Bilimin ve bilimsel yöntemin önemli bir parçası olan araştırma kavramı, alınacak kararlar için son derece önemli konumdadır. Coğrafya alanında çalışan akademisyen, araştırmacı ve öğrencilerin gerçekleştirecekleri araştırmalarda bilimsel yöntemin süreçlerini dikkate almaları, elde edilen bulguların gerçeğe yakınlığı ve paydaşlara/topluma katkısı için önem arz etmektedir.
Bilimsel yöntem dâhilinde yapılacak araştırmalar sistematik ve birbirleriyle iç içe geçmiş belirli aşamalardan oluşmaktadır. Bu çalışma, söz konusu bilimsel araştırma süreci bağlamında özellikle Coğrafyada araştırma yöntemlerini aşama aşama ele almakta ve kişilerin araştırma sürecinde dikkate alması gereken unsurları içermektedir.
Coğrafya’da Araştırma Yöntemleri üzerinde durmak, konuya metodolojik yönden yaklaşmak, öncelikle Coğrafya’nın ne olduğunu bilmeye bağlıdır. Coğrafya nedir? ne anlama gelmektedir. Muhtevâsı, disipline ettiği konular nelerdir? Bütün bunların irdelenmesi bilinmesi gerekir. Bu da Coğrafya ilmi’ne vâkıf olmayı, donanımlı olmayı gerektirir.
Coğrafya çok yönlü bir disiplin olduğuna göre, Coğrafya’nın farklı ihtisâs dallarında yetişmiş insan ya da insanlar ekip çalışması ile önemli veriler ortaya koymaktadırlar. Şimdi biz burada başa dönelim. Coğrafya’yı tanımaya çalışalım.
Coğrafya nedir, ne anlama gelmektedir? Coğrafya’nın ilgi alanı veya başka bir ifâde ile konusu nedir? Diğer ihtisâs dallarıyla ne gibi bağlantıları vardır? Bugün, coğrafya öğrenimine neden ihtiyâc duyulmaktadır? Nihâyet, coğrafî bilgi ve şuûrun insanlığa ne gibi faydaları vardır? İşte bunlar, öncelikle bilinmesi gereken, önem arz eden husûslardır. Bu sebebledir ki; ana hatlarıyla da olsa konuya açıklık getirmek, ufkumuzun ve bakış açımızın genişlemesine de yardımcı olacaktır.
Coğrafya, çok yönlü bir disiplindir. İlgi alanı içine giren konuların çeşitliliği Coğrafya’nın zenginliğini gösterdiği gibi, muhtelif ilim dallarının da esâs (ilk) nüvesi olduğunu telkîn etmektedir. Çünkü Coğrafya’nın iki temel ihtisâs dallarından biri Fizikî konuları, diğeri ise Beşerî konuları ihtivâ etmektedir. Netekim, doğal (fizikî) olaylar’ı farklı boyutları ile ele alan muhtelif ilim dalları ile insan ve aktiviteleri’nin sistematik olarak işlendiği ilim dalları Coğrafya İlmi’nden esinlenerek vücûd bulmuşlardır.
Doğal ortam (Atmosfer, Hidrosfer, Biyosfer ve Litosfer ortamı), Yeryüzü’nde insanın zuhûruyla birlikte az çok şekillenmiştir. Bu şekillenme ve değişme hâlen devam etmektedir. Böylece, Doğal Ortam- İnsan İlişkileri söz konusu olmaktadır. Bu iki ana unsur, Coğrafya’nın özündeki iki ana ihtisâs dalının temel konularını oluşturmuştur. Bunlarda ayrıntıya girildikçe, birbirine yardımcı ve hattâ birbirini doğrudan ve dolaylı olarak tamâmlayıcı nitelikte ancak, yekdiğerinden belli sınırlarla ayırd edilebilen, yeni yeni bir takım ihtisâs dalları ortaya çıkmıştır. Şöyle ki;
Klimatoloji’ nin Atmosfer olayları ile ilişkileri çerçevesinde Meteoroloji ve Fizik,
Toprak Coğrafyası ilişkileri çerçevesinde Pedoloji ve Zirâat İlmi,
Biyocoğrafya’ nın fauna ve flora ile ilişkileri çerçevesinde Zooloji, Botanik ve Biyoloji,
Hidrografya ve Hidroloji’ nin Hidrosfer ile ilişkileri çerçevesinde Oseanoloji, Fizik ve Kimya,
Paleocoğrafya’ nın eski varlıklar âlemini konu edinen Paleontoloji,
Uzay Coğrafyası’ nın Gök Adaları (Gök Cisimleri) ile ilişkileri çerçevesinde Astronomi ve Matematik,
Coğrafî Ekoloji açısından Atmosfer, Hidrosfer ve Litosfer’ i konusu içine alan Ekoloji,
Jeomorfoloji’ nin diğer yer bilimleri ile ilişkileri çerçevesinde Jeoloji, Jeofizik, Jeoşimi, Jeodezi, Sismoloji, Volkanoloji, Jeoarkeoloji ve diğer bâzı mühendislik ilimleri,
Beşerî Coğrafya’ nın ilişkileri çerçevesinde Siyâset İlmi, İktisat İlmi ve diğer bâzı ilimler ortaya çıkmıştır.
