Content uploaded by Çağlar Yalçınkaya
Author content
All content in this area was uploaded by Çağlar Yalçınkaya on Nov 10, 2014
Content may be subject to copyright.
Ocak 2011 - 156
26
İncelemeler
YENİ NESİL YÜKSEK PERFORMANSLI BETON:
REAKTİF PUDRA BETONU
Doç. Dr. Halit YAZICI
Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü
Araş. Gör. (İnş. Yük. Müh.) Çağlar YALÇINKAYA
Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü
1. Giriş
Yaygın kanının aksine beton teknolojisi sürekli gelişmek-
te olan bir alandır. Son yıllarda akışkanlaştırıcı katkılar
üzerinde yapılan yoğun çalışmalar bu katkıların özellik-
lerinin geliştirilmesine yol açmış böylece çok düşük su/
bağlayıcı oranına sahip çimentolu kompozit malzemele-
rin üretimi hız kazanmıştır. Ayrıca geliştirilen yeni tasarım
yöntemleri bu düşük su/bağlayıcı (S/B) oranlı ürünlerin
daha hassas tasarımına imkan tanımaktadır. Reaktif pud-
ra betonu, basınç dayanımı 200 MPa değerini aşan ve
özel uygulamalar başta olmak üzere ileride kullanımının
yaygınlaşması beklenen bir kompozit türüdür. Zira yük-
sek dayanımlı agregalar ve çelik lier gibi kompozitin
özelliklerini geliştiren malzemeler istenilen yüksek da-
yanıma ulaşılmasını sağlamaktadır. Bir başka deyişle, Re-
aktif Pudra Betonu (RPB) üstün dayanım ve dayanıklılık
özeliklerine sahip çimento esaslı bir kompozit malzeme-
dir. Bu malzeme ilk olarak 1990’larda Fransa’da Bougues
Laboratuvarı’nda geliştirilmiştir. Reaktif pudra betonları
ile ilgili ilk çalışmalar Richard ve Cheyrezy tarafından ya-
pılmıştır. Bu çalışmalarda betonların tasarımı yapılmış ve
üretimi ile mekanik özellikleri açıklanmıştır. Yapılan ça-
lışmalarda RPC 200 ve RPC 800 olmak üzere esasta aynı
fakat üretiminde ve ısıl işlemlerinde bazı farklılıklar bu-
lunan iki değişik malzeme üretilmiştir (Richard ve Chey-
rezy, 1995).
RPB’nin üretim amaçlarını ve avantajlarını aşağıdaki şe-
kilde özetlemek mümkündür:
1) Yapısal olarak çelik malzemesiyle yarışabilecek güce
sahiptir. Böylelikle narin prefabrik elemanların üretimine
imkan tanımaktadır. Çok yüksek basınç, çekme ve kesme
mukavemetleri sergiler. İnce kabukların ve plakların üre-
timine uygundur.
2) Çelik lierle iyi aderansı sayesinde yüksek süneklik
ve enerji yutma kapasitesine sahiptir. Böylelikle deprem
etkileri altında yapıların performansını arttırmak için kul-
lanılabilme potansiyeli mevcuttur.
3) Uzun yıllar hizmet verebilecek bir malzemedir. Çok
düşük su/çimento oranı (≈0,20), ve çok düşük boşluk
miktarı ile yapı elemanına su ve zararlı iyonlar içeren
kimyasalların girişini kısıtlamaktadır. Böylelikle donma-
çözülme, ıslanma-kuruma gibi olumsuz yıpratıcı etkilere
karşı kalıcılığı yüksektir. Ayrıca RPB’ler nükleer atıkların
depolandığı alanlarda da kullanıma uygundur.
4) Lif takviyesi ile sünek davranış sergilemektedir. Ana
çekme gerilmeleri dışındaki gerilmelere karşı mukavim-
dir. Bu açıdan ikincil donatıların azaltılması mümkündür.
2. Üretimi
RPB, üstün mekanik ve kalıcılık özelliklerini sahip olduğu
sıkı mikroyapıya borçludur. Bu sıkı mikroyapıyı kazandır-
mada üretimi sırasında geleneksel betondan farklı ola-
rak birçok önlem alınmakta, farklı bir tasarım yaklaşımı
sergilenmektedir. Bunları aşağıdaki gibi sıralamak müm-
kündür;
1) Matristeki homojenliği arttırmak için maksimum
agrega çapı çok küçük mertebelerde tutulmaktadır (ge-
nel olarak < 1 mm).
