ArticlePDF Available

İntihar sonucu meydana gelen ölümlerin incelenmesi

Authors:
  • Kütahya Sağlık Bilimleri University

Abstract

Amaç: İntiharlar kentsel toplumlarda, yetişkinler arasında ilk 10 ölüm sebebi arasındadır. Bu çalışmada; Afyonkarahisar ilindeki intihar sonucu meydana gelen ölümlerin demografik ve bazı klinik özelliklerinin saptanması amaçlandı. Yöntem: Çalışma, Afyonkarahisar ilinde 1997-2004 yılları arasında meydana gelen 923 adli olgudan, ölümün intihar sonucu meydana geldiği belirlenen 108'inin (% 11.7) otopsi raporları, keşif ve ölü muayene tutanaklarının incelenmesi ile gerçekleştirildi. Bulgular: Olguların 72'si (% 66.7) erkek ve yaş ortalamaları ise 37.1±17.1 (min:8 -max: 78) yıl idi. İntiharlar en sık 33 olgu (% 30.6) ile 15-24 yaş grubunda idi. Erkeklerin yaş ortalamasının (39.3±16.5 yıl), kadınlarınkinden (32.6±17.6 yıl) yüksek olduğu görüldü (P=0.042). Erkeklerin en sık 18 olgu (% 25.0) ile 45-54 yaş grubunda, kadınların ise en sık 18 olgu (% 50.0) ile 15-24 yaş grubunda intihar ettikleri görüldü. Olguların 34'ünün (% 31.5) ateşli silahlar, 32'sinin (% 29.6) ası yöntemi ve 30'unun (% 27.8) ise kimyevi maddeler ile intihar ettikleri saptandı. İntihar yöntemi olarak erkeklerin en sık ateşli silahları (% 38.9), kadınların ise ası yöntemini (% 44.4) kullandıkları saptandı. Olguların 82'sinde (% 75.9) ölüm olay yerinde meydana geldiği ve olguların 90'ında (% 83.3) otopsi yapıldığı tespit edildi. Sonuç: İntiharın halen önemli bir toplumsal sorun olduğu ve intihara bağlı ölümlerden etkilenen nüfusun özellikle üretken dönemindeki insanlardan oluştuğu tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: İntihar, ölüm, otopsi, ateşli silah, ası Evaluation of suicidal deaths Objective: Suicide is one of the top 10 causes of death among adults in urban communities. The aim of this study was to identify demographic and clinical features of suicidal cases which resulted with death in Afyonkarahisar city center. Methods: In this study, autopsy reports, cord records, exploration and death examination records of 108 (11.7%) suicidal deaths from 923 forensic cases that occurred from 1997 to 2004 in Afyonkarahisar city center were evaluated. Results: Seventy-two of the victims (66.7%) were males and the mean age was 37.1±17.1 yrs (min:8 -max: 78). The most prominent age range (33 cases, 30.6%) was between 15 to 24 years. Mean age of men (39.3±16.5 yrs) was higher than mean age of women (32.6±17.6 yrs) (P=0.042). This study showed that male victims were most frequent (18 cases, 25.0%) in between 45 to 54 years of age. Female victims were most frequent (18 cases, 50%) between 15 to 24 years age. Firearm wounds accounted for 34 cases (31.5%) of all suicide victims. Hanging accounted for 32 cases (29.6%). Chemical material intake accounted for 30 cases (27.8%). Male victims preferred frequently firearms (38.9%) as a suicidal method. Female victims preferred frequently hanging (44.4%). Eighty-two of the victims (75.9%) were dead in scene. Medico-legal autopsies were performed in 90 suicide cases (83.3%). Conclusion: This study shows that suicides are important social problems at present and affect population in its productive period.
Genel Tıp Derg 2006;16(4) İntihar sonucu meydana gelen ölümler-Yavuz ve ark
181
İntihar sonucu meydana gelen ölümlerin incelenmesi
Yücel Yavuz1, Yusuf Yürümez1, Hüdaverdi Küçüker2, Reha Demirel3, Egemen Küçük1
Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 1İlk ve Acil Yardım, 2Adli Tıp ve 3Halk Sağlığı Anabilim Dalları,
Afyonkarahisar
Amaç: İntiharlar kentsel toplumlarda, yetişkinler arasında ilk 10 ölüm sebebi arasındadır. Bu çalışmada;
Afyonkarahisar ilindeki intihar sonucu meydana gelen ölümlerin demografik ve bazı klinik özelliklerinin saptanması
amaçlandı. Yöntem: Çalışma, Afyonkarahisar ilinde 1997-2004 yılları arasında meydana gelen 923 adli olgudan,
ölümün intihar sonucu meydana geldiği belirlenen 108’inin (% 11.7) otopsi raporları, keşif ve ölü muayene
tutanaklarının incelenmesi ile gerçekleştirildi. Bulgular: Olguların 72’si (% 66.7) erkek ve yaş ortalamaları ise
37.1±17.1 (min:8 - max: 78) yıl idi. İntiharlar en sık 33 olgu (% 30.6) ile 15-24 yaş grubunda idi. Erkeklerin yaş
ortalamasının (39.3±16.5 yıl), kadınlarınkinden (32.6±17.6 yıl) yüksek olduğu görüldü (P=0.042). Erkeklerin en
sık 18 olgu (% 25.0) ile 45-54 yaş grubunda, kadınların ise en sık 18 olgu (% 50.0) ile 15-24 yaş grubunda intihar
ettikleri görüldü. Olguların 34’ünün (% 31.5) ateşli silahlar, 32’sinin (% 29.6) ası yöntemi ve 30’unun (% 27.8) ise
kimyevi maddeler ile intihar ettikleri saptandı. İntihar yöntemi olarak erkeklerin en sık ateşli silahları (% 38.9),
kadınların ise ası yöntemini (% 44.4) kullandıkları saptandı. Olguların 82’sinde (% 75.9) ölüm olay yerinde
meydana geldiği ve olguların 90’ında (% 83.3) otopsi yapıldığı tespit edildi. Sonuç: İntiharın halen önemli bir
toplumsal sorun olduğu ve intihara bağlı ölümlerden etkilenen nüfusun özellikle üretken dönemindeki insanlardan
oluştuğu tespit edilmiştir.
