Kapalı her sınıf kapısının ardında çeşitliliklerle dolu bir dünya vardır. Bu çeşitliliğin tanınması, kabul edilmesi ve hem okula hem de topluma faydalarının açığa çıkarılması, günümüzde eğitim sistemlerinin farkına vardığı ve erişmeye çalıştığı bir amaç haline gelmiştir. Bu amaca erişmenin en etkili yolu olarak değerlendirilen kapsayıcı eğitim modeli, tüm bireylerin nitelikli ve bütünleştirilmiş eğitimden faydalanabilmesi için hem politika hem de uygulama düzeyinde kabul görmeye başlanmıştır. Dünya genelinde çoğu ülke, eğitim sistemlerinde kapsayıcılığı inşa ederek okulun “tüm çocuklara çeşitli alanlarda gelişim ve öğrenme fırsatlarının sunulduğu” yerler olduğu ilkesini hayata geçirmeye çalışmaktadır.
Son yıllarda kapsayıcı eğitime yönelik vurgunun artmasıyla birlikte bu alanda yapılan bilimsel çalışmaların sayısı ve niteliği de hızlı bir şekilde artmıştır. Kapsayıcı eğitim, gelişmekte olan ve farklı bağlamlar, dönemler ve bireyler açısından tanımlanması ve uygulanması çeşitlilik gösteren bir model olduğundan, bilimsel çalışmaların da kapsayıcı eğitimi çeşitli bakış açıları ile incelemesi mümkün olmuştur. Bu durumun olası bazı dezavantajlarının (örn. bir eğitim sisteminde ortak bir tanım üzerinde uzlaşma güçlüğü) yanında, kapsayıcı eğitimin doğasına uygun olarak bir çeşitlilik içinde ele alınışını sağlamasının, farklı ortam ve zamanlarda, o ortamın ve zamanın koşullarına uygun bir şekilde tanımlanması ve uygulanışı için bir fırsat olabileceği düşünülmektedir. Nitekim kapsayıcı eğitime yönelik tüm bu kavramsallaştırma ve uygulama çeşitliliği içinde herkesin üzerinde uzlaştığı amaç “tüm bireylerin eğitimden faydalanma fırsatlarının artırılması” şeklinde olmuştur. Benzer şekilde bu kitap, okul sistemlerinin tüm çocuklar için açık hale getirilerek tüm çocukların okullarda elde ettikleri yaşantıların kendi gelişim ve öğrenme süreçlerini kolaylaştırması amacıyla okulların hizmet kapasitelerinin artırılmasına yönelik temel bir hedefi benimsemektedir.
Bu kitap, kapsayıcı eğitime ilişkin kavramların, ilkelerin ve uygulamaların bilinirlik düzeyini artırmak ve söz konusu içerikten herkesin faydalanabilmesini sağlamak ve tüm bireylerin rahatlıkla ulaşabilmesi amacıyla açık erişimli olarak yayımlanmıştır. Ayrıca bu kitabın tasarımında görsellik ön plana çıkarılarak ve bazı bölümlerde özetleme yapılarak tüm bireylerin rahatlıkla anlayabileceği bir tasarım benimsenmiştir. Bu çalışmayı hazırlayan akademisyenler ve uzmanlar, tüm okulların bütün çocuklara açık olması ve tüm çocukların nitelikli eğitimden faydalanabilmesi gerektiğine ilişkin akademik, pedagojik ve insani sorumluluk ilkesini benimsemişlerdir. Bu kitaba eğitim uygulayıcılarının, ebeveynlerin, çocukların, akademisyenlerin ve eğitim politikası üretenlerin erişmesi, okuması ve anlam üretmesi hedeflenmiş; çalışma içinde bunun gerçekleşebilmesi için tüm paydaşlar açısından okunabilirliği artıracak bir dil, tasarım ve anlatım kullanılmıştır. Kitap içinde çok sayıda bilgiye yer verilmiş, vurgular yapılmış, görseller kullanılmış, anlatım sadeleştirilmiş, örnekler verilmiş ve önerilerde bulunulmuştur.
