ArticlePDF Available

Abstract

Purpose: The aim of this study is to investigate the short-term effects of stretching on pain, flexibility and range of movement in frozen shoulder. Methods: Thirty-six voluntary subjects diagnosed with frozen shoulder were included. Subjects were randomly separated into two groups; Group 1 (n=19) was received coldpack and posterior capsule stretching exercise, Group 2 (n=17) was received coldpack, posterior and anterior capsule stretching exercises. Pain severity, range of motion and posterior capsule tightness were assessed in one-week follow-up. Results: Group 1 showed decreased pain severity during activity and posterior capsule tightness and increased shoulder flexion and active internal rotation at the end of the week (p<.05). Group 2 showed decreased pain severity during rest and at night, increased abduction and active total elevation (p<.05). There were no differences were found between groups in amount of changes in all parameters (p>.05). Discussion: Short-term stretching exercises were resulted in decreased pain and increased range of motion in frozen shoulder. Posterior and anterior capsule stretching exercises were recommended to apply in early rehabilitation of frozen shoulder based on improvements in active total elevation as a functional outcome.
TURKISH JOURNAL OF PHYSIOTHERAPY AND REHABILITATION 2015; 26(2) 67
DONUK OMUZDA ÖN VE ARKA KAPSÜL GERME EGZERSİZLERİNİN
ERKEN DÖNEM ETKİLERİ
ARAŞTIRMA MAKALESİ
ÖZ
Amaç: Bu çalışmanın amacı donuk omuz tanılı hastalarda germe egzersizlerinin ağrı, esneklik
ve eklem hareket açıklığı üzerine erken dönem etkisini araştırmaktır.
Yöntemler: Donuk omuz tanısı almış 36 hasta çalışmaya alındı. Bireyler gelişigüzel bir biçim-
de iki gruba ayrıldı; Grup 1’de (n=19) soğuk uygulama ve arka kapsül germe egzersizi, Grup
2’de (n=17) ise soğuk uygulama, arka ve ön kapsül germe egzersizi uygulandı. Ağrı derecesi,
eklem hareket açıklığı ve arka kapsül kısalığı 1 haalık izlemle değerlendirildi.
Sonuçlar: Birinci haanın sonunda Grup 1’de aktivite ağrı derecesinde ve arka kapsül gergin-
liğinde azalma görülürken, omuz eksiyon hareket açıklığı ve aktif iç rotasyonda artış bulundu
(p<.05). Grup 2’de ise dinlenme ve gece ağrısı derecesi azalırken, eksiyon, abduksiyon ve
aktif toplam elevasyonda artış bulundu (p<.05). Araştırılan tüm değişkenlerde oluşan değişim
ölçüsü açısından gruplar arasında fark bulunmadı (p>.05).
Tartışma: Donuk omuzda uygulanan kısa süreli germe egzersizleri ağrı derecesinde azalma
ve eklem hareket açıklığında artışla sonuçlandı. Arka ve ön kapsül germe egzersizleri birlikte
özellikle işlevsel bir sonuç göstergesi olan aktif toplam elevasyonda artış sağladığı için te-
davinin erken döneminden başlayarak donuk omuz tedavisinde kullanılmasını önermekteyiz.
Anahtar Kelimeler: Yapışıcı kapsül; egzersiz; hareket açıklığı.
SHORT-TERM EFFECTS OF ANTERIOR AND POSTERIOR CAPSULAR STRETCHING
IN FROZEN SHOULDER
RESEARCH ARTICLE
ABSTRACT
Purpose: The aim of this study is to investigate the short-term eects of stretching on pain,
exibility and range of movement in frozen shoulder.
Methods: Thirty-six voluntary subjects diagnosed with frozen shoulder were included. Sub-
jects were randomly separated into two groups; Group 1 (n=19) was received coldpack and
posterior capsule stretching exercise, Group 2 (n=17) was received coldpack, posterior and
anterior capsule stretching exercises. Pain severity, range of motion and posterior capsule
tightness were assessed in one-week follow-up.
Results: Group 1 showed decreased pain severity during activity and posterior capsule ti-
ghtness and increased shoulder exion and active internal rotation at the end of the week
(p<.05). Group 2 showed decreased pain severity during rest and at night, increased abducti-
on and active total elevation (p<.05). There were no dierences were found between groups
in amount of changes in all parameters (p>.05).
Discussion: Short-term stretching exercises were resulted in decreased pain and increased
range of motion in frozen shoulder. Posterior and anterior capsule stretching exercises were
recommended to apply in early rehabilitation of frozen shoulder based on improvements in
active total elevation as a functional outcome.
Key words: Adhesive capsulitis; exercise; range of motion.
Türk Fizyoterapi
ve Rehabilitasyon
Dergisi
2015 26(2)67-72
Elif TURGUT, Dr. Fzt.1
İrem DÜZGÜN, Doç. Dr.1
Özge ÇINAR MEDENİ, Dr. Fzt.2
Bülent ELBASAN, Doç. Dr.2
Deran OSKAY, Doç. Dr.2
Geliş Tarihi: 23.10.2014 (Received)
Kabul Tarihi: 23.07.2015 (Accepted)
İletişim (Correspondence):
Uzm. Fzt. Elif TURGUT
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
Bölümü, 06100 Samanpazarı,
Ankara / TÜRKİYE
e-posta: elifcamci@hacettepe.edu.tr
Faks: 0312 3052012
GSM: 0505 6450049
1 Hacettepe Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve
Rehabilitasyon Bölümü, Ankara
2 Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Fakültesi, Fizyoterapi ve
Rehabilitasyon Bölümü, Ankara
Turgut F, Düzgün İ, Çınar Madeni Ö, Elbasan B, Oskay D,
Donuk Omuzda Ön ve Arka Kapsül Germe Egzersizlerinin Erken Dönem Etkileri, Turk J Physiother Rehabil. 2015;
26(2):67-72.