2) Matrisin optimum sıkılığa erişmesi için kullanılacak
malzeme miktarlarının deneysel olarak araştırılması ve
agrega tane dağılımının uygun şekilde ayarlanması ge-
rekmektedir.
3) Genellikle su/bağlayıcı oranı 0,10 – 0,22 aralığında
tutulmaktadır.
4) Yüksek dozajlarda hiper akışlanlaştırıcı katkı kulla-
nılmaktadır.
5) Hazırlanmasında yüksek devirde karıştırma yapabi-
len karıştırıcılar tercih edilmektedir.
6) Etkin bir vibrasyon kullanılmalıdır.
7) Kısa kesilmiş tellerle (çoğunlukla çelik) süneklik art-
tırılmaktadır.
8) Yüksek incelikli silis dumanı katkısıyla mekanik
özellikler iyileştirilmektedir. Ayrıca çimento dozajını dü-
şürmek için puzolanik aktivitesi yüksek mineral katkılar
kullanılmaktadır.
9) Mekanik performansı arttırmak için su kürü dışında;
buhar kürü, otoklav kürü (basınç altında buhar kürü) uy-
gulamaları yapılmaktadır.
10) Ayrıca üretim aşamasında kalıptayken basınç altın-
da tutulur ise mekanik özellikler daha da arttırılabilmek-
tedir.
Temel olarak yeni nesil güçlü akışkanlaştırıcıların üre-
tilmesiyle bu derece düşük su/çimento oranına sahip
çimentolu kompozitlerin üretimi de mümkün olmuştur.
Ayrıca gelişen mikroskop ve mikroyapı araştırma tekno-
lojileri sayesinde tasarımlar mikroyapı incelemeleriyle
desteklenmektedir. Bu sayede kusurları oldukça azaltıl-
mış RPB gibi güçlü kompozitler üretmek mümkün ol-
muştur.
Ülkemizde RPB üzerine yapılan uygulamalı çalışmalar-
dan biri, İstanbul Teknik Üniversitesi – İSTON firması or-
tak çalışması olan yağmur suyu ızgarası ve rögar kapak-
larıdır (Şekil 1). Bu seriden üretilen prefabrike elemanla-
rın İTÜ inşaat Fakültesi Yapı Malzemesi Laboratuvarı’nda-
ki deney sonucu bulunan zımbalama yükü değerlerinin
ortalaması 46 ton’ dur. İstanbul’daki İSTON firmasında
üretilen rögar kapağının zımbalama yükü ise ortalama
57,8 ton’dur. Taksim-Elmadağ’da deneme amaçlı olarak
Ocak 2011 - 156İMO İzmir Şubesi Bülteni - www.imoizmir.org.tr 27
İncelemeler
RPB’den yapılan yağmur suyu ızgara takımları yerleşti-
rilmiştir (Taşdemir vd., 2005). Bu proje sayesinde çelik
kapak elemanların çalınması sorununun önüne geçile-
bilmekte, kalıcı ve taşıt yüklerine mukavim elemanlar
üretilebilmektedir.
Şekil 1. RPB’den üretilmiş rögar kapağı ve yağmur suyu
ızgarası
Yurtdışındaki RPB uygulamalarından biri Kanada’da-
ki Sherbrooke yaya köprüsüdür (Şekil-2). Köprü, RPB
200’den yapılmış uzay kafes şeklindedir. 60 metre açık-
lığın geçildiği köprüde alt ve üst başlıklarda RPB’den ya-
pılmış elemanlar kullanılırken diyagonal ve örgü çubuk-
larında çelik kullanılmıştır (Blais ve Couture , 1999).
Şekil 2. Sherbrooke yaya köprüsü - Kanada
Diğer bir uygulama Fransada’ki Pont du Diable yaya köp-
rüsüdür (Şekil 3). Mühendis Romain Ricciotti ve Mimar
Rudy Riccioti tarafından tek açıklıklı olarak 70 m uzun-
luğunda ve 1,8 m genişliğinde tasarlanıp, Lafarge firma-
sının ticari markası Ductal® isimli RPB’den üretilmiştir.
