Figure - available from: Frontiers in Nutrition
This content is subject to copyright.
Title Page of first edition of Le Cuisiner Francois (1651).

Title Page of first edition of Le Cuisiner Francois (1651).

Source publication
Article
Full-text available
The current proliferation of modern cookbooks targeted to the public at large makes it impossible to conceive of there being any that could have had an overriding influence on culinary practice or eating preferences, even at a local level. However, when there was a historical absence of cookbooks for a half-century, as there was in France in the fi...

Similar publications

Book
Full-text available
Food is an important aspect to sustain life and it has always been amalgamated importantly into every community practice. With an increase in the gastronomic interest in the tourists these days, there is a great emphasis on the development of local food systems and lecturing food insecurities in communities. Projects majorly focusing on local food...

Citations

... Rafine mutfağın en önemli özelliklerinden biri uzun bir zaman içerisinde kendiliğinden oluşan ve olgunlaşan bir mutfak değil, aşçı ve diğer mutfak uzmanlarının neredeyse bilimsel denebilecek bir yaklaşımla geliştirdikleri pişirme teknikleri ve reçeteleri, kendine has kuralları içeren son derece sistematik hatta teknik bir mutfak olmasıdır (Beaugé, 2012;Civitello, 2011, s.171). Üner, E. H. JOTAGS, 2023, 11(2) 1237 (Fine, 2020). ...
Article
Avrupa’da bütünsel bir dönüşümü ifade eden Rönesans önce İtalyan sonrasında ise İspanyol ve Fransız mutfak kültürlerinde etkisini göstermiş, 1730’lu yıllarda ortaya çıkan Nouvelle Cuisine anlayışının temelini oluşturmuştur. Bu dönem aynı zamanda gastronomi literatürü için de özel bir öneme sahiptir. Bu döneme ait yazılı eserler incelendiğinde Orta Çağ’dan farklı olarak dini ve manevi konular yerine dünyevi ve insani konuların önem kazandığı görülmektedir. Bu eğilimin sonucu olarak gastronomi alanında çok sayıda eser ortaya konmuş ve matbaa sayesinde bu eserler geniş kitlelere ulaşabilmiştir. Ulusal devletlerin ortaya çıkışı ile birlikte mutfak kültürleri de ulusal bir nitelik kazanmaya başlamıştır. Orta Çağ’dan itibaren Kilisenin mutlak otoritesi ile sürdürülen katı kast sistemine dayalı ekonomik ve sosyal yapının değişmesi ise aristokrat sınıfa ait rafine mutfağı diğer sınıflar için de ulaşılabilir hale getirmiştir. Bu araştırmada Yeni Çağ’da gerçekleşen ve Avrupa mutfak kültürünü etkileyen önemli gelişmeler ve Rönesans’ın Avrupa mutfaklarına etkileri literatür taraması yöntemiyle incelenmiştir. Araştırmada ayrıca bu dönemde yazılan ve modern gastronomi literatürünün temelini oluşturan önemli eserler de incelenmiştir.
Article
Ortak bir toplumsal ve kültürel değer olması nedeniyle yemek, tarih boyunca siyasi otoriteler tarafından çeşitli amaçlar doğrultusunda politik bir araç olarak kullanılmıştır. Yemeğin ortak bir kültürel değer olarak birleştirici gücü, toplumsal bütünlüğün sağlanmasında önemli bir işleve sahiptir. Yemek, toplumsal ve ulusal birliğin sağlanması için birleştirici bir unsur olabildiği gibi sınıflar arasındaki sınır ve farklılıkları koruyan ve vurgulayan ayrıştırıcı bir unsur olarak da karşımıza çıkmaktadır. Yemek aynı zamanda sembolik bir dil ve bir “yumuşak güç” olarak uluslararası ilişkilerde de büyük bir öneme sahiptir. Yemeğin bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde bir kamu politikası aracı olarak kullanılması günümüzde “gastro politika” kavramıyla ifade edilmektedir. Gastro politika, özellikle 21. yüzyıldan itibaren hem kamu politikası uygulayıcıları hem de bu alanda çalışan akademisyenler için son derece önemli bir kavram haline gelmiştir. Günümüz dünyasını büyük ölçüde şekillendiren küreselleşme, dijital devrim, savaş ve göç gibi gelişmeler neticesinde önemli gastro politika araçları olan gastro milliyetçilik ve gastro diplomasi, ulusal ve uluslararası düzeyde önemli politika araçları haline gelmiştir. Bu çalışmanın temel amacı gastro politika kavramının ve önemli tarihsel ve güncel gastro politika örneklerinin literatür taraması yöntemiyle incelenmesidir. Araştırmada ayrıca gastro diplomasi ve gastro milliyetçilik kavramları da ele alınmıştır.
Article
In mid-18th Century France, the cooking and serving of meat dishes had been in decline for many years. Household cooks were invariably male and were experienced professionals serving those who could afford their expertise. In 1746, Menon, a prolific food writer, published a cook-book, "La Cuisiniere Bourgeiose", which was specifically written for the female cook, What has not been noticed or addressed by previous authors, is the fact that the majority of recipes in this book are devoted to the cooking of meat and poultry. Within a few years of publication of the first edition, all subsequent editions carried this emphasis on meat cookery on the title pages. The book went though multiple editions attesting to its relevance and usefulness to the cooks to which it was directed. It is argued that this publication may have had a substantial influence on household meat cookery of the time.