DOI 10.7603/s40680-15-0010-8
TÜRK FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON DERGİSİ 2015; 26(2)
68
GİRİŞ
Donuk omuz tedavisi ile ilgili literatürde fizyoterapi,
ağrı kesici ilaçlar ve steroid iğneleri gibi konservatif
tedavi yaklaşımlarının etkinliğine ilişkin kanıtlar yer
almaktadır (1). Tedavinin erken döneminde başarılı
tedavi tam hareket açıklığına ulaşmaktan çok, ağrı-
da azalma ve işlevde artışla sağlanabilmektedir (2).
Hareketle oluşan ağrı birincil donuk omuzda evre
1’de en az düzeydeyken evre 2 ve 3 de aktivite -
rısına eşlik eden gece ağrısı da gözlenmektedir (3).
İkincil donuk omuzda ise benzer nitelikte ağrı gözle-
nir ve ağrı birincil olarak omuz eklem kapsülündeki
inamasyondan kaynaklanır (3). Donuk omuz has-
talarında ağrı baskılanmadan eklem hareket açık-
lığında artış sağlamak oldukça güçtür. Tedavisinde
ısı ya da elektroterapi yöntemlerinin ağrı üzerine
kuramsal olarak olumlu etkileri olduğu kabul edilse
de tek bir yöntemin hastalığın doğal gidişi üzerine
olan etkisini belirlemek güçtür. Bu nedenle genellik-
le tedavi edici yöntemler elle tedavi ve tedavi edici
egzersizlere ek olarak uygulanmaktadır (3). Fizyo-
terapide ısısal araçlar ve germe egzersizleri esnek-
liğin korunması ve yeniden kazanılması amacıyla
sıklıkla kullanılmaktadır (4). Yaralanma ve hareket-
sizleştirme sonrası germe egzersizleriyle eklem ha-
reket açıklığı, performans ve esneklik artar (5-8).
Donuk omuzda eklem kapsülünde gözlenen ina-
masyon ve fibrozis, kapsülün değişik bölümlerinde
kalınlaşmayla sonuçlanmaktadır (9). Kalınlaşma so-
nucu oluşan hareket kısıtlılığında germe egzersizle-
ri kullanılabilir. Literatürde arka kapsül esnekliğinin
yeniden sağlanmasıyla eklem hareket genişliğinde
kazanım elde edilmesi nedeniyle, arka kapsül ger-
me egzersizlerinin kullanılması önerilmektedir. Bu-
nunla birlikte, eklem kapsülünün öteki bölümlerin-
de esnekliği arttıracak germe egzersizlerinin etkisi
bugüne değin araştırılmamıştır (10). Johnson ve
arkadaşları (11) ise donuk omuzda ön ya da arka
yönlerde yapılan omuz mobilizasyonunun eklem
hareket açıklığı üzerine etkisini araştırmış, arka
yönde yapılan mobilizasyon sonucunda dışa ro-
tasyon hareket açıklığında daha çok kazanım elde
edildiğini bulmuşlardır. Ancak bu çalışmada germe
egzersizlerinin etkisi ve tedavinin öteki yönlerdeki
hareket genişliği üzerine etkisi araştırılmamıştır.
Donuk omuzda kapsül-bağ yapıları ve eklem çevresi
kasları germeyi içeren özelleşmiş egzersizler erken
dönemde; ağrı, esneklik ve eklem hareket açıklığını
etkileyebilir ve hastanın egzersiz izlencesine uyu-
munu arttırabilir.
Bu çalışmanın amacı, donuk omuz tanılı hastalarda
soğuk uygulamaya ek olarak yapılan germe egzer-
sizlerinin ağrı, esneklik ve eklem hareket açıklığı
üzerine erken dönem etkisini araştırmaktır. Donuk
omuz tanılı hastalarda ön ve arka kapsül germe eg-
zersizlerinin erken dönemde ağrı, esneklik ve eklem
hareket açıklığı üzerine etkisi olabilir. Bu çalışma-
nın hipotezi; donuk omuz tanılı hastalarda soğuk
uygulamaya ek olarak sadece arka kapsül germe
uygulaması ile arka ve ön kapsül germenin birlikte
uygulaması arasında ağrı, esneklik ve eklem hare-
ket açıklığındaki değişim ölçülerinde fark görülebilir
olarak belirlenmiştir.
YÖNTEMLER
Bu çalışmanın dizaynı açık etiketli, rastgele kont-
rollü klinik araştırmadır. Araştırma, Hacettepe
Üniversitesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölü-
mü, Sporcu sağlığı ünitesinde 2014 yılı içerisinde
gerçekleştirildi. Ortopedist tarafından donuk omuz
tanısı konmuş 36 hasta çalışmaya alındı (Tablo 1).
Çalışmaya alınan bütün bireylere araştırmayla ilgili
bilgilendirme yapılarak Helsinki Bildirgesi’ne uygun
biçimde tüm bireylere aydınlatılmış onam imzala-
tıldı. Donuk omuz için tanısal ölçütler: Giderek ar-
tan omuz ağrısı ve sertliği, glenohumeral eklemde
gözlenen hareket kısıtlılığının en çok dışa rotasyon-
da gözlenmesi, glenohumeral dış veya rotasyon
hareket açıklığının 45 derece abduksiyon konumu-
na göre 90 derecede daha fazla olması, glenohu-
meral eklem hareket açıklığının son açılarında ağrı
oluşması, eklem kayma ve yardımcı hareketlerinin
bütün yönlerde kısıtlanmış olması olarak belirlendi
(3). Eklem hareket kısıtlılığı en az %25 olan hasta-
lar çalışmaya alındı. Omuz ekleminde kemik kırığı,
artroz, damarlanma sorunu olanlar, servikal disk
hernisi, neoplasm, herhangi bilinen sistemik has-
talığı olanlar, nörolojik ya da yaygın herhangi bir
probleme sahip olanlar ile gebe olanlar çalışmadan
çıkarıldı.