Kirişler ardgermeli olarak tasarlanmıştır.
RPB’ler aynı zamanda güçlendirme işlerinde kullanıla-
bilecek niteliktedir. Plaka veya köşebent şeklinde imal
edilmiş RPB elemanlar, zayıf kirişlerin altına, kolon-kiriş
birleşim bölgelerine tatbik edilerek betonarme çerçeve-
lerin performansı iyileştirilebilmektedir. RPB’nin nükleer
atık depolama tesislerinde kullanımına yönelik araştırma
ve uygulamalar mevcuttur. İnce cidarlı yüksek basınç et-
kisinde kalacak borular, ince kabuk ve duvarlar, savunma
amaçlı yapılar, sığınaklar, çok uzun ömür istenen yapı
kısımları potansiyel kullanım alanlarını oluşturmaktadır.
Durabilite (kalıcılık), RPB’nin üstün performans sergi-
lediği diğer bir alandır. Düşük porozite, çok düşük su/
bağlayıcı oranı, bağlantısı az kapiler boşlukları sayesinde
saldırgan iyonların ve suyun bünyeye girişine karşı yük-
sek direnç göstermektedirler. Yapılan birçok araştırma
RPB’nin donma-çözülme, aşınma gibi olumsuz etkiler
altında yüksek dayanımlı betondan dahi katbekat üstün
olduğunu göstermektedir.
3. Deneysel Çalışmalar
Malzeme ve kimya sektöründeki gelişmelere paralel ola-
rak beton teknolojisinde de çok büyük gelişmeler kayde-
dilmiştir. Henüz 30 yıl önceye kadar betonarme yapılarda
en çok 30 – 40 MPa dayanımlarında betonlar kullanıla-
biliyordu. RPB’ler ise basınç dayanımları 200 – 800 MPa
(2000-8000 kg/cm2) arasında, çekme dayanımları 25 –
150 MPa mertebelerinde yüksek performanslı malzeme-
ler olarak kullanımı artmaktadır.
RPB’nin bazı mekanik özellikleri (RPC200 ve RPC800 ola-
rak) Tablo 1’de, normal ve yüksek dayanımlı beton ile
RPB’nin kıyaslanması Tablo 2’de özetlenmektedir.
Tablo 1. RPB 200 ve RPB800’ün üretim ve mekanik özellikleri
(Richard ve Cheyrez, 1995)
RPB200 RPB800
Priz Sırasında Sıkıştırma Yok 50 Mpa uygulanarak
Isıl İşlem 90°C 250 – 400 °C
Basınç Dayanımı
(kuvars agregalı) 170–230 MPa 490–680 MPa
Basınç Dayanımı
(çelik tozu agregalı) - 650–810 MPa
Eğilme Dayanımı 30 – 60 MPa 45 – 141 MPa
Kırılma Enerjisi 20000–40000 J/m21200–20000 J/m2
Elastisite Modülü 50 – 60 GPa 65 – 75 GPa
Şekil 3. Pont du Diable Yaya Köprüsü – Fransa (http://www.ductal-lafarge.com)
Ocak 2011 - 156
28
İncelemeler
Tablo 2. Normal dayanımlı beton (NDB), Yüksek dayanımlı beton
(YDB) ve Reaktif Pudra Betonuna (RPB) ait bazı mekanik özellikle-
rin karşılaştırılması (Taşdemir, 2004)
Mekanik Özelikler NDB YDB RPB
Basınç Dayanımı (MPa) 20 – 60 60 – 115 200 – 800
Elastisite Modülü (GPa) 20 – 30 35 – 40 60 – 75
Eğilme Dayanımı (MPa) 4 – 8 6 – 10 50 – 140
Kırılma Enerjisi (J/m2) 100 – 120 100 – 130 1200 – 40000
Görüleceği üzere RPB’lerin tüm mekanik özellikleri yük-
sek dayanımlı betonlardan dahi katbekat üstündür. Bu
yüksek performansı sağlamadaki ana etken çok düşük
su/bağlayıcı oranı dışında silis dumanı ve çelik lif kulla-
nımıdır. Çimentodan daha ince olan silis dumanı kulla-
nımı hamur fazı içerisinde daha sıkı, boşluksuz bir yapı
oluşturulmaktadır. Silis dumanı ayrıca bağlayıcı hamur
– agrega ve lif ara yüzeylerini de güçlendirerek malzeme
içerisinde gerilme aktarımlarını desteklemektedir.