Anahtar kelimeler: İntihar, ölüm, otopsi, ateşli silah, ası
Evaluation of suicidal deaths
Objective: Suicide is one of the top 10 causes of death among adults in urban communities. The aim of this study
was to identify demographic and clinical features of suicidal cases which resulted with death in Afyonkarahisar
city center. Methods: In this study, autopsy reports, cord records, exploration and death examination records of
108 (11.7%) suicidal deaths from 923 forensic cases that occurred from 1997 to 2004 in Afyonkarahisar city
center were evaluated. Results: Seventy-two of the victims (66.7%) were males and the mean age was
37.1±17.1 yrs (min:8 - max: 78). The most prominent age range (33 cases, 30.6%) was between 15 to 24 years.
Mean age of men (39.3±16.5 yrs) was higher than mean age of women (32.6±17.6 yrs) (P=0.042). This study
showed that male victims were most frequent (18 cases, 25.0%) in between 45 to 54 years of age. Female victims
were most frequent (18 cases, 50%) between 15 to 24 years age. Firearm wounds accounted for 34 cases
(31.5%) of all suicide victims. Hanging accounted for 32 cases (29.6%). Chemical material intake accounted for
30 cases (27.8%). Male victims preferred frequently firearms (38.9%) as a suicidal method. Female victims
preferred frequently hanging (44.4%). Eighty-two of the victims (75.9%) were dead in scene. Medico-legal
autopsies were performed in 90 suicide cases (83.3%). Conclusion: This study shows that suicides are important
social problems at present and affect population in its productive period.
Key words: Suicide, death, autopsy, firearm, hanging
Genel Tıp Derg 2006;16(4):181-185
Yazışma Adresi: Yrd. Doç. Dr. Yücel Yavuz, Afyon Kocatepe
Üniversitesi Tıp Fakültesi İlk ve Acil Yardım Anabilim Dalı,
Afyonkarahisar
e-posta: yyavuz@aku.edu.tr
İntihar; insanın öz benliğine yönelmiş bir saldırganlık
ve yok etme eylemi olup, bireyin istemli olarak
yaşamına son vermesidir. İnsanlık tarihi boyunca tüm
toplumlarda görülen intihar olgusunun ekonomik,
kültürel, toplumsal ve psikolojik yönleri
Genel Tıp Derg 2006;16(4) İntihar sonucu meydana gelen ölümler-Yavuz ve ark
182
bulunmaktadır. Bu nedenle, intihar olgusu birçok
disiplini yakından ilgilendirir (1).
Dünya Sağlık Örgütü, intiharları gerçek intiharlar
ve intihar girişimleri olarak ikiye ayırmaktadır.
Gerçek intiharlar ölümle sonuçlananlardır. İntihar
girişimleri ise bireyin kendisini yok etmek, zarar
vermek, zehirlemek amacıyla gerçekleştirdiği
intihara yönelik ölümcül olmayan tüm istemli
girişimlerdir (2).
İntihar girişimleri ile ilgili istatistikler büyük oranda
ölüm tutanakları ve soruşturma raporları temelinde
hazırlanmaktadır. Bunların, gerçek insidansı
yansıtması mümkün değildir. Buna rağmen
intiharlar, kentsel toplumlarda yetişkinler arasında
ilk 10 ölüm sebebi arasındadır. İntihar oranları,
Avrupa’da kentsel toplumlarda kırsal toplumlardan
daha yüksektir. Amerika Birleşik Devletleri’nde
durum yaklaşık olarak benzerdir. ABD’de her yıl
yaklaşık 200.000 kişi intihar teşebbüsünde
bulunmakta ve bunların % 10’u intiharı
tamamlayarak ölmektedir (3). İntihar sıklığı yaş
gruplarına göre ve cinsiyete göre değişiklik
göstermektedir. Özellikle gençlerde önemli bir
sorundur. ABD’de yapılan araştırmada 15-24 yaş
grubunda ölüm nedenleri arasında üçüncü sırayı
intiharlar almaktadır (4).
Türkiye’de son 10 yılda intihar sonucu ölüm
olgularında büyük artış tespit edilmiştir. 1999
yılında kaba intihar oranı % 2.80 iken, bu oran
2001 yılında % 3.77’ye çıkmıştır. Ülkemizde
intihar edenlerin 15-34 yaş grubunda yoğunlaştığı
ve intihar eden erkeklerin % 52’sinin, kadınların ise
% 70’inin 35 yaşından küçük olduğu tespit
edilmiştir (5).
Bu çalışmada, Afyonkarahisar ilindeki intihar
sonucu meydana gelen ölümler savcılık
dosyasındaki ölüm raporlarından analiz edilerek;
intihara bağlı ölümlerin, sosyodemografik ve bazı
klinik özelliklerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem
1997- 2004 yılları arasındaki sekiz yıllık dönemde
ölümü adli soruşturmaya konu olan 923 olgunun
savcılık dosya belgeleri gözden geçirildi ve
bunlardan ölümleri intihar sonucu meydana geldiği
belirlenen 108 olgunun, otopsi raporları, olay yeri
inceleme ve ölü muayene tutanakları incelendi.
Olgularda; yaş, cinsiyet, olguların medeni durumları,
olay yeri, intihar orjini, ölüm nedeni, yaralanan
bölgeler ve otopsi yapılıp yapılmadığı değerlendirildi.
Yaş grupları Devlet İstatistik Enstitüsünün verileri
kaynak alınarak oluşturuldu. Tanımlayıcı istatistik
olarak yüzde kullanıldı. Ortalamalar ortalama ±
standart sapma olarak verildi. Gruplar arasındaki
karşılaştırma Mann Whitney U testi kullanılarak
yapıldı.
