ArticlePDF Available

Home health care services in terminal stage cancer patients

Authors:
  • Ataturk University, Faculty of Medicine

Abstract

With the advances in the treatment of cancer, terminal period of the patients with cancer prolonged and it has brought up home health care services. Home health care is to give all kinds of health care services which are needed by to the patients, in home environment; by a professional health care team with regular home visits. Home health care have shown a rapid expansion in our country and health care has been given to various patients groups in their environment. Family physicians are an integral part of this service. In family medicine system in which the main feature is to provide person centered and continuous health care services to the patients, according to their requirements; it should be essential to ensure continuity of service by visiting patients at home who are unable to reach. In this article, the content of home health services given to end-stage cancer patients and control of the symptoms which may develop will be discussed. Key words: home health care services, cancer, terminal stage
Smyrna Tıp Dergisi – 87 –
Smyrna Tıp Dergisi Derleme
Terminal dönem kanser hastalarınde evde sağlık hizmetleri
Home health care services in terminal stage cancer patients
Yasemin Çayır, Memet Işık
Yrd.Doç.Dr. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Erzurum, Türkiye
Özet
Kanser tedavisindeki gelişmelerle; kanser hastalarda terminal dönem uzamış, bu da evde verilecek sağlık hizmetlerini günde-
me getirmiştir. Evde sağlık hizmetleri hastalara ihtiyaç duydukları her türlü sağlık hizmetinin ev ortamında profesyonel bir
sağlık ekibi tarafından düzenli ev ziyaretleri ile verilmesidir. Son yıllarda ülkemizde evde sağlık hizmetleri hızlı bir gelişim
göstermiş ve çeşitli hasta gruplarına yaşadıkları ortamda sağlık hizmeti verilmeye başlanmıştır. Aile hekimleri bu hizmetin
önemli bir parçasını oluşturur. Temel özelliği hastalarına kişi merkezli ve hastanın gereksinimine göre sürekli sağlık hizmeti
vermeyi sağlamak olan aile hekimliğinde; kendisine ulaşamayan hastalarda ev ziyareti yaparak hizmetin devamlılığını koru-
mak esas olmalıdır. Bu yazıda aile hekimleri için terminal dönem kanser hastalarına verilecek evde sağlık hizmetlerinin içeriği
ve hastalarda gelişebilecek semptomların kontrolü tartışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: evde sağlık hizmetleri, kanser, terminal dönem
Abstract
With the advances in the treatment of cancer, terminal period of the patients with cancer prolonged and it has brought up home
health care services. Home health care is to give all kinds of health care services which are needed by to the patients, in home
environment; by a professional health care team with regular home visits. Home health care have shown a rapid expansion in
our country and health care has been given to various patients groups in their environment. Family physicians are an integral
part of this service. In family medicine system in which the main feature is to provide person centered and continuous health
care services to the patients, according to their requirements; it should be essential to ensure continuity of service by visiting
patients at home who are unable to reach. In this article, the content of home health services given to end-stage cancer patients
and control of the symptoms which may develop will be discussed.
Key words: home health care services, cancer, terminal stage
Kabul tarihi:26 Haziran 2012
Giriş
Temel özelliği hastalarına kişi merkezli ve hastanın
gereksinimine göre sürekli sağlık hizmeti vermeyi
sağlamak olan Aile Hekimliği’nde; kendisine ulaşa-
mayan hastalarda ev ziyareti yaparak hizmetin devam-
lılığını korumak esas olmalıdır (1).