Hastaların dinlenme, aktivite ve gece omuz ağrı
derecesi görsel analog ölçeği (GAÖ 0-10 cm) kulla-
nılarak değerlendirildi (12). Hastaların omuz eklem
hareket açıklığı gonyometre kullanılarak sırtüstü
konumda değerlendirildi (13,14). Glenohumeral ek-
Donuk Omuzda Ön ve Arka Kapsül Germe Egzersizlerinin Erken Dönem Etkileri
TURKISH JOURNAL OF PHYSIOTHERAPY AND REHABILITATION 2015; 26(2) 69
lem eksiyon, abduksiyon hareket açıklığı ile 90 de-
rece abduksiyonda glenohumeral eklem dışa ve içe
rotasyon hareket açıklığı pasif olarak ölçüldü. Omuz
eklemi aktif toplam elevasyon açısı hasta oturma
konumundayken göğüs yan duvarıyla humerus
gövdesi arasındaki açı açıölçerle ölçülerek değer-
lendirildi. Omuz aktif iç rotasyonu başparmak T5
spinöz çıkıntı arasındaki aralık mezura ile ölçülerek
santimetre türünden kaydedildi (15). Arka kapsül
kısalığı için hasta yan yatırıldı. Skapula araştırmacı
tarafından stabilize edildi ve glenohumeral eklem
herhangi bir skapular hareket ve humeral rotasyo-
na izin vermeyecek biçimde horizontal adduksiyona
alındı, silinmez bir kalemle işaretlenen iç epikon-
dilin yer değiştirme ölçüsü santimetre türünden
kaydedildi (geçerlilik .92-.95) (16). Bireyler kliniğe
başvuru aşamasında ve 1 haalık uygulama sonra-
sında yeniden değerlendirildi. Hastalardan bir haa
boyunca kollarını dinlendirmeleri ve ağrı oluşturan
aktivitelerde kullanmamaları istendi.
Çalışma grupları gelişigüzel biçimde ikiye ayrıldı.
Gelişigüzel ayrım bilgisayarca üretilmiş gelişigüzel
sayılar kullanılarak gerçekleştirildi. Grup 1 olguları-
na (n=19) arka kapsül germe egzersizi önerildi. Grup
2 olgularına ise (n=17) arka kapsül germe egzersi-
zine ek olarak ön kapsül germe egzersizi önerildi.
Bireylerden arka kapsül germe egzersizinde oturma
konumunda etkilenen taraf kolun ağırlığını taşıya-
rak horizontal adduksiyon yapmaları istendi (Resim
1). Ön kapsül germe egzersizinde ise olgulardan
ayakta durma konumunda ellerini duvara omuz dü-
zeyinde yerleştirmeleri istendi. Gövdesini dışarıya
doğru küçük adımlarla çevirerek omuza horizontal
Tablo 1. Kişisel (Demografik) Bilgiler
Grup 1
(n=19)
Grup 2
(n=17) p
Yaş (yıl) 50.7±6.5 49.7±9.1 .69*
Boy Uzunluğu (m) 1.6±0.1 1.6±0.2 .48*
Vücut Ağırlığı (kg) 71.75±16.8 72.5±9.5 .87*
Beden Kütle Göstergesi (kg/m2) 25.6±8.5 27.7±4.8 .43*
Semptom Durasyonu (ay) 6.9±4.5 4.6±3.4 .17*
Omuz Eklem Hareketleri Kısıtlılığı (%) 26.5±4.3 30.3±6.7 .06*
Cinsiyet Kadın-Erkek (n) 13-6 13-4 .77**
Donuk Omuz Bölümlemesi Birincil-İkincil (n) 15-4 14-3 .69**
m: metre; kg: kilogram; %: yüzde; n: sayı , *: Mann-Whitney U testi , **: x2 testi
Tablo 2. Wilcoxon Test sonuçları.
GRUP 1
(n=19)
GRUP 2
(n=17)
Tedavi Öncesi Tedavi Sonrası p Tedavi Öncesi Tedavi Sonrası p
AĞRI (cm)
GAÖ (0-10)
Dinlenme 1.1 (0-3) 0 (0-4.8) .50 1.7 (0-3.6) 0 (0-2.7) .04*
Etkinlik 6.4 (4.8-8.6) 4.6 (1.2-6.2) .001* 6.8 (3.6-9.5) 4.2 (0.8-7.5) .12
Gece 5.15 (3.2-7.3) 4.6 (2.8-6.2) .58 3.2 (1.4-7.2) 0.4 (0-3.5) .02*
EKLEM HAREKET AÇIKLIĞI
(derece)
Fleksiyon 137.5 (130-
147.5) 145 (134-153) .02* 132 (125-149) 150 (141-165) .01*
Abduksiyon 110 (88-130) 100 (90-130) .46 115 (90-128) 140 (117.5-
156) .02*
Dışa Rotasyon 46.5 (22.5-60) 45 (25-63) .28 45 (27.5-65.5) 57.5 (35-66.5) .22
İçe Rotasyon 52.5 (32.5-
72.5) 55 (36.5-63.5) .20 58.5 (43.5-75) 68.5 (62.5-
72.5) .07
Etkin Toplam Elevasyon 130 (118-147) 136 (115-140) .16 110 (102-127) 128 (120-146) .005*
Etkin İçe Rotasyon 26.5 (18-30) 22 (16-28) .04* 25 (21-30) 18.5 (11-31) .06
ARKA KILIFGERGİNLİĞİ(cm) 7 (6-10) 9 (7-10) .005* 8 (8-10) 10.5 (7-12) .24
GAÖ: Görsel Analog Ölçeği. Veriler Ortanca (25-75 Persentil) olarak ifade belirtilmiştir. * : p değerinin istatistiksel olarak anlamlı
olduğu sonuçları göstermektedir.
