ArticlePDF Available

Kullanıcıların Deprem Hazırlıklarının İç Mekan ve Mobilyalarında Belirlenmesi (Simav ve Düzce örneği)

Authors:

Abstract

In this study, individuals living in the earthquake area, entrance, living room, living room, bedrooms, by determining kitchens and children's rooms located in their presence, ready for a possible earthquake or tremor of the furniture is made to determine the reliable presence in the face of an earthquake. Research questionnaire prepared for this purpose, has been applied to 79 academic and administrative university staff living in Simav and Duzce. According to this; people living Simav find more safer the living room furniture; academic staffs find more safer the bedroom furniture; secondary school graduates, administrative staff, married person and living in Simav find more safer the kitchen; married person and living Simav find more safer their children's room, male users than female users find more safer their children's room. There is no statistically significant difference in users’ gender, education, occupation, marital status, and d where they live between entrance and sitting room secure conditions so as not to cause injury or death to the moment of earthquakes or tremors furniture. As a result, users who live in earthquake zone do not take the earthquake seriously, their consciousness and precaution level is insufficient, and therefore it is thought that in a potential earthquake, unfortunately nonstructural threats will increase unwilling injuries and death levels
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
183
Mobilya ve İç Mekanlarda Deprem Hazırlıklarının Belirlenmesi
(Simav ve Düzce örneği)
*Oğuzhan UZUN1, Osman PERÇİN2, İhsan KÜRELİ3
1Çankırı Karatekin Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Çankırı
2Dumlupınar Üniversitesi, Simav Teknoloji Fakültesi, Kütahya
3Gazi Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Ankara
*Sorumlu yazar: oguzhanuzun19@hotmail.com
Geliş Tarihi:02.02.2015
Özet
Bu araştırma, deprem lgesinde yaşayan bireylerin, antre, oturma odası, salon, yatak odası, mutfak
ve çocuk odalarında yer alan mobilyalarının olası bir deprem veya sarsıntıya karşı hazır bulunuşluklarını
belirleyerek, deprem karşısında güvenilir bulunma durumunu tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Bu amaç
doğrultusunda hazırlanan araştırma anketi, Simav ve Düzce’de yaşayan akademik ve idari 79 üniversite
personeline uygulanmıştır. Buna göre; Simav’da yaşayanların salondaki mobilyalarını daha güvenli
buldukları; akademik personelin yatak odalarındaki mobilyalarını daha güvenli buldukları; orta öğretim
mezunu, idari personel, evli ve Simav’da yaşayanların mutfaklarını daha güvenli buldukları; evli ve
Simav’da yaşayanların çocuk odalarını daha güvenli buldukları, erkek kullanıcıların bayan kullanıcılara
oranla çocuk odalarını güvenli bulma oranlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Kullanıcıların
cinsiyet, eğitim, meslek, medeni hal ve yaşadıkları yere göre; antrede ve oturma odalarında yer alan
mobilyalarının deprem veya sarsıntı anında yaralanmalara veya ölümlere yol açmayacak şekilde güvenli
bulunma durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Sonuçta;
deprem bölgelerindeki kullanıcıların depremi yeterince ciddiye almadıkları, depreme karşı bilinç ve
önlem düzeylerinin yeterli olmadığı, olası bir sarsıntı veya depremde yapısal olmayan tehlikelerin
istenmeyen yaralanma ve ölüm seviyelerini artıracağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Deprem, Mobilya, İç mekan
Determination of Earthquake Preparedness Furniture and Interiors (Simav and Düzce Case)
Abstract
In this study, individuals living in the earthquake area, entrance, living room, living room, bedrooms, by
determining kitchens and children's rooms located in their presence, ready for a possible earthquake or tremor of the
furniture is made to determine the reliable presence in the face of an earthquake. Research questionnaire prepared for
this purpose, has been applied to 79 academic and administrative university staff living in Simav and Düzce.
According to this; people living Simav find more safer the living room furniture; academic staffs find more safer the
bedroom furniture; secondary school graduates, administrative staff, married person and living in Simav find more
safer the kitchen; married person and living Simav find more safer their children's room, male users than female
users find more safer their children's room. There is no statistically significant difference in users’ gender, education,
occupation, marital status, and d where they live between entrance and sitting room secure conditions so as not to
cause injury or death to the moment of earthquakes or tremors furniture. As a result, users who live in earthquake
zone do not take the earthquake seriously, their consciousness and precaution level is insufficient, and therefore it is
thought that in a potential earthquake, unfortunately nonstructural threats will increase unwilling injuries and death
levels.
Keywords: Earthquake, furniture, interior space
Giriş
Yer kabuğu ve yer hareketleri açısından
dünyanın en hareketli bölgelerinden birinde
bulunan Türkiye, sahip olduğu diri faylar ile
günümüze kadar birçok yıkıcı depremin
yaşandığı bir coğrafyada bulunmaktadır
(Atalay, 1987). Deprem, yerkabuğu içindeki
kırılmalar nedeniyle, ani olarak ortaya çıkan
titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak
geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma
olayıdır (Barka ve ark. 2002).
Bir binanın içindeki veya üzerindeki
elemanlar, yapıya ait ve yapıya ait olmayan
elemanlar olarak iki şekilde değerlendirilir.
Temel, kolonlar, kirişler ve perde duvarlar ve
çatı, binanın yükünü taşıyan ve gücünü
etkileyen yapıya ait elemanlardandır. Yapıya
ait olmayan elemanlar ise binanın
sağlamlığından çok içinin kullanımıyla ve
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
184
güzel görünmesiyle ilgilidir. Bunlar, yapının
içinde bulunduğu duruma göre, hareketli
eşyalar ve hareketsiz eşyalar olmak üzere iki
grupta incelenir.
Mobilyalar, çeşitli boyutlara sahip
vitrinler, elbise dolapları, kitaplıklar,
şifoniyerler ve aynaları, portmantolar,
mutfak dolaplarının kapak ve çekmeceleri;
tüm elektronik cihazlar; değişik özelliklere
sahip sobalar; çeşitli büyüklüklerdeki
tablolar; banyo aksesuarları; okullardaki
dolaplar ve sıralar, aydınlatma elemanları,
laboratuvar malzemeleri; hastanelerdeki
ameliyathane ekipmanı, alışveriş
merkezlerindeki ürün sergileme rafları;
müzeler ve sanat galerilerinde sergilenme
rafları yapı içinde sürekli yer
değiştirebilmelerinden dolayı hareketli
eşyalar olarak adlandırılır. Tüm pencere ve
kapı doğramaları; çeşitli boyutlara sahip
asansör sistemleri; yüksek yerlere asılmış
panel radyatörler ve bağlantı boruları;
kombiler, termosifonlar, şofbenler;
aydınlatma sistemleri; yangın merdivenleri;
alışveriş merkezlerindeki cam vitrinler ve
bunlara benzeyen birçok eşya ise yapının
içinde bir kereliğine sabitlenip genellikle
aynı yerde kaldığından hareketsiz eşyalar
olarak adlandırılır (Afad, 2011).
Yapıya ait olmayan elemanlar deprem
sırasında binaların sallanması ve sarsılması
nedeniyle düşebilir, kayabilir, dökülebilir ya
da devrilebilir. Bu tür eşyaların orta ve
üzerindeki herhangi bir sarsıntıda yer
değiştirmesi; boyutuyla; ağırlığıyla;
donanımıyla ve bulunduğu yerle ilişkilidir.
Yüksekliği genişliğinden veya derinliğinden
1,5 kat fazla olan eşyalar, üst kısmı alt
kısmından daha ağır olan eşyalar, tekerlekli
eşyalar, raf üstünde bulunan kitaplar veya
marketlerdeki ürünler risk grubundadır
(Afad, 2011).
Demirarslan (2005), hemen her gün
büyük ya da ufak çaplı sarsıntılar yaşayan
Japonya’da bina yıkımı ve insan ölümlerinin
az olduğunu, oluşan yaralanmaların ise
mekan içindeki eşya ve donatıların
devrilmesi sonucu oluştuğunu belirtmiştir.
Winkler ve Meguro (1996), mühendislik
teknolojisinin ve yapı tasarımlarının
gelişmesi sayesinde yapıların deprem
esnasında aldıkları hasarın minimize
edildiğini belirtm ancak, sallantı anında
yerlerinden çıkabilen ya da devrilebilen
mobilya ve diğer eşyaların tehlike arz etmeye
devam ettiklerini bildirmişlerdir.