Dünyada her yıl 12,4 milyon insana kanser tanısı kon-
maktadır (2). Kanser tanısı ve tedavisindeki gelişme-
lerle kanser hastalarında terminal dönem uzamış ve bu
da evde verilecek sağlık hizmetlerini gündeme getir-
miştir. Evde sağlık hizmetleri profesyonel bir sağlık
ekibi tarafından yatağa bağımlı hastalara, terminal
dönem kanser hastalarına ve çeşitli nedenlerle sağlık
kuruluşlarına ulaşmada güçlükler yaşayan hastalara ev
ortamında muayene, tetkik, tedavi ve rehabilitasyon
hizmetlerinin verilmesidir. Terminal dönem kanser
hastaları medikal tedavilerin sonuç vermediği ancak,
palyatif olarak tedavisi mümkün olan hasta grubudur
(3). Palyatif bakımda amaç hastanın fiziksel, psikolo-
jik, sosyal açıdan yaşam kalitesini artırmak ve hastalığı
ile ilişkili semptomları kontrol altına almaktır. Bu
yazıda terminal dönem kanser hastalarına verilecek
evde sağlık hizmetlerinin içeriği ve hastalarda gelişebi-
lecek semptomların kontrolü tartışılacaktır.
Türkiye’de Evde Sağlık Hizmetleri
Ülkemizde evde sağlık hizmetleri, ilk olarak 10/3/2005
tarihli ve 2575 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
“Evde Bakım Hizmetleri Sunumu Hakkında Yönetme-
lik” ile yasal düzenleme altına alınmış, bu alanda faa-
liyet gösteren özel kuruluşların Sağlık Bakanlığı’ndan
uygunluk belgesi almaları zorunlu kılınmıştır. Daha
sonra 01.02.2010 tarih ve 3895 sayılı “Sağlık Bakanlı-
ğınca Sunulan Evde Sağlık Hizmetlerinin Uygulama
Usul ve Esasları Hakkında Yönerge” yayınlanmış ve
kamu hastaneleri ile aile sağlığı merkezlerince evde
sağlık hizmetleri verilmeye başlanmıştır. Buna göre
aile hekimleri kendisine kayıtlı hastalardan evde sağlık
hizmeti alması gerektiğine karar verdiği hastanın tıbbi
durumunu değerlendirerek hizmetin seviyesini belir-
lemekle sorumludur (4).
Smyrna Tıp Dergisi – 88 –
Kanserli hastaların sorunları
Kanserli hastalarda hem kanserle, hem de tedavisiyle
ilişkili olarak bulantı-kusma, ağrı, yorgunluk, depres-
yon ve anksiyete gibi emosyonel bozukluklar, febril
nötropeni, kaşeksi ve beslenme problemleri görülebilir
(5). Kanser hastalarına evde sağlık hizmetleri veren
aile hekimleri bu süreçte hastalık ve ilişkili semptom-
ları nasıl yöneteceğini bilmeli, hastanın primer onkolo-
ji hekimiyle sürekli işbirliği ve iletişim halinde olmalı-
dır.
Bulantı-Kusma
Kemoterapi alan hastalarda yaşam kalitesini bozan en
önemli yakınmalardan biri bulantı ve kusmadır. Bulan-
tı, kusma hastaların yeterli besin alımını kısıtlayarak
kaşeksi gelişimine, sıvı ve elektrolit bozukluklarına,
oral mukozada tahribata yol açar. Kemoterapiden önce
ve sonra antiemetikler kullanılabilir. 5-
hidroksitriptamin antagonistleri bulantı ve kusmayı
kontrol altına almada oldukça etkilidir (5,6).
Ağrı
Ağrı, kanser hastalarında en sık karşılaşılan semptom-
dur (7). Uygun ağrı tedavisi ile kanser hastalarının
%90’ında yeterli rahatlama sağlandığı bilinmektedir
(8). Bu nedenle birinci basamak hekimleri evde takip
ettikleri kanser hastalarına mutlaka ağrı kontrolü sağ-
lamalıdır. Dünya Sağlık Örgütü, kanser ağrısında ilaç
seçimi için basamak tedavisi olarak bilinen bir rehber
önermiştir (9). Buna göre ilk basamakta parasetamol
gibi nonsteroid anti inflamatuar ilaçların tek başlarına
ya da başka analjeziklerle kombine kullanımı öneril-
mektedir. Ağrı kontrol edilemezse ikinci basamağa
geçilir ve birinci basamak tedavisine ek olarak kodein
gibi zayıf-orta etkili bir opioid seçilir. Ağrının devam
etmesi halinde zayıf etkili opioidin yerine morfin gibi
güçlü bir opioid kullanılır ve ağrıyı azaltan dozuna dek
titre edilir (10).