Bunlara ilâve olarak Coğrafya’nın Tıp İlmi ile çok yakın ilgisi olduğunu da söyleyebiliriz. Bu husûs, zamanla daha iyi anlaşılacak ve bu çerçevede Tıbbî Coğrafya başlı başına önemli bir ihtisâs dalı olarak temâyüz edecektir.
Bu bilgilerin ışığı altında Coğrafya’yı tanımak, önemi üzerinde durmak belki biraz daha kolay olacaktır. Önce, Coğrafya’nın kelime yapısını oluşturan sözcükler üzerinde duralım, sonra biraz ayrıntıya girelim.
Gê ya da Geo (arz, yer, yeryüzü) ile Graphé ya da Graphein (yazmak, çizmek, tasvîr etmek) sözcüklerinden ibâret bir kelime yapısına sâhib olan Coğrafya, Yeryüzü Tasvîri anlamına gelen bir terimdir. Başka bir ifâdeyle Coğrafya, Yeryüzü’nü tasvîr eden ilim dalıdır.
Yeryüzü’nde vukû bulan coğrafî olaylar, Coğrafya’nın konusu içinde yer alır. Yeryüzü, Yerkabuğu’nun üst zonu ve bunun da en üst kısmıdır. Burası, Atmosfer’le sarılmıştır. Bir bakıma Atmosfer’in, Litosfer ve Hidrosfer’le olan temâs alanı Yeryüzü’dür. Burada fizikî ve beşerî olaylar vukû bulduğu gibi, hâlen değişik boyutlarda da kendini göstermektedir. O hâlde Coğrafya’nın özünde, Yeryüzü’nde vukûa gelen fizikî ve beşerî olayların kendine özgü metodlarla inceleme prensibi vardır. Ancak bunlar, kuru bir tasvîr şeklinde değil, sebepleriyle birlikte ortaya konulan, analiz ve sentezleri yapılan tutarlı görüşleri kapsamaktadır.
Şurası bir gerçektir ki; insanı kendisine konuk edinen doğal ortam, fizikî potansiyeli ile onu yönlendirmekte ve âdetâ etkisi altına almaktadır. Bunun bir sonucu olarak insan ve faâliyetleri ile fizikî çevre arasında sürekli bir ilişki ortaya çıkmaktadır. Gerçekte insan, yapı ve rölyef, iklim, toprak, bitki örtüsü, su ve yeraltı zenginliklerinden büyük ölçüde etkilenmekte, böylece içtimaî, iktisâdî, siyâsî, askerî ve teknik alandaki aktivitelerini doğal ortamın özelliklerine göre düzenlemek mecburiyetindedir. Netekim, denize kıyısı olan bir ülkenin öncelikli olarak denizcilikle, kesif ormanlara sâhip bir ülkenin ormancılıkla, geniş ve verimli zirâat sâhalarını elinde tutan bir ülkenin zirâatla, büyük debili akarsuları olan bir ülkenin su enerjisi üretimiyle, zengin maden yataklarına sâhib olan bir ülkenin madencilikle meşgûl olması bunun açık birer delilidir. O hâlde, insan ve eserleri (köy, kasaba ve kentler, ulaşım ve sanayi tesîsleri, çeşitli fabrikalar, vs.) doğal ortamın özelliklerine göre şekillenmektedir. İşte coğrafya, bu ilişkiler üzerinde sistematik bir biçimde durmaktadır. Bunun bir sonucu olarak Coğrafya’nın fizikî ve ayrıca beşerî yönü ortaya çıkmaktadır. Bu ikisi Genel Coğrafya’nın çerçevesi içinde kalmakta ve böylece birbirini tamâmlamaktadır. Herbiri ayrı ayrı ele alındığında;
1. Fizikî Coğrafya,
2. Beşerî Coğrafya adı altında iki önemli ihtisâs dalı ayırd edilmektedir.
Coğrafya’nın bu iki ana ihtisâs dalı dışında bir üçüncü ihtisâs dalı yoktur. Mevziî Coğrafya, ya da Bölgesel Coğrafya Coğrafya’nın ayrı bir ihtisâs dalı değildir. Netekim mevziî coğrafya etüdlerinde o yörenin Fizikî Coğrafyası ile Beşerî Coğrafyası bir bütün olarak ele alınmakta ve böylece genel coğrafî özelliklerinden bahsedilmektedir.