Charleson ve ark. (2003), Yeni
Zelanda’nın başkenti Wellington’da
yaptıkları araştırmada, ev eşyalarının yüzde
doksanına yakınının sabitlenmediğini
belirlemişlerdir. Bazı ev sahiplerinin ise
boyutu yüksek mobilyalarını, duvar ve
mobilyalar zarar göreceğinden dolayı
sabitlemedikleri saptanmıştır.
Navarro (1997), büyük bir deprem
felaketi yaşayan Mexico City şehrinde
yaptığı araştırma neticesinde, ev sakinlerinin
mobilyalarını kaçış yollarını engellemeyecek
şekilde yerleştirdiklerini ancak, doğru şekilde
yerleştirilen bu mobilyaların
sabitlenmelerinin ihmal edilmeye devam
ettiğini tespit etmiştir.
Rahimi (1992) araştırmasında, deprem
anında yerinden çıkarak düşebilecek
nesnelerin meydana getireceği sonuçları
ayrıntılı bir şekilde ele almış, deprem anında
ev sakinlerinin davranış biçimlerini
belirlemiştir.
Davis (2003), Kaliforniyada’ki okullarda
herhangi bir deprem anında korunmak ve
zarar görmeden depremi atlatmak için rehber
ve kontrol listesi sunmuştur.
Aytöre (2005), konut ya da işyerlerinde
kullanılan ve seri üretimi yapılan depolama
elemanlarının deprem ya da büyük sarsıntılar
göz önüne alınarak tasarımlarının yapılması
gerektiğini belirtmiştir.
Demirarslan (2005), Japon Meteoroloji
Ajansına (JMA) göre depremin insanlar ve
mekanlar (iç ve dış) üzerindeki etkilerini
belirleyerek, mekandaki eşya ve donatı
elemanlarının deprem sırasında insana
verdiği zararlara dikkat çekmiştir. JMA’ya
göre iç mekanda oluşan durum Tablo 1’de,
Akut’a (URL1, 2014) göre deprem öncesi
önlem alınmayan ve önlem alınan evin
durumları Şekil 1’de verilmiştir.
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
185
Tablo 1. JMA tarafından deprem büyüklüğüne göre iç mekanda belirlenmiş durumlar
(Demirarslan, 2005)
RRichter
ölçeği
JMA
ölçeği
İç mekanda durum
2.5
2
Avize gibi eşyalar sallanmaya başlar.
3.5
3
Raflarda yer alan eşyalar sallanmaya başlar ve titreşim
sonucu gürültü oluşur.
4.5
4
Tüm eşyalar sallanmaya ve titreşimle gürültü çıkarmaya
başlar. Eşyaların devrilmesi ve raflardan fırlaması
olasıdır.
5 zayıf
Sallanan eşyalar devrilir. Tehlike oluşturur.
5.0
5 güçlü
Eşyalar devrilir. Televizyon devrilir. Dolap gibi ağır
mobilyalar devrilerek insanlara zarar verir. Kapılar kaçış
anında açılmazlar.
6.0
6 zayıf
Sabit olmayan ve ağır mobilyalar devrilir. Kapılar
açılamaz.
6.5
6 güçlü
Sabit olmayan ve ağır mobilyalar devrilir. Kapılar
açılamaz.
7
Eşyaların çoğu fırlar
a b
Şekil 1.Deprem öncesi önlem alınmayan (a) ve önlem alınan (b) evin durumları (URL1, 2014)
Bunlara göre; deprem anında mekanda
sabitlenmeyen eşyaların büyük tehlikeler
oluşturmakta olduğu ve ölümlere yol açtığı;
deprem öncesi önlem alınan evde bireylerin
sağ olarak kaldıkları sabitlenen mobilyaların
yerlerinden oynamadıkları tespit edilmiştir.
17 Ağustos 1999 depremi sonrasında
Boğaziçi Üniversitesi tarafından yapılan
araştırmada; yaralanmaların %50’si,
ölümlerin %3’ü sadece yapısal olmayan
elemanlardan kaynaklanmıştır. Elbise
dolaplarını, vitrinleri, büyük beyaz eşyaları
veya büyük elektronik cihazları basit
yöntemlerle sabitlemekle, deprem sonrası
yaralanmaların %50’si ve ölümlerin
%3’ünün azaltılabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca; belirtilen basit tedbirler sonucu
hayatta kalanların yaşadığı maddi kayıpların
%30’u engellenebilir (Afad, 2011).
Afet ve acil durum yönetimi başkanlığı
(Afad, 2011), Arama Kurtarma Derneği
(URL1, 2014), Türk Kızılay’ı (URL 2, 2014)
ve konuyla ilgili birçok kuruluş, depremden
korunma ve alınacak önlemler ile ilgili
değişik yayınlar yapmışlardır. Bu yayınların
ortak noktası mekanlarda yer alan
mobilyaların basit yöntemlerle
sabitlenmesiyle ve uygun yerleşimin
yapılmasıyla, deprem sonrası yaralanmaların
ve ölümlerin büyük bölümünün
azaltılabileceği yönündedir. Bu yayınlarda iç
mekanlarda alınabilecek önlemlere ilişkin
kontrol listeleri yer almaktadır.
Günümüz şartlarında iç mekanda depreme
karşı alınacak önlemlere ulaşmak çok
kolaydır. Alınması gereken önlemler
okullarda anlatılmakta, medyada yer almakta,
ilgili kuruluşların konu ile ilgili yayın ve
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
186
dokümanları ücretsiz olarak dağıtılmakta ve
bir deprem bilinci oluşturulmaya
çalışılmaktadır. Depremle yaşayan bir ülke
olmamız nedeniyle deprem anında nasıl
davranılacağı, mobilyaların nasıl
yerleştirilmesi gerektiği konusu büyük küçük
tüm bireyler tarafından belli oranlarda
bilinmektedir. Ancak, kimlerin bu önlemleri
aldığı işin uygulama boyutu merak
konusudur.
Bu araştırma, deprem bölgesinde yaşayan
bireylerin yapısal olmayan tehlikelerden biri
olan konut mekân mobilyalarının olası bir
deprem veya sarsıntıya karşı hazır
bulunuşluklarını belirlemek ve mevcut
mobilyaların deprem karşısında güvenilir
bulunma durumunu tespit etmek amacıyla
yapılmıştır.
Metod
Belirlenen amaç doğrultusunda, daha
önce yapılan araştırma ve yayınlardan (Afad
2011; Demirarslan 2005; Aytöre 2005;
Charleson ve ark. 2003; Rahimi 1992;
Winkler ve Meguro 1996; Navarro 1997;
URL1 2014; URL2 2014; URL3 2014)
faydalanarak 26 soruluk bir anket
hazırlanmış ve Simav ve Düzce deprem
bölgelerinde yaşayan, akademik ve idari
personel 79 üniversite çalışanına
uygulanmıştır.
Hazırlanan ankette kullanıcıların
demografik dağılımları, deprem yaşama
durumları, yaşanılan konut tipi ve mülkiyeti,
akşamları aile üyeleriyle birlikte evde en çok
zaman geçirilen yer, olası bir depreme nerde
yakalanacaklarını düşündükleri, olası bir
deprem anında içerisinde olduklarında en çok
zarar göreceklerini düşündükleri konut
bölümüne ilişkin sorular yer almıştır. Ankette
kullanıcıların antre, oturma odası, salon,
yatak odası ve varsa çocuk veya genç
odalarında yer alan mobilyalarının duvarlara
sabitlenme ve mutfak dolaplarının
kapaklarına kapak mandalları takılma
durumları ile bu mekanlarda yer alan
mobilyalarının deprem veya sarsıntı anında
yaralanmalara veya ölümlere yol açmayacak
şekilde güvenli olma durumlarına yer
verilmiştir. Konutlarda yer alan avize ve
resim çerçevesinin sabitlenme durumu ile
kaçış planı oluşturma durumu da ankette yer
almıştır.
Çalışmanın verileri 2013 Kasım-2014
Şubat tarihleri arasında Düzce ve Simav’da
toplanmıştır. Araştırmada toplanan veriler
SPSS Paket Programının deneme yazılımı
kullanılarak analiz edilmiştir. (URL4, 2014).
Araştırmada cinsiyet, eğitim, meslek,
medeni hal ve yaşanılan yer bağımsız
değişkenler olarak alınmıştır. Akşamları en
fazla vakit geçirilen yer, olası depreme
yakalanılacağı düşünülen yer, en çok zarar
görüleceği düşünülen yer; antre, oturma
odası, salon, yatak odası, mutfak ve çocuk
odasının güvenli bulunması ve kaçış planı
oluşturma durumları bağımlı değişkenler
olarak alınmıştır.