Bulgular
Afyonkarahisar Savcılığı gözetiminde sekiz yıllık süre
içinde adli ölü muayenesi veya otopsisi yapılan toplam
923 olgunun 108’i (% 11.7) intihar sonucu ölüm
olgusuydu. 108 olgunun 72’si (% 66.7) erkek, 36’sı (%
33.3) kadın olup, olguların yaş ortalaması 37.1±17.1
(min:8-max:78) idi. Erkeklerin yaş ortalamasının
(39.3±16.5, ortanca=42.5), kadınların yaş
ortalamasından (32.6±17.6, ortanca=25) yüksek
olduğu görüldü (P=0.042). Yaş gruplarına
bakıldığında en sık intihar; 33 olgu (% 30.6) ile 15-24
yaş grubunda idi (Tablo 1). Bunu 20 olgu (% 18.5) ile
45-54 yaş grubu ve 19 olgu (% 17.6) ile 25-34 yaş
grubu izlemekteydi. İntihar edenlerin cinsiyetleri ile
yaş grupları incelendiğinde; erkeklerin en sık 18 olgu
(% 25.0) ile 45-54 yaş grubunda, kadınların ise en sık
18 olgu (% 50.0) ile 15-24 yaş grubunda intihar
ettikleri görüldü (Tablo 2).
Olguların medeni durumları; 65’i (% 60.1) evli, 34’ü
(% 31.5) bekar, 6’sı (% 5.6) dul iken, 3’ünün (% 2.8)
bilgisine ise kayıtlarda ulaşılamadı.
İntiharların meydana geldiği yer incelendiğinde, 78
olgunun (% 72.2) kendilerine ait konut içi ve
çevresinde intihar eylemini gerçekleştirdiği görüldü.
Olguların 34’ü (% 31.5) ateşli silahlar ile intihar
eylemini gerçekleştirmiş olup; bunların 28’i erkek, 6’sı
kadındı ve yaş ortalaması 31.5±14.7 idi (Tablo 3). 32
olgu (% 29.6) ası yöntemini kullanmış olup, 16’sı
erkek, 16’sı kadındı ve yaş ortalaması 38.1±16.1 idi.
30 olgunun (% 27.8) kimyevi maddeler ile intihar
ettikleri saptanmış olup 18’i erkek, 12’si kadındı ve
yaş ortalaması 41.4±17.1 idi. Genel olarak intihar
yöntemlerine bakıldığında; erkeklerin en sık ateşli
silahları (% 38.8), kadınların ise en sık ası yöntemini
(% 44.4) kullandıkları görüldü. Ateşli silah kullanarak
intihar etme yöntemini en sık 16 olgu (% 47.1) ile 15-
24 yaş grubu kullanırken, ası yöntemini en sık 9 olgu
Genel Tıp Derg 2006;16(4) İntihar sonucu meydana gelen ölümler-Yavuz ve ark
183
Tablo 1. Yaş gruplarına göre intihar türlerinin dağılımı
Tablo 2. İntihar olgularında yaş gruplarının
cinsiyete göre intihar dağılımı
Tablo 3. İntihar türlerinin cinsiyete göre dağılımı
(% 28.1) ile 45-54 yaş grubu ve kimyevi madde ile
intiharı ise 6 olgu (% 20.0) ile en sık 15-24 ve 35-44
yaş grupları tercih etmişti (Tablo 2).
Ateşli silahlar ile intihar eylemini gerçekleştiren
olgularda en sık yaralanma bölgesi 23 olgu (% 69.7)
ile baş bölgesi olup, sonra sırasıyla 8 olgu (% 24.2)
ğüs ve 3 olgu (% 9.1) ile karın bölgesi yaralanması
izlemektedir.
Olguların 82’sinde (% 75.9) ölüm olay yerinde,
10’unda (% 9.2) acil serviste, 16’sında (% 14.8) ise
yattığı serviste meydana gelmiştir. Olguların 90’ında
(% 83.3) otopsi yapılmışken, 18 (% 16.7) olguda ise
adli dış muayene yapıldığı tespit edildi.
Tartışma
Her toplumda olduğu gibi ülkemizde de intiharlara
sıklıkla rastlanmaktadır. Tüm dünyada,
sosyodemografik özelliklerin değerlendirildiği
çalışmalarda intihar girişimlerinde kadınların oranının
erkeklere göre daha yüksek olduğu belirtilmiştir (6-9).
Buna karşın ölümle sonuçlanan intihar olgularının ise
erkeklerde daha fazla görüldüğü bildirilmiştir (4,10-
12). İntihar sonucu ölüm oranının erkeklerde kadınlara
göre Avrupa’da 2-3 kat, Amerika’da ise 4 kat daha
fazla olduğunu bildiren çalışmalar bulunmaktadır
(4,13-16). Ülkemizde ise Devlet İstatistik Enstitüsü
verilerine göre erkeklerin oranının yaklaşık olarak 1.5-
2 kat fazla olduğu bildirilmiştir (17). Bizim
çalışmamızda Avrupa ve Türkiye ortalaması ile
uyumlu olarak erkeklerdeki ölüm oranı kadınlara göre
2 kat yüksek bulunmuştur. Ancak ülkemizin
İntihar Türleri
Ası Ateşli Silah Kimyevi
madde
Yüksekten
atlama
Diğer Toplam
Yaş
grupları n % n % n % n % n % n %
0-14 1 3.1 1 2.9 0 0 0 0 1 20.0 3 2.8
15-24 7 21.9 16 47.1 6 20.0 3 42.9 1 20.0 33 30.6
25-34 8 25.0 6 17.6 5 16.7 0 0 0 0 19 17.6
35-44 2 6.3 3 8.8 6 20.0 1 14.3 1 20.0 13 12.0
45-54 9 28.1 5 14.7 5 16.7 0 0 1 20.0 20 18.5
55-64 4 12.5 1 2.9 5 16.7 1 14.3 1 20.0 12 11.1
>65 1 3.1 2 5.9 3 10.0 2 28.6 0 0 8 7.4
Toplam 32 100.0 34 100.0 30 100.0 7 100.0 5 100.0 108 100.0
Cinsiyet
Erkek Kadın Toplam
Yaş
grupları
n % n % n %
0-14 3 4.2 0 0 3 2.8
15-24 15 20.8 18 50.0 33 30.6
25-34 12 16.7 7 19.4 6.4 17.6
35-44 11 15.3 2 5.6 13 12.0
45-54 18 25.0 2 5.6 20 18.5
55-64 7 9.7 5 13.9 12 11.1
>65 6 8.4 2 5.6 8 7.4
Total 72 100.0 36 100.0 108 100.0
Cinsiyet
Erkek Kadın Toplam
İntihar Türü
n % n % n %
Ası 16 22.2 16 44.4 32 29.6
Ateşli silah 28 38.9 6 16.7 34 31.5
Kimyevi madde 18 25.1 12 33.3 30 27.8
Yüksekten atma 5 6.9 2 5.6 7 6.5
Diğer 5 6.9 0 0 5 4.6
Toplam 72 100.0 36 100.0 108 100.0
Genel Tıp Derg 2006;16(4) İntihar sonucu meydana gelen ölümler-Yavuz ve ark
184
doğusunda yapılan iki çalışmada, ölümle
sonuçlanan intiharların, Elazığ’da (18) % 61.8’ini
ve Diyarbakır’da (19) ise % 58’ini kadınların
oluşturduğu tespit edildi. Bizim bulgularımızın
aksine bu çalışmalarda (18,19) kadınlardaki
intiharlara bağlı ölümler erkeklere oranla çok daha
yüksek bulunmuş olup, bu sonucun ülkemizin
sosyo-ekonomik ve kültürel yönden daha gelişmiş
batı bölgeleri ile daha az gelişmiş olan doğu
bölgeleri arasındaki farklılıktan kaynaklandığını
şündürmektedir.