Yorgunluk
Radyoterapi veya kemoterapi alan, yada kemik iliği
transplantasyonu yapılan kanser hastalarında yorgun-
lukla sık karşılaşılır. Ağrı, emosyonel bozukluklar,
uyku problemleri, anemi, beslenmede yetersizlik,
inaktivite, ilaçlar ve diğer komorbid durumlar yorgun-
luğa neden olmaktadır. Altta yatan bu nedenlerin kont-
rolü ile hastalardaki yorgunluk giderilebilir (11).
Emosyonel Bozukluklar
Kanser hastaları ve aileleri ölüm korkusu, hastalığın
seyri ve prognozu hakkındaki belirsizlikler gibi sıkıntı
verici bir dizi duygu ve tecrübe ile karşı karşıya kalır-
lar. Kanserden etkilenen bireyler, yaşamlarını kontrol
altında tutma yeteneklerindeki azalma, başkalarına
bağımlılıktaki artış ve aile, iş ve sosyal hayatta bozulan
dengelerle yüzleşirler. Dolayısıyla kanserli hastalarda
başta depresyon olmak üzere emosyonel bozukluklar
sık görülür. Tedavi edilmeyen emosyonel bozukluklar
ise hem hastanın yaşam kalitesini bozar, hem de kanser
tedavisinin seyrini olumsuz yönde etkiler (12). Kanser
hastalığı ile birlikte ortaya çıkan anksiyete ve depres-
yon gibi emosyonel bozukluklarda intihar riski de
oldukça yüksek oranda görülmektedir (13). Birinci
basamak hekimleri evde sağlık hizmetleri verdikleri
kanser hastalarını emosyonel bozukluklar açısından
yakın takibe almalı ve gerektiğinde psikiyatrik konsül-
tasyon yapmalıdır.
Febril Nötropeni
Kemoterapi alan kanser hastalarında endişe verici
semptomlardan birisi de ateştir. Oral ateşin tek bir
ölçümde 38.3 °C ya da bir saatte 38.0 °C veya daha
yüksek olmasına eşlik eden absolüt nötrofil sayısının
500/mm3’den az olması febril nötropeni olarak tanım-
lanır (14). Febril nötropeni beklenilen hastalarda her
ziyarette vücut ısısı ölçülmeli, aralıklı tam kan sayımı
ile nötrofil sayısı değerlendirilmelidir. Düşük riskli
febril nötropeni hastaları oral antibiyotiklerle evde
tedavi edilebileceğinden; evde sağlık hizmetleri veren
aile hekimleri bu hastalarda enfeksiyon önleyici ev içi
önlemler konusunda hastayı ve bakıcıları bilgilendir-
meli, ateş takibi yapmalıdır. Tedaviye cevap verme-
yen, ateşi düşmeyen olgularda parenteral antibiyotik
tedavisi ve yakın izlem amacıyla hastaneye yatış plan-
lanmalıdır.
Kaşeksi ve Beslenme Problemleri
Kanser hastalarında genellikle bulantı-kusma, ağrı,
ağız tadının ve koku almanın bozulması gibi nedenler-
den ötürü beslenme yetersizdir (15). Bu hastalarda
enteral beslenme solüsyonlarının kullanımı ile dengeli
beslenme sağlanabilir. Kaşeksi gelişen kanser hastala-
rında megestrol kullanımının iştah, kalori alımı, kendi-
ni iyi hissetme ve kilo alımı üzerine olumlu etkisi ol-
makla birlikte; kas kitlesinde artışta ya da performans
gelişiminde etkili olmadığı bilinmektedir (5,16).
