rekreasyonel liderlik davranışları ve girişimcilik özelliklerinin bazı sosyo-demografik değişkenler ile karşılaştırılmasından sonra, girişimcilik özelliklerinin rekreasyonel liderlik davranışları doğrultusunda ne düzeyde yordandığı incelenmiştir.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.