Ülkemizde yapılan çalışmalarda intihar eden
olguların çoğunluğunun genç ve erişkin yaş
grubunda olduğu görülmektedir (9,12,17,19-21).
Türker ve arkadaşlarının (12) Sivas’ta yaptığı
çalışmada, intihar oranlarının 19 yaş altında % 43.4,
40 yaş üzerinde ise % 7.2 olduğu bildirilmiştir.
Elazığ’da yapılan çalışmada (18) ise, intiharların
11-20 yaş arası % 49.4, 21-30 yaş arası % 33.9 ve
40 yaş üzerinde ise % 5.1 oranında olduğu
bulunmuştur. Türkiye’de Devlet İstatistik
Enstitüsünün 2000 yılı verilerinde; intihara bağlı
ölüm oranları 15-24 yaş arasında % 33.2, 25-34 yaş
arasında % 20.6, 45-54 yaş arasında % 10.1 ve 55
yaş üzerinde ise % 17.5 olduğu bildirilmiştir (17).
Avrupa ve Amerika’da yaşlı kişilerdeki intihar
oranının yüksek olduğu bilinmektedir (4,14). Miller
ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada (14) 45-64 yaş
arasında bu oranın % 28, 65 yaş üzerinde ise % 18
olduğu bildirilmiştir. İtalya’da Pavia ve
arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada (4) da 45-64
yaş arasında bu oranın % 23.7, 65 yaş üzerinde ise
% 42 olduğu bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda ise
bu oranlar, Avrupa ve Amerika oranlarına yakın bir
şekilde 45-64 yaş arasında, % 78’i erkek olmak
üzere, % 29.6 ve 65 yaş üzerinde ise Türkiye
ortalamasına uygun bir şekilde % 7.4 bulunmuştur.
Ülkemizde ve bölgemizdeki yaşlı nüfus intihar
oranının Avrupa ve Amerika’ya göreşük
olmasının sebeplerinden birisinin, ülkemizdeki dini
inançların ve sosyokültürel yapının yaşlı insanlar
üzerindeki etkisinin fazla olmasından kaynaklandığı
söylenebilir. Ülkemizdeki yaşlı nüfus oranının
Avrupa ve Amerika’ya kıyasla daha düşük
olmasının bu yaş grubunda intihar oranlarının
şük kalmasını etkileyen diğer bir etken olduğu da
söylenebilir.
İntihar girişimleri genellikle kolay elde edilebilir araç
ve gereçlerle uygun yer ve zamanda yapılmaktadır.
DİE’nin 1999-2001 verilerine göre, Türkiye’de ölüm
ile sonuçlanan intihar yöntemi olarak en sık ası (%
43.7), ikinci sıklıkla ateşli silahlar (% 23.3) ve üçüncü
sıklıkta ise kimyevi madde (% 14.2) alımı izlemektedir
(5). Aynı verilerde her iki cinsin de en sık ası
yöntemini kullandığı görülmektedir. Ülkemizde
yapılan benzer çalışmalarda da ası ilk sırayı almaktadır
(10). Cooper ve arkadaşlarının (22) İngiltere’de, Brahe
ve arkadaşlarının (23) Danimarka’da, Pavia ve
arkadaşlarının (4) İtalya’da yaptığı çalışmalarda
olgular arasında ası ile intiharın ilk sırayı aldığı ve
erkeklerde daha sık görüldüğü belirtilmiştir. Miller ve
arkadaşlarının (14) ABD’de yaptığı bir çalışmada ise
ilk sırada ateşli silah yaralanmaları gelmekte, bunu ası
izlemektedir. Bizim yapmış olduğumuz çalışmada
ölümle sonuçlanan intihar olgularında, % 31.5’lik
oranla ateşli silah kullanımının ilk sırada olduğu ve
bunların büyük çoğunluğunun 15-24 yaş grubu
erkeklerin oluşturduğu görülmektedir (% 82). Bunu ası
(% 29.6) ve kimyevi madde (% 27.8) alımı
izlemektedir ki, oranlar birbirine yakındır. Günümüzde
ateşli silahların kolay elde edilebilmesi, çoğu evde
bulunması ve şahısların kesin sonuç elde
edebileceklerini düşünmelerinin özellikle erkekler
tarafından tercih edilmesine neden olduğu
şünülmüştür. Kadınların yarıya yakınının ası
yöntemini tercih etmiş olması çalışmamızda bir başka
dikkat çekici husustur. Kadınların ası yöntemini sık
tercih etme sebebinin ise kolay erişilebilir bir yöntem
olmasından kaynaklandığışünülmüştür.