Hasta Bakıcılarına Psikolojik Destek
Terminal dönem kanser hastasına bakım verenlerin
günlük yaşamları kesintiye uğramakta, rollerinde fark-
lılaşmalar meydana gelmektedir. Yeni rol ve sorumlu-
luklar ise bireylerde depresyon ve ümitsizlik gibi nega-
tif duygulanımlar oluşturmaktadır (17). Bu negatif
duygulanımlar hastanın bakımını da olumsuz etkileye-
bileceğinden; aile hekimleri ev ziyaretleri sırasında aile
fertleri ile etkili bir iletişim içerisinde olmalı; hasta
yakınlarına psikolojik destek sağlamalıdır.
Smyrna Tıp Dergisi – 89 –
Sonuç
Terminal dönem kanser hastalarında evde sağlık hiz-
metleri, hastalara ev ortamında ihtiyaç duydukları her
türlü sağlık hizmetini vermeyi amaçlar. İyi bir evde
sağlık hizmetleri ile bu hastalarda kemoterapinin
olumsuz etkilerini kontrol etmek, hasta ve yakınlarına
psikolojik destek sağlamak ve hastaların yaşam kalite-
sini artırmak mümkündür. Temel prensibi devamlı,
kapsamlı ve bütüncül sağlık hizmeti vermek olan aile
hekimleri, terminal dönem kanser hastalarına verilecek
evde sağlık hizmetlerinde önemli bir yerde durmakta-
dır. Dolayısıyla aile hekimlerinin palyatif bakımla ve
evde semptom kontrolü ile ilgili daha fazla eğitime ve
gelişime ihtiyaçları vardır.
Kaynaklar
1. Basak O, Akturk Z, Topsever P, Aile Hekimliği /
Genel Pratisyenlik Avrupa Tanımı, Türkçeye çeviri,
Wonca Europe - 2002.
2. Boyle P, Levin B. Dünya Kanser Raporu, Uluslararası
Kanser Araştırmaları Kurumu, Lyon 2008.
3. Eng M: The hospice interdisciplinary team: A
synergistic approach to the care of dying patients and
their families. Holistic Nurs Practice 1993; 7:49-56.
4. Sağlık Bakanlığınca Sunulan Evde Sağlık
Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında
Yönerge, 01.02.2010 Tarih ve 3895 Sayılı Makam
Onayı
5. Smith GF, Toonen TR. Primary Care of the Patient
with Cancer. Am Fam Physician 2007; 15:1207-1214.
6. Bassam ARH, Zuraidah BMY. Negative Impact of
Chemotherapy on Breast Cancer Patients QOL -
Utility of Antiemetic Treatment Guidelines and the
Role of Race Asian. Pacific J Cancer Prev 2010;
11:1523-1527.
7. Fitzgibbon DM, Chapman CR. Cancer pain:
asessment and diagnosis. In: Bonica's Management of
Pain. JD Loeser, H Butler, R Chapman, DC Turk
(Eds) 3rd ed. Lippincott Williams and Wilkins,
Philadelphia. 2001; 623-658.
8. Portenoy RK, Lesage P. Management of cancer pain.
Lancet 1999; 353:1695-1700.
9. World Health Organization. Cancer pain relief: with
guide to opioid availability 2. Edition. Geneva
Switzerland 1996.
10. Sarıhan E, Kadıoğlu E, Artıran İF. Kanser ağrısı,
tedavi prensipleri ve dünya sağlık örgütü ağrı
basamak tedavisi. Nobel Med 2012; 8:5-15.
11. Hwang SS, Chang VT, Cogswell J, Kasimis BS.
Clinical relevance of fatigue levels in cancer patients
at a Veterans Administration Medical Center. Cancer
2002; 94:2481-2489.
12. National Comprehensive Cancer Network. Cancer-
related fatigue. In: Clinical Practice Guidelines in
Oncology.
[http://www.nccn.org/professionals/physician_gls/def
ault.asp] adresinden 05.06.2012 tarihinde erişilmiştir.