Araştırmada bağımsız değişkenler ile
bağımlı değişkenler arasında farklılık olup
olmadığı çapraz tablolar oluşturularak Ki-
kare analizi ile incelenmiştir.
Ki-kare testleri genel olarak; incelenen
niteliksel özellik yönünden iki ya da daha
çok bağımsız grup arasında fark olup
olmadığı ve/ya da iki nitel değişken arasında
bir bağ olup olmadığının araştırılmasında
kullanılır (Alpar, 2010).
Ki kare analizinde gözelerdeki 5’ten
küçük değerlerin sayısının toplam tablo göze
sayısının %20’sini geçmemesi gerekir. Eğer
tablodaki 5’ten küçük teorik değere sahip
göze sayısı toplam göze sayısının %20’sini
aşar ise tablonun sıra ya da sütunlarında
uygun birleştirme yapmak gerekir (Özdamar,
2004).
Araştırmada, çapraz tablolarda gözelere
düşen denek sayılarının yetersiz olması, 5’ten
küçük değerlerin toplam tablo göze sayısının
%20’sini geçmesi, satır ve sütunlarda uygun
birleştirmelerin yapılamaması nedenleriyle
Likelihood Ratio (LR-Olabilirlik Oranı)
istatistiği dikkate alınmıştır. Anlamlılık
düzeyi olarak P<0.05 alınmıştır.
Bulgular
Ankete katılanların cinsiyet, eğitim,
meslek, medeni durum ve yaşadıkları yere
ilişkin veriler Tablo 2’de verilmiştir.
Tablo 2. Kullanıcıların cinsiyet, eğitim,
meslek, medeni durumları ve yaşadıkları yer
Cinsiyet
f
%
Bayan
14
17.7
Erkek
65
82.3
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
187
Tablo 2.’nin devamı
79
100
f
%
17
21.5
17
21.5
45
57
79
100
f
%
30
38
49
62
79
100
f
%
20
25.3
59
74.7
79
100
f
%
35
44.3
44
55.7
79
100
Buna göre; kullanıcıların %82.3’ü erkek;
%57’si lisansüstü eğitime sahip, %62’si
akademisyen, %74.7’si evli ve %55,7’si
Simav’da yaşamaktadır.
Kullanıcıların daha önce deprem yaşama
durumları Tablo 3’te verilmiştir.
Tablo 3. Kullanıcıların deprem yaşama
durumları
f
%
Hayır
9
11.4
Evet
70
88.6
Toplam
79
100
Buna göre kullanıcıların %88,6’sı deprem
yaşamışlardır. Kullanıcıların yaşadıkları
konut tipleri ve mülkiyet durumları Tablo
4te verilmiştir.
Tablo 4. Kullanıcıların yaşadıkları konut
tipleri ve mülkiyet durumları
Yaşanılan konut tipi
f
%
Müstakil
12
15.2
Apartman tipi
67
84.8
Toplam
79
100
Konut mülkiyeti
f
%
Akraba evi
1
1.3
Ev sahibi
31
39.2
Kiracı
47
59.5
Toplam
79
100
Kullanıcıların %84.8’i apartman tipi
konutlarda yaşamakta olup %59.5’i kiracıdır.
Kullanıcıların cinsiyet ve eğitim
durumlarına göre akşamları en fazla vakit
geçirdikleri konut bölümü, olası bir depreme
yakalanacaklarını düşündükleri yer, olabir
depremde içinde olunması halinde en fazla
zarar görüleceğini düşündükleri yer arasında
yapılan çapraz tablo ve Ki kare LR testi
sonuçları Tablo 5’te; meslek, medeni hal ve
yaşanılan yere göre ise Tablo 6’da
verilmiştir.
Tablo 5. Kullanıcıların cinsiyet ve eğitim durumlarına göre; akşamları en fazla vakit geçirdikleri
konut bölümü, olası bir depreme yakalanacaklarını düşündükleri yer, olası bir depremde içinde
olunması halinde en fazla zarar görüleceğini düşündükleri yer arasında yapılan çapraz tablo ve
Ki kare LR testi sonuçları
Cinsiyet
Eğitim
Erkek
Bayan
Toplam
Orta
öğretim
Lisans
Lisans
Üstü
Toplam
Akşamları
en fazla vakit
geçirilen yer
Oturma
odası
f
41
10
51
13
11
27
51
%
63.1
71.4
64.6
76.5
64.7
60
64.6
Salon
f
21
4
25
3
6
16
25
%
32.3
28.6
31.6
17.6
35.3
35.6
31.6
Mutfak
f
3
0
3
1
0
2
3
%
4.6
0
3.8
5.9
0
4.4
3.8
Toplam
f
65
14
79
17
17
45
79
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:1,344, sd:2, P:0,511 >0,05
Ki kare LR:3,539, sd:4, P:0,472 >0,05
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
188
Tablo 5’in devamı
Olası
depreme
yakalanılacağı
düşünülen yer
Antre
f
4
1
5
1
1
3
5
%
6.2
7.1
6.3
5.9
5.9
6.7
6.3
Oturma
Odası
f
22
5
27
9
5
13
27
%
33.8
35.7
34.2
52.9
29.4
28.9
34.2
Salon
f
9
0
9
1
2
6
9
%
13.8
0
11.4
5.9
11.8
13.3
11.4
Mutfak
f
1
0
1
0
0
1
1
%
1.5
0
1.3
0
0
2.2
1.3
Yatak
odası
f
23
5
28
4
8
16
28
%
35.4
35.7
35.4
23.5
47.1
35.6
35.4
Diğer
f
6
3
9
2
1
6
9
%
9.2
21.4
11.4
11.8
5.9
13.3
11.4
Toplam
f
65
14
79
17
17
45
79
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:5,196, sd:5, P:0,392 >0,05
Ki kare LR:5,898, sd:10, P:0,824 >0,05
En çok zarar
görüleceği
düşünülen yer
Antre
f
7
0
7
1
2
4
7
%
11.3
0
9.2
5.9
11.8
9.5
9.2
Oturma
odası
f
12
0
12
4
1
7
12
%
19.4
0
15.8
23.5
5.9
16.7
15.8
Salon
f
10
2
12
3
2
7
12
%
16.1
14.3
15.8
17.6
11.8
16.7
15.8
Mutfak
f
20
11
31
4
10
17
31
%
32.3
78.6
40.8
23.5
58.8
40.5
40.8
Yatak
odası
f
13
1
14
5
2
7
14
%
21
7.1
18.4
29.4
11.8
16.7
18.4
Toplam
f
62
14
76
17
17
42
76
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:14,271, sd:4, P:0,006< 0,05
Ki kare LR:6,714 , sd:8, P:0,568 >0,05
Tablo 6. Meslek, medeni hal ve yaşanılan yere göre; akşamları en fazla vakit geçirilen konut
bölümü, olası bir depreme yakalanılacağı düşünülen yer, olası bir depremde içinde olunması
halinde en fazla zarar görüleceği düşünülen yer arasında yapılan çapraz tablo ve Ki kare LR
testi sonuçları
Meslek
Medeni hal
Yaşanılan yer
Akademisyen
İdari per.