İntiharlarda kullanılan ateşli silahlar çok sıklıkla
tabancadır. Kullanılan ateşli silahın tipine bağlı
olmakla birlikte ateşli silahlar ile intihar edenlerde en
sık baş ve ağız içi yaralanmaları görülmektedir. Ölüm
de beyin yaralanmalarına bağlı olarak genellikle olay
yerinde olmaktadır (24). Bu çalışmada en sık yaralanan
bölgenin literatürle uyumlu olarak baş bölgesi olduğu
tespit edilmiştir. Ölümlerin çoğunun (% 75.9) hastane
öncesi olay yerinde olduğu görülmüştür. İnsanlar
arasında beyin hasarı sonucu ölümlerin kesin ve hızlı
bir şekilde olduğunun bilinmesinin intihar edenlerin
baş bölgesini seçmelerinde etkili olduğu kanaatindeyiz.
Ancak o anda bulabildikleri ateşli silah tipinin de
yaralanma bölgesini etkilediği söylenebilir.
İntihar sonucu meydana gelen ölümler yasalarımız
gereğince adli nitelik taşır. Kesin ölüm sebebinin
Genel Tıp Derg 2006;16(4) İntihar sonucu meydana gelen ölümler-Yavuz ve ark
185
belirlenmesi için uzman bilirkişilerce (adli tıp veya
patoloji uzmanı) otopsi yapılması gerekmektedir.
Adli otopsi yapılmadan sadece dış muayene ile
yetinildiği bazı durumlarda ölümün intihar mı,
cinayet mi, yoksa kaza mı olduğunu ayırt etmek
güç olabilir (25). Ancak uygulamada otopsi her
zaman mümkün olamamaktadır. Adli Tıp
uzmanlarının olmadığı yerlerde bu tür adli
olaylarda pratisyen hekimler görev almaktadır.
Yapılan çalışmalarda pratisyen hekimlerin adli tıp
uzmanlarına göre açık klasik otopsi yapma oranı
yarı yarıya düşük bulunmuştur (21). Bizim
çalışmamızda da olguların % 16.7’sinde otopsi
yapılmadığı ve dış muayene ile karar verildiği
görülmüştü.
Sonuç
İntiharın halen önemli bir toplumsal sorun olduğu
ve intihara bağlı ölümlerden etkilenen nüfusun
özellikle üretken dönemindeki insanlardan oluştuğu
tespit edilmiştir. Ülkemizde bu konu ile ilgili
benzer çalışmaların yapılmasının ve elde edilecek
sonuçlar ile yapılacak planlamanın, intihar
olgularında bir azalma sağlayacağını
şünmekteyiz.
Kaynaklar
1. Deniz İ, Ersöz AG, İldeş N, Türkarslan N. 1995–2000 yılları
resmi kayıtlarından Batman’da gerçekleşen intihar ve intihar
girişimleri üzerine bir inceleme. Aile Toplum Derg
2001;4:27-48.
2. Köknel Ö. Genel ve klinik psikiyatri. İstanbul: Nobel Tıp
Kitapevi,1989.
3. http://www.merck.com/mrkshared/mmanual/section15/chapt
er190/190a.jsp. 30.01.2006.
4. Pavia M, Nicotera G, Scaramuzza G, Angelillo IF and The
Collaborative Group. Suicide mortality in Southern Italy:
1998–2002. Psychiatry Resh 2005;134:275-9.
5. http://aile.gov.tr/aileist.htm. 15.04.2006
6. Kraitman N. Suicide, age and marital status. Psychol Med
1988;6:113-21.
7. Diekstra RFW. Suicidal Behavior and depresive disorders in
adolescents and young adults. Neuropsychobiol 1989;22:194-
207.
8. Lester D. Suicide in mainland China by sex, urban/rural location
and age. Per Mot Skills 1990;71:1105.
9. Boz B, Demirkan O, Boz A, Kuğu N. Cumhuriyet Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 2000-2001 yıllarında intihar
girişimi nedeniyle adli raporları verilen olguların incelenmesi.
Adli Tıp Derg 2003;17:35-40.
10. Balcı YG. Eskişehir'de 1997-2001 yılları arasındaki intiharlar.
Adli Tıp Derg 2003;17:33-9.
11. Rothschild MA, Raatschen HJ, Schneider V. Suicide by self-
immolation in Berlin from 1990 to 2000. Forensic Sci Int
2001:124;163-6.
12. Turker M, Beyaztaş FY, Boz B. 1994-1996 yılları arasında
Sivas’ta görülen intihar olgularının Adli Tıp açısından
İncelenmesi. Ege Tıp Derg 2000;39:79-83.
13. Charlton J, Dunnel K, Evans B. Suicide deaths in England and
Wales: Trend in factors associated with suicide death. Popul
Trend 1993;71:34-42.
14. Miller M, Azrael D, Hemenway D. The epidemiology of case
fatality rates for suicide in the northeast. Annals Emergency
Med 2004;43:723-30.
15. Comstock RD, Mallonee S, Kruger E, Rayno K, Vance A,
Jordan F. Epidemiology of homicide-suicide events: Oklahoma,
1994-2001. Am J Forensic Med Pathol 2005;26:229-35.
16. http://www.emedicine.com/emerg/topic129.htm. 30.01.2006
17. T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü İntihar İstatistikleri. Ankara. DİE
Matbaası, 2001.
18. Küçüker H, Aksu A. Elazığ’da görülen intihar olgularının Adli
Tıp açısından incelenmesi. Düşünen Adam 2002;15:16-20.
19. Goren S, Subasi M, Tirasci Y, Ozen S. Female suicides in
Diyarbakir, Turkey. J Forensic Sci 2004;49:796-8.
20. Dülger HE, Ege B, Ertürk S, Yemişçigil A. Tarımsal ilaçlarla
intihar olgularının incelenmesi. Adli Tıp Derg 1994;10:3-41.
21. Aydın B, Karaarslan B, Dündar C. Samsun İlinde 1998-2003
yılları arasında ölü muayenesi-otopsi yapılan olguların
incelenmesi. Adli Bilimler Derg 2005;4:23-8.
22. Cooper PN, Milroy CM. Violent suicide in South York Shire,
England. J Forensic Sci 1994;39:657-67.
23. Bile-Brahe U, Jensen G. Suicide in Denmark, 1922-1991 the
choice of method. Acta Psychiatry Scant 1994; 90;91-6.
