No full-text available
To read the full-text of this research,
you can request a copy directly from the author.
İSTANBUL İLİ İÇİN DEPREM SENARYOSU
... Bu çalışmada 2 farklı şekilde deprem senaryosu uygulanmıştır. Bunlardan ilki Özmen'in geliştirdiği [17] yöntemde kullanılan nüfus verilerinden bina sayılarının elde edilmesi ve sonrasında da senaryoda kullanılacak verilerin formülize edilmesi ile yapılmıştır. İkincisi ise Düzce Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü/Kent Bilgi Sistemi'nden temin edilen Düzce merkez ilçesine ait binaların kapalı alan (poligon) mekânsal verilerinin Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) kullanılarak oluşturulan deprem şiddet bölgeleri ile kesiştirilmesi sonucunda elde edilen bina sayıları baz alınarak merkez ve ilçeler için yapılan senaryodur. ...
... Deprem şiddetinin etkilerinin, depremin oluştuğu bölgeden uzaklaştıkça azaldığı aşikardır. Deprem şiddeti, depremin oluşturduğu gözlenen etkilere göre hazırlanan çeşitli şiddet cetvelleri ile belirlenmektedir [17]. Türkiye' de kullanılan şiddet cetveli oniki dereceli Medvedeev-Sponhuver-Karnik (MSK) 'dır [21]. ...
... Deprem senaryosunda elde edilecek sonuçların dayanağı olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'ndan elde edilen 2018 yılına ait nüfus verileri [24] ve hane halkı büyüklüklerinin [25] Tablo 1'de [17] gösterilen katsayılar ile birlikte kullanımıyla ilçeler bazında konut sayıları, konutların bulundukları deprem şiddet bölgesine göre ağır, orta ve az hasarlı olma durumları hesaplanmaktadır. Ayrıca ölü ve yaralı sayıları ile birlikte açıkta kalacak insan sayısı ve ihtiyaç duyulacak çadır sayıları da benzer şekilde hesaplanmaktadır. ...
Depremin oluşumu ile ilgili ileriye dönük zamansal ve mekânsal tahmin edilmesi günümüz teknolojileri ile mümkün değildir. Fakat afete hazırlık aşamasında olası bir depremin etkilerini somutlaştırmak için oluşturulacak deprem senaryoları ile bir ilin güncel durumu belirlenebilir. Böylece şiddeti yüksek yani insanların can ve mal kayıplarının artabileceği bir deprem senaryosu kurgulanarak afete hazır olmak için gereken önlemlerin alınması sağlanabilir. Çalışmada çeşitli deprem senaryoları oluşturulmuştur. Bunun için 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen 7.2 magnitud değerindeki deprem noktası baz alınmıştır. Deprem noktasının yakınında bulunan diri faylara 11 km’lik tampon bölgeler oluşturulmuş ve ilçelerin bulundukları deprem şiddet bölgeleri tespit edilmiştir. Sonrasında Türkiye İstatistik Kurumundan (TÜİK) alınan 2018 ilçe nüfusları ve 3.4 olan hane halkı sayılarına göre bu şiddet bölgeleri kullanılarak ilçeler bazında ağır, orta, az hasarlı bina sayıları ve ölü, yaralı sayıları ile birlikte açıkta kalacak insan ve ihtiyaç duyulacak çadır sayıları tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar nüfusa oranlandığında il genelinde toplam 96961 binanın 22002 adeti ağır, 10774 orta ve 1671 adeti az hasarlı olacağı tahmin edilmiştir. Ayrıca 5720 ölü ve 14387 yaralı olacağı öngörülmüştür. Bununla birlikte açıkta kalacak 131108 kişi için 32777 çadır gerekmektedir. Mevcut maddi imkanlar değerlendirilerek varsa eksikliklerin giderilmesi ile olası bir deprem sonrasında hızlı müdahale imkânı artabilecektir.