Turgut E, Düzgün İ, Çınar Medeni Ö, Elbasan B, Oskay D.
TÜRK FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON DERGİSİ 2015; 26(2)
70
abduksiyon yaptırıldı (Resim 2). Her iki egzersizde
de gerginliğin duyumsandığı yerde olgulardan 20
saniye beklenmesi istendi. Her iki grup egzersizleri
gün içinde her saat başı tek tekrarlı olacak şekilde
ortalama 12 kere uyguladı. Egzersize uyum klinik
ziyaret ile sözel beyana göre değerlendirildi. Ayrıca
her iki gruba etkinlik kısıtlanması konusunu içeren
hasta eğitimi verildi ve günde 4 kere 15 dakikalık
soğuk uygulama ağrı denetimi amacıyla önerildi.
İstatistiksel Çözümleme
Eklem hareket açıklığında 25 derecelik değişimin
gösterilebilmesi amacıyla % 80 güç ile ve % 5’lik
tip 1 hata ile çalışmaya toplamda 30 birey alınma-
tasarlandı (17). İstatistiksel çözümlemede SPSS
21.0 programı ile tedavi öncesi ve tedavi sonrası
değişkeleri Wilcoxon Eşleştirilmiş İki Örnek Testi
kullanılarak karşılaştırıldı. Gruplar arası değerlen-
dirilen değişkelerdeki değişim ölçüsü Mann-Whit-
ney-U test kullanılarak karşılaştırıldı. Veriler ortan-
ca ve 25-75 persentil olarak belirtildi. İstatistiksel
anlamlılık değeri <0.05 olarak kabul alındı.
SONUÇLAR
Her iki çalışma grubunda tedavi öncesinde kişisel
bilgiler ve değerlendirme değişkenleri karşılaştırıl-
dığında fark bulunmadı (p>.05, Tablo 1).
Birinci haanın sonunda Grup 1’de aktivite sıra-
sındaki ağrı derecesinde (p=.001) ve arka kapsül
gerginliğinde (p=.005) istatistiksel olarak anlamlı
azalma görülürken, omuz eksiyon hareket açıklığı
(p=.02) ve aktif içe rotasyonda (p=.04) artış vardı
(Tablo 2). Grup 2’de ise birinci haanın sonunda
dinlenme (p=.04) ve gece (p=.02) ağrı şiddetinde
azalma bulundu (Tablo 2). Ayrıca eksiyon (p=.01),
abduksiyon (p=.02) hareket açıklığında ve aktif top-
lam elevasyonda (p=.005) anlamlı artış vardı (Tablo
2).
Araştırılan tüm değişkelerde oluşan değişim ölçüsü
açısından gruplar arasında fark bulunmadı (p>.05).
TARTIŞMA
Donuk omuzda kısa süreli uygulanan germe eg-
zersizleri ağrı derecesinde azalma ve eklem hare-
ket açıklığında artışla sonuçlanmıştır. Belirtilerde
gözlenen iyileşme uygulanan egzersize özel olarak
değişik yönlerdeki hareket açıklığı üzerinde etkili
bulunmuştur.
Arka glenohumeral eklem kapsülünde meydana ge-
len esneklik yitimi, kontraktür ve kısalık sonucunda
humeral baş yer değiştirmesi etkilenir ve humeral
rotasyon merkezi yer değiştirir (18). Eklemin stabi-
lizatörlerinde herhangi bir kalınlaşma ya da kısalma
oluşması eklem hareketinin doğasının bozulmasına
neden olacaktır (19). Genel çerçevede eklem kapsü-
lünün kısalan yapısı humeral başın karşı yönde yer
değiştirmesini arttıracaktır. Literatürde arka kap-
sülün kısalığında oluşabilecek görünüm kadavra ça-
lışmaları ile araştırılmıştır. Bu alandaki ilk çalışma-
lar Harryman ve ark. (20) gerçekleştirilmiştir. Arka
kapsül kısalığının glenohumeral eksiyon sırasında
humeral başı artmış ön ve üst yer değiştirmeye
zorladığı gözlenmiştir. Benzer biçimde 90 derece
abduksiyonda içe rotasyonda ise humeral baş öne
doğru yer değiştirir ve eklem hareket açıklığında kı-
sıtlanmaya neden olur. Literatürde bu durum omuz
ağrısına neden olan etmenler arasında yer almak-
tadır (18). Birçok araştırmacı arka kapsül kısalığı ve
arka rotator kılıf kas sertliğini omuzu yaralanmaya
Resim 1. Arka Kapsül Germe Egzersizi. Resim 2. Ön Kapsül Germe Egzersizi.
Donuk Omuzda Ön ve Arka Kapsül Germe Egzersizlerinin Erken Dönem Etkileri
TURKISH JOURNAL OF PHYSIOTHERAPY AND REHABILITATION 2015; 26(2) 71
götüren potansiyel bir mekanizma olarak tanımla-
maktadır (21-26). Dolayısıyla kapsül germe egzer-
sizleri özellikle subakromiyal sıkışma sendromunda
egzersiz tedavisine eklenmiştir.