13. Özaslan A, Akyıldız EÜ, Çelik S, Koç S, Tuğlu H.
Kanser hastalarında intihar riski. Türkiye Klinikleri
Adli Tıp Dergisi 2010; 7:42-47.
14. Hughes WT, Armstrong D, Bodey GP, Bow EJ,
Brown AE, Calandra T, et al. 2002 Guidelines for the
use of antimicrobial agents in neutropenic patients
with cancer. Clin Infect Dis 2002; 34:730-751.
15. Brown JK, Byers T, Doyle C, Coumeya KS,
Demark-Wahnefried W, Kushi LH, et al. Nutrition
and physical activity during and after cancer
treatment: an American Cancer Society guide for
informed choices. CA Cancer J Clin. 2003; 53:268-
291.
16. Berenstein EG, Ortiz Z. Megestrol acetate for the
treatment of anorexia-cachexia syndrome. Cochrane
Database Syst Rev 2005; 2:CD004310.
17. Babaoğlu E, Öz F. Terminal Dönem Kanser Hastasına
Bakım Veren Eşlerin Duygusal Ve Sosyal Sorunları
Arasındaki İlişki. Hemşirelikte Araştırma Geliştirme
Dergisi 2003; 2:24-33.
İletişim:
Yrd. Doç. Dr. Yasemin Çayır
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi
Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı, Yakutiye, Erzurum
Tel: +90.442.2312519
Faks: +90.442.2361301
e-mail: dryasemincayir@yahoo.com
ResearchGate has not been able to resolve any citations for this publication.
Article
Full-text available
Cancer survivors are often highly motivated to seek information about food choices, physical activity, dietary supplement use, and complementary nutritional therapies to improve their treatment outcomes, quality of life, and survival. To address these concerns, the American Cancer Society (ACS) convened a group of experts in nutrition, physical activity, and cancer to evaluate the scientific evidence and best clinical practices related to optimal nutrition and physical activity after the diagnosis of cancer. This report summarizes their findings and is intended to present health care providers with the best possible information on which to help cancer survivors and their families make informed choices related to nutrition and physical activity. The report discusses nutrition and physical activity issues during the phases of cancer treatment and recovery, living after recovery from treatment, and living with advanced cancer; selected nutritional and physical activity issues such as body weight, food choices, and complementary and alternative nutritional options; and selected issues related to breast, colorectal, lung, prostate, head and neck, and upper gastrointestinal cancers. In addition, handouts containing commonly asked questions and answers and a resource list are provided for survivors and families. Tables that grade the scientific evidence for benefit versus harm related to nutrition and physical activity for breast, colorectal, lung, and prostate cancers are also included for this growing body of knowledge to provide guidance for informed decision making and to identify areas for future research.
Article
Full-text available
This article, prepared by the Infectious Diseases Society of America (IDSA) Fever and Neutropenia Guidelines Panel, updates guidelines established a decade ago by the Infectious Disease Society of America for the use of antimicrobial agents to treat neutropenic patients with unexplained fever [1].
Article
Patients with cancer have diverse symptoms, impairments in physical and psychological functioning, and other difficulties that can undermine their quality of life. If inadequately controlled, pain can have a profoundly adverse impact on the patient and his or her family. The critical importance of pain management as part of routine cancer care has been forcefully advanced by WHO, international and national professional organisations, and governmental agencies. The prevalence of chronic pain is about 30-50% among patients with cancer who are undergoing active treatment for a solid tumour and 70-90% among those with advanced disease. Prospective surveys indicate that as many as 90% of patients could attain adequate relief with simple drug therapies, but this success rate is not achieved in routine practice. Inadequate management of pain is the result of various issues that include: undertreatment by clinicians with insufficient knowledge of pain assessment and therapy; inappropriate concerns about opioid side-effects and addiction; a tendency to give lower priority to symptom control than to disease management; patients under-reporting of pain and non-compliance with therapy; and impediments to optimum analgesic therapy in the healthcare system. To improve the management of cancer pain, every practitioner involved in the care of these patients must ensure that his or her medical information is current and that patients receive appropriate education.