It is difficult to make precise estimations about the time, location, and magnitude of earthquakes which can cause significant consequences such as massive casualties and economic losses. Although the earthquakes cannot be prevented, minimization of losses can be achieved with effective disaster management. In this study, four most likely scenarios that are put forward by the geological engineers and scientists are evaluated to illustrate the potential impacts of a possible earthquake. Therefore, effects of an earthquake on physical damage, sectoral growth and post-earthquake government expenditures, tax revenues, investments, imports, and exports are numerically estimated. Additionally, since Istanbul has an intense economic relations and workforce flow beyond its borders, it is evaluated as a whole with Kocaeli and Tekirdağ provinces. The impact of the earthquake is privatized on the basis of Istanbul, Kocaeli and Tekirdağ districts. Considering the location of the fault lines and length of breaks, it is thought that different districts would be affected by the earthquake in different degrees, and impacts of scenarios are created in this direction. Damage rates in different districts due to different magnitudes are predicted by taking 17 August 1999 Izmit Bay Earthquake as a basis. As a result of this study, the damage rates of the building stock and industrial facilities, number of casualties, sectoral and expenditure change rates in the districts of Istanbul, Tekirdağ and Kocaeli are determined. In addition, the change rates in physical, sectoral, and expenditure areas are also reflected on the rest of Türkiye. Thus, the results obtained from the scenarios will help to generate certain policy strategies after the earthquake and contribute to reducing economic, social, and physical damage.
It is difficult to make precise estimations about the time, location, and magnitude of earthquakes which can cause significant consequences such as massive casualties and economic losses. Although the earthquakes cannot be prevented, minimization of losses can be achieved with effective disaster management. In this study, four most likely scenarios that are put forward by the geological engineers and scientists are evaluated to illustrate the potential impacts of a possible earthquake. Therefore, effects of an earthquake on physical damage, sectoral growth and post-earthquake government expenditures, tax revenues, investments, imports, and exports are numerically estimated. Additionally, since Istanbul has an intense economic relations and workforce flow beyond its borders, it is evaluated as a whole with Kocaeli and Tekirdağ provinces. The impact of the earthquake is privatized on the basis of Istanbul, Kocaeli and Tekirdağ districts. Considering the location of the fault lines and length of breaks, it is thought that different districts would be affected by the earthquake in different degrees, and impacts of scenarios are created in this direction. Damage rates in different districts due to different magnitudes are predicted by taking 17 August 1999 Izmit Bay Earthquake as a basis. As a result of this study, the damage rates of the building stock and industrial facilities, number of casualties, sectoral and expenditure change rates in the districts of Istanbul, Tekirdağ and Kocaeli are determined. In addition, the change rates in physical, sectoral, and expenditure areas are also reflected on the Rest of Türkiye. Thus, the results obtained from the scenarios will help to generate certain policy strategies after the earthquake and contribute to reducing economic, social, and physical damage.
In this study, we consider the shelter location and allocation problem under demand uncertainty. In particular, we seek to improve the disaster preparedness level of Turkey by developing a robust optimization approach for locating shelter areas required after a disastrous earthquake in Istanbul. Our robust modelling framework implements a demand prediction methodology which generates a number of ground shaking scenarios by incorporating the effect of uncertainties in seismic parameters as well as the exposure level of the urban vulnerability. We reformulate the deterministic mixed integer linear programming version of the problem as a robust model. This model leverages the robust nature of the model to account for the uncertainties of parameters within each individual scenario. Our numerical results for the small-scale Kartal district of Istanbul and the large-scale Anatolian side of Istanbul case studies show that the proposed formulation yields solutions that are socially more acceptable and preferable than those obtained by their deterministic and stochastic counterparts. Aiming to produce stable and proper solutions that perform consistently well for any possible occurrence of uncertain parameters, the recommended robust solutions lead to better results by reducing possible regret which cannot be compensated after an earthquake.
Afet sonrasında insanların doğru bilgilere ulaşabileceği ve toplanabileceği güvenli alanlara yönlendirilmeleri ve barınma ihtiyaçlarının karşılanması müdahale ve iyileştirme planlamasının en önemli konularından birisidir. Bu alanların afet öncesi belirlenmesi ve planlanması, asgari standartların sağlanması, değişen ihtiyaçlara uygun biçimde tasarlanması, afetzedelerin insanca yaşamalarına katkı sağlayacaktır. Çalışmada Sakarya ilinin deprem bakımından riskli 16 ilçesinde 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi eşşiddet haritası kullanılarak deprem senaryosu hazırlanmıştır. Senaryo sonucunda hasar görebilecek bina sayısı, etkilenecek kişi sayısı ve ihtiyaç duyulacak çadır sayısı belirlenmiştir. Bölgeye ait harita ve analizler CBS (Coğrafi Bilgi Sistemi) yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Çalışmanın deprem öncesi alınacak tedbirlerde bölgeye fayda sağlaması amaçlanmaktadır.
ResearchGate has not been able to resolve any references for this publication.