Beton mukavemeti arttıkça gevreklik, kırılganlık artmak-
tadır. Bu sorunun çözümü çelik lierle mümkündür. Çelik
lier ile RPB’nin yüksek dayanıma sahip kırılgan matrisi
düktil hale gelmektedir. Çelik lier (teller) eğilme, basınç,
çekme gibi etkiler altında çatlak oluşumunu kısıtlamak-
ta ve geciktirmekte, çatlayan kesitten çatlamamış kesite
yükleri aktarmaktadır. Çok düşük su/çimento oranıyla
birlikte güçlü bir aderansla hamura bağlanan çelik teller,
reaktif pudra betonunu yüksek dayanımlı ve geleneksel
betonlardan çok daha performanslı hale getirmektedir.
RPB içerisinde genellikle kısa kesilmiş çelik teller kullanıl-
maktadır. RPB içerisinde %1 ila %3 arasında kullanılabi-
len çelik teller ile yüksek dayanımlı lifsiz betonların 5 – 10
katı eğilme dayanımı, 10 – 300 katı kırılma enerjisi elde
edilebilmektedir.
Reaktif pudra betonlarına uygulanan ısıl işlem çok
önemlidir. Su kürü dışında buhar kürü ve otoklav (basınç
altında buhar kürü) uygulaması oldukça elverişlidir. Do-
kuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü
– Yapı Malzemesi Laboratuvarı’nda yapılan çalışmalarda
kür yöntemlerinin mekanik performansa etkisi araştırıl-
mıştır. Yazıcı vd. (2009) tarafından gerçekleştirilen çalış-
mada 0,18 S/Ç oranlı hacimce %3 çelik lif içeren RPB’lerin
değişik kürler altında mekanik özellikleri incelenmiştir.
Araştırmada, 2 günlük su kürü ile basınç dayanımı 163
MPa (1630 kgf/cm2), 28 günlük su kürü ile 202 MPa, 3
gün 100 °C buhar kürü ile 255 MPa, 8 saat 2 MPa basınç
altında otoklav kürü ile (sıcaklık 210 °C) 273 MPa bulun-
muştur. Ayrıca 40 MPa’a ulaşan eğilme dayanımları elde
edilmiştir. Çalışmadan çıkan sonuçlara göre buhar ve
otoklav kürü sadece dayanım kazanma hızını arttırmakla
kalmamış, basınç dayanımlarını sadece birkaç gün içeri-
sinde 28 günlük su kürü ile elde edilenin yukarısına taşı-
mıştır. Bunun sebebi su küründe hidratasyona katılma-
yan, agrega olarak kullanılan kuvars tozlarının ısıl işlem
ile hidratasyonu desteklemesi olarak değerlendirilmiştir.
Çalışmada üretilen prizmatik RPB numunesi Şekil 4’te
sunulmaktadır. Kısa kesilmiş çelik tellerin numuneye ho-
mojen dağılmış olduğu ve boşluksuz bir kalıp yüzeyinin
elde edildiği görülmektedir.
Şekil 4. Reaktif Pudra Betonundan İmal Edilmiş Örnek
RPB üretiminde genellikle 1 m3’te 800 – 1000 kg çimento
kullanılmaktadır. Bu yüksek çimento dozajının maliyetleri
arttırdığı, çimento üretiminin doğaya verdiği zararlar göz
önüne alındığında çevreci olmadığı ve hidratasyon ısısını
oldukça yükselterek büzülmeyi arttırdığı söylenebilir. Bu
açıdan atık malzemelerin bu kompozit içerisinde değer-
lendirilmesi geleneksel betondan daha çok ihtiyaç duyu-
lan ve daha yüksek potansiyele sahip olan bir seçenektir.