Arka kapsülün esnekliğini arttırmak amacıyla uygu-
lanan yöntemler içinde çapraz germe egzersizi, yan
yatış konumunda yapılan germe egzersizine göre 4
haalık uygulama sonrası belirtisiz omuzlarda içe
rotasyon eklem hareket açıklığını arttırmada daha
etkili sonuçlar elde edildiği bildirilmiştir (10). Ben-
zer biçimde bu çalışmada çapraz germe egzersizi
uygulanan donuk omuz hastalarında 1 haalık kısa
süreli bir uygulamanın ardından arka kapsül esnek-
liğinde artış ile birlikte aktif içe rotasyonda artış
elde edildi. Ancak, tedavi sonunda maliyet-yarar
etkinliği için en önemli veri olan taburculuk süre-
si açısından gruplar değerlendirmeye alınmadı. Bu
alanda ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.
“Korku” konumu olarak tanımlanan 90 derece omuz
abduksiyonu ve tam dışa rotasyon konumunda hu-
meral başın öne kaymasını engelleyen birincil kısıt-
layıcı alt glenohumeral bağın ön bandıdır (27). Ön
kapsülü germe amaçlı seçilen egzersiz sırasında
kullanılan germe alt glenohumeral bağın ön bandı-
nın en gergin olduğu konumdur. Aynı zamanda alt
glenohumeral bağın ön bandındaki gerilim ölçüsü-
nün omzun abduksiyon konumuna yerleştirilmesiyle
artması göz önünde bulundurulduğunda kapsülün
bu bölümünde kazanılan esneklik abduksiyon ve ak-
tif toplam elevasyon hareket açıklığının artmasını
açıklayabilir.
Donuk omuzda eklem hareket kısıtlılığını azalta-
bilmek amacıyla özellikle hareket açıklığının son
derecelerinde yapılan germe etkili bulunmuştur
(28). Ancak, eklem kapsül-bağ yapılarının özellikle
hareketin orta açıklığından çok son bölümünde ge-
rilmediği için irritasyon oldukça çoktur. Ancak ha-
reket açıklığının sınırlarını zorlamadan uygulanan
kapsül germe egzersizleriyle erken dönemde ağrıda
azalma ve hareket açıklığında artış elde edilmesi
hastaların germe egzersizlerine daha kolay daya-
nabildiğini düşündürmüştür. Bu çalışmanın sonuç-
ları ışığında omuz rehabilitasyonunda klinik olarak
tedavinin başlangıcından başlayarak, dayanımı
tarttırması açısından arka ve ön kapsül germe eg-
zersizleri önerilmektedir.
Bu çalışmanın bir takım kısıtlılıkları vardır. Çalışma-
mızda arka kapsül esnekliğinin artışı nesnel olarak
değerlendirilip belirlenebilirken, ön kapsül esnekli-
ğindeki değişim belirlenememiştir. Bu durum kap-
sülün bu bölümündeki esnekliğini değerlendiren
klinik bir yöntemin bugüne değin geliştirilmemiş
olmasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmanın bir
diğer kısıtlılığı ise gerçek bir kontrol grubu bulun-
mamasıdır. Soğuk uygulamanın ağrı derecesini
azaltma da etkisi beklense de araştırma grupların-
da soğuk uygulama ortak bir nokta olması değişik
germe egzersizlerinin etkisini izlemede geçerli bir
yöntem olarak düşünülmüştür.
Sonuç olarak, arka ve ön kapsül germe egzersiz-
leri birlikte özellikle işlevsel bir sonuç göstergesi
olan aktif toplam elevasyonda artış sağladığı için
tedavinin erken döneminden itibaren donuk omuz
tedavisinde önerilmektedir. Germe egzersizleriyle
birlikte uygulanan soğuk uygulama ve etkinlik -
sıtlamasının ağrının azalmasında etkili olduğunu
düşünmekteyiz. Egzersiz uygulamalarının daha çok
uzun dönem etkilerinin incelendiği ileri çalışmalara
gereksinim duyulmaktadır.
KAYNAKLAR
1. Hsu JE, Anakwenze OA, Warrender WJ, Abboud JA. Current review
of adhesive capsulitis. J Shoulder Elbow Surg. 2011;20(3):502-
14.
2. Kelley MJ, McClure PW, Leggin BG. Frozen shoulder: evidence
and a proposed model guiding rehabilitation. J Orthop Sports
Phys Ther. 2009;39(2):135-48.
3. Kelley MJ, Shaer MA, Kuhn JE, Michener LA, Seitz AL, Uhl TL,
et al. Shoulder pain and mobility deficits: adhesive capsulitis. J
Orthop Sports Phys Ther. 2013;43(5):30.
4. Nakano J, Yamabayashi C, Scott A, Reid WD. The eect of heat
applied with stretch to increase range of motion: a systematic
review. Phys Ther Sport. 2012;13(3):180-8.
5. Halbertsma JP, Goeken LN. Stretching exercises: eect on pas-
sive extensibility and stiness in short hamstrings of healthy
subjects. Arch Phys Med Rehabil. 1994;75(9):976-81.
6. Hartig DE, Henderson JM. Increasing hamstring exibility decre-
ases lower extremity overuse injuries in military basic trainees.
Am J Sports Med. 1999;27(2):173-6.
7. Herbert RD, Gabriel M. Eects of stretching before and aer
exercising on muscle soreness and risk of injury: systematic re-
view. BMJ. 2002;325(7362):468.
8. Decoster LC, Cleland J, Altieri C, Russell P. The eects of hamst-
ring stretching on range of motion: a systematic literature re-
view. J Orthop Sports Phys Ther. 2005;35(6):377-87.