24. Avis SP. Suicidal gunshot wounds. Forensic Sci Int 1994;67:41-
7.
25. Desinan L, Mazzolo GM. Gunshot fatalities: suicide, homicide
or accident? Forensic Sci Intern 2005;147:37-40.
... Kay›tlarda olgular›m›z›n %36.8'inin evli oldu¤u saptand›. Afyonkarahisar'da ölü muayene ve otopsisi yap›lan 108 intihar olgusuyla yap›lm›fl her iki cinsiyeti de kapsayan bir çal›flmada bu oran % 60.1 olarak bildirilmifltir (12). Literatürde zorlamal› kad›n ölümlerinde medeni durumla ilgili verilere ulafl›lamam›flt›r. ...
... Ülkemizde yap›lan benzer çal›flmalarda da ka-d›n intiharlar›nda as› (%32.2-%72.9) ilk s›ray› almaktad›r (12,23,24). Fincanc›, as›n›n en s›k erkeklerde görüldü¤ünü, kad›nlarda as› ve zehirlenmenin eflit oranlarda oldu-¤unu bildirmifltir (25). ...
... Bizim çal›flmam›zda intiharlar en s›k 19-29 yafl grubunda görülmektedir. Çal›flmam›z Sivas, Kuzey K›br›s Türk Cumhuriyeti, Antalya ve Afyonkarahisar'da yap›lan çal›flmalarla uyumludur (5,7,12,25,26). Birçok çal›flmada intihar-lar›n s›kl›kla gençlerde görüldü¤ü belirtilmifltir (23,25,31-35). Alt›nda¤ ve arkadafllar› da Batman'da intiharlar›n en s›k genç kad›nlarda görüldü¤ünü, kad›nlardaki yüksek intihar oran›n›n bu bölgedeki kad›nlar›n negatif sosyal durumu ile iliflkili olabilece¤ini belirtmifllerdir (36). ...
Article
Full-text available
In this study, the data of 144 female who died as a result of a violent incident between 2001-2006 were investigated. Violent deaths constitute 11.2% of all medicolegal deaths. The 72.3% of adult women deaths were related to violence and 27.7% were considered as natural death. Most of the medicolegal investigations were performed in 2006 (28.5%). 42.4% were related to accidents, 25% to suicide and 25% to homicide. The manner of death could not be determined in 7.6% of the cases. In 73.6% of the cases autopsy was carried out and in 26.4 % only a postmortem external examination was performed. Autopsy was performed in all cases with an undetermined cause of death and in homicides. Autopsy was carried out only in 39.3% of accidents and 97.2% of suicides. In conclusion furture evaluations about this topic and related issues might decrease the incidence of violence related female deaths through a concrete plan of action on the basis of documentation. Key words: Violent deaths, woman, forensic medicine, Aydın
... Suicide attempts are all willful attempts towards the self-annihilation individuals, which does not result in the death he / she has carried out in order to kill himself. It is reported that the rate of suicide increases with age and completed suicides are higher in males, whereas suicide attempts are more common in adults and women (5)(6)(7)(8). ...
... It was found in our study that 65% of the cases who attempted suicide were women. In line with our work, in various studies conducted in different parts of Turkey in patients with suicide attempts the majority of women are emphasized (3,5,8,(10)(11)(12)(13)(14)(15)(16). In studies conducted worldwide, it has been reported that the rate of women in suicide attempts is high (17)(18)(19)(20)(21). ...
Article
Full-text available
Objective: Suicide attempts are causes of mortality and morbidity. Suicide attemp patients’ reports were evaluated in Forensic Medicine outpatient clinic. It was aimed to present of sociodemographic characteristics, methods, regional characteristics, develop to recommendations for proventive measures. Materials-Methods; Between 01.06.2014-31.12.2018 were evaluated retrospectively and statisticaly. Results: 405(5.3%) of the cases attempted suicide, 263(64.9%) were women, 142(35.1%) were men, 11.8% of them (n: 48) was under 18, 84.9% (n: 344) was under 40. The majority of the cases were in the 20-29 age range, women were more present in under 19 years, and men were more present in the 30-39 age group(p <0.001). No significant difference was found between months and seasons. The most common method was drugs (86.2%, n: 349), followed by knife wound (8.9%,n:36) hanging (2.2%,n:9). In terms of severity of injury; It was found that 3.2% of the cases had a life-threatening injury, 88.4% of them were mild with simple medical intervention and 8.4% were mild. Discussion and Conclusion: The most common methods were drug. One of the striking results that, the rate of attempting suicide of women under 19 years of age is higher than men, men in the 30-39 age group is higher. In this result for women; the search for identity the roles of society expectation and the restrictions of freedom play role, for men; economic reasons, responsibilities play a role. The findings are important to shed light on protective measures. It would be useful to refer the patients who applied to social support units.
... In order to recognize and prevent this problem, it is important to know the risk factors and protective factors in suicidal behavior. Being between 15-25 years of age, being single, low education level, presence of mental illness or psychiatric diagnosis are some of the risk factors for suicidal behavior (Özel et al., 2008;Önsüz et al, 2012;Arslan et al., 2008;Dilbaz et al., 2005;Yavuz et al., 2006;Şevik et al., 2012;Karamustafalıoğlu et al., 2010;Swan et al., 2002;Fennig et al., 2005;Atay et al., 2012;Kessler et al., 1999). Factors such as commitment to life, satisfaction with health status, help-seeking behavior and social support are protective factors (Atay et al., 2012;Gürkan and Dirik, 2009;Batıgün, 2008). ...
Article
Full-text available
İntihar, özellikle yüzyılımızda, psikiyatristlerin ve psikologların ilgilendikleri en önemli konulardan biri durumuna gelmiştir. Son 45 yılda dünyadaki intihar oranı %60 artış göstermiştir ve 2020 yılında intihar sonucu ölenlerin sayısının 1,5 milyona ulaşması beklenmektedir. İntihar değişkenlere göre farklılıklar göstermektedir. Tüm olası nedenleri bir kaç başlık altında özetleyecek olursak; biyolojik ve genetik, psikolojik ve sosyal, sosyo-demografik nedenler, fiziksel hastalıklar, psikiyatrik bozukluklar şeklindedir. Bu çalışmada OECD (İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı) üyesi olan olan 36 ülkenin 2016 yılındaki intihar oranları, GNI katsayısı, ülkelere göre işsizlik oranları kullanılarak Kümeleme Analizi K-Ortalama yöntemi ile 36 ülkenin durumu analiz edilmeye çalışılmıştır. Analizler sonucunda 36 ülke 6 kümeye ayrılmıştır.