Toplam
Evli
Bekar
Toplam
Düzce
Simav
Toplam
Akşamları
en fazla vakit geçirilen yer
Oturma
odası
f
28
23
51
38
13
51
21
30
51
%
57.1
76.7
64.6
64.4
65
64.6
60
68.2
64.6
Salon
f
19
6
25
19
6
25
12
13
25
%
38.8
20
31.6
32.2
30
31.6
34.3
29.5
31.6
Mutfak
f
2
1
3
2
1
3
2
1
3
%
4.1
3.3
3.8
3.4
5
3.8
5.7
2.3
3.8
Toplam
f
49
30
79
59
20
79
35
44
79
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:3,319, sd:2, P:0,190 >0,05
Ki kare LR:0,120, sd:2,
P:0,942 >0,05
Ki kare LR:0,949, sd:2,
P:0,622 >0,05
Olas
ı
depr
eme
yaka
lanıl
acağ
ı
şü
nüle
n yer
Antre
f
3
2
5
4
1
5
1
4
5
%
6.1
6.7
6.3
6.8
5
6.3
2.9
9.1
6.3
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
189
Tablo 6’nın devamı
Oturma
Odası
f
13
14
27
22
5
27
10
17
27
%
26.5
46.7
34.2
37.3
25
34.2
28.6
38.6
34.2
Salon
f
6
3
9
7
2
9
2
7
9
%
12.2
10
11.4
11.9
10
11.4
5.7
15.9
11.4
Mutfak
f
1
0
1
1
0
1
1
0
1
%
2
0
1.3
1.7
0
1.3
2.9
0
1.3
Yatak
odası
f
19
9
28
21
7
28
12
16
28
%
38.8
30
35.4
35.6
35
35.4
34.3
36.4
35.4
Diğer
f
7
2
9
4
5
9
9
0
9
%
14.3
6.7
11.4
6.8
25
11.4
25.7
0
11.4
Toplam
f
49
30
79
59
20
79
35
44
79
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:4,623, sd:5, P:0,464 >0,05
Ki kare LR:5,124, sd:5,
P:0,401 >0,05
Ki kare LR:20,114, sd:5,
P:0,001<0,05
En çok zarar görüleceği düşünülen yer
Antre
f
4
3
7
6
1
7
2
5
7
%
8.7
10
9.2
10.7
5
9.2
6.1
11.6
9.2
Oturma
odası
f
6
6
12
8
4
12
3
9
12
%
13.0
20
15.8
14.3
20
15.8
9.1
20.9
15.8
Salon
f
8
4
12
7
5
12
8
4
12
%
17.4
13.3
15.8
12.5
25
15.8
24.2
9.3
15.8
Mutfak
f
21
10
31
21
10
31
15
16
31
%
45.7
33.3
40.8
37.5
50
40.8
45.5
37.2
40.8
Yatak
odası
f
7
7
14
14
0
14
5
9
14
%
15.2
23.3
18.4
25
0
18.4
15.2
20.9
18.4
Toplam
f
46
30
76
56
20
76
33
43
76
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:2,098, sd:4, P:0,718 >0,05
Ki kare LR:11,299, sd:4,
P:0,023<0,05
Ki kare LR:5,699, sd:4,
P:0,223 >0,05
Buna göre kullanıcıların cinsiyet, eğitim,
meslek, medeni hal ve yaşadıkları yer ile
akşamları en fazla vakit geçirdikleri yer
arasında; cinsiyet, eğitim, meslek ve medeni
hallerine göre olası depreme
yakalanacaklarını düşündükleri yer arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık
olmadığı belirlenmiştir. Kullanıcıların
yaşadıkları yere göre olası depreme
yakalanılacağı düşünülen yer arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık
belirlenmiştir. Kullanıcıların tüm bağımsız
değişkenlere göre akşamları en fazla
bulundukları konut bölümü oturma odasıdır.
Orta öğretim mezunlarının, idari
personelin, evlilerin ve Simav’da
yaşayanların çoğunluğu olası depreme en
fazla oturma odasında yakalanacaklarını,
bayanların ise yatak odasında
yakalanacaklarını düşündükleri; tüm
bağımsız değişkenlere göre ise toplam
değerlere bakıldığında kullanıcıların olası bir
depreme en fazla yatak odasında
yakalanabileceklerini düşündükleri
belirlenmiştir.
Kullanıcıların eğitim durumlarına, meslek
ve yaşadıkları yere göre içinde olunması
halinde en çok zarar görüleceğini
düşündükleri yer arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir.
Kullanıcıların cinsiyetlerine ve medeni
hallerine göre en çok zarar görüleceği
düşünülen yer arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir farklılık belirlenmiştir.
Olası bir depremde erkek ve bayan
kullanıcıların çoğunluğunun mutfakta, orta
öğretim mezunlarının yatak odasında, lisans
ve lisansüstü mezunu kullanıcıların,
akademik ve idari personelin, evli ve
bekârlar ile Düzce ve Simav’da yaşayanların
mutfakta bulunmaları halinde en fazla zarar
göreceklerini düşündükleri; tüm bağımsız
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
190
değişkenlere göre ise toplam değerlere
bakıldığında kullanıcıların mutfakta
bulunmaları halinde en fazla zarar
göreceklerini düşündükleri belirlenmiştir.
Kullanıcılara antre, oturma odası, salon,
yatak odası ve çocuk odalarında yer alan
deprem veya sarsıntı anında yaralanmalara
veya ölümlere yol açabilecek mobilyalarının
duvarlara sabitlenme ve mutfak dolaplarının
kapaklarına kapak mandalları takılma
durumları sorulmuş buna ilişkin veriler Tablo
7’de verilmiştir.
Tablo 7. Konut bölümlerinde yer alan mobilyaların duvarlara sabitlenme ve mutfak dolaplarının
kapaklarına kapak mandalları takılma durumları
Evet
Hayır
Toplam
f
%
f
%
f
%
Antre
34
43
45
57
79
100
Oturma Odası*
18
23.1
60
76.9
78
100
Salon
15
19
64
81
79
100
Yatak odası*
18
23.1
60
76.9
78
100
Çocuk odası**
20
36.3
35
63.63
55
100
Mutfak
18
22.8
61
77.2
79
100
*1kişi cevapsız
**24 kullanıcının çocuk odası yok
Buna göre; sırasıyla en fazla salondaki
mobilyaların sabitlenmediği, mutfak
dolaplarının kapaklarına kapak mandalları
takılmadığı, yatak odası, oturma odası, çocuk
odası ve antre mobilyaların sabitlenmediği
belirlenmiştir.
Kullanıcıların cinsiyet ve eğitim
durumlarına göre antre, oturma odası, salon,
yatak odası, mutfak ve çocuk odalarında yer
alan mobilyaların deprem veya sarsıntı
anında yaralanmalara veya ölümlere yol
açmayacak şekilde güvenli bulunma
durumları arasında bir farklılık olup
olmadığının belirlenmesi için yapılan çapraz
tablo ve Ki kare LR testi sonuçları Tablo
8’de, meslek, medeni hal ve yaşanılan yere
göre ise Tablo 9’da verilmiştir.
Tablo 8. Cinsiyet ve eğitim durumlarına göre; antre, oturma odası, salon, yatak odası, mutfak ve
çocuk odalarında yer alan mobilyaların güvenli bulunma durumları arasında yapılan çapraz
tablo ve Ki kare LR testi sonuçları
Cinsiyet
Eğitim
Erkek
Bayan
Toplam
Orta
öğretim
Lisans
Lisans
Üstü
Toplam
Antrenin
güvenli
bulunması
Evet
f
36
8
44
8
10
26
44
%
55.4
57.1
55.7
47.1
58.8
57.8
55.7
Hayır
f
29
6
35
9
7
19
35
%
44.6
42.9
44.3
52.9
41.2
42.2
44.3
Toplam
f
65
14
79
17
17
45
79
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:0,014 , sd:1, P:0,904> 0,05
Ki kare:0,657, sd:2, P:0,720>0,05
Oturma
odasının
güvenli
bulunması
Evet
f
32
6
38
8
10
20
38
%
49.2
46.2
48.7
47.1
58.8
45.5
48.7
Hayır
f
33
7
40
9
7
24
40
%
50.8
53.8
51.3
52.9
41.2
54.5
51.3
Toplam
f
65
13
78
17
17
44
78
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:0,041 , sd:1, P:0,839> 0,05
Ki kare LR:0,904 , sd:2, P:0,636> 0,05
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
191
Tablo 8’in devamı
Salonun
güvenli
bulunması
Evet
f
24
6
30
7
8
15
30
%
36.9
42.9
38
41.2
47.1
33.3
38
Hayır
f
41
8
49
10
9
30
49
%
63.1
57.1
62
58.8
52.9
66.7
62
Toplam
f
65
14
79
17
17
45
79
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:0,170 , sd:1, P:0,680> 0,05
Ki kare LR:1,073 , sd:2, P:0,585> 0,05
Yatak
odasının
güvenli
bulunması
Evet
f
19
7
26
5
4
17
26
%
29.7
50
33.3
29.4
23.5
38.6
33.3
Hayır
f
45
7
52
12
13
27
52
%
70.3
50
66.7
70.6
76.5
61.4
66.7
Toplam
f
64
14
78
17
17
44
78
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:2,039 , sd:1, P:0,153> 0,05
Ki kare LR:1,445, sd:2, P:0,486> 0,05
Mutfağın
güvenli
bulunması
Evet
f
34
5
39
13
9
17
39
%
52.3
35.7
49.4
76.5
52.9
37.8
49.4
Hayır
f
31
9
40
4
8
28
40
%
47.7
64.3
50.6
23.5
47.1
62.2
50.6
Toplam
f
65
14
79
17
17
45
79
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:1,285 , sd:1, P:0,257> 0,05
Ki kare LR:7,779 , sd:2, P:0,02< 0,05
Çocuk
odasının
güvenli
bulunması
Evet
f
26
3
29
7
7
15
29
%
40.0
21.4
36.7
41.2
41.2
33.3
36.7
Hayır
f
23
3
26
6
4
16
26
%
35.4
21.4
32.9
35.3
23.5
35.6
32.9
yok
f
16
8
24
4
6
14
24
%
24.6
57.1
30.4
23.5
35.3
31.1
30.4
Toplam
f
65
14
79
17
17
45
79
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:5,369 , sd:2, P:0,068> 0,05
Ki kare LR:1,370, sd:4, P:0,849> 0,05
Tablo 9. Meslek, medeni hal ve yaşanılan yere göre; antre, oturma odası, salon, yatak odası,
mutfak ve çocuk odalarında yer alan mobilyaların güvenli bulunma durumları arasında yapılan
çapraz tablo ve Ki kare LR testi sonuçları
Meslek
Medeni hal
Yaşanılan yer
Akademisyen
İdari per.