9. Rodeo SA, Hannafin JA, Tom J, Warren RF, Wickiewicz TL. Im-
munolocalization of cytokines and their receptors in adhesive
capsulitis of the shoulder. J Orthop Res. 1997;15(3):427-36.
10. McClure P, Balaicuis J, Heiland D, Broersma ME, Thorndike CK,
Wood A. A randomized controlled comparison of stretching pro-
cedures for posterior shoulder tightness. J Orthop Sports Phys
Ther. 2007;37(3):108-14.
11. Johnson AJ, Godges JJ, Zimmerman GJ, Ounanian LL. The eect
Turgut E, Düzgün İ, Çınar Medeni Ö, Elbasan B, Oskay D.
TÜRK FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON DERGİSİ 2015; 26(2)
72
of versus posterior glide joint mobilization on external rotation
range of motion in patients with shoulder adhesive capsulitis. J
Orthop Sports Phys Ther. 2007;37(3):88-99.
12. Clark P, Lavielle P, Martinez H. Learning from pain scales: patient
perspective. J Rheumatol. 2003;30:1584-8.
13. Mayerson NH, Milano RA. Goniometric measurement reliability
in physical medicine. Arch Phys Med Rehabil. 1984;65(2):92-4.
14. MacDermid JC, Chesworth BM, Patterson S, Roth JH. Intratester
and intertester reliability of goniometric measurement of passi-
ve lateral shoulder rotation. J Hand Ther. 1999;12(3):187-92.
15. Hayes K, Walton JR, Szomor ZR, Murrell GA. Reliability of five
methods for assessing shoulder range of motion. Aust J Physio-
ther. 2001;47(4):289-94.
16. Borstad JD, Mathiowetz KM, Minday LE, Prabhu B, Christopher-
son DE, Ludewig PM. Clinical measurement of posterior shoul-
der exibility. Man Ther. 2007;12(4):386-9.
17. Tveitå EK, Ekeberg OM, Juel NG, Bautz-Holter E. Range of shoul-
der motion in patients with adhesive capsulitis; Intra-tester
reproducibility is acceptable for group comparisons. BMC Mus-
culoskelet Disord. 2008;9:49.
18. Burkhart SS, Morgan CD, Kibler WB. The disabled throwing
shoulder: spectrum of pathology Part I: pathoanatomy and bio-
mechanics. Arthroscopy. 2003;19(4):404-20.
19. Oatis CA. Kinesiology: The mechanics and pathomechanics of
human movement. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins;
2004, 899 p. p.
20. Harryman DT, Sidles J, Clark JM, McQuade KJ, Gibb TD, Matsen
FA. Translation of the humeral head on the glenoid with passi-
ve glenohumeral motion. The Journal of Bone & Joint Surgery.
1990;72(9):1334-43.
21. Myers JB, Laudner KG, Pasquale MR, Bradley JP, Lephart SM.
Glenohumeral range of motion deficits and posterior shoulder
tightness in throwers with pathologic internal impingement. Am
J Sports Med. 2006;34(3):385-91.
22. Oyama S, Myers JB, Blackburn JT, Colman EC. Changes in infras-
pinatus cross-sectional area and shoulder range of motion with
repetitive eccentric external rotator contraction. Clin Biomech
(Bristol, Avon). 2011;26(2):130-5.
23. Lewis JS, Green A, Wright C. Subacromial impingement syndro-
me: the role of posture and muscle imbalance. J Shoulder Elbow
Surg. 2005;14(4):385-92.
24. Ludewig PM, Reynolds JF. The association of scapular kinema-
tics and glenohumeral joint pathologies. J Orthop Sports Phys
Ther. 2009;39(2):90-104.
25. Mehta S, Gimbel JA, Soslowsky LJ. Etiologic and pathoge-
netic factors for rotator cu tendinopathy. Clin Sports Med.
2003;22(4):791-812.
26. Seitz AL, McClure PW, Finucane S, Boardman ND, 3rd, Michener
LA. Mechanisms of rotator cu tendinopathy: intrinsic, extrinsic,
or both? Clin Biomech (Bristol, Avon). 2011;26(1):1-12.
27. Stefko JM, Tibone JE, Cawley PW, ElAttrache NE, McMahon PJ.
Strain of the anterior band of the inferior glenohumeral ligament
during capsule failure. J Shoulder Elbow Surg. 1997;6(5):473-9.
28. Vermeulen HM, Obermann WR, Burger BJ, Kok GJ, Rozing PM, van
Den Ende CH. End-range mobilization techniques in adhesive
capsulitis of the shoulder joint: A multiple-subject case report.
Phys Ther. 2000;80(12):1204-13.
Donuk Omuzda Ön ve Arka Kapsül Germe Egzersizlerinin Erken Dönem Etkileri
Article
Full-text available
Background: Adhesive Capsulitis is a very painful condition of the shoulder characterized by pain, severe stiffness and restriction of movements usually present in the sixth decade of life. Onset before the age 40 years is uncommon and the non dominant shoulder is slightly more likely to be affected. The purpose of this study was to compare the Cyriax soft tissue release and Myofascial Release technique along with conservative management in Adhesive Capsulitis on pain, disability and range of motion. Method: This study has been conducted at outpatient department of Sardar Bhagwan Singh Post Graduate Institute of Biomedical Sciences and Research. 30 subjects were completed the study. The subjects were randomly assigned into two groups. Group A received Cyriax soft tissue release and Group B received Myofascial Release. The outcome measures of Shoulder pain and disability index (SPADI), shoulder disability questionnaire (SDQ) and range of motion(ROM) were used at baseline and after the treatment to document the changes. SPSS version 16 package software was used to analyze the data. Results: Both the groups showed statistical significance on SPADI, SDQ and ROM (p <0.001). The pre and post mean difference of group B was greater than group A. Myofascial release showed more improvement in SPADI, SDQ and ROM Conclusions: Myofascial release showed better results than cyriax soft tissue release along with conservative method on improving shoulder range of motion as well as in pain and disability in patients with adhesive capsulitis Keywords: Adhesive capsulitis, Cyriax, Myofascial Release, shoulder pain and disability index, range of motion.