Article
Objective: This study aimed to investigate the suicide risk among the elderly hospitalized and treated because of physical illnesses, and the factors affecting the risk. Methods: The study has a cross-sectional design. It was conducted with 459 elderly people hospitalized and treated in a public hospital between May 25, 2015 and December 4, 2015. Data were collected with the Personal Information Form, Suicide Probability Scale and Hospital Anxiety and Depression Scale. For the analysis, descriptive statistics, the chi-square test, Fisher's exact test and logistic regression analysis were used. Results: In the study, 24.0% of the elderly were at high risk for suicide. Suicide risk was even higher among the elderly in the 60-74 age group, living alone, drinking alcohol, perceiving his/her religious beliefs as weak, being treated for cancer, having the diagnosis 11 years or over, having a history of admission to a psychiatry clinic, and being at risk for anxiety and depression. Conclusion: In the study, approximately one out of every four elderly people was at high risk for suicide. Therefore, older people should be assessed for suicide risk and programs targeting to prevent the elderly from committing suicide should be organized.
Article
Full-text available
Suicides are evaluated as an important public, and psychologic problem globally without any socio-economical discrimination. In many countries they are the leading cause of mortality after traffic accidents .This study intends to evaluate the trend in cases of suicide occurred in Turkey with respect to age, gender, level of education, reasons for suicide attempts, and variations in its incidence within years, and compare them with global suicidal trend in the world. In our study suicide statstics of Turkish Statistical Institute (TUIK) related to years 2002-2009 were evaluated.. The data obtained were analysed using Windows SPSS 15.0 statistical package. The cases consisted of males (64.4%), and females (35.6%). Among all age groups a continual increase in the number of males committing suicide between 2002-2009 strikes our attention. Female suicide cases in age groups of 0-19, and 20-39 years demonstrated a decrease between 2002 and 2009, however an apparent increase is seen for females aged 40-59 or more than 59.. Educational levels of sucide committers were as follows: primary, and secondary school (62.9%), lycée (16.3%), and high school, college, and university (5.1%).. These cases were observedly categorized based on suicide agents as: hanging (47%), firearms (23.5%), chemical substances (14.2%), and fall from a height (9%). Unknown reasons (34.3%), diseases (23.8%), marital conflicts (15.1%), financial difficulties (10.2%), and sensual problems (6.7%) were blamed as reasons for suicide attempts for those cases committing suicide between 2002-2009 . According to WHO data, global mortality because of suicide attempts was % 1.6 In the year 2009 when total population of Turkey was 72.561.312 people, annual incidence of suicides was 0.4% According to United States (US) statistics for the year 2005, firearms (52.1%), hanging-drowning (22.1%), and self-poisoning (17.6%) were reported as suicide agents. When compared with the correspending incidences in the US, cases of suicide in Turkey have been observed 2.1-fold more frequently, while firearms are preferred more often (2.2 times higher) as suicide agents in the US. Key words: suicide, suicide methods, suicide, causes of suicide, forensic medicine
Article
Full-text available
Suicide may occur as a result of the imbalance in the social solidarity, dependence and autonomy relationship. Suicide act may vary according to the structure and strength of social ties. Relationship with the public and social support type influences the suicidal behavior of individuals. We determine the sociodemographic characteristics of suicidal deaths of 30 cases that occurred between 2012 and 2013 in Mersin; youngest is 15 years old girl, the eldest is 80 years old female, mean age 38.46 years, 17 (56,7 %) cases were male and 11 (36,6 %) were married, 16 (53,4 %) were single. 11 (36,6 %) cases drug and other substance intake, seven (23,3 %) hanging method, five (16,6 %) high drop method had applied. 11 (36,6 %) cases in winter and eight (26,6 %) in autumn, the suicide action has been performed. Four (13,33 %) cases previously had a history of suicide attempts, seven (23,33 %) cases previously had treated with psychiatric disorders. As for suicide, sociological, biological and psychological approaches, reveals the complexity of suicide. In this study, suicidal deaths were to determine the sociodemographic characteristics of cases in Mersin. Key words: Suicide, Autopsy, Forensic medicine, Sociodemographic characteristics, Death.
Article
Full-text available
Data available from certain areas of Mainland China show higher suicide rates for females than for males in both rural and urban locales. Rates for rural areas were higher than for urban areas.
Article
In Oklahoma, all nonnatural deaths must be reported to the Office of the Chief Medical Examiner (ME), whose trained investigators report cause of death using a centralized, statewide, standardized reporting system. The purpose of this study was to determine temporal trends of Oklahoma homicide-suicide events and characterize the epidemiology of these events. By reviewing all ME reports of homicides and suicides from 1994 through 2001, we identified 73 homicide-suicide events resulting in 73 suicides and 89 homicides. Suicidal perpetrators of homicide-suicide events were most often white men aged :30 years who killed a current or ex-spouse or intimate partner. Homicide victims tended to be younger women the same race as their killer. Firearrns were the predominant method of death in both homicides and suicides, with handguns used most frequently. Divorce/estrangement was the main contributing factor to these events, and the most common relationship type was possessive. The existence of a statewide, centralized, and computerized ME system and the ability to access the detailed information in the ME narratives were critical to identifying homicide-suicide events and obtaining the type of detailed information necessary to fully investigate these events.