T
Evli
Bekar
T
Düzce
Simav
T
Antrenin
güvenli bulunması
E
f
29
15
44
35
9
44
17
27
44
%
59.2
50
55.7
59.3
45
55.7
48.6
61.4
55.7
H
f
20
15
35
24
11
35
18
17
35
%
40.8
50
44.3
40.7
55
44.3
51.4
38.6
44.3
T
f
49
30
79
59
20
79
35
44
79
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:0,635, sd:1,
P:0,426>0,05
Ki kare LR:1,236, sd:1,
P:0,266> 0,05
Ki kare LR:1,294, sd:1,
P:0,255> 0,05
Oturma
odasının
güvenli
bulunması
E
f
22
16
38
31
7
38
14
24
38
%
45.8
53.3
48.7
52.5
36.8
48.7
41.2
54.5
48.7
H
f
26
14
40
28
12
40
20
20
40
%
54.2
46.7
51.3
47.5
63.2
51.3
58.8
45.5
51.3
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
192
Tablo 9’un devamı
T
f
48
30
78
59
19
78
34
44
78
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:0,416 , sd:1, P:0,519> 0,05
Ki kare LR:1,433, sd:1,
P:0,231> 0,05
Ki kare LR:1,377, sd:1,
P:0,241> 0,05
Salonun
güvenli bulunması
E
f
18
12
30
24
6
30
9
21
30
%
36.7
40
38
40.7
30
38
25.7
47.7
38
H
f
31
18
49
35
14
49
26
23
49
%
63.3
60
62
59.3
70
62
74.3
52.3
62
T
f
49
30
79
59
20
79
35
44
79
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:0,084 , sd:1, P:0,772> 0,05
Ki kare LR:0,739, sd:1,
P:0,390> 0,05
Ki kare LR:4,093, sd:1,
P:0,043< 0,05
Yatak odasının
güvenli bulunması
E
f
20
6
26
21
5
26
11
15
26
%
41.7
20.0
33.3
36.2
25.0
33.3
32.4
34.1
33.3
H
f
28
24
52
37
15
52
23
29
52
%
58.3
80.0
66.7
63.8
75
66.7
67.6
65.9
66.7
T
f
48
30
78
58
20
78
34
44
78
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:4,070, sd:1, P:0,044< 0,05
Ki kare LR:0,869, sd:1,
P:0,351> 0,05
Ki kare LR:0,026, sd:1,
P:0,872> 0,05
Mutfağın güvenli
bulunması
E
f
20
19
39
34
5
39
10
29
39
%
40.8
63.3
49.4
57.6
25
49.4
28.6
65.9
49.4
H
f
29
11
40
25
15
40
25
15
40
%
59.2
36.7
50.6
42.4
75
50.6
71.4
34.1
50.6
T
f
49
30
79
59
20
79
35
44
79
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:3,809, sd:1, P:0,05< 0,05
Ki kare LR:6,598, sd:1,
P:0,010< 0,05
Ki kare LR:11,162, sd:1,
P:0,001< 0,05
Çocuk odasının
güvenli bulunması
E
f
20
9
29
28
1
29
8
21
29
%
40.8
30
36.7
47.5
5
36.7
22.9
47.7
36.7
H
f
15
11
26
25
1
26
10
16
26
%
30.6
36.7
32.9
42.4
5
32.9
28.6
36.4
32.9
Y
f
14
10
24
6
18
24
17
7
24
%
28.6
33.3
30.4
10.2
90
30.4
48.6
15.9
30.4
T
f
49
30
79
59
20
79
35
44
79
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:0,952, sd:2, P:0,621> 0,05
Ki kare LR:45,225,
sd:2, P:0,000< 0,05
Ki kare LR:10,706, sd:2,
P:0,005< 0,05
E:Evet, H:hayır, T:Toplam, Y: Yok
Kullanıcıların cinsiyet, eğitim, meslek,
medeni hal ve yaşadıkları yere göre; antrede
ve oturma odalarında yer alan mobilyalarının
deprem veya sarsıntı anında yaralanmalara
veya ölümlere yol açmayacak şekilde güvenli
bulunma durumları arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılık olmadığı
belirlenmiştir.
Kullanıcıların cinsiyet, eğitim, meslek ve
medeni hallerine göre; salonlarında yer alan
mobilyalarının deprem veya sarsıntı anında
yaralanmalara veya ölümlere yol açmayacak
şekilde güvenli bulunma durumları arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık
olmadığı belirlenmiştir. Kullanıcıların
yaşadıkları yere göre; salonlarında yer alan
mobilyalarının deprem veya sarsıntı anında
yaralanmalara veya ölümlere yol açmayacak
şekilde güvenli bulunma durumları arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık
bulunmuştur. Simav’da yaşayanların
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
193
salondaki mobilyalarını daha güvenli
buldukları söylenebilir.
Kullanıcıların cinsiyet, eğitim, medeni hal
ve yaşadıkları yere göre yatak odalarında yer
alan mobilyalarının deprem veya sarsıntı
anında yaralanmalara veya ölümlere yol
açmayacak şekilde güvenli bulunma
durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı
bir farklılık olmadığı belirlenmiştir.
Kullanıcıların mesleklerine göre; yatak
odalarında yer alan mobilyalarının deprem
veya sarsıntı anında yaralanmalara veya
ölümlere yol açmayacak şekilde güvenli
bulunma durumları arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur.
Akademik personelin yatak odalarındaki
mobilyalarını daha güvenli buldukları
söylenebilir.
Kullanıcıların cinsiyetlerine göre
mutfaklarında yer alan mobilyalarının
deprem veya sarsıntı anında yaralanmalara
veya ölümlere yol açmayacak şekilde güvenli
bulunma durumları arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılık olmadığı
belirlenmiştir. Kullanıcıların eğitim, meslek,
medeni hal ve yaşadıkları yere göre;
mutfaklarında yer alan mobilyalarının
deprem veya sarsıntı anında yaralanmalara
veya ölümlere yol açmayacak şekilde güvenli
bulunma durumları arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Orta
öğretim mezunu, idari personel, evli ve
Simav’da yaşayanların mutfaklarını daha
güvenli buldukları söylenebilir.
Kullanıcıların cinsiyet, eğitim ve
mesleklerine göre çocuk odalarında yer alan
mobilyalarının deprem veya sarsıntı anında
yaralanmalara veya ölümlere yol açmayacak
şekilde güvenli bulunma durumları arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık
olmadığı belirlenmiştir. Kullanıcıların
medeni hal ve yaşadıkları yere göre çocuk
odalarında yer alan mobilyalarının deprem
veya sarsıntı anında yaralanmalara veya
ölümlere yol açmayacak şekilde güvenli
bulunma durumları arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur.
Evlilerin ve Simav’da yaşayanların çocuk
odalarını daha güvenli buldukları
söylenebilir.
Kullanıcıların cinsiyet ve eğitim
seviyelerine göre kaçış planı oluşturma
durumları arasında bir farklılık olup
olmadığının belirlenmesi için yapılan çapraz
tablo ve Ki kare LR testi sonuçları Tablo
10’da, meslek, medeni hal ve yaşadıkları
yere göre yapılan çapraz tablo ve Ki kare LR
testi sonuçları Tablo 11’de verilmiştir.