Article
Full-text available
Application of heat to muscle is commonly advocated to enhance the efficacy of stretching. However, the effect of this combined therapy using different methods of heating, applied to different muscles, and after one or multiple treatments, is not known. To perform a systematic review to address the question: Does stretching augmented by heat application result in greater gains in range of motion (ROM) compared to stretch alone? The following databases were searched for original articles that evaluated our question: MEDLINE, EMBASE, CINAHL, the Cochrane Central Register of Controlled Trials, SPORTDiscus and PEDro databases. After title and abstract screening followed by full-text screening, the quality of included articles was assessed and their data was abstracted. Screening, data abstraction and quality assessment was performed and consensus was achieved by two reviewers. Range of motion (ROM) data were synthesized by meta-analyses for overall effect and subgroup analysis according to muscle group, method of heat application, single or multiple treatments, and reported tightness of muscle. Twelve studies were included and reported the effects of stretch with or without heat on ROM of 352 participants. Heat applications included ultrasound, shortwave diathermy and hot packs. Meta-analyses and subgroup analyses demonstrated greater increases in ROM after heat and stretch (H + S) than heat alone. Subgroup analysis of muscle groups and the method of heat application showed some trends, but no significant differences. Multiple treatments (more so than single treatments) showed consistent treatment effects of H + S versus stretch alone amongst subgroups. Muscles described as tight did not show a greater treatment effect in response to H + S compared to muscles not reported as tight. Heating provides an added benefit on stretch related gains of ROM in healthy people.
Article
Full-text available
Unlabelled: Frozen shoulder or adhesive capsulitis describes the common shoulder condition characterized by painful and limited active and passive range of motion. The etiology of frozen shoulder remains unclear; however, patients typically demonstrate a characteristic history, clinical presentation, and recovery. A classification schema is described, in which primary frozen shoulder and idiopathic adhesive capsulitis are considered identical and not associated with a systemic condition or history of injury. Secondary frozen shoulder is defined by 3 subcategories: systemic, extrinsic, and intrinsic. We also propose another classification system based on the patient's irritability level (low, moderate, and high), that we believe is helpful when making clinical decisions regarding rehabilitation intervention. Nonoperative interventions include patient education, modalities, stretching exercises, joint mobilization, and corticosteroid injections. Glenohumeral intra-articular corticosteroid injections, exercise, and joint mobilization all result in improved short- and long-term outcomes. However, there is strong evidence that glenohumeral intra-articular corticosteroid injections have a significantly greater 4- to 6-week beneficial effect compared to other forms of treatment. A rehabilitation model based on evidence and intervention strategies matched with irritability levels is proposed. Exercise and manual techniques are progressed as the patient's irritability reduces. Response to treatment is based on significant pain relief, improved satisfaction, and return of functional motion. Patients who do not respond or worsen should be referred for an intra-articular corticosteroid injection. Patients who have recalcitrant symptoms and disabling pain may respond to either standard or translational manipulation under anesthesia or arthroscopic release. Level of evidence: Level 5.
Article
There is a growing body of literature associating abnormal scapular positions and motions, and, to a lesser degree, clavicular kinematics with a variety of shoulder pathologies. The purpose of this manuscript is to (1) review the normal kinematics of the scapula and clavicle during arm elevation, (2) review the evidence for abnormal scapular and clavicular kinematics in glenohumeral joint pathologies, (3) review potential biomechanical implications and mechanisms of these kinematic alterations, and (4) relate these biomechanical factors to considerations in the patient management process for these disorders. There is evidence of scapular kinematic alterations associated with shoulder impingement, rotator cuff tendinopathy, rotator cuff tears, glenohumeral instability, adhesive capsulitis, and stiff shoulders. There is also evidence for altered muscle activation in these patient populations, particularly, reduced serratus anterior and increased upper trapezius activation. Scapular kinematic alterations similar to those found in patient populations have been identified in subjects with a short rest length of the pectoralis minor, tight soft-tissue structures in the posterior shoulder region, excessive thoracic kyphosis, or with flexed thoracic postures. This suggests that attention to these factors is warranted in the clinical evaluation and treatment of these patients. The available evidence in clinical trials supports the use of therapeutic exercise in rehabilitating these patients, while further gains in effectiveness should continue to be pursued.