Bu çalışmanın içeriği, on beş temayı içerecek şekilde on başlık halinde hazırlanmıştır. Çalışmada ilk olarak Kapsayıcı Eğı̇tı̇mı̇n Mantığı ve İlkelerı̇ başlığı altında kapsayıcı eğitime ilişkin bilgi verilmiş, kapsayıcı eğitimin tanımı, bileşenleri, ilkeleri, dezavantajlı bireyler açısından değerlendirilmesi ve önündeki engellere ilişkin bir içerik sunulmuştur. İkinci ve üçüncü olarak Engellı̇ Bireylerde Eğı̇tı̇m, Öğrenme, Gelişı̇m ve Özel İhtı̇yaçların Ekolojisı̇ ile Engellı̇lı̇ğı̇n Medikal, Sosyal ve Bı̇yoekolojı̇k Modellerı̇ başlıkları altında, günümüze dek eğitim sisteminden dışlanma olasılığı en yüksek bireyler olan engel ile tanılanmış olan öğrencilere ilişkin bir içerik sunulmuştur. Elbette bu kitabın yazarları, kapsayıcı eğitimin örnek öğrenci ve/veya öğrenci grubu hedeflemeksizin okulların tüm çocuklar için yeniden tasarlanması gerektiğini öngördüğünü bilmektedir. Ancak Türkiye’de ve dünya genelinde, özel gereksinimli bireylerin ve bu bireyler arasında engel ile tanılanmış olanların eğitim sistemlerindeki dezavantajlı koşullarının ve kapsayıcı eğitim ile ilişkilendirilmelerindeki kuramsal ve uygulamalı zorlukların devam ettiği dikkate alındığında, onlara ilişkin bilgi içeren bu başlıkların eklenmesinde fayda bulunmuştur. Dördüncü olarak Kapsayıcı Eğı̇tı̇mde Akran İlı̇şkı̇lerı̇ başlığı altında akranlarla beraber bütünleştirilmiş eğitimin faydaları ve akran ilişkilerinin kapsayıcılığa katkısı ele alınmıştır. Beşinci olarak Kapsayıcı Bireysel Eğitim Planı Tasarımı ve Uygulamaları başlığı altında kapsayıcı eğitim bağlamında bireysel ihtiyaçlar, kapsayıcı bir bireysel eğitim planının özellikleri ve bireysel eğitim planının kapsayıcılığının önündeki engeller tartışılmıştır. Altıncı ve yedinci başlıklar olan Öğrencı̇ Merkezlı̇ Sınıf Uygulamaları, Uyarlama ve Düzenlemeler ile İşbı̇rlı̇klı̇ Eğı̇tı̇m, Evrensel Tasarım ve Farklılaştırılmış̧ Öğretim içinde sınıf ortamının kapsayıcılığının geliştirilmesine ilişkin detaylı bir içerik sunulmuştur. Sekizinci olarak Kapsayıcı Ölçme, Tanılama ve Değerlendirme başlığı altında, eğitim sistemlerinin en çok tartışılan alanlarından biri olan ölçme, tanılama ve değerlendirmenin kapsayıcı eğitim bağlamında nasıl ele alınıp geliştirilebileceğine ilişkin bir içerik sunulmuştur. Kitabın dokuzuncu başlığı olan Kapsayıcı Rehberlı̇k ve Danışmanlık Pratiklerı̇ içinde okul rehberlik ünitelerinin, tüm çocukların ruh sağlığı ve başarısı için nasıl yeniden yapılandırılıp hizmet verme kapasitelerinin güçlendirilebileceğine ilişkin bir içerik sunulmuştur. Devam eden başlık olan Davranış Gelı̇şı̇mı̇ ve Yönetimı̇ içerisinde davranış süreçleri kapsayıcı eğitim bağlamında incelenmiştir. Takip eden iki bölümde Özel Gereksı̇nı̇mlı̇ Öğrencı̇lerı̇n Sosyal-Duygusal Gelı̇şı̇mı̇ ve Özel Gereksı̇nı̇mlı̇ Öğrencı̇lerı̇n Akademik Gelı̇ şı̇ mı̇ başlıkları altında başta özel gereksinimi bulunanlar olmak üzere tüm öğrencilerin kapsayıcı eğitim süreçleri içerisinde sosyal-duygusal ve akademik açıdan maksimum düzeyde gelişiminin sağlanması adına bilgilendirici ve yönlendirici bir içerik verilmiştir. Kitapta takip eden on üçüncü, on dördüncü ve on beşinci başlıklar olan Kapsayıcı Eğı̇tı̇mde Aile Temellı̇ Uygulamalar, Çocuk Merkezlı̇ Kapsayıcı Aile Uygulamaları ve Öğrenme Desteğı̇ Sunulması ile Çocukları Desteklemede Aile Katılımı ve İletı̇şı̇m başlıklarında, özel olarak okul sisteminin önemli bir paydaşı olan ailelerin kapsayıcı eğitimdeki rolüne yer verilmiş, ailelerin çocukları desteklemede, okul süreçlerine pedagojik, sosyal ve kültürel açıdan katkıda bulunmada ve toplum kapsayıcılığının düzeyini artırmada üstlenebilecekleri rol detaylı bir şekilde anlatılmıştır.