No full-text available
To read the full-text of this research,
you can request a copy directly from the author.
Earthquake Failure of Reinforced Concrete Buildings: The Case of the 1999 Earthquakes in Turkey
Architectural Science Review
Abstract
Turkey is located on an earthquake risk belt, and devastating earthquakes have taken place in the 20th century. After every earthquake, reports and articles have been published regarding the reasons for damage to buildings. This information paper reviews the reasons for earthquake damage in reinforced concrete buildings in Turkey. One of the main causes of this damage is the lack of enforcement of the earthquake provisions as well as lack of awareness and education of some architects and related professionals in the design, construction and supervision processes.
... Deprem verileri incelendiğinde Türkiye fay hatları üzerinde yaşayan nüfusun yaklaşık %44'ü birinci deprem bölgesi, %26'sı ikinci ve %15'i de üçüncü deprem bölgesi üzerinde yaşamaktadır. Bu veriler, ülke nüfusunun büyük bir kısmının deprem riski taşıyan bölgelerde yaşadığı gerçeğini ortaya koymaktadır (Erman 2004, Genç 2007, Güngördü 2010, SBO 2023 Günümüzde yaşanan gelişmeler ve her geçen gün artan teknolojik ilerlemelere rağmen deprem doğal afetinin önüne geçilmesi, önlenmesi halen mümkün değildir. Bu sebeple önlenmesi mümkün olmayan deprem felaketleri karşısında deprem bilinci kazanmış, depremlere karşı farkındalık sahibi ve duyarlı bireyler yetiştirmek hem deprem öncesi alınacak önlemler hem de deprem sonrası ortaya çıkacak problemlerin hızlı ve etkili çözümü için çok büyük bir öneme sahip olabilir. ...
Earthquakes are one of the most important and destructive natural disasters that frequently occur both in the world and in Türkiye, affecting living things and the environment, especially humans, in various aspects. It is a fact that despite today's technological possibilities and knowledge, the desired level has not yet been reached in preventing and predicting earthquakes. However, as with other disasters, individuals' preparedness and awareness for earthquakes is effective in reducing the damage of earthquakes. The aim of this research is to examine the earthquake awareness levels of university students in terms of various variables. The research was conducted based on a quantitative approach. "Earthquake Awareness Scale" was used as a data collection tool in the research. Jamowi statistical program was used to analyze the data. The study group of the research consists of undergraduate students studying at the faculty of education of a state university in Türkiye in the 2022-2023 academic year. According to the findings of the research; It was determined that the earthquake awareness levels of the participants were generally high, and while there was no significant difference in terms of gender and grade point average, there was a difference according to the department variable. In addition, according to the participants, it is vital to be aware of earthquakes, but they stated that university education is not sufficient to be prepared for earthquakes
... Deprem verileri incelendiğinde Türkiye fay hatları üzerinde yaşayan nüfusun yaklaşık %44'ü birinci deprem bölgesi, %26'sı ikinci ve %15'i de üçüncü deprem bölgesi üzerinde yaşamaktadır. Bu veriler, ülke nüfusunun büyük bir kısmının deprem riski taşıyan bölgelerde yaşadığı gerçeğini ortaya koymaktadır (Erman 2004, Genç 2007, Güngördü 2010, SBO 2023 Günümüzde yaşanan gelişmeler ve her geçen gün artan teknolojik ilerlemelere rağmen deprem doğal afetinin önüne geçilmesi, önlenmesi halen mümkün değildir. Bu sebeple önlenmesi mümkün olmayan deprem felaketleri karşısında deprem bilinci kazanmış, depremlere karşı farkındalık sahibi ve duyarlı bireyler yetiştirmek hem deprem öncesi alınacak önlemler hem de deprem sonrası ortaya çıkacak problemlerin hızlı ve etkili çözümü için çok büyük bir öneme sahip olabilir. ...
Depremler, başta insanlar olmak üzere canlıları ve çevreyi çeşitli açılardan etkileyen, hem dünyada hem de Türkiye’de sıklıkla görülen en önemli doğal afetlerden birisidir. Günümüz teknolojik imkânları ve bilgi birikimine rağmen depremlerin önlenmesinde ve tahmin edilmesinde henüz istenilen düzeye ulaşılamadığı da bir gerçektir. Ancak diğer afetlerde olduğu gibi depremler için de bireylerin hazırlıklı ve bilinçli olması depremlerin zararlarının azaltılmasında etkilidir. Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin deprem farkındalık düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırma nicel yaklaşıma dayalı olarak yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Deprem Farkındalık Ölçeği” kullanılmıştır. Veri analizinde ise Jamowi istatistik programı kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde Türkiye’de bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesinde öğrenim gören lisans düzeyindeki öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre; katılımcıların genel olarak deprem farkındalık düzeylerinin yüksek olduğu, cinsiyet ve not ortalaması açısından anlamlı farklılık oluşmazken, bölüm değişkenine göre farklılığın oluştuğu tespit edilmiştir. Ayrıca katılımcılar depreme karşı bilinçli olmanın hayati öneme sahip olduğunu ancak üniversite eğitimlerinin depreme hazırlıklı olmada yeterli olmadığını belirtmişlerdir.
Earthquake fault zoning and geological survey have attracted considerable attention in Turkey, particularly after the major earthquake on 17 August 1999. Detection of faults, processing the results on zoning plans and prohibition of construction on these fault zones were brought to the agenda in Turkey only after this major earthquake. This study investigated the plots on which Osmaniye Municipality made zoning changes in old and new zoning plans due to faults. Then, the effects of these changes on property values in the region were determined using zoning diameters, current property (buy–sell) values and the building coverage and floor area ratios. Accordingly, recommendations were made particularly for implementing agencies to find solutions for the problem.
Modern science has enabled experts in building process such as engineers and architects to prepare and organize earthquake provisions through building codes. However, having a modern earthquake code does not guarantee earthquake resistant buildings. The clarity of the codes, especially for architects, and code enforcement are other important factors that should be satisfied. Many scholars and practicing architects may think that ensuring the implementation of earthquake-resistant designs is primarily the responsibility of the structural engineer, but in reality it is not. Earthquake-resistant design is closely related to the architectural configuration of a building. In many instances, certain earthquake resistant design requirements are neglected both in architectural education and in practice with the thought that the structural engineer can integrate earthquake provisions in the design later, after the architectural design is completed. This paper presents a critical analysis of earthquake provisions related to architectural design, both in building codes and architectural education especially for reinforced concrete buildings in the case of Turkey.