Article
The Orthopaedic Section of the American Physical Therapy Association (APTA) has an ongoing effort to create evidence-based practice guidelines for orthopaedic physical therapy management of patients with musculoskeletal impairments described in the World Health Organization's International Classification of Functioning, Disability, and Health (ICF). The purpose of these clinical practice guidelines is to describe the peer-reviewed literature and make recommendations related to adhesive capsulitis. J Orthop Sports Phys Ther 2013;43(5):A1–A31. doi:10.2519/jospt.2013.0302
Article
The purpose of this study was to test the hypothesis that specific cytokines are involved in the initiation and evolution of the fibrotic process in adhesive capsulitis of the shoulder. After approval from the Institutional Review Board, biopsies of shoulder capsule and synovium were collected during shoulder arthroscopy from 19 patients with adhesive capsulitis, 14 patients with nonspecific synovitis and no fibrosis or clinical evidence of adhesive capsulitis, and seven patients undergoing surgery for another pathology who had a normal capsule and synovium. Immunohistochemical localization with monoclonal antibodies to transforming growth factor-β and its receptor, platelet-derived growth factor and its receptor, basic fibroblast growth factor, interleukin-1β, tumor necrosis factor-α, and hepatocyte growth factor was performed using standard immunoperoxidase techniques. The frequency of cytokine staining was correlated with the clinical diagnosis Synovial cells, fibroblasts, T-cells, and B-cells were identified with specific antibodies, and newly synthesized matrix was examined for type-I and type-III collagen by immunohistochemical staining. The predominant cell types present were synovial cells and fibroblasts. Staining for type-III collagen in adhesive capsulitis tissues indicated new deposition of collagen in the capsule. There was staining for transforming growth factor-β and its receptor, platelet-derived growth factor and its receptor, interleukin-1β, and tumor necrosis factor-α in adhesive capsulitis and nonspecific synovitis tissues, compared with minimal staining in normal capsule. Staining was more frequent in snovial cells than in capsular cells. The frequency of cell and matrix staining for transforming growth factor-β, platelet-derived growth factor, and hepatocyte growth factor was greater in adhesive capsulitis tissues than in those from patients with nonspecific synovitis. No difference in the frequency of staining between primary (idiopathic) and secondary adhesive capsulitis was found. The results of this study indicate that adhesive/capsulitis involves both synovial hyperplasia and capsular fibrosis. Cytokines such as transforming growth factor-β and platelet-derived growth factor may be involved in the inflammatory and fibrotic processes in adhesive capsulitis. Matrix-bound transforming growth factor-β may act as a persistent stimulus, resulting in capsular fibrosis. Understanding the basic pathophysiology of adhesive capsulitis is an important step in the development of clinically useful antifibrotic agents that may serve as novel treatments for patients with this condition.
Article
Repetitive eccentric loading results in muscle damage and subsequent changes in muscle stiffness and edema accumulation, which manifest as reduced joint range of motion and increased muscle cross-sectional area. The purpose of the study was to evaluate changes in shoulder range of motion and the infraspinatus cross-sectional area with repetitive eccentric contraction. Twenty physically active participants performed 9 sets of 25 repetitions of eccentric external rotator contractions. The ultrasonographic measurement of the infraspinatus cross-sectional area, and shoulder internal/external rotation and horizontal adduction range of motion were measured before, immediately after, and 24h after the intervention. Infraspinatus cross-sectional area significantly increased from baseline immediately after exercise (P<0.001), and remained elevated from baseline at the 24-hour follow up (P<0.001). Internal rotation and horizontal adduction range of motion did not change significantly between baseline and post-exercise (P>0.05), but were significantly decreased at the 24-hour follow up from the baseline (internal rotation: P<0.001, horizontal adduction: P<0.001) and the immediate post-exercise (internal rotation: P=1.012, horizontal adduction: P=0.016). These changes observed after the eccentric contractions may have implications for injury development in pitchers, because 1) the infraspinatus endures repetitive eccentric loading with pitching and 2) decreased internal rotation and horizontal adduction range of motion have been linked to upper extremity injuries. However, since the muscle response after eccentric loading varies by the task and previous exposure to similar stress, future study needs to investigate the time course of recovery of the muscle cross-sectional area and range of motion after pitching in competitive pitchers.
Article
The etiology of rotator cuff tendinopathy is multi-factorial, and has been attributed to both extrinsic and intrinsic mechanisms. Extrinsic factors that encroach upon the subacromial space and contribute to bursal side compression of the rotator cuff tendons include anatomical variants of the acromion, alterations in scapular or humeral kinematics, postural abnormalities, rotator cuff and scapular muscle performance deficits, and decreased extensibility of pectoralis minor or posterior shoulder. A unique extrinsic mechanism, internal impingement, is attributed to compression of the posterior articular surface of the tendons between the humeral head and glenoid and is not related to subacromial space narrowing. Intrinsic factors that contribute to rotator cuff tendon degradation with tensile/shear overload include alterations in biology, mechanical properties, morphology, and vascularity. The varied nature of these mechanisms indicates that rotator cuff tendinopathy is not a homogenous entity, and thus may require different treatment interventions. Treatment aimed at addressing mechanistic factors appears to be beneficial for patients with rotator cuff tendinopathy, however, not for all patients. Classification of rotator cuff tendinopathy into subgroups based on underlying mechanism may improve treatment outcomes.
Article
Unlabelled: There is a growing body of literature associating abnormal scapular positions and motions, and, to a lesser degree, clavicular kinematics with a variety of shoulder pathologies. The purpose of this manuscript is to (1) review the normal kinematics of the scapula and clavicle during arm elevation, (2) review the evidence for abnormal scapular and clavicular kinematics in glenohumeral joint pathologies, (3) review potential biomechanical implications and mechanisms of these kinematic alterations, and (4) relate these biomechanical factors to considerations in the patient management process for these disorders. There is evidence of scapular kinematic alterations associated with shoulder impingement, rotator cuff tendinopathy, rotator cuff tears, glenohumeral instability, adhesive capsulitis, and stiff shoulders. There is also evidence for altered muscle activation in these patient populations, particularly, reduced serratus anterior and increased upper trapezius activation. Scapular kinematic alterations similar to those found in patient populations have been identified in subjects with a short rest length of the pectoralis minor, tight soft-tissue structures in the posterior shoulder region, excessive thoracic kyphosis, or with flexed thoracic postures. This suggests that attention to these factors is warranted in the clinical evaluation and treatment of these patients. The available evidence in clinical trials supports the use of therapeutic exercise in rehabilitating these patients, while further gains in effectiveness should continue to be pursued. Level of evidence: Level 5.