Article
This paper analyzes and explains trends in mortality by suicide over the period 1960-1986 for the countries that report mortality data to the World Health Organization and is divided in two parts. In the first part it is shown that the rise in overall rates in the majority of countries is to a large extent due to the increase in suicide among adolescents and young adults. For a subsample of 19 European countries the correlation between changes on a number of social indicators and changes in suicide rate is reported. Based on the results a social profile of suicide-prone communities is drawn, which suggests that many developing countries will witness a sharp rise in self-destructive behaviors in the near future. In the second part the relationship between depressive disorders, attempted suicide and suicide is investigated both by review of the literature as well as by a study on the association between national suicide and attempted suicide rates and depressive mood disturbance (population sample survey data) in one particular country (The Netherlands). The results indicate that socioeconomic correlates of (changes in) suicide rates and attempted suicide rates largely coincide and that a hierarchical response model of suicidal behavior provides a satisfactory explanation of the relationships between social disruption or anomie, depressive disturbance, attempted suicide and suicide.
Article
The authors describe methods of suicide registered in Denmark during the last 70 years. The preferred method was initially hanging then later poisoning, first mainly with household gas, later with other agents, especially overdoses of medicine. In recent years there has, however, also been an increasing number of hangings, drownings and other methods of suicide, and there seems to be an increasing inclination towards selecting more violent methods. The Danes' choice of method for committing suicide differ somewhat from that in the other Scandinavian countries; in particular, there have been far more cases of self-poisoning in Denmark.
Article
Differences in the characteristics of those individuals choosing violent methods of suicide in South Yorkshire were studied. With the exception of jumping from a height, these methods were more frequently used by males, with a particular male predominance in deaths due to self-immolation, railway collision, hanging, firearms, and electrocution. The most potentially painful/disfiguring methods of suicide, jumping from a height, self-immolation, and railway deaths, were favored by the young. Drowning, stabbing and cutting and electrocution were common among the elderly. Severe mental illness was common amongst those choosing some of the most painful or disfiguring modes of death (jumping from a height; self-immolation; cutting/stabbing and road traffic “accidents”) particularly when compared to the principal alternative of hanging. The same group of causes of death was associated with a high proportion of individuals who had previously attempted suicide. Severe mental illness was not so obviously a feature of the railway or firearm deaths. Hanging represented more than half the cases included in the study and showed a sex ratio of over 4 to 1 in favor of males. However, all seven individuals of non-European origin, six of whom were female, chose to hang themselves. Whereas half of the females aged under 40 jumped from a height, hanging was the method of choice in the age group 40 to 59. Among males, hanging was particularly favored by those with what might be considered an impulsive reason for suicide, namely, the end of a relationship with a member of the opposite sex. A high proportion of these were intoxicated with alcohol and a high proportion left a suicide note.
Article
Suicidal gunshot wounds were reviewed for a 6 year and 6 month period with respect to age, sex, type of firearm, anatomical location of the entrance wound, alcohol use, location of the event and the presence of a suicide note. There was a total of 64 suicidal gunshot wounds, the majority of which were found in males. The most frequently used firearm was a shotgun, and the entrance wound was typically the head, the mouth being the most common although the exact location varied with the type of weapon used. Concomitant alcohol use was higher than in the overall suicide population. Most victims committed suicide in or around their dwelling and the majority failed to leave a suicide note.
Article
We investigated retrospectively the forensic autopsy cases of suicide by self-immolation in Berlin from 1990 to 2000. There were 46 cases (35 men and 11 women), corresponding to 0.76% of all known suicides committed in Berlin during this period. The most common reasons for self-immolation were separation from a partner or financial problems. Two individuals had political reasons. There was a history of mental disturbances in 65% of these suicide cases. The location of the self-immolation was outdoors in 65%, the rest were indoors, except for three victims, who committed suicide in their cars. In nearly all cases, the individuals had doused themselves with an inflammable fluid, usually petrol. One-third of the victims died from burn shock, about 20% from a combination of severe burns and inhalation trauma. The median body surface area burnt was 78% for all cases. The blood had a mean 21% carboxyhemoglobin concentration and 0.07 microg/ml of cyanide. Suicide by self-immolation was committed under the influence of drugs in nine cases and of alcohol in 11 cases.
Article
We examine how method-specific case fatality rates for suicide differ by age and sex. Seven northeastern states provided mortality and hospital discharge data (1996 to 2000). Suicide acts were divided into 8 categories according to the method used. For each method, the fraction of acts resulting in death (the method-specific case fatality rate) was calculated. Only suicide acts that resulted in hospitalization or death were included. Overall, 13% of all suicide acts proved lethal (23% for males compared with 5% for females; 7% for people aged 15 to 24 years compared with 34% for individuals aged > or =65 years). Poisoning with drugs accounted for 74% of acts but only 14% of fatalities; firearms and hanging accounted for only 10% of acts but 67% of fatalities. Firearms were the most lethal means (91% resulted in death), followed by drowning (84%) and hanging (82%). For every means, method-specific case fatality rates were higher for male victims and older individuals. Age and sex were associated with overall case fatality rates primarily because of their association with the distribution of methods chosen. Our findings are based on suicide acts that result in hospitalization or death and therefore underestimate the actual incidence of suicide acts and overestimate case fatality rates. Nevertheless, we find that age and sex influence overall case fatality rates primarily through their association with methods used, rather than because of variation in method-specific case fatality rates.
Article
The aim of this study was to investigate the methods used and demographic data of women suicides by examining postmortem investigation and autopsy reports from the Branch of the Council of Forensic Medicine in Diyarbakir Province, Turkey, between 1996 and 2001. Fifty-eight percent (174/302) of suicides were females and 42% (128/302) were males. The suicide rates were similarly higher for females than for males (2.6 and 1.8 per 10,000 population, respectively). Over half of female suicides (56.3%) occurred in those under 20 years of age. The most common suicide method for women was hanging (32.2%), and for men was firearms (51.7%), but for women younger than 20 years the most frequent method was firearms. Among the female suicides, five (2.8%) were known to have attempted suicide at least once in the past. Twenty-nine women (16.7%) were documented to have any psychiatric illness. None of the women had a history of drug or alcohol abuse. A suicide note was found in only six cases (3.4%). The predominant suicide motive was family problems (in 32% or 56/174). The higher rate of suicide in females than in males, and the absolute female predominance in suicides in Diyarbakir, Turkey, are in contrast to most of the medical literature and statistical information about suicide rates by country, in which suicide rates are usually higher among males.