DEÜ Yapı Malzemesi Laboratuvarı’nda bir TÜBİTAK pro-
jesi (Türkel vd., 2007) kapsamında yapılan çalışmalarda
RPB’nin yüksek oranda atık mineral katkılar ile üretilmesi
böylece çimento miktarının azaltılması araştırılmış ve ol-
dukça başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Bu projede (Yazıcı
vd., 2010) boksit agregası kullanılan 964 kg/m3 çimento
dozajlı, hacimce %3 çelik lif içeren sıradan bir reaktif pud-
ra betonu karışımına çimento yerine ağırlıkça %20, 40 ve
60 oranlarında yüksek fırın cürufu (YFC) katılmıştır. RPB
karışımlarının eğilme dayanımları 20 – 30 MPa aralığında
elde edilmiştir. Üç noktalı eğilme deneyinde yük – sehim
eğrisinden elde edilen kırılma enerjileri ise 4000 – 7000
N/m gibi yüksek değerler ulaşmaktadır (Şekil 5). Eğilme
yükleri altında deformasyon sertleşmesi görülmüş olup,
otoklavda kür edilmiş kiriş numunelerin 3 mm orta nokta
sehim mertebesinde maksimum yükün yaklaşık yarısının
hala taşınabildiği saptanmıştır. Kür yöntemlerinin basınç
dayanımına etkisi incelendiğinde buhar ve otoklav kü-
rünün 90 günlük standart su küründen oldukça yüksek
dayanımlar kazandırdığı görülmüştür (Şekil 6). Çalışmada
200 – 300 MPa arasında bulunan basınç dayanımları elde
edilmiştir. Aynı karışımlar kalıpta basınç altında 8 saat
tutulduğunda karışımların basınç dayanımları 300 – 400
MPa mertebelerine ulaşmaktadır. (Şekil 7). Mineral katkı
kullanılarak çimento miktarı 964 kg/m3’ten 376 kg/m3 de-
ğerine düşürülmüş –ki bu değer geleneksel beton çimen-
to içeriğine inildiği anlamına gelmektedir– 200 MPa ve
üzeri basınç dayanımlarının elde edilmiştir.
DEÜ Yapı Malzemesi Lab.’da Yalçınkaya (2009) tarafın-
dan RPB’nin büzülme özelliklerinin araştırıldığı doktora
tezi çalışmaları sürmektedir. Bu çalışmada mineral katkı,
çelik lif, agrega miktarı ve özelliklerinin RPB’nin erken ve
uzun dönem büzülme davranışına etkileri incelenmekte-
dir. RPB’nin yüksek bağlayıcı oranının önemli mertebede
büzülmeye yol açtığı, kullanılan mineral katkıların erken
ve uzun dönemli büzülmelere farklı etkiler yaptığı, mi-
neral katkıların elverişsiz koşullarda (düşük nem, yüksek
Ocak 2011 - 156İMO İzmir Şubesi Bülteni - www.imoizmir.org.tr 29
İncelemeler
sıcaklık) kuruma etkisi altında büzülmeyi arttırabileceği,
bünyesel büzülmelerin ise mineral katkı kullanımıyla azal-
tılabileceği belirlenmiştir. Şekil 8’de kalıba yerleştirme ve
takip eden 24 saat içerisinde oluşan ve temassız ölçüm
sistemi (lazer sensörler) ile belirlenen kuruma büzülmesi
miktarları (bekleme koşulu 35 °C, %40 bağıl nem) veril-
mektedir. Şekil 8’den su+akışkanlaştırıcı+çimento/silis du-
manı ile teşkil edilen hamur fazına hacimce %50 kuvars
agregası ilavesi ile büzülme değerinin yarı yarıya azaldığı,
%2 çelik lif takviyesi ile de 1/6 mertebesine indiği görül-
mektedir. Çalışma göstermektedir ki RPB oldukça yüksek
büzülme mertebelerine sahip, çatlama riski yüksek bir
kompozittir. Bu sebeple bileşenlerin seçimi ve RPB tasa-
rımı sadece mekanik özellikler göz önüne alınarak değil,
boyutsal kararlılık da dikkate alınarak yapılmalıdır.