Tablo 10. Cinsiyet ve eğitim durumlarına göre; kaçış planı oluşturma durumları arasında yapılan
çapraz tablo ve Ki kare LR testi sonuçları
Kaçış planı
oluşturma
Cinsiyet
Eğitim
Erkek
Bayan
Toplam
Orta
öğretim
Lisans
Lisans
üstü
Toplam
Evet
f
22
6
28
7
7
14
28
%
33.8
42.9
35.4
41.2
41.2
31.1
35.4
Hayır
f
43
8
51
10
10
31
51
%
66.2
57.1
64.6
58.8
58.8
68.9
64.6
Toplam
f
65
14
79
17
17
45
79
%
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:0,400, sd:1, P:0,527> 0,05
Ki kare LR:0,855, sd:2, P:0,652> 0,05
Tablo 11. Meslek, medeni hal ve yaşanılan yere göre; kaçış planı oluşturma durumları arasında
yapılan çapraz tablo ve Ki kare LR testi sonuçları
Kaçış planı
oluşturma
Meslek
Medeni hal
Yaşanılan yer
Akademisyen
İdari per.
Toplam
Evli
Bekar
Toplam
Düzce
Simav
Toplam
Evet
f
16
12
28
20
8
28
14
14
28
%
32.7
40
35.4
33.9
40
35.4
40
31.8
35.4
Hayır
f
33
18
51
39
12
51
21
30
51
%
67.3
60
64.6
66.1
60
64.6
60
68.2
64.6
Toplam
f
49
30
79
59
20
79
35
44
79
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
194
Tablo 11’in devamı
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Ki kare LR:0,436, sd:1, P:0,509> 0,05 Ki kare LR:0,240, sd:1, P:0,624>0,05 Ki kare LR:0,569 ,
sd:1, P:0,451> 0,05
Buna göre; kullanıcıların cinsiyet, eğitim,
meslek, medeni hal ve yaşadıkları yere göre
kaçış planı oluşturmaları arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılık olmadığı
belirlenmiştir.
Kullanıcılara evlerinin duvarlarında yer
alan resim çerçevelerini ve avizelerini
deprem veya sarsıntı anında yaralanmalara
veya ölümlere yol açmayacak ve güvenli
şekilde sabitleme durumları sorulmuş; alınan
cevaplar Tablo 12’de verilmiştir.
Tablo 12. Resim çerçeveleri ve avizelerin
güvenli şekilde sabitlenme durumları
Evet
Hayır
Toplam
f
%
f
%
f
%
Resim
çerçeveleri
30
39
47
61
77
100
Avizeler**
39
50
39
50
78
100
*2 kişi cevapsız, **1 kişi cevapsız
Buna göre; kullanıcıların %61’inin resim
çerçevelerini duvara kanca vidalarla
sabitlemedikleri, %50’sinin avizelerini
güvenli bulmadıkları belirlenmiştir
Sonuç ve Öneriler
Bu araştırma, deprem bölgesinde yaşayan
bireylerin, antre, oturma odası, salon, yatak
odası, mutfak ve çocuk odalarında yer alan
mobilyalarının olası bir deprem veya
sarsıntıya karşı hazır bulunuşluklarını
belirleyerek, deprem karşısında güvenilir
bulunma durumunu tespit etmek amacıyla
yapılmıştır.
Orta öğretim mezunlarının, idari
personelin, evlilerin ve Simav’da
yaşayanların çoğunluğu olası depreme en
fazla oturma odasında yakalanacaklarını,
bayanların ise yatak odasında
yakalanacaklarını düşündükleri; tüm
bağımsız değişkenlere göre ise toplam
değerlere bakıldığında kullanıcıların olası bir
depreme en fazla yatak odasında
yakalanabileceklerini düşündükleri
belirlenmiştir. Buna karşın kullanıcıların
%76.9’unun yatak odasındaki mobilyalarını
duvara sabitlemedikleri ve %65.8’inin yatak
odalarındaki mobilyalarının deprem veya
sarsıntı anında yaralanmalara veya ölümlere
yol açmayacak şekilde güvenli olmadığını
düşündükleri belirlenmiştir. Bu sonuçlar
Charleson ve ark. (2003), Navarro (1997) ve
Afad, (2011) ile uyumlu çıkmıştır.
Kullanıcıların onca uyarıya ve deprem
bölgesinde yaşamalarına rağmen depremi
düşünerek mobilyaları ile ilgili önlemleri tam
olarak almadıkları belirlenmiştir.
Kullanıcıların yaşadıkları yere göre olası
depreme yakalanılacağı düşünülen yer
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
farklılık belirlenmiştir. Simavdakilerin
çoğunluğu olası bir depremde oturma
odasında olacağını düşünürken
Düzce’dekiler yatak odasında
yakalanacaklarını düşünmektedirler. Bu
durum farklı deprem tecrübelerinden
kaynaklanıyor olabilir.
Kullanıcıların cinsiyetlerine ve medeni
hallerine göre en çok zarar görüleceği
düşünülen yer arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Bayan
kullanıcılar deprem anında antre ve oturma
odalarında bulunmaları halinde hiç zarar
görmeyeceklerini düşünmektedirler. Bekar
kullanıcılar ise yatak odalarında olmala
halinde h zarar görmeyeceklerini
düşünürlerken, evliler yatak odalarında
olmaları halinde fazla zarar göreceklerini
düşünmektedirler. Bu durum bekârların yatak
odalarında yatak odası mobilyalarının
olmamasından kaynaklanmış olabilir.
Olası bir depremde erkek ve bayan
kullanıcıların çoğunluğunun mutfakta, orta
öğretim mezunlarının yatak odasında, lisans
ve lisansüstü mezunu kullanıcıların,
akademik ve idari personelin, evli ve
bekârlar ile Düzce ve Simav’da yaşayanların
mutfakta bulunmaları halinde en fazla zarar
göreceklerini düşündükleri; tüm bağımsız
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
195
değişkenlere göre toplam değerlere
bakıldığında kullanıcıların mutfakta
bulunmaları halinde en fazla zarar
göreceklerini düşündükleri belirlenmiştir.
Kullanıcıların eğitim, meslek, medeni hal ve
yaşadıkları yere göre; mutfaklarında yer alan
mobilyalarının güvenli bulunma durumları
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
farklılık bulunmuştur. Orta öğretim mezunu,
idari personel, evli ve Simav’da yaşayanların
mutfaklarını daha güvenli buldukları
söylenebilir. Ayrıca; kullanıcıların
%77.2’sinin deprem veya sarsıntı sırasında
dolap kapaklarının açılmaması için önlem
almadıkları ve %50.6’sının mutfak
dolaplarını güvenli bulmadıkları
belirlenmiştir.
Kullanıcıların yaşadıkları yere göre;
salonlarında yer alan mobilyalarının deprem
veya sarsıntı anında yaralanmalara veya
ölümlere yol açmayacak şekilde güvenli
bulunma durumları arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur.
Simav’da yaşayanların salondaki
mobilyalarını daha güvenli buldukları
ylenebilir.
Kullanıcıların mesleklerine göre; yatak
odalarında yer alan mobilyalarının deprem
veya sarsıntı anında yaralanmalara veya
ölümlere yol açmayacak şekilde güvenli
bulunma durumları arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur.
Akademik personelin yatak odalarındaki
mobilyalarını daha güvenli buldukları
söylenebilir.
Kullanıcıların medeni hal ve yaşadıkları
yere göre çocuk odalarında yer alan
mobilyalarının deprem veya sarsıntı anında
yaralanmalara veya ölümlere yol açmayacak
şekilde güvenli bulunma durumları arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık
bulunmuştur. Evlilerin ve Simav’da
yaşayanların çocuk odalarını daha güvenli
buldukları söylenebilir.
Kullanıcıların cinsiyet, eğitim, meslek,
medeni hal ve yaşadıkları yere göre kaçış
planı oluşturmaları arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir farklılık olmadığı
belirlenmiştir.
Araştırma bulgularına göre; kullanıcıların
%88,6’sının deprem yaşadıkları tespit
edilmiştir. Buna rağmen; %64.6’sının kaçış
planının olmadığı, %61’inin resim
çerçevelerini duvara kanca vidalarla
sabitlemedikleri ve %50’sinin avizelerini
güvenli bulmadıkları belirlenmiştir.
Kullanıcıların akşamları en fazla
bulundukları konut bölümlerinden ikisi
sırasıyla oturma odası ve salondur. Başka bir
bulguda ise en fazla salondaki mobilyaların
sabitlenmediği belirlenmiştir. Bu verilere
göre kullanıcıların olası bir depremi
yeterince ciddiye almadıkları, deprem
bölgelerindeki bilinç ve uygulama zeyinin
yeterli olmadığı düşünülmektedir.