İnsan, Yeryüzü’nün konuğu olmakla birlikte topografyada önemli ölçüde bâzı değişiklikler yapmaktadır. Bu da, doğal ortamın zenginliklerinden âzamî ölçüde yararlanma arzusunun bir sonucudur. Bu sebeple kısa ve özlü de olsa Beşerî Coğrafya konuları üzerinde de durulacaktır; Fizikî Coğrafya konuları ise daha kapsamlı olarak işlenecektir. Beşerî Coğrafya esâsta Fizikî Coğrafya’ya özgü temel bilgiler üzerine oturmaktadır. Bir bakıma, Fizikî Coğrafya bilgilerine sâhip olmadan Beşerî Coğrafya yapmak yanlış olur ve böylece bâzı önemli eksiklikler ortaya çıkar.
Coğrafya birçok bilim dalını etkilediği gibi, birçok bilim dalı da coğrafyadan teşekkül etmiştir. Dolayısıyla, coğrafya bir ayağı sosyal bilimlerde, diğer ayağı da doğa bilimlerinde olmak üzere birçok bilim dalının tam da buluşma noktasında yer alır. Bu da coğrafyayı ve coğrafî araştırmaları çok önemli kılar. Coğrafî araştırmalar, çok önemli sonuçlar ortaya koyduğu kadar, diğer bilim dallarının da faydalanacağı verileri bilim dünyasına kazandırmış olur. Bu bağlamda coğrafya öğretim programının öğrenme ve öğretme yaklaşımına yönelik temel ilkeleri şöyle özetlenebilir:
o Mekânsal ilişkilere vurgu yapar.
o Araştırmaya dayalıdır.
o Problem çözmeyi teşvik eder.
o Kritik düşünme becerilerine bağlıdır.
o İnsan ve çevre ilişkisine odaklanır.
o Arazi çalışması ile gözlem yapar.
o Yeni teknolojilere uyum sağlar.
o Birlikte öğrenme yöntemlerini uygular.
Bu ilkelerden hareketle coğrafya öğretim programının yapısı ve içeriği, araştırma ve sorgulamayı temel alan, değişik yöntem ve araç-gereç kullanımlarına zemin hazırlayan araştırma yaklaşımlarını gerektirmektedir.
Prof. Okumuş tarafından kaleme alınan ilk 6 bölüm genel olarak bilimsel araştırma yöntemlerine odaklanmıştır. Diğer 8 bölüm ise Coğrafya ekseninde araştırma yöntemleri etrafında kurgulanmıştır.
7. Bölüm Prof. Biricik ve Doçent Kaya tarafından “Coğrafi Bir Çalışmanın Temel Bilimsel Araştırma Basamakları ve Yolları” başlığı ile belirtilmiştir.
8. Bölümün haritalar kısmı Prof. Ekinci, araç gereç kısmı Biricik, Ekinci ve Kaya tarafından hazırlanmıştır.
9. Bölüm Prof. Ekinci ve Dr. Kırlangıçoğlu tarafından hazırlanmıştır.
10. Bölüm Ekinci tarafından kaleme alınmıştır.
11. Bölüm Biricik ve Ekinci tarafından hazırlanmıştır.
12. Bölüm Prof. Gümüşçü tarafından kaleme alınmıştır.
13. Bölüm Ekinci ve Yard. Doç. Dr. Karataş tarafından hazırlanmıştır.
14. Bölüm ise Doç. Dr. Aydınözü ve Doç. Dr. Çoban tarafından hazırlanmıştır.
Bu çalışma, coğrafyada araştırma yapmak isteyen araştırmacılara, araştırma yöntem ve teknikleri, araştırma yaklaşımları ile ilgili bilgi verme ve rehberlik etme amacı taşımaktadır. Coğrafya çok geniş bir çalışma alanına sahiptir ve aslında her bir çalışma alanı ayrı bir kitap konusunu teşkil eder. Bu yayında, coğrafyanın tüm çalışma alanlarına yönelik yapılacak araştırmalara rehberlik etme amacı güdülmüştür.
Coğrafya Bilimini kavramış bu yönde araştırma va çalışma yapmayı planlama aşamasına gelmiş lisans düzeyindeki öğrencilerimiz için ortaya konulan bu çalışma asgari düzeyde temel bilgiler ihtiva etmesine rağmen konunun genişliği çalışmayı zorunlu olarak muhtevalı kılmıştır. Bu nedenle yazarlar tarafından hazırlanan birçok model ve yöntem editörler tarafından kapsam dışına alınmış lisansüstü çalışmalarda kullanılmak üzere farklı eserler planlanmıştır. Buna rağmen çalışmanın muhtevası ve sayfa sayısı konusunda lisans son sınıfında olmanız ve bu içeriği rahatlıkla içselleştirebileceğinizi düşünmemiz dolayısıyla bilimsel kaygılar lehine tasarrufta bulunulmuştur. Kitabın Coğrafya öğrencilerimiz için Coğrafya Araştırma konularında merak uyandırması ve bu disiplini aşkla sevmeleri dileklerimizle.