Şekil 8. 35°C, %40 bağıl nemli ortamda hamur fazının erken
dönem kuruma büzülmesine lif ve agrega ilavesinin etkisi
4. Sonuçlar ve Öneriler
Reaktif pudra betonu (RPB) alınan bazı önlemlerle mik-
royapısı geliştirilen böylece basınç dayanımı 200 MPa
(2000 kgf/cm2) değerini aşan yüksek dayanımlı özel bir
beton türüdür. Geleneksel ve yüksek dayanımlı beton-
ların mekanik özelliklerini bir adım ileriye taşıyan yeni
nesil çimento esaslı bu kompozit malzeme üstün meka-
nik özelliklerinin yanı sıra, lif (çelik tel) takviyesi ile sünek
davranış gösteren bir malzemedir. RPB’lerin ileride kulla-
nımının yaygınlaşması, böylece daha narin elemanlarla
daha büyük açıklıkların geçilmesi, betonarme taşıyıcı
sistemli yüksek yapıların daha küçük elemanlarla inşa
edilmesi beklenmektedir. RPB halen, estetik kaygıların
ön plana çıktığı, kalıcılığın ve geçirimsizliği son derece
önemli olduğu, çok uzun ömür ve yüksek mukavemet is-
tenen (nükleer atık depoları, askeri mühimmat depoları,
patlamaya karşı korunmuş askeri yapılar vb.) yapıların in-
şaatında yurtdışında kullanılmaktadır. Ancak, henüz bu
malzeme ile ilgili standartların bulunmaması, maliyetinin
klasik betona kıyasla oldukça yüksek oluşu, üretiminin
ayrıntılı bir laboratuvar çalışmasıyla desteklenmesinin
gerekliliği, vb. faktörler dikkate alındığında ülkemizde
yaygın olarak kullanımının zaman alacağı görülmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşu İSTON firması-
nın RPB ile ürettiği rögar kapağı ve yağmur suyu ızgarası,
çalınma riski olmayan, dayanıklı ve yüksek mukavemetli
malzeme olarak kullanılmaktadır. Bu durum RPB kullanı-
mının ülkemizde yaygınlaşması için önemli bir başlangıç
olarak değerlendirilebilir.
5. Referanslar
Blais, P.Y. & Couture, M. (1999). Precast, prestressed pedestrian
bridge – world’s first reactive powder concrete structure, PCI jour-
nal New technology, septemberoctober 99, 61-70.
Richard, P. & Cheyrez M. (1995). “Composition of Reactive Powder
Concretes”. Cement and Concrete Research, Volume 25, 17.
Taşdemir, M.A., Bayramov, F., Yerlikaya, M. (2005). “Yeni Kuşak Sü-
perakışkanlaştırıcıların Yüksek Performanslı Çimento Esaslı Kom-
pozitlerdeki İşlevleri.”, Yapılarda Kimyasal Katkılar Sempozyumu
Bildiriler, ss. 201-221, Ankara.
Taşdemir, M. A., Bayramov, F., Kocatürk, N., Yerlikaya, M.,(2004). “Be-
tonun Performansa Göre Tasarımında Yeni Gelişmeler”, Beton 2004
Kongresi Bildiriler, ss. 24-57, İstanbul.
Türkel, S., Yazıcı, H., Yiğiter, H., Aydın, S., Yardımcı, M.Y. (2007). “Uçu-
cu kül ve yüksek fırın cürufu katkılı reaktif pudra betonu geliştiril-
mesi” başlıklı TUBİTAK projesi (104I085).
Yalçınkaya, Ç. (2009). “Yüksek Performanslı Çimentolu Kompozitle-
rin Erken Ve İlerlemiş Yaşlarda Boyutsal Stabilitesinin Araştırılması.”
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yapı Malzemesi Ana
Bilim Dalı Doktora Tez Önerisi Ön Çalışma Raporu.
Yazıcı, H., Yardımcı, M.Y., Aydın, S., Karabulut, A.Ş. (2009). “Mecha-
nical properties of reactive powder concrete containing mineral
admixtures under dierent curing regimes”. Construction and Bu-
ilding Materials 23 (2009) 1223–1231.
Yazıcı, H., Yardımcı, M.Y., Yiğiter, H., Aydın, S., Turkel, S. (2010). “Mec-
hanical properties of reactive powder concrete containing high
volumes of ground granulated blast furnace slag”. Cement & Conc-
rete Composites 32 (2010) 639–648.
Şekil 5. YFC ikamesinin üç noktalı eğilme deneyinde yük – sehim
grafiklerine etkisi (otoklav kürü)
Şekil 6. YFC ikamesinin ve kür yönteminin basınç dayanımına etkisi
Şekil 7. Priz öncesi ve süresince uygulanan sıkıştırma işleminin
YFC ikame oranıyla birlikte basınç dayanımına etkisi