Deprem konusunda gerek deprem yaşama
sıklığı, gerekse de depreme karşı alınan
önlemlerin sağladığı olumlu sonuçlar
açısından en deneyimli ve gelişmiş ülke
konumundaki Japonya’da bile mekan
dizaynları ve mobilyaların olası depremlerde
güvenlik riski oluşturmayacak şekilde
düzenlenmesinin gereği vurgulanmaya
devam etmektedir (Demirarslan, 2005).
Ülkemizdeki duruma bakıldığında 17
Ağustos 1999 depremi sonrasında Boğaziçi
Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada;
yaralanmaların %50’si, ölümlerin %3’ünün
sadece yapısal olmayan elemanlardan
kaynaklandığı bildirilmiş ve belirtilen basit
tedbirler sonucu hayatta kalanların yaşadığı
maddi kayıpların %30’unun
engellenebileceği bildirilmiştir (Afad, 2011).
İnsan yaşamının son derece önemli olduğu
günümüzde, bir canın bile kurtarılması
oldukça önem taşımaktadır. Bu durumda
Navarro (1997), Charleson ve ark. (2003),
Winkler ve Meguro (1996), Rahimi (1992)
belirttiği gibi; sarsıntı veya deprem esnasında
tahliyeyi kolaylaştıracak kaçış planları önem
kazanmaktadır. Planların uygulanmasıysa
deprem sırasında kaçış yollarının azami
surette açık tutulabilmesine bağlıdır. Mobilya
ve diğer hareketli eşyaların oluşturabileceği
engeller hayatta kalma mücadelesinde
saniyelerin önemli olduğu anlarda ölümcül
sonuçlara yol açabilecektir. Kaçış planlarının
uygulanması ise doğru yerleşim ve ya
sabitlenmeleriyle ortadan kaldırılabilecektir.
Konut içinde mobilyaların doğru
yerleştirilmesi, sabitlenmesi ve kaçış
planlarının uygulanması her ne kadar
kullanıcı kontrollü olsa da kullanıcıların
çoğunluğunun bu önlemleri almadığı
görülmektedir.
Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 2015, 15 (2) 183-196 Uzun ve ark.
Kastamonu Univ., Journal of Forestry Faculty
196
Bu noktada illerde kurulacak ve yetki
verilecek çeşitli kuruluşlarda her konut
mekan yerleşiminin yapıldığı ve mobilyaların
sabitlenmesine yönelik birimler oluşturularak
doğru yanlış noktasında kullanıcılar
aydınlatılabilir. İleriki aşamalarda bu
önlemler devlet tarafından zorunlu hale
getirilebilir.
Kaynaklar
Afad, 2011. Depreme karşı yapısal olmayan
risklerin azaltılması. 1-4, 8-9s, TC Başbakanlık
afet ve acil durum yönetimi başkanlığı, İstanbul.
Alpar, R. 2010. Spor, sağlık ve eğitim
bilimlerinden örneklerle uygulamalı istatistik ve
geçerlik-güvenirlik. ISBN:978-605-5681-87-6,
174-192s, Detay yayıncılık, Ankara.
Atalay, İ.1987.Türkiye jeomorfolojisine giriş.
58 s, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Yayınları, İzmir.
Aytöre, O.S. 2005. Depolama ve üretim
biçimleri açılarından seri üretilen mobilyaların
deprem karşısında insan üzerindeki etkileri.
Deprem Sempozyumu (23-25 Mart 2005), 1251-
1260, Kocaeli, Türkiye.
Barka, A., Altunel, E., Akyüz, S., Sunal, G.,
Hartleb, R., Uslu, O.B., Toroman, E. 2002.
Yeryüzü ve deprem, 31 s, Boyut bilim kitapları,
İstanbul.
Charleson, A.W.,Cook, B., Bowering, G.
2003. Assessing and increasing the Level of
earthquake preparedness in Wellington homes.
Pasific Conference on Earthquake Engineering,
137-144.
Davis, G. 2003. Guide and checklist for
nonstructural earthquake hazards in California
schools, 1-49 s, California Government,
California.
Demirarslan, D. 2005. Türk ve Japon konut
mekanlarında depremsellik açısından konut ve
eşya kullanım alışkanlıklarının irdelenmesi.
Deprem Sempozyumu (23-25 Mart 2005), 728-
737, Kocaeli, Türkiye.
Navarro, M. E. L. 1997. Earthquake
precautionary measures in post-disaster housing
with reference to Mexico City. Master thesis, Mc
Gill University School of Architecture, 62 s.
Mexico.
Özdamar, K. 2004. Paket programlar ile
istatistik veri analizi. 463s, Kaan Kitabevi,
Eskişehir.
Rahimi, M. 1992.Classification and analysis
of occupant behaviour during earthquake shaking.
Earthquake Engineering Tenth World Conference
(1992), 6085-6090, Balkama, Totterdam.
URL1,2014.http://www.akut.org.tr/docs/yayinl
arimiz/akut-deprem-egitimi-el-kitabi.pdf.
URL2, 2014.
http://f.eba.gov.tr/Kizilay/files/sunumlar/deprem_
ve_korunma_bilinci.pdf
URL3, 2014. http://www.siemens.com.tr/i/e-
learning/deprem/html/icerik.html.
URL4, 2014. http://www.spss.com.
Winkler, T.,Meguro, K. 1996. Response of
interior rigid body assemblies to dynamic
excitation. Eleventh World Conference on
Earthquake Engineering (1996), 581.
Article
Bu araştırma, 2023 yılı 6 Şubat tarihinde 9 saat arayla meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depremlerinden en az birini evinde yaşayan bireylerin, mobilya ve iç mekân donatılarının depremler karşısındaki davranış durumlarını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan araştırma anketi, Kahramanmaraş merkez Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerindeki okullarda görev yapan öğretmenlere uygulanmıştır. Buna göre; Kahramanmaraş merkezde yaşayan depremzedelerin konutlarında en az hasarın yatak odaları ve çocuk odalarında meydana geldiği ve bu alanların deprem sırasında en güvenli kısımlar olduğu, mutfak, antre ve holün en riskli kısımlar olduğu, parke, PVC esaslı donatılar, sıhhi tesisat elamanlarının deprem davranış performanslarının oldukça yüksek olduğu, ahşap esaslı mobilyaların deprem davranış performanslarının daha zayıf olduğu ve mobilya donatıları için deprem öncesi yeterli tedbirlerin alınmadığı belirlenmiştir. Sonuçta; deprem bölgesindeki katılımcıların depreme karşı önlem düzeylerinin yeterli olmadığı, olası bir sarsıntı veya depremde, mevcut koşullarda yapısal olmayan mobilya ve iç mekân donatılarından kaynaklı tehlikelerin istenmeyen yaralanma, ölüm ve maddi kayıp seviyelerini artıracağı düşünülmektedir.
Article
Yer kabuğunun kırılması veya kayması sonucu ortaya çıkan enerjinin dalgalar halinde yayılmasıyla oluşan depremler, can ve mal kaybına, yaralanmalara, yapı hasarına neden olabilmektedir. Deprem zararlarının analizinde, yapısal ve yapısal olmayan faktörler ayrımı yapılmaktadır. Binaların temel, kolon, kiriş, döşeme gibi temel yapısal elemanların depreme dayanıklılığının hayati önem taşıdığı bilinmektedir. Bununla birlikte yapısal elemanlar haricinde iç mekânlarda kullanılan her türlü hareketli ve hareketsiz donatının da deprem esnasında ve sonrasında en az yapısal elamanlar kadar önemli olabileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Bu çalışmanın amacı, deprem sürecinde yapısal olmayan elemanların oluşturduğu risk ve tehlikeleri inceleyerek, deprem ve mobilya ilişkisini ortaya koymak, mobilyalarda depreme karşı güvenlik sağlama yöntemlerini örneklerle açıklamak ve elde edilen bulgular doğrultusunda deprem sırasında ve sonrasında güvenli bir sığınma alanı oluşturulacak bir mobilya tasarım önerisi geliştirmektir.