Article
The correlation of fatigue levels with functional interference, symptom distress, and quality of life may help determine clinically significant fatigue levels. One hundred eighty consecutive patients with cancer completed the Functional Assessment of Cancer Therapy (FACT) General and Fatigue subscales (FACT-G and FACT-F, respectively), the Memorial Symptom Assessment Scale-Short Form (MSAS-SF), the Depression Scale (Zung), and the Brief Fatigue Inventory (BFI). The Karnofsky performance status (KPS) was determined for each patient. Multivariate analyses of variance were performed to compare fatigue models with different cut-off points to categorize fatigue levels. Cox proportional hazards analysis was performed to assess the association between fatigue severity and survival. Increased fatigue levels were associated with greater symptom distress and decreased quality of life. A model with usual fatigue cut-off points of 0 (no fatigue), 1-2 (mild fatigue), 3-6 (moderate fatigue), and 7-10 (severe fatigue) was optimal in relation to functional interference items (Wilks lambda, 0.36; F = 11.61; P < 0.0001), symptom distress scores (Wilks lambda, 0.52; F = 10.41; P < 0.0001), and quality-of-life scores (Wilks lambda, 0.50; F = 0.50; P < 0.0001). Fatigue severity predicted survival in univariate analysis (chi-square test, 25.42; P < 0.0001). The KPS, stage of disease, and number of symptoms independently predicted survival in patients with fatigue. Clinically relevant fatigue levels are correlated with symptom and quality-of-life measurements. Patients with a usual fatigue severity > 3 or a worst fatigue severity > 4 on a 1-10 scale may require further assessment.
Article
Megestrol acetate improves appetite and weight gain in patients with anorexia cachexia syndrome related to cancer.Megestrol acetate's mechanism of action is unknown. There are concerns regarding the possible recommendations for this drug; particularly in the improvement of quality of life in health care and in cancer patients. Quality of life is the cornerstone for delivery of good palliative medicine. The review found that megestrol acetate significantly increased appetite and weight gain in cancer patients but there was not enough evidence to reach a conclusion about the effect on quality of life and the optimal dose. There was too little information on AIDS patients or those patients with other underlying pathologies. A low incidence of adverse effects was found.
Article
Care of patients with cancer can be enhanced by continued involvement of the primary care physician. The physician's role may include informing the patient of the diagnosis, helping with decisions about treatment, providing psychological support, treating intercurrent disease, continuing patient-appropriate preventive care, and recognizing and managing or comanaging complications of cancer and cancer therapies. Adverse effects of therapy and cancer-related symptoms include nausea, febrile neutropenia, pain, fatigue, depression, and emotional distress. 5-Hydroxytryptamine antagonists are effective in controlling acute nausea associated with chemotherapy. Febrile neutropenia requires systematic evaluation and early empiric antibiotics while awaiting culture results. Cancer-related pain, depression, and fatigue often are underdiagnosed and undertreated. Use of brief screening tools for assessing fatigue and emotional distress can improve management of these symptoms. Exercise prescription, activity management, and psychosocial interventions are useful in treating cancer-related fatigue. The physician must be alert for signs and symptoms of cancer-related emergencies like spinal cord compression, hypercalcemia, tumor lysis syndrome, pericardial tamponade, and superior vena cava syndrome.
Genel Pratisyenlik Avrupa Tanımı, Türkçeye çeviri
  • O Basak
  • Z Akturk
  • P Topsever
  • Aile Hekimliği
Basak O, Akturk Z, Topsever P, Aile Hekimliği / Genel Pratisyenlik Avrupa Tanımı, Türkçeye çeviri, Wonca Europe -2002.
  • P Boyle
  • Levin B Dünya Kanser Raporu
Boyle P, Levin B. Dünya Kanser Raporu, Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu, Lyon 2008.