Article
Full-text available
Tarih boyunca süregelen depremler, gerek insanlar gerekse diğer canlılar üzerinde en yıkıcı etkilere sebep olan afetlerin başında gelmektedir. Türkiye topraklarının büyük bir bölümünün deprem riski taşıyan bölgelerde bulunması ve bu bölgelerde nüfusun yoğunlaşması; depremin hayatımızda önemli bir yere sahip olduğunu ve bu gerçekle birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini vurgulamaktadır. Yapılarda depremin etkisi; yapısal ve yapısal olmayan elemanlara bağlı olarak can ve mal kaybına neden olması, yaralanmalara yol açması, devam eden faaliyetleri durdurması, yangın tehlikesi oluşturması gibi çeşitli riskler meydana getirmektedir. Kolon, kiriş, döşeme, taşıyıcı duvar ve temelleri gibi taşıyıcı sistemini kapsayan yapısal elemanlara bağlı riskler; uygun malzeme kullanımı, kaliteli işçilik, doğru mühendislik uygulamaları ile gelişen yönetmelik ve standartlarla azaltılabilmektedir. Ancak yapının temel taşıyıcı sistemi dışında kalan yapısal olmayan elemanlara bağlı riskler için ise herhangi bir ulusal teknik şartname ve yönetmelik bulunmamaktadır. Depremin ardından karşılaşılabilecek büyük ölçekteki can ve mal kayıpları ile yaralanmaların azaltılmasında, deprem öncesinde alınacak tedbirlerin en basit ve kârlı olanının yapısal olmayan elemanlara bağlı hasarların azaltılması olduğu gözlemlenmektedir. Yeri, zamanı ve şiddeti tam olarak bilinemeyen depremlerinin oluşturduğu risk ve hasarlar, insanların gün içerisinde en çok vakit geçirdiği mekanlar olması sebebiyle konutlarda daha çok dikkat çekmektedir. Konutlardaki yapısal elemanlardan kaynaklanan hasar ve kayıpların yanında yapısal olmayan elemanlardan kaynaklanan hasar ve kayıpların daha fazla olması, bu elemanların riskleri ve bunlara karşı alınabilecek önlemler konusunda bilinçlenmeyi gerektirmektedir. Buna bağlı olarak çalışma kapsamında; konutlarda bulunan yapısal olmayan elemanlardan başlıcaları olan duvarlar, tavanlar, pencereler, aydınlatma elemanları ile mobilya ve ekipmanların oluşturabileceği risk ve hasarlar tanımlanarak; her bir elemana bağlı olarak değişkenlik gösteren önlemler belirtilmiştir. Throughout history, earthquakes are one of the disasters that cause the most devastating effects on humans and other living things. A large part of Turkey's territory is located in areas with high seismic risk, and the population is concentrated in this region. This situation emphasizes that earthquake has an important place in our lives and we need to learn to live with this reality. The effect of earthquake in buildings creates various risks such as causing loss of life and property, causing injuries, stopping ongoing activities, creating a fire hazard depending on structural and non-structural elements. Risks related to structural elements including the carrier system such as columns, beams, floors, load bearing walls and foundations of the building can be reduced with the use of appropriate materials, quality workmanship, correct engineering practices and developing regulations and standards. There is no national technical specification and regulation for the risks related to non-structural elements other than the main carrier system of the building. However, it is observed that the simplest and most profitable measures to be taken before the earthquake in reducing the large scale loss of life property and injuries that may be encountered after the earthquake is to reduce the damages due to nonstructural elements. The risks and damages caused by earthquakes, whose location, time and intensity are not known exactly, attract more attention in residences because of they are the places where people spend the most time during the day. In addition to the damages and losses caused by the structural elements in the houses, the more damages and losses caused by the non-structural elements require awareness of the risks of these elements and the measures that can be taken against them. The risks and damages that may be caused by walls, ceilings, windows, lighting elements, furniture and equipment, which are the main non-structural elements in residences have been determined and measures varying depending on each element are specified.
Article
Full-text available
Turkiye’nin deprem kusaginda yer alan bir ulke olarak sinirlari icerisinde bircok deprem meydana gelmistir. Yakin gelecekte de farkli bolgelerinde benzer siddetlerde depremlerin olabilecegi konunun uzmanlari tarafindan aciklanmaktadir. Kuzey Anadolu Fay Hatti uzerinde bulunan Kastamonu Ili Tosya Ilcesi I. Derece deprem bolgesinde yer aldigindan gecmiste bircok deprem yasamistir. Yapilan arastirmalarda uygun olmayan bina yapisi ve ic mekân duzenlemeleri gibi onlenebilir bircok faktorun can ve mal kaybina neden oldugu bilinmektedir. Arastirmada Kastamonu Ili Tosya Ilcesi sakinlerine yonelik bir anket uygulanmistir ve mobilya kullanim aliskanliklari depreme karsi alinacak tedbirler cercevesinde incelenmistir. Sonuc olarak deprem bolgesi konutlarinda yasayanlarin ic mekân duzenlemelerindeki farkindalik duzeyleri ortaya cikartilmistir ve sorunlara yonelik onerilere yer verilmistir.
Article
Safety of a building's occupants is of primary concern in the design of a building. However, geophysical hazards such as earthquakes, still pose dangers to occupants of buildings. In an earthquake-resistant structure, even during a moderate shake, objects which are part of non-structural systems, accelerated by the sudden motion of the building, can hurt building occupants and cause damage to their property. The adoption of simple earthquake precautionary measures, could almost entirely eliminate this hazard. The adoption of these actions is the responsibility of occupants themselves, as part of their response to earthquake risk. Previous personal experience with earthquakes has been identified to be a major component of response to hazard risk. This response relates to the incorporation of earthquake risk into daily life, by the adoption of earthquake precautionary measures, which could make a substantial difference in reducing loss of life and damage to property during an earthquake. Therefore, the investigation of occupants living patterns in relation to earthquake safety gives an insight on their vulnerability and level of adoption of earthquake precautionary measures, particularly in a city constantly exposed to ground shakes such as Mexico City. This research project concentrates in the study of the internal layout characteristics of the dwellings in a social housing complex built after the 1985 Mexico City earthquake.
Depolama ve üretim biçimleri açılarından seri üretilen mobilyaların deprem karşısında insan üzerindeki etkileri
  • O S Aytöre
Aytöre, O.S. 2005. Depolama ve üretim biçimleri açılarından seri üretilen mobilyaların deprem karşısında insan üzerindeki etkileri.
Guide and checklist for nonstructural earthquake hazards in California schools, 1-49 s, California Government, California. Demirarslan, D. 2005. Türk ve Japon konut iç mekanlarında depremsellik açısından konut ve eşya kullanım alışkanlıklarının irdelenmesi
  • G Davis
Davis, G. 2003. Guide and checklist for nonstructural earthquake hazards in California schools, 1-49 s, California Government, California. Demirarslan, D. 2005. Türk ve Japon konut iç mekanlarında depremsellik açısından konut ve eşya kullanım alışkanlıklarının irdelenmesi.
Paket programlar ile istatistik veri analizi. 463s, Kaan Kitabevi, Eskişehir. Rahimi, M. 1992.Classification and analysis of occupant behaviour during earthquake shaking
  • Mexico
  • K Özdamar
Mexico. Özdamar, K. 2004. Paket programlar ile istatistik veri analizi. 463s, Kaan Kitabevi, Eskişehir. Rahimi, M. 1992.Classification and analysis of occupant behaviour during earthquake shaking. Earthquake Engineering Tenth World Conference (1992), 6085-6090, Balkama, Totterdam.
Depreme karşı yapısal olmayan risklerin azaltılması. 1-4, 8-9s, TC Başbakanlık afet ve acil durum yönetimi başkanlığı, İstanbul. Alpar, R. 2010. Spor, sağlık ve eğitim bilimlerinden örneklerle uygulamalı istatistik ve geçerlik-güvenirlik
  • Afad
Afad, 2011. Depreme karşı yapısal olmayan risklerin azaltılması. 1-4, 8-9s, TC Başbakanlık afet ve acil durum yönetimi başkanlığı, İstanbul. Alpar, R. 2010. Spor, sağlık ve eğitim bilimlerinden örneklerle uygulamalı istatistik ve geçerlik-güvenirlik. ISBN:978-605-5681-87-6, 174-192s, Detay yayıncılık, Ankara. Atalay, İ.1987.Türkiye jeomorfolojisine giriş.
Depolama ve üretim biçimleri açılarından seri üretilen mobilyaların deprem karşısında insan üzerindeki etkileri
  • Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları
  • İzmir Aytöre
s, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir. Aytöre, O.S. 2005. Depolama ve üretim biçimleri açılarından seri üretilen mobilyaların deprem karşısında insan üzerindeki etkileri.
Response of interior rigid body assemblies to dynamic excitation
  • T Winkler
  • K Meguro
Winkler, T.,Meguro, K. 1996. Response of interior rigid body assemblies to dynamic excitation. Eleventh World Conference on Earthquake Engineering (1996), 581.